25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA UGUR MUMCU OZEL EKI UĞUR MUMCU'NUN KALEMİNDEN TERÖRÜN YAKIN TARİHÇESİ... ÇJ ağcı bir militanda Sovyet yapısı Kalaşnikof, sol- i j c u bir militanın elinde Amerikan yapısı Smith Wesson ne arardı? 'Solcular, Sovyet silahlannı, sağcılar Amerikan silahlannı kullanır' gibisinden genellemelerin olaylara hiç uymadığını biliyoruz. Solculann elinde Sovyet ve Çin silahlan, sağcıla- nn elinde de Amerikan silahlan göründüğü gibi, bu- nun tersi önıeklere de çok rastlanmaktaydı; solcu- da Amerikan silahı, sağctda Sovyet silahı da ele geç- miyor değildi. Mermiye gelince, o da ilginç: Mer- miler de "Gecco" adlı Alman finnasından geliyor- du. Neydi bunlann anlamı?.. (Cumhuriyet, 24 Şubat 1981, Silah Pazan) p T l erör çokuluslu boyutta olunca, bu teröre karşı A alınacak önlemlerin de çokuluslu olması gere- kir. "ASALA" gibi örgütler, üç beş tane gözü dön- müş teröristten oluşuyorsa, bunlann hakkından gel- mek hiç de güç değildir. Yok eğer bu örgütler, he- men hemen her ülkede, birtakım çevrelerden yar- dım ve destek ahyorlarsa -ki öyle görünüyor- ola- yın niteliği değişmektedir. Teknik dinlemenin, haber alma olanaklannın ulaştığı aşama, akıllara durgunluk verecek durum- dadır. En gelişmiş aygıtlarla do- nanmış güvenlik örgütlerinin, hele FBI, CIA, KGB ve benze- ri kuruluşlann, Enneni terör ör- gütlerini bilmemeleri düşünüle- mez. Hiç şüpheniz olmasın, bu örgütlerde, Ermeni terör çetele- rinin mali kaynaklan başta olmak üzere, her türlü bilgi vardır. Er- meni terör örgütlerine, bu haber alma kuruluşlannın en hünerli ajanlan bile yerleştirilmiştir. Öyleyse nedir bu? Yıllarca Türk diplomatlanna karşı sür- dürülen, Avustralya'dan Kana- da'ya kadar, hemen hemen her ülkede Türk temsilcilerine kar- şı yöneltikn bu saldınlann, bü- yük haber almakuruluşlanncabi- linmemesi düşünülemez. (Cumhuriyet, lONisan 1982, 'îç ve Dış Terör') Bir başka önemli bir olgu var: PKK terörü ve ASALA te- rörü arasındaki ilişki. ASALA te- rörü biliyorsunuz, Kıbns Banş harekâtından sonra başladı. Da- ha önce yok muydu Ermeni id- dialan? Ama neden teröre dö- nüştü? Kıbns Banş harekâtın- dan sonra dönüştü. Îç terörle eş- güdümlü biçimde 1980'nedoğ- ru hrmandı, 1982'de sahneden çe- kildi ve Lübnan'daPKK ile ASA- LA arasında bir toplantı oldu, ondan sonra PKK terörü başladı... (TRT Sınır Ötesi'programı, 1992) PKK eylemleri 15 Ağustos 1984 günü başladı. Kürt'ü Türk'e, Türk'ü Kürt'e; Ermeni'yi Türk'e, Türk'ü Ermeni'ye; Alevi'yi Sünni'ye, Sünni'yi Alevi'ye düşman eden, emperyalizm ve emperya- lizmin Ortadoğu'daki çıkarlandır. Dün öyleydi, bugün de öyle... (Cumhuriyet, 29 Temmuz 1992, Kürt-Ermeni) T7' im destekliyor PKK'yı? PKK örgütünün genel J^Jcarargâhı, "Bekaa Vadisi"ndeki kamplardır. Kuzey tran'da da PKK kamplanna rastlandığı ile- ri sürülüyor. Abdullah Öcalan'ın, aynca Suriye'nın başkenti Şam'da bir evi bulunuyor. PKK, Avrupa'nın birçok ülkesinde de örgütlen- miş durumdadır. Örneğin PKK'nın Almanya'daki yayın organlan "Bennvedan" ve "Seravedun" ad- lı gazeteler de Bonn ve Köln'de yayınlanmaktadır. Alman terör örgütü "Baader-Meinhoff" çetele- rinin Türkiye'de örgütlenmesine izin verilse, aca- ba Alman hükümeti ne düşünürdü? "trianda Kurtuluş Ordusu" IRA'nın Ankara ve tstanbul'da temsilcilik açmalanna ses çıkanlmasa; Ingiltere hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti hüküme- tine karşı nasıl bir tepki gösterirdi? Fransız "Front de Iiberation de is Bretonne" ve "Action pour la Renaissance de la Corse" adlı terör örgütlerine Türkiye kucak açsaydı, Fransız hükü- meti ne derdi? PKK, bir terör örgütüdür ve bu terör örgütü NA- TO ülkelerinin başkentlerinde ve büyük kentlerde kolayca örgütlenme ve çahşma olanağı bulmakta- dır. Bunlar, bütün dünyanın gözü önündeki açık desteklerdir. (Müliyet, 24 Mart 1992, Lübnanlaşmak) ne anlama geliyor? Çekiç Güç, ^ savunmasının bir bölümünü "taşero- na" vermek anlamına geliyor. Hem bu anlama ge- liyor, hem de Irak'm iç işlerine kanşma anlamına. îşlev, bunlarla da bitmiyor. "Çekiç Güç", Kuzey Irak'taohışan"KürtFedereDevteti"nmkurulup ge- lişmesini sağlıyor. Bu gelişme Kürtler açısından, "Sevr Anlaşması"mn yetmiş iki yıl sonra uygulan- ması anlamına da geliyor. Sevr Anlaşması'ndan önce 1929 Şubat'ında Lond- ra Konferansı ve aynı yıl nisan ayındaki San Remo Anlaşması, Kürtlere yerel özerklik vermiş, bu mo- del, Sevr Anlaşması'nın 62-64. maddeleri ilebiçim- lendirilmek istenmişti. Aynı oyun yine sahnededir: Önce "ÇevikGüç", sonra "Çe- kiç Güç." ABD, Ortadoğu'yu gün geç- tikçe egemenliği altma ahyor. (Cumhurivet, 23 Aralık 1992, Ta§eron) Dünya, tıpkı I. Dünya Sava- şı öncesi olduğu gibi, per- gelle cetvelle bölünüyor ve per- gelle, cetvelle sınırlar çiziliyor. 1933 yılında Amerikan şirket- leri Suudi Arabistan petrolleri- ni ele geçirdiler. Aramco şirke- tini kurdular. Yine Batılı petrol şirketleri, tran'da Dr. Musad- dık'ı devirdikten sonra Iran pet- rollerine egemen oldular. îşte bugün Kuzey Irak'ta ya- şanan kavga, yıllık 16 milyar dolar olan Musul ve Kerkük pet- rollerine Batı şirketlerinin ege- men olma kavgasıdır. îşte bu kavga için Kürt Türk'e, Türk Kürt'e kırdınlıyor. Bunu çok açık şekilde görmemiz lazım. (Berlin konuşması-1992) Tnsan haklan ye inşan hakla- Annın en önemlişi olan yaşama hakkı herkes îçın savunulmah- dır. Evinin girişinde kurşunlanan Prof. Muammer Aksoy için de gazeteci Çetin Emeç için de evine gönderilen bom- ba ile öldürülen Doç. Bahriye Üçok için de... Tu- ran Dursun için de Albay Durmuş Akşen için de Hiram Abas için de Korgeneral Hulusi Sayın ve Is- mail Selen için de Orgeneral Adnan Ersöz ve Ora- miral Kemal Kayacan için de. Yaşama hakkında ne ırk aynmı vardır, ne mes- lek, ne görev, ne rütbe ve ne siyasal görüş farkı! (Cumhuriyet, 12 Ağustos 1992, Değer Yargılan) r T" l erörün sağı solu olmaz. Katilin sağcısı solcusu L olmaz. Katil katildir. Sağcı, solcu veya etnik, hiçbir cinayet haklı görülemez. Dünyadaki temel norm budur. (Harp Akademileri Konferansı konuşması -13 Ocak 1993) Terör bir insanhk suçudur. Bu terör, kim tarafın- dan yapılırsa yapılsın, devlet tarafindan da ya- pılırsa yapılsın, PKK gibi, Dev-Sol gibi ya da ül- kücü gruplar gibi ya da Islamcı terör gruplan gibi. Terörün bir tanesinden yana olmak ya da bir tane- sine hoşgörüyle bakmak ya da bu olaylan suskun- lukla geçirmek, bir insanlık suçudur. (Berlin konuşması, 1992) KAPANMAYAN DOSYA: UMUT Aydınlannı koruyamayan ülkeMUSTAFAÇAKIR A NKARA - Cumhuriyetin, Ata- türk ilke ve devrimlerinin ödünsüz savunucusu Uğur Mumcu'nun katillerini bubnak ama- cıyla başlatılan UMUT Operasyonu, şeriatçı terör örgütlerinin Türkiye üzerindeki emellerini de ortaya çı- kardı. Tetiği çekenleryakalandı ama cinayetleri tezgâhlayanlara hiçbir za- man ulaşılamadı. Hükümetler deği- şir, davalar sürerken, Türkiye'nin ay- dınlan birer birer teröre hedef olma- ya devam etti. Türkiye 9O'lı yıllarda yoğunlaşan köktendinci örgütlerin eylemleriyle sarsıldı. 1990 ile 2000 yılı arasuıda Prof. Muammer Aksoy, Çetin Emeç Turan Dursun, Bahriye Uçok, Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlah ve son olarak da Necip Hab- lemitoğhı art arda köktendinci terö- rünkurbanı oldu. Cumhuriyetin ödün- süz savunucusu Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 tarihinde aracına yerleş- tirilen bombanın patlaması ile yaşa- mını yitırdi. Sükyman Demirel' in 49. hükürnete başbakanlık ettiği dönem- de gerçekleşen suikastın ardından devlet yöneticileri bu cinayeti aydın- latmanın "namus borcu" olduğunu söylediler. Ancak bu borç, ödeneme- diği gibi yeni cinayetlerle katlandı. Su- ikastın üzerinden 4 yıl geçtikten son- ra TBMM'de araştırma komisyonu kurulabildi. Komisyonun 4 Haziran 1997 yılında TBMM Başkanlığı'na sunduğu rapor ile soruşturmada ya- şanan aksaklıklarMeclis çatısı altın- da dile getirildi. "Bütün olasıhklann değerlendirilmediği, çok birsoruşturntanın vapümadı- açıkür.Adetâblâytn zaman zaman biryönelonflfee edUmek isten- digm'deHtoplamadanbaşlayarakher kademedebeffi savsaklamaveihmal- lerin olduğu açıkür" ifadelerine yer verilen komisyon raporu, soruştur- maya ilişkin bazı kuşkulann doğma- sma neden oldu. Komisyonun su- ikastlann ardında yabancı ülkelerin olabileceği, soruşturmanın bu yönde derinleştirilmesi gerektiğine ilişkin görüşleri dikkate alınmazken, rapor- la devletin küçük düşürüldüğü iddi- alan ortaya atıldı. Sürpriz tanık kargaşası Mumcu suikasnnda ilk sürpriz ge- lişme, olaydan 6 yıl sonra DGM Sav- cısı HamzaKekşın komisyona da ifa- de veren "Acar" kod adlı Abdullah Argun Çetin hakkında "Mumcu'un ökhniilınesineistirakettiğivebuarnaç- la oiuşturulan çetenin üyesi olduğu" gerekçesiyle idam istemiyle dava aç- masıyla ortaya çıktı. Ancak bu sefer de Abdullah Argun Çetin'in akli den- gesinin yerinde olmadığı ileri sürül- dü. Ankara 1 No'lu DGM'de 7 Ocak 1999 tarihinde yargılanmaya başla- nan Çetin'in "akılh otaıp olmadığı- nm" araştınlması 1 yıl sürdü. Sonun- da Çetin'in herhangi bir akıl hastalı- ğı ve akıl zayıflığı olmadığı belgelen- di. Ancak bu süre içüıde gazetemiz yazan Prof. Ahmet Taner Kışlah, 21 Ekim 1999 tarihinde Ankara Univer- sitesi Iletişim Fakültesi'nde verece- ği derse gitmek üzere arabasına bin- diği sırada sileceğe yerleştirilen bom- banınpatlaması sonucu yaşamını yi- tirdi. Önceki cinayetler aydınlatılama- dığı gibi faili meçhul cinayetlere bir yenisinin daha eklenmesinin de önü- ne geçilememişti. Cinayetin ardın- dan polis, Iran destekli şeriatçı Hiz- yulmayan Kudüs Ordusu ve Tevhid Selam'dı. 6 Mayıs'taki operasyonda Tevhid Selam örgütünün üyeleri Yıı- suf Karakuş, Abdülhamh Çeük, Ha- san Kıhç, Mehmet AH Tekin, Muzaf- fer DağdCTİren, Mehmet Şahin.Fatih Aydın, Talip Ozçelik ve Arif Tan ya- kalandı. Dönemin Içişleri Bakam Sa- dettinTantan yaptığı açıklamada, gö- zaltına alınanlar arasında Mumcu'nun katillerinin de bulunduğunu bildirdi. Yusuf Karakuş ve Abdülhamit Çelik îstanbul'daki sorgulannda suikastı bütün aynntılanyla anlattılar. Anka- ra'ya getirilen Karakuş ve Çelik'e Mumcu'nun yaşamını yitirdiği evi- nin önünde de tatbikat yaptınldı. Bu ^İM^^^KM:. fâgBfâm 'mkw&wz bullah terör örgütü üzerinde yoğun- laştı. Cinayetleri aydınlatan ilk ipuç- lanna ise 17 Ocak 2000 tarihinde Is- tanbul-Beykoz'da Hizbullah'ın îlim grubuna yönelik hücre evine yapılan baskında ulaşıldı. Operasyon sırasın- da Hizbullah'ın liderlerinden Hüse- yin VeBoğhı öldürüldü. Evde bulu- nan CD ve belgeleri incelemeye alan polis, faillere yönelik operasyolara 21 Şubat 2000 tarihinde başladı. Ve UMUT başladı... Operasyona "UMUT" adı verilir- ken, cinayetlerin ardındakı örgütler de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Bu örgütler Iran gizli servisi SAVA- MA tarafindan eğitilen ve adlan du- kişilerin ifadeleri doğrultusunda su- ikastlann kilit isimleri Necdet Yük- sel ile "Teldn" kod adlı Ferhan Oz- men'e ulaşıldı. Daha sonra yapılan açıklamalarda ise suikastın asıl fail- lerinin Yüksel ve Ozmen olduklan bil- dirildi. Gözaltına alınan örgüt üyele- rinin ifadeleri doğrultusunda Şin- can'da cephanelik ortaya çıkanldı. Burada yapılan aramada, Kışlah su- ikastında kullanılan zaman ayarlayı- cı "Serldsof" marka saat ile elektro- nik düzenek, 80 kılograma yakın C- 4 patlayıcı ve bilyalar bulundu. Ope- rasyonda aynca Prof. Dr. Muammer Aksoy cinayetinde kullanıldığı belir- tilen Barerta 7.65 çapındaki silaha da ulaşıldı. Ferhan Özmen'in ifadesin De^mı 6. Savfada DOSTLARI UĞUR MUMCU'YU ANLATIYORON YIL SONRA... MUZAFFER İLHAN ERDOST (Yayıncı, yazar) Uğur ölmedi, öldürüldü. Bu, değiştirilemez, dönüştürülemez birgerçek. Ölümü, ülke- yi ayağa kaldır- mıştı.Çünkü öl- dürülen kendi- siydi, ülkenin, halkın kendisiy- di. Uğur'un be- deniyle birlikte parçalanan, yı- ğuılann düşünceleriydi, kamlanydı, özlemleriydi göğe savrulan ve ayaklar altında çiğnenen. Uğur'un kimliğinde birleşmiş, bütünleşmiş, kenetlenmiş- lerdi. Akan bir ırmak değil, taşan bir seldiler. Halk bu, Anadolu halkı. Acılarla kavrulmuş, agıtlarla avoınmuştur. Onun içüıde korlaşmış akışan bir alevdir sü- rekli yanan. Duyar da, tam açıklaya- maz. Sezer de sezdiğiyle kahr. Bilir ama anlatamaz. Ama onun istencini halkın bilicileri dile getirir. Ancak onlar ta- rih bilir, strateji bilir, oyun bilir, hile bi- lir, her şeyi bilir onlar. Halkın istenci, onlann bilincinde biçimlenir. Akışan, sezişen şey onlann dilinde bilinç olur. Aydınlanır öldürümler. Öldürülenler gülemez doğal ki, ama bizi gülümse- tirler. Bir simge olarak da, Uğur dendiği zaman, içimdeki kasırga beni savuru- yor. Uğur'un bedeni gibi dağıhyor bi- lincim, bilgim, tarihim, coğrafyam, elimi uzattığım ekmeğim. Çünkü. halk birleşti, bütünleşti öldürümün karşı- sında. Biz aynldık, ayırdık, dağıttık ve yitirdik öldüren eli ve öldürten irade- yi. Uğur'u öldüren ve öldürten irade- yi güldürüyoruz şimdi. On yıl sonra, onuncu kez ve bu kez biz öldürdüğümüz için. Uğur'u öldürten irade, bugün Uğur'un yanm kalan gövdesini, Pax- Am'ın Ortadoğu'ya çevirdiği namlu- suna sürüyor. Adı "umut" olan sahnede, bir med- yumu oynuyoruz, ve biz, kendimiz, Uğur'u bir kez daha kucaklıyor, sürü- yoruz namlusuna Pax-Am'ın. MUMCU 'NAMUSÇU'LARA GÜLÜYOR ARTIK! YALÇIN BAYER (Gazeteci, yazar) Suikasta uğramadan yaklaşıkbir haf- ta önceydi: Hürriyet'tenmeslekdaşımız Mehmet Yaşin'e birlikte Uğur Mum- cu'yu Karh Sokak'taki evinde ziyare- te gittik. Cumhuriyet'te birlikte yaşa- dığımız olaylardan sonra bir grup ar- kadaşunızla birlikte istifa ettiğimiz- den, konuşacak çok şeyimiz vardı. Mumcu'nun, Hürriyet'in çıkaracağı bir dergide yazmasını istiyordu Yaşin. Güldal Mumcu'nun bizi karşılama- sından sonra Uğur Mumcu'nun çahşma odasına geçtik. Hoş- beşten sonra ağzından ilk kez ilginç bir şey duydum: "Yahu Yalçın, Çorlu'j'a ne zaman gideceğiz?" Şaşırdım: "Babam 1940'hyülann baş- lannda Çorlu'nun imar planı- nı hazıriamış, orabrda çokkal- nnş™ Çorlu'yu hiç görmedim, bir hafta sonu beni götür" de- di. Ne yazık ki kısmet olmadı; göremeden aramızdan aynldığı için çok üzüldüm. Ama Çorlu'da adı veril- miş bir park var. Mumcu'nun mesle- ğiyle ilgili üç temel "eşyası" vardı: Telefonu (paraleli yok), bilgisayan (Türkiye'ye geldiği zaman hemen öğ- rendi) ve arşivi (belgelerini sabotaja ve yangına karşı korumak için özel çin- ko kasalarda saklardı). Daha cep telefonu yoktu. Bitirmekte olduğu son kitabından bazı bilgiler aktardı: "Apo'nunMTT'leilişkisinibuklunL- Abdullah Öcalan nerede yetişmiş, An- kara'ya nasıl gelmiş, nasıl burs autuş, netür güç odaklan ile işbir- liğiyapmış-.". Mumcu ölümünden 17 gün önce Cumhuriyet'te- ki köşesinde çıkan yazıda "Küröersömürgedliğe kar- şı bağımsı/iık savaşı yapı- yorsa, aralaruıda CIA ve MOSSAD'ın ne işi var? Yoksa CIA ve MOSSAD, anti-emperyaüst savaş ya- pnor da. dünya bu savaşın farkmda değil mi?" diye yazmıştı. ilginç değil mi? ABD'nin kak'a karşı oynadığı oyun- lann fotoğrafuıı o zamanlar çekmişti. Mumcu, belgesiz ve bilgisiz hiçbir ko- nu hakkında yazmazdı. Onun ölümünden sonra katilleri ya- kalamak için "namus ve onur borcu- muz var" diyenler nerede? Hiçbiri yok bugün. Türkiye'nin aydınlanmasına düşman olan "karanhk güçler"e karşı savaşan Atatürkçü aydın, bilim adamı ve yazar- lara daha çok görev düşmüyor mu? Düşüyorda... tşte o kadar. UĞUR MUMCU BİÜNCİMİZDİR SEYHAN ERDOĞDU (SBF öğretim görevlisi) Dünyayı yönetenlerin küresel hege- monyası, sermaye gücü ve devlet gü- cünün yanı sıra, geliştirip pazarladık- lan düşünce ve değerler sisteminin gü- cüne dayanır. Toplumlar üzerinde, dü- şünsel anlamda hegemonik liderlik ku- rulduğu zaman, emekçilerin ve maz- lum milletlerin farklı düşünce ve de- ğerlere dayalı altematifbir toplum ara- yışı geriler ve hatta ortadan kalkar. Onun için her gün yeniden, bizlere, küresel pazarlarda ulus ötesi tekelle- rin egemenliğinin, özelleştirmenin, devletin küçülûUmesinin, ticari ve ma- li serbestliğin ekonomide verimliliği na- sıl artıracağı, hizmet kalitesini nasıl yükselteceği anlatılu-. Onun için Graham Fuller,PaulHen- ze gibi CIA ajanlan ve onlann şeriat- çı işbirlikçileri, Kemalizmi ulusumu- zun bilincinden sihnek için kampan- yalar açarlar. Onun için büyük sermayenin em- rindeki medya ulusal bağımsızlık ye- rine karşılıklı bağımlılık masalını, dev- letçilik yerine özelleştirmeciliği, halk- çılık yerine köşe dönücülüğü beyinle- rimize kazımaya çalışır. Uğur Mumcu, "bizi mahvetmek is- teyen kapitaUzmin ve bizi köleleştir- mek isteyen emperyaMznıin", her gün yeniden ve farklı biçimlerle. bizleri uyuştururcasına önümüze sürdüğü bü- tün bu görüş ve değerlere karşı geniş halk yığınlannın bilincidir. Bu bilinci ve inancı öldürmek için Uğur'u öldürdüler. Bu bilinç ve inanç yaşadığı için Uğur yaşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle