20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2009 CUMA 16 KÜLTÜR K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K [email protected] ‘İnsan Neyle Yaşar’ sözüyle yola çõkan ve 70 sanatçõnõn 141 projesini ağõrlayan bienal yarõn başlõyor Kültür Servisi - Bu yõl Brecht’in ‘Üç Kuruşluk Opera’sõndan esinle ‘İnsan Neyle Yaşar?’ diyerek yola çõkan 11. Uluslararasõ İstanbul Bienali yarõn başlõyor. Dün 3 No’lu Antrepo’da yapõlan basõn top- lantõsõnda serginin küratörlüğünü yapan WHW kolektifi üyeleri Ivet Curlin, Ana Devic, Natasa Ilic, Sabina Sabolovic, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ Yürütme Ku- rulu Başkanõ Şekib Avgadiç, Bienal Direk- törü Bige Örer ve ana sponsor Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Mustafa Koç da vardõ. Görgün Taner, Trakya ve İstanbul’da yaşanan sel baskõnõ ve yüksek can kaybõnõ anõmsatarak, bu konudaki hassasiyet ve üzün- tülerini bildirdi, İstanbul Bienali’nin bugüne gelmesinde payõ olan herkese teşekkür ettiği- ni söyledi. Mustafa Koç da başta İKSV’ye, ken- dilerine böyle bir etkinliğin sponsoru olma şan- sõnõ tanõdõklarõ için teşekkür etti. Şekib Avga- diç ise 2010 Kültür Başkenti etkinlikleri önce- sinde bienalin İstanbul’un sanat yaşamõnõ hareketlendir- mesinin heyecan verici olduğunu dile getirdi. Daha önce bienalin kavramsal çerçevesini de özel bir per- formansla tanõtan WHW kolektifi ‘bu bienali okumak için açıkça politik bir anahtar sundukları’ söy- lemini tekrarladõlar. Kapitalizme ağõr eleştiri ge- tiren Brecht’in sözlerinden esinle oluşturduk- larõ kavramsal çerçevenin, son krizle daha da anlam kazandõğõnõ belirttiler. Yine özel bir su- num yapan kolektifin sõrayla okuduklarõ me- tinde politik olduğu açõkça ortaya konan bie- nalin kavramsal çerçevesine gönderme yap- tõlar. Örneğin ‘Sergide 35 yeni üretim var’ derken kaçõnõn kamusal kaçõnõn özel destek aldõğõnõ belirttiler. İstanbul sokaklarõnda yer alan Brecht’ten alõnma ‘Banka kurmanın yanında banka soyma nedir ki?’ sözleriyle dikkat çeken bienalin tanõtõm afişiyle sponsorun bir ban- ka olmasõnõn yarattõğõ çelişki geçen günlerde tartõşma konusu olmuştu. Basõn toplantõ- sõnda da gündeme gelen konu için WHW, politika ve ekonominin bu kadar baskõn ol- duğu bir çağda, bienali ‘bir meta - araç’ olarak düşündüklerini ve sanatõn ‘eleşti- rel düşüncenin yenilmediği bir alan’ olarak kalmasõ ge- rektiğini söyledi. Bienal, 8 Kasõm’a dek Karaköy’deki 3 nu- maralõ Antrepo, Tütün Deposu ve Feriköy Rum Okulu’ndaki ana sergiler ve söyleşi, panel, partiler gibi yan etkinlikler- le sürecek. Bienalin mekânlarından biri de ‘3 No’lu Antrepo. Bienal, 8 Kasõm’a dek Karaköy’deki 3 numaralõ Antrepo, Tütün Deposu ve Feriköy Rum Okulu’ndaki ana sergiler ve söyleşi, panel, partiler gibi yan etkinliklerle sürecek. Ç ağdaş Türk sanatõnõn, Sotheby’s gibi Batõlõ büyük kuruluşlarõn müzayede- leri üzerinden dünya sanat piyasasõna açõlmasõnõ ele aldõğõmõz bu dizide, bugüne ka- dar Türkiye’nin önde gelen müzayede evi ve sa- nat galerisi yöneticilerinin, Türkiye sanat orta- mõnõn tanõnmõş sanatçõ ve küratörlerinin gö- rüşlerine yer verdik. Bu açõlõm kimilerince bir ölçüde olumlu karşõlanõrken, kimilerinin olum- suz tepkileriyle karşõlandõ. Dizinin son bölü- münde ise Sotheby’s yetkililerinin sorularõmõ- za verdikleri yanõtlarõ sunuyoruz. Uluslararası bir müzayede şirketi olarak, sanatçıların seçimini ve onların yapıtlarının fiyatlandırılmasını nasıl belirliyorsunuz? Sotheby’s’in müzayedelerinde, bir resmin se- çiminde kullandõğõmõz ölçütler, sanat değeri, pa- zarlanabilirlik ve o yapõtõn söz konusu müza- yedenin bağlamõna uygunluğu gibi bir dizi et- ken içerir. Satõşõ önerilen yapõtlarõn incelenmesi sõrasõnda, Sotheby’s’in çeşitli alanlarda geniş bir piyasa deneyimi olan yönetici ve uzmanlarõ ka- rar alma sürecine katõlõrlar. Yukarõda sayõlan et- kenlerden biri bile, be- lirli bir yapõtõn kabul edilmemesine yol aça- bilir. Çağdaş Türk sa- natõyla ilgili son satõş- larda, Sotheby’s’in yö- netici ve uzmanlarõ, Tür- kiye’deki danõşmanõmõz Isabella İçöz’ün de ara- larõnda bulunduğu ülkenin sanat alanõndan farklõ kişilerle danõşma toplantõlarõ yaptõlar. Türk sanatçıların seçiminde, Türkiye’de- ki sanat ortamının küresel sanat piyasasına eklemlenmesinin payı var mı? İstanbul’un canlõ sanat or- tamõ ve hep popüler olan İstanbul Bie- nali, sanat pi- yasasõnõn bu özel bölge- sindeki ina- nõlmaz mo- m e n t u m u gösteriyor. Bu etkenler, Türkiye’nin önde gelen sanatçõla- rõndan bazõlarõnõn önemli yapõtlarõnõ içeren çağdaş Türk sanatõ başlangõç müzayedesinin, çağdaş Türk sanatõnõn uluslararasõ sanat piya- sasõna çõkmasõnõn ortamõnõ oluşturdu. Satõştan elde edilen sonuç, pek çok yetenekli çağdaş sa- natçõ yetiştirmiş olan Türkiye’nin zengin kültürel tarihinin gerçek kanõtõdõr. Ayrõ bir kategori ola- rak çağdaş Türk sanatõ, uluslararasõ müzayede sahnesinde iyi karşõlanmõş ve alõcõlarõn coşku- lu katõlõmõnõ sağlamõştõr. Sotheby’s Ortadoğu Stratejik İş Geliştir- me Asbaşkanı Ali Can Ertuğ’un, müzayede öncesi verdiği bir röportajda, 1980-90 yılla- rı arasını “ölü bir dönem” olarak tanımlaması pek çok kişi tarafından sanat ortamını ma- nipüle etmeye yönelik bir açıklama olarak değerlendirildi. Bu konuda ne düşünüyor- sunuz? Sotheby’s Türkiye’yle yakõndan ilgilen- mektedir ve Türk müşterilerinin şirket için ne kadar önemli olduğunun farkõndadõr. Bu da, İs- tanbul’da bir büro açmaya karar vermemize yol açmõştõr. Sanatsal yetenek, Osmanlõ İmpara- torluğu’ndan günümüze kadar Türk sanat pi- yasasõnõ sürekli kõlmõştõr ve Londra’daki bu ilk çağdaş Türk sanatõ satõşõndan elde edilen so- nuçlar, yalnõzca bu piyasanõn uluslararasõ sah- nedeki potansiyelini değil, çağdaş Türk sana- tõnõn dünyadaki koleksiyoncular için de ne ka- dar cazip olduğunu ortaya koyuyor. Küresel stratejileri olan müzayede evle- rinin yüzlerini Türkiye’deki sanat ortamı- na çevirmeleri bir gereklilikten mi doğuyor, yoksa uluslararası sanat ortamında son yıl- larda kendini gösteren Üçüncü Dünya ül- kelerinin sanat piyasalarına girme eğili- minden mi kaynaklanıyor? Sotheby’s sürekli olarak dünyanõn dört ya- nõndaki fõrsatlarõ değerlendirmektedir. Türki- ye’deki müşteri tabanõmõzõn gelişmesi ve Tür- kiye’nin sanat ortamõndaki belirgin canlõlõk, İs- tanbul’un Sotheby’s’in genişleme planlarõnõn önemli adaylarõndan biri olmasõnõ sağlamõştõr. Türkiye’de yeni açõlan büromuzun amacõ, Sotheby’s’in Londra, Paris ve New York’taki çağdaş sanat, empresyonist sanat, Rus sanatõ, İslam sanatõ, oryantalist sanat, mücevher ve mo- bilya alanlarõndaki müzayedelerine katõlan ve eser satõn alan Türk müşterilerimize daha yüksek düzeyde bir hizmet sunmaktõr. Şu sõralar daha yüksek düzeyde bir müşteri hizmeti şim- diye kadar olduğundan daha önemlidir. Bu son müzayedenin alıcı profili nasıldı? Çağdaş Türk sanatõ müzayedesi Türkiye, As- ya, Ortadoğu, Avrupa ve Kuzey Amerika da da- hil dünyanõn dört yanõndan alõcõlarõ çekti. Mü- zayedede eser satõn alanlarõn yüzde 66’sõnõn Sot- heby’s için yeni alõcõlar olmasõ son derece ce- saret vericiydi. Beklenilen satış elde edildi mi? Rakamsal bir döküm verilebilir mi? Müzayede, ayrõ bir kategori olarak çağdaş Türk sanatõnõn piyasada ilk sõnanõşõydõ. Satõş öncesi beklentilerimizi karşõlayan sonuçlardan çok memnunuz. Müzayedede toplam 1.307.400 sterlinlik (1.838.597 dolarlõk) bir satõş elde edil- di ve eserlerin yüzde 70’inden fazlasõ satõldõ. Hem çağdaş hem de modern bölümlerde, özellikle Mübin Orhon -ki tuval üzerine yağ- lõboya isimsiz eseri müzayedenin en yüksek fi- yatõna ulaştõ- Fahrelnisa Zeid, Taner Ceylan ve Erol Akyavaş gibi sanatçõlarda bu kadar güçlü fiyatlara ulaşõldõğõnõ görmek son derece yüreklendirici. Sotheby’s’in bundan sonraki adımı ne ola- cak? Çağdaş Türk sanatõnõn uluslararasõ piyasaya yerleştirilmesinde önemli bir adõm olduğuna inandõğõmõz bu ilk müzayedenin sonuçlarõnõ da- ha da geliştirmeyi umuyoruz. Modern ve çağdaş Türk sanatõ müzayedesini düzenleyen Sotheby’s yetkilileri sorularõmõzõ yanõtladõ ‘Türk’ünpiyasaylaimtihanõ’ Mübin Orhon / İsimsiz / 1961 / 193.250 ster- lin (463.80 TL) Fahrelnisa Zeid / Minotauros / 1958 / 85.250 sterlin (204.60 TL) Taner Ceylan / Ruhani / 2008 / 70.850 ster- lin (170 bin TL) Erol Akyavaş / The Kiss / 1980 / 70.850 ster- lin (170 bin TL) Mübin Orhon / İsimsiz / 1957 / 61.250 ster- lin (147 bin TL) Bedri Baykam / Graffiti Guy / 1984 / 49.250 sterlin (118 bin TL) Mehmet Güler- yüz / Sõkõştõrõlmõş Maymun / 2007 / 46.850 sterlin (112 bin TL) İl- han Ko- man / İsim- siz / 1961-62 / 42.050 sterlin (100 bin TL) Abidin Dino / İsimsiz / Tarihsiz / 37.250 sterlin (89 bin TL) Mübin Or- hon / İsimsiz / 1962 / 37.250 sterlin (89 bin TL) Abidin El- deroğlu / Gün- düz ve Gece / 1968 / 37.250 sterlin (89 bin TL) Sotheby’s Müzayedesi’nde en yüksek on fiyat... Kültür Servisi - Yönetmenliğini John Schultz’un üstlendiği “Evimde Uzaylı Var” (Aliens In The Attic) filmi bugün izleyicilerle buluşuyor. Ashley Tisdale, Robert Hoffman ve Kevin Nealon’õn başrolünü üstlendiği film, tatil için Maine şehrine giden Pearson ailesinin uzaylõlarla karşõlaşmalarõnõn ardõndan yaşadõklarõ ilginç serüveni konu alõyor. Kültür Servisi - Fransõz yazar Charles Perrault’nun meşhur masalõndan serbest bir uyarlama olan “Çizmeli Kedi” (La Veritable Histoire du Chat Botte) adlõ 3 boyutlu animasyon filmi haftanõn yenilerinden. Sihirli çizmeler giyen, konuşan tuhaf bir kedinin, bir değirmencinin küçük oğluna miras kalmasõ ile başlayan filmin yönetmenliğini Jérôme Deschamps ve Pascal Hérold üstleniyor. Filmin Türkçe seslendirmesini Mehmet Ali Erbil, Belit Özükan, Nilgün Kasapbaşoğlu ile Ziya Kürküt üstleniyor. Kültür Servisi - Phedon Papamichael’in yönettiği ve Elizabeth Rice, Thomas Dekker, Kelly Blatz ile Laura Allen’õn oynadõğõ gerilim filmi “İçten Gelen (From Within)” bugün seyirciyle buluşan son film. Gençlerin sõrayla intihar etmeye başladõğõ kasabada olaylarõ görmezden gelip inançlarõna sõkõ sõkõ tutunan halkõn aksine, öğrenci Lindsay olaylarõn gizemini araştõrmaya başlar. Araştõrmalarõ sonucunda, gençleri intihara sürükleyen bir kötülüğün olduğunu ve sõranõn kendisine geldiğini fark eder. Yücel Çakmaklı anılıyor Kültür Servisi- Edebiyat Sanat ve Kültür Araştõrmalarõ Derneği (ESKADER), kõsa bir süre önce kaybettiğimiz Türk sinemasõnõn usta yönetmeni, yapõmcõ ve senarist Yücel Çakmaklõ için bir anma töreni düzenliyor. 26 Eylül’de saat 15.00’te Beyazõt Devlet Kütüphanesi’nde yapõlacak toplantõya başta ailesi olmak üzere yakõn dostlarõ, sinema dünyasõnõn tanõnmõş isimleri, yönetmenler, oyuncular, senaristler ve yazarlar ile kültür sanat çevresinden kişiler katõlacak. Toplantõnõn başõnda Çakmaklõ’nõn çektiği filmlerden kõsa gösterimler sunulacak. Toplantõdan sonra ise Yücel Çakmaklõ’nõn yönettiği filmlerin afişlerinden oluşan bir sergi gezilecek. (0 212 511 23 23) BİTTİ Kültür Servisi- Galeri Apel, “kitap insanın en iyi dostu” klişesinden hareketle “okuma köşesi” başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Şimdiye kadar galeride aynı başlık altında sergilenen yapıtları bir araya getirerek oluşturulan sergide izleyiciler görsel okumanın yanı sıra tadına bakabileceği eserler de bulabilecek. 17 Ekim’e kadar sürecek sergide işleri bulunan sanatçılar arasında Engin Akın, Aslımay Altay Göney, Filiz Başaran, Can Göknil, Selma Gürbüz, Hasan Bülent Kahraman, Raziye Kubat, Suzy Hug Levy, Emre Senan, Yıldız Şermet, Y. Bahadır Yıldız da bulunuyor. (0 212 292 72 36) Apel’de ‘okuma köşesi’ Bu hafta üç yeni film... Bienalpolitikbiranahtarlaaçılıyor Kezban Arca Batıbeki’nin müzayedede yer alan ‘ Niagara’ adlı yapıtı. İlhan Koman’ın müzayedede yer alan yapıtı. Çizmeli Kedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle