Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
21 EKİM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Fener’den
Ergenekon’a...
Acaba bugün ne yazmalıyım?
Küresel durgunluk korkusu tüm dünyayı kuşa-
tıyor. İngiliz, Fransız borsaları düşerken Hong
Kong ve Japon borsası da tepetaklak gidiyor.
Küresel durgunluğun ne kadar süreceği belli de-
ğil...
Her pazartesi sabahı salı yazıma başlamadan ön-
ce kendi kendime sorarım:
“Geçen hafta hangi konuları yazmadım?”
Engin Çeber cinayetini bu hafta yine yazabili-
rim. Çeber’in arkadaşı Aysu Baykal’ın anlattıkla-
rı ilginç...
“Yürüyüş” dergisini satarken polisçe yakalanıp
gözaltına alınmışlardı.
Suçları buydu!
Gözaltına alınan gençler poliste gözaltında tu-
tulurken kemerle bağlanmışlar, ayaklarıyla üzer-
lerine basılmış. Bir polis de Ebu Garib’de ABD as-
kerlerinin yaptığı gibi fotoğraf çektirmiş arkadaşına.
Bunu söyleyen Aysu Baykal.
Engin Çeber’in işkenceyle ölmesi TBMM İnsan
Hakları Komisyonu’nu harekete geçirmiş. Şim-
di tüm bu savları karakollarda ve cezaevlerinde in-
celeyecek.
Hep öyle olur zaten.
Bu bir kandırmacadır, bir başka deyişle tepki-
leri aşağıya çekmektir.
Biliyorum gündemde Ergenekon var. Duruş-
malar dün sabah Silivri’de başladı.
Bu yargı sürecinin ne kadar süreceği pek bilin-
miyor.
Birbirini tanımayan adlardan olan kuşkulular ilk
kez yargı karşısına çıkarılıyor.
İlk operasyon Haziran 2007’de başlamıştı. Al-
manya Deniz Feneri ve Kanal INT vurgununun
ya da soygununun ortaya çıkması da yaklaşık iki
ay sonra.
44 milyon Avro’yu tokatlayanlar ve onların
Türkiye’deki ayakları...
Türkiye’deki vurgun merkezinin neresi olduğu,
kurulan şirketlerle mangırların Kanal 7’ye nasıl akı-
tıldığını Alman yargıçlar belgelerle ortaya koydu-
lar.
Almanya’daki Deniz Feneri ve Kanal 7 INT
vurgununun ortaya çıkmasından iki ay sonra Er-
genekon operasyonlarının başlaması, ardından ge-
nel seçimlere gidilmesi...
AKP’nin yüzde 47 oranına varan oyla tek ba-
şına iktidar olması... 2008 ayının ocak ayında ikin-
ci Ergenekon dalgasının gelmesi...
Elbet bağımsız yargıya güveniyoruz.
Güvenirken bazı gerçekleri kamuoyuyla pay-
laşmak görevimiz.
Darbecilere, darbelere karşıyız.
O nedenle şu soruyu sorabiliz:
“Bir askeri darbe, iki emekli orgeneral, üç-dört
emekli yüzbaşı, binbaşı, beş muvazzaf teğmenle
mi yapılır?”
Bir mafya örgütlenmesi, otopark mafyasından
haraç almak, onların yanlarına da saygın adları
koyup kamuoyunu sarsmak!
Cumhuriyet gazetesini, İşçi Partisi’ni işin içi-
ne sokup bilim insanlarına, gazetecilere, işa-
damlarına gözdağı verip muhalif sesleri kısmak,
Esenyurt’u Gürbüz Çapan’a kaptırmamak!
İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay’ı, Kemal
Alemdaroğlu’nu, Doğu Perinçek’i, Adnan Ak-
fırat’ı, Hikmet Çiçek’i karalamak.
Atatürkçü Düşünce Derneği’ni halkın gözünde
düşürmek. Laik demokratik Cumhuriyeti savu-
nanları, yurtseverleri, ulusalcıları “darbeci, faşist,
katil” gibi göstermek.
Hrank Dink cinayetinin aydınlanmaması için her
yolu deneyen AKP hükümeti, Malatya’daki “Zir-
ve Yayınevi” katliamının üzerini örtmeye çalışır-
ken Engin Çeber işkenceyle öldürüldü.
Yaşamımız boyunca darbecilere, devlet için-
deki örgütlü çetelere, faşistlere karşı mücade-
le ettik!
Evet... Cumhuriyet devrimlerinin savunucusu-
yuz...
Bilin ki sosyalistiz; siyasal, sosyal, ekonomik
ve toplumsal olaylara sermaye-emek çelişki-
sini göz ardı etmeden bakıyoruz.
İstanbul dışında olduğum için Ergenekon du-
ruşmasının ilk gününü televizyonlardan izledim...
Bu dava çok uzun sürer!
AKP erzak ve kömür dağıtımına başlamış. Va-
liler, kaymakamlar bu işin başında...
Biraz da AKP’nin durumuna değineyim ve ya-
zıma noktayı koyayım...
AKP’nin eski gücü yok Anadolu’da. Üretici pe-
rişan, esnaf kan ağlıyor.
Yapılan anketler de bunun kanıtı. Yüzde 50’li-
lerde olan AKP yüzde 35’lere düşmüş.
AKP bu açığı kapatmak için Güneydoğu’da Bar-
zani’yle birlikte “Nakşi” kuşatmaya soyundu
ama kanlı terör örgütü Irak’ın kuzeyinden top-
raklarımıza geçip eylemlerini sürdürüyor.
İşte o nedenle birlikten, tümlükten söz eden ik-
tidar partisi doğru yerde değil!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
İstanbul Haber Servisi - İşçi Partisi (İP) Genel Baş-
kanõ Doğu Perinçek ve İP yöneticilerinin avukatla-
rõ, Ergenekon davasõnda “İP’in anayasal güvence-
sinin ihlal edildiği”, “Davanın cezaevinde görül-
mesi” ve “Davanın Ankara Mahkemeleri’nde
görülmesi gerektiği” konularõnõ kapsayan üç ayrõ
itirazda bulundu.
Avukatlar tarafõndan dün mahkeme heyetine su-
nulan itiraz dilekçesinde, Ergenekon iddianamesin-
de İP’in yasal faaliyetlerinin suç unsuru olarak gös-
terildiği, İP’e yöneltilen suçlamalarõn siyasi partile-
re tanõnan anayasal güvenceye aykõrõ olduğu vurgu-
landõ. Parti faaliyetlerine ilişkin soruşturmanõn an-
cak Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca yürütüle-
bileceğinin de altõ çizilen dilekçede, siyasi parti ve
liderlerinin Anayasa Mahkemesi’nde yargõlanabile-
ceklerini kaydettiler. Avukatlar, Anayasa ve Siyasi
Partiler Kanunu’nun siyasi parti güvencesine ilişkin
hükümleri uyarõnca İP yöneticileri hakkõnda açõlan
davanõn tefriki ile Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’nca yapõlacak değerlendirme sonucunun beklen-
mesini istediler. Dilekçede, şu görüşlere yer verildi:
“Anayasa Mahkemesi kararı ile ‘laiklik karşõtõ
eylemlerin odağõ’ olduğu kesin hükümle saptanan
AKP, faaliyetlerini serbestçe sürdürmeye devam
edecek, temelli kapatılması istemiyle hakkında
Anayasa Mahkemesi’nde dava açılmış olan DTP
yöneticileri icra-i faaliyetlerine devam edecekler,
Kandil’de PKK ile toplantılar düzenleyecekler,
ancak bu siyasi partiler anayasal güvenceden ya-
rarlandıkları için yöneticileri hakkında herhangi
bir ceza davası açılmayacak. Hakkında Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı’nca herhangi bir soruş-
turma dahi açılmamış olan İP Genel Başkanı ve
diğer merkez yöneticileri salt bu görevlerine iliş-
kin faaliyetleri nedeniyle ceza mahkemesinde
yargılanacaklar. Bunu adalet ve hukukla bağ-
daştırmak mümkün değildir.”
‘DAVA ANKARA’DA GÖRÜLSÜN’
Avukatlar, iddianamede sanõklara yöneltilen
“hükümeti devirmeye teşebbüs” suçlamasõnõ
anõmsatarak TBMM ve hükümet Ankara’dadõr. Bu
nedenle davanõn İstanbul Mahkemeleri’nin değil,
Ankara Mahkemeleri’nin yetkili alanõnda olduğuna
da dikkat çektiler. Dilekçede, mahkemenin, iddia-
namenin okunmasõndan ve sorgulamadan önce yet-
kisizlik kararõ vererek, dosyanõn yetkili Ankara
Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanlõğõ’na gönderilmesi
istendi. Ergenekon davasõnõn Silivri Cezaevi’nde
görülmesine de itiraz eden İP avukatlarõ, adliye ve
cezaevlerinin birbirleriyle eşleştirilemeyeceğine
dikkat çektiler. Cezaevinde yargõlanmalarõn Hitler
Almanyasõ dõşõnda başka bir örneği olmadõğõna da
dikkat çekilen dilekçede, şunlar dile getirildi: “Ol-
du olacak, Silivri Cezaevi’nin içine bir de musal-
la taşı konulsun ve mezarlık yapılsın! Milletin
gözlerinden uzakta, yasalara uyulmadan, sözde
yargılamalar yapılsın ve mezara konulsunlar.”
Doğu Perinçek’in avukatõ Ceyhan Mumcu da
Silivri Cezaevi Kampusü önünde yaptõğõ açõklama-
da, duruşmalarõn Silivri’de cezevinde yapõlmasõnõn
yargõlanmanõn aleniyetine ve savunmanõn kolaylõ-
ğõna engel oluşturduğuna dikkat çekti. Mumcu, gö-
revsizlik kararõ istemiyle ilgili olarak “Bu dava
kapsamında Danıştay saldırısı tek eylem olarak
görülüyor. Bu davanın Danıştay saldırısı davası
ile birleştirilerek Ankara’da görülmesi ve görev-
sizlik kararı verilmesi gerekiyor” dedi. Mumcu,
İP’nin Anayasa Mahkemesi’nin doğal yargõsõna ta-
bi olduğunun altõnõ çizerek, davanõn Ankara Mah-
kemeleri’ne bağlõ olmasõ gerektiğini kaydetti.
İP’DEN ÜÇ AYRI İTİRAZ DİLEKÇESİ
‘Perinçek
Anayasa
Mahkemesi’nde
yargılansın’
Siyasi parti ve liderlerinin Anayasa Mah-
kemesi’nde yargõlanabileceklerini kaydeden
İP’li avukatlar “İP’in anayasal güvencesinin
ihlal edildiği”, “Davanõn cezaevinde görül-
mesi” ve “Davanõn Ankara mahkemelerin-
de görülmesi gerektiği” konularõnõ kapsa-
yan üç ayrõ itirazda bulundu.
Demokratik kitle örgütleri Ergenekon davasõ kapsamõnda yargõlananlara destek verdiler
‘Davayaiktidargölgesidüştü’İstanbul Haber Servisi - Silivri Ceza ve
İnfaz Kurumlarõ Yerleşkesi’nde dün saba-
hõn erken saatlerinden itibaren toplanan de-
mokratik kitle örgütleri, Ergenekon dava-
sõ kapsamõnda yargõlananlara destek ver-
diler. Hükümete istifa çağrõsõ yapan ey-
lemciler, Ergenekon soruşturmasõnõn siya-
si bir proje olduğu vurgusunu yaptõ.
İşçi Partisi (İP), Atatürkçü Düşünce Der-
neği (ADD) Şubeleri, 68’liler Birliği Vak-
fõ, Türkiye Gençlik Birliği (TGC), Biz
Kaç Kişiyiz Platformu, CUMOK’lar gün-
boyu alkõş, slogan ve marşlarla cezaevinin
önünü miting alanõna çevirdiler. Yaklaşõk
2 bin kişi gün boyunca “Ne ABD ne AB,
tam bağımsız Türkiye”, “Hainler Mec-
lis’te yurtseverler hapiste”, “Gün gelecek
devran dönecek AKP halka hesap vere-
cek”, “ Perinçek çıkacak hesap soracak”,
“Ergenekon yalanı Amerikan oyunu”,
“Atatürk gençliği görev başında” slo-
ganlarõ attõlar. İP’liler ise “Kanunsuzluğa
son.. Doğu Perinçek ve arkadaşları ser-
best bırakılsın” yazõlõ önlükler giyerek, İP
Genel Başkanõ Perinçek’in cezaevinde
yazdõğõ “Ergenekon ve Gladyo” kitabõnõn
satõldõğõ standlar açtõlar. Davayõ izlemeye
gelen siyasetçiler, sivil toplum örgütü tem-
silcileri de duruşma öncesi yaptõklarõ açõk-
lamalarla tepkilerini dile getirdiler.
Eski Çalõşma ve Sosyal Güvenlik ba-
kanlarõndan Yaşar Okuyan da, Ergenekon
soruşturmasõnõn 1.5 yõldõr Türkiye ve dün-
ya gündemini meşgul ettiğini belirterek im-
kân bulmalarõ durumunda davayõ izlemek
istediklerini söyledi. Okuyan, Türkiye’nin
hukuka çok ihtiyaç duyduğu bir dönemden
geçtiğini de belirterek “Hukuk herkese la-
zım. Bir gün Başbakan’a ve hükümete de
gerekli olabilir. Yargılanan insanlar ay-
lardır suçlu muamelesi görüyor. Bu ki-
şilerin, dava sonuçlanıncaya kadar yal-
nızca sanık olduklarını unutmayalım”
uyarõsõnda bulundu. Duruşma salonundan
çõkõşta açõklama yapan Okuyan, fiziki şart-
larõn yargõlama için uygun olmadõğõnõ be-
lirterek “Gördüğümüz manzara, yargı-
lamanın fiziki imkânsızlıklar içinde sü-
receğini gösteriyor. Avukatların otura-
bileceği yer bile yok. Siyasi iktidar özel
imkânlar yarattık diyerek bu salonu
hazırladı. Neyin hazırlığını yaptıklarını
merak ettik. Bu şartlar nedeniyle dava-
ya iktidarın gölgesi düşmüştür” diye
konuştu.
‘DURUŞMALARIN CEZAEVİNDE
OLMAMASI GEREKİRDİ’
İstanbul Barosu Başkanõ Kazım Kolcu-
oğlu ise Türkiye’nin uzun süredir bu den-
li geniş kapsamlõ bir dava dosyasõyla kar-
şõlaşmadõğõnõ anõmsatarak duruşmalarõn
cezaevinde yapõlmasõnõ eleştirdi. Kolcuoğlu,
“Adil bir yargılama olsun. Duruşmala-
rın cezaevinde olmaması gerekirdi. Baş-
ka bir yer bulamadılar ya da aramadı-
lar” dedi. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşla-
rõ Birliği (USTKB) Dönem Sözcüsü Ay-
deniz Tuskan, Ergenekon davasõyla hu-
kukun ayaklar altõna alõndõğõnõ belirterek
“Türkiye’nin kalbi bugün Silivri’de atı-
yor. Telefon konuşmaları delil olarak gös-
terilerek siyasal infaz yapıldı. Cumhu-
riyet’in temel kavramları, kurumları
ve aydınlar hedef alındı” açõklamasõnda
bulundu.
TGB İstanbul Şube Başkanõ Adnan
Türkkan, “Kanunsuz şekilde gözaltına
alınanlar ve tutuklananlar, yoğun ba-
kımda bir aydınımız ve yitirdiğimiz bir
can...” değerlendirmesinde bulundu. Türk-
kan, “İlhan Selçuk’un suçu nedir? Biz de
bugün İlhan Selçuk’un penceresinden
bakıyoruz. Cumhuriyeti savunmak suç-
sa biz de bu suçu paylaşıyoruz” dedi.
68’liler Birliği Vakfõ Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Merdan Aslan ise dava ile “Cum-
huriyet değerlerinin yargılandığını” be-
lirterek “Cumhuriyet tarihi boyunca ka-
zanılan değerler yargılanıyor. Davanın so-
nucu ne olursa olsun Cumhuriyet kaza-
nacaktır” diye konuştu.
İstanbul CUMOK Temsilcisi Namık
Kemal Boya, Türkiye’nin kuruluş felsefe-
sine aykõrõ bir dava başladõğõnõ belirterek
“Bu sivil bir darbedir. Bunu cezaevi ve
adliyenin iç içe oluşundan anlıyoruz.
Yargılanan Türkiye’dir” açõklamasõnõ
yaptõ. ADD Merkez Yürütme Kurulu Üye-
si Turgut Ünlü, davayla birlikte hukukun
ayaklar altõna alõndõğõnõ belirterek davanõn
başlar başlamaz fiyaskoyla sonuçlandõğõnõ
söyledi.
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon da-
vasõnõn ilk duruşmasõ fiziki koşullar ne-
deniyle tam bir keşmekeş içerisinde baş-
larken tutuksuz sanõklarõndan Eski İstan-
bul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal
Alemdaroğlu, “Bugün burada adeta sa-
vaş suçlusu muamelesi gördük. Bize Çin
işkencesini layık gördüler” diye ko-
nuştu.
Silivri Cezaevi Yerleşkesi çõkõşõnda
gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Duruş-
ma salonunun fiziki koşullarõnõ eleştiren
Alemdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin
tüm organlarõnõn ve Türk halkõnõn, haya-
li Ergenekon terör örgütü suçlamasõyla ay-
lardõr meşgul edildiğini belirterek şöyle de-
vam etti: “Kimine göre 80, kimine gö-
re 800 yıllık bir örgütün mensupları ola-
rak yargılanmaya başladık. Adeta sa-
vaş suçlusu muamelesi gördük. Davet
üzerine bugün hepimiz Silivri’ye geldik.
Burayı bulmak için saatlerce dolaştık.
İstanbul’un 75 kilometre ötesine ta-
şındık. O kadar yolun üzerine daracık
bir salona alındık. Tuvaletlere bile gir-
mek mümkün değildi. İstanbul’da 300
kişini yargılanabileceği salonlar yok
muydu? AİHM, Ceza Muhakemeleri ve
Usulleri Kanunu’na tamamen aykırı bir
yargılama yapılıyor. Tutuklu ve tu-
tuksuz sanıkların ayrı ayrı yargılan-
masının doğuracağı sonuçlar göz ardı
ediliyor. Bu dava bir yerlerden mutla-
ka geri döner.”
CHP Şahin’i istifaya çağırdı
İstanbul Haber Servisi -
Ergenekon davasõnõ takip et-
mek için hukuk komisyonu
oluşturan CHP’nin 3’ü mil-
letvekili 4 kişilik komisyo-
nunun üyeleri de dün Silivri
Kampusu’ndaydõ. CHP’li ko-
misyon üyeleri, “duruşma
salonunun gayri insani şart-
larda” olduğuna dikkat çe-
kerek duruşma düzenini sağ-
layamayan Adalet Bakanõ
Mehmet Ali Şahin’e istifa
çağrõsõnda bulundular.
Gazetecilerin sorularõnõ ya-
nõtlayan CHP Manisa Millet-
vekili Şahin Mengü, Erge-
nekon davasõnõn, “tarihi bir
yargılama” niteliğinde oldu-
ğunu belirterek CHP’nin ilk
günden bu yana Ergenekon
soruşturmasõnõn siyasi bir pro-
je olduğu yönündeki söyle-
mini yineledi.
‘DÜNYAYA
KEPAZE OLDUK’
Duruşma salonunda yaşa-
nan karõşõklõğõn ardõndan ikin-
ci bir değerlendirmede bulu-
nan Mengü, duruşma düze-
nine ilişkin sorumluluğun
Adalet Bakanõ’na ait oldu-
ğunu belirterek “Adalet Ba-
kanı istifa etmelidir” dedi.
Duruşma salonundaki tespit-
lerini de aktaran Mengü, “Du-
ruşma, salon gayri insani
şartlarda olduğu için hu-
kuken başlamadı. Burada
adil yargılama yapılamaz.
Burası utanç davası haline
geldi. Böylesi bir davayı or-
ganize edemeyen Adalet Ba-
kanı’nın istifa etmesi gere-
kir. Dünyaya hakikaten ke-
paze olduk. Panayırda bile
bir intizam vardır ” dedi.
CHP Kõrklareli Milletveki-
li Turgut Dibek ise “Bu in-
sanlar bugün hâkim karşı-
sına çıkmayı bekliyorlardı.
Bu insanları hâkimin kar-
şısına çıkarmayı Türkiye
beceremedi. 86 sanığın ol-
duğu bir davada avukatlar
için 60 koltuk gördüm. İçe-
ride bir panayır havası var.
Böyle bir ortamda yargıla-
manın olmayacağını hepi-
miz görüyüyoruz” diye ko-
nuştu. CHP İstanbul Millet-
vekili Mehmet Ali Özpolat
da, “Bu durumu tam anla-
mıyla bir rezalet olduğu-
nu” söyledi.
Duruşma salonunun fiziki koşullarõnõ eleştirdi
Alemdaroğlu: Bize Çin
işkencesini layõk gördüler
İP, ADD Şubeleri, 68’liler Birliği Vakfı, TGC, Biz Kaç Kişiyiz Platformu, CUMOK’lar gün boyu alkış, slogan ve marşlarla cezaevinin önünü miting alanına çevirdi.
Duruşma salonu koşullarõnõn adil yargõlamaya uygun olmadõğõnõ belirttiler
Eski İÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu zor şartlarda salona girebildi.
(AA)