22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
veTürkiye şıklığıne uyum ve ıklım değışıklığı etkılennın fınansmanı konularında daha fazla yardım edılmesıne yonelık malı du- zeneklerın sağlanması, 5- Bu desteklerı yonennek ıçın adıl ve uygulanabılır bır yonetım yapısının oluşturulması SONUÇLAR Kopenhag'ın çıktısı hangı bıçemde olursa olsun, başa- rı bu beş polıttk ozel konuyla açık bır bıçımde olçulebılır Gerçekte masada bulunacak olan tum bu çok sayıdakı bı- lımsel/teknık, polıtık vc dıplomatık karmaşık konular dıkkate almarak, bıze gore Kopenhag'da tum bu karmaşık konulardan arınmış bır bıçımde BMİDÇS'nın nıhaı ama- cını yansıtacak adımlar atılması gerekır Başka bır deyış- le, tum bu tartışma ve goruşmeler sonucunda ortaya çtlca- cak olan yasal metın, yerkurenın ıklım sıstemının ve onun en onemlı asal bıleşenı durumundakı atmosferın korunması açısmdan net çıktılar ıçermelıdır. Orneğın, Hukumetlerarası Iklım Değışıklığı Panelı'ne (IPCC) gore, kuresel ıklım sıstemının korunması ve ıklım değışıklığınm olumsuz etkılennın azaltılması ve onlene- bılmesı ıçın, gelışmış ulkelerın toplam sera gazı salımlari' nı 2020 yıhna kadar 1990 yılı duzeylerıne gore % 25 ve % 40 arasında azaltması gerekır IPCC'ye gore, kuresel sera gazı salımlari ısc 2050 yılına kadar 1990 duzeylerıne gore en az % 50 oranında azaltılmalıdır Konuya bu açıdan ba- kıldığında, Kopenhag Zırvesı'ndekı başarının en buyuk ve en onemlı gostergesı, kuresel olçekte atmos>fere salınan tn- san kaynaklı sera gazı salımlarında ınsanın ıklım sısteını uze- rındekı tehlıkelı etkılerını ve karışmalarını onleyecek duzeydekı bır azaltmayı sağlayacak yasal bağlayıcılığı ve kuv- vetlı salım azaltma hedeflerı olan bır çıktı olacaktır Öte yandan, bır bolumunu ozetleyerek verdığımız son gelışmeler ve değerlendırmeleı dıkkate alındığında, Kopenhag zırvesınden, sera gazı salımlarının azalttlması, fı- nansman ve teknolojı ışbırlığı gıbı temel konularda 2012 sonrası ıçın yasal bağlayıcılığı olan bır ıklım değışıklığı an- tlaşmasının çıkmasının olanaksız olduğunu soylememız ge- rekır Bugunku koşullarda, boyle bır antlaşma en erken Aralık 2010'da ortaya çıkabılecektır Bu kapsamda, ABD Başkanı Barack Obama da Kopenhag'da Kyoto sonrası yu- kumluluklerı duzenleyecek kapsamlı bır antlaşmadan çok, Danımarka Planı olarak da adlandırılan bır yaklaşımı, ya- nı bır yukumlulukler dızısının bırıno evresmın yururluğe gırmesını desteklemektedır Sonuç olarak, ozellıkk gelışmış ulke lıderlerının, Kopenhag'da bırçok rartışmalı konuda karar almayı ıkın- cı evreye bırakarak, dunyaya ıklım değışıklığıyle savaşım, ıklım değışıklığıne uyum ve etkılerın azaltılması gıbı ko- nularda kuvvetlı bır mesaj vcren bır polıtık antlaşmaya ulaş- mayı bu aşamada 'başarılı bır sonuç' olarak kabul edecek- lerını ongonnek hıçde yanlış bır değerlendınne olmasa ge- rek Kaynaklar 1K OB 2007 Tıırkıyt Oıımbıınyt.n Iklım Dcgıjıklıgı Bınnu Ulıısıl Bıldmmı (T1PBUB) (.ıvrı vcOmıın Bıkmlıgı (ÇOB) 272;>ayfı Ûdk 2OO7Ankın 2) TNB 2009 h.ııthNcKonıtıonsBul!ctın 9Novcmlxr2009 Pııblıshed by rhc lnh.ni ıtıonıl lnstımtc tor Sust umhlc Dcvdopmcnt (1 İSD) Vol 12No 447 3)K«Jıo£İu S 2009 Undıtc on tbc UNIOC L Nc|>oiı ıtıonsClım uc Clı ıntfı Struc«> ot TURKLY TBMM md Gl ÜBE IU Contcn.nct. on Clımıtc Chmyc Glohıl Thrcıts 6«Low t ııbon rw,pcrıt> Tow«rdsl opuıhiRcn 12 Novuııbcr 2009 - İSTANBUL 4) Turkcj M 20011 kun.u.1 ıklımın korunmısı tklım Oegıjıklıgı Çcrç^.\e SMİcvııc-sıvcTıııkıyc Tcs/sirMuİKnJf,l,ğı6l 14 29 5)T>kh$,Ki2001K M Tdo*lc99S.20L7)Turke> M 200öb kuresel Iklımın Gclcccğıvc kyoto Protokolu ./eorv/mA 29-99-107 8)1urkc4 M 2008 Ikiım degışıklıgıyle .vıv,i,sım, Kyoto Protokolu vc Turkıye Mulklyc 259 101 131 9) Tıırkej M vc kılıı,, G 2004 A»«p«fc*|ıY¥n ıklım dcgı^ıklıgı polıtıkaları ve önlemlen Çevre, Bılıın vc Teknolojı 2 35 52 10) Turkej, M , Sumcr, U M, * • YOK Problemi: Neler yapılmalı? Cumhurbaşkanını okuma yazma bilemeyenine seçtiren bu ülkede üniversite profesörle- rine kendı kendini yönetme serbestisı verilmemesi gariptir... Ülkemizde üniversitenin ku- ruluş tarihi tartışmalıdır. Biiyük kısım, medreseleri üniversite başlangıcı olarak alır. Ünıversıtelerin Batıda kuruluşu 1070 yıllanndadır. Batıda ünıversiteler müspet bilimin ki- liselerle mücadelesi sonucu doğdu. Türkiye'de üniversite eş değeri olarak Darülfünunun kuruluşu 1867 tarihli Fransız notasına bağlı olarak 1870'de açıldı ve bir sene sonra med- rese zihniyetinin zoruyla kapatıldı. Prof Dr Kasım CemalGuven cc I 1 r— B ırçok açılış ve kapanıştan sonra 1933'de bu vata- nı kurtaran, butunleştıren, yenı bır devletı kuran eşsız onder Atatürk sayesınde gerçek üniversite ku- ruldu Batıdakı anlamda Türkiye'de unıversıte ancak 863 yıl sonra mumkun oldu Darülfünunun kapatılmasından once Prof Dr Necmetün Sadak'ın 15 Ekım 1929 tarıhlı yazısında "Mjaleset ıtırjfetmelıyız kı Danılûınun mıllı /HreA'er/enn Jışında kendı bınasma kapanamk yaşamıştn 1 ' Bu tespıt bugunku ünıversıtelerin durumuna benzıyor 1933 üniversite reformunu takıben ünıversiteler Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na bağlıydı Unıversıte 1946'daozerk- lık kazandıktan sonra memleket meselelerınde aktıf bır rol oynadı 1981 'de YOK yasası ıle ozerlık kaldırıldı YOK'un kuruluş kanununda aktıf rol oynayan kışı YOK'un başına atandı ve sonuçta YOK ıle bır saltanat kuruldu ve ünıversiteler kendı kendını yonetme ozerk- lığını kaybettı Rektor seçımını (cumhurbaşkanınm tayınını) takı ben unıversıtelerde bır rektör dukahkları oluştu Cumhurbaşkanını okuma yazma bilemeyenine seçtiren bu ulkede unıversıte profesorlerıne kendı kendını yonetme serbestisı verilmemesi gariptir Rektor kcndıne uygun bır dekan ve bolum başkanlannı seçerek sonuçta yukarıdan aşağıya seçene bağlı dıktatoryal ulkelerde olabılecek oto- rıter bır ıdare meydana getırıldı YOK kanunu rektore bu- yuk yetkıler verdı Ünıversıtelerin tek hâkımı rektordur Rektor ıdarı ve malı butun yetkılere sahıptır Sîeçılmeden once fakultelere dekan seçımlerı dahıl her turlu ozerk- lığı vereceğını soyleyıp oy aldıktan sonra, bu sözunu unu- tarak her turlu tasarrufu elınde tutmaktadır Odeneklerı sarf yetkısı kendısındedır Dekanm hıçbır yetkısı yoktur Kısacası rektorun dedığı dedıktır Bugun tartışılması gereken YÖICün ülkeye ne faydası olduğudur YOK kuruluşundan bu yana bır sıstem getı- remedı YOK'un değışmesı gerektığını muhalefette sa- vunan partıler ıktıdara gelınce YOK'u ele geçırmeye ça- lıştı ve YOK'u ellerıne geçırınce muhalefette ıken ver- dıklerı sozu unuttu 1981 sonrası butun ıktıdarlar aynı ha- tayı yaptı ve her gelen ıktıdar YOK'u elınde bır sılah ola- rak kullandı Iktıdan ele geçırenler ıktıdarda devamlı ka- lacaklarını sanarak bu gıdışın bır gun tersıne doneceğı- nı hesaplayamadılar Ve sonuçta bugunku çok tartışmalı durumun ortaya çıkmasına sebep oldular YÖK'ün ana hedefi unıversıtelen susturmak ve memleket meselele- rınde onu devre dışı bırakmaktır Ve bunun sonucu sus kun ve kuskun bır unıversıte meydana gelmıştır Devamlı eleştırılen YOK'un değışmesı ıçın hıçbır hukumet çaba sarf etmemıştır YOK'UN ESAS HEDEFİ NE OLMALI? YOK kuruluşundan bu yana unıversıte açılmasında temc.1 kurallar koyamadı 1950'de Demokrat Partı ıktı- dara gelınce her ılde bır lıse açtı ve lıseler ıçın bır mu- dur ve bır muhur yeterlıdır tabırı doğdu Bu açılan lıse- lerın altyapısı ve oğretmenı yoktu Yapılan bu eğıtımle geleneksel duzen bozuldu Eğıtımde zorlama olamaz Bugun buna benzer durum her ılde unıversıte açılımı ıle yapılıyor Batıda bu şekılde bır uygulama yoktur Oğretım kadrosu tam olmadan ve gereklı alet, kutuphane vs te- mın edılmeden kurulan ünıversiteler olsa olsa tabela ünı- versitelen olur Bu unıversıtelerde yetışen oğrencılerın ulkeye yapacakları katkı şuphe goturur YOK, profesorluğe yukseltmeler ıçın yeterlı krıterler getıremedı Sadece adaydan SC1 dergılerınde yaytnlan- mış beş yayın şartını koydu SCI'de cıddı ve cıddı olmayan dergıler vardır SCI de Turkıye'nın yayın sayısının art- tığı ıle ovunmektedır Para ıle yayın basan dergıler var Odenen paraya gore yayınlanma suresı kısalmaktadır SCI'de 1971-2002 arası Turkıye unıversıtelerınde yapı- lan araştırmaların kayıt sayısını taramış bırı olarak, SCI bır krıter olamayacağını soyleyebıhrız Yapılan ya- yının rutm bır araştırma mı veya temel bır araştırma mı olduğunu belırtmez Bu tespıtı takıben, seçımı tar- tışmalı jurının raporu son- rası, unıversıte yonetım kurulu yukseltmeyı yapar Burada fakülte kurulu ve senato devre dışı kalır Bu sıstem çok hatalıdır YOK bolumlerde oğretım uyesı kadrosuna gereklı sınırla- malar getıremedı Başlangıçtakı, profe- sor olacakların başka unı- versıtelerde çalışmalan zo- runluluğu, bırtakım kay- dırmalarla Kizuldu Ve bu- nun sonucu, Anadolu'da açılan ünıversıtelerin oğ- retım uyesı açığı kapatıla- madı Akademık hayatın başlangıcı olan lısansustu ve doktora ıçın YOK bır sınırlama getıremedı Doktora ancak bellı unıversıtelerde ve bellı nıtehklere sahıp oğ- retım uyelerınce yaptırılmalıdır Daha dun doktorasını bıtıren ve dunyada olmayan bır unvana sahıp Yrd Doçente lısansustu ve doktora dersı verdırme/yaptırma ıle lısans ustu ve doktoranın kalıtesı duşuruldu YOK unıversıte eğıtımını denetleyemedı Araştırma gorevlısınm ders verdığı ve sınav yaptığı bır unıversıte- de yetışenlerın Turkıye'nın geleceğıne katkısı olamaz YOK vakıf unıversıtelerını gereğınce denetleyemı- yor Bu unıversıtelerde oğretım uyesı taymınde devlet unı- versıtelerınde aranan şartlar aranmıyor Bugun unıver- sıte gırış sınavında yeterlı not alamayanlar çok duşuk pu- an ıle vakıf unıversıtelerıne kayıt olabılmekte Burada her bolum ıçın en az puan sınırı getırılmelı Ayrıca bu ku- ruluşlara Turkıye'nın ıhtıyacı olduğu alanlarda da eğıtım yapması şartı getırılmelı Bugun şıkâyet edılen durumdan 1980 sonrası huku- met olanların tumu sorumludur Yazarın bu konudakı dığer yayınlan: YÜKıt UiııciMrc Sımn/m 1 2 ?,Cumhunyet 4 5 6Ocık 19H9 Unıvenırtlcr lasKi K GtrıtA/er lns,m vc Kiınır 14 02 1990 Turkıye Unıvtr<ıctl(.rınJc YOK Onctsı \c Sonrısı Anştırmı Yuk^ek OğrenmJt borunhr ve Çozümkr L/JIIVCIM(C Oğrtrım Uyıkn Dtmeğı, Cun Vfy/ncu 1990 <> 239 245 Uwvı.n,ıCLhrJc b profcuv tıpı, Cumhunyı.ı, Bıhm Tekmk, l?İ>ubjtl990 Not: Yazar 1947- 2007arası umversıtedegorev yap- tı ve 1991 yılına kadar tespıt edılebılen 48 yabancı kı- tapta sıtasyon sayısı 213'dur Sonuç olarak, YÖK yanlış bir kurııluştur. Yanlış yönlendi- rilmelerin sonucu bugünkü duruma gelindi. YÖK kanunu başkan seçiminden başlaya- rak değiştirilmelidir. YÖK başkanı araştırmaları ile ta- nınmış öğretim üyeleri ara- sından üniversiteler arası kurulca seçilmelidir. YÖK bağımsız bir kıırul olmalıdır. Hükümetin YÖK'e hiçbir mü- dahelesi olmamalıdır. YÖK ancak üniversitelerde eği- tim, araştırma ve mali hu- suslarda denetimi esas ol- malıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle