04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SPOR 4- Cumhurhre( Dünya italya'da yıpranan Arjantinli golcü erken emekliliğin tadını çıkarıyor 4 Katar'dayım özgürüm 'asına ve taraftara göre hep muhteşem olmanız gerekiyor. Bunun kriteri de ne kadar gol attığınızdan geçiyor. Bir maçta formsuz olursanız sizden daha kötü bir futbolcu yok. Ama ben bunu istemiyordum. Artık futbolu keyif için oynamak istiyorum. Avrupa'da herhangi bir kulüpte oynayabileceğimi biliyorum. Ama futbol oynayamamamdan değil orada yaşayacağım psikolojik baskıdan çekiniyorum. B aşanlı birfutbol kariye- ri, muhteşem bir tek- nik... Futbolaadanmış bir yaşam ve 3 Dünya Kupası... Birçok dönemin genç kuşağını et- kileyen bir spor yaşantısı... Peki ne oldu da Avrupa'nın pek çok büyük kulübünden rahatJıkla kabul görebilen bu futbolcu tanımadığı, gelenekleri, alışkanlıkları, yaşam tarzı farklıbircoğrafyayagitmege- reği duydu. Gabriel Omar Batistuta, futbol yaşamını artık 8 milyon do- lar transfer ücreti aldığı Katar'ın Al-Arabi takımında sürdürüyor. Bir yıla yakın bir süredir bu ülkede olan başanlı futbolcu, sessizliğini bozdu ve herkesin merak ettiği konulara açıklık getirdi. - Katar'a neden transfer ofdunuz? BATİSTUTA;Avrupa'daki bir takımda forma giydiğiniz zaman sizden istenen şey, iyi oynama- nızdan çok, gol atmanız. Basına ve taraftara göre hep muhteşem ol- manız gerekiyor. Bunun kriteri de ne kadar gol attığınızdan geçiyor. Bir maçta formsuz olursanız siz- den daha kötü bir futbolcu yok. Ulusal Takım'ı çok öziüyorum -Avrupa'da istediğiniz ta- kıma transfer olabilirdiniz. Ne- den tercihinizi Katar'dan yana kullandınız? BATTSTUTA:Avrupa'da her- hangi bir kulüpte oynayabileceği- mi biliyorum. Ama futbol oynaya- mamamdan değil orada yaşaya- cağım psikolojik baskıdan çekini- yorum. Futbol hayatımın çok bü- yük bir kısmını oluşturuyor ve Ar- jantin Ugi'nde top koşturmayı öz- iüyorum. Yine de geri dönmeyi dü- şünmüyorum. Bunun için de Ka- tar'da kalmam en iyisi olacak. Ulu- sal takımı çok öziüyorum, ama ba- na yöneltilen ağır eleştiriler ailemi olumsuz yönde etkiliyordu. Bir maçta formsuz olsam, çocukları- mın okuluna gidilip, 'baban ne- den kötü oynadı?' diye sorular so- ruyorlardı. Ama şimdi onlaristedik- lerdi gibi okullarına gidebiliyorlar. -Katar'da futbolun ruhu- nu yakaladığınıza inan/yor mu- sunuz? BATISTUTA: Burada istedi- ğim gibi yaşayabilryorum. Katar'da özgürüm ve başka bir ülkede bu kadar rahat olabileceğimi düşü- nemiyorum. -Uluslararası futbolu öz- Arjantinli golcü, 1994 yılında katıldığı Oünya Kupası'nı unutamadığını söylüyor. lüyor musunuz? BATISTUTA: Tabii ki öziü- yorum. ÖzellikJe Ulusal Takımda for- ma gıymeyi çok istiyorum. Arjan- tin'e çok şey borçluyum. Ulusal Takımda attığım hergol benim için büyük önem taşıyor. -Arjantin Ulusal Takımı'y- la birlikte 3 Dünya Kupası'na katıldınız? Sizi en çok mutlu eden hangisiydi? BATISTUTA: llk katıldığım Dünya Kupası'nı (1994) unutabile- ceğimi hiç sanmıyorum. Yaşadığım bu deneyim, futbol hayatmave ba- na çok büyük katkılarda bulundu. - Peki 2002 Dünya Kupa- sı'nı nasıl değerlendiriyorsu- nuz? BATISTUTA: Kesinlikle ha- yatımdayaşadığım en korkunçfut- bol deneyimlerimden bir tanesiy- di. Çok iyi bir kadromuz vardı, Gü- ney Kore'ye grtmeden önce başa- nlı bir sonuçla geri döneceğimiz- den adeta emindik ama olmadı. Bunun tamamen kötü şansla ilgi- li olduğuna inanıyorum. -Gelecekle ilgili planlan- nız nelerdir? BATISTUTA: Ben sadece bugündeyaşıyorum. Geleceği dü- şünmek istemiyorum. Tekrariıyo- rum hazırolduğuma inanmıyorum. Şu anda 4. çocuğumu bekliyorum ve eşime destek olmak istiyorum. -Çocuklarınızın futbolcu ofmasını ister misiniz? BATISTUTA: Umanm olrnaz- lar... Onlann futbolcu olmalannı is- temiyorum, amabu mesleği seçer- lerse itiraz da etmem. Ben hiçbir zaman futbolcu olmak istemedim. Sadece şartlaröyle getirdiği için bu mesleği seçtim. -Futbol kariyerinizi Arjan- tin'de brtirmek istiyor musunuz? BATISTUTA: Bunu yapa- mam. Çünkü bir kötü maç oynar- sam, hayat/m boyunca o maçla hatırianınm gibi geliyor. 'Batistuta eskisigibi değil' derierse bu beni öldürür. İsveç-Norveç-Danimarka 'Kuzey Ligi' için ilk adımı attı Futbolda yeni birmarka Kupa2'ye makyaj u.'EFA Kupası... Aptal aşk filmlerinden daha sıkıcı! Rusça öğretmenle- rinin bile isimlerini doğru dürüst tellafuz edemediği garip takımlarla dolu bir kupa. Şimdi Şampiyonlar Ligi'ndeki gibi grup maçlarının bu yorgun kupayı canlandırması bekleniyor. Saçma bir fıkir mi yoksa son can simidi mi? CÖRÜ5 / EVET Son yıllarda en hararetli UEFA Kupası yandaşlan bile bir zamanla- nn bu göz kamaştıncı kupasını tanı- makta zorluk çektiler. Zayrf rakipler, ikincisınrfyayın saatleri büyük kulüp- lerin hevesini kıran başlıca öğelendi. Kupanın Şampiyonlar Ligi'ne karşı tek avantajı şu; kupa karakteri daha ilkturda kendisini göste- riyor veeğerdikkat etmezsen ikinci turda havlu atıyorsun. Birçok insan, UEFA Kupa- sı'nın son cazibesini de orta- dan kaldırdığı gerekçesiyleye- ni düzenlemeye kızdı.Tamam, kabul, heyecan kayboluyor. Ama ge- tirileri de ortada işte. Şimdi yeni grup maçlan sayesinde TV kanallan detay- lı haberler verebilecek ve yayınlarını uzun vadeli olarak planlayabilecek- ler. Bu reform en çok Avrupa'ya bi- rinci ya da ikinci turda elveda diyen küçük kulüplerin işine yarayacaktır. Gruptaki dörtgaranti maç, bu takım- lara kendilerini uluslararası arenada daha uzun süre gösterme olanağı sağlayacaktır. özetle, yeni model geleceğe yatınm. Katrin Freiburghaus CÖRÜ$ / HAYIR UEFA Kupası'nıniye seviyoruz? Kaybedenierin Kupası olduğu için mi? Yoksa orada Şampiyonlar Ligi'nden daha iyi futbol oynandığı için mi? Yok- satakımımızfutbol devi DnjeprDnjerp- ropetrovsk'e ya da efsanevi Zeljezni- car'a karşı oynayacağı için mi? Her- halde nedeni bunlann hiçbiri değil. UEFA Kupası'nı heyacanlı kılan ve taraftariann statlarda ya da televizyonlannın başında hop oturup hopkalkmasına neden olan yegane şey şu anki ele- meli sistem. Sonuçta en ufak bir hata bileherşeyin bitmesidemek. Bir Bun- desliga takımı Rusya'nın en ücra kö- şelerinden birine gidip de içinde tek birünlü harfin bulunmadığı birisim ta- şıyan bir takıma yenildiğinde biz Al- manya'da katıla katılagülmekten ölü- yoruz. Şampiyonlar Ugi'nde ikinci tur grup maçlannın kaidınlma nede- ni heyecan eksikliğiydi. Peki UEFA Kupası'nı brtmez tükenmez bir grup maratonunadönüştürmenin biranla- mı var mı? Yok. UEFA bugünkü ha- liyte yaşatılması gereken bir kurum. Martin Hattrup Galatasaray, 2000 yılında UEFA Kupası'nı Türkiye'ye getirmişti. SADİ TEKELİOĞLU D evler Ligi, kuşkusuz Av- rupa futbolu için müthiş bir arena. Getirileri de or- tada. Ama Ispanyol, Italyan, az bu- çuk da Ingiliz egemenliği söz konu- su. Peki Kuzeyliler ne yapacak bu devlersahnesinde. İşte bu soruya Danimarka'dan biryanrtgeldi. 14takımdanoluşanAt- lantik Ljgi oluşumları belırsizlikleri- ni korurken Isveç, Norveçve Danimar- ka kulüplerinin katılacakları bir Ku- zey Ligi konusunda anlaşmaya varil- di. Lig için adı geçen takımlar arasın- da Rosenborg (Norveç), AIK Stock- holm, IFK Göteborg (Is- veç) Bröndby ve FC Koipenhag (Da- nimarka) ilk sırada yer alıyorlar. Bazı Güney ve Batı Avrupa ku- lüplerinin kurma hazırlıkları içinde ol- duklan Atlantik Ligi'ne Kuzey'den al- ternatif geliyor. Danimarka, Isveç ve Norveç fut- bol federasyon temsilcilerinin, lig ku- rullan temsilcileri ile Kopenhag'da yaptıkları toplantıda varılan anlaş- mayla Kuzey ülkelerinin önde gelen kulüplerinin katılacakları bir lig dü- zenlenmesi için herhangi bir engel kalmadı. önümüzdeki yıl kasım ayında başlayacak yeni lig için henüz herhan- gi bir yayıncı kuruluş ile anlaşma im- zalanmadı. Iki ya da üç grupta top- lanacak dörder takımla oynanacak lige bir yayıncı kuruluş bulunabilme- si için öncelikle Isveç yayın yasaları- nın asılması gerekiyor. Turnuva tıpkı şampiyonlar Li- gi'nde olduğu gibi sonbahar dönemin- de ön eleme gruplarında maçlar ya- pılacak kış tatilinden sonra ise çey- rek ve yarı finaller oynanacak. Amatörierin yanındayız ABDÜLKADÎR YÜCELMAN Yine oldukça yoğun bir haf- tayı geride bıraktık. Şampiyonlar liginden uzak- laşıp UEFA'ya giderken torbadan çıkan rakipler pek hoşumuza git- medi. Aslında UEFA Kupası bizi pek sarmadı. Nerdeyse UEFA'cı- iar matem tutacaklar. Ama torba- laraçılınca UEFA da pek küçümsenecek gibi de- ğil. Göreceğız. Efvan atletizmde umudumuzdu. Oysa bir haftadır 40 kiloluk kızcağızın üzerinde 40 ton ağırlık koydular, antrenörünü ondan ayırdılar. Ne oldu, Elvan'a yine de ne yapacağını telefonla antrenörü söylemedi mi? Ona da engel olacak değillerya... Elvan, Edinburg'a gıtti. Atletizm Fe- derasyonu ona antrenör olarak kimı verdi, belli değil. Elvan gitti, tek başına koştu, moral bozuk- luğu içinde. Ve herşeye karşın Avrupa ikincisi ol- du. Futbol diye diye bugünlere geldik. Gelen e- postalar futbol üzerine yorumlarla dolu. Herkes futbolu eleştiriyor. "Böyle futbol olmaz" diyen- ler ne ilginçtir ki futbolsuz da yapamıyorlar. Be- yinlerimiz yıllardır öylesine yıkanmış ki... Ulusal voleybolcularımızdan unutamaya- cağımız bir yıldızdır Değer. Diyor ki "Ömrüm sporla geçti. Futbol oynarken Can Bartu ile çar- pıştım, futbolu bırakıp voleybola geçtim. Zama- nımın en iyi voleybolculanndan oldum, ama ar- tık ne arayan var, ne soran." Sevgili Değer; spo- run bu kadar acımasız ve spor dünyamızın da bu kadarvefasız olduğunu yeni mi anladın? Ama spor ekimiz, amatörcesporyapanları unutmuyor. Es- kileri de yeni yetişen gençleri de ... Sevgili okurlar; Spor Bilimleri Derneği Baş- kanı Sayın Prof.Hasan Kasap'ın yazılarını dik- katle okuyun. Hem sporcularokumalı hem despor yapan gençlerin aileleri. öylesine güzel uyarıla- n ve önerilerı var ki... Ciddi yazılardan pek hoş- lanmayanlarolabilir. Hertümcesini dikkatleokur- sanız hersatırı altın değerinde. Benden söyleme- sı. Sağlıcakla kalın. Bunlar Hakem Değil Mi? A R Î F K I Z I L Y A L I N Geçenlerde birTV programın- da anlı şanlı bir spor otoritesi ko- nuşuyordu. "Yokkardeşim, buzih- niyetle, bu ülkeden hakem falan çıkmaz.. Adamlarne kuraluygulu- yor, ne hakkaniyete özen gösteri- yor.. Bir tane hakem göstersenize. Ahmet vardı, biraz Oğuz.." Evet, gerçekten de Türk futbolu 1974'ten bu yana Dünya Kupası'na, Avrupa Şampiyonasf na ha- kem gönderememiş, Ahmet Çakar dışında Şam- piyonlar Ligi klasmanında bir ısim yetiştirememiş- ti. Ancak, bu ifadeler ülkenin voleybol, basketbol, sutopu, yüzme, tenis, atletizm hakemlerine yapı- lan saygısızlık değil miydi? Sutopunda olimpiyat finallerinde düdük çalan, voleybolda dörtlü final- lere elini kolunu sallaya sallaya giden, basketbol- da en kritik maçlara atananlar bu yurdun insanla- n değil miydi? Öyleydi. Biz de uluslarası arenada- ki Türk hakemlerini bulduk, konuştuk, söyleştik. Ger- çi bazı basketbol ve voleybol hakemleri "Merkez Hakem Komitesi'nden izin almadan konuşamam" gibi 'garip'ifadelerkullanıp, "AliAydıncılık"oyna- sa da uluslararası arenadaki başanlan alkışlanma- ya değerdi! Yeni yazarlanmız var demiştik. Bedri Baykam, önce babası ve oğlundan başladı yazmaya. Ge- lecek hafta için 2008'i bekleyen Çin'i kaleme ala- cak. Konuk yazar yelpazemiz ise bu hafta alabil- diğine geniş. Semra Aksu'nun bayan atletleri, es- ki basketbolcu Cihat Levent'in yazılmayanı gün- deme getirmesi, Arzu Savaş'ın voleybol dünya- sına bakışı, masatenisinde Sabahattin Sabrioğ- lu'nun değerlendirmesi, ralli sayfamızın sütunları paylaşan üç ağır topu ve elbette Nasuh Mahru- ki size keyifli dakikalar yaşatacak. Bir de; evet bir de okuyucularımıza özür borcumuz var geçen haftadan. 4. sayımızda gözden kaçan harf hata- lan ve eski-yeni ansiklopedik bilgi kargaşası önce bizi üzdü. özellikle Ukrayna'nın yüzölçümü ve di- li konusundaki hata Ukrayna Büyükelçiliği'ndeki dostlanmızın tepkisine neden oldu. Haklılar. Ayrı- ca Chevrolet ve Porche Carrera'nın yazılışlarında da harflerin yer değiştirmesi istem dışı gelişmeler- di. Bizi üzen bir iki ufak nokta daha var elbet. ll- ki, gencecik insanların dünyaya bakış açısı. Hâlâ dini aklın önünde tutan ve aydınlanmanın, laik an- layışın kalesi Cumhuriyet'i bu tavn yüzünden eleş- tiren 'genç' kalemler var. Tek kelimeyle yazık. Aynca kulüp üyesi gazetecilerin sempati duy- dukları urumlan kayrtsız şartsız koruma huyların- dan vazgeçmeleri gerek. O kulübün başkanı, ant- renörü, müdürü arkadaşınız, dostunuz olabilir. O kişi çok ünlü bir işadamı kimliğıyle de tanınabılir. Ama olaylara objektif yaklaşmak en iyisi değil mi? Başkanı ya da yöneticiyi sevıyorsanız gidin kong- rede ona oy verin, ama sütunlarınızda ya da soh- betlerinizde lütfen, 'savunuculuk'görevini üstlen- meyin! Yeniden görüşmek dileğiyle. [email protected] 17AEALIK2003- SAYÎ5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle