Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ŞUBAT 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Unakıtan’ın kamu malı ve Devlet Hazinesi’nin teslim edilemeyeceği bir kişi olduğu vurgulandı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CHP’den ağır suçlama ‘15 ay sonra netleşecek’ ? ANKARA (ANKA) Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın, siyasete girip girmeme kararını 15 aylık devlet memurluğu görevinin sona ermesinin ardından kesinleştireceğini söyledi. Ankara’daki temaslarına DSP lideri Zeki Sezer’i ziyaret ederek devam edeceğini belirten Aşkın, 20 Şubat’taki Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) toplantısına kadar başkentte bulunacağını söyledi. Aşkın, Ankara’da özellikle siyasi parti liderleri ve temsilcileriyle yaptığı görüşmelerin ‘‘sıcak bir ortamda’’ geçtiğini ifade etti. Aymazlık... Kar taneleri havada uçuşuyor... Sabahın şafağı yine İstanbul’da trafiği allak bullak etti, okullar yine bir günlük tatile girdi... Eksiksiz bir gün başlıyor... Beyaza durmuş eski evler, kızıla çalmış çatılar da beyaza bürünüyor birkaç saat içinde. Giderek grileşen, derinliklerde maviyle, ışıklarla yivlenen gökyüzü, dalgın yalvaçların boğulduğu gizli havuzları anımsatıyor insana... Uzaklarda görünmeyen bir güneşin aydınlığında gecikmiş sevgiliyi bekler gibiydik. Bir gün önce yağmuru seyrederken gecenin orkestrasında bir flütü anlatan parmaklar, turunculaşmış Akdeniz sıcaklığını getirmişti ellerimize... Sonra, haberler başladı televizyonlarda... Trabzon’da Katolik din adamı Andrea Santore’nin öldürüldüğü haberiyle sarsıldım, yüreği sımsıcak, sevgiyle dolu insanlar gibi... Beyrut’ta yanan karikatür ateşi, Şam’da vahşetin boyutlarını gösterdikten sonra Ortadoğu ülkelerine sıçramamış mıydı? Beyrut’ta Danimarka Büyükelçiliği alev alev yanarken on üç yıl önceki Sıvas’ta Madımak Oteli’nin yakılışını anımsadım... Aynı saatlerde Ankara’da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün başkanlığında toplantı yapılıyordu. Bir densizin çizdiği Hazreti Muhammet’e ilişkin karikatür Müslümanları neden şiddete yöneltiyordu? Yoksa bir bahane mi arıyordu Suriye’de, Lübnan’da, Mısır’da yaşayan yoksul Müslümanlar?.. ??? Max Frisch’in yazdığı ‘‘Bay Biermann ve Kundakçılar’’ oyununu uyarlayan Genco Erkal’ı Dostlar Tiyatrosu’nda ‘‘Aymazoğlu ve Kundakçılar’’da seyrettiniz mi bilmiyorum... Elli yıl önce yazılan bu klasik oyun, Hitler Nazizminin yükselişi karşısında halkın aymazlığını anlatır. Kundakçı Tosun, saf işadamı Aymazoğlu’nu kandırıp evine girer, sonra da Demir’le işbirliği yapıp amacına ulaşır. Demir, Madımak’ı yakmıştır... Tosun’dan daha uyanıktır... Oyunu izlerken bir Türkiye fotoğrafıyla karşı karşıya kalan seyirci, belki de şu soruyu soruyordu kendine: ‘‘Toplum olarak neden bu denli aymazız?’’ Bir garson, bir güreşçi ve bir bilim insanından oluşan kundakçı çetesini izlerken sanırım ünlü yönetmen Spielberg’in 1972 Münih Olimpiyatları’nı konu alan ‘Münih’ filmini de düşünmüşsünüzdür... Kundakçı Tosun ve kundakçı Demir gibilerini bulmak zor değil Türkiye’de... Tosun’un kişiliğinde yoksulluğun fotoğrafını, dinciliğin motiflerini görmeniz olası olsa da, onun gibilerin toplumun neresinde olduklarını hemen anlayabilirsiniz... Uyanık Demir de öyle!.. İşkilli Aymazoğlu’lar da saya saya bitmez... Onlar ‘‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’’ derler... Ya dokunursa? Benzin bidonları, fünye, fitil!.. Bir soru aklıma geldi bu arada: ‘‘Peki, bir ay kadar önce CIA ve FBI başkanları Ankara’ya niçin gelmişlerdi, onlar geldikten sonra karikatür bunalımıyla Şam ve Beyrut’ta fünyeyi kimler çekti?’’ İsrail’deki ‘‘derin devlet’’ Filistin’de Hamas’ı oyçokluğuyla iktidara taşırken, ABD’nin Irak’ı işgalinden sonraki süreçte yaşananlar aklımıza yeniden gelmiştir... Ben, hem ‘‘Aymazoğlu ve Kundakçılar’’ hem de ‘‘Münih’’te ‘‘derin ilişkiler’’ karşısında toplumun kayıtsızlığını, Madımak yangınından bugüne dek tartışılmamasının nedenlerini düşündüm uzun uzun... Bir toplum Doğan Öz’den Cevat Yurdakul’a, Uğur Mumcu’dan Ahmet Taner Kışlalı’ya dek faili meçhul cinayetleri salt yılda bir kez anımsıyor, Madımak Oteli’nin altına kebapçı açılmasını umursamıyorsa söylenecek bir şey yok... ??? Bugün Ortadoğu ve Türkiye’de yaşananların, Frish’in İkinci Dünya Savaşı öncesi Almanya’sı ve Reichtag yangınıyla simgeleşip somutlanması düşündürücü... Belki de bir karikatür bunalımıyla Beyrut’ta, Şam’daki saldırganlık ve yangınlar izdüşüm... Kundakçılar toplumların içinde dün olduğu gibi bugün de var... Hitler’in adım adım yükselişine seyirci kalan aymazlar, bugün ‘‘Siyasal İslam’’ın ivme kazanmasını ‘‘demokrasi ve özgürlük’’ adına alkışlamıyorlar mı? Yoksullar az gelişmiş toplumları ‘‘din ekseni’’ne çekiyor, minik bir kıvılcım patlamalara neden oluyor... İstanbul yine kar altında... Sinemalarda ‘‘Kurtlar Vadisi Irak’’ kapalı gişe oynuyor... Halkımız ‘‘derin işleri’’ çok seviyor... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Galataport ihalesi ve mal bildirimibanka hesapları konusunda görevini kötüye kullandığı, ihaleye fesat karıştırdığı, ticari sır ve bankacılık sırrı kurallarını ihlal ettiği, kişi ve kurumlara yönelik iftirada bulunduğu, kamu gücünü kötüye kullandığı gerekçesiyle Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında gensoru önergesi verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve 3 grup başkanvekilinin imzasını taşıyan gensoru önergesini CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, TBMM Başkanlığı’na sundu. Koç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Maliye Bakanı ? CHP, Unakıtan gensorusunu TBMM Başkanlığı’na verdi. Gensoru önergesinde ‘‘Suç olmasına karşın bankalarda mevduatı bulunanların durumuyla ilgili açıklama yapabilen bir Maliye Bakanı’nın, bankacılık sistemi açısından da bir Maliye Bakanı’nın taşıması gereken standartlar açısından da olması gereken nitelikleri taşımadığı açıktır’’ dedi. Kemal Unakıtan hakkında verdikleri gensorunun gerekçesini okudu. Gerekçede, 58 ve 59. hükümetler döneminde, Unakıtan hakkındaki yoğun ve ciddi yolsuzluk iddialarının, ülke gündemini hep meşgul ettiği ifade edilerek ‘‘Naylon fatura düzenlemesi ve hayali ihracattan dolayı yargılanan bir kişi, Türkiye Cumhuriyeti’nde Maliye Bakanlığı yapamaz, yapmamalıdır’’ görüşüne yer verildi. 53 dönüm orman arazisini, ‘‘adi senetle 2B arazisine çevirip uhdesinde tutan ve geleceğe yatırım yapan bir Maliye Bakanı’na devletin milli emlakinin teslim edilemeyeceği’’ kaydedilen önergede şu görüşlere yer verildi: ‘‘23 Ocak 2006 tarihli Yeni Şafak gazetesinde ‘Unakıtan Bombası’ başlığıyla yayımlanan haberde, Maliye Bakanı kaynak gösterilerek, bazı soyut ve dayanaksız bilgilerden söz edilmiş, orta kültür düzeyine sahip her okuyucunun algılayabileceği şekilde, CHP’nin banka hesaplarında 150 trilyon, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın banka hesabında da l trilyon seviyesinde para bulunduğu iftirası ortaya atılmıştır. Gerçek dışı ve iftira niteliğinde olsa da Maliye Bakanı’nın bu iddiaları, Bankalar Yasası gereğince suç oluşturmaktadır. Suç olmasına karşın bankalarda mevduatı bulunanların durumuyla ilgili açıklama yapabilen bir Maliye Bakanı’nın, bankacılık sistemi açısından da, bir Maliye Ba kanı’nın taşıması gereken standartlar açısından da olması gereken nitelikleri taşımadığı açıktır. Bu Maliye Bakanı, sadece AKP’nin ya da Türk siyasetinin üstünde bir yük olmaktan öte, kamu malının ve devlet hazinesinin kendisine teslim edilemeyeceği bir kişi olarak ortaya çıkmıştır.’’ Gerekçede, TÜPRAŞ’ın yüzde 14.76 hissesinin satışı ve Galataport ihalelerinde gelinen aşamada, Unakıtan’ın, doğrudan ya da dolaylı olarak suç ilişkileri içinde bulunduğunun, haksız kazanç sağladığının, sahte belge düzenlediğinin, ‘‘içeriden öğrenenlerin ticareti’’ yoluyla ihaleye fesat karıştırdığının anlaşıldığı kaydedildi. ‘VEKİLLİK ÇEKİLMEZ OLUR’ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART CHP, Ağar’ın yüzünü güldürdü ? ANKARA (ANKA) Kongreler partisi olarak anılan CHP’nin parti içi muhalefete karşı yürüttüğü hukuk mücadelesi, başı muhalifleriyle ağrıyan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın da yüzünü güldürdü. DYP’de merakla beklenen ve kongrede aday yapılmadığı gerekçesiyle kurultayın iptal edilmesini içeren Hikmet Tekbudak adlı partilinin açtığı davada DYP, Bedri Baykam ile Ertuğrul Çepni’nin CHP kongresinin iptal edilmesine ilişkin başvurularının reddedilmesini, bunun Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından onanmasını emsal gösterdi. Mahkeme, yapılan yargılama sonucu görevsizlik kararı verdi. Kuzu’dan zırh savunması ANKARA (ANKA) TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın ‘‘isteyen milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması’’ önerisini doğru bulmadığını belirterek ‘‘O zaman milletvekilliği çekilmez hale gelir’’ dedi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Türkiye’de bir erken seçimin şartlarının olmadığını söyledi. ‘‘İktidar partisi cenahından baktığımızda seçimin gerekçelerini bulamıyorum’’ diyen Kuzu, ‘‘Seçime gitmek için bazı şartların oluşması gerekiyor. Seçim olması için bir koalisyon hükümeti vardır, dağıtırsın, O zaman olabilir. Azınlık hükümetidir, iyi çalışmıyordur o zaman olabilir. Sayınız azdır, ‘Bizi ona buna muhtaç etmeyin’ diye seçime gidersiniz. O da yok. Millet sokaklara mı döküldü, ‘Niye seçime gitmiyorsunuz’ diye. Ekonomide sorun yok, toplumda bir ayaklanma yok. Niye gidilsin’’ dedi. Kuzu, Başbakan Erdoğan’ın da cumhurbaşkanı seçilmesi için bir engel olmadığını ancak bunun parti içinde de görüşülmesi ve tartışılması gerektiğini kaydetti. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın gündeme getirdiği içtüzük teklifindeki ‘‘isteyen milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması’’ önerisine de değinen Kuzu, bu değişiklik yapıldığı zaman hiçbir milletvekilinin dokunulmazlığını kullanamayacağını söyledi. Kuzu, ‘‘Çünkü basın milletvekillerinin üzerine gider. ‘Dosyanız var. Dokunulmazlığının kaldırılmasını istemeyecek misiniz?’ falan der. ‘Siz korkuyor musunuz’ derler. Bunları sorarsınız o adam da illallah eder ve milletvekilliği çekilmez. Benim hiç dosyam yok. Dokunulmazlığa bir ölçü getirilebilir mi buna bakmak lazım. Dokunulmazlık kalkarsa, her vekil, hakkında dosyası olmayanlar dahil beyanattan gelecek dosyalar 3040’ı bulur. Bizi bıktırır’’ diye konuştu. ‘AKP sağlığı çökertiyor’ ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) SHP İzmir İl Başkanı ve Mediset Tıbbi Malzeme Merkezi sahibi Mustafa Korkmaz, hastanelerin alacaklarını ödemediğini, bu nedenle kendilerinin de malzeme alamadığını söyledi. AKP hükümetinin konuya ilişkin hiçbir çözüm önerisi getirmediğini kaydeden Korkmaz, ‘‘Sağlık kurumlarına malzeme veren şirketler zor durumda. Hastanelerden alacaklarımızı temin edemediğimiz için malzeme ithal edemiyoruz. Şirketlerin sermayesi tükenme noktasında’’ dedi. musakart@yahoo.com CHP’li Kart, Eğitim BirSen üyesi olmayan öğretmenlerin neden idareci yapılmadığını sordu Atamada sendika ayrımcılığı ? Kart, TBMM’ye verdiği önergede, Milli Eğitim Bakanlığı’nda kıdem ve liyakat ölçüleri bir tarafa bırakılarak, siyasi ve mahalli ilişkiler içinde vasıfsız kadrolaşmaya ağırlık verildiğini öne sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, ‘‘Eğitim BirSen üyesi olmayan öğretmenlerin idarecilik görevine atanmamalarının’’ gerekçesini sordu. Kart, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği önergede, Milli Eğitim Bakanlığı’nda kıdem ve liyakat ölçüleri bir tarafa bırakılarak, siyasi ve mahalli ilişkiler içinde vasıfsız kadrolaşmaya ağırlık verildiğini dile getirdi. Siyasi iktidar ve Eğitim BirSen ilişkileri içinde yoğun kadrolaşma yapıldığını, iktidar gücü kötüye kullanılarak, öğretmenlerin belli sendikaya üye yapıldığını iddia eden Kart, ‘‘Belli görevlere gelmek için Eğitim Bir Sen üyeliğinin referans kabul edilir hale geldiğini’’ bildirdi. Atilla Kart, önergesinde şu sorulara yer verdi: ‘‘Kıdem ve liyakatları yeterli olduğu halde, Eğitim BirSen üyesi olmayan öğretmenlerin hiçbiri, neden idarecilik görevine atanmamaktadır? Belli sendika ilişkileri ve yine belli okul mezuniyetleri esas alınarak idareci görevlendirmesi yapılması; görevi kötüye kullanma ve ayrımcılık yapılması anlamına gelmez mi?’’ AKP’de ilçe kongreleri ? İstanbul Haber Servisi AKP’de İstanbul ilçe kongreleri sürüyor. Şimdiye dek 8 ilçe, kongresini yaparak yönetimini belirledi. AKP’de yapılan ilçe kongreleri sonucunda Gaziosmanpaşa’da Cahit Altınay, Bayrampaşa’da Atilla Aydıner, Beykoz’da Ahmet Hulusi Batu, Kadıköy’de Ömer Abamar, Şile’de Zeki Atış, Büyükçekmece’de Yusuf Uzun, Zeytinburnu’nda Ahmet Dokumacı ilçe başkanı oldular. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 MECLİS KOMİSYONU TRABZON VE RİZE’DE AKP’Lİ ÇELİK’İ YARALAYAN ZANLI TUTUKLANDI BAŞSAVCILIK KARARI Karadeniz’de yetkililer ‘töre cinayetini’ yok saydı EMİNE KAPLAN Erdoğan ve Unakıtan’ı da vurmayı düşünmüş LEVENT GENCELLİ DTP 74 kurucusunun üyeliğini düşürdü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Partisi (DTP), Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın istemi doğrultusunda 74 kurucu üyenin üyeliklerinin düşürülmesine karar verdi. Hafta sonu yapılan DTP Merkez Yürütme Kurulu’na (MYK) ilişkin yapılan açıklamada, MYK’nin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 74 kurucu üye hakkında verdiği üyelikten düşürme kararının değerlendirildiği kaydedildi. MYK’nin bu karara karşı hukuk mücadelesini sürdüreceği bildirilen açıklamada, ‘‘MYK’miz, yasal zorunluluk nedeniyle, 74 kurucu üyemizin üyeliklerinin düşürülmesini de karar altına almıştır’’ denildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: ‘‘MYK’miz, Şemdinli’de vatandaşlarımızın üzerine kurşun yağdırarak insanlarımızın kanına giren çete elemanlarının sudan gerekçelerle dışarı salındığı, topraklarımızda çatışmalı ortamın devam ettiği, insanlarımızın sahipsiz bir şekilde kuş gribinde yaşamlarını yitirdiği bir ortamda hükümeti ve muhalefetiyle yapılan tartışmaları, çözümsüzlük ve sorumsuzlukta ısrar olarak değerlendirmiştir.’’ Danıştay’dan TRT üyeliğine ret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay, TRT Yönetim Kurulu’nda boş bulunan üyeliğe Prof. Dr. Yusuf Karakoç’un RTÜK tarafından seçilmesine ilişkin işlem ile bu kişinin üyeliğe atanmasına dair Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurdu. Kararda, RTÜK üyesi Özer Gürbüz’ün 65 yaşını doldurması nedeniyle devlet memuru olma niteliği bulunmadığı, bu kişinin katıldığı toplantıda yapılan oylamanın hukuka aykırı olduğu belirtildi. ANKARA Karadeniz’de incelemelerde bulunan TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu üyeleri, yetkililerin ‘‘Bizde töre ve namus cinayeti yok’’ açıklamalarıyla karşılaştı. Akademisyenler ise ‘‘Ne yazık ki tablo bu kadar pembe değil’’ dediler. TBMM Komisyonu, Trabzon ve Rize’de incelemelerde bulundu. Komisyon üyeleri, valilik, emniyet yetkilileri ve sivil toplum örgütleriyle toplantılar yaptı. Komisyonun illerine gelmesine tepki gösteren il yetkilileri,‘‘Bizde töre ve namus cinayeti olmaz’’ dediler. Komisyon üyelerinin, istatistiksel verileri gündeme getirmeleri üzerine, başta Trabzon Barosu Başkanı Mehmet Şentürk olmak üzere il yöneticileri bu olayları ‘‘hafif şiddet’’ olarak nitelendirdiler. Toplantılar sırasında, ‘‘Bilinçlenme arttıkça bu konularda adliyeye başvuranlar oldu. İstatistiki veriler bunu gösteriyor’’ görüşü dile getirildi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Sema Kandil ise ‘‘Kadına ve çocuğa yönelik bir şiddet vardır. Namus adına yapılan bu şiddet cinayete kadar gitmektedir’’ dedi. Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi’nde inceleme yapan komisyona, cezaevinde töre ve namus cinayeti gerekçesiyle bulunan 26 mahkumdan üçünün Karadeniz kökenli olmadığı bilgisi verildi. Dayak yediği için alkolik kocasını öldürdüğünü anlatan bir mahkum, ‘‘Polise gittim. Ancak polis ‘Sen ne yaptın kim bilir’ gibi bir bakış sergiledi. Ben hallettim” dedi. Komisyon üyeleri sığınma evi de gezmek istedi. Trabzon’da kadın sığınma evi olmaması, Rize’de ise bu iş için ayrılan misafirhanede kalan hiçbir kadın olmaması dikkat çekti. BURSA AKP Grup Başkanvekili Bursa Milletvekili Faruk Çelik’i silahla yaralayan 67 yaşındaki İrfan Subaşı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Subaşı’nın sorgusunda “Öldürmek gibi bir amacım yoktu. Sesimi duyurabilmek için yaptım” dediği öğrenildi. Çelik, zanlının Başbakan’dan Maliye Bakanı’na kadar suikast düzenlemeyi kafasına koyduğunu söyledi. Çelik’i, AKP Nilüfer İlçe Teşkilatı Kongresi’nin yapıldığı salona girişi sırasında tabancayla vurarak yaralayan İrfan Subaşı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki sorgusunun ardından dün adliyeye sevk edildi. Subaşı, ‘‘Yaralama ve 6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanunu’na Muhalefet’’ suçlarından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören Faruk Çelik’in sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Zanlıyı tanımadığını belirten Çelik, zanlının suikastı kafasına koyduğunu aktararak şöyle konuştu: ‘‘Bu vatandaş, Sayın Maliye Bakanı’yla ilgili Eskişehir’de böyle bir şey düşündüğünü, fakat Eskişehir’e ulaşımda zorluk çektiğini, ama Bursa’da yoğun bir şekilde benim programlarımı birkaç aydır takip ettiğini, bayram dolayısıyla böyle bir olayı gerçekleştirmek istediğini, ancak muvaffak olamadığını, Mustafakemalpaşa, Karacabey ve Yenişehir kongrelerinde de takip ettiğini, medyayı izlediğini, ama uygun zemini Nilüfer kongresi girişinde beklediğini ifade ediyor.’’ Bunun nasıl bir haleti ruhiye olduğunu bilemediğini vurgulayan Çelik, hiç koruması olmadığını, bundan sonra da düşünmediğini bildirdi. CUMHURİYET 05 K