25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 23 AĞUSTOS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Özlem... Kumral çocukluk günlerimi özlüyorum... Gençlik yıllarımı, kıyı kasabalarını... Denizi, ağaçları, kuş seslerini... Duvarları beyaz badanalı taş evimizi. Mavi panjurlu pencerelerini... Saksılardaki fesleğenleri... Bahçe duvarını kaplayan sar- maşıkları... Sardunyaları, menekşeleri. İçimde umut kırıntıları, o uzun yolculuklar. Ağacın duruşuna bakıyorum bir süre, gö- ğün rengine, dağların mor ve beyaz duruşu- na. İrkilen gök içini çekiyor, ırmaklar sızlanıyor sıkıntıdan... Kasırgalar toz kaldırıyor, Dicle ve Fırat hüznün tam orta yerinde ağlıyor. Kızılırmak, Meriç, Gediz suskunluğunu sürdürüyor. Kaçkarlar’da boğazlanmış bir yaşamın ölüm-kalım kavgası var Fırtına Vadisi için... Karadeniz’de ağlarını çekiyor balıkçılar... Or- du’da fındık topluyor Kürt kızları... Edirne’de bir kız çocuğu maviş gözleriyle ba- kıyor gökyüzüne. Yitip giden umutlar, ekmek kavgası, özlem ve sınırsız tutkular. Biz böyle miydik eskiden! Bizi birbirimize kırdıran, Türk-Kürt düş- manlığını körükleyen... Kimdi, kimlerdi? 70’li yılların ortalarında Lice’de bir kış akşamı, biz değil miydik devrim türküleri söyleyen? Emek-sermaye çelişkisini sorgulayan... Halkların kardeşliğinden söz eden... İşçi sını- fının iktidarını bekleyen... Acılarımızı paylaşan, sevinçlerimizi çoğaltan bizdik... Bizdik Diyarbakır cezaevinde, Eskişe- hir’de, Aydın’da... 12 Mart’ta ve 12 Eylül’de Türk-Kürt ayrımı yapılmadan işkencelerde ölen, zindanlara atı- lan. Kıyımlarda yanan bizdik, şafaklarda boğu- lan, Manisa’da 14 yaşında tutuklanıp Buca ce- zaevine konulan. Anneydik, babaydık, kardeştik ve bizdik ay- nı yolun yolcuları olan... Nasır tutmuş yüreklere, askeri ve sivil fa- şizme, şoven milliyetçiliğe, etnik ayrımcılığa karşı direnen. Bizdik Nâzım’ın Ahmet Arif’in Kemal Bur- kay’ın, Ataol Behramoğlu’nun şiirleriyle bes- lenen... Bizdik Orhan Kemal’in, Yaşar Kemal’in ro- manlarıyla gençlik yıllarımızı geçiren. Şimdi sahneye konulan bir kirli oyunu sey- rederken birbirimize düşüyoruz... Emek-sermaye çelişkisini, sosyalizmi, halk- ların kardeşliğini unutup birbirimizi yiyoruz... Kendi düşüncelerimizi bir kenara itip, din bezirgânlarının, dönek solcuların, eski fa- şistlerin, satılmışların tezgâhına geliyoruz. hikmet.cetinkaya@ cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 EMİNE KAPLAN ANKARA - AKP, Kürt açõlõ- mõ konusunda “kurumsal mu- tabakat”õn sağlandõğõnõ, MGK bildirisiyle açõlõmõn devlet poli- tikasõ olup olmadõğõ yönündeki tartõşmalarõn sona erdiğini düşü- nüyor. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, “MGK’de Cum- hurbaşkanı, hükümet, Genel- kurmay Başkanı, kuvvet ko- mutanları var. Orada kurum- sal mutabakat sağlandı. Sırada toplumsal mutabakat ayağı var. O süreç sağlıklı gidiyor” dedi. MGK bildirisi üzerindeki tar- tõşmalar sürerken; AKP yönetimi Kürt açõlõmõnda kurumsal muta- bakatõn sağlandõğõnõ savunuyor. Bozdağ, MGK bildirisiyle ku- rumsal anlamda uyumun ortaya çõktõğõnõ belirtti. ‘Daha önce de konuşuldu’ Bozdağ şunlarõ söyledi: “Bu sürecin daha önceki MGK’ler- de konuşulduğu, bu projenin huzur ve refahı temin etmeye dönük bir devlet politikası ol- duğu açıkça ortaya çıkıyor. Şimdiye kadar ‘Acaba bu bir devlet politikasõ mõ’ diye soran- lar vardı. Bildiri, bu soruların cevabı oldu. Bunun bir devlet politikası olduğuna dair tar- tışmalar sona erdi.” Kürt açõlõmõyla ilgili olarak kurumsal mutabakatõn sağlandõ- ğõnõ, sõrada toplumsal mutabakat ayağõ olduğuna dikkat çeken Boz- dağ, bununla ilgili sürecin de sağlõklõ gittiğini söyledi. Boz- dağ, görüşleri alõnan tüm siya- setçilerin sürece destek verdiğini, başlangõçta “hayır” diyen CHP’nin şimdi “formüller çık- sın, konuşalım” diyerek pozis- yonunu ayarlama gereği duydu- ğunu ileri sürdü. Bozdağ, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn görüşmelerini büyük oranda tamamladõğõnõ, bundan sonra bakanlõk koordinatörlü- ğünde bürokratlardan oluşturulan bir komisyonun yapõlan temasla- rõn õşõğõnda Kürt sorununun çö- zümüne ilişkin formülleri hazõr- layacağõnõ söyledi. Bozdağ, “Bu ekip, kısa, orta ve uzun vadede yapılacaklarla ilgili formülas- yon çalışmasını yapacak. So- nunda herkesin benim önerim de formüle edilmiş diyeceği bir noktaya gelmiş olacağız” dedi. Bozdağ, Sürecin bir paket ola- rak değil eylem planõ biçiminde uygulanabileceğine dikkat çekti. ‘Sõra toplumsal mutabakatta’ Komisyon kuruldu: Bakan Atalay’õn gö- rüşmelerini büyük oranda tamamladõğõnõ belirten Bozdağ, oluşturulacak eylem pla- nõ için komisyon kurulduğunu söyledi. Mustafa Kemal Ata- türk’ün kurduğu ülke- mizin dört bir yanında Türk, Kürt, Laz, Çer- kez, Boşnak, Süryani her ırktan, her dinden, her mezhepten, her renkten, her dilden in- sanımıza yer var... Bizi birbirimize kırdır- mak istiyorlar! Eşitlikçi sivil bir ana- yasa yeter bize! Kendi dilimizi, kültü- rümüzü yaşadık, yaşa- tacağız! Emperyalizmin oyu- nuna gelmeden, ya- şamımızı sürdürmek zor değil. Yeter ki Türkiye Cum- huriyeti yurttaşlarının hukuksal eşitliği ve öz- gürlüğü güvenceye alınsın... Yeter ki ay- rımsız temel hak ve öz- gürlükler genişletilsin... Amaç sorun yarat- mak değil çözmekse, bölünmeden, parça- lanmadan yaşarız biz. Kimliğimiz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlı- ğıdır! İçimde umut kırıntıla- rı var yaşama ve aşka dair... Harran ovasından geçiyorum kendi düş- lerimle baş başa kaldı- ğımda... Edirne’de Me- riç kıyısında, Home- ros’un ışık sahilinde gü- neşi uğurluyorum... Lice’de, Hakkâri’de, Dicle ve Fırat’ın sula- rında yaşama merhaba diyorum... Munzur vadisinden geçiyorum sessizce... Kaçkarlar’da solukla- nıp, Erzurum’a, To- kat’a, Erzincan’a ve Sıvas’a uğrayıp, Ür- güp’te güneşi selamlı- yorum şafak vakti... Sessizliğin sesiyle ço- ğalıyorum... Kumral ço- cukluk ve gençlik gün- lerimi özlüyorum... AKP Grup Başkanvekili Bozdağ, Kürt açõlõmõ konusunda kurumlar arasõnda anlaşma sağlandõğõnõ söyledi Diyarbakır Cezaevi taşınıyor MAHMUT ORAL DİYARBAKIR - AKP, Kürt açõlõmõna ilişkin ilk somut adõmõnõ attõ. 12 Eylül döneminde 34 kişi- nin öldüğü, sayõsõz kişinin iş- kencelerden geçtiği ünlü Diyar- bakõr E Tipi Cezaevi alanõnõn eğitim kampusu yapõlacağõ açõk- landõ. Sivil toplum kuruluşlarõ ise cezaevinin müze olmasõ çağ- rõsõnda bulundu. Tarõm ve Köyişleri Bakanõ Mehdi Eker, demokratik açõlõm çalõşmalarõ konusunda Diyarba- kõr’da çeşitli temaslar ve görüş- meler yapacaklarõnõ anlattõ. Eker, bu projeler kapsamõnda Diyar- bakõr Cezaevi’nin de taşõnacağõ- nõ belirterek, “Milli Güvenlik Kurulu’nda bu çalışmaların sürdürülmesi yönünde tavsiye kararı alındı. Biz de üzerimize düşeni yapacağız. Diyarbakır Bağlar Cezaevi’ni şehrin dışına taşıyoruz” dedi. Cezaevinin ye- rine Anadolu lisesi, iki ilköğretim okulu, bir anaokulu ve iki spor te- sisinin yer aldõğõ büyük bir eğitim kampusu inşa edilecek. Cezaevini eğitim kampusu yap- ma kararõ ise tepki çekti. DTP Di- yarbakõr Milletvekili Akın Bir- dal, cezaevinin müzeye dönüş- türülmesini önererek, “O cezaevi gerçekten unutmaya karşı bir müzeye dönüştürülmeli. İn- sanlığa karşı işlenen suçlar ba- kımından gerçekten unutul- maması gereken bir abide ol- malı” diye konuştu. 78’liler Vakfõ Girişimi Sözcü- sü ve Diyarbakõr Cezaevi Ger- çekleri Araştõrma ve Adalet Ko- misyonu Üyesi Celalettin Can da aynõ öneriyi yaparak şunlarõ söy- ledi: “Bir daha aynı şeylerin ya- şanmamasını gösteren bir galeri olmalı. Gençlere aslında eği- timden ziyade orada neler ya- şandı, insanlar orada kendini neden yaktı ve zeminlerin üze- rinde kimlerin kanı var, bun- ların bilinmesi ve geleceğe ha- tırlatılması gerekir.” Cezaevinden boşalacak yere okullar ve spor tesisleri yapõlacak Galatasaray Meydanı’nda toplanan kayıp yakınları, ellerinde ka- ranfiller ve kaybettikleri yakınlarının fotoğrafları ile 230. kez otur- ma eylemi düzenledi. İHD Gözaltında Kayıplar Komisyonu üyesi Elif Babül, insanlık suçlarının ortaya çıkarılmadan, demokratik- leşmeden söz edilemeyeceğini belirtti. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) 230’uncu eylem Öcalan: Ordu kendine çok güvenmesin Haber Merkezi - Terör örgütü PKK’nin İmralõ Ce- zaevi’nde bulunan lideri Ab- dullah Öcalan, Kürt sorunu konusunda kendisiyle mü- zakere yapõlmasõ gerektiğini belirterek “Askeri boyutu- nun çözülmesi için 45 gün müzakere etmem lazım” görüşünü ileri sürdü. Avu- katlarõnõn 31 Temmuz’daki görüşme tutanaklarõna göre Öcalan, “DTP ve PKK be- ni temsil etmiyor. Mesela Ahmet Türk’le mi çözmek istiyorsunuz. Sizi engelle- yen kimse mi var? Çözün. Sorunu bu şekilde çözebi- lecekseniz çözün...” dedi. Kendisinin affedilmesinin sorun oluşturmadõğõnõ ileri süren Öcalan, “40 milyon Kürt ayağa kalktığı zaman ortada devlet-mevlet diye bir şey kalmaz. Ordu öyle çok kendine güvenmesin. Çok kaotik, çok çatışmalı dönem olursa, çözümün önünde engel olursa ordu da ortada kalmaz, dağılır gider” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle