22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 Dünden Bugüne Cumhurtyef SPOR Spor kültürü ve olimpik eğitimHASAN KASAP (Has-kalsuperonline.com) £ ğitim Bilimcilerçocukların öğ- renmelerinde üç öğrenme yo- lunun etkili olduğunu belirt- mektedir. Bunlardan ikisi çok iyi bildiğimiz görsel ve işitsel öğrenme yollarıdır. Üçün- cü öğrenme yolu da eğitim bilimcilerin, kin olarak adlandırdıkları öğrenme yolu- dur. Eğitim alanımızda "yaşayarak öğren- me" olarak da bilinir. Görme yolunun çok etkin bir öğren- me yolu olduğunu hepimiz biliriz. Bireye üç boyutlu algılama olanağı sağlar. Ya- şam çevresini tanımada çok etkilidir. Işit- me yolu doğadaki varlıkların sesini sap- tama ve tanımada etkilidir. Kulak sesli bil- gi kaynaklarının tek alıcısıdır. Öğretmen- lerimiz çoğunlukla öğrenme yolu olarak bu yolu kullanır. Öğretimde üçüncü yol kinestetik öğ- renme, hareketle öğrenme yoludur. Ya- şamsal bilgi ve becerilerin beden diline dönüşmesi sürecı olarak nıtelendirilebilir. Öğrenmede tüm duyumlarımızı kullanma fırsatı veren bir öğrenme şeklidır. Bu öğ- renme yolu ile öğrenmeyı, vücudumuzun gerekli olan her bölümünde hissederek gerçekleştiririz. Eğitim bilimciler, çocuklann dikkat- lerini en uzun sürelı koruyabıldiğı öğren- me yolunun, kinestetik öğrenme yolu ol- duğunda birleşmektedir. Bu yol, öğreni- lenin unutulmamasında da diğer ikı yola göre çok daha etkılı olmaktadır. Bu girişten sonra okullarda hareket eğitimi ya da hareketle eğıtımin yeri ve önemine değinebılıriz. Drama çalışmaları da hareketle eğitımın bir şeklidir. Okulla- rımızda bir başka hareket eğitimi daha ve- rilmektedir ve bilindiğı gibi adı beden eği- k paralı maçta hasılat 328 Kuruş Dilinen o ki ilk paralı maç 1909'da oynanmış ama para verip sta- da ilk giren kim bilinmiyor. O zaman tri- bün de olma- dığı için stada giren belki bir iskemle bul- muş oturmuş- tur ancak spor tarihine geçen ilk paralı ma- çın geliri mut- laka bir rekor sayılır. ABDÜLKADİR YÜC ELMAN S tatlar büyüdü, koltuk- larçoğaldı, kuyruklar uzadı, hatta statlar çağın koşullanna uydu, TV'Iİ, vis- kili, çerezli localartribünlerdeye- rini aldı. Bugünlere elbette kolay ge- linmedi ama acaba birfutbol ma- çına para vererek giren ilk futbol meraklısı kimdi ya da kimlerdi? Bilinen o ki ilk paralı maç 19O9'da oynanmış ama para verip stada ilk giren kim bilinmiyor. O zaman tri- bün de olmadığı için stada giren belki bir iskemle bulmuş oturmuş- tur ama spor tarihine geçen ilk paralı maçın geliri mutlaka bir re- kor sayılır. İlk gişe rekoru 320 ku- ruş. Bugünkü kuşaklar "kuruş" nedir bilmezler, hatta lirayı da bil- mezler. Ama oturup şimdi kuruşu ve lirayı anlatmaya kalksak kafa- lar iyice karışır. Zaten sözünü et- tiğim maç da 1909 yılındadır. En iyisi ben sözü 1909-1914 yılları arasında Fenerbahçe'de forvet oynamış ve 20 maçta 10 gol at- mış meşhur futbolcu Alaaddin Baydar'ın da ağabeyi Nasuhi Baydar'a bırakayım. Parasızlığa çözüm "O günlerde kulüp kurmak, yûrütmekçokzordu. KuşdiliKöp- rüsü'nü geçtikten sonra sağda Şefik Bey'in bahçesindeki birku- lübeye bedava tarafından sığın- mıştıkama gene de birtakım mas- raflan karşılayamıyor, bunlan öde- mekte güçlük çekiyorduk. O tarihte 20 kadar üyemiz vardı. Birkısımarkadaşlardarka- zançlanndan, hatta evlerinden al- dıkları harçlıklardan arttırdıkları paralarla masrafları karşılamak için ter döküyorlar fakat bazılan da bugünkü duruma benzer bir biçimde, sanki akrep varmış gibi ellehni ceplerine sokmaktan sa- kınıyortardı. Bu parasızlığa bir ça- re bulmak, arkadaşlannyükünü bi- raz hafifletmek lazımdı. Birakşam kulübümüzde, da- ha doğrusu bize saray gibi gelen kulübemizde, başlıca eşyamız olan uzun bir tahta masanın et- rafında toplandık. Maçlarımıza 100-150 kişi geliyordu. Zaman zaman da 250 kişi. Giriş parasızdı. Şu maçları paralandırsak masrafımızı hafif- letebilecektik. Sonunda denize birolta atacak ve kısmetimizi bek- leyecektik. Hemen önümüzdeki cuma günü (o zaman maçlar cuma gü- nü yapılıyordu) bir deneme yap- mayı kararlaştırdık. Cuma günü ka- pıya iki arkadaş koyduk ve merak- la beklemeye başladık." Beton bölüm 10, ahşap bölüm 20 para "Seyircileryavaş yavaş ge- liyorlardı. İlk anda kendilehnden para istenince şaşınyorlardı. Be- ton bölüm tarafı 10 para, ahşap bölüm tarafı 20 para (1 kuruş 100 para). Biletfilanhakgetire. Para- yı veren içeri giriyor. Kapı önüne koyduğumuz küçük kutu, maç başlamadan dolmuştu. Maçtan sonra kulübede top- landık ve heyecanla kutunun için- deki nikel paraları masaya bo- şalttık. Masanın üzerinde, hepsi ufaklık olmak üzere biryığın mey- dana gelmişti, hemen saymaya başladık. Saydıkça ve bozukluk- lan onarkuruş olarakayırdıkça he- pimizin sevinçten gözleri parlı- yordu. Nihayet sayım işi bitti ve masanın üzerinde 32 adet onar kuruşluk bir kümeler, yani 320 kuruş vardı. Bu bizim kasası tam- takır kulüp için hiç de küçüm- senmeyecek bir servetti. Daha doğrusu 2 yıl önce kurulmuş ku- lübümüz, kuruluşundan buyana bu kadar parayı bir arada gör- memişti. Bundan sonra gelireksilme- di, az veya çok arttı. işte böylece biz Fenerbahçeliler maç hasılatı- na rekorla başladık." timi'dir. Çok zengin bir kinestetik öğren- me fırsatları sunan bu derstir. Çağımızda bu ders artık, yaşam becerilerinden izole edilerek, sadece spor becerisi yada skor- dan çok, bir öğrenme aracı olarak kulla- nılmasının gereği yeniden keşfedilmiştir. Bu- rada sorun spor etkinliklerinin temelini oluşturan hareket eğitiminin bir kinestetik öğrenme aracı olarak değerlendirilememe- sidir. Bugünkü temamız okullarımızda "Spor Kültürü ve Olimpik Eğitimi"ri\n bir kinestetik eğitim aracı olarak fark edilme- sı gerektiğı üzerınedir. Spor etkinliklerine başlama yaşının çok küçük yaşlara indi- ği bılinmektedır. Üç yaşından itibaren oyun- la başlayan hareketli etkinlikler, çağdaş ınsan için yaşam boyu sürmektedir. 6-14 yaşı kapsayan ilköğretim çağın- da çocuğa, sorumluluk alma, işbirliği ya- parak çalışma, kendini yönetme, zamanı iyi kullanma, kendine güvenme, planlı ça- lışma, sabırlı olma, yaptığı işten zevk alma, kendini ifade edebilme gibi beceri ve alış- kanlıkların kazandırılması gerekmektedir. 10 yaş ve sonrası soyut düşünmenin be- lirginleştiği, özgürlük, ahlak, erdemlilik gi- bi temel değerierin yerleşmeye başladığı, estetik algının geliştiği bir dönemdir. Okullanmızda başlatılması planlanan "Spor Kültürü ve Olimpik Eğitim", odaklı ça- lışmaların, belirtilen bu özelliklerin kazan- dınlmasında ilköğretim çağından başlaya- rak, önemli bir kinestetik katkı sağlayaca- ğı düşünülmektedir. Beden eğitimi derslerinden farklı Spor kültürünün geliştirilmesi, hafta- da bir ya da iki saatlık beden eğitimi ders- lerinden daha fazla ve daha farklı uygula- maları gerektirmektedir. Çünkü, oyun ve spor etkinliklerinin bir eğitim aracı olarak kul- lanılması öncelikle aile, yakın çevre ve oku- lun tümünün ilgilenmesiyle gelişebilır. Spor- culuğu ve sportmenliği; "erdemlılik, mü- kemmellik vasıfları ile bezenmış olma" kül- türü olarak benimseme, çocuğun çevresın- dekı değışim ortamının desteğı ile gelişe- bılir. Okul programlarının, erdemli ınsanı yetıştirmede ortak amaçlar için kullanılma- sı ailede, okulda ve okul dışında spor eği- tim programlarından sorumlu herkesin gö- revi olmalıdır. Dersler arasında bağlantı kur- mayı ve dığer derslerın gelışmesıne destek olmayı öngören Spor Kültürü ve Olimpik Eği- tim, insanın çok yönlü gelışımıni hedefle- mektedir. Öğrenme çevresı olan okul böy- le bir kültürün izlerini taşıdığı ölçüde spor, eğitimin vazgeçilmez bir aracı olabilecek- tir. Olimpiyatlara "ev sahipliğı yapma" onu- runa erişen ülkelerin bu yarışı kazanmala- rında, "'okullarda olimpik eğitim" etkinlikle- rinin önemli bir avantaj sağladığı da bilin- mektedir. İlkeleri var Gençliğimizin olimpiyat kültürü ve fel- sefesi ile ulusal değerlerini kaynaştırması, ancak çağdaş ve akılcı yaklaşımlarla müm- kündür. Bu bağlamda Spor Küttürü ve Olim- pik Eğitim yaklaşımı şu önemli ilkeleri göz önünde tutar: Bireysel gelişim için: Olimpik Eğitim etkinliklerine katılacak çocuklann, çabala- nnın sonucunda yeteneğini gösterme ve ba- şarılı olmayı. dürüstlük ve nezaketi, kahra- manlığı, fedakarlığı. kendini yönetme ve dayanıklı olmayı, sağlıklı ve temiz bir yaşam sürmeyi. ahlakiprensipleresahıp olmayı, fa- natizmeyönelmeden rakibin başarısını ka- bullenmeyi ve sporu bir sanat olayı gibi iz- lemeyi öğrenmeleri; Toplumsal gelişim için: Olimpik Eğitim etkinlikleri aracılığıyla öğren- cilerin, insan saygınlığını titizlikle koruyan barışcıl bir toplum oluşturulmasına özen- dirilecekleri, tüm insanlar arasında arka- daşlığı, karşılıklı anlayışı, eşit koşullar altın- da dürüst ve dostça rekabeti ve kurallara bağlı yanşmayı benimsemeleri, ulusal ve ev- rensel değerlere sahip çağdaş ınsan ola- rak yetişmeleri, karşılıklı anlayış ve hoşgö- rü kültürunü geiıştırerek bir yaşama biçımi haline getirmelerı; Ulusal ve evrensel barış için: Olimpik eğitim, ulu önder Atatürk'ün "Yurtta banş. dünyada barış" özdeyişine uy- gun olarak ulusal ve evrensel barışın korun- ması ve sürdürülmesinde, uluslar, ırklar, renkler, cinsler, politik sistemler ve sınıflar arasında hiçbirayrım kabul etmeksizin, kar- şılıklı saygı ve işbirliğini geliştinnesi; Çağ- daş ve dinamik bir eğitim için: Olimpik dü- şünce ve spor kültürü aracılığı ile çağdaş eğitim yaklaşımlarını güncelleştırerek di- namizm kazandırması; okuldaki diğer ders- lerle kaynaştırılarak bu derslerın uygulama ve yaşantılarını zenginleştirmesı; ayrıca, sporun çağdaş bir eğitim aracı olarak kul- lanılmasını sağlaması gibi beklentıleri ger- çekleştırmeyi amaçlar. Futbol Fair-Play Ödülleri her ay dağıtılıyor. Futbolun iletişimi Turkcell ELENA DEMÎRYÜREK rurkcell'in düzenlediği Fut- bol Fair-Play Ödülleri hem Türk futbolunun daha iyi bir platforma taşınmasını hem de centilmenliğin futboldaki önemini di- le getirmek için önemli bir yapı taşı olmuş durumda. Turkcell'in sportif faaliyetleriyle ilgilenen ekibin başın- da bulunan Filiz Kargül, kurumun fut- bola olan ilgisini ve gelecekteki plan- larını anlattı. Filiz Kargül, Turkcell'in futbolla tanışmasını şöyleaçıkla- dı: "Türki- ye'ninüçün- cülükle dön- düğu 2002 Dünya Fut- bol Kupa- sı'nda Ulu- sal Takım 'ın resmispon- soruyduk. Burada fark ettik ki fut- bol Türki- ye'yi birbih- ne bağlayan ~ önemli bir kulvar. Ancak ulusal maçlar bitince iletişım de bıtıyor. Sonrasında futbol- la ilgisı olan olmayan herkesin fair- playden bahsettığını gördük. Bu sayede de böyle bir organizasyonu düzenlemeye karar verdik." Futboldaki en büyük eksiklığin eğitim olduğuna değınen Kargül, re- kabetin doğru anlatılması gerektiğı- ne değiniyor ve "Rekabet her mes- lekte vardır. Ama bu rakibinizın aya- ğını kıracağınız, kavga edeceğiniz anlamına gelmez. Doğan Koloğlu, futbol oynadıkları zamanlarda kart görmenin bir futbolcu için en utanç verici durum olduğunu söyledi. Biz biraz da o günleri geri getirmeyi he- defliyoruz" diye açıklıyor. Rekabet koşullarının belirlen- mesinin gerektığinı söyleyen Filiz Kar- gül, futbolun hakettiği prestiji geri kazanması gerektiğine değiniyor. Ta- raftarlar, sporcular ve futbola gönül veren herkes için böyle yarışların ge- rekli olduğunu vurguluyor. Fair-Play için herkesin bir şeyler söylediğini ancak kimsenin elini taşın altına sok- mak istemediğinı belirtiyor. Turkcell'in fair-play ödülleri ile en azından bu durumu biraz kırdığını vurguluyor. Kurumlarının futbolla ilgılen- meleri doğrul- tusunda kulüp- lerindeekono- mik olarak ra- hatladığını vur- gulayan Kar- gül, "Parasal açıdan rahat olan kulüpleri- miz tabii ki var. Ancak çoğu Anadolu kulü- bününekono- mik problem- leri olduğu bir gerçek. Bu herkesin bildi- ği bir durum. Bu kulüplerin en azından ba- zı konuları dü- şünmekten kurtulmasını sağlıyoruz. Onlara mobil ortamı nasıl kullanacak- larını öğretıyoruz. Teknolojiyi nasıl kulüplerinin lehine çevireceklerini göstehyoruz. Bu da onların halka ulaşmalarını kolaylaştınyor" diyor. SMS'LER LAV İÇİN Bir trafik kazası nedeniy- leyaşamınıyiti- ren Konyaspor Teknik Direktö- rü Tevfik Lav anısına Turkcell Fair-Play Ödül Töreni'ndesms yoluyla gelen oylamaların ge- lirleri ailesine bağışlanacak. Bu sayede za- mansız bir ölü- mün yaraları da sarılmaya çalı- şılacak. 14NİSAN2004 SAYI 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle