Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA
10 HABERLER
Genelkurmay Başkanı, sonmetinde geçiş sürecinin çok kısa olduğunu, derogasyonlann birincü hnkuk olması gerektiğini söyledi:
Kıbns'taciddisorunlarçıkabilirANKAJRA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Ozkök, ba-
sın bılgilendırme toplantısında Kıbns sorunu.
TSK ve kendısine yönelik saldınlar de Türk
Silahlı Kuvvetleri'nın "laikliğikorumavekol-
lamadaki hassasiyeti"ne ilişkin önemli açıkla-
maJarda bulundu. Laiklik ve Atatürk milliyet-
çiliğinin Türkiye'nin önünü tıkadığı değerlen-
dirmelenne sert tepki gösteren Özkök, TSK'nın
Türkıye Cumhuriyeti'nin laiklik ve sosyal hu-
kuk devleti nıteliğinı koruma konusunda bu-
giine kadar olduğu gibi bugünden sonra da
"taraf olmaya" devam edeceğini bildirdi.
TSK'nin Kıbnsa ilişkin çekıncelerinı de sıra-
layan Özkök, çözüm ıçin hükümetle birçok
noktada ışbırliği yaptıklannı belırtti.
Özkök. "Ancak bu işbirtiğinden her konu ve
her sorun üzerinde aynı noktaya geldiğimiz an-
lanıı çıkanlmamabdir. Ne\v York müzakere sü-
recinin 23 Ocak Milli Güvenlik Kurulu toplan-
bsında çizüen gencl çerçevenin dışına çıkması da
bunlara dahildir" dedı. Kıbns'ın stratejık öne-
me sahip olduğunu yineleyen Özkök, buna ör-
nek olarak fngiltere'nın adadaki üslerini özen-
lekorumasını gösterdı. Özkök, son metinde ge-
çış sürecinin çok kısa olduğunu, derogasyonla-
nn birincil hukuk olması gerektiğıni söyledi.
Genelkurmay'ın aylık basın toplantısını bu
ay Genelkurmay Başkanı Özkök düzenledi. Öz-
kök'ün açıklamalan ana başlıklanyla şöyle:
v TSK'nin Kıbns tutumu: TSK bakış açısın-
dan Kıbns' ın önemi, iki temel esasa dayanmak-
Cörüs ve telkinler llgili
makamlara iletilmiştiı" ;
'Herkonuda
tavır koymamıu
beklemeyin
y
w Son zamanlarda medyada ve halkımızda şöyle bir
beklentı olduğunu hissediyoruz: "TSK her zaman her
önemli konuda evet veya hayır dryerek kesin tavır koytna-
hdır, hatta koymak zorundadır ve bunu da kamu ile pay-
laşmalıdır" Elbette bu düşünceye de saygılıyız. Ancak,
TSK'nin her konuda tavır koyan taraf olması veya her
şeyı kamuoyuyla paylaşması da beklenmemelidir.
TSK, Kıbns konusuna ilişkin objektif görüş ve teklifle-
rini gereken yer ve zamanda ilgili makamlara iletmiştir.
Söz konusu planın olumlu yönleri yanında, olumsuz
yönleri de vardır. Bunlardan bir kısmını sizlerle paylaş-
mış bulunmaktayım. Bu konulara bir bütün olarak baktı-
ğmızda, tamamının, yakın veya uzak gelecekte gü\ enlik
ve asayişle ilgili olduğunu göreceksiniz.
KlBRIS HALKINA BASKI YAPILMAMALI
Referandum treni Ne\v York'tan hareket etmişrir ve hızla
ilerlemektedir. En önemli husus, içeride veya dışanda
tüm kurumlann; Kıbns Türk halkının, herhangi bir baskı-
ya maruz kalmaksızın gerçekleştirilecek bir referandum-
da. hür iradesiyle kendisi için en doğru karan verebılece-
ği ortamın yaratılmasını sağlamaya çalışmasıdır.
SON KARAR TBMMYE AİTTIR
Diğer taraftan ve daha önce de belirttiğım gibi Kıbns, sa-
dece Kıbnsh soydaşlanmızın bir meselesi değildir. Türki-
ye'nin güvenliği de söz konusudur. Kıbns'ın. Türkiye'nin
güvenliği ile ilişkisi; Türkiye'ye olan mesafesi ile açıkla-
nacak kadar yüzeysel değil, daha çok Doğu Akdeniz'deki
hak ve menfaatlanmızın korunması ile ilişkilidir. Çözüm
önerisinin nihaı değerlendirmesi ve verilecek karar, Türk
ulusu adına TBMM'ye aittir.Kıbns Türk halkının ve
TBMM'nin doğru karan vereceğine olan inancım tamdır.
tadır. Bunlardan birincisi; Türkiye Cumhuriye-
ti'ne ve TSK'ye Garanti Antlaşması ile yükle-
nen Kıbnslı soydaşlanmıza sağlamak zorunda
olduğumuz güvenlik sorumluluğudur.
S T R A T E J İ K ÖNEME SAHİP
İkincisi ise İttıfak Antlaşması'nda açıkça ifa-
de edildiği üzere, Kıbns'ın, Türkiye'nin güven-
liği açısmdan taşıdığı stratejık rolün önemıdır.
Bu iki temel esas. sürekJilik arz etmektedır.
Çünkü Kıbns'ta ve Doğu Akdeniz'deki istik-
rar ve denge, ancak bu sayede sağlanmaktadır.
Garanti Antlaşması'nın bınncı maddesinde
Kıbns'm, tamamen veya kısmen. Türkiye ve
Yunanistan'ın birlıkte üyesı olmadığı hiçbır sı-
yasi ve ekonomik birliğe katıhmına bu gerek-
çeyle müsaade edılmemiştir.
•
İNCİLTERE ÜSLERİNİ KORUYOR
Bazı kesimlerce bu esaslann artık önem taşı-
madığı iddia edilmektedir. Öte yandan bazı ül-
keler de bu antlaşmalann değiştirilmesini ıste-
mektedirler. Ancak biz bu antlaşmalann gerek-
lıliğine ve bizlere yükiediği görev ve sorumlu-
luklann ihtiyaç olarak devam ettiğine yürekten
inanıyoruz. Kıbns'ın stratejik önemı olmadığı-
nı iddıa edenlere ise Ingiltere'nin adadaki ege-
men üslerini korumaya neden bu denli özen gös-
terdığini hatırlatmak isterim.
Şimdi de Kıbns sorununda bugün hangi nok-
tada olduğumuza bir göz atmak ıstiyorum. Bu-
güne kadar KKTC'yi Türkiyeden başka hiçbir
ülke tanımamış, uygulanan ekonomik ambargo
da kaldınlmamıştır. Kıbns Rum Kesimi'nın Ga-
ranti Antlaşmasf nı ihlal ederek Avrupa Birliği
üyesi olması karan da bugün için engelleneme-
di. Aslında bu kararla Doğu Akdeniz'deki siya-
si durumun ve güvenlik dengelerinin bozulaca-
ğı da kimseye yeterli seviyede anlahlamadı.
Ir İlk kez iki aylan görüş oluştu: Eğer 1 Ma-
yıs'a kadar çözüm gerçekleşmezse, Kıbns Rum
tarafı Kıbns Cumhuriyeti adı altında AB'ye
girecek fakat KKTC'de AB müktesebatı uygu-
lanmayacaktır. Bu tarihten itibaren AB Kıbns
sorununda taraf olacaktır. Bütün bunlar;
KKTC'de soydaşlanmızın düşünce muhake-
melerini sarsmıştır. Ulusal bir davada ilk kez
iki aykın görüş belirginleşmiş ve bu görüş ay-
kınlığı Türkiye'ye de yansımıştır. TSK çözü-
me ilişkin görüş ve öneriierini, yasal ve anaya-
sal platfonnlarda her vesile ile açık, akılcı ve
objektif bir şekilde ortaya koymuştur.
C E N E L ÇERÇEVENİN DIŞINA ÇIKILDI
K MGK kararianna gönderme:Bu çerçevede,
23 Ocak ve 5 Nisan günlerinde yapılan Milli Gü-
venlik Kurulu toplantılannda görüş ve önerile-
rimiz aktanlırken, konuya ilişkin yazılı görüş ve
önenlenmız de 15 Şubat' 9 Mart ve 28 Mart 2004
tarihlerinde Başbakanlık'a iletilmiştir. Bugüne
kadar olan müzakere sürecindekı gelışmeler
hakkında da Genelkurmay Başkanlığı'na bilgi
aktanlmış ve görüşlerimiz alınmıştır. Bizler de
ilave görüş ve önerilerimizi muhataplanmıza
aktarmış bulunmaktayız. Ancak; bu işbirliğin-
den her konu ve her sorun üzerinde aynı nokta-
ya geldiğimiz anlamı çıkanlmamalıdır. Nevv
York müzakere sürecinin 23 Ocak Milli Güven-
lik Kurulu toplantısında çizilen genel çerçeve-
nin dışına çıkması da bunlara dahildir.
İLAVE SORUMLULUKLAR OLACAK
v Planın ohımhı ve olumsuzyanlaru Annan Pla-
m'na bütün olarak bakıldığında, olumlu yönle-
rinin yanında bazı isteklerimizin karşılanamadı-
ğı ve planın uygulanmasında ciddi sorunlann çı-
kabılme olasılığının bulunduğunu söyleyebilı-
riz. Garanti ve Ittifak antlaşmalannın muhafa-
za edilmesine karşılık, ek protokoller gereği uy-
gulanmasında bazı yeni duruma uyarlamalar v e
ilave sorumluluklar olacağı gerçektir.
MEVCUT AZALSA DA TSK ADADA...
v Geçiş dönemi kısa: Bu uyarlamalann garan-
ti haklanmızın kullanılmasına engel yaratma-
yacağını düşünüyoruz. Öte yandan, mevcudu
azalsa da, Türkiye olarak aksini kabul etmedi-
ğimiz sürece TSK unsurlan adada soydaşlan-
mızın yanında kalmaya devam edecektir. Ada-
ya getirilecek yeni düzenin belirleyicisi olarak
federal yasalann ve uluslararası düzenlemele-
rin gözden geçirilerek kalıcı ve adıl bir düzen
için gerekli olan değişiklik ve düzeltmelerin
yapılmasının önemli olduğuna inanmaktayız.
Plana göre geçiş dönemi çok kısadır. Bu sü-
re, uygulamanın en hassas safhasını oluşruran
geçiş dönemi için yeterli değildir. Aynca, bu kı-
sa dönemin büyük sorunlan da beraberinde ge-
tirebileceğinı ve adada huzur ve sükûnun sağ-
lanmasında önemli problemlerle karşılaşılabile-
ceğini düşünmekteyiz. Plana göre. Rumlara bı-
rakılacak topraklar nedeniyle 57 bin Türk göç-
men durumuna düşecektir. Aynca, Kuzey'e ge-
lecek Rumlardan dolayı bu rakam üç yıl sonun-
da 82 bine ulaşacaktır. Bu soydaşlanmızın ko-
nut ve istihdamı için kaynak sağlanamazsa Kıb-
ns'ta ciddi toplumsal olaylann çıkabileceğini
değerlendiriyoruz.
•
İSTİKRAR VE CÜVENLİK SORUNU
t/Derogasyonlar birincil hukuk olnıalı: Plana
ilişkin en önemli husus, Türk kurucu devletini
korumayı amaçlayan derogasyonlann AB huku-
kunun birincil kaynaklan arasına dahil edilme-
sidir. Bunun mutlaka sağlanması gerektiğini,
aksi takdirde, adadaki Türk varlığının ve iki ke-
simliliğin devamı bakımından büyük güçlükle-
rin doğabileceğini, sonuçta bölgede büyük istik-
rar ve güvenlik sorunlannın baş gösterebilece-
ğini değerlendirmekteyiz. Esasen, hemen he-
men bütün hukukçular birincil hukuk meselesi-
nin, derogasyonlann ancak AB üyesi ülkelerin
parlamentolanndan geçırilmek suretiyle sağla-
nabileceğinı ifade etmektedirler ki bu değerlen-
dirmeye biz de katılıyoruz.
Özkök, bedelli askerliğin uygun olmadığını,
Kıbns'ta ise kararı halkın vereceğini söyledi
'Evetya da
hayırdemek
uygun olmaz'
Teküfe dahicüretedemezler'
Özkök, kendisi hakkında yanlan "cumhurbaşkanlığı teküfi" bekkdiği saviannı içeren haberleri ya-
lanladL Özkök şöyle konuştu: Benim, ulusuma ve devletime zarar vermemek için, sorumiu, ıbmh,
yapıcı, biıieştirici ve dikkatii yaklaşunım, maalesef behrü kisiler ve çevrelerce bflerek ya da bihneyerek
yanhş yorumlanmakta. üstelik bu kişiler. bu yaklaşımınıdan mutsu/luk da duymaktadırlar. Ben sesin
gürlüğüne değü\ aklın önderliğine itaat etmek isteven askeri bir nesle komuta edhoruıa Üzülerek ifa-
de edivorum ki. bu kişilerden bazıları beninı bu yaklaşım biçimimin gü>-a bana vaat edilnıiş bir ikbal-
den kavnaklandığını Ueri sürerek, bir dedikoduyu kulaktan kulağa ya>inaktadniar. Tarafima hiç
kimse böyle bir vaat veya teküf getirmemiştir. Böyle bir vaat vey^ tekBfgetirmeye cüret edecek birile-
rinin olduğunu da sanmryonım. nusum, devletim ve Silahlı KmYetierimin beni getirdiği Genelkur-
may Başkanbğı makamı. meslek hayaümm son \e aile bircy lerimin en övünç verici ikbal noktasıdır."
'Lafldikte tarafiz9
Genelkurmay Başkanı Özkök'ün la-
iklik, TSK ve kendisine yönelik saldın-
larla ilgili değerlendirmeleri de şöyle:
%/TSK'nin önemi azahnaz: Yakın çev -
remızde yıllardır cereyan eden olaylar dik-
kate alındığında, buna bir de küreselleş-
menin sonuçlan eklendiğinde. güçlü bir
silahlı kuvvetlere olan ihtiyacın azal-
ması bir yana, aksine arttığı görülmek-
tedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü
bir devlet yapısı, engin bir devlet dene-
yimi vardır. Bu devlet yapısında bir de-
ğişiklik gerekiyorsa; bu değişiklik. de-
neyimler göz önünde bulundurularak,
ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte top-
lumun tüm kesimlerinin mutabakatına
dayandınlarak gerçekleştirilmelidir.
DEDIKODULAR YIPRATIR
%/ Maksauıhaberleryapdıyx)nYurtiçın-
de ve dışında yapılan bazı tartışma ve de-
ğerlendırmelerde, TSK'nin yılmaz sa-
vunucusu olduğu ve cumhuriyetin te-
mel nıteliklerinden olan, laiklik ve Ata-
türk milliyetçiliği anlayışının Türki-
ye'nin önünü tıkadığı, gelişimini engel-
lediği anlayışı sıkça gündeme getiril-
mektedir. TSK de değişimin önünde en
büyük engel olarak gösterilmektedir. Bu
çevrelere göre yapılacak tek şey, her
önüne çıkan veya çıkanlan fırsatı kulla-
narak, TSK'nin etkisizleştirilmesıne ve
zayıflatılmasına çalışmaktır. Bu kap-
samda; TSK'ye ilişkin yanlış ve maksat-
lı haberlere, TSK'nin değerli mensup-
lanna yönelik haksız saldınlara şahit ol-
maktayız. Yaratılmak istenilen tablo,
TSK'de derin görüş aynlıldan ve gnıp-
laşmalar olduğudur. Gerçelderi yansıt-
mayan bu durum, yaklaşım ve dediko-
dular, yalnız TSK'ye değıl, Türk ulusu-
na da zarar vermektedir. TSK mensup-
lan tam bir birlik içerisinde görevinin ba-
şındadır. TSK'yi şahsi veya ideolojik
amaçlan istikametinde haksız ve kötü
amaçlı eleştirilerde bulunanlara şunu
ifade etmek istiyorum: TSK, kamu önün-
de sık sık gündeme gelmeyi ıstememek-
tedir. Bu husus, zafiyet olarak algılan-
mamalıdır. TSK, tahayyül edilemeye-
cek kadar güçlü ve büyük bir kurumdur.
• TSKdiniinançiara$a>^ıtadır TSK'ye
karşı yürütülen bir diğer kampanya da,
mensuplannın dirii inançlan ve başka-
lannın inançlanna karşı tutumu konusun-
dadır. TSK, halkımızın dini inancına.
ibadetine ve yaşama biçimine saygılıdır.
Bu gerçek, TSK'nin cumhuriyetin te-
mel niteliklerinin ve özellikle laiklik il-
kesinin koruyucusu olarak taraf olması
gerçeği ile zıtlık oluşturmamaktadu-.
KARARLILICIMIZ SÜRECEK
K Laikfiktetarafiz: Anayasal konumu
belli olan TSK, demokratik sıstem içe-
risinde siyası bir taraf olarak gösterilme-
meli. taraf olmaya zorlanmamalıdır.
TSK'nin bugüne kadar daima taraf ol-
duğu ve bundan sonra da taraf olmaya
devam edeceği konu; cumhuriyetin de-
mokratik, laik, sosyal bir hukuk devle-
ti niteliğiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin
ulusu ve toprağıyla bölünmezliğinin son-
suza kadar korunmasıdır. Türkiye Cum-
huriyeti'ni ileriye götürecek, geleceğe ta-
şıyacak ana ilkeler laiklik ve çağdaşlık-
tır. Hiç kimse: TSKden bu konularda ta-
rafsız kalmasını beklememelidir.
•r Atatürk millijetçiliği: Bunun yanın-
da, Atatürk millıyetçıliğinden sapmala-
ra da göz yumamayız. Bu husus Yüce
Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti' ni
kuran Türkiye halkına Türk nıilleti de-
nir" vecızesinde anlamını açıkça bulmak-
tadır. Bu anlayış, özelükle Atatürk'ün re-
formist tarzı dikkate alındığında, top-
lumsal gelişmenin önünü açıcıdm
|r Yalman'a saldınlara kmama: Diğer
yandan bir komutan arkadaşıma yapıl-
makta olan haksız dil uzatmalardan duy-
duğum rahatsızhğı ifade etmek isterim.
Yıllannı ulusuna hizmetle geçinniş olan
bu komutan arkadaşımı, hiçbir kusuru
olmadığı olaylar dahi bahane edilerek.
hemen her gün gazete sütunlanna ve in-
ternet sayfalanna getiren zihniyeti de
kınıyorum ve bu kişileri erdemli ohna-
ya davet ediyorum.
TsK GÖREVİNİN BAŞINDA
Bir kez daha vurgulamak gerekirse;
içinde bulunduğumuz coğrafyada cum-
huriyetin temel niteliklerinin, ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğünün ko-
runması ve kollanması sorumluluğu,
belırli konularda milletçe hassas olma-
mızı ve bütün kurumlann üstüne düşen
görevi yerine getirmesini gerektirmek-
tedir. TSK olarak; daha iyi eğitilmiş
personel, daha mükemmel silahla dona-
tılmış, daha küçük fakat daha etkin kuv-
vet yapısına ulaşmak için çalışıyoruz.
AıNKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hilmi Özkök, basın bilgilendirme
toplantısında Türk Silahlı Kuvvet-
leri'nin (TSK) görüşlerini açıkla-
masının ardından gelen sorulan da
yanıtladı. Özkök, Kıbns'ta yapıla-
cak referandum öncesinde "evetya
da hayır" tercihi yapmanın uygun ol-
mayacağını söyledi. Özkök, bedel-
li askerliğe de daha önceki çıkanlan-
larda ilginin yüzde 15'lerde kaldı-
ğını belirterek "Kaynak,üıtiyacı an-
cak karşılayabUecek durumda. Be-
delli askern^in uygun olduğunu dü-
şünmüyorum" dedi.
Özkök, Genelkurmay Orbay Sa-
lonu'nda gerçekleştirilen toplantı-
da yapüğı konuşmanın ardmdan so-
rulan yanıtladı. Öz-
kök, referandumdan
her iki taraftan da
"evet" çıkması ola-
sılığını nasıl değer-
lendirdiği sorusu
üzerine; "Bu, ama-
cuı ne olduğuna bağ-
lı bir konu. Sayın
Denktaş,bunun hayr
olmasıyönünde gay-
ret gösteriyor. Ama
kamuoyu araşnrma-
lan da evet çıkması
yönündedeğerlendn*-
melergösteriyor. Bu,
doğrudan doğruya
Kıbns halkının vere-
ceğikararabağlı" di-
ye konuştu.
Rum tarafindan da
\f Genelkurmay Başkam,
Annan Planı'ndaki olumlu
unsurlan "KKTC'nin,
egemenliği kaybetmekle
beraber kurucu devlet
olarak ikili egemenliğinin
ve siyasal eşitliğinin
sağlanması ile KKTC
halkının daha rahat ve
huzurlu bir ortamda
yaşayacak ohnası" şeklinde
sualadı. Özkök, "Denktaş'a
konferans için çağn
yapsanız uygun olmaz mı"
sorusuna "Son anda
söylenmiş parlak
füorlerden daima
korkanm" vanıtını verdi.
olumsuz görüşler geldiğüıi anımsa-
tan Özkök, şöyle konuştu: "Bir ta-
nesi hayır derse. süreç tamamen so-
na ermektedir. İki taraf da evet der-
se,süreç devamedecektirama sonuç
TBMM'nin alacağı karara bağhola-
cakür. Rum tarafı hayu*, Türk tara-
fı evet derse, kuzey için bazı kolay-
taş&rmalarayolaçacağmı sö>1emek-
tedirfcr.Gerçekten böyle olabilir. Bu
bir diplomatik oyundur. Karan ve-
recek olan Kıbns halkıdır."
Özkök, Annan Planı'ndaki olum-
lu unsurlann sorubnası üzerine de
"KKTC'nin,egemenl@ka>t)eönek-
le beraber kurucu devlet olarak iki-
li egemenliğinin ve siyasal eşitliğinin
sağlanması, üçüncüsü de KKTC hal-
kının daha rahat ve huzurlu bir or-
tamda yaşayacak ohnası" dedi. Öz-
kök, Kıbns Türk halkının, plana gö-
re polis, Banş Gücü ve Türk Silah-
lı Kuvvetleri'nin sağlayacağı huzur
ortamında yaşayacağını ifade etti.
Özkök, görüşmeler sonucunda
"Evet ya da hayır dryebüir nüsiniz"
şeklindeki soruya, "Evet ya da ha-
yır dememenıiz lazım. Neden? An-
nan Planı 9 bin sayfalık plan. Bun-
lann büyük çoğunhığu, federal dü-
zenlemelerden, uluslararası anlaş-
malardan ohışuyor" vanıtını verdi.
Özkök, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ın KKTC Cumhurbaşkanı Ra-
uf Denktaş'a yönelik "Kıbns'ta ko-
nuşsun" sözlerini nasıl değerlendir-
diğinin sorulması üzerine, "Bu tak-
dir Sayu KKTC Cunıhurbaşka-
nı'nmdır. Tanıdığınıız ülkenin Saym
Cumhurbaşkanı'nın. ki kendisine
büyük saygnmz var, harekederinin
şö>1e ya da böyte olduğu yönünde
bireleştiriyapmam uygun otanaz"de-
ğerlendirrnesini yaptı.
^^^—^— Özkök, bir gaze-
tecinin, "Buperşem-
be günü, Kara Harp
Okulu'nda sempoz-
yum var. Kara Harp
Okulu öğrencileri
için Denktaş'a bir
çağn yapsanız uygun
ohnaz mı?" sorusu-
na, "Son anda söy-
lenmiş parlak fikir-
lerden daima korka-
nm. Böyle durum-
larda muüaka karar-
gâhuna danışuım,"
yanıtını verdi.
Özkök, Başbakan-
hk Müsteşan Ömer
Dinçer'inMGKtop-
lantılanna katılma-
masımn Geneikur-
may'ın engelinden mi kaynaklandı-
ğı sorusuna karşılık. "MGK top-
lanütarma kimlerin kaolacağı, Cum-
hurbaşkanı ile MGK Genel Sekre-
teri kendilerine arz ederek birlikte
beürlenir'' dedi. Özkök, "fişleme"
ile ilgili soruya karşılık verirken de
olayın abartıldığını söyledi. Özkök,
"Fİşleme olayı unurulmalıdır. Her-
kes dersini abiuşür,yerine getirecek-
tir" dedi. Özkök, soru üzerine "be-
delü askerfik" konusuna da değer-
lendinne yaptı. Son dönemde as-
kerlik süresinin kısaltıldığını anmı-
satan Özkök, "Kaynak, ihtiyacı an-
cak karşdayabilecek durumda. Be-
deffi askerliğin uygun olduğunu dü-
şünmüyorum" dedi.
Özkök, bir gazetecinin, "TSK'den
büyük beklenti olduğu" yolundakı
sözleri üzerine de şunları söyle-
di :"Kıbns konusunda en gerçekçi
değerlendirme yapılmış ve ilgili ma-
kamlaraileulmistir.Atatürknediyon
TBMM'nin ordusu™"