Katalog

24 ARAUK 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabo cumhuriyet.com.tr 11 Kaddafi: İsrail de bizi izlesin • NEVVYORK(AA)- Libya lıderi Muammer Kaddafi. diğer ülkelerin de kendı yolunu izleyerek kitle ımha silahlanyla ılgıli uluslararası denetimi kabul etmelennı istedi. Kaddafi, CNN'dekı röportajında, "Kanımca, diğerlen de Lıbya'nın attığı adımlan atmalılar. Böylece halklannın başına felaket gelmesini önlerler" dedi. Kaddafi, açık olunmasının, nükleer kapasitesini açıklaması ıçın israil üzerinde baskı oluşturulmasını sağlayacağını söyledi. Saddam'm ardından 50 tutuklama • VVASHIINGTON/ BAĞDAT (AA) - ABD Genelkurmay Başkanı Richard Myers, Irak'ta eskı rejime mensup 50 yetkiliyi ele geçirdiklerini behrtti. Myers, Pentagon'da yaptığı açıklamada, "Saddam Hüseyin'in ele geçirilmesi, eskı rejim mensubu çok sayıda yetkiliyi yakalamamızı sağladı. Sadece dün 50 yetkiliyi ele geçirdik" dedi. Bu konuda aynntılı bılgı vermeyen Myers, Saddam Hüseyin'in yakalanması sayesinde Irak'takı dırenişin yapısı konusunda bilgi sahibi olduklannı kaydetti. Amerikan güçlerinin dünFelluce kentinde, aralannda iki eski general ile bir eski albayın da bulunduğu 26 Iraklıyı koalisyon güçlerine karşı düzenlenen saldmlara kanştıklan gerekçesiyle tutukladıkkn açıklandı.Öte yandan, Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyinin, Amerikan güçlerinin bir mahalleye düzenlediği baskın ve silahlı kışilerle çatışması sonrasında bir dizi patlamayla sarsıldığı bildirildı. Güney Kore askeri 1 Nisan'da • SEUL(AA)-Güney Kore'nin, Irak'a 1 Nisan'da asker göndermeyi planladığı bildirildı. Yonhap ajansının haberinde, 9 aylığına gönderilecek 3 bin askerin Kerkük'te görev yapacağı belırtildi. Âsker gönderme karan henüz meclis tarafından onaylanmadı. ancak tüm büyük partiler buna ılişkin yasa tasansını kabul edeceginin ışaretini verdi. ABD Başkanı George Bush, Güney Kore Devlet Başkanı Roh Moo- hyun'u arayarak, teşekkür etti. Afgan kadın KÂBİL(AA)- Afganistan'da Dr. Mesude Celal adlı bir kadmın Afganistan devlet başkanlığına aday olduğu bildırildi. Afgan Meclisi Loya Jirga'da delege olan Celal, kadın delegelerin toplamın dörtte birinden az olduğunu söylerken, gelecek yıl yapılacak devlet başkanlığı seçimleri öncesinde kampanya başlattı. Celal, geçen yılki seçimlerde ıkinci olmuştu. İsrail askerleri mülteci kampında aralannda 3 çocuğun da bulunduğu 8 kişiyi öldürdü Refah'ta kanlı operasyon Gazze'deki mülteci kampma giren israil askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşlan 3-5 olan 3 çocuk öldü, 8'inin durumu ağır olmak üzere 34 kişi yaralandı. tsrailli sözcü, operasyonun bir hedefinin Gazze Şeridi ile Mısır arasında silah kaçakçıhğı yapılan tünellerin ortadan kaldınlması olduğunu söyledi. Dış Haberter Servisi - îsrail ordusu- nun, Gazze Şeridi'ndeki Refah mül- teci kampına yönehk son aylarda dü- zenlediği en geniş çaplı saldında, en az 8 Filistinli öldü, aralannda çocuk- lann da bulunduğu 34 kişi yaralandı. Saldın öncesinde 2 îsrail askeri, Filis- tinli militanlarca öldürülmüştü. Filistinli güvenlik yetkilileri, îsrailli askerlerin dün sabah erken saatlerde 40 cip ve zırhlı araçla kampa girdiklerini bildirdi. Yetkilıler, İsrail askerlennın bir Filistinliyi göğsünden \Tirarak öldür- düğünü, çıkan çatışmalann ardından, yaşlan 3 ile 5 arasında değişen 3 çocuk dahil 6 kişinin daha yaşamını yitirdiği- ni kaydetti. Yetkililer, 27 yaşındakı Fi- listinli sağlık görevlisi VVi'am Rizek Musa'nın, yaralı bir Filistinliyi tahliye ederken israil askerlennin ateşiyle öl- düğünü kaydetti. Mısır sınınnda bulunan kampta ölen- ler arasında Filistinli bir polisin de bu- lunduğu açıklanırken 34 kişinin yara- landığı, bunlardan 8'inin durumunun ağır olduğu duyuruldu. Aynı kaynak- lar, saldında birçok evin hasar gördü- ğünü de belirttı. Operasyonu doğrula- AÇIKÇA tsrail ordusu operasyonda gözaltuıa aldığı FilistinUlerin eUerini arkadan kelepçeleyip gözlerini bağladı. (Fotoğraf: AP) yan israil ordu sözcüsü ise. Gazze Şe- ridi'nde bir Filistinli militanın ıki Is- rail askenni öldürdüğünü, bunun ardın- dan da mülteci kampına baskın dü- zenlediklerinı açıkladı. Sözcü, operasyonda, saldırganlabir- likte bir diğer Filistinlının daha öldü- rüldüğünü bildirdi. Îsrailli sözcü, ope- rasyonda Gazze Şendi ile Mısır ara- sında silah kaçakçıhğı yapılan tünel- lerin ortadan kaldınlmasının da hedef ahndığını bıldirirken bugüne kadar 40 tünelin yok edıldiğını açıkladı. tsrail ordusu, Refah mülteci kampı- na, içinde tüneller banndırdığını öne sürerek birçok kez saldın düzenlemiş- ti. Son saldınlarla birlikte 2000 Ey- lül'ünde başlayan intifadanın başın- dan beri ölen Filistinli sayısı 2 bin 744'e, îsrailli sayısı ise 856'ya çıktı. Kontrol noktası, ölüm noktası Batı Şeria'da Israil'in yola koyduğu engeller ve kısıtlamalar nedeniyle bir- çok kişinin öldüğü, Filistinli kadınlann yandan fazlasının da evde doğum yap- mayı tercih ettiği belirtildi. israil insan haklan örgütü B'Tselem ve İnsan Hak- lan Için Doktorlarörgütünün israil şu- besi tarafından hazırlanan rapora gö- re kontrol noktalannda ambulanslann engellenmesi nedeniyle birçok hami- le kadın, doğumu tehlikeye atmamak için evde ya da klinikte çocuk dünya- ya getiriyor. Raporda aynca, kontrol noktalanndaki gecikmeler nedeniyle çok sayıda Filistinlinin öldüğü, bunla- nn arasında en az 7 yeni doğmuş be- bek olduğu belirtildi. TOPLUMSAL TEHLİKE! Israil'in Çinli işçi korkusu • Bir İsrail şirketi, ülkeye getirdiği Çinli işçilerden, hayat kadınlan dahil îsrailli kadınlarla ilişkiye girmeyeceklerine ya da dinlerini değiştirmeye kalkmayacaklanna dair imza aldı. Dış Haberter Servisi- tsrail'de bir şirket, Çinli işçilerden, îsrailli kadınlarla ilişkiye girmeyecekleri ya da kadınlann dinlerini değiştirmeyi denemeyeceklerine yönelik sözleşme imzalamalannı istedi. Polis sözcüsü Rafi Yaffe'nin açıklamasına göre, anlaşma Çinli işçilerin hayat kadınlan da dahil olmak üzere îsrailli kadınlarla ilişkiye girmesi ve evlenmesini yasakhyor. Bunun yanı sıra Çinli işçiler anlaşma uyannca herhangi siyasi ve dini faaliyette bulunamayacak. Polis sözcüsü Yaffe anlaşmanın yasal olduğunu, şirket hakkında soruşturma açılmadığını kaydetti. 'Saatlibomba' Anlaşmaya uymayan Çinli işçiler, masraflannı kendileri karşılayarak ülkelerine geri gönderilecekler. tsrail'de, son üç yılda Filistinlilerin yerine alınan yaklaşık 260 bin yabancı işçi bulunuyor. 1990'lann sonunda israil'e gelmeye başlayan ve Israilliler ile kanşan yabancı işçilere ilişkin dönemin bazı bakanlan "toplumsal saaffi bomba* uyansında bulunmuştu. Son aylarda işsizliğin yüzde 11 arttığı Israil'de işçilerin yandan fazlası kaçak olarak çalışıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, konuyla ilgili açıklama yapmadı. Sudan'da evlilik dışı ilişkiye giren İntizar hakkında alınan karar tepki çekti Genç anneye kırbaç cezası 'i, A İ f 1 16 yaşındaki Abdülkadir, hakkında veıilecek karan beklivor. (AFP) Dış Haberter Servisi - Su- dan'da, 16 yaşındakı genç bir kadın evlilik dışı cinsel iliş- kide bulunduğu gerekçesiy- le kırbaç cezasına çarptınldı. Karara insan haklan örgüt- leri büyük tepki gösterdi. Başkent Hartum'un Ka- lakla kasabasındaki bir mah- keme, ılişki sonrası hamile kalan İntizar Bakri Abdülka- dir'ın 100 kırbaç cezasına çarptınlmasına karar verdi. 3 aylık bir erkek çocuk sahi- bi olan Abdülkadir'in avuka- tı Ismail Abusugrah, müvek- kilinin cezasrnın cumartesi günü halk önünde infaz edil- mesinin planlandığını, an- cak sağlık sorunlan nede- niyle bunun 23 Ocak sonra- sına ertelendiğini söyledi. • 3 aylık bebeği olan İntizar Abdülkadir'in 100 kırbaçlık cezası cumartesi günü halk önünde infaz edilecekti, ancak sağlık sorunlanndan ötürü ertelendi. Abusugrah, Abdülkadir'in Hıristiyan olduğunu ve bu gerçeğin yargıç tarafından göz önüne alınmadığını be- lirterek kararın iptali içın yüksek mahkemeye baş\iır- duklannı sövledi. •Babası inkâr etti' întizar Bakri Abdülkadir, annesinin bebeğin babası ol- duğunu söylediği İsam adlı gençle. kendisiyle evlenme- si için görüştüğünü belirtti. Abdülkadir. "İsam mahke- mede beni tanımadığını ve benimle asla beraber olma- dığuu söyledi" dedi. Hartum'da doğan tntizar Abdülkadir'in ailesi, Müs- lüman nüfusun azınlıkta bu- lunduğu güneyde yaşıyor. Zanh. babası Müslüman ol- masına karşuı kendisinin Hı- ristiyan ınancına göre yetiş- tiğine dıkkat çekiyor. Ulus- lararası Af Örgütü, Sudan- h yetkililere başvurarak ce- zanın infazının durdurul- masını istediklerini açıkla- dı. Clkenin önde gelen insan haklan avukatlarından Gazi Süieyman, davayı üstlenmek istediğıni bildirdi. Metro ve limanlarda devriyeler arttınldı, havaalanlarında parmak izi alınacak ABD'yi terör korkusu sardıDış Haberler Servisi - ABD'de terör alarmı seviyesinin sandan turuncuya yük- selrilmesinin ardından New York ta. 11 Eylül 2001 'deki terör saldınlanndan bu yana en geniş güvenlik önlemleri ahndı. ABD havaalanlan ve limanlanna gelen ya- bancılann parmak izlerinin alınması ve fotoğraflannın çekilmesıne de 5 Ocak'tan itibaren başlanıyor. New Yorklular, yaklaşan Noel öncesi alışverişlerini geniş güvenlik önlemleri al- tında yapıyorlar. Kentin ana cadde ve so- kaklannda daha fazla polis memuru dik- kat çekerken, köprü ve tünellerdeki kont- rol noktalannda güvenlik önlemleri arttı- nldı. Metrolarda ve deniz ulaşımında da- ha fazla devriye gezmeye başladı.Tüm bu güvenlik önlemlerine ek olarak New York Valisi George Pataki de kentin has- sas noktalanna yerleştirilmek üzere aske- ri bırlikler gönderdi. New Yorklular, yak- laşan Noel öncesi alışverişlerini görülme- dik güvenlik önlemleri altında yaparken terör tehditlerinin artmasından endişe duyduklannı belirtiyorlar. lç Güvenlik Bakanı Tom Ridge. önce- ABD'nin Kalifonıiya eyaletinde önceki akşam meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremde. en az 2 kişinin öldüğü bildirildi.Depremin ardından arama kurtarma ekipleri enkaz bölgelerinde çahşmalanna başladı. (Fotoğraf: REUTERS) a ki gün yaptığı açıklamada. 11 Eylül sal- dınlan kadar şiddetli olabilecek terör is- tihbaratı aldıklannı. bu nedenle ulusal te- rör alarmı seviyesinin sandan turuncuya yükseltildiğini bildirmişti. Turuncu alarm, en ciddi terör tehdidi- ni ifade eden kırmızı alarmın bir düşük seviyesi anlamına geliyor. Turuncu alar- mın verildiği tarihler ve nedenleri ise şöy- le: 20 Majıs 2003- Suudi Arabistan ve Fas saldınlannı takiben, 17 Mart 2003- Irak işgalinden önce, 7 Şubat 2003- El Kaide sal- dırısı olacağına dair güçlü is- tihbarat. 10E>üil2002-11 Eylül'ün ilk yıldönümü. ABD'de 5 Ocak'tan itibaren havaalanlan ve limanlarda baş- latılacak, gelen yabancılann parmak izlerinin alınması ve fotoğraflannın çekilmesi uy- gulamasıyla ise herkesın. ülke- ye ne zaman girip ne zaman çıktıklan izlenecek. Yetkilıler. "Programın 5 Ocak'ta ülkenin uluslararası uçuşlara açık 115 havaalanında ırygulamaya ko- nacağını ve gümrük görevlite- rinin gelen kişinin gecmişini anında araştırabileceklerini" ifade ettiler Kısa adı US-V1SIT (ABD Ziyaretçi ve Göçmen Statü Gösterge Teknolojisi) olan sis- tem sayesinde yılda yaklaşık 24 milyon yabancının ızlene- bileceği ifade edildi. ŞÜKRÜ SİNA GÜREL Devletle Kavgalı Olmak Aynı gazetenin, Milliyet'\n ortadaki iki sayfasın- da iki yorum: Sağdakini, Taha Akyol Denktaş Yanlış Yapıyor" başlığıyla yazıp, "Denktaş, şu- nunla bununla çatıştığı gibi Türkiye ile de çatışa- bileceğini düşünmemelidir" diye bitiriyor. Solda- ki yorum Fikret Bila'nın ve başlığı, "Denktaş: Çe- kilirim". Bila, yazısının sonunda şunlan belirtiyor: "Bu durumda, Erdoğan hükümetinin tavn değiş- mezse, Denktaş 'ın iki aşamalı bir tutum izleye- ceği anlaşılıyor. önce görüşmecilikten, onayaşa- mastnda da Cumhurbaşkanlığı'ndan çekilmek." İki yorum arasında da birhaber: Dışişleri Baka- nı ve Başbakan Yardımcısı Gül, "Hamaset vepro- poganda ile vakit kaybetmek, uzun vadede he- pimize pahalıya mal olur" demiş. Aynı Gül'ün, Türkiye Cumhuriyeti'ni uluslararası mahkemeye götürmüş olan birinin "türban" davasında devlet adına yapılan savunmanın, devleti dava eden ta- rafından Başbakan'a şikâyet edilmesi üzerine, geri çekilmesi emrini verdiğini, böylece Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin kendisine karşı açılan davada yaptığı savunma konusunda kararsız ve şaşkın bir konuma sürüklendiğini de yazıyor ga- zeteler... Cumhuriyet'teki haber ise şunu belirti- yor Türkiye 'ye büyük prestijkaybettiren olayı doğ- rulayan Gül, eşinin AİHM'de Türkiye aleyhine aç- tığı türban davasını ise geri çekmeyi düşünme- diklerini söyledi". Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan Yardım- cısı'nın eşi, devletle, uluslararası mahkeme- de davalı. Devleti savunması gereken kişi de aynı Gül. Bu durumdan çıkış gerektiğini dü- şünmediği gibi, aynı nitelikte bir uluslararası şikâyet karşısında da devleti acz içinde bı- rakmayı seçebiliyor Belki şu söylenebilir: "Gül, Erdoğan, Içişleri Bakanı Aksu ve öteki AKP'liler zaten içerde yar- gıyı küçümsüyor ve kaale almıyoriar. öyle olma- salardı, Erbakan ;n mahkûm olduğu davada ve Istanbul Belediyesi'nin görevlilerinin yargılandık- lan davalarda kendileri de sanık konumunda ol- duklannı unutmayıp, sorumlu kişiler olarak yar- gıya kendilerini teslim ederlerdi. İçerde yargıyı ciddiye almayan dışarda neden alsın?" Doğru olabilir... Ama burada söz konusu olan kimin devletle davalı, kavgalı olduğunun sap- tanmasıdır. Gül mü, Denktaş mı? Denktaş, Türkiye Cumhuriyeti ile değil, Hü- kümette yer alanlaria karşı karşıya gelmek zo- runda kalıyor. Bu durum, Denktaş tarafından değil, Hükümet'te yer alanlar tarafından ya- ratılıyor. Çünkü, Hükümet'in, Kıbrıs'la ilgili devlet politikasını oluşturan ve şimdi de ge- çerliliğini koruyan TBMM kararlannın tersine bir "hükümetpolitikası" oluşturma isteğine ve bu doğrultuda Türkiye'ye ve KKTC'ye uygu- lanan ahlaksız dayatmaya katılma eğilimine Denktaş karşı koyuyor Denktaş'ın söylediği şu: Annan Planı, çerçeve- si ve felsefesi müzakere konusu yapılmamak üze- re önümüze konmuş bir dayatmadır. Bu plan, as- lında daha büyük ve yalnız KKTC'yi değil, Türki- ye'yi de içeren bir büyük planın bir parçasıdır. Amaçladıgı Türkiye ile bağlan kesilen Kıbrıs Tür- kü'nü bir azınlık olarak Rum yönetimi altında AB'ye sürüklemektir. Üstelik, şimdiye kadar TBMM kararlanyla (şimdiki Meclis dahil), cumhur- başkanlannın ortak açıklamalanyla ve MGK tavsiyesi ile hükümetler tarafından onaylan- mış (şimdiki dahil) siyaset belgeleriyle uyuş- mayan bu planın, şimdi aslında görüşülmesi değil, referanduma sunulması dayatılacaktır. Böyle bir durumdaTürkiye'nin ve KıbnsTürkü'nün temel ulusal çıkarlanna aykırı bir tutum takınma- mı kimse benden beklemesin. Gider, sorumlulu- ğu onlara bırakınm... Ne günlere kaldık! İçerde ve dışarda devlet- le kavgalı ve davalı olanlar, şimdi kendi doğ- rultulannı devlete mal etmeye çalışıp, ulusal çıkarlardan ve haklardan ödün vermeyenleri, Türkiye ile kavga etmekle suçlayabiliyorlar... Türkyargısını küçümseyen veondan kaçanlar, dı- şanda devletle davalı olanlar, devleti temsil ettik- leri iddiasıyla ortada geziniyorlar. Bunlar bizim ulusal hak ve çıkarlanmızı kollayabilirler mi? YUNANİSTAN GAZETEStNÎN SAV1 Ankara: Ege'de anlaşma yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ankara. Yunanistan'ın Elefteropia gazetesinin "Atina- Ankara, Ege'de anlaşü" haberinin doğru olmadığını bildirdi. Görüşmelerin sürdüğünü belirten Ankara, Lahey Uluslararası Adalet Divanı'na başvurmak için bir tahkimname hazırlığı yapılmadığını da kaydetti. Yunanistan'da yayımlanan gazetede, Türkiye'nin Kuzey Ege'de Yunanistan'ın da Güney Ege'de karasulannı genışletme yönünde uzlaştıklannı iddia etmışti. Yunanıstan'a 10 mile kadar karasulan halckı tanıyan uzlaşmaya göre Türk gemilerine Güney Ege'den serbest geçiş hakkı da tanmıyor. Dışişleri Bakanlığf ndan üst düzey bir yetkili ise iki ülke arasında bir anlaşma olmadığını, görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. Aralık ayı sonunda Yunanistan adına müzakereleri sürdüren Anastase Skopelitis'ın Ankara'ya geleceği ve istikşafi görüşmelerin kaldığı yerden devam ettirileceğini belirten yetkili, "Anlaşma olsa göröşmeler sürer mrydi'' diye konuştu. Aynı yetkili, haberde yer alan tahkimname hazırhğuıın da gerçekçi olmadığını bildirdi. Tahkimnamelerin tek taraflı olmadığını, konuyla ilgili taraflann hazırlamalan gerektiğine işaret eden yetkili, "iki ülkenin Ege görüşmelerine ilişkin basın karartması kararuu aldıklannı ve bunu uyguladıklannı" anımsattı.