21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 ARALIK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Cinayetler Hükümlüsü mü? Savaş Tutsağı mı? DTP kendisinden beklenmeyecek kadar maharetli bir strateji ile Başbakan’ın “açılım” koşullarını altüst etti O yeni strateji, DTP’lilerin, kendilerinden açılım önerilerine omuz vermelerini isteyen Başbakan Erdoğan’a, tam da 7 Aralık’ta Obama ile buluşmadan önce verilen yanıttır. DTP Eşbaşkanları Ahmet Türk ile Emine Ayna, öne sürdükleri ağır koşullar ile bizim töre ve geleneklerimizde yer eden ve düğün öncesinde damat tarafına yöneltilen karşılanması zor ağır bedeller talep eden kız evinin görevlerini üstlenmiş gibidirler. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına Başbakan Erdoğan, terör örgütünü ve liderini muhatap almayacağını mı söylüyordu? Cumhuriyetin yasal partilerinden birisi olan DTP, önce Hükümetin “Kürtler için açılım paketi” içinde sıraladığı önerileri “oyalama ve kandırmaca” olarak geri çevirmekle kalmıyor; terör örgütünün adını vermeden, örgütü Kürt sorununun tek çözüm adresi olarak gösterme ısrarını arttırarak sürdürmenin yanı sıra Öcalan’ın İmralı’daki koşullarının da iyileştirilmesini istiyorlar. O 4 milyar dolar denize mi atıldı? Oysa kamuoyu, daha bir ay önce o koşulların değiştirilmesi için yaklaşık 4 milyon dolar harcanarak yeni bir hücre yapıldığını öğrenmişti. Onca harcamaya karşın o yeni koşulları Öcalan’a beğendiremeyen Hükümet’e, DTP’nin yanıtı Ahmet Türk’ün açıklamasında “İmralı Cezaevi’nin sıradan bir cezaevi, Öcalan’ın da herhangi bir tutsak olmadığı” hatırlatılarak verilmiş. O gözdağı niteliğindeki yanıtta, DTP’nin Öcalan’ı Türk mahkemelerinin bütün aşamalarından geçerek kesinleşmiş bir terör örgütünün başı değil, “Kürtlerin gözü ve kulağını çevirdiği İmralı’da zorla tutulan bir savaş tutsağı olarak..” görmek ve kendisine o koşullar içinde bakılmasını istediği açıktır. Nasıl diye sorabilecekler için, “Kurtuluş Savaşımızın son aşamasında Garp Cephesi Komutanı İsmet “İnönü” Paşa’nın Yunan Ordusu Başkomutanı Trikopis’in tutsak alınarak getirildiği zaman o’na kılıcını da geri vererek bir misafir gibi davranmış olduğunu mu düşünüyor DTP’liler acaba” yanıtını hatırlatalım. Zira DTP, Başbakan’ın ve Hükümet’in de terör örgütünün başı olarak binlerce masum insanımızın katili için bu “tutsak”lık görüşünü paylaşıp içlerine sindirmesini de o yanıtın satır aralarına “lisanı münasip ile” yerleştirmişti. Satır aralarındaki tehditler DTP’ye göre, tutsak, hatta “sıra dışı” bir tutsak olan Öcalan’a, Adalet Bakanı Ergin’in belirttiği gibi F Tipi cezaevlerindeki hükümlülerden birisi olarak değil; ayrıcalıklı davranılması mı düşünülüyor... “Toplumsal barışı ciddi tehdit eden, büyük gerilimlere yol açan davranışlardan kaçınılması” uyarısını da yaparak adeta PKK’nin kuruluş yıldönümü nedeni ile çeşitli kentlerde karakollara açılan taciz ateşlerini, caddelere atılan molotofkokteylleri ile her an patlayabilecek sokak çatışmalarını çağrıştırmak mı istiyor? Aynı açıklama, DTP’nin, “Kürtlerin siyasal ve kültürel haklarının güvence altına alınacağı bir anayasa değişikliğinde ısrarlı olduğunu” da vurguluyor. Başbakan, köşe yazarları ile atışmayı ve açılım paketine daha başından gelecekleri görmüşçesine karşı çıkan CHP, MHP, DSP ve DP gibi muhalefet partileri ile çekişmeyi bir yana bırakarak, bu açıklamayı satır satır okumalıdır. O okuma işini bitirdikten sonra, Obama’ya gitmeden önce de kendi görüşünü belirtmelidir. Yoksa bu konuda girişimsiz kalarak “açılım” diye hâlâ havanda su dövmeye devam mı edecektir? Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] NATO’nun Afganistan’daki eski Yüksek Sivil Temsilcisi Çetin, ABD’nin asker talebini değerlendirdi: Türkiye kabul etmeyecektir BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - NATO’nun Afganis- tan’daki eski Yüksek Sivil Temsilci- si Hikmet Çetin, ABD’nin aralarõn- da Türkiye’nin de bulunduğu mütte- fik ülkelerden asker sayõsõ ile ülkeye yönelik yardõm ve katkõlarõnõ arttõrmasõ talebine ilişkin olarak, “Yalnızca as- kerle sorunu çözemezsiniz. Asker sayısını 30 bine değil de 300 bine çı- karsanız, yalnızca askerle bu sorun çözülemez. Olayın çok önemli eko- nomik ve sosyal bir yönü var” de- ğerlendirmesini yaptõ. Türkiye’nin 2003 yõlõnda aday gös- termesi ve NATO’nun onay verme- sinden sonra Afganistan’da Yüksek Si- vil Temsilci olarak iki yõl görev yap- mõş olan eski TBMM Başkanõ ve Dõşişleri Bakanõ Hikmet Çetin, ABD’nin talebine ilişkin olarak Cum- huriyet’in sorularõnõ yanõtladõ. Türkiye’nin geçmiş dönemlerde de çeşitli gerekçeler öne sürerek, her tür- lü katkõyõ yapabileceğini ancak mu- harip güç göndermeyeceğini söyle- miş olduğunu anõmsatan Çetin şöy- le konuştu: “Son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında bu dile geti- rildi. Şimdi bu yeniden gündeme geldi. ABD yönetimi, ‘Ben 30 bin asker gönderiyorum. Bütün NATO ülkeleri de göndersin, Türkiye de da- hil’ diyor. Elbette hükümet bunu değerlendirecektir, ama ben Tür- kiye’nin buna ‘evet’ diyeceğini sanmıyorum” dedi. Afganistan’a asker gönderme ko- nusunun bir NATO süreci olduğuna ve Türkiye’nin kendisinin de terörle mücadele ettiğine dikkati çeken Çe- tin şu görüşü dile getirdi: “Orada ye- niden güneyde Taliban ile girece- ği bir mücadelede, terörle ikinci cehpe gibi düşünülüyor olabilir. Hükümet, kendi gerekçelerini öne sürerek buna ‘hayõr’ demiştir, yine diyebilir ama Afganistan’a deste- ğini ve katkısını arttıracak başka girişimlerde bulunabilir.” ABD’nin Afganistan’a asker gön- derme konusunda Türkiye’ye baskõ ya- pabileceği yönündeki değerlendir- melere ilişkin olarak Çetin, “Kimse kimseyi zorlayamaz. Türkiye’nin bir sıcak savaşın içine girmesi, ken- disi terörle mücadele sürdürdüğü için çok zor olacağı ve olumsuz et- ki yapacağı görüşündeyim” dedi. Çetin, “Türkiye’nin muharip asker göndermesi ve Türk aske- rinin sıcak çatışmaya girmesi Af- ganistan ile ilişkilerimizi bozar mı” sorusuna ilişkin olarak da şu de- ğerlendirmeyi yaptõ: “Afgan halkı muharip Türk as- kerinin gönderilmesini istiyor. Bizim muharip asker göndermemiz, Af- ganistan ile ilişkilerimizi bozmaz. Ancak bu durum, Taliban ile ger- ginliği arttırabilir. Yoksa, Afganis- tan ile ilişkilerimizi bozması söz konusu olamaz hatta, Afganistan’ın yönetim kadrosu, belli çevreleri ‘Türkiye bu işi yaparsa çok daha olumlu sonuç alõr. Çünkü bu bölgeyi, bu insanlarõ, bu kültürü bilir’ derler. O nedenle normal Afgan halkında olumsuz etki yapmaz ama, tabii ki terör örgütlerine karşı yan etkileri, olumsuz etkileri olur.” ‘30 bin değil 300 bin askerle bile sonuç alınmaz’ Çetin, ABD’nin açõklamõş olduğu ve Türkiye’nin de muharip asker katkõ- sõnõ kapsayan yeni strateji ile Afga- nistan’da sonuç almasõnõn söz konu- su olup olamayacağõ yönündeki soruyu şöyle yanõtladõ: “Sonuç alabilir ama söylediklerini tam olarak uygula- yabilirse. Yalnızca askerle sorunu çözemezsiniz. Asker sayısını 30 bi- ne değil de 300 bine çıkarsanız, yalnızca askerle bu sorun çözüle- mez. Olayın çok önemli bir ekono- mik ve sosyal bir yönü var.” Erdoğan ABD’ye çantasõnda 5 konuyla gidecek. Afganistan’a 500-600 ek asker gönderilebileceğini söyleyecek ‘Muharip güç olmaz’ denilecek EMİNE KAPLAN ANKARA - Başbakan Ta- yip Erdoğan, ABD Başkanõ Barack Obama ile yapacağõ görüşmede, demokratik açõlõ- ma vurgu yaparak, 2010 yõlõ- nõn sonuna kadar PKK’nin tasfiyesi, Kõbrõs sorununun 2010 yõlõ şubat ayõna kadar çö- zülmesi, Türkiye’nin Afga- nistan’a muharip asker gücü göndermesi, Ermenistan pro- tokolü ve AB ile üyelik sürecini gündeme getirecek. Erdoğan’õn ABD’nin Türkiye’nin Afga- nistan’a muharip asker gücü göndermesi yönündeki talebi- ne “asker sayısı arttılabilir, ama muharip güç olmaz” yanõtõnõ vereceği belirtildi. Erdoğan’õn 7 Aralõk’ta ABD’ye yapacağõ ziyarete iliş- kin ayrõntõlar netleşmeye baş- ladõ. AKP kaynaklarõndan edi- nilen bilgiye göre, Erdoğan’õn Obama ile görüşmesinde gün- deme getireceği konular şöyle: PKK’nin tasfiyesi Demokratik açılım ve PKK: Erdoğan, Kürt açõlõmõ sü- reciyle ilgili bilgi vererek, “PKK’nin silah bırakması, 2010 sonuna kadar PKK’nin başta Kandil olmak üzere Kuzey Irak’tan çıkarılması gerekiyor” diyerek PKK’nin tasfiyesi için destek isteyecek. Afganistan’a asker talebi: Türk askerinin sõcak çatõşma or- tamõna girmesi durumunda Müslüman kimliği nedeniyle ülkedeki olumlu imajõnõn ze- delenebileceğini söyleyecek olan Erdoğan, sadece Afganis- tan’a 500-600 ek asker daha gönderilebileceğini belirtecek. Erdoğan, ayrõca muhalif grup- larõn siyasi sistemin içine çeki- lerek ülkede iç barõşõn sağlan- masõ gerektiğini de dile getire- cek. Erdoğan, Türkiye’nin bu ülkede altyapõ çalõşmalarõ, imar, yol ve eğitim alanlarõnda hizmet vermek istediğini belirtecek. Kıbrıs için tarih verecek Kıbrıs sorunun çözümü: ABD’nin bu konuda daha aktif bir politika izlemesini isteyecek olan Erdoğan, “BM kontro- lünde yapılan görüşmeler, 2010 şubat ayı sonuna kadar sonuçlanmalı. Nisan ayında KKTC’de Cumhurbaşkanlı- ğı seçimleri var. Siyasi kon- jonktür değişebilir. Çözüme ulaşılamazsa KKTC, ayrı bir devlet olarak mücadelesine devam eder” mesajõ verecek. Ermenistan ile protokol: Erdoğan, Obama’dan Erme- nistan konusunda daha aktif bir politika izlemesini isteyecek. Türkiye ile Ermenistan arasõn- da imzalanan protokolün yü- rürlüğe girebilmesi için Erme- nistan’õn Karabağ’dan çekil- mesi gerektiğini söyleyecek. Erdoğan, Karabağ sorunu çö- zülürse Türkiye’nin Ermenistan sõnõrõnõ açacağõnõ belirtecek. AB ile ilişkiler: Erdoğan, aralõkta yapõlacak AB zirvesine işaret edecek ve “AB, KKTC Annan Planı’na evet dediği halde izolasyonları kaldırma sözünü 5 yıldır yerine getir- medi” diyerek destek isteyecek. Erdoğan, ABD ziyaretinde hükümete yakõnlõğõyla bilinen Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştõrmalarõ Vakfõ’nõn Was- hington’daki temsilciliğinin açõ- lõş kokteyline katõlacak. Washington yönetimi Afganistan savaşı için NATO ülkelerinden muharip güç ister- ken, savaş karşıtlarının ABD Başkanı Barack Obama’yı protestoları sürüyor. (AP) Büyükanõt döneminden beri askerin söylemi aynõ TSK çatışmaya karşı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, TSK’nin Afganistan’da üstlen- diği görevleri değerlendirirken, bazõ kri- terlere dikkat çekmişti. Başbuğ, “Biz di- yoruz ki bizim kuvvetlerimizi çatışan tarafların ayrılmasında, terörle müca- delede, uyuşturucuyla mücadelede ve mayın temizleme faaliyetlerinde kul- lanamazsınız” demişti. ABD’nin tüm NATO ülkeleri ve Tür- kiye’den Afganistan’da terörle mücadele edecek asker istemesinin ardõndan dik- katler hükümete ve Genelkurmay’a çev- rildi. Eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tan bu ya- na TSK, Türkiye’nin Afganistan’da te- rörle mücadele görevi üstlenmesine sõ- cak bakmõyor. Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gürak, 2 Ekim tarihli toplantõda bir so- ru üzerine Türk birliğinin görevini mev- cut “görev tanımına” göre yürüteceğini belirterek, bu tanõmda “terörle, uyuştu- rucu ile mücadele ve mayın temizleme görevleri olmayacağını” söylemişti. Afganistan’daki Türk birliği, ISAF ka- rargâhõnda, Kâbil Bölge Komutanlõ- ğõ’nda ve Vardak’taki Bölgesel İmar Ekibi’nde görev alõyor. Afganistan’daki askeri lisede ve kara harp okulunda top- lam 28 öğretmen subay, ders veriyor. CUMHURBAŞKANI GÜL ‘Savaşmak istemiyoruz’ Haber Merkezi - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, ABD’nin Türkiye’den Afganistan için asker istemesiyle ilgi- li olarak, “Etkinlik artacak ama şek- line biz karar veririz. Savaşan du- rumunda olmak istemiyoruz” dedi. Ürdün’den dönerken uçakta açõkla- malarda bulunan Gül, Türkiye’nin muharip güç göndermesi durumunda Taliban dahil herkesin saygõ duyduğu gücün ortadan kalkacağõnõ vurguladõ. Afganistan’da yeni strateji için bir yõldõr çalõştõklarõnõ dile getiren Gül, “Bizden beklenti hiçbir ülkenin ya- pamayacakları konularla ilgili. Af- ganistan’da muhaliflerin siyasete dahil edilmesi bunlardan birisi. Halkın gönlünü kazanmak gereki- yor. Yoksa ne yapacaksınız, itlaf mı edeceksiniz? Kuş gribi değil ki bu...” dedi. “Çatışma ortamına gir- mek Türkiye’nin yapabileceklerini sınırlar” diye konuşan Gül, “Ameri- ka bunu bilmiyor mu” sorusuna, “ABD, Türkiye’nin Afganistan’da- ki önemini takdir ediyor” yanõtõnõ verdi. İran’õn nükleer faaliyetleriyle de ilgili konuşan Gül, bir iki haftadõr gelişmelerin tõrmanõş yönünde oldu- ğunu vurgulayarak “Gidişat iyi değil. Meselenin şakası yok” dedi. 2 0 0 1 T E Z K E R E S İ AKP’yegeniş yetkiveriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD yönetimi, yeni Afganistan stratejisi çerçevesinde Türkiye’den savaşmak üzere muharip asker ister- ken Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) Afganistan’da asker bulundur- masõna temel oluşturan 2001 tarihli tezkerenin muğlak ifadelerle hazõr- lanmõş olmasõ, hükümete asker gön- derme konusunda geniş yetki sağlõ- yor. Bu da siyasal olarak karar almasõ durumunda AKP’nin yeni tezkereye gereksinim duymadan hem Afganis- tan’a daha fazla muharip asker gön- dermesine hem de halen bu ülkede bulunan Türk askerlerinin görev yö- nergesini değiştirmesine olanak sağlõ- yor. Tezkerenin teknik kõsmõnda ana- yasanõn 92. ve 117. maddelerine atõf yapõlarak şöyle deniliyor: “... TSK’nin yabancı ülkelere gönderilmesi, yabancı silahlı kuv- vetler unsurlarının Türkiye’de bu- lunması ve hükümetçe verilecek izin ve belirlenecek esaslar çerçeve- sinde bu kuvvetlerin kullanılması için hükümete izin verilmesi, Genel Kurul’un 10.10.2001 tarihli 5. bir- leşiminde kararlaştırılmıştır.” P akistan’daki radikal İslamcõ yapõ- lanmaya da dikkat çeken Çetin, Pa- kistan olmadan Afganistan’daki so- runun çözülemeyeceğini vurguladõ. Çetin şunlarõ dile getirdi: “Pakistan çözülme- den, Afganistan’daki sorunun çözülme- si zor. Pakistan çok önemli bir sorun ve Pakistan’daki sorun giderek büyüyor. Sorunun bir bölümü de Pakistan’daki medreselerden ve oradaki eğitim mer- kezlerinden yetişen ve burada eğitim gören Taliban’dan kaynaklanıyor.” ‘Önce Pakistan çözülmeli’ Türkiye konumunu kaybetmemeli FIRAT KOZOK ANKARA - CHP İstanbul Mil- letvekili, emekli Büyükelçi Şük- rü Elekdağ, Türkiye’nin Afga- nistan’a muharip güç gönderme- mesi gerektiğini vurgulayarak “Afganistan’da sadece Türk askeri bugüne kadar saldırıya uğramadı, diğer bütün ülkele- rin askerleri korumayla geziyor. Hatta Türk askerinin ay yıldızlı üniformasını alıyorlar ki, ken- dilerine dokunulmazlık sağla- sınlar. Türkiye bu konumunu kaybetmemelidir” dedi. ABD’nin Afganistan’daki asker sayõsõnõ arttõrarak yeni bir strate- ji uygulamaya çalõştõğõnõ belirten Elekdağ şunlarõ söyledi: “Fakat aynı zamanda şunu söylüyor, diyor ki bu kuvvetler burada 1.5 sene kalacak. Yani 2011’in ortalarından itibaren bu kuv- veti çekmeye başlayacağız di- yor. Bu son derece ilginç bir yaklaşım. Siz daha başlangıçta, hiçbir sonuç almadan, şu tarihte kuvvetlerimi çekeceğim dedi- ğiniz andan itibaren siz bu ça- tışmayı kaybedersiniz, karşı ta- rafa bir imkân verirsiniz.” ABD’nin terörle mücadele ko- nusunda Türkiye’ye yeterli des- teği vermediğine vurgu yapan Elekdağ, “Bunlar yapılama- masına karşın Sayın Dışişleri Bakanı Kuzey Irak’a gitti ve Barzani’nin karşısında el pen- çe divan durdu. Türkiye’nin muhakkak ABD’den şunu is- temesi lazım; Türkiye kendi üzerine düşeni yapmaktadır ama ABD’nin de Türkiye’nin terörle mücadelesinde NA- TO’nun 5. maddesi çerçeve- sinde kendi üzerine düşeni ye- rine getirmesi lazım” dedi. CHP MİLLETVEKİLİ ŞÜKRÜ ELEKDAĞ: Hikmet Çetin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle