21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK 2004 ÇARŞAMBA CUMHURfYET SAYFA HABERLER AHL^KARANIYOR TURHAN SELÇUK DURUST TABİATLî ÎSTANBUL 2Î2JÎDÎSİ ABDÜICANEAZ1 BA3IKULADE MACERALAHI N£ E v L ÎN5AUAN KİMSF Başkan yardımcılan, hükümetin kuruma yönelik tutumunu protesto ederek istifa ettiler TÜBtlAK'tadeprem• AKP hükûmetinin özerkliğini yok ettiği TÜBİTAK'ta dün istifa depremi yaşandı. Kurumdan istifa eden Prof. Dr. Tuğrul Tankut, Prof. Dr. Türker Gürkan. Prof. Dr. Cemal Saydam ile Prof. Dr. Turgut Tümer, yaptıklan yazılı açıklamada, hükümet tarafından kurumda yapay bir bunalım yaratıldığına işaret ettiler. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TÜBÎTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tuğrul Tankut ile Asosye başkan yardımcılan Prof. Dr. Turgut Tümer. Prof. Dr. Türker Gürkan, Prof. Dr. Cemal Saydam. AKP hükûmetinin kuruma yönelik tutumunu protesto ederek görevlerinden istifa ettiler. Tankut, Tümer, Saydam ve Gürkan, TÜBlTAK'ın siyasal etki altına alındığını belirterek "BiHıiı Kurulu yeni üyelerinin konulan önyargdan ile sonuçlandırma yaklaşunını seçmeleri, bu siyasal etkinin bir göstergesidir'' açıklamasını yaptılar. AKP hükûmetinin özerkliğini yok ettiği TÜBİTAK'ta dün istifa depremi yaşandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafindan Bilim Kurulu'na atanan 6 yeni üyenin oylanyla başkanvekilliği görevine son verilen Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tuğrul Tankut, TÜBÎTAK'tan istifa ettiğini açıkladı. Son Bilim Kurulu toplantısında başkanvekilliği görevinden alınan Tankut"un yerine Prof. Dr. Nüket Yetiş getinlmişti. Tankut ile birlikte, başkan yardımcılannın bir altında görev yapan Asosye başkan yardımcılan Prof. Dr. Cemal Saydam, Prof. Dr. Türker Gürkan ile Prof. Dr Tuıgut Tümer de istifa etti. TÜBTTAK'ta başkan yardımcılannı, başkan danışmanlığını yapan eski Bilim Kurulu üyelerinden Atilla Candır ile Makine, Kimyasal Teknolojiler, Malzeme ve Imalat Sistemleri Araştırma Grubu Yürütme Komıtesi Sekreteri Prof. Dr. İsmail Tosun'un ıstifalan izledi. Istifalann önümüzdeki günlerde de süreceği öğrenildi. Prof. Dr. Tuğrul Tankut, Prof. Dr. Türker Gürkan, Prof. Dr. Cemal Saydam ile Prof. Dr. Turgut Tümer yaptıklan yazılı açıklamada, hükümet tarafından kurumda yapay bir bunalım yaratıldığına işaret ettiler. Açıklamada, hükümetin yapay bunalımı gerekçe göstererek çıkardığı yasanın ıse Anayasa Mahkemesi gündeminde olduğu anımsatıldı. Açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin incelemesi sonuçlanmadan Bilim Kurulu'na 6 yeni üye atandığı ve bu yeni üyelerin katılımıyla yapılan ilk toplantıda da başkanvekili seçimi yapıldığına işaret edildi. Yeni seçilen Başkanvekili Prof. Dr. Yetiş'in de Bilim Kurulu üyelerinden Ömer Ziya Cebed'yi başkan yardımcısı olarak atadığı bıldinlen açıklamada, tüm kurumlarda olduğu gibi TÜBİTAK'ta da bir yönetim değişikliği olmasının olağan karşılandığı ancak yaklaşımın hukuk ve etik ilkelerine aykın olduğu vurgulandı. ÖzerkHk darbe yedi Kuruluş yasası gereğince özerk bir bilim kuruluşu olan TÜBlTAK'ın yapılan uygulamalar sonucu siyasal etki altına alındığına dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: "Büim Kurulu yeni üyelerinin, bilimsel yaklaşımın gerektirdiği farkh görüşleri dinleyip değerlendirerek objektif karar verme yaklaşımı yerine, konulan önyargılan ile sonuçlandırma yaklaşunını seçmeieri, bu siyasal etkinin bir göstergesidir. TUBtTAK'uı önceki yönetimi. kurumda bir yönetim değişildiğini doğal karşüamakla birlikte. bu özerk bilim kuruluşuna uygulanan ve hem kuruma, hcm Türk bilim dünyasına çok olumsuz yansunalan oiacağı düşünülen. aynca hukuk ve etik ilkeleriyle bağdaşmayan bu uygulamalan önleyebilmek amacıyla çaba göstermiş, tüm yetkUik-ri uyarmaya çahşmışnr." Açıklamada, gelinen noktada çabalann artık sonuç vermeyeceği kamsına ulaşıldığından istifa karan alındığı dile getirildi. TÜBlTAK'taçalışan bilim adamlanna layıkgörülen ücret270 mityon HiilvİDııetteıı jkmci darbe MUSTAE4ÇAKIR ANKARA - TÜBlTAK'ın özerkliğini yok eden AKP hükümeti, kuruma ikinci darbeyi indirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oluru ile TÜBlTAK'ta görev yapan ünıversıte öğretım elemanlanna verilen ücretler. TUBlTAK Yasası kapsamından çıkanlarak YÖK Yasa- sı kapsamına aluıdı. Düzenleme ile TÜBlTAK'ın "be- yin takunT olarak adlandınlan 81 üniversite öğretim elemanına yapılan ödemeler, asgan ücretin de altına düştü. TÜBlTAK başkan yardımcısının ücreti 240 mil- yon liraya gerilerken, trilyon- îuk bütçesi olan ve gizli aske- ri projeleri yöneten Marmara Araştuma Merkezi (MAM) başkanına yapılan ödeme de 270 milyon liraya indi. Hükü- metin bu politikasının altın- da, bilim adamlannı "istifaya zoriama" taktiğinin yattığı belırtıldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçtiği Bi- lim Kurulu üyelerinden olu- şan yeni TÜBlTAK yönetimi, kurumda geçici görevle çalışan üniversite öğretim elemanlanna verilen ücretle- ri yeniden belirledi. Başbakan Erdoğan'ın oluru ile yü- rürlüğe giren yeni uygulama. TÜBlTAK'ta görev ya- pan öğretim elemanlanna üniversiteden aldıklan aylı- ğın dışında YÖK Yasası hükümlerine göre ek ödeme yapılmasını öngörüyor. Eski uygulamada ise ücretler YOK Yasası'na göre değil TÜBlTAK Yasası'na göre belirleniyordu. Düzenleme. TÜBlTAK'ın "beyin takı- mı" olarak adlandınlan 81 üniversite öğretim elemanı • TÜBÎTAK'ın özerkliğini yok eden AKP hükümeti, kuruma ikinci darbeyi de ındirdı. TÜBÎTAK'ta 'beyin takımı' olarak adlandınlan 81 bilim adamına yeni düzenlemeye göre, 200-270 milyon lira arasında ücret ödenecek. 'Beyin göçüne' davetiye çıkaracak olan bu uygulamaya, bilim dünyasından sert tepki geldi. nı kapsıyor. Bu öğretim üyeleri, kuruma bağlı enstirü ve araştırma merkezi müdürleri ile araştırmacılardan oluşuyor. 81 öğretim üyesinden 22'si TÜBlTAK'a bağlı MAM'da bulunuyor. Bu 22 öğretim üyesinden 14'ü eski düzenlemeye göre, 350 milyon-1 milyar ara- sında ücret ahyordu. Yeni düzenlemeye göre bu kişile- rin maaşlan 30-120 milyon lira arasına ındi. Diğer 8 kişi ise MAM başkanı, başkan yardımcısı, enstitü mü- dürleri ile müdür yarciımcılanndan oluşuyor. MAM'ın milyonlarca dolarlık projelerini oluşturan, geliştiren. yöneten ve kontrol eden bu yönetici kesimin maaşı es- ki düzenlemeye göre. 1 milyar ile 3.5 milyar lira arasına değişi- yordu. Ancak yeni düzenlemeye göre örneğin MAM Başkanı Prof. Dr. Naci Görür'e 270 mil- yon lira ücret ödenecek. Yine MAM'a bağlı Bilim Teknoloji- leri ve Araştırma Enstitüsü mü- dürüne de 270 milyon lira ücret ödenecek. Böylece MAM'da ça- lışan bir kişinin aldığı ücret MAM başkanının aldığı ücretten fazla hale gelmiş oldu. Yine yeni düzenlemeye göre TÜBlTAK başkan yardımcısının kurumdan aldığı üc- ret de 210-240 milyon lira oldu. Türkiye'de son düzen- lemeye göre brüt asgari ücret 423 milyon, net asgan ücret ise 303 milyon 79 bin 500 lira. Bilim adamına asgari ücretin de altında ödemenin değer görüldüğü Türkiye'de, BDDK Başkanı 3 milyar 512 milyon, BDDK üyesine ise 3 milyar 308 milyon lira maaş alıyor. Avrupa ülkelerinde ise bilim adamlannın aldık- lan ücretlerin yaklaşık 5 bin dolar olduğu beürtiliyor. Prof. Görür: Kurumun can damarı kesüiyor TÜBlTAK MAM Başka- nı Prof. Dr. NaaGörür, üni- versiteler ile TÜBlTAK'ın üişkisini kesmenin TÜBl- TAK'ın can damannı kes- me ile eşdeğer olduğunu söyledi. Üniversitelerin seç- kin, çağdaş bilim adamlan- nı TÜBlTAK'a çekebilmek amacıyla geçmişte bu yön- de birdüzenleme yapıldığı- nı belirten Görür. "Bugün TÜBİTAK'ın enstitülerin- degörev yapan bilim adanv- lan miyonlarca dofcutkpro- jegetirmektevebunubizzat yapmaktadır- lar. Onlara verilen para- nın TÜBl- TAK'a ka- zandırdıkla- nnınyanmda lafibileedile- mez" dedi. TÜBlTAK MAM'ın Si- lahlı Kuvvet- ler'in en stratejik projeleri- nin yapıldığı yer olduğuna işaret eden Görür, 270 mil- yona ekstra sorumluluğu kimsenin kabul edemeye- ceğini söyledi. Ödenen üc- retlerin özel sektörle kıyas- lanamayacak duruma geldi- ğine dikkat çeken Görür, "Örneğin Büişinı Teknoto- jileri, Araşörma Enstitü- sü'nün müdürü. Bu kişiye şimdi ben 270 milyon lira vereceğim. Bu adamın al- nndaçahşanaraşürmacıla- nn hepsi onun 10 kaü pa- ra alacak. Bu mantık nu- dır? Bu durumda insanla- n beyin göçüne zoriarsınız. Çünkü bu insanlar nitelik- lidir. Bunlan kapacak özei sektör, dış sektör vardır" dedi. CHP LİDERİ, TEMEL KURUMLARIN TEKER TEKER TAHRÎP EDİLDlĞtNİ SÖYLEDÎ Baykal: Bu gidiş doğru değilANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin iktida- nn elinde temel kurumlannın bir birtahrip edil- diğine tanık olduğunu belirterek. "Bununsonu iyi değüdir, bu gidi| doğru değüdir" dedi. Baykal, Meclis'te gazetecilerin sorusu üze- rine TÜBİTAK'ta yaşanan isûfalan değerlen- dirdi. TÜBlTAK'ta yaşananlan "aa bin man- zara" diye nitelendiren Baykal, "Türkiye bu iktidann elindetemel kurumlannın bir bir tah- ripedildiğinetanıkoluyor" dedi. TÜBlTAK gi- bi "shasete bulaşnıamış, ipni Türidye olanak- lan içinde iyi \apan, TürkKe'nin dünyada yü- zünü ak eden" temel bir kuruluşa siyasi hesap- larla el ahldığmı anlatan Baykal, "Kadrolaşma kaptsı açacağun diye oradaîd düzeni allak bul- lakettL Oradaki insanlar Bızim sızinle uğra- şacak halimiz yok' dfye terk ediyvrlar. TÜBÎ- TAK'ı partizan bir kadrov-a emanet edhortar. Çok\-aak™" diye konuştu. Bunlann altında temel dünya göruşü çatışma- sının yattığını kaydeden Baykal, şunlan söyle- di: **Bu sıradan bir 'adamımı tayin etme' yak- laşımı degU TİJBİTAK'm dünya görüşü, çağdaş dünya görüşü. Falan partinin miütanı. partiza- nı değil, bir partinin siyasetinin aleti değil, sıcak siyasede hicbir ügisi yok. TÜBİTAK işini yapı- yor. Ama 'TÜBlTAK Darvin'e mi inanıyor, inanmıyor mu, bizim görüşümüzde değil. Onu o hale getirelim, yargıyı kendi çizgimize geti- relim. üniversiteyi kendi çizgimize getirelim...' Senin çizgin ne, bunlann çizgisi ne? Çağdaş dün- ya görüşü, çağdaş değerler, Cumhuriyeon te- md değerleri. Bunu kavrayan ana balöş açısu. 'Olmaz bizimki olacak, hracağız, dökeceğiz; işten atacağız, istifaya mecbur edeceğiz, teker teker Cumhuriyetin kalelerini işgal edeceğiz, te- ker teker bütün burçlanna bayrağımızı çekece- ğiz.' Bu anlaytşın yeni aşamasL Bu m değUdir, bunun sonu i\i değüdir.bu gidiş doğru değDdir." Baykal, bu işin sonunun nereye varacağı so- rusuna karşılık şöyle konuştu: "Inşallah bunun sonucu ofana\Bcak.Sonunagetme>«cek,bu^. Tür- idye kendisini savimacak. Bu gidişi Türkhe doğ- ru okursa bunun çaresine bakanz. Bunu ctkisiz kılacaketkinliği, birikimi, gücü Türkiye taşıyor, kendisini savunabüır. Türkiye kendisini savun- ma gereğini hissetmeden yavaş yavaş bir tes- lûnhete doğru sürükleniyor. Biz de bir süredir bunu anlatmaya çahşnoruz, 'aman ha uyanın' diye. 'Nereden çıkanyorsun bunu' diyorlaıf DUZYAZI ORHAN BlRGtT HalkınHaberAJmaHakkı Uzun meslekyaşamımda, hoşlanmadığım patron- lann başında Kemal Uzan gelir. Ben Kemal Uzan'ı, CHP'nın malları ve o arada Ulus gazetesi ile bası- mevi de dönemin iktidarınca kamulaştırıldığı zaman tanımıştım. Nihat Erim, Ulus'un yerine Yeni Ulus diye bir ga- zete yayımlayarak hem sustuaılmak istenen CHP'nin sesinı duyurmaya çalışacak hem de çalışanlann ola- bildiğince işsiz kalmasını önleyecekti. O tarihte Ulus'un Istanbul temsilcisiydim. Erim'in isteği üze- rine Kemal Uzan'ı, sahibi olduğu Yeni Istanbul ga- zetesindeziyaret ederek Yeni Ulus'un basılması için destek verip veremeyeceğini öğrenmek istedim. Kemal Bey, tam bir tüccar-patron gıbı algıladı ola- yı. öylece Erim'in önerisıne kapılan kapattı. Daha son- ra Yeni Istanbul'un, Enm'in almak istediği rotatif makinesi, Izmır gibi, Erzurum gibi kentlerde gazete basılacak denilerek dolaştırıldı. Ama anlaşıldı ki, Uzan'ın amacı, Yeni Istanbul'u bu kentlerde basmak değil, şekerfabrikası, Akdeniz Olimpiyatlan gibi iha- lelere girmek için gerekli ortamı yaratmaktır. Şimdi, bilınen sergüzeştten ötürü Uzanlar'ın ba- basının dünyanın hangı bucağında, nasıl yaşadığı- nı da bılmiyorum. Bildiğim, Kepez, ÇEAŞ ve imar Bankas derken binlerce çalışanı ile sayıları daha çok olan mudilen "Ne haliniz varsa görün" dercesine ka- derleriyle baş başa bırakıp adeta bir Dr. Kimbıl fil- mine yeni versiyonlar hazırladığıdır. Ama bu olay da Türkiye'de kalıp sorunu çözüme ulaştırmak amacıyta işadamlığının ve medya patron- luğunun yanı sıra siyasal parti başkanlığı şapkasını da devreye sokan Cem Uzan'ın çabalan da bu ya- zının konusu olmayacak. Olmayacak, çünkü yaşa- mım boyunca bu tür olaylara aklım ermedi. Erme- diği için de ahkâm kesmem mümkün olmadı. Ama aklım bir şeye fazlasıyla yetıyor. Uzan grubu- nun televizyonu ve gazetesinde çalışanlar, işyerleri- nın bugünlerde parasal ambargo altında olduğunu söyleyerek yaşam kavgası veriyorlar. Ekrana çıkı- yorlar; gazetelerinin sayfa sayısını alışmadığımız öl- çüde kısıtlayarak adeta bir manifesto haline gefri- yorlar. Tüm bunlann nedenıni de RTÜK'ün katılma payını ödeyememelerine ve çalışanlann ücretleri ile yazılı basın için kâğrt, mürekkep gibi olmazsa olmaz giderter için BDDK ile TMSF'den gerekli parayi ala- mayışlanna bağlıyortar. Âçıklamalanna göre, hem televizyonun hem de ga- zetenin, hatta bir başka iletişim aracı olan GSM te- lefon şirketinin kasasına yeterli para girmektedir. Ancak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuru- mu da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yetkilileri de bu giren parayı devletin alacağı olarak dondurduk- lan için çalışanlardan gelen seslere kulak tıkamak- tadır. Beni bu durumda ilgilendiren, hem medya organ- lannda çalışanlarının açlık savaşı hem de halkın ha- ber alma hakkını iyi ya da kötü yerine getiren organ- ların susma tehlikesiyle karşı karşıya kalmalandır. Benzer bir örnek Benzer bir örnek üç yıl önce D'ınç Bilgin grubu- nun başından geçti. Etibank sergüzeşti ile Sabah ga- zetesi, 1 Numara Yayıncılık ve atv de tüm varlıkları ile BDDK'nin oldu. Ama bu oluşum bir tür biçimsel durum olarak değertendirildi zamanın hükümetin- ce. Çok iyi biliyorum. Aralarında TRT'de çalışan bir meslektaşımın da bulunduğu kimi gazeteciler, Baş- bakan Ecevrt'e başvurarak sözü edilen medya ku- ruluşlarının, dönemin hükümetine ve özellikle Baş- bakan'a ağıreleştiriler yönelttiğini hatırlatmışlar, bu hatırlatmanın yanı sıra "Bir kayyum kurulu oluştu- run ve bu organlann yönetiminde bize de sonım- luluk verin. Objektifgazetecilikyapalım"demişler- di. Hemen tüm büyük gazetelerin Ecevit'e her sabah ateş püskürdüğü o dönemde kendisi de bir gaze- tecı olan Başbakan söylenenleri dinlemiş, gülüm- semış ve basın özgürlüğünü tehlikeye sokacak bir yaklaşım olarak nitelendirdiği öneriyi yaşam alanı- na koyamayacağını belirtmiş. Sabah da atvde 1 Numara Yayıncılık da şimdi ayak- talar. Bu fiili durumu ve siyasal iktidarın Uzan Gru- bu'nun öteki işleri ile ılgili yaklaşımını, "Bakalım bu- gün daha neler öğreneceğiz" düşüncesiyle değer- lendirıyorum. Ancak medyanın bu karambol içinde başka bir ha- vuzda ele alınması gerektiğini düşünenlerdenim. BDDK ve TMSF, durumu meslek örgütleri "Türkiye Gazeteciler Cemiyeti gibi" bir oluşumun desteğiy- le özel kayyumlann merceği ile büyüteç altına alma- lıdır. Doğrudur, ülkemizde yeterince televizyon ve ga- zete var. Ama halkın haber alma hakkı sınır tanımı- yor ve bu çağda özellikle bu nedenlerle medyanın susturulmuş ya da susmuş olmasının affedilecek ya- nı bulunrricyor. Bir düzettme borcu Geçeı ı hafta cuma yazımda Sayın TBMM Başka- nı'nın, CHP Grup Başkanı Sayın Topuz'la telefon- la konuşmasından söz ederken, Bülent Annç'ın yanında AKP grup başkanı olduğu halde TBMM'de- ki olaylan basına değeriendirmesinin doğru olma- dığına değinmiştim. Meğer ben bu yargıya TV'lerin haber büttenlerini izlerken arşivden yararlanan arkadaşlann azizliği nedeniyle düşmüşüm. Yanılmışım. Sayın Annç ile AKP Grup Başkanı Sayın Kapusız birlikte bir başka ko- nu nedeniyle yan yana gelmişler. Bu çağda kosko- ca televizyon kanallannın arşiv filmi kullanıp bunu canlı gibi gösterecekleri doğrusu aklıma gelmezdi. Yanlışımı Sayın Topuz anımsattı. Teşekkür ediyor ve Arınç'tan da yaptığım haksızlık nedeniyle özür diliyorum. Faks: 0212- 677 07 62 [email protected] Yetiş'ten ilginç yorum: YoruHlular • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Bilim Kurulu'na seçilen, daha sonra başkanvekilliğine getirilen Prof. Dr. Nüket Yetiş "Onlar dün (önceki gün) istifa ettiler, böyle bir tercih beyan ettiler ve kendileri kurumdan aynlmak istediler. Eminim yoruldular. Belki konjonktürü kendi çahşmalan için uygun görmediler. Açıkçası çok fazla da sorgulamadım. Cünkü hür iradeleriyle bir şey beyan ettiler, istek beyan ettiler. Benim kesinlikle böyle bir talebim olmadı. içinde bulunduğumuz konjonktürün getirdiği şartlardan dolayı da değil, kendi istekleriyle oldu" dedi. f
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle