24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2003 ÇARŞAMBA HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istarbul Y 15 Sınop PB 14 Adana Edırne Y 12 Samsun PB 15 PB 16 Mersın PB 14 Kocaeli JT 1j5 Trabzon PB 15 Dıyarbakır S panakkale Y 15 Giresun Izmır Y 15 Ankara PB 15 Şanlıurfa Y 7 Mardın Manısa Aydın _Y 1_1_ Eskışehır Y 6 Siırt Oenizli _Y 14 Konya Y 7 Hakkân Y 13 Sıvas PB 4 Van Zonguldak B 15 Antalya Y 17 Kars S -10 v jrdı*n Datı kes<mıen ÇOK- bulutlj Marmara. Ege Ba- tı Akdenız Iç Anadolu nun oaüSi ıte Batı Karadenız ın •ç Kesımlen yagmuriu, Ya- ğışlar Ege kıy lan ıle Batı Akdenz nıyılannda yer yer etkıh olacak Hava sıcakiı- ğı bıraz artacak Rjzgâr guney ve batı yurrjun do- ğu kesımiernöe guney ve doğu yonieraen orta kuv- rötte, yurdun batısında «dvvetiı ve kısa surelı fırtına şekl noe esecek DIS MERKEZLER Oslo Helsink/ Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K K K Y Y K Y B / 0 5 11 11 8 8 5 Münıh PB 0 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına K PB Y PB K K Y Y 1 0 13 -1 1 3 7 15 PB -2 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıfhs Kahıre B Y K B B K B PB -8 11 -11 co 8 4 -1 19 Y 13 Taşkent 'Tahran QAÇIK Parçalı bulutlu > Çok bulutlu ı Yağmurlu b Karlı C 3 Sulu kar > Gok gurultulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada pık bir anlayışın, uygulamaların sahibi bir iktidarı özet- iiyor. • • • Necmettin Erbakan, sağlığıyla ilgili kabul edilebilir bir rapor alamazsa, 11 ay bilmem kaç günlük cezası- nı çekmek için cezaevine girecek. 1960 yılları sonunda Odalar Biriiği Genel Sekreter- liği koltuğuna oturmak için akıl almaz numaralaryap- tığı günlerden beri Erbakan'a, çevresindekilere karşı olduk. Odalar Birliği'ne, daha sonra bakanlıklara nalınlı cu- ma günlerini sokan, 1970'lerden başlayarak kurduğu partilerle laik cumhuriyeti yörüngesinden çıkarmak, köktendinci bir rejimin temellerini atmak için yapma- dığı kalmayan bir adama ve bugünkü öğrencilerine; 1960sonlannda, 1970'lerde, 1990'lardave2000'ler- de ılımlı ve olumlu gözle bakmamız olanaksızdı. RTE'ler, Gül'ler ve diğerleri Erbakan'ın izinden yü- rüyerek, elini öperek, bir şeyh, bir emir, bir tarikat re- isiymiş gibi onun peşinden giderek iktidar oldular. Uygulamalardaki ince ayırımlar dışında Erbakan ka- fasından farklan yok! • • • Başta RTE, devlet yönetiminde az buçuk deneyim sahibi olabildiyse Abdullah Gül, Erbakan'ın sağladığı olanaklardan yararlanarak bugünlere geldiler. Kimi bakanlar Erbakan sayesinde sıyasal yaşamda isim ve yer sahibi oldular. Amma ve lakın örneğin şimdi, Adalet Bakanı Cemil Çiçek çalçene açıklamalarında dokunulmazlığın ko- ruması altında Erbakan'la yargılanmaları gereken ba- kan arkadaşlarının yargıdan kaçtığını anımsamıyor. Yakala emrini savunurken; "Bu konuda Ceza Infaz Ka- nunu'nda ne gibi işlemleryapılması gerekiyorsa o ya- pılıyor" diyebiliyor. Ne çare, genç gazeteci arkadaşlarım, AKP'nin (Gül ile Aksu'yu koruyan) dokunulmazlık kaçağı politikala- nna değinen bir soru yöneltmiyorlar bakana. Dokunulmazlığın ne türden bir yara olduğu bir kez daha anlaşılıyor. Anlaşılıyor mu? Yoksa olay, bu ikti- dara yapışan (iktidarın bir sanat haline getirdiği) vur- dumduymazlıgın somut bir örneği mi? Zira, Gül'ün ba- kanlığının bütçesi görüşülürken sanık olduğu "kayıp trilyon" adlı yargılanamadığı davadaki durumunu irde- leyen soruya verdiği şu yanıt vurdumduymazlığın bir örneği değil mi: "Bu konuda mahkeme benim sta- tümde olan o zamanki genel başkan yardımcılannın beraatlerini onayladı." Dediği sırada, mahkemenin Erbakan'ın yanı sıra Abdullah Gül'le Aksu'nun mallarına tedbir koyduğu haberi geliyor. • • • Islama uygun adım yürümeyi, sındire sindire, yut- tura yuttura gerçekleştirmeyi amaç edinen iktidar ka- fası başka olaylarda da sahne alıyor. Devlet, Kubi- lay'ın yobazlarca şehit edildiği 73 yıl önceki Menemen olayını karşıdevrim hareketi olarak niteliyor. Bu durum; Cumhurbaşkanı Sezer'in yayımladığı mesajda "Ulu- sumuz, laik ve demokratik cumhuriyete sonsuza ka- dar sahip çıkacaktır" ifadesiyle yerini buluyor. Sezer, hatta laik cumhuriyete yönelik hareketlere "u/us ge- rektiğinde canıpahasına herzaman karartılıkla karşı ko- yacaktır" diyor. Belleğimize kazılı gerçek bu mu? öyleyse iktidar ko- damanlarının mesajlarına bakalım; TBMM Başkanı Annç, Kubilay'ı rahmetleanıyor, "milletin millibirfikve beraberliği korumaya kararlı" olduğunu söylüyor. RTE, "Vatana gönülden bağlı genç teğmen Kubilay, milletimizin cumhuriyetimize sahip çıkma ve onu yü- celtme inancının bir sembolü olarak tarihimizde yeri- ni almıştır" demekle yetiniyor. Ne cumhuriyete karşı yobaz saldırısından söz edi- liyor. Ne karşıdevrim hareketini kınayan birkaç sözcük. ne de genelde laikliğin korunacağını bu vesileyle ifa- de eden anlamlı bir iki vurgulama... Meclis Başkanı Annç'ın mesajında da, RTE'ninkinde de yok! Bu olaylara, bu mesajlara, bu kafa yapısına baka- rak... iktidar yalakaları, halk dalkavuklan hizaya gelir- ler mi? CHP'li Topuz, 'laiklik ilkesinin Islamla bütünleşmesini' isteyen Müsteşar Dinçer'in görevden alınmasını istedi 'Rejim ağır tehdit altında'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz. Başbakanlık Müste- şan Ömer Dinçer'ın, 1995 yı- lında yaptığı bir konuşmada, "Cumhuriyetin işlevini yitirdi- ğini, laiklik ilkesinin İslamla bütünleşmesi gerektiğini" sa- vunduğunu belirttı. Bu kışinin şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet yapısını tümüyle değiştir- meyi hedefleyen KamuYönetimi Temel Yasa Tasansı'nın teons- yenlerinden olduğuna dıkkat çe- ken Topuz, Dinçer'in hâlâ görev- de olması nedeniyle "Türkiye Cumhuriyeti'nin ağır tehdit al- tında olduğunu" vurguladı. To- puz. Başbakan Tayyip Erdo- ğan'dan. Dinçer'i derhal görev- den almasını istedi Topuz dün düzenlediğı basın toplantısında Dinçer'in Sıvas'ta 1995 yılında bir sempozyumda yaptığı konuşmanın metnini da- ğıttı Dinçer'in konuşmasında "siyasi öncelikli İslami hareket olarak Refah Partisi'ni göster- diğini", cumhuriyet ilkesinin za- yıfladığını ve "mahalli kültürü- müzün İslam olduğunu" sa- vunduğunu aktaran Topuz, şu gö- rüsjeri dile getirdi: "Türkiye'yi yeniden yapılandırma hareke- tinin başına koydukları teoris- yen bunları söylüyor. Ömer Dinçer cumhuriyet ilkesinin iş- levini kaybettiğini sövlüyor. Bi- zim öz kültürümüz İslam kül- türü, Arap kültürü değildir, Anadolu kültürüdür. Acaba bugün Sayın Dinçer de, Başba- kan Erdoğan gibi, 'değiştim' mi diyor, yoksa söylediklerini uy- gulamaya mı koymor? Türki- ye Cumhuriyeti ağır bir tehdit altında. AKP.ABD.AB eksenli, 3 (A) üçgenindeki gelişmelere dikkat etmek gerekir. Kıb- ns'ta, ver kurtul noktasına ge- liyorlar. Türldye'de yürüttük- leri İslami hareket için AB des- teği sağlama peşindeler. AB- D'nin bölgedeki emelleri doğ- rultusunda istekleri var. Kendi isteklerine destek sağlamak için her dediklerine bovun eği- yorlar. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti hem AB'ye hem de ABD'ye karşı teslimiyetçi bir yaklaşım içinde. Onlardan al- dıkları güçle, cumhuriyet, laik- lik anlayışını ortadan kaldıra- rak kafalarındaki din kuralla- rını yaşanıa geçirmek hedefıne göre hareket ediyorlar." Gazetemız yazan Uğur Mum- cu'nun "Rabıta" adlı kıtabında yer verdiği bazı belgelere dikkat çeken Topuz, 1976'da toplanan uluslararası Siret kongresinde alınan kararlan anımsattı. Topuz, bu kongereye dönemin MSP'li Devlet Bakanı Hasan Aksay'ın hükümet adına resmen katıldığı- na dikkat çekerken kongrede "tamamen şeriata dayalı mo- dern bir İslam devleti kurabil- mek için girişimlerde bulunul- ması" karan alındığının altını çizdi. Topuz, "O kongrede alı- nan kararlan yerine getirmeye çalışıyorlar" dedi. Partileri. sivil inisiyatifi ve hal- kı göre\ e çağıran Topuz, sözlen- nı şöyle sürdürdü: "Bu büyük tehlike karşısında birlik içinde mücadele gerekli. Demokratik mücadele olmazsa siyasal İsla- mın Türkiye "yi çok tehlikeli bir yere taşıması tehlikesi var. Bu beladan Türkiye 'yi kurtarmak için için demokratik yolla mü- cadele yürütmek ve bunları ge- riletmek, kendi sandıklan içi- ne kapatmak gerekir.' 1 Barış için sahneye çıktılar tBDA/Q AB terörlistesinde I Baştarafı 1. Sayfada kadar 5 kez güncelleştirilen ve Ankara'nm tüm ısrar- lanna karşın, başta ÎBDA'C olmak üzere, Hizbullah, AFİD, İslam Harekâtı Örgütü, Selam Teşkilatı'nı te- rör örgütleri listesine almayanAB'nin "tavır değişik- liğinde" IstanbuFdaki bombalı saldınlann etkilı ol- duğu iddia edildi. AB üyesi, "15'ler", bu örgütlerin henüz terör eylemleri işledikleri yönünde bilgi bulun- madığı gerekçesiyle listeye alınmasına karşıydı. Terörün mali kaynağı kurutulamadı Ekonomi Servisi - ABD'nin teröre karşı ver- diği tüm mücadelelere rağmen, terör örgütleri- nin ardındaki finans kaynaklannın kökü loıru- tulamadı. Le Monde gazetesinde yer alan habe- re göre, ABD Hazinesi ve Maliye Bakanlığı 14 Aralık'ta "Benevolence International Foun- dation, Global Relief Foundation ve Holy Land Foundation" şirketlerinin vergi muafi- yetlerini "terörü desteklemek ve terörist fa- aüyetlerde yer almak suçlamasıyla askıya al- dığını" açıkladığı bir genelge yayımladı. 3 şir- ketin malvarlıklannın dondurulmasını içeren, Hazine ve Maliye arasındaki bu işbirliği AB- D'nin teröre destek veren finans kaynaklannı kurutmak için giriştiği son çaba olarak gösteril- di. Maliye Bakanlığı üst düzey sorumlusu Mark VV. Evenson ise bir "Suç Araştırma Gnıbu" oluşturacaklannı açıklayarak "Teröre verilen mali desteğin izlerini mali ajanlanmız saye- sinde dünyada takip edeceğiz" diye konuştu. Evenson aynca Irak'ta Saddam rejiminin aktif hesaplannı araştırmak üzere harekete geçildiği- ni de belirtti. Haberde, terör örgütlerinin "güve- ne bağlı bir transfer sistemi" olarak tanımla- nan "havale" yoluyla fonJan dünyanın her tara- fina gönderdiklerinin tespit edilmesine karşın, bugüne kadar El-Kaide'nin finans kaynaklannın ortaya çıkanlamadığı ifade edildi. Uluslararası uyuşturucu trafığinin 2002'de 6 milyar dolarlık kazanç elde ettiğinin belirtildiği haberde, bu ora- nın terörist gruplan daha da güçlendireceği be- lirtildi. UzmanJar, ilk küresel terör ağı olarak ta- nımlanan El-Kaide'nin hiyerarşi şeklinde değil de "franchising" (lisans kullanma hakkı) yo- luyla hareket etmesinin finans kaynaklannın izi- ni sürmeyi güçleştirdiğini belirttiler. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN '...XX. yy'ın, Tarihteki Asıl Onemi...' • Baştarafı Arka Sayfada 'Uçûncü Dünya'h aydın gençler- le, Paris'te çok tartışmışızdır; (Qu- artier'deki ucuz kahveler, siyah tü- tün ve kırmızı şarap kokusu, önü- müzdeki çeşitli kitap ve dergiler, hava soğuk) dönüp dolaşıp, bağ- landığımız sonuç, aynı olurdu: XX. yy'ın tarihteki asıl önemi, ne I. ne II. Dünya Savaşı, ne de Faşizm olacaktır; asıl önem, Mazlum Halklar'ın, toprağını işgal edip, nesi var nesi yoksa alıp götüren, ona dinini, dilini, kültürünü inkâr ettiren Zalimlerin (yâni Beyaz, Hıristiyan ve Batılı Emperya- lizm'in); tarihte ilk defa, biri Sos- yalist, öteki Demokratik iki bü- yük ihtilâlle karşılaşması; onlara yenilmesidir; büyüklüğü şuradan geliyor ki, Sovyet Ihtilâli, Batı'ya kök söktüren Doğu Bloku gerçe- ğine, Anadolu Ihtilâli ise, Ban- dung'dan itibaren, Emperya- lizm'in işini çok daha zorlaştıran, Üçüncü Dünya Hareketi ne dö- nüşmüştür. Türkiye, gerçekte, Anadolu Ih- tilâli'ni bu mana ve bu vüs'atte ele alıp değerlendirerek, cihan- şümûl bir inkılâbın vatanı olabi- leceğine; Gâzi'den sonra, -Sev- res'in sahibi ve uygulayıcısı- Ba- tılı üfkelerin dümen suyuna ta- kılmış; bir manada, kendi inkılâ- bı ve geleceği aleyhine çalışma- ya başlamıştır. Yoksa, abarttığımı mı sanıyorsunuz? Öyleyse, alınız Hâdiye Bolluk'un 'Kurtuluş Sa- vaşı'nın Ideolojisi' kitabını. açınız herhangi birsayfasını, Hâkimiyet- i Milliye gazetesinin, rastgele bir başyazısını okuyunuz; görün ba- kalım, abartmış mıyım, yoksa az bile mi söylemişım? 'Batı'ya isyan bayrağı açmak flkri...' "...Dünya ve milletler efkân, bir gayenin oluşması için yapılacak harekâta, kâfi derecede hazır- lanmıştır. Avrupa tazyikinin se- beb olduğu felâketler her taraf- ta anlaşılmış; 'Demokrasi' deni- len sistemin, yeryüzünde sebeb olduğu felâketler bütün millet ta- rafından idrak edilmiştir. Bunun için Batı'ya isyan bayrağı açmak fıkri, bugün her tarafta, en ziyâ- de makbûl olan ve taraftar bulan bir siyâset programı kabul edili- yor; öyle bir program ki, hatta bizzat Batı milletlerinin çalışan fakat sefâlet çeken krtleleri de bunun etrafına toplanmıştır..." "...Anadolu kendi varlığının kurtulmasının, ancak bu Doğu Ihtilâli'nin muzafferryeti ile kâim olduğuna inanmıştır; bu inanış müsbet ve menfi iki büyük şey- den geliyor. Evvelâ, düşünüyor ki a) Batı devletleriyle yapılabi- lecek herhangi bir uzlaşma sul- hu, Anadolu'yu kurtarmaya ye- tecek derecede müsâit şartları ihtiva edemez; çünkü Batı Dev- letleri, Doğu'nun hakkını teslim zaruretini hissetmedikçe, bize karşı, milli haklarına tamamen sahip millet muamelesi etmeye- ceklerdir. b) Ikinci olarak görü- lüyor ki, Doğu Ihtilâli namını ta- şıyan tesisin, sonuç oiarak Ana- dolu'yu felâketten ve yok ol- maktan kurtaracak olan muzaf- feriyeti, artık ümit ve temenni değil bir hakikattir..." (Hâkimi- yet-i Milliye, 13 Teşrinsani (Kasım 1920/a.g.e.s. 106) İstanbul Haber Senisi - Türkiye'nin önde gelen tanınmış aydın, yazar, sa- natçı ve gazetecileri "Annem Savaş İs- terdi" adlı gecede banş için bir araya geldı. Gecenin isim babası, gazetemız yazarlanndan Dr. Erdal Atabek yaptı- ğı konuşmada savaş istemenin de, banş istemenin de bir bedeli oluğunu anım- satarak "Banş bir küitürdür ve her- kes bu kültüre sahip çıkmalıdır" de- di. Opus Yapım tarafından Cumhuriyet gazetesi Perrol-lş ve Novartis'in katkı- lanyla Atatürk Kültür Merkezı'nde dü- zenlenen gecede konuşan Petrol-Iş Ge- nel Başkanı Mustafa Öztaşkın ise ba- nş özleminin gerçekleşmesinin kapita- lizmın kurallanna karşı gelmekJe mümkün olabıleceğini belirterek "Ba- nş mücadelesinin insanlığın ortak belleğine ihtiyaci var. Ortak bellek, sis perdesinin engellediği gerçekleri görmemizi sağlavacaktır" diye ko- nuştu. Melek Göknur Alkır'ın sunu- cuJuğunu yaptığı gecede, tiyatro sanat- çılan Genco Erkal, Zafer Diper, Mustafa Alabora, Mehmet Ali AJabo- ra, Mümtaz Sevinç, Kenan Işık, Cü- neytTürel, Müjdat Gezen, Atilla Ol- gaç'ın banş için Nâzım Hikmet, Or- han Veli, Berthold Brecht gibi ünlü şairlenn şiirlerini seslendirmelen izle- yicilenn büyük beğenisiyle karşılandı. Bülent Ortaçgil, Cahit Berkay, İlkay Akkaya, Sadık Gürbüz, Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Zerrin Özer, Haluk Levent, Sibel Metin, Vansımalar. İncesaz gibi birçok ünlü sanatçı da se^'ilen şarkılannı ve türkü- lerini banş için söylediler. Gazeteci Tayfun Talipoğlu, yazar Muzaffer tl- han Erdosfun da banş mesajlanyla renk kattığı gece banş için bir araya ge- len izleyicilere keyifli anlar yaşattı. Ge- cede aynca tüm katılımcılara gecenin anısına bırer tablo hediye edilirken, ga- zetemize katkılanndan dolayı verilen tabloyu da gazetemız hukukçularından Fikret İlkiz aldı. HABÎB AKTAŞ'IN AKRABASI KUŞ TUTUKLANDI Evinde bulunan 12 çuval patlayıcıya 'deterjan 'dedi İstanbul Haber Servisi - Istan- bul 'daki intihar saldınlanyla ilgili dü- zenlenen operasyonlarda evinde 12 çuval içinde 5 kamyonete yüklenme- ye hazır miktarda potasyum nitrat, elektronik düzenekler ve patlayıcı maddeler ele geçirilen Mehmet Kuş DGM tarafından rutuklandı. Kuş, ifa- desinde "Çuvalların içindekini de- terjan sandım" dedi. Kandıra F Tipi Cezaevi'nde tutuk- lu bulunan Osman Eken'in itiraflan doğrultusunda istanbul polisi Zeytin- burnu'ndaki Çırpıcı Mahallesi'nde bir eve operasyon düzenledi. Evde 12 çuval içinde 5 kamyonete yüklenme- ye hazır miktarda potasyum nitrat, elektronik düzenekler ve patlayıcı maddeler ele geçırildi. Evin sahibi Mehmet Kuş gözaltına alındı. Saldı- nlan gerçekleştiren örgütün lideri olan Habib Aktaş'ın halasının oğlu olan Kuş, emniyetteki sorgusu ta- mamlandıktan sonra dün istanbul DGM yesevk edildi. Adlı Tabıplik'te sağlık kontrolünden geçirilen Kuş, daha sonra Cumhuriyet Savcısı Mus- tafa Erol tarafından sorgulanmaya başlandı. Mahkemede. "terör örgü- tiine yardım ve yataklık etmek" su- çundan tutuklanan Kuş, cezaevine gönderildi. 'Akrabam eve bıraktı' Ifadesinde hakkındaki suçlamala- n reddeden Kuş, evındeki potasyum nitrat ve patlayıcı maddeleri deterjan olarak bildiğini iddia etti. Kuş, çu- vallann içindeki maddelerin patla- malardan önce bir akrabası tarafın- dan evine getirildiğini sa\oındu. Bu kişinin Habib Aktaş olduğu iddia edildi. Kuş'la birlikte turuklananla- nn sayısı 35'i bulurken 12'si îstan- bul'da, 8'i ise Konya'da olmak üze- re gözaltına alınan 20 kişinin sorgu- su sürüyor. Konya'dan gözaltına alın- dıktan sonra istanbul'a getirilen 5 ki- şi arasında örgüt liderlerinden Ha- run İlhan da bulunuyor. _ Dinçer'in 1995'teki konuşmasi: 'Cumhuriyet bize bir mana ifade etmiyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz'un açıkjadığı belgeye göre Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in, 19-21 Mayıs i995 tarihinde Sıvas "ta "21. yüzyila girerken dünya ve Türkiye gündeminde İslam" konulu sempozyumda yaptığı konuşmanın bazı bölümleri şöyle: •Islama yönelik olarak modern devlerin biz- lere birtakım dayatmalan olmuştur. Şeriata karşı olmak ama Müslüman kalmak bunun en önemli boyutlanndan bir tanesidir. Bu ara- da ifade edilen şey, gerçekte Islamın kültürel hareket olduğunun vurgulanması ve ondan ibaret kalması şeklindedir. Siz karar verme hakkını talep etmeyecekseniz, yaşama hakkı- na sahipsiniz demektir. • Bir an için siyasi öncelikli tslami hareket- lerin iktidara geldiğini düşünürsek, söz konu- su bürokratik mekanizmanın kullamlması du- rumuyla karşı karşıya kahnacaktır. Modern devleti, Islama tercüme ederek kullanmaya kalkışmak veya bürokratik mekanizmada yer alacak memurlan dindar insanlardan seçmek devletin yapısını, Islamın öngördüğü yapıya kavuşturur mu? Ashnda bu rür bir eğilimin, islami bir iktidan değil, beşeri yanı ağır ba- san bir iktidan öne çıkaracağı kanaatüıdeyim. •Başlangıçta kurulurken ortaya atılan cum- huriyet ilkesinin de zayıfladığını ve işlevini kaybettiğini görüyoruz. Halk için ve halk adı- na yönetim diye tarif edilen cumhuriyet kav- ramının ashnda artık bizim için çok fazla bir mana ifade ermediğini söylememiz de müm- kündür. Insanlar giderek daha çok demokra- siyi, daha çok katılımı ister hale gelmişlerdir. • Türkiye'de cumhuriyet ilkesinin yerini katıhmcı bir yönerime devretmesi gerektiği ve nihayet laiklik ilkesinin yerinin Islamla bütünleşmesinin gerekli olduğu kanaatini taşıyorum. Böylece. Türkiye Cumhuriye- ti'nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerini daha çok katıhmcı, daha adem-i merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğu ve artık bunun zamamnın geldiği düşüncesini taşıyorum. %/ Türkiye'de kültürel öncelikli islami hareketlerle, siyasi öncelikli îslami hareket- lerin karşılıklı ilişki ve etkileşimleri yeniden tanzim edilmelidir. Eğer bu iki hareket bü- tünleşmiş bir halde devam ettirilebilirse, Türkiye'de Islamın hiçbir ülkede görülme- miş bir şekilde sağlam bir temel üzerinde gelecek vaat ettiğini ifade edebiliriz. f/ iktidara gelmek yolun sonu değildir. Yeni bir başlangıçtır. tktidara gelince yapılması gerekenler bitmiş gibi düşünülürse, islam ik- tidara geliş aracı gibi kullanılmış, istismar edilmiş gibi olur. iktidara gelince de, tüm dünya Müslüman olsa da, düşmanlara karşı üstünlük sağlansa da, Müslümanın kavgası münkire, harama ve kötüye karşı devam eder. 'Üçüncü eylem uyarısı' Gizli yazıyı sızdırdı görev yeri değiştirildi ECE\ İT KILIÇ İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün. teröristlerin üçüncü bir bombalı saldın hazırlığı içinde olduk- lannı belirterek güvenlik önlemlerinin üst düzeye çıkanlması için ilgili polis birimlerine gönderdiği "gizli yazı" sızdınldı. Olayla ilgili başlatılan so- ruşturma kapsamında Başkomiser M.T'nin görev yeri değiştirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Is- tanburdaki bombalı saldınlarla ilgili Konıma ve Güvenlik Müdürleri ve amirlerine 20 Arahk 2003'te 20550 sayılı bir yazı göndererek 15 ve 20 Kasım'da gerçekleşririlen saldınlann devamı nite- liğinde üçüncü bir eylem yapılacağını bildirdi. Saldınnın, Habib Aktaş tarafından organize edil- diği vurgulanan yazıda, "Eylemde 24 Aralık 2003'te başlayacak Noel haftasında, başta ABD ve İsrail olmak üzere Batılı ülkelerin çıkarları- nın hedef alınacağı ve hedefler arasında Eti- ler'deki Akmerkez alışveriş binasının olduğu istihbaratı alınmıştır" denildi Bu yazıyı Eti- ler'de görevli Emniyet Amiri Başkomiser M.T, başta Akmerkez olmak üzere bölgedeki alışveriş merkezlerinin konıma birimlerine gönderdi. Yazı- mn, internette "dolaşıma" girmesi üzerine îstan- bul Emniyet Müdürlüğü soruşturma başlatıldığını açıkladı. Bu kapsamda M.T'nin görev yeri değiş- tirilirken, bir şube müdürii de görevden alındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle