Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ARALIK 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AKP hükümeti, tüm Avrupa için emsal oluşturacak davada Türkiye'nin savunmasını zayıflattı
Amaç türbanı kabıü ettirmekCHP LtDERl BAYKAL ELEŞTİRDİ:
6
Ülkeye ağır
fatura
ödetecekler'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-CHP lıderiDenizBaykal,
Avrupa Insan Haklan
Mahkemesi'nde
(AİHM) görülen
türban davasında, AKP
iktidannın "türban gericüiği
teşvik ediyor" denılen
savunmayı geri çekmesine
sert tepki gösterdi
Hükümetin özel
anlayışı ile
Türkiye'nin temel
anlayışı arasındakı
farklılık nedeniyle
ülkenin her yerde
itılip kakıldığını
belirten Baykal,
"Bu farkhhk
Türldye'ye ağu* fatura
ödetiyor" dedi. CHP Grup Başİcanvekili AK
Topuz, anayasa yürürlükte olduğu sürece türban
konusunda gevşeme olamayacağını belirterek
"AİHM'ye \atandaş Gül olarak AKP adına
yanıt verilmez. Hükümet adına, devlet adma
yanıt veriKr" diye konuştu. CHP liden Denız
Baykal, dün parti genel merkezinde Izmır
Ticaret Odası (ITO) heyetıni kabulü sırasında
gazetecilerin sorulannı yanıtladı AİHM'de
görülen türban davasında AKP iktidannın
"türbanın gericüiği teşvik ettiğS" yönündeki
savunmayı çekmesini nasıl değerlendirdiğinin
sorulması üzerine Baykal, yöneticılerin
kendilerine özgü düşüncelerinin olabıleceğini
kaydetti Baykal, "Ancak eğer Türkiye adına
karar vermek, tercih yapmak
durumundaysanız, adınunızı belirleyecek olan
kişisel tercihleriniz değil, ülkenin anayasası,
hukuk sistemi. temel devlet politikasıdır.
Bunlann sahiplenilnıesi ve savunulması gerekn*"
dedi. Hükümetin anayasa ile bir sorunu varsa,
bunu değişrirmek için çalışabileceğini anlatan
Baykal, "Bunu yapmayıp Türkiye'yi
anayasasıyla, hukuk sistemiyle savunma
zorunluluğunu bir kenara bırakıp ülkenin
dışanda yenümesini öngören bir siyaset
anlayışıyla buraya ulaşmaya çahşırsanız, bu
ciddi bir tehlikedir" dıye konuştu.
'Türklye'yl sıkıntıva soktular'
AKP iktidannın görevı ile kişisel tercihleri
arasında aynm yapamadığını bildiren CHP
lideri Deniz Baykal şöyle konuştu: "Kendi özel
tercihlerini dış organlar aracıhğıyla Türkrve'ye
empoze etmeye çahşmak, hiç uygun olmayan bir
davranıştır. Türkiye'nin resmi tavnna sahip
çıkamadılar. Ülkeyi savunma iddiasmdan
vazgeçtiler. Bu tablo Türkiye'yi dünyada
sdanüya sokuyor. tçerde de tutarstzhklara neden
oluyor. Dışardan Türldye'ye yönelik haksız
talepterin ortaya çıkmasına yol açabilecek bir
tablo oluşuyor. Türkiye'yi önüne gelen, her yerde
itip kakıyor. Bunun temelinde iktidann özel
anlayışı Ûe Türkiye'nin temel anlayışı
arasuıdaki farkhhk yaüyor. Bu farkhhk
Türkiye'ye ağu* fatura ödetiyor."
• Hükümetin türban
davasında Türkiye'yi savunan
avukatlann savunmasını geri
çektirmesinin ardından
AlHM'nin Türk tarafına bir
kez daha dostane çözüm
önerebileceği belirtiliyor. Türk
tarafı dostane çözümü kabul
ederse, mevzuatmda türban
sınırlamalan kaldıracağını da
bildirmek zorunda. Avukatlara
göre bunu yapmayı göze
alamayan hükümet, Türk
tarafının savunmasını
zayıflatarak AİHM'de türban
lehine karar çıkarmaya
çalışıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- AÎHM'dekı türban davasında Tür-
kiye'nin ek savunmalannı gen çek-
tiren hükümet, yenı ek savunma
vermeyecek. Dışişleri Bakanı Ab-
dullah GüTün talimatıyla ek savun-
malann çekilmesı Türkiye'nin sa-
vunmasım zayıflatırken, AlHM'nin
şimdi Türk tarafına bir kez daha
"dostane çözümü" önermesı bekle-
niyor. Hükümetin, dostane çözümü
DIŞtŞLERÎ BAKANTNI YALNIZ TRT VE AA tZLEYEBİLDİ
Gifl sorulardan kaçtı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kayıp trilyon davası ve eşi Hayrünnisa
Gül'ün AtHM'e başvurusu gıbi konular-
da sıkıntı yaşayan Dışışlen Bakanı Ab-
duOah Gül, basın mensuplannın sorula-
nndan kaçtı.
Gün boyu Dışişleri Bakanlığı'ndaki
makamında çalışan Gül, sabah saatlenn-
de Karadeniz Ekonomık tşbırliği (KEt) Genel
Sekreteri Valeri Chechelashivili ile bir araya gel-
dı. Dışişlen Bakanlığı'nı ızleyen muhabirler
de her zaman olduğu gibi görüşmeden görün-
tü alabilmek ve bakana soru sorabilmek amacıyla
bakanlıkta hazır bulundular. Ancak bakanlık ma-
kamından gelen talimat üzerine görüntü almak için
sadece TRT ve AA muhabırlennin görüşmeyi iz-
leyebileceklen kaydedildi. Muhabırlerin itirazına rağ-
men Bakan Özel Kalemi 'nin taliman değıştirileme-
di. Dışişleri'nın bu tutumu, zor günler geçiren
Gül'ün sorulardan kaçtığı değerlendirmelerine ne-
den oldu. Dışişleri bürokratlannın AlHM'e verdi-
ği türban yasağı sa\r
unmasını geri çektiren Bakan
Gül, eşinin aynı konudaki başvurusunu ise birey-
sel hak olarak nıtelemışti.
j
kabul etmesi durumunda, davacıla-
nn "nıağdurokluklannr söyledık-
len mevzuattakı türban sınırlama-
lannı da kaldıracağını bildirmek
zorunda. Avukatlara göre bunu yap-
mayı göze alamayan hükümet, Türk
tarafının savunmasını zayıflatarak
AİHM'de türban lehine karar çıkar-
maya çalışıyor.
AKP, tüm Avrupa için emsal oluş-
turacak davada Türkiye değıl. tür-
banı savunuyor. LevbŞahin'in "tür-
banı nedeniyle ünrversitede okuya-
madığT gerekçesiyle Türkiye aley-
hine açtığı davada ilk duruşma 19
Kasım 2002 tarihınde Strasbourg'da
yapılmıştı. Burada Türk tarafının
yaptığı savunma, resmi kayıtlara 18
Kasım 2002'de Abdullah Gül baş-
bakanlığında laırulan 58. hüküme-
tin savunması olarak geçti.
Türk hükümeti adına burada sa-
vunma yapan Avukat Şükrü Alpas-
lan, türbanın bir özgürlük sorunu ol-
madığını, politikacılar tarafmdan
şeriat amaçlı olarak kullanılan bir
olgu olduğunu kaydetti. Alpaslan,
türbanın laik eğitim ilkesine de ters
düştüğüne işaret etti.
Abdullah Gül'ün Başbakan Yar-
dımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak
görev yaptığı 59. hükümet, 2002
yıh Kasım ayında yapılan temel sa-
vunmayı geri çekmedi. Ancak ge-
çen ay AlHM'e Strasbourg'daki da-
imi temsilcilik aracıhğıyla gönde-
rilen ek savunmalar. hükümet için-
de büyük sorun yarattı. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın, Dışişle-
ri Bakanı Abdullah Gül'ü 8 Aralık'ta
Bakanlar Kurulu'nda eleştirmesi-
ne neden olan ek savunmalar geri
çektirildi.
Bakan Gül'e yakm kaynaklann
verdiği bilgilere göre, ek savunma-
da yer alan "türban eylemcilerinin
şeriatuı bayraktarhğuıı" yaptıklan
şeklindeki "si>f
asi ifadeler" hükü-
mette büyük sıkmtı yarattı. Bu ek
görüşlerin Ankara'ya danışılmadan
iletilmesi de Bakan Gül'ün tepki-
sine neden oldu.
Yenl ek savunma yok
Dışişleri kaynaklanna göre, ek
savunmalann çekilmesi nedeniyle
AlHM'e yeni bir savunma verilme-
yecek. Davada Ocak ayı içerisinde
kararın açıklanmasmı bekledikle-
rini ifade eden Bakan Gül'e yakın
kaynaklar, savunmanın zayıflatıl-
dığı eleştirilenn de doğru olmadı-
ğını savundular.
Resmi Cazete'de yayımlandı
Kuran
kurslarında
eskiye döniiş
• 3 Mart 2000 tarihli yeniden yürürlüğe
giren yönetmeliğe göre, akşam Kuran
kurslan açılamayacak, ilköğretim
öğrencileri sadece yaz aylannda Kuran
kurslanna gidebilecek.
Ankara Ü Milb Eğttün Müdürlüğü'nün giriş duvarmda yer alan ve tamir amacıyla indirilen Atatürk tabelası 1 yıl geçmesine karşın yerine asdmadL
Milli Eğitim Atatürk'ü unuttu
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA - Ankara tl Milli Eğitim
Müdürlüğü'nün Şûra Salonu'na bakan
duvarmda yer alan ve tadilat nedeniyle
indınlen Mustafa Kemal Atatürk'ün
Kocatepe'de çekılmiş fotoğrafi ile
"Cumhuriyeti ve Atatürk'ü çok seviyonız''
yazılı tabela aradan geçen bir yıllık süreye
karşın hâlâ asılmadı. Beşevler'deki Ankara
11 Milli Eğitim Müdürlüğü'nün giriş
kapısının karşısmdaki duvarda yer alan
"Cumhuriyeti ve Atatürk'ü çok Sevryoruz"
yazısı ile Atatürk'ün Kocatepe'de çekilmiş
fotoğrafinın yer aldığı tabela Ekim 2002'de
tadilat nedeniyle indirildi. Dönemin
Ankara ll Milli Eğitim Müdürü Onur
Kaya, tabelanın yeniden boyanması ve
eksilen harflerinin tamamlanması
talimatını verdi. Tabela daha sonra tamir
için Ankara ll Milli Eğitim
Müdürlüğü'nün Ulus'taki inşaat
atölyelerine gönderildi. Ancak Kasım 2002
seçimlerinin ardından AKP hükümeti
göreve geldi. Ankara tl Milli Eğitim
Müdürü Onur Kaya ile çok sayıda personel
görevden alındı ve başka illere gönderildi.
Kaya'nın yerine ise Ankara ll Milli Eğitim
Müdürlüğü'ne imam kökenli Murat
Beybalta getirildi. Aradan 1 yıldan uzun
süre geçmesine karşın Atatürk'ün tabelası
yerine asılmadı. Eğitimciler tabelanın
bilinçli olarak yerine asılmadığını dile
getinrlerken ll Milli Eğitim Müdürlüğü
yetkilileri ise tabelanın akıbeti hakkında
bilei sahibi olmadıklannı dile eetırdiler.
ANKARA(Cumhuri-
yet Bürosu) - Akşam
kurslan açılmasını, il-
köğretim öğrencilerinin
yatılı Kuran kurslanna
gıdebilmesini, Kuran
kurslannın yıl boyunca
açıktutulmasını, ilköğre-
tim okullannda da Kuran
kursu açılmasını öngö-
ren 24 Kasım 2003 ta-
rihli Kuran Kurslan Yö-
netmeliği; yürürlükten
kaldınldı.
10 Aralık'ta bu yönet-
meliğin geri çekileceği-
ni duyuran Diyanet Işle-
ri Başkanlığı'nın ilgili
karan dünkü Resmi Ga-
zete'de yayımlandı. Böy-
lece, 3 Mart 2000 tarih-
li eskı "Kuran Kurslan
fleÖğrend\urtvePan-
siyonlan Yönetmeüği''
yeniden yürürlüğe girdi.
8 yıllık kesintisiz te-
mel eğitimi böldüğü, eği-
timin birliğini bozduğu
eleştirileri yapılan 24 Ka-
Fransa Cumhurbaskanı Jacques Chirac'ın laiklik ilkesi' üzerine yaptığı konuşmanın tam metni -2-
'CemaatçilikFransay
nın seçimi olamaz'
F
ütirler ve ilkeler ülkesi Fransa, açık, misafırperver
ve cömerttir. Gücünü ve gururunu oluştunm tek bir
miras etrafinda bir araya gelmiş olan Fransız halkı,
çeşitlilik bakımından zengındir. Bu, benimsenen ve kimli-
ğimızın merkezinde olan bir çeşıtliliktir.
Fransa, çeşitli inançlan da bagnnda yaşatmakta. Bu yaş-
lı Hıristiyan toprağında, iki bin yıllık bir Yahudi geleneği
de kök salmışur. Bu ülke, din savaşlannın yarattığı acılan
aşmayı ve en sonunda, Ihtilalin ertesinde Protestanlara hak-
lanıu tanunayı bilmiş bir Katolik inanç toprağıdır. Ve son
olarak, Ulusumuzun aynlmaz bir parçası olan ve Islam ge-
leneğinden gelen Fransızlara da açık bir topraktır. Fransız
bölgelerinin çeşitliliğı de ülkemizin portresini yavaş yavaş
çizmiştir ile- de-France'tan Brötanya Dükalıklanna, Aqu-
itaine'den Bourgogne'a, Alsace ve Lorraine'den Nice Kont-
luğuna, Karayiplere, Hint Okyanusuna ya da Güney Pasi-
fık'e kadar. Ve elbette ki, kuşaklar boyu, ulusal toplumu-
muzakatılan ve Fransa'yıvatanbümedenönce birideal ola-
rak gören kadınlann ve erkeklerin çeşitliliği de var.
Ilk sanayi devrimi ile ülkemize yeteneklerini ve enerji-
lerini getirmek için toplu olarak gelen Italyan göçmenler.
Otuzluyıllann korkunç acılan ile ülkelennden kopanlan ve
Fransa'da kendilerine sığınak bulan Ispanyollar. Fransa'ya
altmışh ydlarda büyük bir ateşlilik ve cesaret ile gelen Por-
tekizliler. Bütün bunlann yanı sıra Polonyalılar, Ermeni-
ler, Asyalılar. Topraklanmız üzerinde bir soyun başlangıcı
olmadanönce
ttr
Tl«ıteGfc»rieu9e*ün(1945-1975 ydlanaıa-
sındaki Fransız hızlı ekonomik büyümesi) gelişimine etki-
li bir şekilde katkıda bulunmuş Magripli ve Kara Afiikah-
lar. Hepsi de, ülkemizi inşa etmeye, onu daha güçlü ve mü-
Fransa'da Lila ve
AJmaLevy
kardeşkrin okula
türbanla girmesi
mahkeme
tarafmdan
yasaklannuştı.
Bundan sonra
Fransa'da türban
tarbşması
başlamıştL
r
I
reffeh kılmaya ve Fransa'nın Avrupa ve tüm dünya çapın-
daki ışıltısını arttırmaya katkıda bulunmuşlardır. Bayrağı-
mız, dilimiz, tarihimiz: Tüm bunlar, Fransa'nın büyüklü-
ğunü oluşturanhoşgörü ve diğerine saygı değerlerinden, bu
savaşlardan, bu çeşitlilikten gelmekte. Banş, adalet, insan
haklan için mücadele veren bu Fransa ile hepimiz gurur du-
yuyoruz. Onu savunmalıyız. Hepimiz, onu zor duruma sok-
maktan ziyade, onakazandırabileceklerimizi ölçüpbiçmek
ve onun için neler yapabileceğimizi kendi kendimize sor-
mak zorundayız. îşte bu Fransa'yı muhafaza etmek için bu-
gün, sorulara cevap vermeli ve toplumumuzdaki gerginlik-
leri durdurmahyız.
• • •
Bu gerginlik etkenlerinin neler olduğunu her birimiz bi-
liyoruz. Küreselleşme, şans getirici bir unsur olsa da, bi-
reyleri endiselendirmekte, istikrannı bozmakta ve bazen de
onlan içe kapanmaya itmektedir. Büyük ideolojilerin orta-
dan kalktığı bu anda. aydınlık düşmanlığı ve fanatizm dün-
ya üzerinde yer bulmaya başlamaktadır. Fransız ulusu ile
olmasını dilediğimLz Avrupa yurttaşhhğı kavramı arasında
kalan bu ara dönemde, her birimizin sınırlannı yeniden ta-
nımlaması gerekiyor.
Aynı zamanda. eşitsizliklerin sürmesi ve hatta ciddileş-
mesı, sorunlu mahallelerle ülkenin geri kalanı arasında de-
rinleşen uçurum, firsat eşitliğı ilkesini boşa çıkartmakta ve
Cumhuriyetçi antlaşmamızı parçalamakla tehdit etmekte-
dir. Şurası kesindir ki, bu sorulann cevabı, ne kendi içine
tümden kapanmakta ne de cemaatçıliktedir. Cevap, tam ter-
sine, beraberce yasama isteğimizin ıfadesınde, ortak ham-
lenin sağlamlaştınlmasında, tanhimize ve değerlerimize
sadakatte yatmaktadır. Herbirey, zamanın ve dünyanın ka-
rarsızuklanna, güçsüzlük hissine, bazen karmaşıklığın bas-
kısına karşı, daha kişisel, daha acil çareler aramaktadır: Ai-
le, yakınlarla dayanışma ya da bir gruba dahil otma. Ve bu
istek doğaldır. Hatta bir avantajdır. Bu yaklaşun, Fransız-
lann, seferber olma, harekete geçme, enerji ve inisiyatifle-
rine serbestlik verme kapasitelerini göstermektedir.
Bununla birlikte, bu hareket, smırlannı ortak değerlere
saygı içinde belirlemelidir. Tehlike, merkezkaç kuvvetlerin
serbest kalması, ayıncı özgünlüklerin taşkınlığmdadır. Teh-
like, özel kanunlan ortak kanundan üstün tutmayı arzu et-
mektir. Tehlike, bölünmedir, aynmcılıktır, çaüşmadır.
Dünyanın başka köşelerinde cereyan edenlere bakalım.
Topluluklar etrafinda oluştunümuş toplumlar, çogunlukla
kabul edilemez eşitsizliklerin kurbanıdır. Cemaatçilik Fran-
sa'nın seçimi olamaz. Tarihimize, geleneklerimize, kül-
türümüze ters düşecektir. Hümanist ilkelerimize, sosyal
ilerlemenin yalnızca yetenek ve liyakatın gücü ile sağ-
lanacağına olan inancımıza ve tüm Fransızlar arasındaki eşit-
lik ve kardeşlik değerlerine bağlılığımıza ters düşecektir.
Îşte bunedenle, Fransa'nınbuyönde taahhüt altına gumesini
reddediyorum. Yoksa, bu yolda mirasını kurban edecektir.
Geleceğini tehlikeye düşürecektir. Ruhunu kaybedecektir.
Aynı zamanda bu nedenledir ki, şiddetli bir harekete geç-
me zorunluluğu söz konusudur. Ne hareketsizlikte, ne de
geçmişe özlemde ortak bir kader etrafinda bırieşmiş yeni
bir toplum oluşturabiliriz. Çare, aydınlıkta, hayal gücünde
ve ne olduğumuza bağhlıkta yatmaktadır.
SÜRECEK
sım 2003 tarihli Kuran
Kurslan Yönetmeliği'ni
geri çekeceğini açıkla-
yan Diyanet Işleri Baş-
kanlığı, buna ilişkin hu-
kuki süreci tamamladı.
Bu yönetmeliğin iptali-
ne ilişkin karar, Devlet
Bakanı Mehmet Aydm
tarafindan 11 Aralık'ta
Başbakanlık'a gönderil-
di. Başbakanlık, 12 gün
süren uzun bir ınceleme-
nin ardından söz konusu
değişüdiği, dünkü Resmi
Gazete'de yayımladı. Yö-
netmeliğin iptal edilme-
siyle ortaya çıkan yeni
durum şöyle:
»/ Kuran kursu açıla-
bilmesiiçin 10 değil,
yine eskisi gibi 15baş-
vurunun yapılması ko-
şulu aranacak.
• Akşam Kuran kurs-
lan açılamayacak.
• İmam hatip lisesi
mezunlannın Kuran
kurslarında öğretici ol-
ması söz konusu olma-
yacak. Devlet memuru,
emekli ve sigortalı olup
Kuran kursu öğreticili-
ği yapabilecek niteliğe
sahip olanlar, ilgili
müftünün teklifı ve
mülki amirin onayı ile
geçici olarak Kuran
kursu öğreticiliğinde
görevlendirilecek.
• Kuran kurslan yıl
boyu açık kalmayacak.
Okullar yaz tatihne gir-
dikten sonra açılacak.
Kurslann süresi 2 ayı
ve haftada 5 günü aşa-
mayacak.
t/ Kuran kurslarında
günde "en az 3 saat"
değil, "en fazla 3 saat"
eğitim öğretim yapıla-
bilecek. Bunun 2 saati
Kuranıkerim ve meali,
1 saati itikat, ibadet, si-
yer ve ahlak dersi için
aynlacak.
t/ Kuran kurslan için
Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nın okul ve pansi-
yonlanndan yararlanı-
lamayacak.
• Yaz Kuran kurslan-
nın açılışı, kayıt tarihle-
ri, yer ve sayılan MiUi
Eğitim Bakanlığı'mn
görüşü alınmadan be-
ürlenemeyecek.