17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 D Ü N UGÜNE Cumhuriye< SPOR Arnavut Bahri, Süleyman'a dedi ki "Bre atlayalım denize, çıkalım kıyıya" Ik yabanĞ futbolcu yüzerek geldi wovyet bandıralı bır gemi Boğaz'dan geçerken küpeştede iki Arnavut konuşuyordu. "Bre Bahri, ne güzelmiş bu IstanbuL atlayalım denize, çıkalım kıyıya ne dersin..." Süleyman düşünceliydi. "Bre çıksak da yakalarlarsa bizi gönderirler geriye, çanımıza ot tıkarlar." Bahri daha cesaretliydi.. "Yok be yavu, hadi gel, ben atlayacağım..." Daha sözünü tamamlamıştı ki attı kendini Boğaz'ın sularına, Süleyman'ın düşünecek hali yoktu, o da atladı Bahri'nin arkasından. ABDÜLKADİR YÜCELMAN 1950 yılının bir eylül gecesi. Sovyet bandıralı bir gemi Boğaz'dan geçerken kü- peştede iki Arnavut konuşuyordu. "Bre Bah- ri, ne güzelmiş bu IstanbuL. atlayalım de- nize, çıkalım kıyıya ne dersin..." Süleyman düşünceliydi. "Bre çıksak da, yakalarlarsa bizigönderirlergeriye, çanımıza ot tıkarlar." Bahri daha cesaretliydi.. "Yok be yavu, ha- di gel, ben atlayacağım..." Daha sözünü tamamlamıştı kı attı kendini Boğaz'ın sula- nna, Süleyman'ın düşünecek hali yoktu, o da atladı Bahri'nin arkasından. Gece ka- ranlığında yüzerek çıktılar kryıya, polise tes- lim oldular. "Biz iltica ettik..." Gemide; Sovyetler'de, Macaristan ve Çekoslovak- ya'da maç yapmaya giden Arnavutluk Ulu- sal Futbol Takımı'nın futbolculan vardı. Ama Arnavutluk takımı artık iki eksikti. Bağcılar işi bitirdi Şişman adam yazı- hanesindekı mükellef kol- tuğunda, karşısındaki ada- mı dikkatle dinliyordu: "Müslim Ağabey. vallahi ikisi de milli takım futbol- cusu, çok da iyilermiş." Kottuğundan hafrfçe kıpır- dayan şişman adam, "Va- ni kaçırmayalım mı" de- d\."Kaçırmayalım be abi..." Şişman adam ka- rar vermişti: "Alın getirin buraya..." İki Arnavut, Bahri ile Süleyman'ı Fenerbahçe'nin meşhur yöne- ticilerinden Müslim Bağcılar'ın karşısına getirdiler. Müslim Bey sordu: "Adın ne? "Bahri Kavaya" ötekıne de sordu: "Yase- ninki?" "Süleyman Vafi". Müslim Bağcılar, Arnavut olduğu için bu iki futbolcu ıle gayet iyi anlaşmıştı. Sonuçta, "Istanbul'da Fener- bahçe gibi bir takımda futbol oynamak is- ter misiniz?"e geldi iş, hemen anlaştılar. Müslim Bağcılar bir Fenerbahçe hay- ranıydı ve nesi var nesi yoksa Fenerbahçe için harcayacak kadar da Sarı-Lacivert renk- lere bağlıydı. Bahri ile Süleyman'ı alıp Fe- nerbahçe kulübüne götürdü, "Bakın baka- lım biz bunlan takıma alıp oynatabilirmiyiz?" dedi. Araştırdılar, yönetmeliklere göre bır sakınca yoktu. Imza attılar ve Bahri Kava- ya ile Süleyman Vafi, Fenerbahçe'nin yurt- dışından transferettiği ilk yabancı futbolcu- lar oldular. Bahri ile Süleyman bir yıl Fener- bahçe'de oynadıktan sonra göçmen statü- sü ile Avustralya'ya gıttiler ve orada yerleş- tiler. Onlardan bir daha hiçbir haber alına- madı. ilk ihraç futbolcumuz kim? İlk ithal futbolcular iki Arnavut Bahri ile Süleyman... Ya ilk ihraç malı futbolcumuz kim? Arnavutlann geldiği 1950, aynı zamanda ilk Türk futbolcumuzu da Avrupa'ya gönderdi- ğimiz yıl oldu. Türkiye'de henüz profesyonel- lik olmadığı için hiçbir futbolcumuzun bon- servis gibi ken- dılerıni bağla- yan bır belgesi yoktu. Avrupa ıse savaştan yeni çıkmıştı ve futbola yeni isimler arıyor- du. rtalyanlar Beşiktaşlı fut- bolcu Şükrü Gülesin'in pe- şine düştüler. ftalya'nın Lazio kulübü hem Beşiktaş gibi bir takımın solaçığını alacak hem de bir kuruş bonservis ödemeyecek- ti... Ballı börekli transfer gerçekleşti ve Şük- rü Gülesın Lazio'ya gidince Türk futbolcu- larının da kısmeti açıldı. Italyan kulübü Pa- leımo, Galatasaraylı Bütent Eken'i aldı, Be- şiktaşlı Bülent Esel Italya'nın Spal takımı- na transfer oluverdi. Artık Türk futbolcula- rına Avrupa kapıları açılmıştı ve arkası da gelecekti. Hem doğayla hem de kendileri ile yarıştılar G illette'nin düzenledığı Mach 3 Turbo Outdo- or Challenge Yan Fina- lı Bolu Aladağlar'ın eşsiz doğası eş- lığınde gerçekleştirildi. Yaklaşık dört aydan beri devam eden organizasyonda Istanbul, Izmir, Ankara ve Gaziantep elemelerini ge- çerek yarı finale kalan 32 yarışmacı Bolu'da hem doğaya, hem de bir- birierine karşı amansız bir mücade- le örneği sergilediler. Adaylar25 Ha- ziran'da Bolu dağlarının yeşillikleri arasında yer alan Mountrain Kamp alanın girdiler. 32 aday eğitmenler eş- lığinde pusula ve harita eğitimi, yön bulma, dağ bisikleti, fiziksel kondis- yon, kano, temel mekanik eğitim, ilk yardım, temel dağcılık bılgileri ve özel iletişim eğitimi aldılar. Büyük yanşın gerçekleştirile- ceği Pazar gününden önceki gece yarışmacılar için son büyük sınav gerçekleştirildi. Gecenin karanlığın- da 16'şarlı iki gruba ayrılan katılım- cılar, kamp alanında yer alan gölün Kentin boğucu havasından uzaklaşmak isteyenler, sualtı sporlarıyla maviliklere koşuyor karşı tarafına geçmeye çalıştılar. İlk grup köprü olarak adlandırılan sal yaparak, diğer grup ise tripod adı verilen, ağaçtan ağaca gerılen iple- rin üzerinden geçerek gölün karşı kı- yısına ulaştı. Ancak, asıl sürpriz bundan sonra başlıyordu. Günlerin verdiği yorgunlukla uykuya dalan katılımcı- lar sabah saat 04.00'de yatakların- dan apartoparkaldırıldı. Neolduk- larını anlayamayan şaşkın yanşma- cılar sabahın karanlığında hazırlık- larını tamamlayarak 05.00'da zorlu yanşa başladılar. 2'şer kişiden oluşan toplam 16 takım 110 km'den oluşan yarışı 33 saat süren bir mücadele sonrasında tamamladılar. 20 spor- cunun 17-18 Temmuz tarihlerinde Istanbul'da gerçekleştirifecek final- lere katılmaya hak kazandığı yarış- malarsonundaVeyselGüJer-Erdinç , Ersoy ikilisi bırinciliği elde ederken, ' ı Mustafa Poyraz-Tarkan Ulubaba ikinci, Mehmet Bekmez Burat Gürer ise üçüncü oldular. Suyun altındaki Türkiye Denizin altındaki doğal güzellikler büyük ilgi çekiyor. EMRE DÖKER endini mavinin de- rinliklerine bıraka- rak kentin boğucu havasından ve stresinden uzak- laşmak isteyenlerin yeni tercihı sualtı sporları. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu, 50 binı bulan üyesiyle, Türkiye'yi bu sporda 'cazibe merkezi' yapma uğraşında. 10 yıl öncesine kadarsade- ce askeri eğitmenler tarafından verilen dersler nedeniyletabana yayılamayan dalış sporu, tekno- lojideki gelişmeler ve sivil eğit- menlerin sayısındaki artışla bü- yük ilerleme gösterdi. Türkiye'de yaklaşık 50 bin lisanslı sualtı da- lış sporcusu bulunduğunu belir- ten Türkiye Sualtısporlan Cankur- tarma Sukayağı ve Paletli Yüz- me Federasyonu'na (SCSPF) bağlı 3 Yıldız Eğitim kurs direk- törü Erhan Öztürk, son bir yıl- da 7 bin kişinin de sertifika aldı- nı söyledi. Sertifika alan, ancak federasyona bağlı olmayan bir çok dalgıç bulunduğunu kayde- den Öztürk, gelişen teknolojiler ile sualtısporiarının zevk için ya- pılmaya başlandığını belirterek sivil eğttmenlerdeki artışın yanı sı- rafederasyonun kurs programı- nı kolaylaştırmasıyla katılımların arttığını dile getirdi. Sağlıklı herkesin bu sporu yapabileceğini ancak bazı şart- lar arandığını belirten Öztürk, "Kişinin 14yaşınıdoldurmuşol- ması, dalışyapmak için sağlığı- nın yerinde olması yeterii" diye konuştu. Öztürk, 70 yaşında da- lış yapan üyelerinin bulunduğu- nu, bunun da dalış sporunun ca- zibesini gösterdiğini vurguladı. Öztürk, "Insanlar kent hayatın- dan kaçmakiçin bu sporu seçi- yor. Suyun altında hiçbir dertle- ri kalmıyor. Sadece kendilerini mavinin güzelliklerine bırakıyor- lar. Kurs fiyatlarındaki düşüş de insanları bu spora yönlendiri- yor" dedi. Dünya Sualtı Sporlan Fede- rasyonu CMAS'a bağlı olan SCSPF'nin, Türkiye'de sertifika veren tek otorite durumunda ol- duğunu kaydeden Özürk, CMAS'ın belirlediği kurallarçer- çevesinde eğitimlerin verildiğini ve buradan alınan belgenin tüm dünyada geçerli olduğunu söy- ledi. Öztürk, kurs programıyla il- gili şu bilgileri verdi: '1 yıldız' dalıcı olmak için 14 yaşını doldurmak ve sağlıklı olmak gerekir. '2 yıldız' dalıcı olmak için 1 yıldızda 20 kez dalış yaparak kursakatılma hakkıkazanılır. 2yıl- dız dalıcılar 18 metreye kadar dalabilir. '3 yıldız' dalıcılar en üst- tür. Buradan sonra eğitmenlik- ler başlar. (Has-k superonline.com) Kırkpınar Öğretîsi Geleneklerhalkın kültürünü, bır başka deyişle eğitim biçimini yansı- tır. Kırkpınar kültiirü, gençliğin eğiti- minde 643 yıllık bır geçmişe dayanı- yor. Eğitsel anlamda bu oğretıye ba- kıldığında etkilenmemek mümkün de- ğiidir. Karş/laştırmalı olarak incelendi- ğınde, günumuzun olımpık düşünce yaklaşımının örnek alacağı pek çok de- ğerlere sahip olduğu gorulebılir. Bu ya- zımızda Kırkpınar kültürünün, evren- sel spor kültürüne sağlayabıleceği katkılara dıkkatı çekerek, bu gelenek- sel oğretıye duyariığı, bırkaç ömekle sağlamaya çalışacağız. Kırkpınar kültüründe pehlivan asıl gücünü, toplumca benımsenen ol- gunluğa sahip olmayı gerektiren ah- lak ve karakteri ile toplumun rol mo- del kışilerınden birısı olmasından al- maktadır. Pehlivan, halkın gözünde mukemrnellık örneği olan kışıdir. Pehlıvanlık geleneğınde rakıbe saygı bugunkü olımpık düşüncenin yükseltmeye çalıştığı değerlerin ba- şında gelir. Er meydanı mertlık gös- terılerinin yeri idı. Peşrev sırasında ra- kibın topuğuna dokunup elını başına götürmek rakibe saygının bir sembo- lüdür. Rakibıni belınden sararak ha- frfçe kaldırmak, karşılıklı nezaketin ıç- ten ifadesıdir. Yıne yenilen başpehİK vanın rakıbının elıni öperek ona say- gı göstermesı bu saygının en belirgin kanıtlanndan birisidir. Bu gün sporcu- lanmızın bu saygıya çok buyük gerek- sinımı vardır. 26 yıl başpehlivan ola- rak güreşen Kel Aliço'nun, 27. baş- pehlıvanlık güreşı sırasında rakıbi Ko- ca Yusuf'a, tüm güreş boyunca öv- gü yağdırması, günümüzde hangi olimpik güreşçınin becerebileceği bır sportmenlik becerisıdir? Değerier bütünü Güreşın olımpıyatı olan Kırkpı- nar kültürü, Etık (Duyuşsal) değerle-^* rin gelışmesinde önemlı bir eğitim ara-^ cıydı. Tüm gençliğin özendiği bir de-/ ğerler bütünüydü. Olumlu insan iliş-»] kıleri oluşturma aracı ıdi. 2j 15-16 yaşına kadar çocukçajt; resmı olmayan oyun formundaki gü- < • reş etkinlikleri bu yaştan sonra ada-T; " yın, usta durumunda olan eğitici bir\ güreşçininçıraklığınageçmesıilesü-», • rerdi. Kırkpınar kulturündeuygulanan> '_ bu rekabet yaşı pedagojik ve fizyolo- ->! • jik gelişim anlamlannda çok uygun!| • yaşlardır. Eğitim, usta çırak ılışkisi için- *< ; de süren tam bir beceri ve karakter^ ı eğitimıni içerirdı. 22 yaşında ustalığa.'. geçen pehlivan tüm bu değerierle be- •-" zenmış olur ve artık bir eğıtımci for- masyonuna kavuşurdu. Eskı güreşçi- - ler toplumda saygınlığını yaşam bo- yu surdürmek durumundaydı ve ile- ride adaletın sembolü olarak güreş- lerde hakem olarak görev alırlardı. Pehlıvanlann hakeme gerek duy- madan müsabakanın sonucunu ken- dı aralarında ilan etmelerı, fair play anlayışı ve kurallara saygının en açık örneği ıdı. Yenilen pehlivanın rakibi ile kucaklaşarak küçüğün, büyüğün elini öperek güreşi brtirmesi eğitsel değerienn kalıcılanndandı. Şenlığe katılacakların en iyi giy- sılerinı gıymeleri, köy berberinde tıraş olmaları spor ortamlanna ve sporcu- • luğa verilen değeri göstenyordu. Kırk- pınar'da pehlivanlık bir şeref ve onur sembolüydü. Burada güreşmek peh- livanlann en büyük rüyası ıdı. Spor etiği Cazgırın "Ikısı de bırbirinden merdane, biri ak bin kara" deyişi, ırk- lann kardeşliğini ifade eden bir ör- nektir. Bu yaklaşım günümüzde olim- pik düşüncenin en önemli hedefle- rinden birisidir. Yine Cazgır'ın pehli- vanlara; "Alta düştüm diye yerinme, Üste çıktım diye sevinme" uyarısı, sporcunun duygusal dengesini uya- ran önemli bir öğretidir. Günümüzde kazanan sporculann gösterdiği aşın sevinç gösterileri Kırkpınar'da hoş karşılanmazdı. Kırkpınar öğretisinin sadece birkaç önemli örneğine değinebıldi- ğımiz bu kültür, çağımız spor kültürü için önemli bir örnektır. Bu değerlerin korunması ve yaşatılması, sporun bir eğitim aracı olarak anlaşılması ve uy- gulanmasında önemli görülmektedir. Olimpik eğitim ve spor kültürünün bi- ze yabancı görülmesi tümüyle seçi- len yöntem ve strateji tercihınden kay- naklanabilir. Kendı geleneklerımizde- kı spor kültürünün çağdaş spor kül- türü ile örtüşmeyen bir yanı bulun- mamaktadır. Dıkkatli ıncelendiğınde, çağdaş kültürde sadece yazılı metin- lerde kalan değerienn daha fazlasının, Kırkpınar öğretisinde yaşandığı görü- lebilir. Bektentimiz, Kırkpınar'ın, bu ör- nek öğretisinin Güreş Olimpiyatı adı altında, tüm Anadolu ve Dünya güreş türierinin, gelenekleri ile bırlikte pay- laşıldığı bir ortam haline getirilebil- mesıdır. 7 TElAkAI l"7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle