Katalog

Cumhurryef SPOR jg URO 2004 ı nna çok güvenrnşnin cezasını çekti kimi de kendine,.. Bazıları da suçsuz yere görevinden alındı veya istifaya zorlandı. AJman Ulusal Takım Teknik Direktörü Rudi Völter, defans kurgusunu ryi yapamaması nedeniyte yoğun eleştiriyle karşılaştı. wacques Santini, Fransa'nın turnuvaya erken veda edişini yıldız oyunculannın maç yorgunluğuna bağladı. Çek Cumhuriyetinin B takımına yenilmekten kurtulamayarak bavullannı toplamak zorunda kalan Almanya'nın teknik direktörü Rudi Völler, bitirici golcü eksikliğiyle açıklıyordu her ?eyi. Frapattoni Dassano'yu ieç eşfetmenin aha doğrusu na lanmamanın îzasını çekti. iksson ise ınslıydı. jnkü Ingilizler >nç yıldız ayne Rooney isviçreli kem Urs Her ile şgui uklanndan csson dan s/ynldı. EMMUZ 2004 FİKRET DOĞAN uro 2004'de en çok teknik direktörler konuşuldu, ha- ni neredeyse onlardan fut- bolculara sıra gelmedi. Sonuçta başa- nsızlığın faturası onlara kesildi. Teknik direktörlerdecan havliyle kendilerini sa- vunarak topu başkalanna attılar. Jacques Santini, Fransa'nın tur- nuvaya erken veda edişini yıldız oyun- culannın maç yorgunluğuna bağladı. Oysa Portekiz ve Çek Cumhuriyeti'nin oyunculan da yoğun bir maç trafiğin- den çıkmışlardı ama bu onlan istekli bir oyun sergilemekten alıkoymadı. San- tini'nin turnuva boyunca Fransa'nın tek boyutlu futboluna seyirci kalması sert eleştirilere yol açtı. Ancak nedense bu konuda Fransa Futbol Federasyonu'nun sorumluluğu unutuldu. 2002'de göre- ve gelen Santini iki yıl içinde çok ba- şanlı bir görüntü çizdiği halde turnuva öncesinde sözleşmesı uzatılmamıştı. Çünkü federasyon başkanı Simonet turnuvadan alınacak sonuca göre ha- reket etmek niyetindeydi. Dünya şam- piyonası öncesinde sözleşmesini ön- ceden uzattığı Roger Lemmer'den ağzı yanan Simonet bu kez dereyi gör- meden paçalan sıvamak istemiyordu. Santini de turnuva öncesinde Totten- ham ile anlaşma imzaiayarak öfkesini açığa vuruyordu. Yani Santini'nin ka- fasında ulusal takım daha turnuva baş- lamadan bitmişti. Nitekim turnuva sı- rasında Fransa'nın kağnı gibi futbolu- na dur demenin yolunu bulamadı. Çek Cumhuriyet'inin B takımına yenilmekten kurtulamayarak bavulla- nnı toplamak zorunda kalan Alman- ya'nın teknik direktörü Rudi Völler bi- tirici golcü eksikliğiyle açıklıyordu her şeyi. Rudi Völler maç sonrasında ken- disine sorulan bir soru üzerine görevi- ne devam etmek istediğini açıkladı. Fakat kendisinden yarım saat sonra mikrofonların karşısına çıkan federas- yon başkanı Mayer-Vorfelderüstü ör- tülü eleştirilerde bulununca Völler su- yunun ısındığını anlayarak ertesi sa- bah istifa etti. Völler kendi cezasını çekti Völlertakımının gücünü fazla bü- yütmenin cezasını çekti. 2002'degüç- lü rakiplerle oynamadan finale çıkmak Vö\ler'i böyle bir yanılgıya itmede baş rolü oynadı elbette. Völler'in en büyük ihmali, orta sahaya yaratıcı bir futbol- cu bulamayışrydı. Öte yandan üçlü de- Ericsson (İNGİLTERE) fansla mı yoksa dörtlü zincirle mi oy- nayacağına son ana dek bir türlü ka- rar veremeyişi birdiğer büyük hatası ol- du. Trapattoni turnuvadan elenıp git- meyi önce büyük bir centilmenlikle kar- şıladı. Isveç ile Danimarka'ya toz kon- durmadan 'Baştmız dikaynlıyoruz tur- nuvadan'dedi. Ama sonra tartışmalı ha- kem kararlan söz konusu olunca 'Ha- kemler bizi sevmiyordur belki de' de- me kolaylığına kaçtı. Zaten maç son- rasında da ne demek ıstedığini anla- makta gazetecıler büyük zorluk çekti- ler. Eyüp peygamber gibi sabretmesi- ni öğrenmeliyiz derken meramanı an- latıncaya kadar akla karayı seçti. Ital- ya aslında Isveç karşısında tumuvanın en iyi oyunlarından birinı çıkarmıştı. Trapattoni Cassano'yu geç keşfetme- nin daha doğrusu ona inanmamanın ce- zasını çekti. Aslında kovuldu denemez Trapattoni içın, sözleşmesı uzatılmadı demek daha doğru biryaklaşım. Saez ne çektiyse Yunanistan'dan çekti Euro 2004'de patır patır dökülen birdiğerfavori de Ispanya'ydı. Inaki Sa- ez altyapıdan Ispanya Ulusal Takımı'nın başına getirilmesini bir bakıma iki yıl önce önemli isimlerin boşta ol- mayışına borçluydu. Elemeler- de arkasında kaldığı Yunanıs- tan'ı finalerde de geçemeyin- ce bu Ispanya'nın sonu oldu. Saez de gol sıkıntısı dışın- daoynanan futboldan mem- nundu. Görevıne devam et- mek istiyordu, kendısine hedef olarak 2006'yı seç- mışti. Onun bu gamsız ha- % lini Ispanyol basını enine boyuna işledi. "Ispanya elendi, bu adamın yüzü bile kızarmıyor" yolunda- ki eleştiriler sağanak olup yağmaya başlayınca Saez istifayı basmak zorunda kal- dı. Eriksson ıseşanslıydı. Çün- kü Ingilizler genç yıldız Way- ne Rooney ve İsviçreli hakem Urs Meier ile meşgul oldukla- rından Eriksson aradan sıynl- dı. O da zaten elenmelerinin tüm suçunu penaltı noktasının eğri büğrü olmasına bağlıyor- du. Isveç cephesindeteknik di- rektör ikilisı Lars Lagerback ve Tommy Söderberg çok iyi bir iş çıkardılar. Bu iki sosyaldemokrat yine aralarında en ufak bir anlaş- mazlık yaşamadı. Onların yöneti- minde Isveç 1998'den beri tüm büyük turnuvalara katılmayı ha- ketti. Söderberg işin motivasyon, Lagerback taktik kısmıyla ilgiliydi. Hollanda karşısında penaltılarla elenmelerini futbolun cilvesi ola- rak yorumladılar. Söderberg tur- nuva öncesinde aynlacağını açık- lamıştı. Lagerback artık tek adam. Ancak hiçbir teknik direktör Dick Advocaat kadar eleştirilme- di. Neyaptıysaeleştiri konusu oldu. En sonunda o da kimseyi tınmadı- ğını açıklamak zorunda kaldı. Hol- landa belki de turnuvanın en büyük düş kırıklığıydı. Advocaat gençlerle deneyimlilerarasındakı o büyülü den- geyi kuramadığı için Hollanda gene bü- yük bir turnuvadan gözüyaşlı aynldı. Fakat bu kez o alışıdık göze hoş ge- len futbollannı oynamadan. Organizasyonlar ve Statlar! Cumhunyet Spor'un 32. sayısın- daSn. Arif Kızıfyalın ın. Portekız'de- ki Euro 2004 organizasyonu ve stat- lannı değerlendıren yazısını okuduk- tan sonra insanın aklına şöyle birso- ru geliyor AcabaTurkıye mevcut stat- lanyla böyle bir organizasyonu hak et- mez mıydi? Bana kalırsa fazlasıyla hak edı- yor. Spor eskı Bakanı Sn. M. Ali Yıl- maz döneminde, mılyon dolarlarhar- canarakyapılan. yeterlı konforu da be- rabennde oluşturarak yenı stadımız olan, ancak kent merkezı dışında ol- ması nedenıyle, tek kusuru ulaşım sorunuyla dıkkatlerı çeken Olimpıyat Stadı'nın otopark sorununun olmama- sı en önemli faktör. Sadece stada mahsus viyaduk destekli bir yol ta- sarımı, Olımpiyat Stadı'nın problem- lerini asgariye indirıp, onu spor orga- nızasyonlarına uygun bir stat halıne getırmeye yetecektır. inönu'nün de çevredekı otellerın mevcut otopark- ları, açık alanı bol olan yerler ile söz konusu otopark sorununu rahatlıkla çözdüğünü görüyoruz. Bıraz konfor fakiri olan İnönu'nün bu eksığını ta- mamlaması durumunda hıç kuşkusuz o da Avrupa'nın asgarıde kabul edi- lebilir standartlarına yakın olan bir stadımız haline gelecektır. Ancak soz konusu stadlarımızın yanında bir stat var kı işte o, değil Türkıye, Avrupa'nın dahi örnek alması gereken Şükrü Sa- racoğlu Stadı! Ultra modern bir ba- kış açısıyla inşa edılen bu dev proje; Fenerbahçe taraftarlarına, kelımenın tam anlamıyla 5 yıldızlı otel konforu yaşatıyor. Stat değil saray Stadın tamamlanmış olan ma- raton tribünlerı, şeref localan, açık tri- bünleri, stat içı Fenerium mağazası, kafelerı, viyadük girışli otoparkları ile adeta stat değil bir sırça-sarayı an- dırıyor. 18 bın kışılik, 56 super luks lo- canın bulunduğu Maraton adıyla bi- linen tribunde; A, B, C, D tıpj dört grup loca var. Toplam 26 adet olan A tipi localan 32.55 metrekare kapalı alan ve 11.20 metrekare açık alanı kapsa- yıp, 10 kişılik özel balkon koltuğu, iç kısımda bar, lavabo, muzık setı, TV, telefon, faks/modem, klima, ahşap granıt yerler, asma tavan, spot ay- dınlatma, lüks mobılyalardan oluşan oturma grubu, prezantabl ve güler yüzlü ışın ehli bayanlardan oluşan sekreterlık servısı, damak zevkıne uy- gun yemek ve içki servisi, özel WC'le- n de banndıran mukemmel göruş açı- sınasahıp süitler. Aynca 3 ya da 4 ara- bayı alacak özel park olanaklı vatet ser- visi... B, C, D tipı localar ise sadece kapalı ve açık alanlarda çok kuçük metrekare/kişı sayısı farklılığına sahıp olup diğer konforlarda A tıpi loca ile aşağı yukarı eşdeğer durumdadır. Açık tnbün dahıl stadın üstünun ta- mamen, Almanya'dan ıthal edılen ça- tı teknolojısi ile örtülmesı sayesınde seyırcinin kötü hava şartlarından et- kilenmeden rahat maçlar ızlemelesi- ni de sağlamaktadır. Böylesıne hari- kabirstadyumun mıman, Fenerbah- çe Spor Kulubünün; Asbaşkanı/Ya- tınm ve Projelersorumlusu Sn. Nihat Özbağı'dır. Bu yazım öncesinde ken- disiyle yaptığım görüşmede; bu yıl Şampiyonlar Lıgı'nden dolayı ertele- diklerı ancak en kısa sure ıçınde şım- dikı şereftribünün bulunduğu yerı de yıkıp, tüm gırişlerın Bağdat Cadde- si'nden viyadükle ayrılıp dırekt stada ulaşan özel bir yol ile sağlanacağını, taraftarların araç kapasıtelerını çok rahat karşılayacak 3 katlı bir otopark yapılacağını, şimdikı localardan da lüks kulüp localan, restoranlar ile kap- samlı müthiş bir konsept tasarımı ile Saraçoğlu'nu değil Avrupa. Dünya'da adından bahsettiren nadir eser hali- ne getıreceklerını dıle getirdı. Fenerbahçe'yi örnek alın Sn. özbağı'dan bunlan duymak bir Fenerbahçelı olarak benı de çok mutlu ettı. Sonuçta konuya dönersek, Fener- bahçe stat organizasyonu, altyapı ve tesisleşmede Türkıye'de ornek alına- cak bir kulup. Çünkü bılançonun pasif- lerdekı, özkaynak ve borçlara hıç dokun- madan sadece sponsorluk koordınas- yonu ile varlıklannı yaratabılme yetkin- lığıne çok rahat sahıp olabılıyor. Bu er- demlığı diğer kulüplerımız de gostere- bılirlerse, onlann yetersiz kaldığı aşama- larda devletimız devreye gırebılırse kı' çok rahat gırebılır, ışte o zaman Turkı- ye hıç kuşkusuz hem Avrupa'nın hem dedünyanınhertuıiusportıforganızas- yonlannda dıkkatlen ustune çeker.