Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 ARALIK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Cinayetler Hükümlüsü
mü? Savaş Tutsağı mı?
DTP kendisinden beklenmeyecek kadar
maharetli bir strateji ile Başbakan’ın “açılım”
koşullarını altüst etti
O yeni strateji, DTP’lilerin, kendilerinden
açılım önerilerine omuz vermelerini isteyen
Başbakan Erdoğan’a, tam da 7 Aralık’ta
Obama ile buluşmadan önce verilen yanıttır.
DTP Eşbaşkanları Ahmet Türk ile Emine
Ayna, öne sürdükleri ağır koşullar ile bizim töre
ve geleneklerimizde yer eden ve düğün
öncesinde damat tarafına yöneltilen
karşılanması zor ağır bedeller talep eden kız
evinin görevlerini üstlenmiş gibidirler.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına
Başbakan Erdoğan, terör örgütünü ve liderini
muhatap almayacağını mı söylüyordu?
Cumhuriyetin yasal partilerinden birisi olan
DTP, önce Hükümetin “Kürtler için açılım
paketi” içinde sıraladığı önerileri “oyalama ve
kandırmaca” olarak geri çevirmekle kalmıyor;
terör örgütünün adını vermeden, örgütü Kürt
sorununun tek çözüm adresi olarak gösterme
ısrarını arttırarak sürdürmenin yanı sıra
Öcalan’ın İmralı’daki koşullarının da
iyileştirilmesini istiyorlar.
O 4 milyar dolar denize mi atıldı?
Oysa kamuoyu, daha bir ay önce o koşulların
değiştirilmesi için yaklaşık 4 milyon dolar
harcanarak yeni bir hücre yapıldığını
öğrenmişti. Onca harcamaya karşın o yeni
koşulları Öcalan’a beğendiremeyen
Hükümet’e, DTP’nin yanıtı Ahmet Türk’ün
açıklamasında “İmralı Cezaevi’nin sıradan bir
cezaevi, Öcalan’ın da herhangi bir tutsak
olmadığı” hatırlatılarak verilmiş.
O gözdağı niteliğindeki yanıtta, DTP’nin
Öcalan’ı Türk mahkemelerinin bütün
aşamalarından geçerek kesinleşmiş bir terör
örgütünün başı değil, “Kürtlerin gözü ve
kulağını çevirdiği İmralı’da zorla tutulan bir
savaş tutsağı olarak..” görmek ve kendisine o
koşullar içinde bakılmasını istediği açıktır.
Nasıl diye sorabilecekler için, “Kurtuluş
Savaşımızın son aşamasında Garp Cephesi
Komutanı İsmet “İnönü” Paşa’nın Yunan
Ordusu Başkomutanı Trikopis’in tutsak
alınarak getirildiği zaman o’na kılıcını da geri
vererek bir misafir gibi davranmış olduğunu mu
düşünüyor DTP’liler acaba” yanıtını hatırlatalım.
Zira DTP, Başbakan’ın ve Hükümet’in de
terör örgütünün başı olarak binlerce masum
insanımızın katili için bu “tutsak”lık görüşünü
paylaşıp içlerine sindirmesini de o yanıtın satır
aralarına “lisanı münasip ile” yerleştirmişti.
Satır aralarındaki tehditler
DTP’ye göre, tutsak, hatta “sıra dışı” bir
tutsak olan Öcalan’a, Adalet Bakanı Ergin’in
belirttiği gibi F Tipi cezaevlerindeki
hükümlülerden birisi olarak değil; ayrıcalıklı
davranılması mı düşünülüyor... “Toplumsal
barışı ciddi tehdit eden, büyük gerilimlere
yol açan davranışlardan kaçınılması”
uyarısını da yaparak adeta PKK’nin kuruluş
yıldönümü nedeni ile çeşitli kentlerde
karakollara açılan taciz ateşlerini, caddelere
atılan molotofkokteylleri ile her an
patlayabilecek sokak çatışmalarını çağrıştırmak
mı istiyor?
Aynı açıklama, DTP’nin, “Kürtlerin siyasal ve
kültürel haklarının güvence altına alınacağı bir
anayasa değişikliğinde ısrarlı olduğunu” da
vurguluyor.
Başbakan, köşe yazarları ile atışmayı ve
açılım paketine daha başından gelecekleri
görmüşçesine karşı çıkan CHP, MHP, DSP ve
DP gibi muhalefet partileri ile çekişmeyi bir
yana bırakarak, bu açıklamayı satır satır
okumalıdır.
O okuma işini bitirdikten sonra, Obama’ya
gitmeden önce de kendi görüşünü belirtmelidir.
Yoksa bu konuda girişimsiz kalarak
“açılım” diye hâlâ havanda su dövmeye
devam mı edecektir?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
NATO’nun Afganistan’daki eski Yüksek Sivil Temsilcisi Çetin, ABD’nin asker talebini değerlendirdi:
Türkiye kabul etmeyecektir
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - NATO’nun Afganis-
tan’daki eski Yüksek Sivil Temsilci-
si Hikmet Çetin, ABD’nin aralarõn-
da Türkiye’nin de bulunduğu mütte-
fik ülkelerden asker sayõsõ ile ülkeye
yönelik yardõm ve katkõlarõnõ arttõrmasõ
talebine ilişkin olarak, “Yalnızca as-
kerle sorunu çözemezsiniz. Asker
sayısını 30 bine değil de 300 bine çı-
karsanız, yalnızca askerle bu sorun
çözülemez. Olayın çok önemli eko-
nomik ve sosyal bir yönü var” de-
ğerlendirmesini yaptõ.
Türkiye’nin 2003 yõlõnda aday gös-
termesi ve NATO’nun onay verme-
sinden sonra Afganistan’da Yüksek Si-
vil Temsilci olarak iki yõl görev yap-
mõş olan eski TBMM Başkanõ ve
Dõşişleri Bakanõ Hikmet Çetin,
ABD’nin talebine ilişkin olarak Cum-
huriyet’in sorularõnõ yanõtladõ.
Türkiye’nin geçmiş dönemlerde de
çeşitli gerekçeler öne sürerek, her tür-
lü katkõyõ yapabileceğini ancak mu-
harip güç göndermeyeceğini söyle-
miş olduğunu anõmsatan Çetin şöy-
le konuştu: “Son Milli Güvenlik
Kurulu toplantısında bu dile geti-
rildi. Şimdi bu yeniden gündeme
geldi. ABD yönetimi, ‘Ben 30 bin
asker gönderiyorum. Bütün NATO
ülkeleri de göndersin, Türkiye de da-
hil’ diyor. Elbette hükümet bunu
değerlendirecektir, ama ben Tür-
kiye’nin buna ‘evet’ diyeceğini
sanmıyorum” dedi.
Afganistan’a asker gönderme ko-
nusunun bir NATO süreci olduğuna
ve Türkiye’nin kendisinin de terörle
mücadele ettiğine dikkati çeken Çe-
tin şu görüşü dile getirdi: “Orada ye-
niden güneyde Taliban ile girece-
ği bir mücadelede, terörle ikinci
cehpe gibi düşünülüyor olabilir.
Hükümet, kendi gerekçelerini öne
sürerek buna ‘hayõr’ demiştir, yine
diyebilir ama Afganistan’a deste-
ğini ve katkısını arttıracak başka
girişimlerde bulunabilir.”
ABD’nin Afganistan’a asker gön-
derme konusunda Türkiye’ye baskõ ya-
pabileceği yönündeki değerlendir-
melere ilişkin olarak Çetin, “Kimse
kimseyi zorlayamaz. Türkiye’nin
bir sıcak savaşın içine girmesi, ken-
disi terörle mücadele sürdürdüğü
için çok zor olacağı ve olumsuz et-
ki yapacağı görüşündeyim” dedi.
Çetin, “Türkiye’nin muharip
asker göndermesi ve Türk aske-
rinin sıcak çatışmaya girmesi Af-
ganistan ile ilişkilerimizi bozar
mı” sorusuna ilişkin olarak da şu de-
ğerlendirmeyi yaptõ:
“Afgan halkı muharip Türk as-
kerinin gönderilmesini istiyor. Bizim
muharip asker göndermemiz, Af-
ganistan ile ilişkilerimizi bozmaz.
Ancak bu durum, Taliban ile ger-
ginliği arttırabilir. Yoksa, Afganis-
tan ile ilişkilerimizi bozması söz
konusu olamaz hatta, Afganistan’ın
yönetim kadrosu, belli çevreleri
‘Türkiye bu işi yaparsa çok daha
olumlu sonuç alõr. Çünkü bu bölgeyi,
bu insanlarõ, bu kültürü bilir’ derler.
O nedenle normal Afgan halkında
olumsuz etki yapmaz ama, tabii ki
terör örgütlerine karşı yan etkileri,
olumsuz etkileri olur.”
‘30 bin değil 300 bin askerle
bile sonuç alınmaz’
Çetin, ABD’nin açõklamõş olduğu ve
Türkiye’nin de muharip asker katkõ-
sõnõ kapsayan yeni strateji ile Afga-
nistan’da sonuç almasõnõn söz konu-
su olup olamayacağõ yönündeki soruyu
şöyle yanõtladõ: “Sonuç alabilir ama
söylediklerini tam olarak uygula-
yabilirse. Yalnızca askerle sorunu
çözemezsiniz. Asker sayısını 30 bi-
ne değil de 300 bine çıkarsanız,
yalnızca askerle bu sorun çözüle-
mez. Olayın çok önemli bir ekono-
mik ve sosyal bir yönü var.”
Erdoğan ABD’ye çantasõnda 5 konuyla gidecek. Afganistan’a 500-600 ek asker gönderilebileceğini söyleyecek
‘Muharip güç olmaz’ denilecek
EMİNE KAPLAN
ANKARA - Başbakan Ta-
yip Erdoğan, ABD Başkanõ
Barack Obama ile yapacağõ
görüşmede, demokratik açõlõ-
ma vurgu yaparak, 2010 yõlõ-
nõn sonuna kadar PKK’nin
tasfiyesi, Kõbrõs sorununun
2010 yõlõ şubat ayõna kadar çö-
zülmesi, Türkiye’nin Afga-
nistan’a muharip asker gücü
göndermesi, Ermenistan pro-
tokolü ve AB ile üyelik sürecini
gündeme getirecek. Erdoğan’õn
ABD’nin Türkiye’nin Afga-
nistan’a muharip asker gücü
göndermesi yönündeki talebi-
ne “asker sayısı arttılabilir,
ama muharip güç olmaz”
yanõtõnõ vereceği belirtildi.
Erdoğan’õn 7 Aralõk’ta
ABD’ye yapacağõ ziyarete iliş-
kin ayrõntõlar netleşmeye baş-
ladõ. AKP kaynaklarõndan edi-
nilen bilgiye göre, Erdoğan’õn
Obama ile görüşmesinde gün-
deme getireceği konular şöyle:
PKK’nin tasfiyesi
Demokratik açılım ve
PKK: Erdoğan, Kürt açõlõmõ sü-
reciyle ilgili bilgi vererek,
“PKK’nin silah bırakması,
2010 sonuna kadar PKK’nin
başta Kandil olmak üzere
Kuzey Irak’tan çıkarılması
gerekiyor” diyerek PKK’nin
tasfiyesi için destek isteyecek.
Afganistan’a asker talebi:
Türk askerinin sõcak çatõşma or-
tamõna girmesi durumunda
Müslüman kimliği nedeniyle
ülkedeki olumlu imajõnõn ze-
delenebileceğini söyleyecek
olan Erdoğan, sadece Afganis-
tan’a 500-600 ek asker daha
gönderilebileceğini belirtecek.
Erdoğan, ayrõca muhalif grup-
larõn siyasi sistemin içine çeki-
lerek ülkede iç barõşõn sağlan-
masõ gerektiğini de dile getire-
cek. Erdoğan, Türkiye’nin bu
ülkede altyapõ çalõşmalarõ, imar,
yol ve eğitim alanlarõnda hizmet
vermek istediğini belirtecek.
Kıbrıs için tarih verecek
Kıbrıs sorunun çözümü:
ABD’nin bu konuda daha aktif
bir politika izlemesini isteyecek
olan Erdoğan, “BM kontro-
lünde yapılan görüşmeler,
2010 şubat ayı sonuna kadar
sonuçlanmalı. Nisan ayında
KKTC’de Cumhurbaşkanlı-
ğı seçimleri var. Siyasi kon-
jonktür değişebilir. Çözüme
ulaşılamazsa KKTC, ayrı bir
devlet olarak mücadelesine
devam eder” mesajõ verecek.
Ermenistan ile protokol:
Erdoğan, Obama’dan Erme-
nistan konusunda daha aktif
bir politika izlemesini isteyecek.
Türkiye ile Ermenistan arasõn-
da imzalanan protokolün yü-
rürlüğe girebilmesi için Erme-
nistan’õn Karabağ’dan çekil-
mesi gerektiğini söyleyecek.
Erdoğan, Karabağ sorunu çö-
zülürse Türkiye’nin Ermenistan
sõnõrõnõ açacağõnõ belirtecek.
AB ile ilişkiler: Erdoğan,
aralõkta yapõlacak AB zirvesine
işaret edecek ve “AB, KKTC
Annan Planı’na evet dediği
halde izolasyonları kaldırma
sözünü 5 yıldır yerine getir-
medi” diyerek destek isteyecek.
Erdoğan, ABD ziyaretinde
hükümete yakõnlõğõyla bilinen
Siyaset Ekonomi ve Toplum
Araştõrmalarõ Vakfõ’nõn Was-
hington’daki temsilciliğinin açõ-
lõş kokteyline katõlacak.
Washington yönetimi Afganistan savaşı için NATO ülkelerinden muharip güç ister-
ken, savaş karşıtlarının ABD Başkanı Barack Obama’yı protestoları sürüyor. (AP)
Büyükanõt döneminden beri askerin söylemi aynõ
TSK çatışmaya karşı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker
Başbuğ, TSK’nin Afganistan’da üstlen-
diği görevleri değerlendirirken, bazõ kri-
terlere dikkat çekmişti. Başbuğ, “Biz di-
yoruz ki bizim kuvvetlerimizi çatışan
tarafların ayrılmasında, terörle müca-
delede, uyuşturucuyla mücadelede ve
mayın temizleme faaliyetlerinde kul-
lanamazsınız” demişti.
ABD’nin tüm NATO ülkeleri ve Tür-
kiye’den Afganistan’da terörle mücadele
edecek asker istemesinin ardõndan dik-
katler hükümete ve Genelkurmay’a çev-
rildi. Eski Genelkurmay Başkanõ emekli
Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tan bu ya-
na TSK, Türkiye’nin Afganistan’da te-
rörle mücadele görevi üstlenmesine sõ-
cak bakmõyor. Genelkurmay İletişim
Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin
Gürak, 2 Ekim tarihli toplantõda bir so-
ru üzerine Türk birliğinin görevini mev-
cut “görev tanımına” göre yürüteceğini
belirterek, bu tanõmda “terörle, uyuştu-
rucu ile mücadele ve mayın temizleme
görevleri olmayacağını” söylemişti.
Afganistan’daki Türk birliği, ISAF ka-
rargâhõnda, Kâbil Bölge Komutanlõ-
ğõ’nda ve Vardak’taki Bölgesel İmar
Ekibi’nde görev alõyor. Afganistan’daki
askeri lisede ve kara harp okulunda top-
lam 28 öğretmen subay, ders veriyor.
CUMHURBAŞKANI GÜL
‘Savaşmak
istemiyoruz’
Haber Merkezi - Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül, ABD’nin Türkiye’den
Afganistan için asker istemesiyle ilgi-
li olarak, “Etkinlik artacak ama şek-
line biz karar veririz. Savaşan du-
rumunda olmak istemiyoruz” dedi.
Ürdün’den dönerken uçakta açõkla-
malarda bulunan Gül, Türkiye’nin
muharip güç göndermesi durumunda
Taliban dahil herkesin saygõ duyduğu
gücün ortadan kalkacağõnõ vurguladõ.
Afganistan’da yeni strateji için bir
yõldõr çalõştõklarõnõ dile getiren Gül,
“Bizden beklenti hiçbir ülkenin ya-
pamayacakları konularla ilgili. Af-
ganistan’da muhaliflerin siyasete
dahil edilmesi bunlardan birisi.
Halkın gönlünü kazanmak gereki-
yor. Yoksa ne yapacaksınız, itlaf mı
edeceksiniz? Kuş gribi değil ki
bu...” dedi. “Çatışma ortamına gir-
mek Türkiye’nin yapabileceklerini
sınırlar” diye konuşan Gül, “Ameri-
ka bunu bilmiyor mu” sorusuna,
“ABD, Türkiye’nin Afganistan’da-
ki önemini takdir ediyor” yanõtõnõ
verdi. İran’õn nükleer faaliyetleriyle
de ilgili konuşan Gül, bir iki haftadõr
gelişmelerin tõrmanõş yönünde oldu-
ğunu vurgulayarak “Gidişat iyi değil.
Meselenin şakası yok” dedi.
2 0 0 1 T E Z K E R E S İ
AKP’yegeniş
yetkiveriyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- ABD yönetimi, yeni Afganistan
stratejisi çerçevesinde Türkiye’den
savaşmak üzere muharip asker ister-
ken Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin
(TSK) Afganistan’da asker bulundur-
masõna temel oluşturan 2001 tarihli
tezkerenin muğlak ifadelerle hazõr-
lanmõş olmasõ, hükümete asker gön-
derme konusunda geniş yetki sağlõ-
yor. Bu da siyasal olarak karar almasõ
durumunda AKP’nin yeni tezkereye
gereksinim duymadan hem Afganis-
tan’a daha fazla muharip asker gön-
dermesine hem de halen bu ülkede
bulunan Türk askerlerinin görev yö-
nergesini değiştirmesine olanak sağlõ-
yor. Tezkerenin teknik kõsmõnda ana-
yasanõn 92. ve 117. maddelerine atõf
yapõlarak şöyle deniliyor:
“... TSK’nin yabancı ülkelere
gönderilmesi, yabancı silahlı kuv-
vetler unsurlarının Türkiye’de bu-
lunması ve hükümetçe verilecek
izin ve belirlenecek esaslar çerçeve-
sinde bu kuvvetlerin kullanılması
için hükümete izin verilmesi, Genel
Kurul’un 10.10.2001 tarihli 5. bir-
leşiminde kararlaştırılmıştır.”
P
akistan’daki radikal İslamcõ yapõ-
lanmaya da dikkat çeken Çetin, Pa-
kistan olmadan Afganistan’daki so-
runun çözülemeyeceğini vurguladõ. Çetin
şunlarõ dile getirdi: “Pakistan çözülme-
den, Afganistan’daki sorunun çözülme-
si zor. Pakistan çok önemli bir sorun ve
Pakistan’daki sorun giderek büyüyor.
Sorunun bir bölümü de Pakistan’daki
medreselerden ve oradaki eğitim mer-
kezlerinden yetişen ve burada eğitim
gören Taliban’dan kaynaklanıyor.”
‘Önce Pakistan çözülmeli’
Türkiye konumunu
kaybetmemeli
FIRAT KOZOK
ANKARA - CHP İstanbul Mil-
letvekili, emekli Büyükelçi Şük-
rü Elekdağ, Türkiye’nin Afga-
nistan’a muharip güç gönderme-
mesi gerektiğini vurgulayarak
“Afganistan’da sadece Türk
askeri bugüne kadar saldırıya
uğramadı, diğer bütün ülkele-
rin askerleri korumayla geziyor.
Hatta Türk askerinin ay yıldızlı
üniformasını alıyorlar ki, ken-
dilerine dokunulmazlık sağla-
sınlar. Türkiye bu konumunu
kaybetmemelidir” dedi.
ABD’nin Afganistan’daki asker
sayõsõnõ arttõrarak yeni bir strate-
ji uygulamaya çalõştõğõnõ belirten
Elekdağ şunlarõ söyledi: “Fakat
aynı zamanda şunu söylüyor,
diyor ki bu kuvvetler burada
1.5 sene kalacak. Yani 2011’in
ortalarından itibaren bu kuv-
veti çekmeye başlayacağız di-
yor. Bu son derece ilginç bir
yaklaşım. Siz daha başlangıçta,
hiçbir sonuç almadan, şu tarihte
kuvvetlerimi çekeceğim dedi-
ğiniz andan itibaren siz bu ça-
tışmayı kaybedersiniz, karşı ta-
rafa bir imkân verirsiniz.”
ABD’nin terörle mücadele ko-
nusunda Türkiye’ye yeterli des-
teği vermediğine vurgu yapan
Elekdağ, “Bunlar yapılama-
masına karşın Sayın Dışişleri
Bakanı Kuzey Irak’a gitti ve
Barzani’nin karşısında el pen-
çe divan durdu. Türkiye’nin
muhakkak ABD’den şunu is-
temesi lazım; Türkiye kendi
üzerine düşeni yapmaktadır
ama ABD’nin de Türkiye’nin
terörle mücadelesinde NA-
TO’nun 5. maddesi çerçeve-
sinde kendi üzerine düşeni ye-
rine getirmesi lazım” dedi.
CHP MİLLETVEKİLİ ŞÜKRÜ ELEKDAĞ:
Hikmet Çetin.