24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SSAYFA CUMHURİYET 17 ARALIK 2003 ÇARŞAMBA HABERLER CHP Genel Sekreter Yardımcısı Oyan, Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasansı'na sert eleştiriler yöneltti 'AKP'ninhedefî cumhuriyet'IŞDvKANSl ANKARA - CHP Genel Sekreter "Vardımcısı OğuzOyan, TBMM'ye su- rıulması duşunulen Kamu Yoaetımı Temel Kanunu Tasansı ıle AXP'nın **Cumhuriveö fethetmek" ıstedığını b>elırterek "Tasannın, yasama organı- nınataııdakdertetirnivapabtleeekaraç- l a n boşaltan,partamenterdenetimi iş- levsizleştıren bir yapısı var" dedı Oguz Oyan, tasannın sorunlan çoz- mek değıl, kamu yonetımını altust et- meye yonelık bır amaçla hazırladığı- ru belırterek "Tasan. bir uniter kamu yönetimi işievişınde hiç yeri olmaya- cak biçimde merkezi yonetimin go- revlerini sınıriayıp diğer rum görevie- ri verel yönetimlere bırakarak tam bir kaos yaraöyor'' dıye konuştu Ta- sannın kamu yonetırrunın ışlev lennı, gore\lennı, yetkıleruıı ıl ozel ıdare- lenne bır yetkı genışhğı anlamında ak- tarmadığını, kamu yonetımını parça- lamak ıçın "piyasayaaçıhna" mantı- varoş Yasası'na tepki • Oyan, "uluslaşma ıdeolojısınden çok ümmetçı ıdeolojıden gelen" AKP'nm hazırladığı tasannın "yasama organının altındakı denetimi yapabılecek araçlan boşaltan, pariamenter denetimi ışlevsızleştıren bır yapısı" olduğunu söyledı. ğını ortaya koyduğunu dıle getıren Oyan, şunlan soyledı "Kureseüeşme dalgası altında güç- lü ulus devletler, kendılen daha da giiçlenirken; küçük boyutiu, gehşme- lere direnemeyen voksul uçiincü dün- ya ülkelerini uhıs deviet statüsünden daha alt statulere indirgemeye çahşı- vorlar. Guçlü ulus devletler ile parça- lannuş ulus devletler arasmda giderek artan bir tabivet, bağımJılık ilişkisi oluşma>a başlrvor. Turkrve gibi milli demokratik devrimi kınlmalara ne- den olmuş, ancak hâlâ bir ulus deviet gibi davranma ahşkanlığını surduren ülketerde. birtakım yerel iktidar odak- lanyaratarak ve bu yerel iktidar odak- knnın güçhi ulus devletler ile doğru- dan ya da IMF. Dünya Bankası gibi kurumlarrv ia iüşki kurmalannı sağ- layarak ulus devletin parçalanma sü- rednihciandırmakistiyoriar. Bunu ka- hcı krimanın yohı da ulus devlet kim- liğini koruyan ulkelerde merkezi ya- pılan parçalanmaktan geçh»or. Ashn- da özeDeştirmenin bir amacı da odur. Nasılbüyük kamusal tekeDerin \e ure- tinı şirketlerinin parçalanması çok ulushı şjrkederin o ülkedekipazara da- ha kolay nüfuz etmesine vol açıvorsa. siyasi mekanizmalarla da kureselleş- me adına, vereUeşme aduıa çok sayı- da yerel iktidar odagı yaratmak da, uluslaşma sürecini tamamlayamanuş ulkelere yeni bir hançersokuİması an- lamuıa getir." 'Ulus devlet perspektifî yok' Oyan, uluslaşma ıdeolojısınden çok ummetçı ıdeolojıden gelen AKP'nin de bu parçalanma surecıne yakın dur- duğunu belırterek "Askeri ve diğer kurumlarryia Türkhe'deki KemaKst vurguhı cumhurrv etçi yapı bu ideolo- ji açısından bir ayak bağıdır. Bu yüz- den 2. cumhuriyet ideolojisi ile ortak davranarak iktidan ele geçirme, do- layısryla cumhuriyet fethetme temel amaçOr. Çiınku bu ideolojinin ulus devlet perspektifî yoktur" dedı Yasamaya müdahale CHP Genel Sekreter Yardımcısı Oyan, tasan ıle yasama alanına da müdahale edıldıgıne dıkkat çekerek şunlan soyledı "Tasan. performans denetimi ge- tirdiğini ilerisüriivor. Performans de- netiminde, beUi bir >önetici\e beUi bir >etki ve kaynak vcrilir, sonuçta o >etki ve kaynakla taahhut edilen he- deflere ulaşıiıp ulaşümadığı olçulur. Bakanlar,parlamentoya karşı sorum- luduriar. Bakanlann altmdaki bü- rokraüar da bakana karşı sorumlu- duriar. Tasan, bakanlann kendileri- neverilen kaynak vevetkiyletaahhut- leri verine getirip getirmediideriıü denedeyecek bir mekanizma geüştir- miş mi? Hayır. Boyjece hem perfor- mans denetinıinin gereği verine gel- memiş, hem de v asama organına mü- dahale cdilnıiş olacak. Çunku, mev- cut sistem içindeki az çok işleyen me- kanizmalar da kopanlıvor. Bakan var ama taşra teşkÛan iptal edümiş. Iptal edilmiş bir taşra teşkilatı hangi hesapverilebflirtik, hangi performans denetimi uzerinden bakana hesap \e- recek, bunun bağlantısı kurulmamış. Bakan butun bunlar uzerinden par- lamentoya nasıl hesap verecek? Onun da bağlanosı vok. Dolayısryla tasan- nın, sadece yurütmenin degiL v asa- ma organının aJondaki denetinı \a- pabilecek araçlan boşaltan, paria- menter denetimi bir anlamda işkvsiz- leştiren bir yapısı var." 'Yeni rant alanları yaratılacak'ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - AKP huku- metının yerel seçımler on- cesınde buyukşehırlenn sınırlannı genışletmek amacıyla hazırladığı yasa- ya uzmanlardan eleştın geldı Tarıhı Kentler Bırlığı Genel Danışmanı Oktay Ekinci. buyukşehır bele- dıyelennın sınırlannı be- lırleyen yasanın bazı ek- ler ve duzelrmelerle ya- rarlı bır ıçenğe kavuşturu- labıleceğını soyledı Yasa- nın gerçekten buyukşehır ölçeğmde planlı bır şehır- cılığı sağlayabılmesı ıçın once Imar Yasası'ndakı tanımlarda baa değışıklık- ler yapılması gerektığını belırten Ekıncı, "Büyük- şehir alanlannın tumünii içerecekşekikte 1/10.000- 1/25.000-1/50.000 ve 1/100.000 olçekli bütün- culnaamplanlannvçmet- ropoUten bölge planlan- nın da büyükşehir beledi- yeleri taraûndan ve hatta zorunhı olarak >apılnıası- nı hükme bağlaması ge- reldyor" dedı Ekıncı, bu planlann ka- mu yarannı, doğal v e kul- turel çe\re ıle spekulatıf ımar kararlannı onleye- bılmesı ıçın yerel yone- tımler reformu yasa tasla- gında ongorulen "planla- nıada bilimsel denetim" organımn oluşturulması- ıun buyuk onem taşıdığı- ıu soyledı Elancı,unrver- Mteler, kamu kurumlan \z meslek odalan temsıl- cdennden oluşan "İl pbn- lanıa damşma ve denetle- me kuruDannın" da tum planlan oceden ınceleme ve yonlendırme yetkıle- nyle bırlıkte yasaya ek- lenmesı gerektığıne ışa- ret ettı Ekıncı şoyle de- vam ettı "Yasa, bu gibi eksikük- ler tamamlanmadan yü- rürhığe girdigi takdirde, büyükşehirierin daha da geniş sınırlar içinde yasa dışı yapılaşan varoşlann egemenBgi altında düzen- siz kendeşme ve rantalan- lanna dönüşmesi kaçmü- maz olacakür." 1ĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Mahkeme, adını 'Qalferat' olarak değiştirmek isteyen Ferhat Yeğin'in başvurusunu kabul etmedi 4 Kiirtçe îsîm' istemine retANKAR4 (Cumhumet Bürosu) - Kurtçe ısım ıstemıyle açılan da\alarda ılk karar Ankara'dan çıktı Ankara 1 Ashye Hukuk Mahkemesı, Ferhat Yeğiıı'ın ısmınm "Qalferat" olarak değıştınlmesı ıstemıyle açtığı da\ayı reddettı Mahkeme — ret karannı, 29 harften oluşan Turkçe alfabenın anayasanın 174 maddesmde ıfadesıru bulan "Devrim Yasalan" gereği değıştınlemeyeceğı gerekçesıne dayandırdı Başkentte Kurtçe ısım ıstemıyle açılan davalarda ılk karar, Ankara 1 Ashye Hukuk Mahkemesı'nden çıktı Mahkeme, Ferhat Yeğin'in açtığı davayı reddettı Yargıç Beyhan Azman, ret karanna ılışkın gerekçesını yazdı Gerekçelı kararda, Ferhat Yeğin'in AB'ye uyum yasalan çerçevesınde yapılan yasal değışıkJık uzenne ısmının "Oatferat" olarak değıştınlmesı ıstemıyle mahkemeye başvurduğu belırtıldı Kararda, Nufus ve Vatandaşlık Işlen Genel Mudurluğu'nun 21 Kasım 2003 tanh ve 15313 sayılı • Mahkeme ret karannı, 29 harften oluşan Turkçe alfabenın anayasanın 174 maddesınde ıfadesını bulan "Devnm Yasalan" gereği değıştınlemeyeceğı gerekçesıne dayandırdı Ozellıkle DEHAP tarafından yurt genelınde açılmış çok sayıda 'Kurtçe ısım' davası bulunuyor genelgesıne değınıldı Genelgede, "Atfabemizde 29 harf mevcuttur. Bütün resmi iş ve işlemlerde bu 29 harfin kuDanılması, yasa ve anayasaıun 174. maddesüün gereğidir. Bunun dışmda herhangi bir harfle isim talebinin kabul edihnesi mümkiin değildir" açıklamasının yer aldığı belutılen kararda, bu açıklama doğrultusunda davanın reddıne karar venldığı kaydedıldı Ferhat Yeğın ıle bırlıkte DEHAP veOzgur Toplum Partılı 19 kışı 27 Ekım 2003 tanhınde Ankara Adlıyesı'ne gelerek dava açmışlardı îçışlen Bakanlığı, "x, w, q" harflennm Turkçe alfabede yer almadığı gerekçesıyle bu harflan ıçeren ısımlenn konulamayacağı yonunde genelge yayımlamıştı Genelgenın ardından DEHAP yurt genelınde "Kurtçe ishn" kampanyası başlamıştı Adlıyelere çok sayıda "Kurtçe isim" başvurusu yapılmıştı 3 kişi cezaevine gönderildi TaÜms'esaldırı iddiasında tutuklama tstanbul Haber Servisi - Turkucu tbrahim Tathses'e sılahlı saldın duzenlemek ıstedıklen ıddıasıyla gozaltına alınan 4 kışıden 3'u, Istanbul DGM'ce tutuklandı Istanbul Organıze Suçlar Şube Mudürluğü'ndekı ışlemlen tamamlandıktansonra DGM'ye sevk edilen Sezgin Güçlü, Mikail ÖzJu, Inan Deliktaş ve Mehmet Yücetürk, Cumhunyet Savcısı tsa Dalgıç tarafından sorgulandı Savcılık sorgulannda haklanndakı suçlamalan kabul ettıklen behrtılen Guçlu, Ozlu ve Deliktaş, "çıkar amaçh suç örgütune üye omıak", "adam öldürmeve eksik teşebbüs" ve "ruhsatsiz silah bıdundurmak" suçlanndan tutukJanmalan ıstemıyle Nobetçı 5 No'lu DGM Yedek Hâkımlığı'ne gondenldı Savcı Dalgıç, sorgusunu yaptığı Mehmet Yuceturk'ü ıse mahkemeye sevkıne gerek gormeyerek serbest bıraktı Nobetçı mahkemede yenıden sorgulanan Guçlu, Ozlu ve Deliktaş. tutuklanarak cezaevine gondenldı IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr Hüseyin Yıldınm Tekırdağ F Tipı Cezaevı'ndeyatıyor Felçlı. Hıçbırıh- tıyacını kendısı goremıyor Daha ön- ce aldığı raporlan bu koşede yayım- lamıştım Bana yolladığı mektubu da hucrearkadaşınayazdırmış Onu hâ- lâ nasıl ıçende tutuyorlar^ Mektubu- nu, Adalet Bakanlığı yetkılılerının ılgı- sıne sunuyorum "Daha öncekı sureçlerde köşenız- de, sağlık durumumla ılgılı ıkı kezya- zı yazmıştınız Ancak kendı durumu- mu dırekt olarak şımdıye kadar sız- lere ıletemedım Bunda kendımın de yazamıyor oluşumun etkısı vardı Ge- nel sağlık durumumu yanımdakı ar- kadaş vasıtasıyla sıze yazmak ıhtıya- cı duydum Duyarlı olacağınıza ına- narak yazdınyorum 6 Temmuz 2001 tanhınde yasadı- şı orgut üyesı olmak suçlamasıyla tutuklanıp Tekırdağ F Tipı Cezaevı'ne kondum O tanhten ben tutukluluğum surmektedır Tutuklanmamdan on- ce trafık kazası geçırmıştım Kaza sonucu kafatasımın bırçokyennde kı- nk ve çokuntu, beyın zannda yırtıl- ma oluşmuş, boyundan aldığım cıd- Hüseyin Yıldınm 'ı Artık BırakınL dı darbe sonucu omunlığım zedele- nerek felç olmuş, spastık bır duru- ma gelmıştım Bu halımle tutuklan- dım Getmldığım Tekırdağ F Tipı Ceza- evı'nden Tekırdağ Devlet Hastane- sı'nesevkedıldım Çıkanldığımsağ- lıkkurulu, cezaevınde yaşamımı sür- durmemın olanaklı olmadığı gıbı, tıb- ben hayatı tehlıke oluşturduğu rapo- runuverdı BırsuresonraEdırneTıp Fakultesı'nesevkedıldım Oradaıkı ay cıvarında yatarak, kafatasımdan ve beyın zanndan amelıyat geçırdım Omunlığe tıbben müdahale olama- yacağı ıçın, omunlıkten kaynaklı ola- rak felçlı ve spastık durumum de- vam etmektedır Tutuklu bulunduğum bu süre ıçın- de 2001-2003 tanhlen arasmda dort kez Tekırdağ Devlet Hastanesı Sağ- lık Kurulu'na sevk edıldım Dört kez venlen raporda, sağlık durumumun cezaevınde yatmaya olanaklı olma- dığı, tıbben hayatı tehlıke oluştur- duğu, özet bakıma muhtaç olduğum ve tedavımın mumkun olmadığı (özel- lıkle cezaevı koşullannda) belırtıldı Ocak 2002 tanhınde çıkanldığım Ad- lı Tıp Kurumu, Tekırdağ Devlet Has- tanesı'nın verdığı raporu onaylıyor- du CMUK'un 399 maddesı gereği cezamın bıryıl tehır edılmesı rapo- ru verdı Ocak 2003 tanhınde tekrar Adlı Tıp Kurumu'na çıkarıldım Bır yıl öncekı raporunu tekrahayarak ye- nıden bıryıl erteleme karan verdı 2003 yılı ıçensınde ıkı kez daha Adlı Tıp Kurumu'na sevk edıldım Son ıkı sevkte de Adlı Tıp Kurumu yaptığı sağlık kontrollerı sonucunda felç ve spastık hastalığımın, sakatlı- ğımın kalıcı olduğu, CMUK'un 104 maddesı gereğınce cezamın erte- lenmesı raporunu vermış bulunuyor Gerek Devlet Hastanesı Sağlık Ku- rulu'nca venlen dört raporda felçlı ve spastık bır hasta olduğum, hastalık ve sakatlığımın kalıcı olduğu, ceza- evınde yaşayamayacağım, özel ba- kıma muhtaç olduğum somutlaş- mışken hâlâ tutuklu olarak cezaevın- de tutularak günbegun ölüme yak- laşmama zemın hazırlanıyor Tutuk- lu olduğum gerekçesıyle CMUK'un tanıdığı haklardan yarariandıntmıyo- rum Oysa sız de lyı bılmektesınız kı, 2001 yılı ıçınde ve 2002 yılı başına kadarkı donemde olum oruçların- dan oturu yuze yakın tutuklu CMUK'un 399 maddesı gereğınce tahlıye edıldı Hukuk konjonkture go- re uygulanmayacağına gore aynı hak- tan benım de yarahanmam gerekır Felçlı ve spastık bır hasta olduğum ıçın hıçbır ınsanı ıhtıyacımı kendım karşılayamıyorum Yemekten tuvale- te, gıyınmekten yatışıma kadar tum zorunlu ınsanı ıhtıyaçlanmı zorunlu olarakyanımdakı tutuklu arkadaş va- sıtasıyla yenne getırebılıyorum ör- neğın, tuvalet ıhtıyacım ıçın, yanım- dakı tutuklu arkadaş, ortasına delık açtırdığımız plastık sandalyeyı tuva- letın ûstüne oturtmak, sonradan be- nı soyup oturağın üzerıne yeheştır- mek gorevını ustlenıyor Ihtıyacımı ancak böyle karşılayabılıyorum Ih- tıyaç sonrası benı büyuk zoriuklaria gıydınp ya oturtmak ya da yatağa uzatmak durumundadır Sabah benı kaldırmak, gıydırmek, akşam soyup yatırmak, yemek ve su ıhtıyacımı karşılamak, bır bebek gı- bı banyo yaptırmak, hep yanımdakı tutuklu arkadaşımın zorunlu ışı halı- ne gelmış durumda. özel bakıma muhtaç olan ben, cezaevınde hıçbır bağımın olmadığı bır başka tutuklu- ya bağımlı olarak yaşıyorum, daha doğrusu yaşayamaz bır duruma gel- mış bulunuyorum Bundan otürü de bedensel sağlığımın yanında ruhsal sağlığım da her geçen gun çokun- tuye uğramakta, adım adım olume ıtılmış olmaktayım " Bu durumda olan bır ınsanı, hangi hukukı gerekçe ıçende tutabılır kı1 Ce- zaevlen Genel Muduriuğu'nden bana yasal gerekçelen anlatan mektup gon- dermelennı ıstemıyorum Huseyın Yıl- dınm'ı tahlıye etsınler Ayıptır GLOBALPOLÎTIKÜLTÜR ERGtN YILDIZOĞLU Saddam - Maddam Kaprtalızm ve tuketım toplumu, kıtle ıletışım tek- nolojısı gelıştıkçe, ımajlar gerçeklıkten koptular, sermayenın mantıgına bağlı olarak yenıden bır ara- ya gelerek yenı bır butunluk oluşturarak gerçeklı- ğın yerıne geçtıler Uzun bır suredır "gosten top- lumunda" yaşıyoruz Imajlar gerçeklıkten kopar- ken ortalığı onjınalı olmayan, bu ımajlardan yapıl- mış, kopyalar kapladı Her an yenıden uretılen, ye- nıden duzenlenen manıpule edilen kopyalar Aslı olmayan kopya: Saddam Bız uç gundurSaddam'ın yakalanışını değıl, as- lında, gerçeğınden koparılarak, seçılerek, "paran- teze alınarak", manıpule edılerek, zamandakı akı- şı kınlarak, yenıden bıraraya konarak, yakalanışı- nın (Israıl entelıjans srtesı Debka Fıle'e gore, sat- mak uzere tutsak alanlann elınden kurtanlışının) ye- nne geçınlen ımajlan, aslı olmayan kopyalannı ız- lıyoruz Aslında, Saddam da aslı olmayan bır kopya de- ğıl mı'' ABD, Ingıltere tarafından yaratılan, 1979'dan 1991 'e kadar beslenen, guçlendınlen sılahlandın- lan, baskı ve zulmune, soykırım gınşımlerıne goz yumulan, sonra Ortadoğu'ya gen donmek ıçın kul- lanılan bır "sımulasyon" değıl mı Saddam'' Saddam, 90'larboyunca, Batı'nın "dığennı", ge- rı kalmış, bır turlu "modernıteyle banşamamış" Arap dunyasının "fanatızmını", "Islamcı teroru" temsıl eden bır ımaj olarak kodlanmadı mı'' Hit- ler'e benzetılerek, Arap dunyasının Israıl'e tepkı- sı antısemrtızmle ozdeşfeştınlmedı mı? Ortado- ğu halklarının, kurtuluş umudu, kahraman, oton- ter, lıder fantezısı olmasına ızın venldıkten, hatta bu koruklendıkten sonra, umutlan toptan yıkmak, ruhlara teror saçmak ıçın, muazzam bır guç gos- tensıyle, savaşmasına bıle fırsat verılmeden, bu- yuk bır "kolaylıkla", ımha edılerek yıkılmadı mfi Uç gundurSaddam'ın yakalanması "tum boyut- larıyla" tartışılıyor Gostenlen ımajlar tekrar tekrar çozumlenıyor, anlamlandırılıyor Bu ımajlann tartı- şılmayan çozumlenmeyen bır yanı, sızmadıklan bır yer kalmadı Bır çıfte kodlamayla, hem Irak'ın geçmışı, kımlığı, geleceğı Saddam'ın, "gosterge toplumuna" katılan yenı ımajlannın optığıne ındır- gendı hem de ekrandakı bu zavallı adam ımpara- tora dırenen, dırenecek olan herkesı temsıl edıyor- du Ve uzmanlarbaşladılaruzmanlıklanna Terorey- lemlen once bıraz artar sonra azalır, Saddam çok- tandır anlamını yıtırmıştı Dırenış artık gıderek so- ner Hayır artık daha çok artar Bu yenı bır Irak ya- ratmak ıçın tanhı bır fırsat Pekı nasıl yargılana- cak'' Uluslararası uzmanlar da katılsın Yenı De- mokratik Irak yonetımı yargılamalı, yenı devietın ılan edıldığı gun asılmalı Irak gerçeği Imajlann koparak bağımsızlaştığı, aslı olmayan kopyalann gozlenmızı kamaştırarak gızlemeye ça- lıştığı gerçeklığın bıleşenlenne gelınce Irak ışgal edılmış ve somurgeleştınlmekte olan bır ulkedır Bu ışgal surecınde sayılan on bınlerterfadeedilen Irak- lı sıvıl, ABD'nın "akıllı bombalan" ıle oldurulmuş, ulkenın altyapısı yıkılmış Toplumsal duzenı çok- muştur Işgal fiılen başladığından bu yana ışgalcı, her ışgalcı guç gıbı her gun Irak halkının onurunu, dını duyariılıklartnı, konut, aıle, ev mahremıyetını ayak- larartınaalmış, sıvıllen, kayıtlarını bıletutmayan bır aldırmazlıklaoldunmeyedevam etmıştır Irak'tate- ronzmden değıl, ışgale dırenen bır halkın oz savun- masından soz edılebılır ancak Ustelık, Irak bır yalana dayanarak, tum dunya ka- muoyu kandınlarak ışgal edılmıştır, kıtle ımha sı- lahlanndan hâlâ eser yoktur "KİS var" ıddıası, KİS programına, hatta elde etme nıyetıne kadar gen- iemıştır Bu gun Irak'takı tum felaketlenn nedenı, Saddam'ın oluşmasına ızın verdıklen, destekle- dıklen, sonra da ıkı savaş ve bır ambargoyla ulke- yı yıkıma surukledrklerı ıçın ABD ve bağlaşıklan- dır' Bunlar sorumlu tutulmadan onların "sımulas- yonu" sorumlu tutulamaz 1 Saddam'ın "yakalanması" Bush'un yenıden seçılme olasılığını, Bush'u bır "çorap kuklası" gı- bı kullanan neoconlann zayıflayan ıktıdarlannı guç- lendırecek, ımparatoriuk projesıne yenı bır enerjı verecektır Bu, tum dunyada, bolgemızde daha çok ıstıkrarsızlık, daha çok emperyalıst baskı ve macera anlamına gelır Ordadoğu da demokrası- nın geleceğı, ABD'nın tası tarağı toplayıp grtmesı- ne bağlıdır, "demokrası" adı altında programını ılerletmesıne yenı sımulasyon rejımler kurmasına değıl Bu bağlamda, Saddam'ın yakalanması as- lında bır "lyı haber" bıle değildir Kurul üyeliğine geri dönecek Oktay Ekinci'ye yargıdan destek Haber Merkezi - Ga- zetemız yazan ve Tan- hı Kentler Bırlığı Ge- nel Danışmanı Yuksek Mımar Oktav Ekin- ci'nın. başkanı olduğu Muğla Koruma Kuru- lu uyelığınden alınma ışlemı Aydın Bolge tda- re Mahkemesı tarafın- dan durduruldu AbduBah Gül başkan- hğındakı AKP Huku- metı'nın Kultur Bakanı Hüseyin ÇeKk tarafın- dan 31 01 2003 tanhın- de gore\ınden alınan MSU oğretım elemanı Oktay Eküıd'nın kurul uyelığıne son \ enlme- sıyle ılgılı olarak "tela- fisi giiçzarariar doğura- cağını" belırten îdare Mahkemesı, 02 102003 tanhınde oybırlığıyle al- dığı karannda, bu ışle- me dayanak tutulan yo- netmelık değışıklığının de Danıştav'ca ıptal edıldığını anımsattı Yargı karan uyannca Kultur ve Tunzm Ba- kanı Erkan Mumcu ta- rafindan gore\ine yenı- den başlatılması bekle- nen Ekıncı, daha once Istanbul'da 3 Numaralı Koruma Kurulu uyesı ıken, 2000 yüında done- mın Kultur Bakanı Iste- mihan Talav tarafından Muğla Koruma Kuru- lu'nun "kurucu ûyesi" olarak gore\ lendınhnış ve bu ıldekı kultur ve doğa mırasının korun- ması çahşmalannı Iz- mır 2 Numaralı Ku- rul'dan devTalmıştı Ekıncı, AKP Huku- metı'nın kurulmasıyla bırlıkte Kultur Bakan- lığı'nca yapılan bır yo- netmelık değışıklığıy- le, 5 yıllık gorev sure- sının dolması beklen- meden gorevden alın- mıştı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle