17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
U R O 2 0 0 4 Cumhuriyef SPOR aJa;ı!ya!ın(Syahoo com Geçmişten Geleceğe Futbol dunyasının en büyük iki organızasyonundan birini geride bı- raktık geçen hafta sonu. Porto, Guımares, Braga, Lizbon derken 31 maçlık maraton, yeşil sahalarda ye- ni bir dönemin açılmasını da sağla- dı. Üstelik bir değıl, birkaç devir bir- den kapanmış, yeni yeni sayfalar aralanmıştı Okyanus kıyısında. Artık Almanya, Fransa, ingiltere, italya, gi- bi devleryoktu; Yunanistan gibi, Por- tekız gibi, Çek Cumhurıyeti gibi ta- kımlar moda olmuştu futbol piyasasında. Yorgun, bıkkın, birazda gönülsüzyıldızlarınsürüklediğiekol- ler nedense sessız kalmışlar, 'takım gibi takımlar' Avrupa piyasasını ele geçirmışlerdi. Üstelik son dörde adı- nı yazdıran ekiplerin Italya'da, Ispan- ya'da, Almanya'da oynayan - daha doğrvsuyedek kalan - gurbetçileri de kendilerini kanıtlama fırsatı buluyorlardı Korsan diyarında. Ne var ki bu şampiyonayı kâh Portekiz'de. kâh ekran başında iz- lerken, doğal olarak, "Türkiye nere- de" demekten de kendimizi alama- dık. Öyle ya, 1996,2000 ve 2002'de büyük heyecanlaryaratan Ay-Yıldız, okyanus kıyısına demir atamamış, Şenol Güneş ve öğrencilerinin anlık hataları, Türk insanının final heyeca- nını kursağında bırakmıştı. Alpay'ın Beckham'la dalaşması, Tuncay'ın direği yalayan volesi, Letonya'dakı buzlu zemın, Rüştü'nün Rıga'dakı gereksız sarı, Emre'nin hiç gereksiz kırmızı kartı, inönü'deki tükenış göz- lerimızin önünden film şeridi gibi geçti. En çok da Alpay gözüme çarpt! bu karelerde. Belkı çok bılen otorıteleri- mız, Beckham'a, kafa tutan bu deli- kanlıyı idam sehpasına çıkaracakla- nna biraz motive edip Letonya önün- de sahaya sürülmesıne yardımcı olsalar (kım ne derse desın ulusal takım antrenörleri medyadan etkılenıyor) Verpakovskis elıni ko- lunu sallaya sallaya Rüştü-Ömer ikilisine golleri sıralayamaz, Türkiye de Portekiz'e renk getirirdi komşusu Yunanıstan'la birlikte. Ama olmadı. Umut dünyası Neyse! Geçmişe mazi derler. Düşle de amiral gemisi yürütüleme- yeceğıne göre bir gerçeğe dönelim. Ve Yunanıstan'ından, Danimarka- sı'ndan, Ukraynası'ndan sıyrılıp 2006 Almanya'ya kapağı atmayı hedefle- yelım. Yoksa, futbolcumuzdan, tek- nık adamımıza, gazetelerimizden, te- levızyonlanmıza, içecekfirmalanmız- dan, beyaz eşya üreticilerimize kadar 'kayba' koşarız hep birlikte. Spor Ekı'nın 34. sayısı ıçın söy- lenecek çok şey var. Ama sayfalan çe- virıp bu heyecana sız tanık olun. Geçen hafta istanbulspor'u yazdık, ertesi gün TMSF devreye gırip 'kulüpçülük'e soyundu ve koskoca takım batık bankalar gibi yönetilmeye başladı. Bu hafta özellikle yaz spor- larına ağırlık veren arkadaşlarımızın röportaj ve haberleri, sanıyorum yine gündem yaratacak. Yeniden görü- şene dek esen kalın. AÇIK KÖŞE Dergiyi hazırlayan ve spor do- lu bu sayfalan bize ulaştıran tüm eki- be teşekkürlerimi ve saygılarımı sun- mak istiyorum. Bir futbol tutkunu- yum. Ancak kesinliklefanatik değilim. Bu bakımdan yandaşı olduğum takı- mı özellikle belirtmeyeceğım. Futbol konusunda ele aldığınız konulara ta- rafsız ve seviyeli yaklaşımınızın devam edeceğinden eminim. Deniz Boğar Her çarşamba keyifle okudu- ğumuz bu eki hazıriayan herkesete- şekkür ederken hoşgörülerinize sığı- narak bir eleştiri yöneltmekten de kendimi alıkoyamıyorum. Çok eski bir Cumhuriyet okuru olarak Cum- huriyet Spor'un ilk çıktığı dönemler- den berı okuruyum. O zamanlar hent- bol, sutopu gibi branşlara daha ge- niş yer verildiğini anımsıyorum. Aynı duyarlılığı sizlerden de bekliyorum. Cüneyt Gürkaya Her hafta bizlere hazırladığınız bu dergi için hepinizı tebrik ediyo- rum. Ancak, posterlerinize devam et- menizi istediğimi belirtmek istiyorum. Özellikle Schumacher'in posterini vermenizi rica ediyorum. Gülten Sessiz 2006 yolundaki rakiplerimiz Yunanistan ve Danimarka patlama yaptı lusal takımın elemelerde işi zor Uanimarka grubumuzun tartışmasız favorisi. Ulusal takımımız ise grup ikinciliğinin en büyük adayı. Ama bizim de ne zaman ne yapacağımız belli olmuyor; Danimarka'yı geçip birinci de olabiliriz, diğerlerine takılıp olduğumuz yerde de sayabiliriz. Özellikle kendimizi favori gördüğümüz -gösterildiğimiz- maçlarda tuhaf biçimde rakibı küçümse- memiz en olumsuz yönümüz. Bu da başımıza çok iş açıyor. MAHMUT S E RT ortekiz'deki Avrupa Şam- piyonası'nın yıldızı tartış- masız Yunanistan. Kom- şu, tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyo- nası'nda finale çıkmayı başarırken -kendileri dahıl- herkesi şaşırttı. Şam- piyonanın sürpriztakımı oldu. Belki bu yazıyı okuduğunuz sırada Avrupa şam- piyonluğunu bile kazanmış olabilir. Dün- ya devleri arasından yüreğiyle, aklıyla oynadığı hersaniyenin hakkını vererek sıyrılmak gerçekten çok büyük başa- n. Onlan kutluyoruz. Danimarka ıse oy- nadığı etkili ve dengeli futbolla dikkati çeken ülkelerden. Dünya Kupası'nda rakibımızolmaları nedenıyle bu ıki eki- bı elbette farklı bir gözle izledik. Özel- likle Yunanistan oynadığı futbol ve gös- terdiği performansla bir anda dünya kupası eleme grubunun en ciddi ekibi niteliğini kazandı. Yunanistan'ın aldığı sonuç şaşır- tıcı olarak nitelenebılirse de gösterdik- leri performansayakından bakıldığında şanstan çok, iyi hesaplanmış takım ve oyun kurgusunun önemli olduğu görü- lür. Teknik adamlan Otto Rehhagel Al- man disıplinini bizim gibi sabırsız olan Yunanlılara öğretmiş. Sonuç ne olursa olsun takım olarak asla paniklemiyor, ma- kine düzeni içinde görevlerini yapıyor- lar. Portekiz'dekı başanları, takım-tek- nik adam ve Yunan halkı arasında müt- hiş bir birliktelik ve güven ortamı yara- tacaktır. Bunun alana yansıması ise ei- bette komşu futbolunun gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. Teknik açıdan bakıldığında Yuna- nistan'ın oynadığı futbolun hiçbiryara- tıcı yanı yok. Tek düze, basit ve renk- siz bir oyun biçimleri var. Gerek takım olarak gerek bireysel olarak üretkenlik- leri çok sınırlı. En büyük özellikleri müt- hiş birdayanışmavedisiplin içinde oy- namaları. Takımın oyun kurgusunda savunma ön planda... Basit ve risk al- madan oynamaktemel düşünceleri... Savunma ağırlıklı düşünmeteri nedeniy- le ataklara çok adamla çıkmada sıkın- tı çekiyorlar. Ama burada da ana dü- şünceleri en çabuk biçimde rakip ka- leye gitmek ve ataklan mutlaka şutla so- nuçlandırmak. Ikili savaşımlardaki yıp- ratıcılıklan ve top kapma becerileri oyu- nun her anında -savunmada, atakta- Türkiye'nin grubunda yer alan Danimarka ve Yunanistan çağ atladı. dikkat çekici. Komşunun Alman ekolüne yakın futbolu benimsemesi; yani disiplini ve yardımlaşmayı ön plana çıkarması, ala- nı dengeli paylaşmasıyla doğrudan ilin- tili. Bu denge nedeniyle fizik güçlerini ekonomik kullanabiliyor, bireysel yan- lışları en aza indirebiliyorlar. Yunanis- tan'ın sıradanlığı en büyük silahlanndan biri. Eğer gereken önem verilmezse o mekanik, silik gibi görünen futbolla Portekiz'de olduğu gibi bunu pahalıya ödetebilirler. Ancak Avrupa Şampiyo- nası finali onlann 'ağırlığını' artıracak- tır. Iki ülke arasındaki 'komşuluk' iliş- kileri de düşünüldüğünde gruptaki en önemli rakibimiz Yunanistan olacak. Elbette her şampiyonanın, her maçın havası farklı ve bize benzeme- leri nedeniyleYunanlan iyi tanıyoruz. Por- tekiz'deki başannın onlan ne düzeyde etkileyeceği ve ayaklarını ne denli yer- den keseceğini ön görmek falcılık ol- masa gerek. Ama ne olursa olsun Ati- na'da oynayacağımız maçta komşunun 'havası' farklı olacak. Bu fark, 'dünya üçüncülüğü, Avrupa'da finalden iyi- dir' büyüklenmesiyle denge yaratma- ya çalışmazsak, avantajımız olabilir. Danimarka'ya gelince; Vikingler oynadıklan futbolla gerçekten etkileyi- ciydi. Bilinen fizik özelliklerine teknik be- ceriyi de katmışlar tam bir takım ol- muşlar. 'Kuzey ülkelerinin futbol tek- niğizayıftır' diyenlerle sanki dalga geç- tiler. ikılı savaşımlarda yıpratıcı, top kul- lanırken de şaşırtıcı biçimde becerıli- ler. Futbolu basketbol gibi oynuyorlar. Portekiz'de, özellikle kanat atakların- da, onlar kadar etkilı bir ikincı takım yoktu. Oyunun yönünü o denli çabuk değıştirıyorlar kı rakıp takımın başı dö- nüyor. Savunma düzeneğınde çok ga- ranticiler. Basrt oynuyorlar ama topu ge- lişi güzel vuruşlarla değil, etkili uzun paslaria oyuna sokuyorlar. Ataklarda hızlı ve çabuk olmaları rakip savunma- lar içın çok rahatsız edici. Hele ulusal takımımızın savunmadaki yavaşlığı dü- şünüldüğünde bizim ıçin çok tehlıkeli bir rakip, zorlanacağımız açık. Danimarka takımında yer alan fut- bolcuların bırçoğunun ingiltere, İtalya gibi ulkelerde oynaması, onlann birey- sel düzeyde etkili olmalarının nedenle- nnden. Orta alanda oynayan Gravasen tam bir dınamo. Bitmek bılmez bir ener- jiyle takımının oyununu yönlendırıyor. Kimın başı sıkışsa hemen yanında bı- tiverıyor. Üst duzeydeki top teknıği ile Danimarka'nın oyun kurgusunun en önemli ısmı. Yine bu bölgede Jorgen- sen kolay top kaybetmeyen ve her po- zısyondan gol pası üretebılen özeilık- lenyle dikkat edılmesi gereken bir oyun- cu. Gronkjaer hızı ve çabukluğu ile ol- dukça dağıtıcı bir atak adamı ama ço- ğu zaman aşırı hızından kendisi de olumsuz etkıleniyor. Ne zaman ne ya- pacağı bellı değil, saman alevi gibi par- layıp maça damgasını vurabılen bir ye- tenek. Mutlaka yardımlaşmalı kontrol- de tutulmalı. Danimarka'nın çabuk açı- lan-kapanan enerjıkfutbolunu karşıla- yacak yetenekte futbolculara sahıp ol- mamız. güç dengesını eşıtlıyor. Danimarka grubumuzun tartış- masız favorisi. Bir debuna Yunanistan eklendi. Ulusal takımımızın da gruptan çıkma hesapları düşünüldüğünde tam bir 'cehennem grubu' olacak. Ama bı- zım ne zaman, ne yapacağımız belli olmuyor. Tek avantajımız gruptaki güç dengesı... Böyle zoıiu durumlarda oyun- cularımız performanslannın üstüne çı- kacak biçimde oyuna yoğunlaşabıli- yor. Kâğıt üzerınde bakıldığında fut- bolcu ve takım kalitesı olarak Danimar- ka ve Yunanıstan'la sıkı bir çekişme içinde olacağız. Ancak buna yoğun- laşıp Shevchenko'lu Ukrayna unutul- mamalı. Alman ekolü Yunanistan'ı Portekiz'de coşturdu Otto mucizesiE M RE T İ LEV üper ezgiler. Harika bir müzik. Param- parca olan tabaklarve yankılanan çoş- ku. Mavi-Beyaz komşuda çoşku sokak- larataşmış, uzo bedenlere dere gibi akarken, o be- denler yana açılan kollan ile adeta uçmaya hazır- lanan kuş gibi... Sevinç taşmış, Atina kayalıkların- da Akropolün tanrılan bile adeta bu sevinçe eşlik ediyor... Bu sevinç tam 24 yıl sonra gelen Avrupa biletıne teşekkür... Bu sevinç Portekiz'de finale uzanmanın çoşkusu... İlk düzenlenen kupada kendini gösteren ve çey- rek final diyen, bu kupadan tam 16 yıl sonra 1980 yarı finaline adını yazdıran Yunanistan şimdi 24 yıl sonra Portekiz'le kupayayelken açıyor. Ve Final di- yor. Selanik limanından kalkan geminin kaptanı Al- man. Disiplin bu yüzden birincil şart. Yelkenliyi Por- tekizsulanna ulaştırmakyetmez... Başan Portekiz'de büyümeli yelkenli yeni turlar keşfetmeli. Bu man- tklayola koyuldular. Sessizdiler. Biraz da buruk. Kom- şuları dünya kupasında üçüncü olmuş, Avrupa şampiyonalarında son dönemin renkli ekiplerinden biri olarak sivrılmiş, Sarı-Kırmızılı renkler ise kupa canavarı olup Avrupa'yı sallamıştı. Onlar ise buruk- tu. Bugün bizim olduğumuz gibi. Yolculuk kol kola olabilir iki komşu Portekiz'e beraber uzanabilirdi. işbilmez bir Güneş komşunun yelkenlisini yakmasa, batırmasa... Onlar içinse as- lında bu etkili yarışta mücadele puslu başladı. Ele- me gruplarında Ukrayna ve Ispanya önünde alınan yenilgiler moraljeri bozsa da teslim bayrağını zir- veye taşımadı. Üst üste gelen 2-0'lık yenilgilerden sonra komşu adeta gole, yenilgiye ve suskunluğa perdesini kapadı. Oynadığı sonraki 6 maçta hıç gol yemedi. Ispanya ile oynadıklan finallere gitme nı- teliğindeki karşılaşma öncesi rakibinin gerisınde olsada Gainnakopoulos'un golü ile zirveye adını yazdırmayı başardı. Şampiyona kuralarında ilk tur. Bu kupaya ta- şınmak mutlu ediyordu ama kupada tutunmak kal- mak uzoyu çoşkuya kaldırmak, sirtakiyi her galıbi- yet sonrası oynamak... Gereken buydu. Portekiz - Ispanya -Rusya'nın olduğu grupta bu başanlabili- nir miydi? Rehagel disiplini, kapanan savunma an- layışı, kilit açma çabasındaki rakibe kontra toplar- la bitirici vuruşu yapma. Yunan futbolu seyir zev- kinde çok iyi sonuçlar vermiyor. Ama ışbilen tek- nik adamların, takım tanıyan bedenlerın neler ya- pabıleceğini, gücü bılmenın ne anlama geldiğını tam vurguluyor. Portekiz'de kupanın tarihi açılış maçında ev sahibi ekip karşısında 40 yıl sonra bir galıbıyet. Ar- dından Ispanya beraberlığı ve Rusya bozgunu. Şans ile açılan çeyrek final kapısı. Şans ama ınsan- lar şanslannı kendileri yaratır. Ya da kapatır (Örnek : bakınız Türk Ulusal Takımı'na) Fransa karşısında tek favori; rakıp. Otto için bile. Ama kral Otto Turuvayı fetheden Yunanlıların hikayesini iyi okumuş. Ve savunma arkasına bırak- tığı atının ne zaman şahlanması gerektığını iyi he- saplamış. Son şampiyon ıçin ne acı bir son. Henry - Zizu - Pires-Lizerazu- Vieira-Barthez. Bu isim- leri ekmek su kadar bilen Avrupa ve bu isimlen si- len adsız kahramanlar. Karagounis-Nikolaidis- Vryzas-Dellas-Nikopolidis-Kapsis... Ve teknik adam... Otto Rehhagel göreve geldığı Ağustos 2001 'den bu yana takıma farklı değerler yükledi. Oyuna sadık kalan, dinamik, moral motivasyonu yük- sek takım kimlıği Yunanistan'ın oyun planlarının zirvesine taşındı. FIFA sıralamasında 34. konumda yer alan Yu- nanistan Kral Otto'ya vatandaşlık veriyor. Otto da onlara zafer. Bu kazanma ve başarı yakalama ru- hunun mimarı Otto, "teknik adam ne işyaparoyun- cu yoksa" anlayışını da değıştirdi. Zaten boyle bir yapı ve düşünce nasıl olabilir diye soruyordum ama hala konuşanlar ve anlatanlar olduğundan hatırlat- mak istedim. Tanıştırırız Otto... Teknik adam. Birta- kımın üzerinde en önemli güç. Rehhagel'in takıma kazandırdığı moral motıvasyon kavramı ile "kulüp takımlanndan daha önemli olan ulusal takımdır" yak- laşımı Yunanistan'a farkı getırdı. Zaten bız bu sü- tunda geçen haftalarda Yunanistan'ı yazarken bu- nu söylemiştik. Genelde takımın oyun planı olan 4-4-2 düze- nini rafa kaldıran Rehhagel yepyeni çizgi ile karşı- nızda. Sistem 5-4-1... Savunma sağlam. Orta alan destekleyici ve yakalanırsa gol... Zaten bu yüzden grup maçlannda tam 4 takımdan 1-0'lık skorlarla galibiyet almıştı. Kupada da bunu sürdürdü. Ama sayıyı 2'ye çıkarmayı başararak. Özetle attı mı ya- tan bir Yunanistan futbolu. Seyır zevki yok... Ama zaten kımin umrunda... Önemli olan tur... Önemli olan kupa...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle