Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2004 ÇARŞAMBA
8
Istanbul
HABERLERlN DEVAMI
TURKIYE
A 29 Sinop B 25 Adana A 39
Edırne A 32 Samsun B 27
Kocaelı A 29 Trabzon PB 25
Çarakkale A 31 Giresun B 26
Izmr A 36 Ankara A 33
Manisa
Aydın
_A 36 Eskişehir A 32
A 33A 41 Konya
Derızlı A 38 Sıvas A 31
Zonguldak A 27 Antalya A 38 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
B
36
40
42
39
38
30
26
PB 25
Doğu Karadenız lle
Doğu Anadolunun Ku-
zeydoğusu parçalı yer
yer çok bulutlu. dığer
yerier az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklı-
ğında onemlı bır deği-
şjklık olmayacak. Rüz-
gâr, kuzey ve doğu yon-
lerden hafif arasıra orta
kuvvette yurdun batı ke-
sımlennde yer yer kuv-
vetlıce esecek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
17
17
21
21
24
24
20
23
Bertin Y 23 Moskova Y 20
Budapeşte Y 24 Aşkabat
Madrid
Viyana
Belgrad
Y 28 Astana
Y 25 Taşkent
PB 28 Bakû
Sofya
Roma
B 29 Bışkek Y 33
PB 31 Tıfiis Y 25
Atına A 33 Kahire A 37
Münıh Y 26 Zürıh Y 26 Şam A 43
Parçaiı bdutıu Sısl. , Buluttu ^ Çok bulutlu İ» YagmurİL
" > A A * A J
Karlı i Gok gurultulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
H Baştaraft 1. Sayfada
RTE'nin meslek okullan (İHL'ler) ile verdiği sava-
şımda "karşı çıkanlara toplumun (tabii İslamcı parti ta-
banıyla örgütlerin) gereken yanıtı vermemelerinden şi-
kâyetçi" olmasından sonra, iktidarla bu çevreler ara-
sındakı ilişkiler üzerindeki örtü bir ölçüde kalktı.
RTE kışkırtıcılık yapıyor, toplumu, en azından ken-
di tabanındakı katı islamcı kesimı sokağa çağırıyor.
Tepkigöstermelerinı istediği kurumların başında la-
iklik üzerine kurulan yasal tuzaklara karşı çıkan TSK
ıle, herfırsatta laikliği savunan Cumhurbaşkanı Sezer
geliyor.
Yeri geldi, anımsatalım. Türkiye Kamu-Sen'in yap-
tığı kapsamh araştırmada Cumhurbaşkanı Sezer, 10
puan üzerinden 8.4'le halkın güvendiği devlet adamı
olarakılksıradayeraldı.
Cumhurbaşkanı'ndan sonra güvenilen kurum ola-
rak halkın TSK'yi seçmesine karşın çoğunluk (AKP)
milletvekillerini güvenilırlikte 1.7 puanla son sıraya
koyması bir anlam ifade etmiyor mu?
Etmiyor olmalı ki; Bay Başbakan, islamcı örgütleri,
İHL'lere karşı vaziyetalan Cumhurbaşkanı'na, TSK'ye,
kimi sivil toplum kuruluşlarına direnişe, sokağa çağı-
rıyor.
• • •
RTE'nin son çağrısı laikliğe sahip çıkan çevrelerde
-örneğin medyada- yeterince karşılık bulmadı.
Düşünebıliyor musunuz, CHP'den bile kerpetenle
diş soker gıbi uğraşıyla karşı duruş alınabildi. Fakat
islamcı çevrelerden -RTE'nin tutumuna ve ızledığı po-
litikalara yüklenen- açıklamalar geldi.
Kimileri kapalı kutunun kapağını aralıyor, derin ku-
liste İslamcı çevrelerle tslamcı ayağına yatan AKP ara-
sındaki bilinmeyen gelişmeleri sergiliyor.
örneğin Mazlum-Der Başkanı Ayhan Bilgen: "Biz
meslek liseleriyle ilgiliyaptığımız toplantılarda ilgilihü-
kümetkanadından 'Gerginlikçıkarmayın, biz bunu çö-
zeceğız' tepkisi aldık" diyor.
Anahtar bir cümle. RTE, İHL'ler, türban gibi konu-
larda bugün yerdiği, eylemsel davranışlar gösterme-
dikleri için ağır biçimde eleştirdiği çevrelere... dün ey-
lemsel nareketlerden kaçınmalannı salık veriyor.
İslamcı örgütler de "haklann verilmesi konusunda
toplumdan destek aramaya gerek olmadığını, hükü-
met, hükümet ise sorumluluğunu yerine getirmesi"
gerektiğınin altını çızerek açıklıyorlar ama:
Evdeki hesap çarşıya uymayınca, derın kulıste; İs-
lamcı kesime, İHL'lere, yumurta biçimindeki türbana
sevdalı çevrelere verdiği sozü yerine getıremeyeceği-
ni anlayınca...
Temize çıkmanın, sorumluluktan kaçmanın alatur-
ka yolunu İslamcı çevreleri suçlamakta buldu.
Bir karakter yapısını sergileyen günler ve gelişme-
ler...
• • •
RTE'nin yarattığı olayın yankıları sürerken; yeni T-
CY'ye bir ek yaparak -AİHM kararına karşın- türbana
üniversite kapılarını açmaya çalışan önergenin aley-
hinde vaziyet alan Adalet Bakanı Cemil Çiçek'ten an-
lamsız bir çıkış izlendi.
Konuları -burada konu dediği türban sorunu- "re-
jim yanlısı ve karşıtı gibi bir zemine çekmenin doğnı
olmadığını" savundu.
Şimdı şu hale bakınız:
Başbakanları beyefendi, toplum tepkisine boyun
eğmenın faturasını başkalarına yüklüyor.
AKP milletvekillerı başbakanlarının geri adım attığı,
AlHM'nin karannı açıkladığı gün, yarayı kaşıyan bır
önerge veriyor.
Adalet Bakanı Çıçek, önergeyi veren CHP imiş gibi
konuyu rejim sorununadönüştürmemelerini CHP mil-
letvekillerinden istiyor.
Ne çare bu manzaraya yetersiz kaltyor ama, "pes
doğnısu" demek zorunlu oluyor.
Kaçakçılıkta bütün yollar Pakistan'ın nükleer 'babası' Abdülkadir Han'a çıkıyor
İslam âlemine nükleer hizmet!tLHAN TAŞCI
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
.İnsanlığa 'Düşman' Batı.11
I Baştarafı Arka Sayfada
ter olan modeli..."
Nasıl, abartmış mıyım?
Durumu tespit için, kulla-
nılan deyim, müthiş: "İn-
sanlığa Düşman Batı"!
Elbet haf ızanızın bir köşe-
sinde kalmıştır, meğer
Kont Trubetskoy Ba-
tı'nın ve Batılı'nın 'hayali-
n/'tanımlarken daha o za-
man sanki bugünün, hat-
ta Başkan Bush Jr'ın 'ha-
yalini' anlatıyoımuş:
"...herAvrupalının giz-
li arzusu, yerkürenin
tüm halklarımn 'kimlik-
sizleştirilmesi' ve tüm
özgür kültûr kimlikleri-
nin -sadece bir tanesi,
yani Avrupa küttürü ha-
riç- yıkılmasıdır: Onlar
kürtürel evrensellik iddi-
asında olup, öteki kül-
türleri 'ikinci sınrf' duru-
muna sokmak istemek-
tedir..."
Son üç yüz yıldır yaşa-
nılanlara bakılırsa, bu 'tes-
pit'e hangi kabadayının
'yanlış' diyebileceği, me-
raka değer doğrusu!..
'Avrasya kültürü'.
'Avrasya
ortak bllincr...
P.N. Savitskiy hakkın-
da, ihtiyacımız olan bilgi-
yi, Prof. Dr. Aleksandr
Kadirbayev kısaca şöyle
toparlamış:
"...Savitskiy, Rusya ve
Batı Avrupa tarihleri ara-
sında, bariz bir fark ol-
duğunu vurguluyor; ve
II
zihinleri 'Avrupa Mer-
kezciliği'nden kurtulma-
ya, Batı ülkelerinin kül-
türlerine karşı, Rusya'da
yaşayan halkların ger-
çek kültürünü ortaya
koymaya çağırıyordu.
P.N. Savitskiy'in düşün-
celerine göre, '..Avras-
ya, kendi kendine yeter-
liği olan ve Slav, Türk,
Kafkas, Moğol ve Fin-
Uygur halkları birleşti-
ren kültürel/tarihi bir
'dünya'dır..."
"...Avrasya, Batılı sö-
mürgeci imparatorluk-
ların, milletlerarası iliş-
kilerinden farklı olarak
milletlerin kardeşlik ve
eşitlik içinde yaşadığı
bir bölgedir. Avrasya
küttürü, Avrasya halkla-
rımn şu veya bu şekilde-
ki 'ortak bilinci' ve 'or-
tak vaıiığı' olarak değer-
lendirilebilir. Buna göre
'Avrasya kavramını ilk
kullanan ve onun tanıtı-
mını yapan P.N. Savits-
kiy'dir diyebiiiriz." (Ka-
dirbayev, s. 4-5, Ayhaber
Dergisi, Nisan 2004)
Mustafa Kemal Pa-
şa'nın, 'yeni Türkiye'nin
geleceğinden söz eder-
ken, ısrarla 'çağdaşlık'
deyimini kullanıp, asla
'Batılılaşma'dan söz aç-
maması; benzer düşün-
celeri taşıdığını gösteri-
yordu da, yoksa çevresin-
deki 'Tanzimatçı Takımı'
mı anlamadı, -ya da anla-
mak işine gelmedi?
Sorulacak sualdir.
ANKARA - Pakistan'da
"nükleer teknolojinin baba-
sı" olarak bilinen Abdülkadir
Han, nükleer silah üretim prog-
ramında kullanılacak parça ka-
çakçılığına ılışkın ıddıalann da
odağında yer alıyor. ABD Baş-
kanı George W. Bush, Han'ı
Iran ve Lıbya'ya nükleer prog-
ram konusunda yardım etmekle
suçlamıştı. Libya'da yakalanan
parçalarla ilgili soruşturmanın
Türkiye ayağında yer alan Gü-
neş Cire, Abdülkadir Han'ın
"İslam dünyasına hizmetini
takdir ettiğini". ancak Libya
ve îran'daki çahşmasmı onayla-
madığını söyledi. Libya'da ele
geçirilen ve aralannda Türk pa-
tentli parçalann da bulunduğu
nükleer silah üretim sisteminin
altyapı parçalanna ilişkin soruş-
turmada, tüm yollar Pakistanh
nükleer uzmanı Abdülkadir
Han'a çıkıyor Malezya polis ra-
porunda, Han'ın Pakistan nük-
leer teknolojisini özellikle Lib-
ya'ya gönderdiği öne sürüldü.
Malezya polis raporunda. Al-
manya, îsviçre ve tngıltere ışa-
damı ve mühendisleri de suçla-
nırken aracı kışiler arasındaTür-
kiye'den Güneş Cire ile Selim
Alguadiş'ın ismi dikkat çekti.
Gümrük müfettişlennce ha-
zırlanan soruşturma raporunda
da uluslararası kaçakçılıkta adı
geçen Abdülkadir Han'ın Türki-
ye'de aktif rol üstlendiği belirle-
nemediğinden hakkında soruş-
turma yapılamadığına ışaret
edildi. Iddialann odağındaki
Abdülkadu- Han, lran, Libya ve
Kuzey Kore'ye nükleer teknolo-
ji transferini itiraf ettikten son-
ra Pakistan Devlet Başkanı Per-
vez Mfişerref ten af, halktan da
özür dilemişti.
Kaçakçılığın Türkiye boyutu-
nu soruşturan gümrük müfettiş-
leri, Güneş Cire'nin ıfadesine
başvurdular. Cire, Abdülkadir
Han'ı tanıdığını, parça satışının
başlamasının ardından Ulusla-
rarası Atom Enerjisi Kurumu
yetkililerinin. sattıklan bazı par-
çalann atom enerjisinde kulla-
nıldığını ve üretilmemesi gerek-
tiğini söylediklerini aktardı.
Han'ı savundu
"Abdülkadir Han'ın ne işle
uğraştiğinı ben ve tüm dünya
biliyor" diyen Güneş Cire,
Han'ı şöyle savundu: "Kendisi
Pakistan'ın milli kahramanı-
dır. Kendi adını taşıyan 9 bin
kişinin çalıştığı bir araştırma
laboraruvarımn başındaydı.
Bu laboratuvar nükleer tek-
nolojiyle uğraşıyordu. Özel-
likle uranyum zenginleşmesi
üzerine çalıştıklarını duy-
dum. Bunu zaten herkes bili-
yor. Abdülkadir Han'la tanış-
mak benim için bir gururdur.
İslam dünyasına yapmış oldu-
ğu hizmeti takdir ediyorum.
Ancak kendisinin Pakistan dı-
şındaki Libya ve İran'daki fa-
aliyetlerini kesinlikle tasvip
etmiyonım."
Güneş Cire'nin kaçakçılık ve
evrakta sahtecilikle suçlanan
oğlu Kürşat Zafer Cire de Ab-
dülkadir Han'ı tanıdığını, Du-
bai'de birlikte yemek yedikJeri-
ni söyledi. Sattıklan parçalann
dizaynının kendilerine Buhary
Seyed Abu Tahir'in gönderdi-
ğini kaydeden Cire, "Biz de bu-
na göre imal ettik. thraç etti-
ğimiz ürünlerin Libya'ya gi-
deceği konusunda en ufak bir
fikrimiz yok. Abdülkadir
Han'ı ortaokul yıllarımdan
beri tanıyorum. Bizim aile
dosrumuzdu" dedi. Yani Skar-
litos da gümrük müfettişlerine,
Abdülkadir Han ile 1997 yılın-
da boğazda bir yerde yemekte
bir araya geldiklerini anlattı. Se-
lim Alguadiş ise Abdülkadir
Han'ı 20 yıldır tanıdığını, ken-
disiyle Pakistan'da birçok kez
bir araya geldikJerini söyledi.
'ÇocuğunuQigömmqm{J Geçen hafta depremin ortaya çıkardığı
büyük gürültüyle uyanan Ağn'nın Do-
ğubayazıt ilçesininYığınçalı köylüleri, y>
lolan derme çatma evlerde yaşamını yhiren 18 kişinin yasını tutuyorlar. Yaşadıklan afe-
tin korkusunu halen üzerlerinden atamayan köye yardım çalışmalan sürüyor. Çocuk-
lar ise yıkıntılann arasında yakınlannın acısını küçük yüreklerinde yaşıyorlar. En-
kaz altindan kurtanlan ve tedavi gördükleri hastaneden taburcu edilen Âydın kar-
deşlerin en büyüğü 13 yaşındaki Murat kurtulduğu için mutlu olduğunu zorlukla ifa-
de etti.Anne ve babalara "Çocuklannızı çimentolu evde oturrun" diye seslenen Mu-
rat, konutlann depreme dayanıklı yapılmasını çocukça ifade etmeye çahşıyordu. (AA)
Cenel kurul görüşmeleri
Amblemde tek
yetkilibelediye
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Bele-
diye Yasa Tasansf nda yapılan değişiklikle,
kentlenn amblem ve flamalannın belırlen-
mesinde belediyeler yetkili kılnıdı.
TBMM'de, Belediye Yasa Tasansı üzerin-
deki görüşmelere devam edildi. AKP'li mil-
letvekillerinin önergeleriyle tasan üzerinde
bazı değişiklikler yapıldı. Belediyenin yet-
kilen arasında yer alan "motorlu taşıt mu-
ayene ve ölçüm yapmak veya yaptırmak"
ifadesi metinden çıkanlırken belediyelerin
tahsil ettiği vergi, resim ve harçlann hacze-
dilemeyeceği hükmü getirildi. Belediyele-
rin kaynak suyu işletme ve işlettirmesine
olanak tanınırken birinci sınıf gayrisıhhi ku-
rumlar ile umuma açık istirahat ve eğlence
yerlerini ruhsatlandırmak ve denetlemek
yetkisi de belediyelere verildi. Belediye
meclısinin görev ve yetkileri arasına "ma-
halle kurulması, kaldınlması, birleştiril-
mesi. adlanyla sınırlannın tespiti ve de-
ğiştirilmesi. beldeyi tanıtıcı amblem ve fla-
manın belirlenmesi" de alındı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Me-
lih Gökçek, Ankara'nın amblemini değiştir-
miş. yargı kararlanna karşın camili amble-
mi kullanmaya devam etmişti.
Mali aflar paketi komisyondan geçti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda dün kabul edi-
len Vergi Yasası Tasansı'yla ara-
lannda Malıye Bakanı Kemal
Unakıtan ın da bulunduğu, kişi
ve kuruluşlara mali aflar ve çe-
şitli muafiyetler getirildi.
Tasannın dün komisyonda
görüşülen bölümünde kabul edi-
len maddelerle özel muayene is-
tasyonlannın özelleştirilmesinin
yolu açıhrken Emeklı Sandı-
ğı'na ait otellerin satış yolu da
açıldı. Halen en geç 1 ayda tah-
sili öngörülen gecikmiş trafik
cezalannı ödeme süresi 2 yıla
yayılırken spor kulüplerinin
borçlanna da 5 yıllık erteleme
getirildi. Komisyonda daha ön-
ce önergesi hazırlanmasına kar-
şın Vergi Banşı Yasası'nın süre-
sinin uzatılmasından \azgeçil-
dı. Ancak bu yasa kapsamına gi-
ren cezalara uygulanan gecikme
cezalannın oranı yüzde 10dan
yüzde 5'e çekildi. Getirilen dü-
zenlemeler özetle şöyle:
ı/Karayollan Genel Müdür-
lüğü'ne ait araç muayene istas-
yonlan özelleştiriliyor. Araçla-
nn muayene istasyonu işletme
yetkisi verilen gerçek ve tüzel-
kışiler bu yetkilennı taşeron ara-
cılığıyla yaptırabilecek.
• Ötoyollardan "kaçak ge-
çişw
yapana para cezası geliyor.
»«^Hazine'ye ait taşınmazlann,
toplu konut yaptınlması koşu-
luyla belediyelere doğrudan sa-
tışı yapılabilecek.
•Geliri 1500 dolann altında
bulunan yatınm teşviki kapsa-
mındaki illerde Hazine, beledi-
yeler, il özel idalereleri tarafin-
DSP genel başkan adayı Cürel, değişim yaratmak için aday olduğunu söyledi
'Sessizçoğunlukla birtikteyim'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DSP Genel Başkan Ada-
yı Şükrü Sina Gürel, DSP ile de-
ğişim yaratabilmek için aday ol-
duğunu belirterek "Şununla ya
da bununla değil, DSP'nin için-
deki sessiz çoğunlukla, bütün
DSP'lilerle birlikteyim" dedi.
Gürel, dün Park Otel'de düzen-
lediği basın toplantısında, cum-
huriyetin içerden ve dışardan sal-
dın altında olduğunu kaydetti.
Dış ve iç dayahnalara direnmek,
iç sorunlan çözmek için ulusal
demokratik sol siyaset gerektiği-
ni anlatan Gürel, 25 Temmuz'da
DSP'nin ülke siyasetine yeniden
yol verebileceğini kanıtladıktan
sonra iktidann en güçlü adayı ola-
cağını belirtti. Gürel, "DSP'de
değişim yaratmak, örgütlü si-
yaset oluşumunda etkili kilmak
için kurultaydan sonra da kol-
lan srvayıp çalışmak gerekecek.
DSP ile değişim yaratabilmek
için adayım. Ben şununla ya da
bununla, o grupla ya da bu
grupla değil, DSP'deki sessiz
çoğunluk ve tüm demokratik
solcu arkadaşlarla beraberim
ve bu göre\i talep ediyorum"
diye konuştu.
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit'in dünya ve Türkiye siya-
setinde yeri doldurulamayacak li-
derlerden olduğunu anlatan Gü-
rel, Ecevit ile görüşerek hangi
nedenlerle genel başkan adayı ol-
mak istediğini anlattığını ve Ece-
vit'ten "Sizin takdiriniz" yanı-
hnı aldığını kaydetti. Gürel, Ka-
sım 2002 seçimleri öncesinde
partinin Meclis grubu içinden
kundaklandığını ve Ecevit'in ra-
hatsızlığının kötüye kullanıldığı-
nı belirtırken "DSP model, işle-
yiş bakımından sağlıklı bir du-
rumda olabilseydi, parti bu ka-
dar zarar görmezdı" dedi. Gü-
rel, ilk iş olarak örgütlenme mo-
delini yeniden gözden geçirmeyi
planladıklannı belirtti. Kasım
2002 'de seçmenin, DSP'nin gele-
ceğine güven duymadığı için oy
vermediğini, anlatan Gürel, par-
tinin geleceğini yeniden oluştur-
mak istediklerini söyledi. Gürel,
bir soru üzerine diğer genel baş-
kan adaylanyla görüştüğünü be-
lirterek "Değişim yaratmak
amacıyla bareket ediyorsak,
gruplaşmalarla bunu başara-
mayız" diye konuştu.
dan en az 10 kişilik istihdam
sağlama koşuluyla küçük sana-
yı sitesı kurmak üzere bedelsiz
arsa ya da arazi tahsisi yapılabi-
lecek. Ancak ilzerinde "henüz
faaliyete geçmemiş yatınm
bulunan araziler" de bu kapsa-
ma alınarak devlet arazisinde
"işgalci" konumunda olanlara
da tahsis yolu açılıyor.
ı^Emekli Sandığı'nın asli gö-
re\i dışuıda kalan ve hizmetle-
riyle ilgisi obnayan iştirak his-
seleri ve gayrimenkullerine sa-
tış yolu açılıyor. Bu çerçevede
Emekli Sandığı'na ait 7 o-
tel de içindeki kiracılanyla
birlikte satılabilecek.
• Spor kulüplerinin her
türlü vergi cezalan, gecik-
me faizleri, gecikme zam-
lan dahil her türlü borçlan
tecil faiz oranının 6'da l'i
dikkate alınarak 5 yıl sü-
reyle ertelenecek.
• Hurdaya çıkanlmış
araçlann her türlü motorlu
taşıtlar vergisi, gecikme
zammı ve faizleri ile ceza-
lan affediliyor.
^ Faaliyetlerine son ve-
rilen kamu vakıfve dernek-
lerinin tahsil edilemeyen
borçlan affediliyor.
• Petrol Yasası uygula-
malan dolayısıyla yabancı
şirketlere verilen kur ga-
rantisi yüzünden, Sayıştay
denetimi sonucunda, yasa-
ya aykın işlem yaptıklan
gerekçesiyle adlanna zim-
met çıkanlan bürokratla-
nn üzerindeki zimmet kal-
dınlıyor.
K.D.'nin recm edilmesi
Tecovüzcü
aronıyor
MAHMUT ORAL
DtYARBAKIR -
Dıyarbakır'da tecavü-
ze uğrayarak hamile
kalan bu nedenle ağa-
beyi tarafindan kafası
taşla ezilerek öldürü-
len K. D.'in kanunda-
ki bebeğin, tecavüzle
suçlanan kişilerden ol-
madığı saptandı.
K. D., geçen yıl ka-
sım ayında bır akraba-
suıın tecavüzüne uğra-
dıktan sonra hamile
kaldığı için aile mecli-
si tarafindan öldürül-
mesine karar verildi.
15 yaşındaki K.D.
hakkında verilen infaz
karannı uygulama gö-
revini 18 yaşından kü-
çük olan ağabeyi Ah-
met Demirel üstlendı.
Demirel, K.D,'yi sanr-
la yaraladıktan sonra
kafasını taşla ezerek
ağır yaraladı. Dicle
Universitesi Tıp Fa-
kültesi Araştırma Has-
tanesi'ne kaldınlan
genç kız ve karnuıda-
ki27haftahkbebeği5
gün sonra yaşamlannı
yitirdi.
Cumhuriyet Savcılı-
ğı' nuı başlattığı soruş-
turma sonucunda, Ah-
met Demirel, tutuk-
landı. Demirel hakkın-
da adam öldürmek su-
çundan Ağır Ceza
Mahkemesi'nde dava
açıldı. Ancak daha
sonra yaşı 18'den kü-
çük olduğu için dosya-
sı Diyarbakır Çocuk
Mahkemesi'ne gönde-
rildi.
K.D.'ye tecavüz et-
mekle suçlanan hala-
sının oğlu Mehmet
Ali Erdoğan ve Fesih
Varlı hakkında ise 15
yaşından büyük, an-
cak reşit olmayan genç
bir ktza tecavüz etmek
suçlamasıyla 7 yıla ka-
dar hapisle cezalandı-
nlmalan istemiyle
Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde dava açıldı. An-
cak tecavüzle suçla-
nan kişilerin, tutuklan-
malanna gerek görül-
medi. Yargılama süre-
cinde, tecavüzle suçla-
nan kişilerden alınan
dokular ile K.D.'nin
bebeğinden aluıan
parçalan karşılaştıran
Istanbul Adli Tıp Ku-
rumu DNA'lann fark-
lı olduğunu saptadı.
BöylelikJe namus ci-
nayeti kurbanı K.D.'ye
tecavüz eden en az bir
kişinin daha olduğu
ortaya çıktı.
$ans verllmedl
K.D.'nin recm edile-
rek öldürülmesi dava-
sına müdahil olarak
katılan ÎHD Diyarba-
kır Şubesi Hukuk Ko-
misyonu üyesi avukat
Aygül Demirtaş,
"EğerlCD.'yeyaşam
şansı verilmiş olsay-
dı. belki bugün teca-
vüz suçunu işleyenler
ortaya çıkarılabile-
cekti. Ama ona bu
şans verilmedi" dedi.
Cocuklarda kullanıma dikkat
Depresyon
ilaçlan tehlikeli
Ekonomi Servisi -
ABD Temsilciler
Meclisi ait komisyo-
nu, antidepresanlann
cocuklarda intihar eği-
limine yol açtığı yö-
nündeki söylentilerin
gündeme gelmesiyle
harekete geçti. Konu-
yu gündemıne alan
Denetim ve Soruştur-
ma Ait Komisyonu,
çocuklarda antidepre-
san kullannnı ile bu-
nun potansiyel sonuç-
lanna yöneÜk idari so-
ruşturma başlatıbnası-
nı amaçlıyor.
Financial Times ga-
zetesinde yer alan ha-
bere göre, James Gre-
enwood'un başkanlı-
ğındaki ait komisyo-
nun başlattığı incele-
menin odak noktasını,
Gıda ve Ilaç Depart-
manı'nda (FDA) gö-
revli bilim adamı Dr.
Andrew Moshol-
der'üı gençlerde anti-
depresan kullanımuun
yarattığı risklere yöne-
lik uyansımn dikkate
alınmadığı iddiası
oluşturuyor. tddialar,
Mosholder'in "genç-
lerde antidepresan
kullanımının intihar
eğilimi riskini arttır-
dığı" yönündeki uya-
hsımn, FDA'nın üst
düzey yöneticileri ta-
rafından "hasır altı"
edildiği yönünde. Ha-
berde, Mosholder'in
yaptığı araştırmalar
sonucunda bu ilaçlann
kullanımının özellikle
çocuklarda yan etki
risklerinin arttığı so-
nucuna ulaştığı belir-
tiliyor.
Aileler endlşell
Tüm dünyada anti-
depresan ilaç kullanı-
mı yaşının giderek
düştüğünü gösteren
veriler, aileler için de
bir endişe kaynağı.
Geçen mayıs ayında
Colombia Universite-
si Çocuk Psikiyatrisi
Bölümü'nün yaptığı
bir araştırma, ailelerin
depresyona yönelik
ilaçlı tedavi konusun-
da endişeli olduklannı
gösteriyor. Araştmna-
ya göre, ailelerin yüz-
de 68'i, doktorlann
gençlere antidepresan
ilaçlan gereksiz yere
verdikleri yönünde
korku taşıyorlar. Bu-
nun yanında, ailelerin
yüzde 3l'i antidepre-
sanlann küçük çocuk-
lar için zararlı olduğu-
nu düşünüyor.
IVIİnİa TURK HOTEL
Turgutreis / Bodrum
Dinlence ve Aile Oteli
Bir tutkudur BODRUM
Y.P. 38 Milyon
Yüzme havuzu, cafe, roof cafe, bar.
Geniş odalarda duş, tuvalet, balkon, telefon,
doğa ve deniz manzarası.
Deniz ve plaja 70 m.
www.minlaturk.net
Kez.: O ZSZ 382 79 83 - O 2b? 382 55 72
Kredi kartına taksit