Katalog

.7 Basketbol CumhuriyeC Basketbolda 9O'lı yıllardan itibaren kulüpler ve ulusal takımlar düzeyindeki çıkış ciddi çalışmaların ürünü... Şampiyonluk altyapıdan geçer basketbolunun büyük bir çıkışa geçtiğini ve uluslararası arenalarda önemli başarılara imza attığını gördük ve yaşadık. Bu yıllarda, sayıları az da olsa bazı kulüplerimiz, ciddi alt yapı organizasyonlannın meyvelerini yavaş da olsa toplamaya başladılar. A Y D I N O R S (Ulusal Basketbol Takımı eski antrenörü) eu yazıda, basketbolumuzun günlük olaylan arasında gö- zardı edilen, çok önemli bul- duğum ve benimde yıllarca zevkle çalış- tğım "Altyapı" konusuna değinmek is- tiyorum. Bilindiği gibi 9O'lı yıllardan itiba- ren gerek kuiüpler, gerekse ulusal takım- lar düzeyindefürk basketbolunun büyük bir çıkışa geçtiğini ve uluslararası arena- larda önemli başanlara imza attığını gör- dük ve yaşadık. Bu yıllarda, sayılan az da olsa bazı kulüplerimiz, ciddi alt yapı or- ganizasyonlannın meyvelerini yavaş da ol- sa toplamaya başladılar. Araştırmalar so- nucunda bulunan yetenekli gençler, ku- lüplenmizde iyi bir eğitim aldıktan sonra gerek kulüplerin, gerekse ulusal takımla- nn çeşitli kategorilerinde deneyim kazan- dılar. Bunlann sonucunda da son yıllarda uluslararası boyutlarda alınan sıradışı ba- şanlarda çok büyük katkılarda buluna- rak, Türkiye'de daha önce takım sporla- nnda hiç yaşanmamış ilkleri başardılar. Bununla da kalmadı, bu organizas- yonlardan yetışen bazı oyuncularımız, dünyanın en önemli ligi olan "NBA"öe oy- nama şansı bularak, bir rüyayı gerçekleş- tirdiler ve yeni yetişen nesillere hiçbir şe- yin olanaksız olmadığını kanıtladılar. Kanımca, elde edilen bu ve benze- ri başanlarda en önemli pay, ciddi alt ya- pı organizasyonlanna inançla destek ve- ren kulüplenmiz ile bir çok oyuncunun ye- tişmesinde katkısı olan, gecesini gündü- züne katarak çalışan alt yapı antrenör ve yöneticilennindir. Özellikle ulusal takım- lann çeşitli kategorilerinde görev alan genç oyunculanmız, şimdiye kadar hiç ol- madığı kadarçok sayıda uluslararası tur- nuva ve özel maçlarda oynama fırsatı bularak büyük deneyim kazandılar. Do- layısıyla bir oyuncu "A Ulusal Takım" se- viyesine geldiği zaman uluslararası de- neyim açısından çok avantajlı oldu. Buraya kadar Türk basketbolunda alt yapının bir boyutunu anlatmaya çalış- tım. Diğer bir boyutuna baktjğımız za- man, herşeyin toz pembe olmadığını gö- rüyoruz. Görev yaptığımız 3.5 yıllık A Ulusal Takım dönemimizde birlikte çalıştığımız teknik ekiptek) arkadaşlarla beraber, Bas- ketbol Federasyonu'nun her yıl Türki- ye'nin çeşitli illerinde açtığı antrenör eği- tim seminerlerinin 12'sinde gönüllü eğit- men olarak bulunduk. Bu seminerlenn her birinde 40 - 50 antrenör adayı ıle ta- nıştık. Seminer dışında yaptığımız özel sohbetlerde çoğunun basketbola ger- çekten gönül vermış. fakat önemli so- runlaria karşı karşıya kaldığını gördüm. Bunlan şöyle özetleyebiliriz; dddı ya- tınm yapan ve rekabetin üst düzeyde ya- şandığı büyük illerimız dışındakı bölge- lerde genellikle en büyük dert, organi- zasyonu olan kulüp sayısının az oluşu nedeniyle rekabetin yetersiz olması ve- ya hiç olmaması... Aynca bu kulüplerde profesyonel bir yapılanma olmadığı için burada görev yapan çalıştıncılar, oyun- culann hem antrenörü, hem yöneticisi, hem doktoru kısacası her şeyi yapan ko- numundalar. Bilindiği gibi Türkiye 1. ve 2. Bas- ketbol ügi'nin dışında bir de "Bölgesel Lig" var. Bu lig bana göre Basketbol Fe- derasyonu'nun en olumlu uygulamalann- dan biri. Eksikleri olmakla beraber, böl- gelerde heyecan, rekabet ve motivas- yon sağlayan, kulüplere hedef olduğunu gösteren bir lig. Fakat bazı illerimizdeki kulüpler tek hedef olarak bu ligi gördük- leri için, kendi yerel liglerini dolayısıyla, çe- şitli yaş kategorilenndeki takımlan ve alt yapıyı göz ardı etmiş durumdalar. Bunun yerel rekabeti ve oyuncu potansiyelini olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Ayrım doğru yapılmalı Eğitim seminerlerindeki verimi ar- tırmak amacıyla, bu mesleği ciddi olarak yapmak isteyenlerin gelişmesini teşvik edecek şekilde, içeriği kuvvetli program- lar ile sınav sistemlerinin yeniden gözden geçırilmesindeyarargörüyorum. Buko- nu önemli, çünkü ne yazık ki bazı aday- lar sadece antrenör lisansı almaya geli- yorlar. Bu mesleği ciddi olarak sürdürme hedefleri yok. Bu nedenle bu aynmı doğ- ru yapmak gerekır diye düşünüyorum. Aynca antrenör lisansı almış ve bu meslekte ileriemek ısteyen antrenörlere teknik eğitim ile ilgili video kaset, kıtap ve çeşitli eğitim malzemeleri verilebilir. Çün- kü bu konuda önemli bir gereksınim ve eksiklik vardır. Basketbol Federasyonu'nun bu ko- nularda olumlu çalışmalar yaptığını bili- yorum. Ama eğitim konusunun profes- yonel bir ekip tarafından daha yoğun bir şekilde ele alınıp planlanması, uygulan- ması ve bütün lisans verilen antrenörle- rin zaman zaman denetlenmelidir. Efes altyapısından yetişen genç yıldızın hedefleri büyük Enderyetenek* A L P E R İ Z B U L E nder Arslan, Efes Pilsen'de A Takıma çıktığından bu yana gerek kişiliği, gerekse oyunculuğu ile Efes ve ulusal takımda aynı mevkiide oynayan ancak sakatlığı nedeniyle bir süredir basketboldan uzak kalan Kerem Tunçeri'yi örnek aldığını söyledi. fesPilsen'inalt- yapı yatırımları sonucundaTürk basketboluna armağan etti- ği bir genç yetenek... Daha 20'li yaşlarının başında hem Ulusal takım'da hem de Avru- pa ve Türkiye'de zirveye oynayan Efes Pilsen'de "boyundan büyük" sorumluluklaryüklenen, başarılan ile adından söz ettıren Ender Arslan... Ailesinin desteği ve yönlendirmesi ile 9 yaşında Efes altyapısında basketbola başlayan Ender, kendi deyimi ile "gönlündeki mevkii"de ba- şarıyla mücadele ediyor. Henüz 10 yaşındayken Efes Pilsen Minik Takımı'nda Çukurova'ya karşı oy- nadığı ilk maçla basketbol serüvenine başlayan genç yıldız, bu maçta hissettiklerini "tedirginlik ve birazda korku" diye ifade ediyor. Basketbola başladığı ya- zokuluna dek bu sporla hiçbir ilgisi olmadığını anla- tan Ender, o yaşlarda tam bir futbol sevdalısıymış. Genç basketbolcu futbola olan sevgisini, "Basket- bol topu bile bulsam, onunla futbol oynardım" di- yerekanlatıyor. Ender, "Basketbolcu olmasaydın ne iş yapmak isterdin?" sorumuzu ise "Basketbol dı- şında bir şey yapmak istediğimi sanmıyorum " diye yanıtlıyor. Genç oyun kurucunun, çocukluğunda "Ben ileride şu işiyapmakistiyorum" gibi bir düşün- cesi olamamış; "Zaten basketbola başladığımda gelecekle ilgili düşünceleri olacak yaşta değildim. Yazokuluna başladım ve bugünlere geldim" diyen Ender, kendisini başarılı bulup bulmadığını sorduğu- muzda ise "Bu soruya ben değil, otoriteler ve izle- yicileryanıt verebi/ir. Ben sadece başanlı olmakiçin çalışıyorum diyebilirim" diye konuştu. Kerem'i örnek alıyor Efes Pilsen'de A Takıma çıktığından bu yana gerek kişiliği, gerekse oyunculuğu ile Efes ve ulusal takımda aynı mevkiide oynayan ancak sakatlığı ne- deniyle bir süredir basketboldan uzak kalan Kerem Tunçeri'yi örnek aldığını anlatan Ender, "O, ilkgün- den ben bana hep destek oldu. Birseylehbaşarmam da Kerem'in büyükpayı var. Sakatlığı geçtiğinde Efes daha iyi olacak. Çünkü ben ve Kerem birbirimizi ta- mamlıyoruz. Ikimiz de takımda olunca daha yüksek skorlarla sahadan aynlacağımızı düşünüyorum" de- di. Efes Pilsen'de oynamanın çok güzel bir duygu olduğunu dile getiren genç oyuncu, Avrupa'da baş- ka birtakımda oynamak gibi bir düşüncesi olma- dığını belirterek, "Zaten Avrupa'nın en büyük takımlarından birinde oynuyorum. Heryıl Av- rupa'da zirveyizorluyoruz. Aynca böyle büyük bir takımın da altyapısından yetiştim" diye konuş- tu. Her genç basketbolcu gibi hedefinin, dünyanın en iyi ligi kabul edilen NBA'de oynamak olduğunu anlatan Ender, Alan Iverson'a olan hayranlığı nede- niyle de Philedelphia 76'ers'ın formasını giymek is- f\ ilesinin desteği ve yönlendirmesi ile 9 yaşında Efes Pilsen altyapısında basketbola başlayan Ender, kendi deyimi ile "gönlündeki mevkii"de başanyla mücadele ediyor. Henüz 10 yaşındayken Efes Pilsen Minik Takımı'nda * Çukurova'ya karşı , oynadığı ilk maçla basketbol serüvenine ^ başlayan genç - yıldız, bu maçta hissettiklerini / "tedirginlik ve biraz da korku" diye ifade ediyor. 4 n \ % Ender Arslan, Efes'te 4'lü finali hedefliyor. tediğini belirtiyor. Efes'te olduğu sürece Dörtlü Final oynamayı arzuladığını anlatan Ender, takımının bu- nu başaracağına hatta Devler Ligi'ni zirvede brtire- ceğine inanıyor. Türkiye gibi medyası olan bir ülkede boylu pos- lu, başarılı ve kazancı iyi olan bir genç erke- ğe, "popülari- tesi" ile ilgili so- rular sorduğu- nuzda genelde ya- nıtların bir kısmını yazmamak kaydıyla dinlersiniz. Ancak En- der'den pek de bekle- diğimiz gibi yanıtlar ala- madık; Sokakta insanlann kendisini tanıdığını ancak yaşam tarzı nedeniyle çok da popüler, daha doğrusu "med- yatik" olmadığını anlatan Ender, Evcimen biryapıya sahibim. Ge- ce yaşantısını çok sevmem. Ame- rika'da okuyan birkızarkadaşım var. Fırsat buldukça yani o Türkiye 'ye ge- lince zamanımı ona ayınnm" dedi. Istan- bul Üniversitesi Spor Bölümü'nde okudu- ğunu anlatan Ender'in devamsızlık nede- niyle başı biraz dertte. Önümüzdeki yıl eğitim yaşa- mının daha da zora girebileceğini ifade eden Ender, fırsat bulsa okuluna gereken önemi vereceğini an- cak profesyonel spor yaşamında sorumlulukları ol- duğunu belirtiyor. AYDIN ÖRS'TEN ANTRENÖRLERE ÖNERİLER Şüphesiz altyapılarda çalışan antrenör arkadaşlann da her şeyi Basketbol Federasyonu'ndan veya kulüplerden beklememeleri gerekir. Onlann da her şeye karşın kendilerine bir hedef koyarak yapmalan gereken görevler ve sorumlulukları vardır. Nedir bu görev ve sorumluluklar? Bunlan sırasıyia şöyle özetleyebiliriz: 1- Yetenekli gençleri bulmak için çeşitli yöntemlerle araştırma yaparak, gelecek vaad eden gençleri doğru seçmelidır. Antrenör seçtiği ve çalışmaya başladığı gençlere ilk olarak disiplinlı, dürüst ve iyi bir sporcu olmayı öğretmelıdir. Her basketbolcu iyi sporcu olamaz. Ancak, iyi sporcu olan basketbolcular yeteneklerinin sınırlannı zoriayabilir. 2- Seçilen yetenekli gençlere basketbolu sevdirmeli, aynca oyun kurallannı, bireysel temel teknikleri ve oyun stratejilerini doğru öğretmelidir. 3- Yoğun ve etkilı çalışmalarla, oyucuların yaş gruplanna göre kardiovasküler ve kas sistemlerinin gelışmesıne yardımcı olmalıdır. 4- Gençlenn sosyal ve psikolojik yönlerini geliştirerek, olumlu düşünmelerini ve örnek bir kişilik olmalannı sağlamalıdır. 5- Saha dışında da gençlerie ve ailelerie iletişim kurarak, onlan yönlendirmeli ve bılgilendirmelidir. 6- Sporcu sağlığı ile ilgili temel bılgılere sahip olmalıdır. 7 - Saha içindeki organizasyonların daha iyi öğrenilmesi için video kaset, film ya da yazılı malzemeler kullanılmalıdır. 8- "Bireyden çok ekip" anlayışını ön plana çıkarmalıdır. Bunun içinde "bireylerin" oyun içinde ve dışında "yardımlaşma" ve "paylaşma" olgusunu öğrenmelerini sağlamalıdır. HEM ÖĞRETİCİ HEM LİDER OLUN Sonuç olarak, her ne şartta olursa olsun, bir alt yapı antrenörünün iyi bir öğretici ve iyi bir lıder olması bu mesleğin temelini oluşturur. Oyunculann beklentilerine cevap verebilmek, açık bir anlatım tarzı kullanmak, düzgün ve neşeli bir çalışma ortamı yaratmak, belirlenen hedefe ulaşabilmek için yoğun çalışmak, oyunculara basketbol oyununa ilişkin tüm bilgileri aktarmak, disiplıni sağlamak iyi bir antrenörün görevlerinin önemli bir bölümünü kapsar. Antrenörlerin, söyledikleri sözlerie, davranışlan arasında tutarsızlıklar olursa, bundan en çok etkilenecekler, gençlerdir. Onlara yapılacak "iyi sporcu olun, centilmen olun, diğerlerine saygı gösterin" gibi önerilere karşın antrenörler kendileri doğru davranış içerısinde olmuyorlarsa, oyunculann olumsuz davranışlan kaçınılmaz olacaktır. Gerçekte "Davranışlar, sözlerden daha güçlüdür" deyimi ne kadar doğrudur. Söylediklerinizi uygulayın Oyuncularımızın iyi ve olumlu davranışlar içerisinde yetişmelerini sağlamak istiyorsak "antrenör olarak söylediklerinizi , uygulayın" kuralına sıkı sıkıya bağlı kalınmalıdır. Aynca, bir antrenör her zaman kendisine bir hedef koymalıdır. Bu sıradan değil, ölçülebilen ve ulaşılabilen sıra dışı bir hedef olmalıdır. Buna önce kendi inanmalı, daha sonrada bu konuda oyunculannı motive etmelidir. Ve asla hedeften vazgeçmemek, yanda bırakmamak gerekir. Alt yapı antrenörlüğü sabır isteyen ve sonuca çok uzun vadede ulaşılan güç bir iştir. Yolunuza engeller çıkacaktır, çıkanlacaktır. Ama devam etmek gerekir. Çünkü emek koymadan hiçbir başanya ulaşılamaz. 21OCAK2004 10