09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA UGUR MUMCU OZEL EKI (um:ag): Amacımız Mumcu gibi gazeteciler yetiştirmek t: stanbul Haber Servisi - Uğur Mum- cu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu, çocuklan Özge ve Özgür Mumcu ile dostlan taraiindan Mum- cu'nun evinde bir araya gelerek al- dıklan bir kararla 1994'te kuruldu. KuruculuğunuMumcu'nun ailesinin üstlendiği vakıf, Aralık 1995'te ça- lışmaya başladı. Gözyaşlannın ye- rini üretim ve çahşmanın almasını amaç edinen vakıf, eğitimden kül- türel etkinliklere uzanan geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Başta Güldal Mumcu olmak üze- re vakfa gönül ve emek verenler, bir yandan Mumcu'nun eserlerinin ye- niden basılması ve tüm yazılannın kitaplaştınlmasıyla, diğer yandan eğitim verme amacı doğrultusunda "bügi sahibi olduğu için fîkri olan" insanlan topluma kazandırmaya ça- V akıf, felsefeye giriş ve felsefe yazın ilişkisi, yazma, sinema tarihi seminerleri, içimdeki güneş yaz etkinliği, desen ve araştırmacı gazetecilik kursları veriyor. balıyor. Mumcu'nun Sesleniş yazısındaki "Ecelsiz vurulduk ey halkun unutma bizP dileğüün yerine getirilmesi için, Mumcu'lar unutulmasuı diye emek harcanıyor. Çünkü yine Mumcu'nun atasözü özelliği kazanmış "Bilgi sahibi olunmadan füdr sahibi olun- maz" düşüncesininbutopraklardayeşerme- si, kök salıp gelişmesiyle Mumcu'lar unu- tulmayacak ve belki yeni Mumcu'lar yeti- şebilecek. Belki o zaman "Gökyüzünde bir top ka- ranfıl gibiyiz şimdL Ey halkun unutma bi- a " diyen Mumcu'nun isteği yerine gelecek. Belki o zaman, sistemlerle, çıkar ilişkile- riyle, kirlilikle, yozlaşmayla, yobazlarla, katillerle ve hırsızlarla sadece sözlerle baş edilemeyeceği hatırlanacak ve sistem deni- len şeyin bireylerle yaşadığı ve yaşatıldığı göz önüne ahnarak hareket edilecek. Vakıf, konusunun uzmanı pek çok öğret- men eşliğinde geniş bir yelpazede eğitim programlan sunuyor. Felsefeye giriş ve felsefe yazın ilişkisi, yaz- ma, sinema tarihi seminerleri, içimdeki gü- neş yaz etkinliği, desen ve araştırmacı ga- zetecilik kurslan bu programlardan bazıla- n. Tüm eğitim çalışmalanna katılanlara kurs bitiminde törenle katılım belgeleri ve- riliyor. Ekim 1999 'da başlayan araştırmacı gaze- tecilik kursu ise sınavla alınan öğrencilere kurs sonunda Milli Eğitim Bakanlığı onay- lı sertifıka verilmesiyle son buluyor. Serti- fikalannı alan öğrencilere yine vakıf tara- findan 3 aylık dönemde televizyon ya da ga- zetede staj yapma olanağı saglanıyor. Bu eği- timde öğrencilerin, haber yazma tekniğini öğrenmelerine paralel olarak bir gazeteci- nin mutlaka bilmesi gerektiği düşünülen hukuk, tarih, ekonomi, siyaset bilimi, sos- yoloji, sosyal psikoloji, diplomasi, araştır- ma teknikleri, dilbilgisi gibi temel konular- da da eğitim alması saglanıyor. Haber yazma dersleri gazeteciler tarafın- dan verilirken diğer konular akademisyen- lerce anlatılıyor. Kurs süresince öğrenci- ler, verilen ödevlerle araştırma konusunda pratik yapma şansına da sahip oluyorlar. Yapılan yazılı ve sözlü sınavla biten kurs so- nunda unrag'ın kapısından girerken her şeyi bildiğini sanan öğrencilerden eser kal- mıyor. Bunun yerine ancak araştınrsa doğ- ru bilgiyeulaşabileceğininbilincinde, K bü- gisiz fildr sahipBginin" cehaletten kaynak- landığının farkında insanlar yetiştirilmiş oluyor. OKUR MEKTUPLARI Tüm kirli isler örtbas edildi Mumcu'nun okurlan, gazetemizin Istanbul'daki merkez binasında açık tutulan anı defterine onu ne denli özlediklerini ve yaşanan süreçte aydınlatıcı yazılanna ne kadar ihtiyaç duyduklannı yazdılar. Okurlar, "Tüm kirli işlerin hukuk yokmuşçasına örtbas edildiğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin parçalanmak istendiğini" vurguladılar. Mumcu'nun okurlan, onun bıraktığı yerden mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduklannı bir kez daha yinelediler. "•"stanbulHaber Servisi-MunKu'nun I okurlan, gazetemizin Istanbul'da- -MJa merkez binasında açık tutulan anı defterine onu ne denli özledikle- rini ve yaşanan süreçte aydınlatıcı ya- zılanna ne kadar ihtiyaç duyduklan- nı yazdılar. Okurlar, "Tüm Idıii işle- rin hukuk yokmuşçasına örtbas edil- diğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin par- çalanmak istendiğini'* vurguladılar. Cumhuriyet okurlan, Mumcu'nun bırakhğı yerden mücadeleyi sürdür- mekte kararlı olduklannı bir kez da- ha yinelediler. Okurlann görüşleri özetle şöyle: Cem Hünü, Mumcu'nun simgesi olduğu bir yaşama erişmek için yaşa- dığını belırterek deftere şu notu yaz- dı: "Sevgffi Mumcu ve arkadaşlanna, Siz bizim için, insanca yaşamak için öldünüz. Biz de sizin için, temsil ettik- leriniziyaşatmak için yaşıyoruz, yaşa- tacağız." Hakan Erdoğan ise Mumcu'ya Tür- kiye'yi daha güzel kıhna sözü vererek düşüncelenni şöyle aktanyor: "SevgjB Mumcu,tümümüziçin kut- sal olan Türkiye Cumhuriyeti'ni koru- mak ve kollamak için şimdilik yaşıyo- ruz, ama yakuıda onu geHştirmek için ayağa kalkacağız.' 1 Hüseyin Akgün, öldürülen tüm ay- dınlara ve Mumcu'ya içinde yaşadığı koşullan şikâyet etnği yazısında, "Tüm kuü işler hukuk yokmuşçasına örtbas edüiyor'' dıyerek şu sözlerle devam edı- yor: "Ey dûnyainsanhğı,vatanm bütün- Hiğü, laik CumhurHet için şehit olan Mumcu, Allah'ın rahmeti siz, Atatürk ve silah arkadaşlaruun üzerine olsun. Türk toplumu yok olma aşamasına geldi. Vatan parçalanmak isteniyor. Yargı baskı altında, dahası Yüksek mahkemeye siyasiler karşL Hukuk di- ye bir şey yok gibi biirün kirti işler ka- paühyor. Nedeni mahım. Soygun ve kuü tüm işlerde siyasiler ve bürokrat- larvar olduğu için çıkan yasalar bu ke- simlerin korunması için. Tophım ya- rarına bir teraat yoktîır. Fuhuş, cina- yeder, hırsızhklar, intiharlar yüksei- mekte. Tophım aç, perişan. Siyasiler da- laletve hıyanet içindeler. Siz tüm şehit- lerimizi, şikâyetierimk ruhlaruuzı in- cittiğim için affimı istirham ediyorum. Hepinizin ruhlan şad olsun. daima kalplerimizdesiniz." Gönül tçen, yenı Mumcu'lann ye- tışmeyişının yarattığı umutsuzluğunu düe getirdiği yazısında, daha örgütlü bir toplumda yaşayabilmek için üze- nne düşen görevi yerine getırmek için çabaladığını dile getırdi. tçen sözlen- ne şöyle devametti: "Sevgüi Uğur Mumcu, sizi kaybet- tiğimiz günden beri sizin de beklediği- niz ve istediğiniz gibi yeni Mumcu'lar gelmedi. Mevcut Mumcu'lan da yfö- riyoruz gibi geliyor. Ben bir Cumhu- riyet kadmı olarak 8 yildır srvü top- lumdabanadüşengöreviyapmaya ça- hşıyorum. Daha örgütlü davranmamızm za- manı geldi geçiyor. Sizi her geçen gün dahaçokanyoçözlüyorTCyerinizindol- duruLamayacağı inancımın ne denh' doğru olduğunu öğreniyorum. Ben, eşim, çocuklanm bize düşen görevi so- nuna kadaryerinegetirip sizi asb unut- mayacağtz." AysdAras da içinden geçilen dönem- de Mumcu'ya diğer zamanlarda ol- duğundan daha fazlaihtiyaç duyduğun- dan söz ettiği yazısında şunlara de- ğindi: "SevgOiUğurMumcu.güneşlibirgün hakim Istanbul'da ve bizgazetenin av- hısunda yine seni andık. Dünyada de- ğişen bir şeylervar mı diye uzaydan bi- ze mutlaka bakryorsundur. Ama ül- kemde hiç de iyi şeyler olmuyor. Bir Uğur Mumcu bugün bizim için çok gerekhydi ve Uğur Mumcu'lar kolay yetişmiyor. Seni çok özkdim. Eğflmez kalemmle,de>Tİıraihanetetmeyendu- ruşunla~* Coşkun Özdemir, duygulannı kısa- ca şöyle dile getirdi: "Sevgüi Uğur Mumcu, seninasd öz- hiyoruz bflemezsda" Dr. Abdül Lema, üzüntüsünü ve öf- kesini dile getirdiği yazısında, Türki- ye'nin "sosyal paüamaya" uzak oldu- ğu tespitine yer verdi. Lema, yazısında şu görüşlere dile ge- tirdi: "Saym Uğur Mumcu ve diğer basın şehitlerine savgıyla; sosyal patlama- dan korkuyor khnikri,korkmaym efen- dfler! Osmanh'dan beriyaratüan terör ve keder hedefıni buldu. Ve tam on ild- den vuruldu. III. Selım'ler Mustafa Suphı'ler îpekçi'ler Mumcu ve diğer emekçiler tek tek yok edildikr. Geride kalan bizler, sosyal olacağız bir de pat- layacağızöylemi!! Hadiordan,yeretü- kürmeyelim yeter." îmzasız bir notta dile getirilenler ise şöyle: "Sevgfli Uğur Mumcu, seni kaybet- tiğünizden bu yana Türkiye çok üzü- Kiyor.Seniseviyoruz.AIlahrahmetey- lerin." Avustralya'dan gelen Ayten Ozşen, Mumcu'ya başka bir kıtadan getırdı- ğı selamlan ilettiği notunda şu sözle- re yer verdi: "Avustralya'dan sizleri ziyarete gel- dün. Kökleriniz oraya kadar uzanuş. Sizleri seviyoruz ve unutmuyoruz. Anılanmda senin önemini ve yerini yazdun Sevgüi Uğur Mumcu." t I t • • leror...HİKMET ÇETİNKAYA Turan Dursun, Çetin Emeç, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Prof Dr. Bahriye Üçok, Uğur Mumcu... Turan Dursun ve Çetin Emeç cinayetleri Istanbul'da işlendi... Aksoy, Üçok ve Mumcu Ankara'da öldü- rüldü!.. Üç yılda beş cinayet!.. Uğur Mumcu cinayetinden sonra Türki- ye'defaili meçhul cinayetlerözellikle Güney- doğu'dayoğunlaştı... Istanbul'da Behçet Cantürk ve Savaş Buldan kaçırılarak katledildi... Uğur Mumcu cinayetinden önce Musa An- ter Diyarbakır'da öldürüldü... 1988'de Ahmet Taner Kışlalı, bir ay ön- ce Necip Hablemitoğlu teröre kurban git- tiL Onat Kutlar, Yasemin Cebenoyan cina- yetindeki giz perdesi hâlâ kalkmadı... Sanıklar yargılanıyor ama dava oldukça ka- nşık... Peki Türkiye'de faili meçhul cinayetler ne kadar devam edecek? Türkiye kritik bir döneme girdiği zaman, mutlaka Ankara'da faili meçhul cinayetler iş- leniyor... Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Necip Hab- lemitoğlu... Necip Hablemitoğlu cinayeti, Muammer Aksoy cinayetine çok benziyor... Yakın mesafeden öldürücü atış!.. Dikkat çeken bir başka nokta: öldürülen beş kişinin Atatürkçü Düşün- ce Derneği toplantılarına konuşmacı olarak katılmaları... Üstelik ADD üyesi beşi de... . Acaba bu bir rastlantı mıydı? Bana kalırsa rastlantı olmadığı kesin!.. Turan Dursun ve Çetin Emeç cinayetleri aydınlanmadı... Aksoy, Üçok, Mumcu ve Kışlalı cinayet- lerinin sadece tetikçileri yakalandı... Bu noktada bir soru geliyor akla: "Aksoy, Üçok, Mumcu ve Kışlalı'nın ai- leleri 'Oh katiller yakalandı' diyebildi mi?" öldürülen aydınlarımız, laik demokratik cumhuriyetin savunucusuydular!.. Hepsi de aydınlanmacıydı!.. Uğur Mumcu, benim otuz yıllık arkadaşım- dı... O bir araşırmacı gazeteciydi!.. Soyguncuların, hırsızların, kaçakçılann, hayalcilerin maskesini indirmişti Uğur Mum- cu!.. " Hizbullah adlı terör örgütünü kamuoyuna ilk kez o duyurmuştuL Neden ve niçin öldürülmüştü Uğur Mum- cu? Başta belirttim, Uğur Mumcu cinayetin- den sonra terör Türkiye'yi kan gölüne çe- virmişti!.. Türkiye'de biraydın, biryazar bazı konu- lann üzerine gidince, gizli güçler' rahatsız oluyor!.. Hablemitoğlu cinayeti işte bu nedenle çok önemlidir!.. Bu cinayetin arkasında hangi güçler var- dır!.. On yıl önce kaybettık Uğur Mumcu'yu!.. Tetikçiler yakalandı, yargılandı, cezaevin- delerşimdi!.. Ama tetikçilerin arkasındaki gizli güç or- tayaçıkmadı, çıkmayacak!.. DOSTLARI UGUR MUMCU'YU ANLATIYORÖZDEŞLEŞME ŞÜKRAN SONER (Türkiye Gazete- ciler Sendikası Genel Başkanı) Yaşarken, yaz- dıklanyla, söy- ledikleriyle, öl- dürüldükten sonra, on yıldır anma etkinlikle- rinde, bu kadar geniş kitle ile öz- deşleşmeyi ba- şaran olmadı. Uğur Mumcu, her birimizi bel- ki de bir başka noktadan yaka- lamayı, bizim sözcümüz olmayı, bizim adımıza öne çıkmayı bildi. Kimimiz için araştırmacı gazeteci, kimimiz için çok önemli hukukçu, ki- mimiz için insan haklan savunucusu, gözünü budaktan sakınmayan, canını ortaya koyarak doğrular adına ölümü- ne savaşan, mizah ustası, bilge... Öldürüldüğünde, bizim adımıza, ken- dini ortaya koyarak savaşan insanı kay- bedince acıdan öte korktuk; bir yanı- mızı, kendimizden bir parçayr kaybet- mış olduk. Adında, kimliğinde, anma etkinlik- lerinde buluşarak eksik kalan yanımı- zı, içimizdeki boşluğu kapatmaya ça- lışıyoruz. UĞUR MUMCU ve GAZETECİLİK ALJ SİRMEN (Gazeteci) Gazeteci, olaylan ve perde arkasım yazar. Ama onun işi güncelledir. O, tarihçi gibi geçmişin belgelerine dalarak bir dönemin olaylannı ve ana- lizini bir arada yürütme kaygısmdan uzak, güncel olanı, her yönüyle yan- sıtma ile yetinir. Tabii ki her gazetecinin olayın doğ- nıluğunu araştırmak kaygısı, kaygı- dan öte görevi vardır. Ama bu sınırlı- dır. Araştırmacı gazeteci, günümüzün kurumu değil. Yıllardır ülkemizde de, başka ülke- lerde de zaman zaman dedektif titiz- lığjyle bu işi yapanlar olmuş, ortaya par- lak örnekler koymuşlardır. Ülkemizde "araşürmacı gazeteci" dendiği zaman ilk akla gelen isim Uğur Mumcu'dur. Kuşkusuz Uğur Mum- cu'dan önce de olmuştur Türkiye'de araştırmacı gazeteciler, sonra da ola- caktır. Peki o zaman Uğur'u öbür araştır- macı gazetecilerden ayn ve üstün kı- lan niteliklen nelerdir? Uğur'u yakın- dan tanıyanlar, onun tükenmek bihnez çalışma azmı ile titizligine yakından ta- nık olmuşlardır. Ama bence Uğur'un belirleyici nite- liği bunlann dışmda, araştırdığı konu- lan tarihi perspektifi içinde doğru ye- re oturtacak güçlü birtarihbüinci ve bil- gisine sahip olması, hukukun labirent- lerinde ehni ko- lunu sallayarak gezecek sağlam hukuk formasyo- nu ve toplumsal duyarlılığıdır. Bu nitelikleriyle Uğur, araşnrma- cı gazetecilerin hiçbirinin vara- madığıbirnokta- yaulaşmışve ya- şadığı çağa ışık tutmuştur. İLKE SAHİBİ OLMA GELİL GÜRKAN (Emekli General) Uğur, mesleğinin gerektirdiği "0- ke sahibi olma", kesin doğruluğuna kanaat getirmeden, en güvenilir kay- naktan doğrulatmadan yazmama, ko- nuşmama ve tartışmama koşuluna her zaman kusursuz şekilde uymayı yaşam felsefesinin temeli saymış bir yazardı. Sanıyorum Uğur'u Uğur yapan ve kendisine okuyuculannın kalplerin- de taht kurma yolunu açan özelliği de bu olmuştur. 12 Mart döneminin, kendisinin de mağdurlanndan biri olduğu, sıkça rastlanan, yerli, yersiz ve gereksiz suçlama ve karalamalan furyasmda, beş general/amiral ve sekiz albay ar- kadaşımla birlikte maruz kaldığımız haksız işlemler karşısında, telefonu- mun dinlendiğini bildiği halde bile ba- na telefon ederek: "Paşam, sizi vearkadaşlannızı ya- kından tanryan, gerçek Atatürkçü ve devrimci görûşJerinizi yûrekten pay- laşan bir mücadde arkadaşmız, bir ev- ladınız olarak, mûtevazı kalemimle ve naçiz hukuk kazannnlanmla (müktesebatnn) emrinizde ve desteğinizde- yim!" diyebümış crvanmertbirin- sandı. Kendine özgü akıcı ve inandı- ncıüslupileka- leme aldığı ve Türk kamu- oyundaveyaym hayatında ciddi bir eleştiriye, tekzi- be (yalanlamaya), hatta düzeltmeye uğramayan sekseni aşkın, adıma it- haf edilmiş kitaplan ve yüzlerce kö- şe yazılan üe mûtevazı kitaplığımı be- zendiren Uğur, "Sakmcah Piyade" adlı kitabında anlattıklarma bakıhr- sa, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, bel- ki zaman zaman otoriter nizamın ekst- remlerine kayan kimi haşin uygula- malanna maruz kalmamış da değil- dir. Ama, Atatürk ilke ve devrimlerinı, günümüzde apaçık gözlemlediğimiz en güçlü, güvenilir ve de yansız ko- ruyucusu olan Türk Silahlı Kuvve:- leri'ni eleştren bir davranışın içinde asla olmamıştır. Rahmetlı Uğur, konuşmalannda en zarif, aynı zamanda da en düşündû- rücü espnleri de yerli yerinde kul- lanmasınıbılenbir "ehl-ikalem''id:. Yukanda âzetlemeye çalıştığun bt- zı özellikleri ile Uğur Mumcu ıçir, onun çok sevdıği ve zerrece toz kor- durmadığı büyük Atatürk hakkındi, 10 Kasım 1938'den sonra yazılan ve söylenenlerarasında seçtiğirnbirtüm- ceyi burada yınelemek ısterim: Atatürk a-amızdan aynldıktan sor- ra, O'nun hskkmda övgü dolu pek çoc yazılar yazıldı. Balkan ülJcelerinden birinde yayırr- lanan bir gazetede şu satırlan okudı> ğumu çok ıyi anımsanm: 44 Atatürk 5Mü;... Dfim^a arük eski- si kadar enteresan değjknr!" Şimdi be-x de Cumhunyet gazete- si okurlanrın duygulanna tercümaı olarak bir uyarlama yapıp rahmeti Uğur Mumcu için de şöyle diyeceğin: "Uğur Mumcu öldü!_ Türk basn hayaü arol eskisi gibi enteresan de-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle