08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 21 EKİM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Fener’den Ergenekon’a... Acaba bugün ne yazmalıyım? Küresel durgunluk korkusu tüm dünyayı kuşa- tıyor. İngiliz, Fransız borsaları düşerken Hong Kong ve Japon borsası da tepetaklak gidiyor. Küresel durgunluğun ne kadar süreceği belli de- ğil... Her pazartesi sabahı salı yazıma başlamadan ön- ce kendi kendime sorarım: “Geçen hafta hangi konuları yazmadım?” Engin Çeber cinayetini bu hafta yine yazabili- rim. Çeber’in arkadaşı Aysu Baykal’ın anlattıkla- rı ilginç... “Yürüyüş” dergisini satarken polisçe yakalanıp gözaltına alınmışlardı. Suçları buydu! Gözaltına alınan gençler poliste gözaltında tu- tulurken kemerle bağlanmışlar, ayaklarıyla üzer- lerine basılmış. Bir polis de Ebu Garib’de ABD as- kerlerinin yaptığı gibi fotoğraf çektirmiş arkadaşına. Bunu söyleyen Aysu Baykal. Engin Çeber’in işkenceyle ölmesi TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nu harekete geçirmiş. Şim- di tüm bu savları karakollarda ve cezaevlerinde in- celeyecek. Hep öyle olur zaten. Bu bir kandırmacadır, bir başka deyişle tepki- leri aşağıya çekmektir. Biliyorum gündemde Ergenekon var. Duruş- malar dün sabah Silivri’de başladı. Bu yargı sürecinin ne kadar süreceği pek bilin- miyor. Birbirini tanımayan adlardan olan kuşkulular ilk kez yargı karşısına çıkarılıyor. İlk operasyon Haziran 2007’de başlamıştı. Al- manya Deniz Feneri ve Kanal INT vurgununun ya da soygununun ortaya çıkması da yaklaşık iki ay sonra. 44 milyon Avro’yu tokatlayanlar ve onların Türkiye’deki ayakları... Türkiye’deki vurgun merkezinin neresi olduğu, kurulan şirketlerle mangırların Kanal 7’ye nasıl akı- tıldığını Alman yargıçlar belgelerle ortaya koydu- lar. Almanya’daki Deniz Feneri ve Kanal 7 INT vurgununun ortaya çıkmasından iki ay sonra Er- genekon operasyonlarının başlaması, ardından ge- nel seçimlere gidilmesi... AKP’nin yüzde 47 oranına varan oyla tek ba- şına iktidar olması... 2008 ayının ocak ayında ikin- ci Ergenekon dalgasının gelmesi... Elbet bağımsız yargıya güveniyoruz. Güvenirken bazı gerçekleri kamuoyuyla pay- laşmak görevimiz. Darbecilere, darbelere karşıyız. O nedenle şu soruyu sorabiliz: “Bir askeri darbe, iki emekli orgeneral, üç-dört emekli yüzbaşı, binbaşı, beş muvazzaf teğmenle mi yapılır?” Bir mafya örgütlenmesi, otopark mafyasından haraç almak, onların yanlarına da saygın adları koyup kamuoyunu sarsmak! Cumhuriyet gazetesini, İşçi Partisi’ni işin içi- ne sokup bilim insanlarına, gazetecilere, işa- damlarına gözdağı verip muhalif sesleri kısmak, Esenyurt’u Gürbüz Çapan’a kaptırmamak! İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay’ı, Kemal Alemdaroğlu’nu, Doğu Perinçek’i, Adnan Ak- fırat’ı, Hikmet Çiçek’i karalamak. Atatürkçü Düşünce Derneği’ni halkın gözünde düşürmek. Laik demokratik Cumhuriyeti savu- nanları, yurtseverleri, ulusalcıları “darbeci, faşist, katil” gibi göstermek. Hrank Dink cinayetinin aydınlanmaması için her yolu deneyen AKP hükümeti, Malatya’daki “Zir- ve Yayınevi” katliamının üzerini örtmeye çalışır- ken Engin Çeber işkenceyle öldürüldü. Yaşamımız boyunca darbecilere, devlet için- deki örgütlü çetelere, faşistlere karşı mücade- le ettik! Evet... Cumhuriyet devrimlerinin savunucusu- yuz... Bilin ki sosyalistiz; siyasal, sosyal, ekonomik ve toplumsal olaylara sermaye-emek çelişki- sini göz ardı etmeden bakıyoruz. İstanbul dışında olduğum için Ergenekon du- ruşmasının ilk gününü televizyonlardan izledim... Bu dava çok uzun sürer! AKP erzak ve kömür dağıtımına başlamış. Va- liler, kaymakamlar bu işin başında... Biraz da AKP’nin durumuna değineyim ve ya- zıma noktayı koyayım... AKP’nin eski gücü yok Anadolu’da. Üretici pe- rişan, esnaf kan ağlıyor. Yapılan anketler de bunun kanıtı. Yüzde 50’li- lerde olan AKP yüzde 35’lere düşmüş. AKP bu açığı kapatmak için Güneydoğu’da Bar- zani’yle birlikte “Nakşi” kuşatmaya soyundu ama kanlı terör örgütü Irak’ın kuzeyinden top- raklarımıza geçip eylemlerini sürdürüyor. İşte o nedenle birlikten, tümlükten söz eden ik- tidar partisi doğru yerde değil! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 İstanbul Haber Servisi - İşçi Partisi (İP) Genel Baş- kanõ Doğu Perinçek ve İP yöneticilerinin avukatla- rõ, Ergenekon davasõnda “İP’in anayasal güvence- sinin ihlal edildiği”, “Davanın cezaevinde görül- mesi” ve “Davanın Ankara Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiği” konularõnõ kapsayan üç ayrõ itirazda bulundu. Avukatlar tarafõndan dün mahkeme heyetine su- nulan itiraz dilekçesinde, Ergenekon iddianamesin- de İP’in yasal faaliyetlerinin suç unsuru olarak gös- terildiği, İP’e yöneltilen suçlamalarõn siyasi partile- re tanõnan anayasal güvenceye aykõrõ olduğu vurgu- landõ. Parti faaliyetlerine ilişkin soruşturmanõn an- cak Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca yürütüle- bileceğinin de altõ çizilen dilekçede, siyasi parti ve liderlerinin Anayasa Mahkemesi’nde yargõlanabile- ceklerini kaydettiler. Avukatlar, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’nun siyasi parti güvencesine ilişkin hükümleri uyarõnca İP yöneticileri hakkõnda açõlan davanõn tefriki ile Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’nca yapõlacak değerlendirme sonucunun beklen- mesini istediler. Dilekçede, şu görüşlere yer verildi: “Anayasa Mahkemesi kararı ile ‘laiklik karşõtõ eylemlerin odağõ’ olduğu kesin hükümle saptanan AKP, faaliyetlerini serbestçe sürdürmeye devam edecek, temelli kapatılması istemiyle hakkında Anayasa Mahkemesi’nde dava açılmış olan DTP yöneticileri icra-i faaliyetlerine devam edecekler, Kandil’de PKK ile toplantılar düzenleyecekler, ancak bu siyasi partiler anayasal güvenceden ya- rarlandıkları için yöneticileri hakkında herhangi bir ceza davası açılmayacak. Hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca herhangi bir soruş- turma dahi açılmamış olan İP Genel Başkanı ve diğer merkez yöneticileri salt bu görevlerine iliş- kin faaliyetleri nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanacaklar. Bunu adalet ve hukukla bağ- daştırmak mümkün değildir.” ‘DAVA ANKARA’DA GÖRÜLSÜN’ Avukatlar, iddianamede sanõklara yöneltilen “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçlamasõnõ anõmsatarak TBMM ve hükümet Ankara’dadõr. Bu nedenle davanõn İstanbul Mahkemeleri’nin değil, Ankara Mahkemeleri’nin yetkili alanõnda olduğuna da dikkat çektiler. Dilekçede, mahkemenin, iddia- namenin okunmasõndan ve sorgulamadan önce yet- kisizlik kararõ vererek, dosyanõn yetkili Ankara Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanlõğõ’na gönderilmesi istendi. Ergenekon davasõnõn Silivri Cezaevi’nde görülmesine de itiraz eden İP avukatlarõ, adliye ve cezaevlerinin birbirleriyle eşleştirilemeyeceğine dikkat çektiler. Cezaevinde yargõlanmalarõn Hitler Almanyasõ dõşõnda başka bir örneği olmadõğõna da dikkat çekilen dilekçede, şunlar dile getirildi: “Ol- du olacak, Silivri Cezaevi’nin içine bir de musal- la taşı konulsun ve mezarlık yapılsın! Milletin gözlerinden uzakta, yasalara uyulmadan, sözde yargılamalar yapılsın ve mezara konulsunlar.” Doğu Perinçek’in avukatõ Ceyhan Mumcu da Silivri Cezaevi Kampusü önünde yaptõğõ açõklama- da, duruşmalarõn Silivri’de cezevinde yapõlmasõnõn yargõlanmanõn aleniyetine ve savunmanõn kolaylõ- ğõna engel oluşturduğuna dikkat çekti. Mumcu, gö- revsizlik kararõ istemiyle ilgili olarak “Bu dava kapsamında Danıştay saldırısı tek eylem olarak görülüyor. Bu davanın Danıştay saldırısı davası ile birleştirilerek Ankara’da görülmesi ve görev- sizlik kararı verilmesi gerekiyor” dedi. Mumcu, İP’nin Anayasa Mahkemesi’nin doğal yargõsõna ta- bi olduğunun altõnõ çizerek, davanõn Ankara Mah- kemeleri’ne bağlõ olmasõ gerektiğini kaydetti. İP’DEN ÜÇ AYRI İTİRAZ DİLEKÇESİ ‘Perinçek Anayasa Mahkemesi’nde yargılansın’ Siyasi parti ve liderlerinin Anayasa Mah- kemesi’nde yargõlanabileceklerini kaydeden İP’li avukatlar “İP’in anayasal güvencesinin ihlal edildiği”, “Davanõn cezaevinde görül- mesi” ve “Davanõn Ankara mahkemelerin- de görülmesi gerektiği” konularõnõ kapsa- yan üç ayrõ itirazda bulundu. Demokratik kitle örgütleri Ergenekon davasõ kapsamõnda yargõlananlara destek verdiler ‘Davayaiktidargölgesidüştü’İstanbul Haber Servisi - Silivri Ceza ve İnfaz Kurumlarõ Yerleşkesi’nde dün saba- hõn erken saatlerinden itibaren toplanan de- mokratik kitle örgütleri, Ergenekon dava- sõ kapsamõnda yargõlananlara destek ver- diler. Hükümete istifa çağrõsõ yapan ey- lemciler, Ergenekon soruşturmasõnõn siya- si bir proje olduğu vurgusunu yaptõ. İşçi Partisi (İP), Atatürkçü Düşünce Der- neği (ADD) Şubeleri, 68’liler Birliği Vak- fõ, Türkiye Gençlik Birliği (TGC), Biz Kaç Kişiyiz Platformu, CUMOK’lar gün- boyu alkõş, slogan ve marşlarla cezaevinin önünü miting alanõna çevirdiler. Yaklaşõk 2 bin kişi gün boyunca “Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye”, “Hainler Mec- lis’te yurtseverler hapiste”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap vere- cek”, “ Perinçek çıkacak hesap soracak”, “Ergenekon yalanı Amerikan oyunu”, “Atatürk gençliği görev başında” slo- ganlarõ attõlar. İP’liler ise “Kanunsuzluğa son.. Doğu Perinçek ve arkadaşları ser- best bırakılsın” yazõlõ önlükler giyerek, İP Genel Başkanõ Perinçek’in cezaevinde yazdõğõ “Ergenekon ve Gladyo” kitabõnõn satõldõğõ standlar açtõlar. Davayõ izlemeye gelen siyasetçiler, sivil toplum örgütü tem- silcileri de duruşma öncesi yaptõklarõ açõk- lamalarla tepkilerini dile getirdiler. Eski Çalõşma ve Sosyal Güvenlik ba- kanlarõndan Yaşar Okuyan da, Ergenekon soruşturmasõnõn 1.5 yõldõr Türkiye ve dün- ya gündemini meşgul ettiğini belirterek im- kân bulmalarõ durumunda davayõ izlemek istediklerini söyledi. Okuyan, Türkiye’nin hukuka çok ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçtiğini de belirterek “Hukuk herkese la- zım. Bir gün Başbakan’a ve hükümete de gerekli olabilir. Yargılanan insanlar ay- lardır suçlu muamelesi görüyor. Bu ki- şilerin, dava sonuçlanıncaya kadar yal- nızca sanık olduklarını unutmayalım” uyarõsõnda bulundu. Duruşma salonundan çõkõşta açõklama yapan Okuyan, fiziki şart- larõn yargõlama için uygun olmadõğõnõ be- lirterek “Gördüğümüz manzara, yargı- lamanın fiziki imkânsızlıklar içinde sü- receğini gösteriyor. Avukatların otura- bileceği yer bile yok. Siyasi iktidar özel imkânlar yarattık diyerek bu salonu hazırladı. Neyin hazırlığını yaptıklarını merak ettik. Bu şartlar nedeniyle dava- ya iktidarın gölgesi düşmüştür” diye konuştu. ‘DURUŞMALARIN CEZAEVİNDE OLMAMASI GEREKİRDİ’ İstanbul Barosu Başkanõ Kazım Kolcu- oğlu ise Türkiye’nin uzun süredir bu den- li geniş kapsamlõ bir dava dosyasõyla kar- şõlaşmadõğõnõ anõmsatarak duruşmalarõn cezaevinde yapõlmasõnõ eleştirdi. Kolcuoğlu, “Adil bir yargılama olsun. Duruşmala- rın cezaevinde olmaması gerekirdi. Baş- ka bir yer bulamadılar ya da aramadı- lar” dedi. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşla- rõ Birliği (USTKB) Dönem Sözcüsü Ay- deniz Tuskan, Ergenekon davasõyla hu- kukun ayaklar altõna alõndõğõnõ belirterek “Türkiye’nin kalbi bugün Silivri’de atı- yor. Telefon konuşmaları delil olarak gös- terilerek siyasal infaz yapıldı. Cumhu- riyet’in temel kavramları, kurumları ve aydınlar hedef alındı” açõklamasõnda bulundu. TGB İstanbul Şube Başkanõ Adnan Türkkan, “Kanunsuz şekilde gözaltına alınanlar ve tutuklananlar, yoğun ba- kımda bir aydınımız ve yitirdiğimiz bir can...” değerlendirmesinde bulundu. Türk- kan, “İlhan Selçuk’un suçu nedir? Biz de bugün İlhan Selçuk’un penceresinden bakıyoruz. Cumhuriyeti savunmak suç- sa biz de bu suçu paylaşıyoruz” dedi. 68’liler Birliği Vakfõ Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Merdan Aslan ise dava ile “Cum- huriyet değerlerinin yargılandığını” be- lirterek “Cumhuriyet tarihi boyunca ka- zanılan değerler yargılanıyor. Davanın so- nucu ne olursa olsun Cumhuriyet kaza- nacaktır” diye konuştu. İstanbul CUMOK Temsilcisi Namık Kemal Boya, Türkiye’nin kuruluş felsefe- sine aykõrõ bir dava başladõğõnõ belirterek “Bu sivil bir darbedir. Bunu cezaevi ve adliyenin iç içe oluşundan anlıyoruz. Yargılanan Türkiye’dir” açõklamasõnõ yaptõ. ADD Merkez Yürütme Kurulu Üye- si Turgut Ünlü, davayla birlikte hukukun ayaklar altõna alõndõğõnõ belirterek davanõn başlar başlamaz fiyaskoyla sonuçlandõğõnõ söyledi. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon da- vasõnõn ilk duruşmasõ fiziki koşullar ne- deniyle tam bir keşmekeş içerisinde baş- larken tutuksuz sanõklarõndan Eski İstan- bul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, “Bugün burada adeta sa- vaş suçlusu muamelesi gördük. Bize Çin işkencesini layık gördüler” diye ko- nuştu. Silivri Cezaevi Yerleşkesi çõkõşõnda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Duruş- ma salonunun fiziki koşullarõnõ eleştiren Alemdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm organlarõnõn ve Türk halkõnõn, haya- li Ergenekon terör örgütü suçlamasõyla ay- lardõr meşgul edildiğini belirterek şöyle de- vam etti: “Kimine göre 80, kimine gö- re 800 yıllık bir örgütün mensupları ola- rak yargılanmaya başladık. Adeta sa- vaş suçlusu muamelesi gördük. Davet üzerine bugün hepimiz Silivri’ye geldik. Burayı bulmak için saatlerce dolaştık. İstanbul’un 75 kilometre ötesine ta- şındık. O kadar yolun üzerine daracık bir salona alındık. Tuvaletlere bile gir- mek mümkün değildi. İstanbul’da 300 kişini yargılanabileceği salonlar yok muydu? AİHM, Ceza Muhakemeleri ve Usulleri Kanunu’na tamamen aykırı bir yargılama yapılıyor. Tutuklu ve tu- tuksuz sanıkların ayrı ayrı yargılan- masının doğuracağı sonuçlar göz ardı ediliyor. Bu dava bir yerlerden mutla- ka geri döner.” CHP Şahin’i istifaya çağırdı İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõnõ takip et- mek için hukuk komisyonu oluşturan CHP’nin 3’ü mil- letvekili 4 kişilik komisyo- nunun üyeleri de dün Silivri Kampusu’ndaydõ. CHP’li ko- misyon üyeleri, “duruşma salonunun gayri insani şart- larda” olduğuna dikkat çe- kerek duruşma düzenini sağ- layamayan Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’e istifa çağrõsõnda bulundular. Gazetecilerin sorularõnõ ya- nõtlayan CHP Manisa Millet- vekili Şahin Mengü, Erge- nekon davasõnõn, “tarihi bir yargılama” niteliğinde oldu- ğunu belirterek CHP’nin ilk günden bu yana Ergenekon soruşturmasõnõn siyasi bir pro- je olduğu yönündeki söyle- mini yineledi. ‘DÜNYAYA KEPAZE OLDUK’ Duruşma salonunda yaşa- nan karõşõklõğõn ardõndan ikin- ci bir değerlendirmede bulu- nan Mengü, duruşma düze- nine ilişkin sorumluluğun Adalet Bakanõ’na ait oldu- ğunu belirterek “Adalet Ba- kanı istifa etmelidir” dedi. Duruşma salonundaki tespit- lerini de aktaran Mengü, “Du- ruşma, salon gayri insani şartlarda olduğu için hu- kuken başlamadı. Burada adil yargılama yapılamaz. Burası utanç davası haline geldi. Böylesi bir davayı or- ganize edemeyen Adalet Ba- kanı’nın istifa etmesi gere- kir. Dünyaya hakikaten ke- paze olduk. Panayırda bile bir intizam vardır ” dedi. CHP Kõrklareli Milletveki- li Turgut Dibek ise “Bu in- sanlar bugün hâkim karşı- sına çıkmayı bekliyorlardı. Bu insanları hâkimin kar- şısına çıkarmayı Türkiye beceremedi. 86 sanığın ol- duğu bir davada avukatlar için 60 koltuk gördüm. İçe- ride bir panayır havası var. Böyle bir ortamda yargıla- manın olmayacağını hepi- miz görüyüyoruz” diye ko- nuştu. CHP İstanbul Millet- vekili Mehmet Ali Özpolat da, “Bu durumu tam anla- mıyla bir rezalet olduğu- nu” söyledi. Duruşma salonunun fiziki koşullarõnõ eleştirdi Alemdaroğlu: Bize Çin işkencesini layõk gördüler İP, ADD Şubeleri, 68’liler Birliği Vakfı, TGC, Biz Kaç Kişiyiz Platformu, CUMOK’lar gün boyu alkış, slogan ve marşlarla cezaevinin önünü miting alanına çevirdi. Duruşma salonu koşullarõnõn adil yargõlamaya uygun olmadõğõnõ belirttiler Eski İÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu zor şartlarda salona girebildi. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle