Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
Tarakçı'nın yerine, 28 Şubat sürecinde görevinden alınan din dersi öğretmeni Yaşar vekâleten atandı
Atatürkçü müdüre sürgün
Mehmet Tarakçı.
AKP'li Kaptanoğlu
'Bedelli
askerlik
gündemde
değil'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Milli Savunma Komisyonu
Başkanı Cengiz Kaptanoğlu. bedelli
askerliğe destek verip
vermeyecekleri yönünde bir soruya
"Milli Savunma Komisyonu'nun
gündenıinde öyle bir şey yok" diye
yanıt verdı. Komisyonun CHP'li
üyelerinden lsnıail Değerli de
konunun tek yetkili kurumunun
Genelkurmay Başkanlıgı olduğunu
söyledi. Buna karşın AKP
milletvekilı Mustafa \uri
Akbulut'un bedelli askerliğe yönelik
Meclis'teki teklifinin hatırlatılması
üzenne Kaptanoğlu. "Bunun
milletvekilinin en doğal hakkı
olduğunu" belirtirken Değerli de
"Meclis'te ne olur biter onu
bilemiyoruz" dıye konuştu.
TBMM Milli Sa\"unma Komisyonu
üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri
(f SK) Rehabilitasyon ve Bakım
Merkezi Başkanlığı'nı ziyaret ederek
Merkez Başkanı Tuğgeneral
Mehmet Fahir Altan'dan bılgı aldılar.
Egzersiz havuzunu, nörolojik
kusurlar için yapılmış egzersiz
merkezini. ortez protez
Iaboratuvannı ve
u
Gaziye bakış" adlı
karma sergıyi gezen üyelere. gaziler
tarafından müzik ve halk
oyunlanndan oluşan bir gösteri
sunuldu.
CHP'li Değerli: Askerlikten
kaçmak doğru değil
Gazetecilerin sorusu üzerine
CHP'nin "bedelli askerlik"
konusundakı görüşlenni dile getiren
Değerli, şunlan söyledi: "Bu
konuda CHP'nin aldıgı bir karar
bulunnıuyor. Konu ikide bir siyasiler
tarafından gündeme getiriünce,
beklentisi olanlar. askere gitmesi
gerekenler gitmiyor. Arkadaşlar
gitsin, askerliklerini yapsın herkes
gibi. Hepimiz askerlik yaptüc Türk
toplumu asker toplumdur.
Askerlikten kaçmak doğru değüdir."
Değerli. bedelli askerlikten 3 milyar
Euro gelir beklendiğının
hatırlatılması üzerine de "Bu ülkede
40 milyar dolan göğüsleyen bu halk,
herhaİde 3 milyar Euro'yu da
göğüsler. Parası olmayanı da
düşünmek gerekir" diye konuştu.
ERDOĞAN ERİŞEN
ORDl' - REE\HYOL dönemınde
Akit gazetesinin gençlere bedava
dağıtıldığı, bazı gençlerin yeşil
sarıklarla dolaştığı ve duvarlara
"Kahrolsun MilK Güvenük
Kurulu" yazılmasıyla gündeme
gelen Samsun Yaşar Doğu
Yetiştirme Yurdu'nda 5 yıl müdür
olarak görev yapan ve yurttaki
gençlere yeniden Atatürk
sevgisıni aşılayan Ordu Sosyal
Hizmetler II Müdürü Mehmet
Tarakçı sürgün edildi.
Tarakçı'nın yerine 28 Şubat
sürecinde görevinden alınan din
dersi öğretmeni Hüseyin Yaşar
vekâleten veniden atandı.
• Samsun Yaşar Doğu Yetiştirme Yurdu'nda 5 yıl
müdür olarak görev yapan ve yurttaki gençlere yeniden
Atatürk sevgisini aşılayan Mehmet Tarakçı, hakkını
yargıda arayacağmı söyledi.
REFAHYOL hükümeti
döneminde Samsun Yaşar Doğu
Yetiştirme Yurdu'nda kalan
gençler başlanna yeşil sanklar
takarak duvarlardaki Atatürk
resimlerini yırtmış. duvarlara
"Kahrolsun MGK" yazmıştı Bu
sırada yurtta müdür olarak görev
yapan Mehmet Tarakçı, gençlere
Atatürkçülüğü sevdırmek içın
yaptığı faaliyetlerie dikkat
çekmişti. Gençlerin başlanndakı
yeşil sanklan çıkartan Tarakçı.
duvarlara yeniden Atatürk
posterleri asmıştı. 10"a yakın
başan sertifikası alan Tarakçı
2002 yılının kasım ayında Ordu
Sosyal Hizmetler U
Müdürlüğü'ne atandı. 1.5 yıldır
müdür olarak görev yapan ve
çahşmalanyla takdir toplayan
Tarakçı. Şanlıurfa"ya sürgün
edildi. AKP iktidanyla bırlikte
Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu'nda başlatılan
imam kadrolaşması kapsamında
Şanlıurfa Sosyal Hizmetler tl
Müdürlüğü'ne müdür yardımcısı
olarak tayini çıkan Mehmet
Tarakçı. hakkını yargıda
arayacağmı söyledi.
Mehmet Tarakçı'nın Şanlıurfa'ya
sürgün edilmesinin ardından
Ordu Sosyal Hizmetler
Müdürlüğü'ne, REFAHYOL
döneminde 3 ay kadar çalışan, 28
Şubat sürecinde görevinden
alınan din dersi öğretmeni
Hüseyin Yaşar vekâleten yeniden
atandı.3 ayhk görev süresince
hakkında birçok soruşturma
açılan Yaşar, 28 Şubat sürecınden
sonra Ordu Yetiştirme Yurdu'nda
öğretmen olarak
görevlendirilmişti.
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
fp
'İşçileri yönetimde çalıştırmayın, gecekonduya taviz vermeyin'
Aksu yeni haşkaıılaıi uyardı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-tçişleri Bakaru Ab-
dülkadir Aksu. 28 Mart ye-
rel seçiminde seçilen bele-
diye başkanlanna gönder-
diğı bir genelgeyle uymala-
n gereken kuraüan anım-
sattı ve uyanlarda bulundu.
Genelgede. işçi statüsünde-
kı personelın yönetici kad-
rolarda çalıştınlmaması ve
gecekondularla mücadele-
de tavız verilmeme-
si ıstendı. Hayvan-
lar için bannak ya-
pılması gerektiği
belirtılen genelge-
de, ınsanlık dışı
yöntemlerle itlaf
(öldürme) yapılma-
ması istendi.
Bakan Aksu. be-
lediyelerin görev ve
sorumluluk alanla-
nndaki bazı konu-
larla ilgılı olarak va-
liliklere genelge
gönderdi.
Genelgede, kad-
rosuz personel is-
tihdam edilmeme-
si, işçi statüsündeki perso-
nelin beledıyenin memur
kadrolannda (özellikle yö-
netici kadrolarda) çalıştınl-
maması gerektiği vurgulan-
dı. Genelgede. geçici işçi
çalıştınlması ıçın valılikler-
den mutlaka vıze ahnması
gerektiği kaydedildi.
Belediye yönetimınin en
başta gelen görevinın kent
planlaması oldugu anımsa-
tılan genelgede. gecekondu
niteliğindeki inşaatlann ya-
sa gereği hiçbir karar alma-
dan belediye başkanhkla-
nnca yıktınlmasının zorun-
luluğuna dikkat çekildi.
Temel görevleri anımsattı
Genelgede şöyle denildi:
"Belediyelerimizin imar, ge-
cekonduve toplu konut mev-
zuadndaki bu en temel gö-
Yalçınbayır'dan Kaymakam özsoy'a destek:
Baskılara boyun eğmeyin
ANKARA (ANKA) - AKP Bursa
Milletvekili Ertugrul Yalçınbayu*,
AKP'li ilçe başkanının kendisine
hakaret ettiği gerekçesiyle istifa eden
Aşkale Kaymakamı Mustafa Özsoy'a
bir destek mesajı gönderdi.
YaJçınbayır, "Sizm karartıhğınız ve
direnciniz kamu görevlileri
üzerindeki baskının ortadan
kaldınlması konusundakı
mücadeleye katkıda bulunacakar"
dedi. Eski Başbakan Yardımcısı ve
AKP Bursa Milletvekıli Ertugrul
Yalçınbayır, kendi partisinden bir
ilçe başkanının hakareti gerekçesiyle
görevinden istifa eden Kaymakam
Özsoy'a gönderdiği mesajında,
"Siyaset kurumunun kamu
görevlileri üzerindeki etidsinin
azalülmasmın önem kazandığı bir
süreçte sizin üzerinizde kurulmak
istenen baskılara dayanmanız ve istifa
karannı geri almanız hususunu
takduierinize sunarurT dedi.
revlerini (özellikle gecekon-
du önlenıe bölgeleri. toplu
konut alanlan, ucuz arsa
üretme gibi yapıcı nitelikte-
ki faah'yetlere ağuiık vere-
rek) tavizsiz bir şekilde yeri-
ne getirmeleri, çağdaş kent-
leşme açısından zaruri gö-
riilmektedir. Bu bağlamda
imar planı değişiklikleri.
kentleşmeilkelerive ihtiyaç-
lan doğrumısunda yapıbna-
h ve zonınhı haDer
dışında mevzi
imarplanıdeğişik-
liklerinden kaçı-
nılmahdır."
Sokaklarda ba-
şıboş dolaşan hay-
vanların kamu
sağlığını tehdit et-
tiği belırtılerek ba-
nnak yapılması is-
tendi. Genelgenın
son bölümünde,
vatandaşlannbil-
gi edinme ve di-
lekçe haklarını
kullanmalanna
kolaylık sağlan-
ması da istendi.
Meclis üyeleri
AKP,yeni
türban
sınavında
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-Keçiören Be-
lediye Meclısı toplantı-
sında öncekı gün yaşanan
türban krızı, gözlerı
AKP'li beledıyelere çe-
vırdi. Toplantıya katıla-
mayan ve aynı zamanda
büyükşehir belediye mec-
lisi üyesi olan türbanlı üye
Hatice Çakmak'ın, bu-
günkü toplantıya nasıl ka-
tılacağı merak konusu ol-
du. Çakmak. bir yakını
aracılığıyla "toplantıya
prosedürün gerektirdiği
gibi" katılacağı mesajı
verdi. Geçmişte türban-
lı bir üyenin Altındağ Be-
lediyesi'nin meclis top-
lantısına katılması,
FP'nin kapatılmasına da-
yanak oluşturmuştu.
Keçiören Belediye-
si'nin önceki gün yaptı-
ğı belediye meclisi top-
lantısına Hatice Çakmak
ve Nilgün Sevinç adlı tür-
banlı üyeler katılmadı.
Çakmak'ın. meclis top-
lantısını bekleyen gaze-
tecilerle görüşmemek
içın toplantıya kahlmadı-
ğı belırtildi.
Hatice Çakmak, Cum-
huriyet'in telefonlanna
çıkmazken telefonu açan
bir yakını. Çakmak'ın,
bundan sonraki meclis
toplantılarma prosedü-
rün gerektirdiği biçımde
katılacağını söyledi.
Bu sözlerin ardından
gözler. büyükşehir bele-
diye meclisi üyesı de olan
Çakmak'ın bugün yapı-
lacak toplantıya nasıl ka-
tılacağına çevrildi.
FP'nin kapatılması
Geçmişte Altındağ Be-
lediyesi'nin FP'li türban-
lı üyesi Havva Bektaşın
meclis toplantısına katıl-
ması, partinin kapatılma-
sının dayanaklanndan bı-
rini oluşturmuştu.
Yıne Yenimahalle Be-
lediye Meclisi toplantısı-
na katılmak isteyen Ha-
lise Çiftçi hakkında sav-
cılık soruşturma başlat-
mıştı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Bir süredir bazı köşe yazarları
bir listeden söz ediyorlardı. Bu lis-
tebirgazetecilerlistesiydi. Kimya
da hangi kurum tarafından hazır-
landığı tam olarak belirtilmiyordu.
Bu liste bir "hainler" listesi olarak
anılıyordu. Bazı köşe yazarları bu
listenin bildiğimiz "fişleme" man-
tığının bir sonucu olduğunu, liste-
de 25 kişinin yer aldığını yazmış-
lardı. Merak edip de hiçbirine bu
listede kimler var diye sormadım.
Emre Aköz dün Sabah gazete-
sindeki köşesinde bu listeyi ya-
yımlamasaydı, isimlerden yine de
haberim olmayacaktı. Listede adı-
mı görünce bu yazıyı yazmaya ka-
rar verdim. EmreAköz'ünaktardı-
ğına göre 25 kişilik gazeteci liste-
si, listeyi yapanlar tarafından şöy-
le tanımlanıyordu: "Atatürk ve TSK
çiüşmanı. Ikinci Cumhuriyetçi,
Manda Cephesi."
Söz konusu listedeki isimlerin
belli oimasından sonra bazı yayın
organları beni arayıp konuyu de-
Şu Liste Meselesi...
ğerlendirmemi istediler. Onlara şu
cevabı verdim: "Bu tür listelerde
ismim ilk kez yer almıyor. 12 Mart
ve 12 Eylül askeri darbelerinden
sonra, mahkemeye gelen istihba-
rat raporlannda hakkımda çok ağır
ifadeler kullanılıyordu. Zaten ben
iflah olmaz bir muhalif olarak 7yı-
lımı hapiste geçirdim. Benim açım-
dan sürpriz olan bir durum oldu-
ğunu söyleyemem. Bu tür listele-
rin devlet içindeki bazı güçler ta-
rafından hâlâ aynı anlayışla hazır-
lanıyor olması, utanç verici. Bu
kafalardan hâlâ kurtulamadığımı-
zı görerek üzülüyorum."
• • •
25 kişilik listeyi kendimce de-
ğerlendirmeye çalışıyorum. Bu lis-
te içinde eski bir dışişleri bakanı,
eski bir büyükelçi de yer alıyor.
Listede üç gazetenin genel yayın
yönetmeni, bir TV kanalının genel
yayın müdürü, tanınmış köşe ya-
zarları bulunuyor. Bütün bu isim-
leri düşman listesine koyanların
ruh halini az çok biliyorum. Bu lis-
tedeki insanların değişik dünya
görüşlerine sahip olduğu da bir
gerçek.
Peki bu listeyi hazırlayanlar ne
yapmak istiyorlar? Bir korku ege-
menliği mi yaratmak istiyorlar? Di-
yelim ki, bu gazetecilerin görüşle-
ri kendilerine göre yanlış. Olabilir.
Bu kadar insanın hepsinin devle-
tin içindeki bazı güçler gibi düşün-
meleri mümkün mü? Suçlamalar-
dan birisi de "Atatürk ve TSKdüş-
manlığı". Atatürk sevgisini kim ne-
rede nasıl hesaplıyor ve belirliyor?
Atatürk gibi büyük bir devrimci-
nin, tabulara meydan okuyabilmiş
bir önderin acaba en çok kim düş-
manı olabilir? Kurulu düzeni sa-
vunarak yapılan Atatürkçülüğün
adı bir zamanlar "gardırop Ata-
türkçülüğü"ydü. Hainleri belirle-
yen bu yeni Atatürkçülüğe ne de-
meli?
Adımın listede olmasını doğal
karşılıyorum. Doğal olmayan bu
düzenin en sağlam temsilcilerinin
bile artık bazı çevreler tarafından
düşman sayılmasıdır. İş biranlam-
da çığırından çıkmıştır.
Bu listeleri yapanlar ortaya çık-
sınlar ve karanlık köşelerde tez-
gâhlar hazırlamak yerine açıkça
düşündüklerini söylesinler. Andıç
günlerini unutmadık. Onların hesa-
bı bilesorulmadı. Bazı insanlarımız
o listeleryüzünden ölümden dön-
düler. Gazeteciler işlerini kaybet-
tiler. Fakat birtürlü devlet içinde bu
tür listeleri yapanların şerrinden
de kurtulamadık.
Bu listede adı geçen insanların
birçoğu farklı farklı görüşlere sa-
hipler. Herkesin görüşü kendini
bağlar. Onlar ne düşündüklerini
toplumun gözü önünde açiklıyor-
lar. Bu görüşleri değerlendirmek
kamuoyunun işi. Birileri ellerinde-
ki güçlere dayanarak bu insanla-
ragizli gizli sıfatlartakmayahaksa-
hibi değildir.
•••
Düzen karşıtı olmanın doğal so-
nucu bu tür listelerin içinde yer al-
mak. Devirdeğişiyor, hedeflerde-
ğişiyor, düzen karşıtlarına duyu-
lan öfke ve komplocu anlayış de-
ğişmiyor. Bundan üzüntü duyuyor
muyum? Evet duyuyorum. Bu ül-
kedeki etkili ve yetkili çevrelerin
hâlâ değişmediğini görerek üzülü-
yorum.
Türkiye'nin bu listelerin yapılma-
dığı bir ülkeye dönüşmesini dili-
yorum. Sıfatlar takarak değil, bir-
birimizi düşman görmeden ve an-
lamaya çalışarak fikirlerimizi söy-
leyelim. Hayal belki ama böyle is-
tiyorum...
GLOBALPOLİTÎKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Gerçekçiler ve
Hayalciler
Irak savaşı öncesinde, medyada hâkim görüşe gö-
re. "Gerçekçi olmak, ABD 'nin yanmda yer almak,
asker göndermek gerekiyordu". ABD, "iradesinin
önünde durulamaz" bir süper güçtü. Savaşa karşı
çıkmak ise "hayalcilikti". Irak'ta yaşanan "hayalci-
leri" haklı çıkarmıyor mu?
Mumu iki ucuridan birden yakmak
ABD'nin Irak'ta projesini yaşama geçirmesi ve
"Büyük Ortadoğu'da" yoluna devam edebilmesi
için şu varsayımların gerçekleşmesi gerekiyordu. 1 -
ABD'nin askeri ve teknolojik gücü karşısında diren-
menin hiçbir anlamı yoktur. 2-Şiiler ABD'nin Irak'ta-
kı varlığından hoşnut olmasalar bile ayaklanmazlar.
3-Baas kalıntıları temızlendikten sonra Sünnı dire-
nişısönüpgıder. 4-ŞıilerveSünnilerarasındakıdüş-
maniık kalıcıdır. 5- Gerektiğinde, Şıilerle Sünnıler
arasında bir iç savaş ABD'ye yeni manevra alanla-
rı açar. 6-Kısa sürede, siyasi sorumluluk Geçici Irak
Yönetımı'ne, güvenliği sağlama görevi de ABD'nin
denetımındeki Iraklı güçlere devredilerek sömürge-
cilik gizlenebilir. askeri kayıplar azaltılabilırdi. ABD
sömürgeyönetimınin, deyim yerindeyse, "mumu iki
ucundan birden yakması" 15 gün gibi kısa bir sü-
rede bu varsayımların hepsinı çökertti.
Birıncısı, 31 Mart günü, adeta ışgal güçlerinın sım-
gesı olmuş beyaz 4x4 bir araçla dört kıralık askerin
Felluce bolgesine gıtmesıne ızin vermek, onları atış
poligonuna çıkarmakla eşanlamlıydı. Araç pusuya
düşürüldü, ıçindekiler öldü. Olayda yanan, parça-
lanan, elektrik direklerıne asılan cesetlerin medya-
da sergilenmesıyle ABD ve Avrupa kamuoyu ara-
sında oluşan infial, ışgal güçlerınin Felluce'ye karşı
büyük bir operasyon düzenlemesı ıçın zemin oluş-
turdu.
Ikincısı, sömürge valisı Bremer. kımi yorumcuk-
lara göre sıvil yönetimın (Celabı'nin) ışını kolaylaş-
tırmak ıçın. Şiilerın genç dını lıderı Mukteda El
Sadr'ın gazetesıni kapattı, mılıslerinın çok önemlı bir
liderini tutuklattı. Böylece, belki de Bremmer, Sadr'ı
köşeye sıkıştırmayı planlıyordu. Ya Sadr baskıya
baş eğecek, gıderek etkısini kaybedecek ya da baş
kaldıracak ama diğer Şıı lıderler tarafından destek-
lenmeyecegı ıçın, kolayltkla tasfıye edıiecekti.
Fantezi ve ötesi
Bremer'ın hamlesi geri teptı, yukarıda değindi-
ğim varsayımlarçökmeye başladı. ABD güçleri Fel-
luce'ye tüm hışımlanyla saldırırken Sadr, ortamı lyi
değerlendirerek ABD güçlerıne karşı beklenmeyen
bir güçte ve çapta ıkinci bir cephe açtı. Sadr'ın di-
reniş lideri olarak yükselmeye başlamasıyla birlikte,
"llımlı"Ş\\ liderSistani, Sadr'ı değil, aşırı şiddet uy-
guladığı için ABD'yi suçlamayı seçti. Iran gazetesi
Bazta'ya göre, Necef ve Kerbela'nın ışgal edilmesi
halınde ısyan çağrısı yapmakla tehdit ettı. Orta dü-
zey Şiı lıderlıkler hızla Sadr'a yakınlaşmaya başla-
dılar. Dahadaönemlisi Şiiler, ulusalcı bir refleks gös-
tererek Sünnilerın Felluce direnışıni, ya bizzat gide-
rek ya yardım. erzak göndererek desteklemeye, Irak
çapında bir ortak cephe inşa etmeye başladılar. Ikin-
cisi, ABD'nin yönetımi ve güvenliği bırakmayı plan-
ladığı Iraklı ışb/rlıkçı yapı, hızla dağılmaya başladı.
Irak askerleri ve polıslerı, Isyancılara karşı savaşmak
bir yana taraf değıştırip ısyancılara katıldılar (Fınan-
cialTimes). Irak geçici hükümetinin "liderleri" örne-
ğin Paçacı. ABD'yi "yasadışı ve kabuledilemezdü-
zeyde" güç kullanmakla suçlarken, iki "bakan" is-
tifa etti.
özetle ABD'nin Irak'ta başarılı olabilmesi için ön-
görülen varsayımlar 15 günde çöktü. ABD kayıpla-
n hızla arttı. Ancak, Felluce'de ölen Iraklı sıvillerin sa-
yısı bir katliam düzeyine uiaşmaya başladığı içın
dünya kamuoyu ABD cesetlerıyle ilgilenmedi. Üs-
telik, Basra'daki Ingiliz komutanlan da ABD'nin si-
villerin yaşamma aldırmayan yöntemlerini açıkça kı-
nıyor, Irak halkını "alt-insan" (undermensch) gör-
düklenni söylüyordu... Dahası, ABD'nin "süperateş
gücü", ayaklanmayı bastırmaya yetmıyordu. ABD
güçleri birçok kentı. mevziyı ısyancılara terk etmek
zorunda kaldılar. tek taraflı ateş kesip "biravuç te-
röristle" konuşmanın yollarını aramaya başladılar.
Şimdi Irak, ısyan ve isyanı bastırma diyalektığine
kilitlendi. Artık bundan sonra ABD'nin, Irak'ta kala-
bılmeye devam etmesi içın yıldırma operasyonları-
nı katliam düzeyınde yükseltmesı gerekecek. Dola-
yısıyla bu savaşı kazanması artık olanaklı değil! Im-
paratorluk fantezısi etkisinı yitirdı. öyleyse bölge ül-
kelerınin daha bağımsız politikalar izleyebilmesine
ofanak sağlayacak yeni bir konjonktür oluşuyor.
Bundan faydalanabilmenin yoluysa "gerçekçilik-
ten" değil, yeni bir durumu arzulayacak yaratıcı bir
hayalcılikten geçiyor.
Komisyon seçimleri yapıldı
CHP'li başkana
AKP kuşatması
AfCVIET ŞEFtK
TRABZON-Başkan-
lığını ÇHP. meclis ço-
ğunluğunu AKP'nin al-
dıgı Trabzon Beledıye-
si'nde, belediye meclisi
başkanvekilliği ve ko-
misyonlann tümü
AKP'lilerin eline geçti.
CHP'nin uzlaşma çağ-
nlannı yanıtsız bırakan
AXP'liler. CHP'li Baş-
kan Volkan Canalioğ-
lu'nu kuşatma altına al-
dılar. Canalioğlu. de-
mokrasinin bir uzlaşma
kültürü olduğunu belir-
terek "KoşuÜar ne olur-
sa olsun meclisle birlikte
çalışmalan sürdürece-
ğiz" dedi.
Trabzon Belediye
Meclisi nde sandarye da-
ğılımıl7AKP, 13'CHP.
1 SP olarak gerçekleştı.
Canalioğlu başkanhğın-
da toplanan belediye
meclisınde, başkanvekıl-
lıkJen, kâtip üyelıkler ve
komısyonlara seçimler
yapıldı. Toplantı önce-
sinde. CHP uzlaşarak ku-
rullara üye verilmesi gi-
rişimlerınde bulundu.
Önce bu çağnya olum-
lu yanıt veren AKP'liler
son anda bu tutumlann-
dan vazgeçtiler. Buna
karşm CHP. meclis baş-
kamekılliğı için AKP'li
İsmail Kemerkayayı
aday gösterırken AKP'îi-
ler ıse adavlannın Ok-
\'ayT
Yavıız olduğunu açık-
ladılar. CK'lama sonucun-
da 17'ye 14 oyla Yavuz
başkanvekili oldu. Aynı
eğilım ikinci başkanve-
killiği, kâtıp üyelikler ve
komisyon seçımlerinde
de sürdü. AKP tüm ku-
rulları ele geçirırken
CHP sadece bütçe ko-
misyonuna yasa gereği
iki üye \erebildi. Encü-
men üyeliklerıne üç
AKP'li üye seçıldi.