08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MAHMUT ORAL DİYARBAKIR - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Di- yarbakõr gezisi, PKK’nin boykot çağrõsõnõn gölgesinde kaldõ. Di- yarbakõr’da esnaf kepenk açma- dõ. Kentin birçok yerinde göste- ricilerle polis çatõştõ. Bağlar’da Mustazaf-Der binasõnõn camla- rõnõn kõrõlmasõ üzerine, polis ve dernek üyeleri, birlikte gösteri- cilere saldõrdõ. Terör örgütünün günlerdir Ab- dullah Öcalan’a cezaevinde fi- ziksel saldõrõ olduğu yolundaki id- dialarõnõ gündeme getirerek Er- doğan’õn Diyarbakõr gezisini boy- kot etme çağrõsõ nedeniyle kentin merkezi yerleri dõşõnda kalan tüm semtler ve mahallelerde es- naf işyerini açamadõ. Toplu taşõ- ma araçlarõnõn da bir kõsmõnõn kontak kapatmasõ nedeniyle yol- cular saatlerce duraklarda bekle- di. Şehitlik, Bağlar, Huzurevleri, Balõkçõlarbaşõ, Melikahmet, Ko- şuyolu, Kuruçeşme gibi mevki- lerde, Erdoğan’õn geliş saati yak- laştõkça göstericiler toplanmaya başladõ. Yollarda lastik yakan göstericiler, sõk sõk Öcalan lehi- ne sloganlar atõnca polis gaz bombasõ ve göz yaşartõcõyla mü- dahale etti. Olaylarda çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ. Kuruçeşme civarõndaki göstericilerle görüş- mek isteyen DTP Milletvekille- ri Aysel Tuğluk ve İbrahim Bilici’ye izin verilmedi. DTP’li- lerin bugünkü Meclis grubu ile MYK’yeyi de Diyarbakõr’da top- lamayõ kararlaştõrdõklarõ belirtil- di. Erdoğan, beraberindeki ba- kanlarla birlikte havaalanõndan Dicle Üniversitesi’ne geçerek, yeni akademik yõlõn açõlõşõna ka- tõldõ. Başbakan burada yaptõğõ ko- nuşmada Güneydoğu’ya teşvik verilmesine karşõn girişimcilerin güvenlik endişesiyle bölgede ya- tõrõm yapmadõğõnõ söyledi. Er- doğan, “Bu bölge ne zaman huzur ve esenliğe kavuştuysa, gelişmiş, kalkınmışsa hep geri gitmiştir. Şimdi de terör örgü- tü baskı ve tehditler savurarak bölgenin kalkınma sürecini sa- bote etmeye çalışıyor.Terörün artmasında en temel neden bu- dur” dedi. Konuşmasõnda ke- penk kapama eylemini de de- ğerlendiren Erdoğan şöyle devam etti: “Bir taraftan demokrasiden yana olduğunu söyleyeceksin, bir taraftan hukuktan yana olduğunu söyleyeceksin, öbür taraftan vatandaşın, esnafın ticaret yapmasını tehditle or- tadan kaldıracaksın. Demok- rasi ile ekonomiyi birlikte eşit götüreceksiniz ki başarıyı ya- kalayasınız. Türkiye demok- rasi, ifade özgürlüğü konu- sunda çağdaş standardı yaka- ladıkça terör örgütünün pani- ği artıyor. Uyuşturucu kaçak- çılığı, terör taşeronluğu yapan bir örgütün, benim Kürt kö- kenli vatandaşlarımın temsilcisi ve sözcüsü olması asla söz ko- nusu değildir. ” DTP’li belediyeleri de eleştiren Erdoğan, Diyarbakõr’õn pis ol- masõndan yakõndõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’yõ katle- dilişinin 9. yõlõnda bugün evinin önünde, Ahmet Taner Kõşlalõ Parkõ’nda, gömütü başõnda ve An- kara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde gerçek- leştirilecek etkinliklerle anõyoruz. 21 Ekim 1999 tarihinde aracõna konulan bombayla katledilen ga- zetemiz yazarõ, eski Kültür Bakanõ, aydõnlanma savunucusu Prof. Dr. Ahmet Taner Kõşlalõ için ilk tören bugün saat 09.30’da saldõrõya uğradõğõ Çayyolu’ndaki Ahmet Taner Kõşlalõ Mahallesi En- gürü Sitesi’ndeki evinin önünde yapõlacak. Saat 10.00’da Çayyolu Ahmet Taner Kõşlalõ Par- kõ’ndaki anõtõ başõnda gerçekleştirilecek törenin ardõndan, saat 12.00’de Kõşlalõ’nõn Karşõyaka Mezarlõğõ’ndaki gömütü ziyaret edilecek. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Prof. Kışlalı, kendisini üniversite yerleşkesine hapsetmemiş, halkla nefes alıp veren bir akade- misyen aydının nasıl olması gerektiğini en iyi gös- teren kişilerden biriydi. Terör karşısındaki duruşu şöyleydi: “Temel amacı toplumu yıldırmak, umutsuzluğa sürüklemektir. Buna izin verilmediği sürece terör ne olursa olsun kendisini başarısız hissedecektir.” Prof. Kışlalı ile özellikle perşembe günleri çay içi- mi sohbetlerimiz olurdu. Biraz kendisine biraz da bizlere yönelik haksız ve tatsız bir suçlamanın ol- duğu günlerde durumu şöyle yorumlamıştı: “Eğer bir suçlamanın temeli yoksa, sadece ça- mur at izi kalsın türündense, bil ki onun hiç kalıcı etkisi olmaz... Ben bunu yaşayarak gördüm... Be- nim önerim sen de öyle bak...” Dün, aylardır beklenen Ergenekon davasının ilk duruşması başladı. Tıpkı soruşturma süreci gibi davanın başlaması da son derece tartışmalı oldu. Aylardır yapılan hazırlıkların ardından dün sabah görüldü ki; duruşma salonu böyle bir davaya el- verişli değil. Öğleden sonra yeni bir karar alındı; tutuklu ve tutuksuz sanıkların ayrı ayrı ifade ver- mesi kararlaştırıldı. Davaya anlam yüklemek için medyanın biçtiği süre ay ile asır arasında gidip geliyor. Kimi yılın da- vası demiş, kimine göre de yüzyılın davası. Yabancı basın ise ortasını bulmuş: Son on yılın en önemli davası! AKP medyası zaten dava başlamadan hükmü- nü vermişti. Öyle anlaşılıyor ki; bu yayın biçimini sürdürecekler. Davanın devamında ortaya attık- ları iddiaların hangi delillere, belgelere dayalı ol- duğunu biz de görmüş olacağız. Suçlamaların delilini oluşturan ilk iki durum şu: Gizli tanıklık ve telefon konuşmaları... Başta bu iki konu olmak üzere çok tartışmalı bir dava süreci başladı... Bugüne kadar davanın sa- dece suçlamalar boyutu vardı. Şimdi savunma da devreye girecek. Savunmalar Türkiye’nin içinde bu- lunduğu durum ve geleceği açısından son dere- ce öğretici de olabilir. İster istemez davanın taraflarından biri de Cumhuriyet gazetesi. Dün Cumhuriyet’in başya- zısında vurgulandığı gibi bu dava, kim ne derse desin “siyasallaştı”. Cumhuriyet, gerek tüzelkişiliğine, gerekse ya- zarlarına yönelik suçlamalar karşısında şu ilkeyi be- nimsedi: Biz bu davada haklıyız. Okurumuza anlatama- yacağımız tek bir şey yok. Ama, haklı olmak ka- dar haklı kalmak da önemli. Hukukun üstünlüğü- ne inanıyorsak, hukuksal sürece ve hukuksal zam- anlamaya dayalı hareket etmemiz gerekir. Öyle yapıyoruz... Bizim davamız, Cumhuriyetin ve gazetenin ku- ruluşundan beri; Türkiye’nin çağdaş, demokratik, laik bir hukuk devleti olması için çaba harcamak oldu... Biz bu dava uğruna her şeyi göğüsledik. Bugün 9. öldürüm yıldönümünde anacağımız Kışlalı başta olmak üzere şehitler verdik... Bizim davamız; 21. yüzyılda biçim ve içerik de- ğiştiren küresel saldırılara karşı da Türkiye’nin ba- ğımsızlığını, bütünlüğünü, iç barışının korunmasını, Cumhuriyet değerlerinin erozyona uğramaması- nı sağlamak... Başka bir davamız yok! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada çekleşti. Nereden ve nasıl çıkıyor bu sonuç, diyenler ola- caktır elbette. Yaşanan olaylar bu sonuca varmamızı sağlıyor. ABD başkanlığına yakın görünen Demokrat Par- ti adayı Barack Obama’nın eşi Michelle Obama ile Çankaya’daki AKP’linin eşi Hayrünnisa Hanım, bu yargıya varmamızı kolaylaştırıyor. İşte ciddi kanıtlara kaynaklık eden olaylar: Barack Obama ile eşi Michelle, geçen hafta baş- kanlık seçim kampanyası için New York’a geldi. Çift, kentin en ünlü oteli Waldorf Astario’ya yer- leşti. Bizim Çankaya çifti gibi... Obama kampanya nedeniyle düzenlenen top- lantılara katılırken eşi Michelle otelde kaldı. ABD’ye resmi bir ziyaret yapan bizim Çankaya çifti gibi... Bay Çankayalı görev gereği şuraya buraya gider Beyaz Saray’da kabulü için dakika sayarken eşi Hay- rünnisa Hanım, otelde kaldı. Bayan Obama öğleden sonra bir saatte otelin oda servisini arayarak öğle yemeği ısmarladı. Hayrünnisa Hanım, kendisini bir dakika yalnız bı- rakmayan protokol yalakalarının salık vermesi üze- re öğle yemeğini otelde yemedi. Çevresi ile birlikte kentin ünlü lokantalarından birine gitti. Bizimki ile başkan adayının eşi, Türk ve Amerika demokrasisinin birbirine ne kadar benzediğini, ben- zetme ne demek, çakıştığı öğle yemekleriyle kanıt- ladılar... Bayan Obama oda servisine öğle yemeği için or- dövr tabağı, İran havyarı, iki buğulanmış ıstakoz ve iki şişe de şampanya ısmarladı. Bayan Çankayalı’nın ana yemekten önce neler ıs- marladığı devlet sırlarına girdiği için bilinmiyor. Bi- linen tek gerçek, Kayseri mantısı üzerinde uzman olan Hayrünnisa Hanım, afiyetle ıstakozlu makarna yiyor. Bizde demokrasinin ne kadar, hatta ABD’den de ileri gittiğini kanıtlayan diğer bir olay; Bayan Oba- ma’nın zenginlere özgü yemeği ABD medyasında fır- tınalar koparıyor. Yoksulluğun kol gezdiği Türkiye’de bizim medyada eleştirisel tık yok! İki hanım, biri cumhurbaşkanı, diğeri seçileceği- ne kesin gözle bakılan başkan adayının eşi. Istakozlu demokrasi yaşamında birleşiyorlar. Ufak tefek farklarla! Obama her fırsatta rakibi McCain’i zengin ve elit olmakla suçluyor. Orta sınıf Amerikalının oylarını al- maya çalışıyor. Istakozlu öğle yemeği Obama’nın iki- yüzlülükle suçlanmasına neden oluyor. Medyamız ise Hayrünnisa Hanım’ın beraberinde bir heyetle ıstakozlu makarna yemesine bir iki ha- ber şöyle üstün körü değiniyor. ABD’de Bayan Obama’nın ıstakozlu öğle yeme- ği ısmarladığını basına kimin sızdırdığı soruşturma ve araştırma konusu oluyor. Bizde ise gazetecilere bilgi veren garsonun -her- halde sefaretimizin çabaları sonucu- işine son ve- riliyor. Bayan Obama’nın zenginlere özgü yemek gide- ri nereden nasıl karşılandığı araştırma konusu olur- ken, Hayrünnisa Hanım’ın pahalı öğle yemeğinin fa- turasını büyükelçilik ödüyor. Hak yemeyelim. Bayan Obama ünlü bir hukuk bü- rosunda çalışıyor. Üniversite mezunu ve hukuk alanında sesi duyulan bir iş kadını. -Çankaya’daki AKP’linin basına söylediğine göre- Hayrünnisa Ha- nım başucunda konuları ne olduğu bilinmeyen beş kitap bulunuyor. Bu, madalyonun bir yüzü. İkinci yüzüne gelince: Milliyet gazetesinin iç sayfalarında 19 Ekim Pazar günü bir resim yayımlandı. Resim altında aynen şunlar yazılı: “Başbakan RTE ile birlikte Elazığ’a gelen eşi Emine Erdoğan, ‘Ana Kız Okuyoruz’ kampanyasında okumayazma öğre- nen yetişkinlerle bir araya gelerek bir süre sohbet et- ti.” Fotoğrafta görünen manzara şöyle: Sıkma başlı Emine Hanım ayakta duruyor ve oturanlara gülüm- seyerek bakıyor. Fotoğrafta dokuz kadın görünüyor. Kadınların 7’si kara çarşaflı. İkisi sıkma başlı ve tabii örtünmüş. Bu olaylar, bu tablo Batılı olmaktan söz ederken, son hızla Doğu’ya koşan AKP iktidarının gerçek yü- zünü, iki yüzünü sergiliyor. ABD’de uygar, Batılı görüntüler. Elazığ’da ABD ek- seninde kara çarşaflı İslam demokrasisi. Al birini vur ötekine. Yazık oluyor Türkiye’ye! [email protected] SAYFA21 EKİM 2008 SALI CUMHURİYET 19HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 20 Edirne PB 19 Kocaeli Y 19 Çanakkale PB 20 İzmir B 24 Manisa B 24 Aydın B 27 Denizli PB 24 Zonguldak Y 17 Sinop Y 18 Samsun Y 16 Trabzon Y 17 Giresun Y 18 Ankara PB 19 Eskişehir PB 19 Konya PB 19 Sıvas PB 16 Antalya PB 29 Adana PB 30 Mersin PB 30 Diyarbakır PB 26 Şanlıurfa PB 27 Mardin PB 25 Siirt PB 25 Hakkâri PB 16 Van PB 16 Kars B 14 Oslo Y 9 Helsinki Y 13 Stockholm Y 13 Londra B 13 Amsterdam Y 13 Brüksel Y 11 Paris Y 13 Bonn Y 12 Münih Y 15 Berlin Y 21 Budapeşte PB 20 Madrid Y 22 Viyana PB 17 Belgrad B 22 Soyfa PB 21 Roma PB 21 Atina B 24 Zürih Y 21 Moskova PB 10 Aşkabat B 24 Astana B 9 Taşkent B 27 Bakû Y 19 Bişkek A 21 Tiflis Y 19 Kahire Y 26 Şam PB 28 Yurdun kuzey kesimleri ile zamanla güney ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Karadeniz’in kı- yı kesimleri, Kocaeli, Sa- karya, Kars, Ardahan ile akşam saatlerinden son- ra İstanbul’un Anadolu yakası aralıklı sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı kuzey ve iç kesimlerde 1-3 de- rece azalacak. CMYB C M Y B / IŞIL ÖZGENTÜRK Ölü Bir Bedene Yapılan Bakirelik Kontrolü Evde ana, baba, kardeş- ler hiçbir söz söylemeden, gözleriyle onu suçlu ilan et- mişler. Bir an kendinizi, çevrenizdeki gencecik ço- cuklarõ Fatma yerine ko- yun. Onun içine düştüğü derin çaresizliği hissedin. Ne yapõlabilir?.. Onun çaresizliği o kadar büyük ki, yapabileceği tek şeyi yapmõş. Yan odaya geçip, babasõnõn av tüfeği- ni almõş ve karnõna sõk- mõş. Aile daha sonra, onun ölü bedenine otopsi yapõl- masõnõ istemiş ve Fatma ba- kire çõkmõş. Bütün bu yaşananlar bir filmde olsa, annenin, ba- banõn ve kardeşlerin çekti- ği derin vicdan azabõnõ gös- termek mümkün olabilirdi. Ama bu bir film değil ve biz ailenin ne kadar vicdan azabõ çektiğini bilmiyoruz. Belki de bu hadise hiç ya- şanmamõş gibi kapatõlacak ve ailenin sõrrõ olarak de- vam edecektir. Bilemeyiz... Bildiğimiz tek şey, 15 yaşõnda gidiyorsa okuldan alõnan ya da okula hiç yol- lanmayan kõzlarõn okuma- sõ için kendimizi seferber etmemiz gerektiğidir. Ölü bir bedene otopsi yapõlõ- yorsa, bu biraz da bizlerin suçudur. Biraz da bizim vicdan azabõmõzdõr. Can sõkõcõ olaylar bitmi- yor, örneğin Milliyet ga- zetesinin Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği’yle birlikte oluşturduğu “Baba Beni Okula Gönder” kampanyasõnõn 2008-2009 yõllarõ arasõnda kõz öğren- cilere vereceği burs mikta- rõ belirlenmiş. Yõllõk 400 YTL. Yani ayda 34 lira. Ancak bu yõl kriz bastõrõn- ca bazõ destekçiler burs vermekte zorlanmõşlar ve 7 bin burslu kõzdan 2 bin 500’ünün bursu tehlikeye girmiş. Eğer gereken destek bu- lunmazsa 2500 kõz çocuğu okula gidemeyecek ve ar- tõk gelinlik çağõ geldiği ka- bul edilip en çok parayõ ve- ren birilerine resmen satõ- lacak. İçlerinde kaderi Fat- ma gibi olanlar çõkacak. O gerdek gecesinde neler ya- şandõ bilmiyoruz.. bildiği- miz tek şey ölü bir bedene yapõlan bekâret kontrolü. Diyebilirsiniz ki, çocuk- larõ okutmak devletin gö-re- vidir. Ancak devlet istese de çõğ gibi büyüyen bu nü- fusa yetişemiyor. Terörün delik deşik ettiği bütçe, kõz çocuklarõna gelince bitive- riyor. Öyle beklemekle ola- cak gibi değil, bir yerlerden el uzatmaya başlamalõyõz. İşte yapõlacak bir şey, Çağdaş Yaşamõ Destekle- me Derneği’nin Garanti Bankasõ Etiler Şubesi 6298640 No’lu hesabõna bir yõllõk bağõş tutarõ 400 YTL’yi ister tek seferde yatõrõn, isterseniz “baba- beniokulagönder.org” si- tesinden otomatik ödeme talimatõ vererek bir yõl bo- yunca her ay 34 YTL’nin hesabõnõzdan çekilmesini sağlayõn. Bu, küçük ama anlamlõ bir bağõş olur. Not: Konuyla hiç ilgisi yok ama yazmadan ede- medim. Bu yõl 45. Antalya Film Festivali’nde ödülle- rin büyük kõsmõ İngiliz yö- netmen Ben Hopkins’in Türk oyuncularla Türki- ye’de çektiği “Pazar-Bir Ticaret Masalı” filmine gitti. Antalya festivali dü- zenleyicilerinin acilen bir karar almasõ gerek. Ya- bancõ bir yönetmenin sa- dece Türkiye’de Türk oyuncularla çektiği bir film ulusal bir yarõşmada nasõl Türk filmleri arasõnda ya- rõşabilir? Sonuçta filmler yönetmenlerin ülkelerini temsil ederler. Tõpkõ ulus- lararasõ yarõşmalarda Türk kökenli Alman vatandaşõ Fatih Akın’õn yaptõğõ film- lerin bir Alman filmi olarak yarõşmasõ gibi. Bu duruma acilen bir açõklõk getirmek gerekiyor. Antalya, en çok Türk sinemasõnõn bir güzel arenasõdõr. Baştarafı Arka Sayfada 1. KOŞU: F: Saltukan (1), P: Tekkaya (4), PP: Ayaba (5), S: Üçok (2). 2. KOŞU: F: Cool Blood (4), P: Ya- vuzkaya (3), PP: Agean Dream (1), S: Chestnut (6). 3. KOŞU: F: Tambora (6), P: Diamond (10), PP: Kõnick- nack (4), S: Ardacan (1). 4. KOŞU: F: Aytanhan (3), P: Afat (2), PP: Foça Rüzgarõ (9), S: Gözdesoy (7). 5. KO- ŞU: F: Sadrazam (6), P: Mertalp (5), PP: Kandemir (1), S: Soylutay (7). 6. KOŞU: F: Moonşerose (3), P: Vic- torys Dream (1), PP: Çökertme (4), S: Mertalp (5). 7. KOŞU: F: Radikal King (5), P: Deep Girl (9), PP: West of Queen (10), S: Waikato Warrior (8). 8. KOŞU: F: iskenderun (4), P: Kaymet (5), PP: Wind Girl (2), S: Cadika (3). ALTILI GANYAN 6 3 6 3 5 4 10 5 1 9 5 4 1 10 2 1 7 3 8 16/13 MGK’de gündem PKKANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Güvenlik Kuru- lu’nun (MGK) bugün yapõlacak ekim ayõ toplantõsõnda ağõrlõklõ olarak bölücü terör örgütünün durumu ele alõnacak. Güvenlik bi- rimlerinin terör örgütünün mev- cut durumu, Irak’õn kuzeyinden sağladõğõ destek ve alõnmasõ plan- lanan önlemler konusunda gün- cel raporlarõ MGK’ye sunmasõ bekleniyor. Terörle Mücadele Yüksek Ku- rulu (TMYK) toplantõlarõnõn ar- dõndan bölücü terör örgütüne yö- nelik alõnacak önlem konularõ bugün de MGK’de görüşülecek. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün başkanlõğõnda yapõlacak toplantõya Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, Genelkurmay Baş- kanõ Orgeneral İlker Başbuğ, kuvvet komutanlarõ, Jandarma Genel Komutanõ ile hükümetten ilgili bakanlar katõlacak. Toplantõda, PKK saldõrõlarõ so- nucu kamuoyunda yoğun olarak tartõşõlan teröre önlem konusunun kapsamlõ olarak ele alõnmasõ bek- leniyor. Bu kapsamda güvenlik güçleri terör örgütünün faaliyet- leri, mevcut durumu ve eylemleri hakkõnda kurula bilgi verecek. Terör örgütünün analizini içe- ren güncel raporlar kurul üyele- rinin bilgisine sunulacak. Irak sõnõrõndaki terör saldõrõlarõnõn ar- dõndan TMYK toplantõlarõnda gündeme gelen önlem konularõ Cumhurbaşkanõ Gül’ün başkan- lõğõnõ yapacağõ MGK’de de göz- den geçirilecek. TMYK toplantõlarõnda teröre karşõ çok boyutlu ve tüm ku- rumlarõn katõlõmõyla topyekûn mücadele konusu iki hafta üst üs- te tartõşõldõ. Alõnmasõ önerilen ön- lemler konusunda kamuoyuna net bir açõklama yapõlmadõ. Bu toplantõlarda ele alõnan konularõn MGK’de gözden geçirilmesi bek- leniyor. Adana şehidini uğurladı Ahmet Taner Kışlalı’yı anıyoruz ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Bö- lücü terör örgütünün Tunceli-Elazõğ kara- yolunda askeri konvoya yaptõğõ saldõrõda ağõr yaralandõktan sonra hastanede yaşamõnõ yitiren Piyade Komando Er Fikret Yük- seler sonsuzluğa uğurlandõ. Binlerce kişi te- rörü lanetlerken şehit ailesinin feryatlarõ yü- rek dağladõ. Cenaze törenine katõlanlar AKP’yi de protesto etti. 14 Ekim’de Tunceli-Elazõğ karayolunda seyir halindeki askeri konvoya yapõlan saldõrõda yaralandõktan sonra kaldõrõldõğõ hastanede yaşamõnõ yitiren Yükseler için Sa- bancõ Merkez Camisi’nde cenaze töreni dü- zenlendi. Şehit Yükseler’in babasõ Arif, an- nesi Gadem, kardeşleri Gökhan ve Tuba Yükseler törende güçlükle ayakta durabildi. Bölücü terör örgütünün lanetlendiği cena- ze törenine Adana Valisi İlhan Atış, 6. Kol- ordu Komutanõ Korgeneral Nejat Bek, Bü- yükşehir Belediye Başkanõ Aytaç Durak ve AKP milletvekili Vahit Kirişçi’nin yanõ sõra çok sayõda yurttaş ve bürokrat ka- tõldõ. Şehit babasõ Arif Yükseler oğlunun naaşõnõ asker selamõyla karşõladõ. “Vatan sağ olsun” diyen şehit babasõ gözyaşlarõ- na hâkim olamadõ. Yurt Haberleri Servisi - Abdullah Öcalan’õn İmralõ Cezaevi’nde fiziki saldõrõya uğradõğõ iddialarõnõn ardõn- dan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki ger- ginlik sürüyor. DTP’nin Ağ- rõ’nõn Doğubeyazõt ilçesinde düzenlediği miting öncesi çõ- kan olaylarda 1 kişi öldü, 5’i polis yaklaşõk 20 kişi yara- landõ. Hakkâri, Batman, Van ve Şõrnak’ta esnaf kepenk açamadõ. Doğubayazõt’ta Büyük Ağ- rõ Caddesi üzerinde DTP İlçe Başkanlõğõ önünde toplanan eylemciler yürüyüşe geçmek istedi. Göstericilerin taş atmasõ üzerine polis, biber gazõyla mü- dahale etti. Barikat kuran göste- riciler, polise taş ve sopalarla saldõrdõ. Güvenlik güçleri, gös- tericileri dağõtmak için havaya uyarõ ateşi açtõ, sis bombasõ attõ, tazyikli su sõktõ. Meryem Ana Caddesi’nde ya- ralanan Ahmet Özkan (20), sey- yar satõcõlarõn kullandõğõ dört te- kerlekli el arabasõnõn üzerine ko- nularak 200 metre uzaklõktaki devlet hastanesine kaldõrõldõ. 5’i polis yaklaşõk 20 kişi de olaylar sõrasõnda yaralandõ. Esnaf, olaylar nedeniyle dük- kânlarõnõ kapatõrken ilçeye giriş- çõkõş kontrol altõna alõndõ. İlçeye, Iğdõr’dan takviye güvenlik kuv- veti sevk edildi. Olaylar nede- niyle çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ. DTP’nin Van’da düzen- lediği basõn açõklamasõ öncesin- de de kentte olaylar çõktõ. DTP il binasõ önünde toplanan eylemci- ler, sloganlarla AKP il binasõnõn bulunduğu caddeye doğru yürüyüşe geçti. Sanat So- kak’ta yaşanan arbedede 8 kişi hafif yaralandõ, çok sa- yõda kişi de gözaltõna alõndõ. Hakkâri’de esnaf kepenk açamadõ. Kamu kurum ve kuruluşlarõ dõşõnda hiçbir yer hizmet vermedi. Kent- teki gösterilere polis müda- hale etti. Gazi Mahallesi ve Yenimahalle’de silah ses- leri duyuldu. Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde de yolcu minibüsleri kontak kapattõ. Yüksekova ilçesindeyse bin- lerce kişinin katõlõmõyla dü- zenlenen yürüyüşe polis mü- dahale etti. Göstericiler sokak- larda barikat kurarken polis gaz bombalarõ ve panzerlerle müda- hale etti. Mardin’in Kõzõltepe ilçesinde de yaşlarõ 10-15 civarõnda deği- şen yaklaşõk 100 kişilik bir grup sloganlar atarak dükkânlarõ taş- ladõ. Göstericilere polis müdahale etti. Tunceli’de bir grup DTP’li AKP il binasõna kadar yürüyerek burada bir basõn açõklamasõ yap- tõ. AKP’li başkanõn aracõna saldõrõ HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin Çukurca ilçesinin AKP’li Belediye Başkanõ Meh- met Yaşar Turan’õn makam aracõna bombalõ saldõrõ düzen- lendi. Patlamada ölen ya da yaralanan olmazken, araçta bü- yük çaplõ maddi hasar meyda- na geldi. Patlama nedeniyle çevredeki ev ve işyerleri de zarar gördü. Güvenlik güçleri il- çede giriş ve çõkõşlarõ kontrol al- tõna alarak operasyon başlattõ. AKP Şemdinli ilçe binasõna da önceki gün ses bombasõ ile saldõrõ düzenlenmişti. Doğu ve G.Doğu’da gerginlik tırmanıyor Erdoğan iyi karşılanmadı Yurtdõşõnda saldõrõ B E R L İ N / P A R İ S (AA) - Bölücü terör ör- gütü militanlarõ, Fran- sa’nõn başkenti Paris’te iki Türk seyahat şirketi- ne saldõrdõ. Almanya’nõn Hamburg kentinde de 3 Türk dükkânõna saldõrõ düzenlendi. Terör örgütü militan- larõnõn saldõrõsõ sonucu, Paris’te yaşayan Türk- lerin genelde alõşveriş için gittiği Faubourg Sa- int Dennis Mahalle- si’ndeki iki işyerinin vit- rin camlarõ tamamen kõ- rõldõ. Türk seyahat şirketle- rinin polise şikâyette bu- lunduğu, saldõrõyla ilgili soruşturmanõn devam et- tiği bildirildi. PKK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle