23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K K K K Y K Y Y K 2 1 3 2 9 5 9 8 5 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya K Y Y Y K K K K Y 5 6 10 10 1 3 4 6 16 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y K K K 14 14 7 12 7 8 2 2 0 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz çok bulutlu ve yağışlı geçecek. Yağışlar Marmara’nın doğusu, İç Ege, Batı ve Orta Karadeniz, İç Anadolu’nun Batısı Akdeniz, Doğu Anadolu’nun güney ve batısı ile Güneydoğu Anadolu’da etkili olmak üzere Ege kıyıları, Doğu Karadeniz kıyıları ile Akdeniz’de karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B 4 B 12 B 1 Y 9 Y 8 Y 6 B 7 K 5 K 0 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K K PB K PB PB PB Y K 6 2 14 2 3 4 9 6 1 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB 19 PB 20 B 7 Y 14 PB 6 Y 15 PB 7 PB 23 PB 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada argo sözcükleri de ‘‘halkımızın dilidir’’ diye savunuyor. Şaşırtıcı mı? Değil. Zira RTE siyaset kültüründen, etiğinden ve dilinden yoksun olduğunu hemen her konuşmasında kanıtlayan bir genel başkan. Ağzını bozan böylesini ülkemiz görmedi. Trabzon’da papaz öldürülmüş. Medeniyetler çatışmasının uç verdiği gün; silahı ateşleyeni kimin kışkırttığı araştırılıyor. İletişim organları ayakta. Dışişleri Bakanlığı olayın Türkiye’ye olumsuz etkilerini silebilmek için nelerin yapılacağını araştırıyor. Başbakan’nın gündemindeki tek önemli konu; Türkiye’ye AKP’nin katkılarını sıralayan bir yığın rakam zırvalığının dışında vurguladığı sorun, imam hatipler! Muhaliflerini ‘‘Tutturmuşlar, yatıyorlar kalkıyorlar, imam hatipler sorununu ele alıyorlar’’ diye suçluyor ve fakat durup durduk yerde tartışmasına ara verildiği bir sırada, imam hatiplileri baş konu yapıyor. Düz liselere yatay geçiş yapmasına karşı çıkanlara veryansın ediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde imam hatiplilerin meslek liselerine yatay geçiş yapmasının engellenmediğini söylerken, muhalefete hak veren kendi mantığına ters düşen bir saptama yapıyor... ??? ...yapıyor ve ‘‘Türkiye’de imam hatip, ilahiyat mezununa ihtiyaç yok mu’’ diye soruyor. Soruyu yanıtlıyor: ‘‘Türkiye’de 16 bin camiin imamı yok!’’ Bu vurgulama Türkiye’de imam açığını kapatacak kurumların imam hatip okulları, fakülteleri olduğu anlamına gelmiyor mu? Geliyor! RTE’nin dediği gibi, ‘‘Oraları böyle boş bırakırsanız yarın dinci terör örgütünün temsilcileri gider, orada imamlık yapmaz mı?’’ Yapabilir! Öyleyse?.. RTE’nin dediği gibi, ‘‘iyi yetişmiş, İslamı iyi anlamış din adamlarına ihtiyaç’’ olduğuna göre, imam hatiplileri başka kanallara yönlendiren Başbakan kendi mantığına ters düşmüyor mu? Düşüyor! İmam hatiplileri yatay geçişle düz liselere ve oradan ilahiyat dışında başka meslekler edinmelerini sağlayacak fakültelere kaydırmaya çalışmanın anlamı var mı? Yok! Düz liselere geçiş olanaklarını zorlayan Başbakan’ın verdiği rakamlara bakılırsa; ‘‘40 öğrenci alınan koskoca Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ne yapar, ayakta kalır mı? Eskişehir İlahiyat’a öğrenci almıyorsun. Ne olacak buranın hali?’’ ve... RTE soruyor: ‘‘Ne için kurduk bu okulları?’’ Soruya yanıt, RTE’nin önceki açıklamalarında var. Laik Cumhuriyet ‘‘İslamı iyi anlamış din adamları yetiştirmek için’’ bu okulları kurdu. Ne yazık ki 1948’den bu yana dini istismar eden siyaset, bu okulları partilerin arka bahçesine dönüştürdü. ??? Başka açıdan bakıldığında; son irdelemeler Başbakan RTE’nin, imam hatipten düz okullara, ilahiyat dışındaki fakültelere geçiş sağlamaya çalışan imam hatipli RTE’ye karşı çıktığını kanıtlıyor. Söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmayan, doğruyu söyleyeyim derken yanlışını itiraf eden bir siyasetçi RTE! Aynı dilden konuşalım: ‘‘İstemezük’’ böyle bir Başbakan, ‘‘anasını satayım’’, ne çare başımızda böyle bir Başbakan! Soruşturmayı derinleştiren polis, Santore’yi öldüren zanlının robot resmini çizdi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Dünyanın gözü Trabzon’da AHMET ŞEFİK TRABZON Trabzon’da Santa Maria Katolik Kilisesi Papazı Andrea Santore’nin kilisenin içinde öldürülmesine ilişkin soruşturma sürdürülüyor. Zanlının robot resmi çizilirken Anadolu Katolik Kiliseleri Başpiskoposu Luigi Padovese, cinayeti iddia edildiği gibi bir çocuğun işlediğine inanmadıklarını söyledi. Trabzon Başsavcısı Burhan Çobanoğlu, konuyla ilgili olarak Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde bir değerlendirme toplantısı yaptıklarını belirterek ‘‘Peder Santore’ye üç el ateş edilmiş. Kurşunlardan ikisi sırtından girerek göğse saplanmış. Mermiler akciğeri ve kalbi parçalayarak çıkmış. İç kanamaya bağlı ölüm olayı gerçekleşmiş’’ diye konuştu. Çobanoğlu, soruşturmada önemli ipuçlarına ulaştıklarını belirtirken Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir de görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda olayı aydınlatmak için her türlü çalışmanın yapıldığını söyledi. Cinayeti işlediği belirtilen kişinin robot resmi çizildi. Bir görgü tanığının ifadesi doğrultusunda çizilen robot resimdeki kişi 1314 yaşlarında, 1.55 boyunda, 4045 kilogram ağırlığında. Şüphelinin siyah saçlı, beyaz tenli, üzerinde siyah renkli şişme mont, krem rengi eşofman olduğu belirtildi. Dün ortaya çıkan görgü tanığı Azeri uyruklu Terane Atayeva da cumartesi saat 15.0016.00 civarında arkadaşıyla birlikte kilisede olduğunu, 5 kişilik genç grup içeriye girince rahip tarafından ‘‘tören olduğu için kilisede dolaşamayacakları’’ yönünde uyarıldıklarını anlattı. Atayeva, ‘‘Rahiple kısa süreli tartışan bu grup daha sonra kiliseden ayrıldı. Bu gençler biraz sonra tekrar içeri girdiler. Bu kez iki kişiydiler. Aralarında konuştuktan sonra dışarı çıktılar.Avluda silah sesine benzer bir ses duyduk. Daha sonra bu sabah (dün) televizyon izler ken zanlının robot resmini televizyonda gördüm. O gün gelenlerde de aynı bereyi takan vardı, kıyafetler de benzerlik taşıyordu’’ diye konuştu. Katilin tespit edilmesi açısından büyük önem taşıyan kilisenin yakınlarındaki şirketin güvenlik kamerasının çalışmadığı belirlendi. Kilisede ise herhangi bir güvenlik kamerasının olmadığı belirtildi. Çevredeki işyerlerinde çalışanlar sadece kilisenin avlusunda sıkılan tek kurşunun sesini duyduklarını vurgularken bazı görgü tanıklarının olayın hemen ardından ‘‘Bize yardım edin’’ diye bağırdığını duyduklarını söylediler. Cenaze kilisede Rahip Andrea Santore’nin cenazesi Trabzon Adli Tıp Kurumu’ndan İtalya’nın İstanbul Konsolosu Stefano Cansio ve Anadolu’dan sorumlu Antakya Kilisesi Başpiskoposu Luigi Padovese tarafından alınarak İslam Cenaze İşleri Şirketi’ne ait cenaze aracıyla polis eşliğinde kiliseye getirildi. Cansio, ‘‘Fanatik birinin yapmış olduğunu düşünüyoruz. Nedenini de tam bilmiyoruz. Türk makamlarıyla görüşeceğiz’’ diye konuştu. Cansio, cinayeti fuhuş çetesinin işleyip işlemediğine ilişkin bir soruya da ‘‘Bu konuda net bir bilgimiz yok. Papaz Andrea, Türkiye’yi çok seven biriydi. Çevresinde tepki toplayacak işler yaptığına inanmıyoruz. Bu olayı fevri olarak değerlendiriyoruz’’ yanıtını verdi. Santore için dün Santa Maria Kilisesi’nde saat 15.00’te düzenlenen törene Trabzon Vali Yardımcısı Mehmet Öztürk ile Belediye Başkanvekili Kemal Kılıç katıldı. ‘Misyoner değildi’ Burada bir konuşma yapan Anadolu Katolik Kiliseleri Başpiskoposu Luigi Padovese, cinayeti iddia edildiği gibi bir çocuğun işlediğine inanmadıklarını söyledi. Santore’nin Roma’da 100 bin kişilik kilisenin rahibi olduğunu, ancak Türkiye’yi çok sevdiği için burada çalışmak istediğini belirten Luigi Padovese, ‘‘İddia edildiği gibi buraya misyonerlik için gelmedi. İslam âlemiyle iyi diyaloglar içinde olan biriydi. Burada dua ederken onu öldürdüler. Öldüren kişi, silahını ateşledikten sonra yüksek sesle Allahüekber diye bağırmış’’ diye konuştu. Padovese şöyle devam etti: ‘‘Yine iddia edildiği gibi bu kişi çocuğa benzemiyordu. Büyük bir adamdı. Papaz Santore’nin ölümü Türkiye’de huzur ve barışı getirsin. O bir kurbandı. Kanı boşa akmasın. Biz Hıristiyanlar olarak Türkiye’de kalmaya devam edeceğiz. Burası onun kanıyla yıkandı. Onun için burada dua edeceğiz. Biz buraya Müslümanları çevirmek için gelmedik. Misyonerlik çalışması içinde değiliz. İki din arasında bir köprü kurulmasını istiyoruz.’’ Padovese, cinayetin karikatür olayıyla ilgisi olduğunu düşündüklerini ifade ederek ‘‘Karikatür olayı gazete ve televizyonlarda sürekli gösteriliyor. Bu cinayeti işleyen kişinin bundan etkilenerek ruhunun bozulduğuna inanıyoruz. Bunalıma girerek bu cinayeti işlediğini düşünüyoruz’’ dedi. Santore’nin görevli olduğu Santa Maria Kilisesi’nde düzenlenen cenazesine Müslümanlar da katıldı. Santore’nin katil zanlısının robot resmi çizildi. (AA) Yanıt bekleyen sorular Santore cinayetine ilişkin birçok soru yanıtlanmayı bekliyor. Cinayetin işlenme nedenine ilişkin dört temel iddia bulunuyor. Bu iddialardan en çok taraftar bulanı ve korkulanı, eylemin bir tepki amacıyla yapılmış olması. Hz. Muhammet’in terörist olarak gösterildiği karikatürlerin Batı basınında yayımlanması üzerine bu cinayetin işlenmiş olabileceği belirtiliyor. Santore’nin bazı misyonerlik faaliyetleri içinde bulunduğu, karikatür olayının ortaya çıkması üzerine de bu nedenle öldürülmüş olabileceği öne sürülüyor. Bir diğer neden para. Bir grup gencin pederden para istediği, ancak vermeye yanaşmadığı iddia ediliyor. Diğer bir iddia ise fuhuş mafyası tarafından cinayetin yapılmış olabileceği. Santore, Trabzon’daki yabancı hayat kadınlarının sevdiği bir insan olarak tanınıyor. Santore’nin bu kadınlara yardım yaptığı biliniyor. Olaya ilişkin soruşturma sürerken şu sorular yanıt bekliyor: ? Cinayeti neden bir çocuk işledi? ? Zanlı bir çocuk olmasına karşın nasıl böylesine bir isabet kaydetti, Santore’nin öldürücü yerine ateş edebildi? ? Olayın arkasında bir azmettirici ya da örgüt bağlantısı var mı? ? Cinayet neden böyle bir döneme rastladı ya da rastlatıldı? ? Avrupa ve İslam dünyası karikatür tartışmaları ile giderek gerilir, bu tepkiler giderek şiddete dönüşürken polis neden kiliseye yönelik bir koruma sağlamadı? ? Santore’nin daha önce tehdit edildiği, birkaç gün önce bombalı saldırı ihtimalinden söz ettiği doğru mu? ? Bu tehdit ve bomba kuşkusunu emniyet güçleriyle paylaşmış mıydı? ? Santore, misyonerlik nedeniyle izleniyor muydu? SİYASETÇİLER TEPKİ GÖSTERDİ temli baskı sonucunda, İran’la ilgili etkin bir uluslararası karar aldırdı. İran yönetimi de kararı kararlılıkla karşıladı ve restini çekti. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad dedi ki: ‘‘Biz nükleer programımızı sürdüreceğiz. Hatta askıya aldığımız çalışmalara da hız vereceğiz...’’ Ahmedinejad’ın açıklamalarını, öteki İranlı yetkililer izlediler. Görünen o ki, İran’ın hesaplarının madde başlıkları şunlar: 1 Benim nükleer programımın silah yapımını içerdiğine ilişkin uluslararası görüş birliği yok. 2 Çin ve Rusya, ABD’nin politikalarını onaylamaktan yana değil. Zaten bu iki ülkeyle iyi ilişkilerim var. Ekonomiden silah sanayiine kadar pek çok alanda işbirliği yapıyoruz. Birinci şıktaki farklı yaklaşım, bu bağlamda benim işime yarar. 3 AB’nin de temel derdi ekonomi. ABD’nin Ortadoğu’da tümüyle etkin olmasını istemeyecektir. BM Güvenlik Konseyi’ndeki olası kritik oylamayı ben kazanırım. 4 İsrail bölgedeki Arap ülkeleri için tehdit. Ben asıl bu ülkeye karşı silahlandığımı söyler, Arap ülkelerini yanıma çekerim. ??? Ahmedinejad’ın açıklamaları bize, İran’ın bu hesapları, bir zamanlar Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in meydan okumasını anımsatıyor. Saddam da ABD’nin Ortadoğu’daki pabucunu dama atabileceğini bu ve benzeri hesaplar sonucunda düşünmüştü! Bu güvenle Irak televizyonunda haykırmıştı: ‘‘Eyy Hammurabi’nin torunları, şeytan Amerika’ya dünyanın yeni düzeninin ne olacağını göstereceğiz. Tüm mazlum milletler bizim başarımızı bekliyor...’’ Saddam tüm İslam dünyasının, tüm Arap dünyasının sorumluluğunu üzerinde hissettiğini açıklamış, bu dünyanın liderliği için her şeyi yapmıştı. Irak’taki sonuç ortada. ABD kazanmamış olsa bile, Saddam’ın kaybettiği kesin... ??? İran, elbette Irak değil. Rejiminden doğal koşullarına, diplomatik gücünden silahlarına kadar çok farklı. Saddam’la Ahmedinejad’ı birleştiren şey ise şu: Her ikisi de dünya dengelerine oynayıp kazanmak üzere yola çıktı! Bugün, Rusya ve Çin, hatta AB, ABD’nin attığı her adımı onaylamıyor. Bağdat düşeli neredeyse 3 yıl oluyor, AB henüz bir Irak politikası bile oluşturamadı. AB ülkelerinden Brüksel’e Irak’la ilgili 4 farklı ses gidiyor. Rusya ve Çin de Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından, öncelikle kendi ülkelerinin konumlarını güçlendirme peşinde. Bunu bir ölçüde başardıkları söylenebilir. Özellikle Çin, ‘‘önce ekonomi sonra demokrasi’’ dedi, bu alanda ‘‘uzun bir yürüyüşe’’ çıktı. Yoluna devam ediyor... İran’la ilgili çok kritik bir oylama gündeme geldiğinde BM Güvenlik Konseyi’nin bu iki daimi üyesi ne yapar? Bizim öngörümüz şu: ABD’den kendileri için çok yaşamsal bir ödün koparıp, ABD’nin istediği yönde hareket eder, en azından susar! Tahran’ın hesaplarını buna göre yapması ve Türkiye’nin de bu yönde yardımcı olması gerekiyor. Zira, komşudaki yangın ister istemez bizi de etkileyecek... ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Kurşunlar ülkeye sıkıldı’ Yurt Haberleri Servisi Trabzon’da Katolik Kilisesi rahibi Andrea Santore’nin öldürülmesi büyük tepki çekti. Bursa’da çeşitli görüşmelerde bulunan TBMM Başkanı Bülent Arınç, ‘‘Bir din adamının kilisede ibadet sırasında öldürülmesini dünyada hiçbir insan ve din tasvip etmez. Bu büyük bir cinayettir. Türkiye’nin bu ayıptan kurtulması gerekir. Çünkü bu hadisenin dış dünyada olumsuz yankılanacağını düşünüyorum. Hükümet, Meclis ve millet olarak bu tür cinayetleri hoş karşılamamalıyız’’ dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Vatikan Büyükelçisi Antonio Lucibello’ya bir mesaj göndererek başsağlığı diledi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, her inanç grubunun, kendine ait kutsal değerleri bulunduğunu söylerken CHP Hatay İl Başkanı Halef Tiftikçi de saldırıyı sadece bir din adamına değil, ülkenin laik, demokratik ortamına sıkılmış kurşunlar olarak nitelediklerini kaydetti.CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Vatikan Büyükelçisi Antonio Lucibello’ya başsağlığı diledi. İnsan Hakları Derneği’nden yapılan açıklamada da olayın geçmişteki saldırı ve linç girişimlerinden bağımsız değerlendirilemeyeceğini savunuldu.Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol da, patrikhane olarak olayı şiddetle kınadıklarını bildirdi. Erenerol, ‘‘Olay, asla Türk milletine ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ne mal edilemez’’ dedi. ‘Camilerde dua okunsun’ Santore için düzenlenen ayinde konuşan Anadolu’dan sorumlu Başpiskopos Luigi Padovese, ‘‘İsterim ki bütün camilerde, cuma namazında Peder Andrea Santore için dua edilsin’’ dedi. Vatikan’ın İstanbul Temsilcisi Georges Marovitch, Santore’nin öldürülmesinin, ‘‘İslama atfedilemeyeceğini’’ söyledi. Marovitch, ‘‘Hakiki İslam, sevgi dinidir. Hakiki İslamı yaşayanlar böyle bir iş yapmaz.Ancak böyle bazı kendini bilmezler oluyor. İyi diyaloğumuz, Türkiye’de yaşadığımız sevgi havası bozulmayacaktır. Bundan eminiz’’ diye konuştu. Papaz Santore’nin cenazesi Türkiye’nin tahsis ettiği askeri bir uçakla İtalya’nın başkenti Roma’ya gönderildi. İTALYAN BAKANA BİLGİ VERDİ İTALYA REFORM BAKANI’NDAN TÜRKİYE’YE SERT ELEŞTİRİ Gül: Bireysel bir olay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Trabzon’daki Santa Maria Kilisesi’nde Papaz Andrea Santore’nin silahlı saldırıda ölmesine ilişkin olarak ‘‘Bir din adamına dini bir mekânda böyle bir saldırı yapılmasından çok büyük bir üzüntü duyduk, bunu şiddetle kınıyoruz’’ dedi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, cinayetle ilgili soruşturmanın çok geniş bir çerçevede sürdürüldüğünü belirterek ‘‘Temenni ederiz ki, dış bağlantı ile birlikte işlenmiş olmasın, münferit bir olay olsun’’ dedi. Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yarın Trabzon’da bir toplantı yapacağını açıkladı. Gül, dün katıldığı ‘‘Kamu diplomasisi’’ konulu konferansın çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Olayın tamamen bireysel bir olay olduğuna inandıklarını, şimdiye kadar bütün göstergelerin de bu yönde olduğunu belirten Dışişleri Bakanı Gül, ‘‘Arkasında ne vardır, nasıl bir kışkırtma vardır, hangi niyetle yapılmıştır, bunlar muhakkak ki ortaya çıkacaktır, çıkarılacaktır. Ama bir din adamına, dini bir mekânda böyle bir saldırı yapılmasından çok büyük bir üzüntü duyduk, bunu şiddetle kınıyoruz’’ diye konuştu. Gül, Trabzon’daki cinayetin karikatür kriziyle bağlantısı olup olmadığına ilişkin bir soruyu da ‘‘Olmayacağını tahmin ediyoruz’’ yanıtını verdi. Cumhuriyet’e ulaşan bilgilere göre Katolik papaza yönelik saldırı haberinin Dışişleri Bakanlığı’na iletilmesinden hemen sonra Müsteşar Yardımcısı Rafet Akgünay, bakan adına Vatikan’ın Ankara temsilcisini arayıp, olayı şiddetle kınadıklarını ve faillerin en kısa zamanda yakalanacağını söyledi. Öte yandan Dışişleri Bakanı Gül, İtalya Dışişleri Bakanı Gianfranco Fini ile görüşerek Türk polisinin katili yakalamak için çaba sarf ettiğini söyledi. ‘AB üyeliği gömülsün’ Haber Merkezi Türkiye, Trabzon’daki rahip Andrea Santore cinayetinin aydınlatılmasına yönelik çalışmaları sürerken cinayet İtalya’daki tüm gazetelerde ‘‘dinsel fanatizm göstergesi’’ biçiminde sunuldu. Roma Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus, cinayeti ‘‘trajik’’ olarak niteleyerek ‘‘Papaz Santore’nin kanının, halklar arasında gerçek bir kardeşliğin tesisi için bir umut tohumuna dönüşmesini diliyorum’’ dedi. Dün hemen tüm İtalyan gazetelerinin manşetlerinde yer alan olayı, Corriere della Sera gazetesi, ‘‘Türkiye’de bir İtalyan papaz öldürüldü’’ manşetiyle duyurdu. ‘‘Türkiye’de İtalyan papaz öldürüldü’’ diye manşet atan La Repubblica gazetesi de haberinde ‘‘Katolik kilisesi şok içinde. Karikatürler nedeniyle Beyrut’ta da çatışma çıktı. Peder Santore, ibadet ettiği esnada bir genç tarafından öldürüldü. Kardinal Ruini, ‘Onunla gurur duyuyoruz’ dedi. Cumhurbaşkanı Ciampi müteessir’’ denildi. La Stampa gazetesi ‘‘İtalyan papaz Türkiye’de katledildi’’ derken, Il Messaggero gazetesiyse ‘‘İtalyan papaz Türkiye’de öldürüldü’’ diye manşet attı. masını diliyorum’’ görüşünü savundu. AP Başkan Yardımcısı Mario Mauro, Milano’da yaptığı açıklamada, ‘‘Hıristiyanlığı umursamayanların bunu skandal olarak görmemesi utanç vericidir.Avrupa, evlatlarından adeta utanç duymaktadır’’ dedi. İtalya Meclis Başkanı Pierferdinando Casini ise dün Radio 24’e verdiği demeçte, Trabzon’daki cinayeti fanatizmin uzantısı biçiminde yorumladı. BAŞIMIZ SAĞ OLSUN Dev tarihçimiz Bir kişiye 123 bin YTL ? ANKARA (AA) On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen bir kişi 123 bin 490 YTL, 50 YKr ikramiye kazandı. Şanslı numaraların; 1, 2, 12, 13, 14, 20, 31, 33, 35, 41, 43, 44, 51, 52, 54, 58, 60, 63, 72, 74, 76, ve 77 olarak belirlendiği çekilişte, 9 bilenler 2 bin 451 YTL 15’er YKr, 8 bilenler 102 YTL 50’şar YKr, 7 bilenler 11 YTL 30’ar YKr, 6 bilenler 1 YTL 50’şar YKr, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler ise 1 YTL 15’er Ykr ikramiye kazandı. Calderoli: Hunharca katledildi Başbakan Silvio Berlusconi liderliğindeki merkez sağ koalisyonun ortaklarından KBP’ye mensup Reform Bakanı Roberto Calderoli, Trabzon’daki cinayete ilişkin yaptığı değerlendirmede, ‘‘Türkiye’nin Avrupa’ya girme olasılığı asla var olmamıştı. Ama şimdi rahip Santore’nin hunharca katledilmesinin ardından, söz konusu olasılığın, ebediyen ve de herkes için toprağa gömülmüş ol tarih sayfalarına ve ebediyete uğurluyoruz. Vefatı tüm Türkiye için acı bir kayıp olan usta tarihçimiz, biz Burhaniyeliler için çok büyük bir değer ifade ediyor. Çünkü “Burhaniyelilerin Milli Mücadele’de ayrı bir yeri vardır. Düşmana ilk karşı koyma teşkilatını kurmak ve ilk kurşunu atmak şerefini onlar muhafaza eder” diyerek bizi onurlandıran CEMAL KUTAY’dı. Kendisine Tanrı’dan rahmet, dost, akraba ve yakınları ile bütün ulusumuza başsağlığı diliyoruz. CEMAL KUTAY’ı FİKRET AKOVA Burhaniye Belediye Başkanı CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle