Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 OCAK 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA
UGUR MUMCU OZEL EKI
(um:ag): Amacımız Mumcu
gibi gazeteciler yetiştirmek
t:
stanbul Haber Servisi - Uğur Mum-
cu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı
(um:ag) Mumcu'nun eşi Güldal
Mumcu, çocuklan Özge ve Özgür
Mumcu ile dostlan taraiindan Mum-
cu'nun evinde bir araya gelerek al-
dıklan bir kararla 1994'te kuruldu.
KuruculuğunuMumcu'nun ailesinin
üstlendiği vakıf, Aralık 1995'te ça-
lışmaya başladı. Gözyaşlannın ye-
rini üretim ve çahşmanın almasını
amaç edinen vakıf, eğitimden kül-
türel etkinliklere uzanan geniş bir
yelpazede hizmet veriyor.
Başta Güldal Mumcu olmak üze-
re vakfa gönül ve emek verenler, bir
yandan Mumcu'nun eserlerinin ye-
niden basılması ve tüm yazılannın
kitaplaştınlmasıyla, diğer yandan
eğitim verme amacı doğrultusunda
"bügi sahibi olduğu için fîkri olan"
insanlan topluma kazandırmaya ça-
V
akıf, felsefeye giriş ve felsefe yazın ilişkisi, yazma,
sinema tarihi seminerleri, içimdeki güneş yaz etkinliği,
desen ve araştırmacı gazetecilik kursları veriyor.
balıyor. Mumcu'nun Sesleniş yazısındaki
"Ecelsiz vurulduk ey halkun unutma bizP
dileğüün yerine getirilmesi için, Mumcu'lar
unutulmasuı diye emek harcanıyor. Çünkü
yine Mumcu'nun atasözü özelliği kazanmış
"Bilgi sahibi olunmadan füdr sahibi olun-
maz" düşüncesininbutopraklardayeşerme-
si, kök salıp gelişmesiyle Mumcu'lar unu-
tulmayacak ve belki yeni Mumcu'lar yeti-
şebilecek.
Belki o zaman "Gökyüzünde bir top ka-
ranfıl gibiyiz şimdL Ey halkun unutma bi-
a " diyen Mumcu'nun isteği yerine gelecek.
Belki o zaman, sistemlerle, çıkar ilişkile-
riyle, kirlilikle, yozlaşmayla, yobazlarla,
katillerle ve hırsızlarla sadece sözlerle baş
edilemeyeceği hatırlanacak ve sistem deni-
len şeyin bireylerle yaşadığı ve yaşatıldığı
göz önüne ahnarak hareket edilecek.
Vakıf, konusunun uzmanı pek çok öğret-
men eşliğinde geniş bir yelpazede eğitim
programlan sunuyor.
Felsefeye giriş ve felsefe yazın ilişkisi, yaz-
ma, sinema tarihi seminerleri, içimdeki gü-
neş yaz etkinliği, desen ve araştırmacı ga-
zetecilik kurslan bu programlardan bazıla-
n. Tüm eğitim çalışmalanna katılanlara
kurs bitiminde törenle katılım belgeleri ve-
riliyor.
Ekim 1999 'da başlayan araştırmacı gaze-
tecilik kursu ise sınavla alınan öğrencilere
kurs sonunda Milli Eğitim Bakanlığı onay-
lı sertifıka verilmesiyle son buluyor. Serti-
fikalannı alan öğrencilere yine vakıf tara-
findan 3 aylık dönemde televizyon ya da ga-
zetede staj yapma olanağı saglanıyor. Bu eği-
timde öğrencilerin, haber yazma tekniğini
öğrenmelerine paralel olarak bir gazeteci-
nin mutlaka bilmesi gerektiği düşünülen
hukuk, tarih, ekonomi, siyaset bilimi, sos-
yoloji, sosyal psikoloji, diplomasi, araştır-
ma teknikleri, dilbilgisi gibi temel konular-
da da eğitim alması saglanıyor.
Haber yazma dersleri gazeteciler tarafın-
dan verilirken diğer konular akademisyen-
lerce anlatılıyor. Kurs süresince öğrenci-
ler, verilen ödevlerle araştırma konusunda
pratik yapma şansına da sahip oluyorlar.
Yapılan yazılı ve sözlü sınavla biten kurs so-
nunda unrag'ın kapısından girerken her
şeyi bildiğini sanan öğrencilerden eser kal-
mıyor. Bunun yerine ancak araştınrsa doğ-
ru bilgiyeulaşabileceğininbilincinde, K
bü-
gisiz fildr sahipBginin" cehaletten kaynak-
landığının farkında insanlar yetiştirilmiş
oluyor.
OKUR
MEKTUPLARI
Tüm kirli isler örtbas edildi
Mumcu'nun
okurlan,
gazetemizin
Istanbul'daki
merkez
binasında açık
tutulan anı
defterine onu
ne denli
özlediklerini
ve yaşanan
süreçte
aydınlatıcı
yazılanna ne
kadar ihtiyaç
duyduklannı
yazdılar.
Okurlar, "Tüm
kirli işlerin
hukuk
yokmuşçasına
örtbas
edildiğini,
Türkiye
Cumhuriyeti'nin
parçalanmak
istendiğini"
vurguladılar.
Mumcu'nun
okurlan, onun
bıraktığı yerden
mücadeleyi
sürdürmekte
kararlı
olduklannı bir
kez daha
yinelediler.
"•"stanbulHaber Servisi-MunKu'nun
I okurlan, gazetemizin Istanbul'da-
-MJa merkez binasında açık tutulan
anı defterine onu ne denli özledikle-
rini ve yaşanan süreçte aydınlatıcı ya-
zılanna ne kadar ihtiyaç duyduklan-
nı yazdılar. Okurlar, "Tüm Idıii işle-
rin hukuk yokmuşçasına örtbas edil-
diğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin par-
çalanmak istendiğini'* vurguladılar.
Cumhuriyet okurlan, Mumcu'nun
bırakhğı yerden mücadeleyi sürdür-
mekte kararlı olduklannı bir kez da-
ha yinelediler. Okurlann görüşleri
özetle şöyle:
Cem Hünü, Mumcu'nun simgesi
olduğu bir yaşama erişmek için yaşa-
dığını belırterek deftere şu notu yaz-
dı:
"Sevgffi Mumcu ve arkadaşlanna,
Siz bizim için, insanca yaşamak için
öldünüz. Biz de sizin için, temsil ettik-
leriniziyaşatmak için yaşıyoruz, yaşa-
tacağız."
Hakan Erdoğan ise Mumcu'ya Tür-
kiye'yi daha güzel kıhna sözü vererek
düşüncelenni şöyle aktanyor:
"SevgjB Mumcu,tümümüziçin kut-
sal olan Türkiye Cumhuriyeti'ni koru-
mak ve kollamak için şimdilik yaşıyo-
ruz, ama yakuıda onu geHştirmek için
ayağa kalkacağız.'
1
Hüseyin Akgün, öldürülen tüm ay-
dınlara ve Mumcu'ya içinde yaşadığı
koşullan şikâyet etnği yazısında, "Tüm
kuü işler hukuk yokmuşçasına örtbas
edüiyor'' dıyerek şu sözlerle devam edı-
yor:
"Ey dûnyainsanhğı,vatanm bütün-
Hiğü, laik CumhurHet için şehit olan
Mumcu, Allah'ın rahmeti siz, Atatürk
ve silah arkadaşlaruun üzerine olsun.
Türk toplumu yok olma aşamasına
geldi. Vatan parçalanmak isteniyor.
Yargı baskı altında, dahası Yüksek
mahkemeye siyasiler karşL Hukuk di-
ye bir şey yok gibi biirün kirti işler ka-
paühyor. Nedeni mahım. Soygun ve
kuü tüm işlerde siyasiler ve bürokrat-
larvar olduğu için çıkan yasalar bu ke-
simlerin korunması için. Tophım ya-
rarına bir teraat yoktîır. Fuhuş, cina-
yeder, hırsızhklar, intiharlar yüksei-
mekte. Tophım aç, perişan. Siyasiler da-
laletve hıyanet içindeler. Siz tüm şehit-
lerimizi, şikâyetierimk ruhlaruuzı in-
cittiğim için affimı istirham ediyorum.
Hepinizin ruhlan şad olsun. daima
kalplerimizdesiniz."
Gönül tçen, yenı Mumcu'lann ye-
tışmeyişının yarattığı umutsuzluğunu
düe getirdiği yazısında, daha örgütlü
bir toplumda yaşayabilmek için üze-
nne düşen görevi yerine getırmek için
çabaladığını dile getırdi. tçen sözlen-
ne şöyle devametti:
"Sevgüi Uğur Mumcu, sizi kaybet-
tiğimiz günden beri sizin de beklediği-
niz ve istediğiniz gibi yeni Mumcu'lar
gelmedi. Mevcut Mumcu'lan da yfö-
riyoruz gibi geliyor. Ben bir Cumhu-
riyet kadmı olarak 8 yildır srvü top-
lumdabanadüşengöreviyapmaya ça-
hşıyorum.
Daha örgütlü davranmamızm za-
manı geldi geçiyor. Sizi her geçen gün
dahaçokanyoçözlüyorTCyerinizindol-
duruLamayacağı inancımın ne denh'
doğru olduğunu öğreniyorum. Ben,
eşim, çocuklanm bize düşen görevi so-
nuna kadaryerinegetirip sizi asb unut-
mayacağtz."
AysdAras da içinden geçilen dönem-
de Mumcu'ya diğer zamanlarda ol-
duğundan daha fazlaihtiyaç duyduğun-
dan söz ettiği yazısında şunlara de-
ğindi:
"SevgOiUğurMumcu.güneşlibirgün
hakim Istanbul'da ve bizgazetenin av-
hısunda yine seni andık. Dünyada de-
ğişen bir şeylervar mı diye uzaydan bi-
ze mutlaka bakryorsundur. Ama ül-
kemde hiç de iyi şeyler olmuyor. Bir
Uğur Mumcu bugün bizim için çok
gerekhydi ve Uğur Mumcu'lar kolay
yetişmiyor. Seni çok özkdim. Eğflmez
kalemmle,de>Tİıraihanetetmeyendu-
ruşunla~*
Coşkun Özdemir, duygulannı kısa-
ca şöyle dile getirdi:
"Sevgüi Uğur Mumcu, seninasd öz-
hiyoruz bflemezsda"
Dr. Abdül Lema, üzüntüsünü ve öf-
kesini dile getirdiği yazısında, Türki-
ye'nin "sosyal paüamaya" uzak oldu-
ğu tespitine yer verdi.
Lema, yazısında şu görüşlere dile ge-
tirdi:
"Saym Uğur Mumcu ve diğer basın
şehitlerine savgıyla; sosyal patlama-
dan korkuyor khnikri,korkmaym efen-
dfler! Osmanh'dan beriyaratüan terör
ve keder hedefıni buldu. Ve tam on ild-
den vuruldu. III. Selım'ler Mustafa
Suphı'ler îpekçi'ler Mumcu ve diğer
emekçiler tek tek yok edildikr. Geride
kalan bizler, sosyal olacağız bir de pat-
layacağızöylemi!! Hadiordan,yeretü-
kürmeyelim yeter."
îmzasız bir notta dile getirilenler ise
şöyle:
"Sevgfli Uğur Mumcu, seni kaybet-
tiğünizden bu yana Türkiye çok üzü-
Kiyor.Seniseviyoruz.AIlahrahmetey-
lerin."
Avustralya'dan gelen Ayten Ozşen,
Mumcu'ya başka bir kıtadan getırdı-
ğı selamlan ilettiği notunda şu sözle-
re yer verdi:
"Avustralya'dan sizleri ziyarete gel-
dün. Kökleriniz oraya kadar uzanuş.
Sizleri seviyoruz ve unutmuyoruz.
Anılanmda senin önemini ve yerini
yazdun Sevgüi Uğur Mumcu."
t I t • •
leror...HİKMET ÇETİNKAYA
Turan Dursun, Çetin Emeç, Prof. Dr.
Muammer Aksoy, Prof Dr. Bahriye Üçok,
Uğur Mumcu...
Turan Dursun ve Çetin Emeç cinayetleri
Istanbul'da işlendi...
Aksoy, Üçok ve Mumcu Ankara'da öldü-
rüldü!..
Üç yılda beş cinayet!..
Uğur Mumcu cinayetinden sonra Türki-
ye'defaili meçhul cinayetlerözellikle Güney-
doğu'dayoğunlaştı...
Istanbul'da Behçet Cantürk ve Savaş
Buldan kaçırılarak katledildi...
Uğur Mumcu cinayetinden önce Musa An-
ter Diyarbakır'da öldürüldü...
1988'de Ahmet Taner Kışlalı, bir ay ön-
ce Necip Hablemitoğlu teröre kurban git-
tiL
Onat Kutlar, Yasemin Cebenoyan cina-
yetindeki giz perdesi hâlâ kalkmadı...
Sanıklar yargılanıyor ama dava oldukça ka-
nşık...
Peki Türkiye'de faili meçhul cinayetler ne
kadar devam edecek?
Türkiye kritik bir döneme girdiği zaman,
mutlaka Ankara'da faili meçhul cinayetler iş-
leniyor...
Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur
Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Necip Hab-
lemitoğlu...
Necip Hablemitoğlu cinayeti, Muammer
Aksoy cinayetine çok benziyor...
Yakın mesafeden öldürücü atış!..
Dikkat çeken bir başka nokta:
öldürülen beş kişinin Atatürkçü Düşün-
ce Derneği toplantılarına konuşmacı olarak
katılmaları...
Üstelik ADD üyesi beşi de... .
Acaba bu bir rastlantı mıydı?
Bana kalırsa rastlantı olmadığı kesin!..
Turan Dursun ve Çetin Emeç cinayetleri
aydınlanmadı...
Aksoy, Üçok, Mumcu ve Kışlalı cinayet-
lerinin sadece tetikçileri yakalandı...
Bu noktada bir soru geliyor akla:
"Aksoy, Üçok, Mumcu ve Kışlalı'nın ai-
leleri 'Oh katiller yakalandı' diyebildi mi?"
öldürülen aydınlarımız, laik demokratik
cumhuriyetin savunucusuydular!..
Hepsi de aydınlanmacıydı!..
Uğur Mumcu, benim otuz yıllık arkadaşım-
dı...
O bir araşırmacı gazeteciydi!..
Soyguncuların, hırsızların, kaçakçılann,
hayalcilerin maskesini indirmişti Uğur Mum-
cu!.. "
Hizbullah adlı terör örgütünü kamuoyuna
ilk kez o duyurmuştuL
Neden ve niçin öldürülmüştü Uğur Mum-
cu?
Başta belirttim, Uğur Mumcu cinayetin-
den sonra terör Türkiye'yi kan gölüne çe-
virmişti!..
Türkiye'de biraydın, biryazar bazı konu-
lann üzerine gidince, gizli güçler' rahatsız
oluyor!..
Hablemitoğlu cinayeti işte bu nedenle çok
önemlidir!..
Bu cinayetin arkasında hangi güçler var-
dır!..
On yıl önce kaybettık Uğur Mumcu'yu!..
Tetikçiler yakalandı, yargılandı, cezaevin-
delerşimdi!..
Ama tetikçilerin arkasındaki gizli güç or-
tayaçıkmadı, çıkmayacak!..
DOSTLARI UGUR MUMCU'YU ANLATIYORÖZDEŞLEŞME
ŞÜKRAN SONER (Türkiye Gazete-
ciler Sendikası Genel Başkanı)
Yaşarken, yaz-
dıklanyla, söy-
ledikleriyle, öl-
dürüldükten
sonra, on yıldır
anma etkinlikle-
rinde, bu kadar
geniş kitle ile öz-
deşleşmeyi ba-
şaran olmadı.
Uğur Mumcu,
her birimizi bel-
ki de bir başka
noktadan yaka-
lamayı, bizim sözcümüz olmayı, bizim
adımıza öne çıkmayı bildi.
Kimimiz için araştırmacı gazeteci,
kimimiz için çok önemli hukukçu, ki-
mimiz için insan haklan savunucusu,
gözünü budaktan sakınmayan, canını
ortaya koyarak doğrular adına ölümü-
ne savaşan, mizah ustası, bilge...
Öldürüldüğünde, bizim adımıza, ken-
dini ortaya koyarak savaşan insanı kay-
bedince acıdan öte korktuk; bir yanı-
mızı, kendimizden bir parçayr kaybet-
mış olduk.
Adında, kimliğinde, anma etkinlik-
lerinde buluşarak eksik kalan yanımı-
zı, içimizdeki boşluğu kapatmaya ça-
lışıyoruz.
UĞUR MUMCU ve GAZETECİLİK
ALJ SİRMEN (Gazeteci)
Gazeteci, olaylan ve perde arkasım
yazar. Ama onun işi güncelledir.
O, tarihçi gibi geçmişin belgelerine
dalarak bir dönemin olaylannı ve ana-
lizini bir arada yürütme kaygısmdan
uzak, güncel olanı, her yönüyle yan-
sıtma ile yetinir.
Tabii ki her gazetecinin olayın doğ-
nıluğunu araştırmak kaygısı, kaygı-
dan öte görevi vardır. Ama bu sınırlı-
dır.
Araştırmacı gazeteci, günümüzün
kurumu değil.
Yıllardır ülkemizde de, başka ülke-
lerde de zaman zaman dedektif titiz-
lığjyle bu işi yapanlar olmuş, ortaya par-
lak örnekler koymuşlardır.
Ülkemizde "araşürmacı gazeteci"
dendiği zaman ilk akla gelen isim Uğur
Mumcu'dur. Kuşkusuz Uğur Mum-
cu'dan önce de olmuştur Türkiye'de
araştırmacı gazeteciler, sonra da ola-
caktır.
Peki o zaman Uğur'u öbür araştır-
macı gazetecilerden ayn ve üstün kı-
lan niteliklen nelerdir? Uğur'u yakın-
dan tanıyanlar, onun tükenmek bihnez
çalışma azmı ile titizligine yakından ta-
nık olmuşlardır.
Ama bence Uğur'un belirleyici nite-
liği bunlann dışmda, araştırdığı konu-
lan tarihi perspektifi içinde doğru ye-
re oturtacak güçlü birtarihbüinci ve bil-
gisine sahip olması, hukukun labirent-
lerinde ehni ko-
lunu sallayarak
gezecek sağlam
hukuk formasyo-
nu ve toplumsal
duyarlılığıdır. Bu
nitelikleriyle
Uğur, araşnrma-
cı gazetecilerin
hiçbirinin vara-
madığıbirnokta-
yaulaşmışve ya-
şadığı çağa ışık
tutmuştur.
İLKE SAHİBİ OLMA
GELİL GÜRKAN (Emekli General)
Uğur, mesleğinin gerektirdiği "0-
ke sahibi olma", kesin doğruluğuna
kanaat getirmeden, en güvenilir kay-
naktan doğrulatmadan yazmama, ko-
nuşmama ve tartışmama koşuluna
her zaman kusursuz şekilde uymayı
yaşam felsefesinin temeli saymış bir
yazardı.
Sanıyorum Uğur'u Uğur yapan ve
kendisine okuyuculannın kalplerin-
de taht kurma yolunu açan özelliği de
bu olmuştur.
12 Mart döneminin, kendisinin de
mağdurlanndan biri olduğu, sıkça
rastlanan, yerli, yersiz ve gereksiz
suçlama ve karalamalan furyasmda,
beş general/amiral ve sekiz albay ar-
kadaşımla birlikte maruz kaldığımız
haksız işlemler karşısında, telefonu-
mun dinlendiğini bildiği halde bile ba-
na telefon ederek:
"Paşam, sizi vearkadaşlannızı ya-
kından tanryan, gerçek Atatürkçü ve
devrimci görûşJerinizi yûrekten pay-
laşan bir mücadde arkadaşmız, bir ev-
ladınız olarak, mûtevazı kalemimle
ve naçiz hukuk
kazannnlanmla
(müktesebatnn)
emrinizde ve
desteğinizde-
yim!" diyebümış
crvanmertbirin-
sandı.
Kendine özgü
akıcı ve inandı-
ncıüslupileka-
leme aldığı ve
Türk kamu-
oyundaveyaym
hayatında ciddi bir eleştiriye, tekzi-
be (yalanlamaya), hatta düzeltmeye
uğramayan sekseni aşkın, adıma it-
haf edilmiş kitaplan ve yüzlerce kö-
şe yazılan üe mûtevazı kitaplığımı be-
zendiren Uğur, "Sakmcah Piyade"
adlı kitabında anlattıklarma bakıhr-
sa, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, bel-
ki zaman zaman otoriter nizamın ekst-
remlerine kayan kimi haşin uygula-
malanna maruz kalmamış da değil-
dir.
Ama, Atatürk ilke ve devrimlerinı,
günümüzde apaçık gözlemlediğimiz
en güçlü, güvenilir ve de yansız ko-
ruyucusu olan Türk Silahlı Kuvve:-
leri'ni eleştren bir davranışın içinde
asla olmamıştır.
Rahmetlı Uğur, konuşmalannda en
zarif, aynı zamanda da en düşündû-
rücü espnleri de yerli yerinde kul-
lanmasınıbılenbir "ehl-ikalem''id:.
Yukanda âzetlemeye çalıştığun bt-
zı özellikleri ile Uğur Mumcu ıçir,
onun çok sevdıği ve zerrece toz kor-
durmadığı büyük Atatürk hakkındi,
10 Kasım 1938'den sonra yazılan ve
söylenenlerarasında seçtiğirnbirtüm-
ceyi burada yınelemek ısterim:
Atatürk a-amızdan aynldıktan sor-
ra, O'nun hskkmda övgü dolu pek çoc
yazılar yazıldı.
Balkan ülJcelerinden birinde yayırr-
lanan bir gazetede şu satırlan okudı>
ğumu çok ıyi anımsanm:
44
Atatürk 5Mü;... Dfim^a arük eski-
si kadar enteresan değjknr!"
Şimdi be-x de Cumhunyet gazete-
si okurlanrın duygulanna tercümaı
olarak bir uyarlama yapıp rahmeti
Uğur Mumcu için de şöyle diyeceğin:
"Uğur Mumcu öldü!_ Türk basn
hayaü arol eskisi gibi enteresan de-