17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Efsanevi haltercimiz Naim Süleymanoğlu'nun yaşamı inişler ve çıkışlarla dolu Cep herkülünün hikayesi Cumhuriyei SPOR 2 3 Ocak 1967'de Bulgarıstan'ın Kırcalı vilayetinın Ahath kasabasında oturan ve çevredeki bir çinko madeni işletmesinde çalışan Hüseyinoğlu Süleyman Efendi ile Hatica Hanım'ın ikinci çocuğu olarak doğmuştu. Ağabeyi Raif ondan iki yaş büyüktü ve kardeşi Muharrem de iki yıl sonra dünyaya gelecekti. Bulgaris- tan'daki tüm Türk okullan 1958yılında kapatılmıştı. Evde, köyde, kasabada herkes Türkçe konuşuyor ama Türkler gidecek Türk okulu bulamıyorlardı. 1975'teokula başlayıncaya kadar Naim ne Bulgarca konuştu ne de "kiril" yazısını öğrendi. Hareketli ve güçlü bir çocuktu. Ahatlı'daki spor salonunu pek sevdi ve orada yapılabilen her spoıia ilgilendi. Spor salonundaki eğitmen Hilmi Hoca'nın ilgısini çekti. Naim'in halterci olmasına işte o Hilmi Hoca karar verdi. I I Eylül 1980 günü Istan- bul'da yayımlanan bir ga- £m> I zetede, Seul'daki olimpi- yatı izlemekle görevli bir gazetecinin yazı- sı şöyle başlıyordu: "Bu, kafesler içine sı- kıştırılmış bir kaplanın vanm ve burada- yım diye haykınşıdır. Düşünmesiyasaklan- mış birdehanın, söyleyemedıği bütun du- şünceteribirtek cümle ile açıklamasıdırbu... Ademoğlunun en değerli şeylerin- den yoksun bırakılmışken: anasının, baba- sının ve kardeşlennin özlemi ile kıvranır- ken, hiç kimsenin erişemediği büyük gü- cünü kullanması da hemen hemen yasak- lanmışken, yakaladığı ilk fırsatta kendisini işkenceye sokanlara meydan okuyuşudur bu şampiyonluk. Bu, yirmiyaşındaki gen- cecik bir insanın kahredici ıstıraplar için- de yıkılmayışının; en güçlü olduğuyerden kendisini vurmak isteyenlere bu gücün sa- dece fizik ve mekanik bir kaynaktan gel- medığinı ıspat edişinın öyküsüdür. Çilekeş bir ruhun isyanı, ezilmiş bir yüreğın volkan gibi patlamasıdır. Bu sadece bir şampiyonluk değıldir dostlanm. Bu birinsanlık trajedisinin mut- lu sonudur." Bu yazı şöyle bitiyordu: "Çok olim- piyatşampıyonlan, çok dünya rekortmen- lerigördüm. Yakındanım, çokyakından ız- ledim bir çoğunu. Kimı azgın bir boğa gi- bı saldırgan, kimisinsisinsiinsanı küçüm- seyen, kimi heyecandan ne yapacağını şaşırmış, kimicoşkun, kimişaşkmdı. Bu ço- cuğu inceledım. Yüzünde birzeırecik in- sanlık zaafı aradım: Biraz gurur, biraz hey- bet, biraz şımanklık... Hayır! Sevimlıyüzünde bir tek şey var- dı: Huzur... Naim, huzura kavuşmuştu. * İlk olimpiyat Bu, Naim Süleymanoğlu'nun ilk olimpiyat şampiyonluğu idi. 1982'de Sao Paulo'da yapılan sekizinci dünya gençler şampiyonasında henüz 15 yaşında iken gençlerarası dünya rekorları kınşından bu- güne kadar, gençler ve büyükler kategori- lennde bir sürü altın madalya aldığı ve re- korlar kırdığı halde olimpiyat podyumuna ilk kez Seul'da çıkıyordu. Silkmede 175 kilo ile ilk kaldırışını yaptı ve en yakın rakıbı Bulgar Topurov bu derecede kalırken, Naim rakibini kilo farkı ile geride bırakmıştı bile... Şimdi podyum- da tek başına kalmıştı. Inanılmaz bir cesa- retle ikinci hakkında 188.5 kiloya çıktı. Gör- kemli bir dünya rekoru idi bu. Son hakkın- da 190 kilo ile yeni bir dünya rekoru geldi. Salon alkışlar ve "bravo!" sesleri ile çınlarken, salondaki Türk gazetecilerden bi- ri arkadaşlanna şöyle diyordu: "Bu yarış- ma Istanbul veya Ankara'dayapılsa, bız da- ha fazla bir gürültü koparamazdık." Naim'in silkmede kaldırdığı bu ağır- lık kendi ağıriığının üç katından on kilo faz- laydı. Toplamdaki 342.5 kilo da doğaldır ki dünya rekoru oluyordu. Yanşmayı TV'den izleyen Türkıye bir anda çılgına dönmüştü. Halk sokaklara dökülmüş ülkeyi boydan boya bir bayram sevinci kaplamıştı. Sadece. bir olimpiyat şampiyonluğu ve kırkbeş dakika içınde kı- rılmış birkaç dünya rekoru değildi bu. Türkiye yirmi yıldan beri olimpiyat al- tınından yoksundu ama başka dallarda da olsa birçok olimpiyat şampiyonluğu sevin- ci yaşamıştı... Öyleyse neydi coşku? Her şampiyonluk şampiyona ve sev- diklerine mutluluk verir. Ama Naim o gün mutluluktan fazla bir şey: büyük bir huzur kazanmıştır, milletiyle birlikte. Çünkü... Efsanevi haltercimiz Naim Süleymanoğlu podyumlarda hep ses getirdi. Çocukluğu 23 Ocak 1967'de Bulgaristan'ın Kır- calı vilayetinın Ahatlı kasabasında oturan ve çevredeki bir çinko madeni işletmesin- de çalışan Hüseyinoğlu Süleyman Efen- di ile Hatica Hanımın ikinci çocuğu ola- rak doğmuştu. Ağabeyi Raif ondan iki yaş büyüktü ve kardeşi Muharrem de iki yıl son- ra dünyaya gelecekti. Bulgaristan'daki tüm Türk okullan 1958 yılında kapatılmıştı. Ev- de, köyde. kasabada herkes Türkçe konu- şuyor ama Türkler gidecek Türk okulu bu- lamıyorlardı. 1975'te okula başlayıncaya kadar Naim ne Bulgarca konuştu ne de "kiril" yazısını öğrendi. Hareketli ve güçlü bir çocuktu. Ahat- lı'daki spor salonunu pek sevdi ve orada yapılabilen her sporla ilgilendi. Spor salo- nundaki eğitmen Hilmi Hoca'nın ilgisini çekti. Naim'in halterci olmasına işte o Hil- mi Hoca karar verdi ve Naim 10-11 yaşla- nnda iken halter bannın başına geçti. Hil- mi Hoca ile spor salonunun müdürü En- ver Hoca Naim'in yeteneğinı ve çalışma hır- sını iyi değerlendirdiler ve onu Filibe'deki yatılı spor okuluna göndermeye karar ver- diler. Orada hem öğrenıme devam ede- cek, hem de sporda gelişecekti. Babasını güç de olsa razı ettiler. 1980'de 13 yaşın- da iken ilk müsabakasını yaptı. Hemen bir yıl sonra 14 yaşında sikletınin şampiyonu oldu. Filibe Spor Okulu'nda bir halter ant- renörü vardı. O da sonradan dünyanın en büyük antrenörlerinden bıri olacaktı: Ivan Abaciev... Umut veren bu çocuğu dünyanın en büyük haltercisi yapmak onuru işte bu ada- mın olacaktı. (Abaciev, yetiştırdiği öğren- cilerin içinde en büyüğü olan Naim'i son- ralan Türkiye'de de çaiıştırmak olanağını bu- lacak, Türk Ulusal Takımı'nı 1986 Atlanta Olimpiyat Oyunlan'na hazırlayacaktı). Naim 1982'de, yani 15 yaşına geldiği zaman, gençler kategorisınde şampıyon- luklar kazanmaya başlamıştı. O yıl 52 kilo- da yanşıyordu. 1983'de ABD'nin AJIentovvn kentınde düzenlenen bir özel turnuvada Bulganstan UlusalTakımı'nda56 kılodaya- nştı ve 26 Mart 1983 günü ömrünün ilk dün- ya rekorunu kırdı: Koparmada 130, silkme- de 160, toplamda 260 kilo... Silkmede ve toplamdaki derecelerı hem gençlerde hem büyüklerde dünya rekoru idi. Artık bu genç şampiyon için yollar açılmıştı. Turnuvalar turnuvaları, rekorlar rekorları izledi. 1983'de Moskova'da, 1984'de Macaristan'da birincilikleri toplu- yor üst üste rekorlannı yeniliyordu. 1984'ün Kasım ayında Saraybos- na'da yapılan "Dünya Kupası"yanşmala- rında gene birincilikleri kimseye bırakma- mış ve aynı yanşma içinde üst üste 11 dün- ya rekoru kırmıştı. Uluslararası Halter Federasyonu bu 17 yaşındaki çocuğu yani Bulgar halter- cisi Naim Suleimanov'u 1984 yılının en iyi haltercisi ilan etti. Artık başansından dolayı gurur ve mutluluk duyma zamanı gelmiştı. Ama gel görki... Jivkov diye birisi Naim'in tüm hayatı kamplarda, tumu- valarda, seyahatlerde geçiyor, uzun süre evinden, köyünden, ailesınden uzakta kal- dığı oluyordu. ilk kötü haberi Saraybos- na'da uluslararası federasyonun verdiği onurlu ödül günlerinde aldı: Cumhurbaş- kanı Jivkov Türkleri Bulgaıiaşttrma kam- panyasına başlamıştı. Türkçe konuş- mak yasaklanıyor, camiler kapanıyor, Türk adları Bulgar adlarıyla değiştirili- yordu; direnenlerTuna nehrı üzerinde Be- lene adasındakı kamplara götürülüyordu. Ana-babası hakkında hiçbir haber alamamak Naim'i umutsuzluğa düşürdü. Ne Saraybosna'daki şampıyonluklar ve rekor- lar ne de dünyanın en iyi haltercisi olmak ona hiçbir şey söylemıyordu artık... Bulganstan'a döner dönmez, evine koştu. Şükurolsunki herkes evdeydi, ama duydukları gerçektı. Bu koşullar altında ar- tık Bulgarıstan'da kalamayacağını ilk kez o zaman düşündü. Ama nasıl? Nasıl ola- caktı bu iş? Bu "nas//"ın karşıhğını bilmi- yordu. "Nasıl"ın cevabı için bir umut ışfğı 1985'de Bulgaristan UlusaJ Takımı'nın 60 kilo elemanı olarak özel bir turnuvaya katılmak için Avustralya'ya giderken, Na- im'in elinden pasaportunu aidılar ve Naum Shlamanov adına düzenlenmiş yeni bir pasaport verdiler. Yıkılmıştı Naim... Yıkılmıştı ama bu Avustratya turnuva- sının ona bu "Naum" adından kurtulmak için hayal bıle edemeyeceği birsürpriz ha- zırlayacağını da bilmiyordu henüz. O ülkede pek çok Türk göçmeni var- dı. Orada onlarla karşılaşıp konuşacak ve içlerinden Mehmet Bahar adında biriyle samimi olacaktı. O, karşıhğını bilmediği "nasıl?" sorusunun cevabını yakalamıştı Naim. Çünkü Mehmet Bahar ona "Türkı- ye'ye kaçırılabileceği" müjdesini verdi. Ne var ki, Naim açısından ne de Bahar açısın- dan koşullar hazır değildi. O turnuvada madalyalan gene top- ladı. Dönüşte Macaristan'da, Doğu Alman- ya'da yapılan özel turnuvaJarda ve 1985 Ma- yıs ayında Polonya'daki Avrupa şampiyo- nasında da. Aynı yılın ağustos ayında ise Isveç'te- ki dünya şampiyonasında üç altın madal- ya alırken, dünya rekorlannı bir kez daha parça parça etti. Sonra başka turnuvalar, başka ma- dalyalar, başka rekorlar... Artık Naum Sha- lamanov adıyla dünyanın yaşayan en bü- yük haltercisi olmuştu. Cumhurbaşkanı Jivkov "Bulgaristan Halk CumhunyetıKah- ramanı" nişanını işte o günlerde verdi. Bulgaristan'da bazı Türkler bu olay üzerine Naım'e iyice yüz çevirdiler. Gerçi kalabalık değildiler birkaç kişiydiler ama onu "ruhunusatmakla"suçlayanlar vardı. Oysa Naim çoktan planlannı uygulamaya başlamıştı. Çünkü daha bir-iki yıl öncesin- den 1986 Dünya Şampiyonası'nın Avust- ralya'dayapılacağı kesinleşmişti. Naim ıçın "Naum " adını ve öteki tüm koşullan benim- semiş görünmek planın temeliydi. Kuşku uyandırmaması gerekiyordu. Eğer büyük bir aksilik olmazsa Mehmet Bahar'la buluşa- caktı. Melbourne'de gene üç altın madal- yasını alıp rekorlar kırarken, bir taraftan da ilişki kurup Mehmet Bahar'ı sorabileceği Türklere bakınıyordu. Bir gün imza almak için çevresini sarmış bir sürü genç kız ara- sından biri Türkçe konuştu ve "Ben Meh- met Bahar'ın kızı Beyhan'ım" dedi. Bir kez daha buluştular Beyhan'la ve turnuvanın son günü olan 7 Aralık 1986 gecesi, Melbourne'ün banliyösü Hawt- hom'da "Leonda" Restoranı'nda işin hal- ledilebileceğini karartaştırdılar Naim'le Bey- han. Tasarlanan ptan gereğince Leonda'da- ki bankette Naim tuvalete gitmek bahane- siyle masasından kalktı, kimsenin dikkati- ni çekmediğinden emin olduktan sonra dış kapıdan çıktı ve orada bekleyen Mehmet Bahar'ın arabasına bindi. Bahar oradaki en eski Türk göçmenlerden biriydi ve Türk derneklerinde yöneticiydi. En uzak olası- lıklan bile düşündükleri ve dikkate aldıkla- n için Naim o geceyi Bahar'ın evinde de- ğil bir başka Türkün evinde geçirdi. Ertesi gün Melboume'deki Türk Kon- solosluğu'na başvurup iltica ettiğini res- men bildirdi. Basın, radyo ve TV dünyanın en ünlü haltercısinin kaybolduğunu ilan ediyorlar ve Bulgar kafile başkanı büyük yay- gara kopanyordu. Naim ise Türk Konsolosluğu'nda bir basın toplantısı yapıyor ve Bulgaristan'da Türklere yapılan insanlığa sığmaz işkence- leri anlatıyordu. 11 Araiık gününü 12'ye bağlayan gece yansı, konsolosluktan ve- rilmiş iki koruma ile biriikte Londra'ya uç- tu. Londra'da Türkiye Büyükelçisi onu kar- şılıyor ve havaalanında kendisini bekleyen bir özel uçağa götürülüyordu: Türkiye baş- bakanı özel uçak göndermişti. 13 Aralık günü Naim artık Ankara'da idi. Anavatanda Naim yurduna kavuşmuştu. Ama çi- lesi bitmeyecekti: Kendisi yüzünden şim- di ailesi Bulgaristan'da neler çekiyordu ve daha neler çekecekti? Üstelik çilesi bundan ibaret değildi: Hafterdeki geleceği ne olacaktı? Onun ulus- lararası müsabakalara girmesine izin vere- cekler miydi? Bir yıl hiçbir müsabaka yap- madan büyük bir hırsla çalıştı. 23 Nisan 1987'de -yani yirmi yaşında iken- izmit'te Türkiye Gençler Şampiyonası'nda podyu- ma çıktı. O gün her kaldırışında -yalnız gençlerin değil büyüklerin de- Türkiye re- korlannı kırarak, bir müsabakada 10 reko- ru yenilemek gibi başka bir rekor da kırdı. Türkiye Halter Federasyonu onun hal- ter dünyasıyla ilişki kurmasını istiyordu. Bu amaçla, 18 Aralık'ta Antalya'da uluslarara- sı bir özel turnuva düzenlendi. Uluslarara- sı federasyonun Başkanı Avusturyalı Gott- field Schödl ve Avrupa Halter Birliği Baş- kanı Macar Kordz da davet edilmişlerdı. Naim bu müsabakada 148.5, sonra da 150 kaldırdı. Ikisi de dünya rekoru idi. Silkme- de de 188.5 kiloluk ve toplamdaki 338.5 kiloluk dereceleri gene dünya rekoru idi. Na- im anavatanında da dünya rekorianna baş- lamıştı. Ama ne yazık ki Naim'in Türkiye'ye gelişinden sonraki bu ilk rekorlar resmen tescil edilemiyecekti. Çünkü federasyonu- muz gafil avlanmış ve salonda uluslarara- sı iki hakem bulundurmamıştı aynca salon- da doping kontrol merkezi de yoktu. S Ü R E C E K SÜREYYA DA ADAY Aralarında ulusal atlet Sü- reyya Ayhan'ın da bu- lunduğu değişik ülkeier- den toplam 32 atlet, Ati- na Olimpiyat Oyunlan bo- yunca yapılacak Ulusla- rarası Olimpiyat Komite-;. si Atletler Komisyonu se- çimine katılıyor. MCNEIL ABD'YE ANTRE- NÖR VVimbledon'da 1994'te yarı- finalist olan eski tenisçi ' LoriMcNeil.ABDOIim- pik Bayan Tenis Takımı'nın yardımcı antrenörü oldu. ÜÇ KOLDAN ULAŞIM Atina Olımpıyatları sırasında oyunlan izlemek isteyen-" lerin banliyö hattı, hafif tren ve olimpiyat için ha- zırlanan otobüs seferierin- den yararlanacakları bil- dirildi. ABD FUTBOLCU ÇIKARDI "! Olimpiyatlara hazırtanan ABD Ulusal Bayan Futbol Ta- kımı'nın aday kadrosu.' 20'ye indirildi. Forvet Shannon McMillan ve kaleci Siri Mullinix de lis- teden çıkanlan isimler ara- sında bulunuyor. OLİMPİYAT SERGİSİ Yunanıstan Kultur Bakanlı- ğı'nın olimpiyat deneyi-N mine uluslararası nitelik • kazandırmak için hazırla- dığı kültür programı çer- -] çevesinde düzenlenen, j Çağdaş Yunan Sanatı ko- "ı nulu resim sergisi gele--* cek ay açılıyor. ..j GÜVENLİK İÇİN ÖZELV, UÇAK GİDİYOR J NATO, Olimpiyat Oyunlan'na güvenlik desteği sağla- mak üzere Yunanistan'a AWACS erken uyan uçak- lan, savaş gemıleri ve özel eğitimli bir tabur asker gönderecek. YUNANİSTAN'DAN YENİ REKOR Atina Olimpiyat Oyunlan'nda çeşitli hızmetleri yerine getirmek üzere dünyanın dört bir yanından gönül- lü olarak başvuranların sayısının 160 bini aştığı ve bunun bir rekor oldu- ğu bildirildi. NAVRATİLOVA ISINIYOR ABD'nin Olimpiyat Takımı'na seçilen ünlü Tenisçi Mar- tina Navratilova. 10-11 Temmuz tarihlerindeABD ileAvusturya arasında ya- pılacak FED Kupası çey- rek finaline katılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle