22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
112U llk temırlık lıstesınde kuvantum kuramının un- lu fızıkçiM James Franck'a yer verılmemıs, olmasını onun bırk.ıç yıl once aldt- g"l "• ğı nobel odulunc bağla- I I yanlar vardıı Fıaıuk, ar- kadasjarının goıevden alınmasina tepkı olarak hemen ıstıfa ettı Ilgınçtır kı Almanya'da onun ıstıfa emğınt yazabılecek ancak bırkaçgazete kalmıştı, kısa sure sonra onlaı da kapa- nacaktır Goreulen atılan bılım ınsanlaıı arasında V er a ' a n Courant'ı ABD'ye davct eden New York Unıversıtesı, onun 23 yıl- dan ben çalıştığı ve yonet- menı olduğu Gottıngen Matematık Enstttusu'nun tıpkısını New York'ra kur- du ve yonetımıne Courant'ı getırdı Onun emeklı olmasından sonra latematık Enstıtusu" olarak değıştırılen bu ens- n saygın matematık kurumu oldu ıse Gottıngen'den atıldıktan bonra Cambrıdge unıversıtelerınde profesor olarak gorev yaptı, Mşında) Gottıngen Unıversıtesı'ne dondu, Fızık Odulu Max Born'a verıldı James Franck ıstıfasından bır yıl kadar sonra Almanya'dan a kaldı Franck'ın ve von Laue'nın altın Nobel lazılerın elıne geçmekten korumak ıçın, unlu evesy tarafından altın suyunda (hıdroklorık ) erıyık halınc getırılmış, laboratuvarın ucra bır ta dıkkatı çekmeyecek bır kavano: ıçınde bıra- en dısarı değerlı nei>ne çıkarmaya kalkıjmanım onra gerı donulduğunde kavano: olduğu gıbı sy altmı metal olarak yenıden elde ettı Bu al- a gonderıldı Nobel kurumu tarafından madal- len basıldı ve Franck ıle von Laue'ye sunuldu ını ABD'de surduren Franck, atom bombası ça- ıldı. Ama bombanın atılmasına karçı çıkanların ı ve bu konuda çok yoğun savaş,ım verdı Her yıl r kez gıderdı, bu zıyaretlerınden bııınde orada lgadakı buyuk bılgmlerden uçu, Courant, Born ı^man olarak davet edıldıklerı lstanbul'da bir- ıiş, Fen Fakultesı hakkında kapsamlı bır rapor r(1933) Unıversıtesınden sonrakı yıllarda atılan oğre- sayısı 72'ye ulajtı Şu tarıhı olay durumu yete- ır Bu ışler olup bıttıkten sonra Nazılerın eğı- t, Gottıngen'de bır kabul torenınde matematık Hılbert'e sorar "Eee sayın profesor, unıversıteyı ;dık, şımdı Gottıngen'de matematık ne âlem- , olumune değın o unıversıteye tam 48 yıl hız- fuk matematıkçı Hılbert'ın verdığı yanıt şoyle- ııı bakan, Gottingen'de matematık dıye bır şey ırsunuz 7 " yıs 1933'te Kıtap yakma "ayın"lerını başjartılar •ncılennın 10 Mayıs meş,alelı ge^ıt resmıyle to- bajlatılan kıtap yakma eylemlerınde Marx, , Brecht, Thomas Mann, Romaın Rolland, lack London, Emest Hemingway, Erıch Mana nn Barbusse, Emıle Zola, Andre" Gıde, Freud, n ve daha yuzlerce yazann kıtapları ateje verı- ımlarını ve unıversıtelerı "temızleme" eylemı mıştı Weımar donemınde dekan ve rektorleı csorlcrınce seçılırken s,ımdı eğıtım bakanınca sı getırıldı Devlet, her unıversıteye Nazı iemık denetçısı olarak bır de "dozentenfuhrer" (hocabaşı) atıyordu Toplam oğretım uyclerının dortte bırını olusturan 2800 öğretım üyesınm gorevıne son verıldı Gerıde kalanlar ya (aralarmda Heıdegger'ın de bulunduğu) 960 oğre- tım uyesmın 1933'te yaptığı gıbı Hıtler'ı ve nazızmı ovup yu- celten bıldırıler yayınlıyor, ya dj susup oturmayı yeğlıyorlardı 1933'ten 1939'akadarkı altı yılda Alman unıversıtelerındekı toplam oğrencı sayısı 128 000'den 55 000'e, temel bılımler ve muhcndıslık dallarındakı ogrencılcnn sayısi 27 000'den 11 000'e dujtu Elbette a-.il duş,u$ oğrencılerın sayılarından çok nıtelığınde oluyordu "ALMAN FÎZİĞ1" Rejım, "Alman fızığı", "Alman kımyası", "Alman mate- matığı" kavramlarını ortaya suruyor, Eınsteın'ın gorelılık ıl- kesını "fizikte komünızm" olarak nıtelemıs, olan Heıdelberg Unıversıtesı'nden Nobellı fızıkçı Phılıpp Lenard "Alman fızı- ğı mı'" sorusuna aynen $u karsılığı verebılıyordu "Bılım ı//us- /,]r,ır.is/ nıtclıktedır, dennor Bu v.mlıçtır Gcrçekte bılım, her msan taah) etı gıbı bır ırk oLıyıdır \ e msanm uşımAu oldu- ğu kanh kojulUnmıştır " Lenard gıbı Nazı Pariısı uyesı olan (o da Nobel odullu) fı- zıkçı Johannei Stark, Eınsteın ve Bohr'un bulgularına daya- nan tum fızığı "Yahudifiziği"olarak nıtelendırıyordu. Lenard ve Stark, aslında, Nazılerle etkın ışbırlığı ıçınde olan bılım m- sanları olarak pek acınacak bır azınlığı temsıl edıyorlardı Özet olarak, Nazi ideolojısi, Almanya'nın yuzyıllar sürmüş çabalanyla bılimde sağladığı ustun konumu çok kısa bır süre- de, birkaç ay içınde, yıkıp dağıtmayı, yok etmeyı becermıştı. Savajtan sonra Almanya'da eğıtıme ılk bajlayan unıveTsıte Gottıngen unıversıtesı oldu Ingılız ı^gal komutanlığının ız- nıyle Eylul 1945'te dersler başladı Buyuk fızıkçı Max Planck Gottıngen'e gelerek eğıtıme katıldığında 87 yaşındaydı Olumunden bır yıl sonra Gottıngen'de Max Planck Enstıtusu kuruldu Çekırdek bolunmesını bulan buyuk bılım adamı Ctto Hahn bu kurumun ılk ba^kanı oldu 1946'da eskı yuvası Gottıngen'e donen Heısenberg 12 yıl s.uren profesorluğu ya- nında Enstıtu'nun bajkanlığında da bulundu Nazı pıslığıne bulaşmamıj yazarlar da Gottıngen'de bır araya gelerek ılk Alman PEN merkezını kurdular (1948) 1955 PROTESTOSU Gottıngen Unıversıtesı'nın tum dunyada yankı uyandıran bır eylemıne 1955'te tanık olduk Federal yapılanmada kentın bağlı olduğu Aşağı Saksonya eyaletınde yenı bır bakanlar ku- rulu goreve gelmiîıtı Bu kurulda Kultur (Eğıtım) Bakanlığı gorevı verılen L. Schlüter tanınmıj bır sağcıydı 1945-47 ara- sında kentın polıs muduru olarak gorev yapmış, sağ uçtakı bır partının başkanlığında buluntnu^, Nazı donemındekı eylem- lerı karıjık ve ^aıbelı, kurduğu yayınevınde nasyonal sosyalıst kıtaplar yayımlayan bır adamdı 26 Mayıs gunu bakan oldu Aynı gun Gottıngen Unıversıtesı'nın rektoru, butun dekaıv ları, 20 kı^ılık unıversıte senatosunun butun uyelerı gorevle- rınden ıstıfa ettıler Ertesı gun oğrencı bırlığı yonetım kurulu ıstıfa ettı vc 5000 oğrencının tumu derslerı boykot kararı aldı Profesorler ve oğrencıler duzenledıklen eylemlerde el ele yu- rudu Protesto gosterılerı bızla tum ulkeye yayıldı 9 Hazıran gunu Schlüter gorevınden ıstıfa etmek zorunda kaldı Nukleer sılahlar konusu dunyada buyuk tartışmalara neden olurken Federal Almanya'nın 18 onde gelen nukleer fızıkçısmm Gottıngen'de bır araya gelerek olujturdukları ve "Göttıngen Bildınsı" olarak anılan 13 Nısan 1957 tarıhlı bıl- dırı bu konuda Almanya ıçın belırleyıcı oldu Imzalayanlar arasında Max Born, Otto Hahn, W Heısenberg, M von Laue ve F von Weızsacker'ın de yer aldığı bıldırı Almanya'nın nuk- leer sılahlardan tumuyle arındırılmasının gereklı olduğunu vurguluyor ve ju tumceyle bıtıyotdu "Bu bıldınyı ımzalayan- lann hıçbıri, koşullar ne olursa olsun, atom silahlarvnm yapı- mında, denenmesınde ve kullanılmasında hıçbır bıçımde yer almayacaktır." Burada oykumuze son verıyoru: Belgı olarak benımsedığı "Gottıngen Gelenek, yenılenme (ınovasyon),ozerklık" ılke- sı ıle Gottıngen Unıversıtesı'nın dunya bılımındekı oncu ko- numunu yenıden alacağı kanısındayım Bu yazıda anlatılan- larda, sanıyorum, bızler ıçın de alınacak dersler var HUKUK POLITIKASI Hayrettin Ökçesiz hayret@akdeniz.edu.tr Chavez'in, daha geçenlerde gazetelerden okumadık mı, Idi Amin için "0 belki bır vatanseverdi" dediğini? El Beşir için bi- zimkilerin söylediklerini tüm dünya biliyor. Toplama kampları- nın birer uydurma olduğunu Neonazilerden ya da Ahmedinejad'dan hep duymadık mı? Yurttaşlığımızdan Utanmamak İçin Ermenıler, Türkler, Kürtler, Araplar, Israılliler, dünyanın pek çok ülke- sinden pek çok kavim birbırlerinisuçlayıp durmuyor mu?lnkâr ya da kabul ettırmekle çok fazla bır şey değışıyor mu? Nelerin olup bıttığini bılmek el- bette çok önemli. Geçmışten ve gelecekten sorumlu olmak, bu sorumlulu- ğun gereklenni yerine getırmek, bu duygu ve bilinçle eylemek çok önemli. Bunun "bız"i, "siz"i yok! Geçmışte nelerin olduğunu, kimin ne yaptığını, birbirini karalamanın veya yenı mağduriyetler yaratmanın gerekçesı olarak ileri sürmek; olan bitenin bu amaçla çetelesini tutmak artık bizim ışımiz ol- mamalı. Insanlartarihten öğrendiği yıkımlan, daha kurnazca ve yenıden yapmak için değil, bir daha ve hiç yapmamak için hatırda tutmalı. Sorumlu olmamak için haklı nedenlere sığınmaya meyletmek, bunları yığınla üret- meye yol açmıyor mu ? Kimse kimseyi haksız nedenlerle katletmıyor. Öldürmek haklı olmamalı! Önce birbirimizi bağışlamakla başlamalıyız. Ama gerçekten bağışla- makla! Bağışlamamak ıçın bağışlamakla değil. Bu, çok zorca bir ış. Bunun koşullarını yaratmak, yollannı açmak, bu yolda gayret ve sabırla yürü- mek... Bağışlamak ve bağışlanmak isteyene şefkat ve özveriyle yaklaş- mak, ona tüm içsel engellenni aşmasında yardımcı olmak, tökezlediğınde elinden tutup kaldırmak ve hep birlikte doğrulup aynı ufka bakabıldığimızde Insanlığın yeni sayfalannı açmak... Onlarca yıl önce Auschvvitz'in gaz odalarının birinde gözlerimi kapatıp, oracıkta yalnız başıma, dakikalarca dikilip kaldığımda duyumsadığım utancı ve ürpertıyi, tarihten ve günümüzden gelen herzulüm haberinde yeniden yaşarım. Kimin devleti, hangi devlet, ne fark ederl Devletler yurttaşlarının utanacaklan şeyleri yapmamak Yurttaşlar devletlerine çocuklarının utana- cakları şeyleri yaptırmamalı. Yurttaşlar aralanna bu utancı ve acıyı sokma- malı. Bunu başarmanın yolları var. Devletin hukuksuz bir hayat sürmesine izin vermemeli. Hukuk devletin iffetidir. Devlet kendısini ancak hukukla tanıyıp, hukukla varlığını sürdürebi- leceğini bilmeli. Devlet hukuksuz felsefeler edinme alışkanlığına kapılma- malı. Devletler de refikinden azıyor Devletler bir biçimde gasıp hükümet- lerce yurttaşların denetıminden ve bağlılığından uzaklaştırılıp, koparılıyor. Devletler cinayet makinelerme dönüştürülüyor. Yurttaşlar bu gasıplara devletin basamaklarını yasaklamalı. Ellerindeki merdivenleri çekip almalı. Pek çok yeni Hitler'in bu yenı yüzyılda böyle bir şansı bulunmamalı. Geçen yazımda çizdiğim çerçevede değindığim negatif, karşıtından hu- kuk felsefesinin nihayetsomut ürünü olarak görebileceğimiz hukuk d evleti düşüncesinin bu umutlara uygun bir iklim sunduğunu; onun bu korkuları, kaygıları önemli oranda nedensiz bırakacağını; bu utançtan ve acıdan bizı aynı ölçüde koruyacağını; hukuka dayanan bir demokrasıyle içerığinı ve işlevinidaha da geliştireceğini söylemeliyim. Bu başannm yolu, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti düşüncesi- nin birkültür olarak ülkenın kamusal yaşamına ayrıntılanyla sinmesi, yer- leşmesi; siyasetin bu kültürden her türlü sapmasının kamusal alan ögele- rinden koşulsuz ve ciddi tepki almaya başlamasıdır. Iş yine bıze düşmekte- dir. Tüm yurttaşlar, aklının erdiğince, gücünün yettiğince bu yaygınlaştırma ve derinleştirme ödevinı benimsemeli; bu kültürün gündelik yaşama dönüş- mesine yardımcı olmalı, yaşamda kalması, sürmesı için özverıye gonüllu ol- malıdır. Ûlkenin siyasal sorunlarını ayrıca hukuk devleti sorunu ve konusu ola- rak gormeye başlamakla bu yolun ilk adımlarını atabiliriz. Hukuk Devleti ve- ya hukukun üstünlüğü gibı kavramları pek çok telaffuz ederek ancak içleri- nin boşalmasına yol açtık, ama bunların ayrıntılanyla hayata geçmesine olanak ve ortam hazırlayacak temel, altyapı çalışmalarını yeterince yapma- dık, özendirmedık. Oysa bu bağlamda belki ilk yurttaşlık görevi yüzde 10'luk seçim barajının düşürülerek ve anayasadaki yasama normlannın adaletlı, ışlevsel bir yapıya kavuşturularak "hukuk devleti"nin soluk almasını sağla- maktı. Insanlığımızdan, yurttaşlığımızdan utanmamak için yapılacak ışler var. o
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle