Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2003 CUMA
18 SPOR spor(g cumhuriyet.com.tr
Cumhuriyet transferin perde arkasındaki isimlere fiıtbol piyasasını sordu, yanıtlar hep aynı:
Menajerin varsa Maradona'sınARtF KIZILYALIN
Transfer, kuşkusuz fut-
bolcuya da teknik adamın
profesyonel yaşammdaki
en önemli adım. Atacak-
lan ufacık bir imza, vere-
cekleri ani bir karar onla-
n vitrine de taşıyabilir, fiıtbol dükkânı-
nın en tozlu rafina da kaldırabilir. tşte,
Cumhuriyet, fiıtbol dünyasının sihirli
kelimesi transfer'i bu işin ticaretini ya-
panlara sordu. Menajer kimdi, ne göre-
vi vardı, kulüplerden yana mıydı, yoksa
futbolcunun, teknik adamın koruyucusu
muydu? Alınan yanıtlar artık transferin
eski yönteme göre yapılmadığını ortaya
koydu. Ve artık Afrika'nın balta girme-
miş ormanlanndan, Yakut Cumhuriye-
ti'nin buzullanna kadar dünyanın dört
bir yanındaki fiıtbolcular iyi ya da kötü
bir danışmana sahipti. Hatta bazı mena-
jerlik kuruluşlan işi ileri götürüp fiıtbol
okullan kurmuştu.
Pazarhğı onlar yapıyor!
Son 10 yıldır transfer piyasasına dam-
gasını vuran menajerler, futbol dünyası-
nın 'kötü çocuk'lan olarak değerlendiri-
liyor. Futbolcusunun kulüple pazarhğa
UEFA ASBAŞKANI ŞENES ERZÎK:
Futbol okulu açtılar
Futbol ve futbolcu transferi
son yıllarda büyük bir aşama
sağladı. Kulüpler
kurumsallaştı, gelirler arttı.
Futbol pastası büyüyünce
menajerlik sistemi de belirli
kalıplara oturdu. Onlar da
artık şirket havasında
yönetiliyorlar. Örneğin; Latin
Amerika ve Afrika
ülkelerinde kendi kurdukJan
futbol okullan var ve bu
sayede yannın yıldızlannı
kendileri yetiştiriyorlar. Biz
FIFA olarak menajerlik
sistemini bir disipline
oturtmak için lisans
dediğimiz olayın üzerinde
duruyoruz. Futbolcular da bu
işi gereği gibi yapan
menajerlerle çahşmah.
Yoksa, her topluğun içinde
olduğu gibi elbette menajerin
de iyi ve kötüsü var.
oturarak yıpranmaması yolunda kendi-
lerini ön plana atan transferin 'pazarb-
ğına' son noktayı koyan menajerler, ge-
nelde kulüplerle de iyi ilişki içindeler.
Teknik adam piyasasında da transferi
büyük ölçüde menajerler yönetiyor.
G.Saray'ı UEFA Şampiyonu yaptıktan
sonra ttalyan bir menajerle anlaşan Fa-
tih Terim, bu futbol adamının girişim-
leriyle Italya'nın en ünlü taknnlannı ça-
hştınrken, hücum futbolunun isim baba-
lanndan Mustafa Denizti. menajer siste-
mine geçiş yapamadığı ıçin ününü Edir-
ne dışuıa taşıyamadı.
En fazla yüzde 10
Dünyada menajerlik sistemi 196O'lı
yıllarda başladı. Ancak menajerlerin
transferde etkin rol üstlenmesi 1970'i
buldu. Türkiye'de ise menajerlik kavra-
mı 1992'ye kadar kullanılmadı. Futbo-
lu bırakanların menajerliğe geçmesiyle
1997'den sonra bu sistem yaygınlaştı.
En gözde menajer, futbolcusunun trans-
ferinden yüzde 10 alıyor. Aynca, FI-
FA'nm verdiği uluslararası bonservisin
katılım bedeli de 200 bin tviçre Frangı.
HARUN ASLAN (Menajer): Ümit Karan, Tol-
ga. Zafer ve Bayram menajen olduğum bazı
futbolcular. Menajerin tüm kulüplerle iyi iliş-
kiler icerisinde olması gerekir. Futbolcu ne ka-
dar kaliteli olursa olsun, onu iyi pazarlayan bir
menajer çok önemli.
DOGAN ERCAN (Menajer):. Ne kadar iyi
futbolcu da olsanız iyi bir menajeriniz yoksa
kendinizi iyi pazarlayamazsınız.
TARIK YALÇEV (Menajer): Türkiye'ye No-
uma, F)eurquin. Geremi, Taffare) gibi futbol-
culan getirdim. Kulüpler bir değirmen. Biz ise
onlara sürekli su getirmek zorundayız.
MUSTAFA ÜÇÜNCÜ (Menajer): Menajer,
futbolcu ve teknik adamın ağabeyi, babası gibi
olmalı. Yoksa ona olan güven yitirilir.
CÜNEYT TANMAN (Eski futboku): Değişen
dünya düzeninde özellikle futbolculann hakla-
nnın konınması açısından menajerlerin olması
çok önemli. Eskiden kulüplerin baskısıyla im-
za atmak zorunda kalırdık.
ERHAN ÖNAL (Eski futbolcu): Türkiye'de
menajerlik iyi işlemiyor. Doğru yapıldığı
zaman menajerlik gerekli. Ancak Türkiye'de
önüne gelen ben menajerim diyor. Bu çok yan-
lış bir yaklaşım.
BEKLENEN TRANSFER
Maldarasanu
Beşiktaş'ta
Spor Servisi - Beşiktaş, Rapid Bükreş-
li orta alan oyuncusu Marius Maldarasa-
nu ile sezon sonuna dek anlaştı. Beşiktaş
Kulübü Asbaşkanı Yıkhnm Demirören.
Maldarasanu ve kulübü Rapid Bükreş ile
sözlü olarak anlaşmaya vardıklannı belir-
terek, "Rumen oyuneu sezon sonuna ka-
dar Idrahkotarak formanuzı giyecek. Bu-
günderesmisözteşmeimzalayacağız'' de-
di. Demirören, sezon sonunda Siyah-Be-
yazlı kulübün Maldarasanu'nun bonservi
sini alma opsiyonunun da bulunduğunu
sözlerine ekledi.
Romanya'nın Ploieşti kentinde 19 Ni-
san 1975'te doğan Marius Maldarasanu,
! 993-19% yıllan arasında Petrolul Tele-
ajen, 1996-1998 yıllan arasında ise Pet-
rolul Ploieşti formalannı giydi ve 1998
yılında Rapid Bükreş'e transfer oldu.
Beşiktaş-Sportul
Antalya'dakı yoğun yağmur yağışı ne-
deniyle kamp çalışmalannı iptal eden Be-
şiktaş dün Jstanbul'a döndü. Siyah - Be-
yazlı takun, Romanya'nın Sportul Bük-
reş ekibiyle bugün özel birkarşılaşma ya-
pacak. BJK Inönü Stadı'nda oynanacak
maç saat 19.00'da başlayacak.
îstanbul'da kaldığı için eleştirilen yıldız oyuncuya babası Özer Yalçın sahip çıktı:
Sergeırın izni Lucescu'dan
KEREM KAÇARLAR
Bu kez söz ba-
bada. Herkes sus-
tu o konuştu. Son
günlerde Beşik-
taş'ta yaşanan
'Sergen' krizine bu futbolcunun
babası Özer Yalçın el attı. ''Tür-
kiye'de yeteneklilerin düşmanı
çok" diyen baba Yalçın, medya-
nın olaylan çok abarttığı, bunla-
n sadece iş olsun diye yazdıkla-
nnı, bu insanlann futboldan an-
lamadığını söyledi.
Akşama kadar çahşıyor
Oğlunun teknik direktör Mir-
cea Lucescu'dan izin alarak ts-
tanbul'da kaldığını belirten
Özer Yalçın, "Sergen, sabah te-
sislere gidiyor akşam geliyor. Bü-
tün gün orada çalışıyor. Zaten
doktor da onunla birİikte kaldL
Ayağuıdaki ödemi geçirmek için
uğraşıyorlar. Sergen'in sakathk-
la da bir ilgisi yok. Sadece ödemi
var. Topa vurma yasağı var. An-
talya'ya gidip ne yapacakü? Üm-
raniye'deki tesisler başka nerede
var
w
dedi.
Sergen Yalçın'ın Fenerbahçe
maçında oynamak istediğini be-
lirten babası, 2-3 gün sonra top-
la çalışmalara başlayacağını ve
onun tek isteğinin Fenerbahçe
maçında oynamak olduğunu ifa-
deetti.
Lucescu taktik vermez
Özer Yalçın^Sergen'in yete-
fiegirû herkesİRİSîldiginifraltlnT'
çizerek, Lucescu'nun da ona'
'maç taktiğf vermediğini vurgu-
ladı. Baba Yalçın, "Örneğin Lu-
cescu herkese maç öncesi taktik
verir Sergen'evermez.Ona, Çık
sahaya ne yaparsan yap
0
' der. Bu
yüzden Sergen'in takundan ayn
kalması sorun değil. Zaten ta-
kunda ona uyan oyuncu yok kL
Kondisyon açığı olabüir" şeklin-
de konuştu.
O şimdi İJmraniye 'de
Sergen Yalçın,
Antalya kampına
girmedi,
Umraniye'de
tedavi oluyor.
Ama onsuz gjden
takımında
Güney macerası
fazla uzun
sürmedi Sergen
Yalçın ve
arkadaşlan
bugün buluşacak.
GALATASARAY
Xavier
J
de
mutlu son
Spor Servisi - Galata-
saray, Abel Xaiver'le ve
kulübü Liverpool'la an-
laştı. Futbol Şubesi Sc-
rumlulanndan Burak
Elmas. Xavier'le 2003
yılının Aralık ayına kadar kiralık
olarak anlaşma yapacaklannı kay-
dederken, daha sonra ise satın alma
opsiyonlannın bulunduğunu vurgu-
ladı. Hem FC Liverpool'la, hem de
futbolcuyla prensip anlaşmasına
vardıklannı ifade eden Elmas. ~AD-
laşmanın tamamlannıası hahndebu
futbokuyu getirteceğiz. Ancak Xa-
iver, önce Portekiz'e gktecek ve eş-
yalannı topla>ıp Türkrye'ye gele-
cek" dedı.
Bu arada Portekiz Ulusal Takım
Teknik Direktörü Scotari'nin, Xa-
iver'e kulübünde yedek olması ha-
linde şans tanımayacağını söyledı-
ği, Portekizli futbolcunun da bu ne-
denle G.Saray'a gelmek istediği öğ-
renildi. Kızılyıldızh Lalatovic'le il-
gili temaslann sürdüğü, bu futbol-
cunun bugün ya da yann Antalya
kampına katılacağı bildirildi.
Lukunku: sakat degilim
Yeni transferlerden An Lukun-
ku. sakat olduğu yönündeki iddi-
alan yalandı. Kongolü golcü sakat
olmadığını söylerek, "Syılöncebir
sakathk gecirmiştim. Bu sakathğnn-
dan sonra 5 sezondur top o>nu)o-
rum" diye belirtti
G.Saray'da BaBc ve Revho 12
Şubat'taki ulusal maçlan nedeniy-
le ülkelerine gidecekler. Suat Usia
ise Ulusal Ümit Takım'ın Antalya
kampına katılacak.
Yağmur korkusu
Galatasaray'ın dün ertelenen Ra-
pid Bükreş maçının bugün de oy-
nanmasının zor olduğu belirtildi.
Eğer saha ve hava şartlan uygun
olursa karşılaşma 20.00'da başlaya-
cak ve maçı da Show TV naklen
yayınlayacak. Antalya'daki olum-
suz hava şartlannın devam etmesi
halinde San-Kırmızıh takımın Is-
tanbul'a dönebileceği bildirildi.
FUTBOL:Inönü Stadı /19.00 Be-
şiktaş-S.Bükreş.Antalya Atatürk/
20.00 G.Sarav-R.Bükreş
VOLEYBOL: Seüm Sım /13.00
T.Telekom - V. Güneş, 15.00 N. In-
terfarma - 75. Yıl. lamir Atatürk /
13.00 Karşıyaka - SSK, KocadiAta-
türk/ 15.00 Kocaeli - Eczacıbaşı, B.
Felek/14.00 Beşiktaş - Şanlıurfa.
NEYMİŞ
BASKET YORUM / AHMET KURT
Opü (yorum)!
özlemişiz gurbetçilerimizi. özlemişiz Ibo'yu,
Hüseyin'i, Mirsad'ı... Yoksa kalkıp gider miydik sonu-
cu baştan belli bir maça? Yirmi sayı avans versek yine
de yenebileceğimiz bir Hollanda ile ulusal takımımızın
maçı, bizim gibi izleme yorgunu biri için fazla lükstü.
Sesini kapatıp, televizyondan izlerdik. Olur biterdi...
Evinde yendigimiz bir takıma Abdi Ipekçi'de yenilecek
değildik ya! Antrenman bile veremezdi bunlar bize.
öyle de oldu nitekim ama... Gitmeseymişiz, çok şey
yitirecekmişiz. Gözümüzün pası silindi. Mutlu olduk
aylar sonra salonu dolu görünce...
Evet! Salon hınca hınç doluydu. Üstelik tam iste-
diğimiz türde bir seyirci kitlesiyle, kaliteli basketbol-
severlerle doluydu. Amigo yoktu, küfür yoktu. Kimse
salonda meşale yakmadı, oyun alanına 'yabancı
madde' atmadı, kavga çıkarmadı... Sporumla ve spo-
rumu sevenlerie gurur duydum.
Gösteri grubu da pek güzeldi. Aydın Örs de bunu
fark etmiş olmalı ki, molaların hiçbirini boşa harca-
madı. Oyun için gerekmese bile, (galiba) bazı molalan
seyirci için aldı. Repertuvarı bozmadı... Ah! 'Repertu-
var' dedik de bakın aklımıza ne geldi... Molalardan
birinde müzik gecikince gösteri de 30 saniye geç
başladı. Doğal olarak da şovun bitimi mola süresini aştı.
Bu durumda hakemler ne yaptılar dersiniz? Hiç! Sabır-
la (ve sanıyorum zevkle) beklediler gösterinin sona er-
mesini. Oyuncular da sahaya girmediler. Kenarda bek-
lediler. Kızlann ve gösterinin güzelliğini düşünün işte...
Bu güzellikleri bize izleten apartman yöneticimizi kut-
luyorum?
l-ıh! Korkmayın. Böyle hoş bir basketbol gecesinin
ardından apartman yöneticisi ile uğraşmayacağım.
Üstelik.. Dalga geçmiyorum. Içtenlikle kutladım Tur-
gay Demirel'i: Organizasyon dört dörtlüktü... Canlı
müzik grubu da renk kattı maça. Beyaz kıyafetleri ve
abartısız yorumları ile klasik 'bando mızıka' bölük-
lerinden çok farklıydılar. Bravo Garanti'ye! Sponsotiuk
budur işte. Parayı verip geri çekilmek değil...
Federasyondaki dostlar! Gördünüz mü? Bizi mutlu
etmek hiç de zor değilmiş. Siz, basketbolun sosyal
yöniine biraz ağırlık verip, basketbol ailesini bir arada
tutun gerisi kolay. Başarı kendiliğinden gelir... Mod-
ellerle fılan uğraşmayın. Işler yolunda. Kulüpler oyun-
cu yetiştiriyorlar nasıl olsa. Siz onlan Ulusal takım(lar)da
değerlendirin ve gölge etmeyin yeter...
Şu oyuncu zenginliğimize bir bakın: Avrupa'nın en
iyi takımlarında oynayan üç gurbetçimiz var. Diğerleri
de en az onlar kadar değerli Eurolig oyunculan. NBA'e
yolladığımız Hidayet ve Mehmet Okur'u da katın list-
eye ve söyleyin bakalım: Hangi takımda bu kadar çok
yıldız var? Benden size bir öneri: Şu Kulüpler Birliği'ni
bir an önce kurup kavgalann kaynağını kurutun. Son-
ra da en iyi yaptıgınız işle, yani 'ulusal takımın' (takım-
lar yazabilmeliydik) organizasyonu ile ilgilenin. Siz de
rahatedin bizde...
E-Posta: ahmetkurt(a turkbasket.cc»m
Fenerbahçe'nin eski ve yeni başkanlan, renk aşkına sağlığından oluyor
Başkanlık hasta ediyorHİLMİTÜRKAY
Kim ne derse desin kulüp baş-
kanlığı zor iş. Bu göreve soyu-
nanlar kulübe para verirler. aile
yaşantılanndan uzak kalırlar. za-
man gelir sevilirler zaman gelir
yuhalanırlar.
Ülkemiz şartlan içinde bir ku-
lübün başkanhğını yapmak hiç
de kolay olmasa gerek. Çünkü
herşey paraya dayalıdrr. Parasız
bir şey olmaz. Ama herşey para
da değildır. Bazı zaman para da
işi kurtarmaz. Başanlı olduğu-
nuzda bile geçirdiğiniz zor gün-
ler \r
ardır. Karşınıza beklemedi-
ğiniz bir anda kulüp içinden ba-
zı gruplar çıkar. orada burada
kulis yaparlar, başan gölgede ka
lır. Böylece işe çomak sokmuş
olurlar.
Transfere para döker, eğer iyi
çıkmazsa sorumlu yine başkan-
dır. Taraftarlar en başta ona he-
sap sorarlar.
Antrenör getirilir, havaalanın-
da omuzlara ahnır, bir iki kötü
sonuçta statlardan yükselen
'yuh' ve istifa sesleri yine Baş-
kanadır.
Başkanlık gerçekten çok zor
bir hobidir. Hele hele büyük bir
kulübün başkanı ise işte o zaman
yanmıştır. îşiniz on kat daha zor-
laşır. Yeri geldiğinde sağlığından
dahiolur.
Fenerbahçe Kulübü'nün başı-
na nice başkanlar geldi. Hemen
hepsi büyük başanlara imza at-
tılar. Kimileri geldikleri gibi git-
tiler. Kimileri de sağlık durum-
lanndan dolayı bırakmakzorun-
da kaldılar..
San-Lacivertlilerde son 20 yıl
içinde başkanlık yapan Fikret
Ancan ve Hasan Özaydm sağ-
lıklannı bozup yaşamını yitiren-
ler arasına girdiler. Eski başkan-
lardan Güven Sazak, yönetim-
• F.Bahçe'nin başına nice başkanlar
geldi. Kimileri, geldikleri gibi sağlıkh
biçimde gitti, kimileri sağlıklannı
yitirdi, ölenler de oldu.
REBROV OLMADI
Fenerbahçe
Kemal'edöndü
Spor Servisi- Ingiltere'den eli boş
dönen Fenerbahçe rotayı Gazian-
tep'in genç yıldızı Kemal'e çevir-
di. Üç günden beri Londra'da bulu-
nan, Tottenham'lı Rebrov, lspwich
Town'lu Finidi'yle görüşen Sadet-
tin Saran bu iki transferin gerçek-
leşmediğini açıkladı. Dün öğle sa-
atlerinde Istanbul'a dönen Fener-
bahçe'nin genç yöneticisi, "Reb-
rovia her konuda anlaşmıstık. Ken-
disi Fenerbahçe'ye çok gelmek isti-
yordu. Ama kulübü bonservisinde
zorhık çıkardL Finidi de bizim ara-
dığımız özeDiklere sahip değüdi
Şimdi Kemal'in tranferini gerçek-
leştirmek için uğraşnoruz" diye ko-
nuştu.
Neşeü Jdman
deki hararetli konular nedeniyle
kalp hastalığına yakalandı ve
koltuğunu bırakmak zorunda
kaldı. Bir başka isim Metin Aşık
da başkanhğı sonrasmda yaka-
landığı kalp ve şeker rahatsızlı-
ğı nedeniyle ameliyat olmuştu.
Şündilerde de Aziz Yıkünm.
hem kalp, hem de şekerden ya-
na sıkıntılı. Başkanlığını sürdür-
se de 3 ayda bir tedavi için ABD
"ye gidiyor.
Ve Fenerbahçe'deki 2 sağlam
başkandan biri tahmin edileceği
gibi AH Şen, diğeri de zamanın-
da görevi bırakan Tahsin Kaya.
Evet, Fenerbahçe bu; başka
hiçbir şeye benzemez. Koltugu,
ülke başbakanlığından bile de-
ğerli gösterilen bu kulüp için ya-
pılabilecek en iyi yorum, "Dışı
sizi, içi bizi yakar—"
Fenerbahçe, ligin ikinci bölümü-
nün hazu-lıklannı, dün sabah yaptı-
ğı çahşmayla sürdürdü. Teknik so-
rurnlu Oğûz Çetin yönetüninde Sa-
mandıra Tesisleri'nde gerçekleştiri-
len ve bir hayli neşeli geçen antren-
manda San-Lacivertlı futbolcular,
ağırlıklı olarak şut çalıştı. Büyükan-
nesinin ölümü nedeniyle Yugoslav-
ya'ya giden Mirkoviç'in yanı sua,
tedavileri süren Serhat ve Yiısuf ile
sol arka adalesinde sertleşme oldu-
ğu bildirilen Ortega antrenmana
katılmadı. Bu arada Fenerbahçe
Kulübü'nün 2 Şubat'ta Beşiktaş ile
yapılacak erteleme derbi maçmda
Siyah-Beyazh taraftarlara 800 ki-
şilik yer ayıracağı öğrenilirken, Be-
şiktaşh taraftarlann maçı stattan iz-
leyip izleyemeyecekleri konusunun
karşılaşma öncesi yapılacak güven-
lik toplantısmda kesuılik kazanaca-
ğı bildirildi.
ABDÜLKADİR YÜCELMAN
Bu Kez Yenme Değil,
Yeme KavgasıFutbol Federasyonu'nda bir şeyler oluyor. Birbirine kır-
gın, birbirinin kuyusunu kazanlar, bir yerlere gelmek için ku-
lis yapanlar giderek medyanın malzemesi olmaya başladı.
Dünya üçüncülüğünden sonra kimileri yükseldikleri yeri
hazmedememenin sıkıntısını yaşıyor olmalı. Bu arada Şe-
noi Güneş ile Başkan Haluk Ulusoy arasından karakedi
geçtiği de artık saklanamayacak bir duruma geldi. Şenol
Güneş'in Haluk Ulusoy ile arasının açılmasına neden de ile-
tişimin kopukluğu imiş. Ulusoy "Onu teknik direktörlüğe
ben getirdim, ama Dünya Kupası 'ndan sonra her şeyi de-
ğişti, saçının şeWı bile " derken Şenol Güneş'in primlerini
istemesi de değişik yorumlaıia Şenol Güneş'i yeme konu-
muna geldi.
Milli Takım kamplannda "tombiş " lakabı ile tanınan fe-
derasyon üyesi Levent Kızıl ise boş durmuyor. Haluk Ulu-
soy ile Ata Aksu'nun arasından da karakedi geçince Le-
vent Kızıl, medyanın haber kaynağı haline geldi. Kısacası
Ingiltere ile oynayacağımız çok ciddi bir Avrupa Şampiyo-
nası grup maçı öncesinde federasyondaki bu uyumsuzluk
pek hayra alamet değil.
Lisanslar 2004'e yetijiyor
Teknik direktörterimizin AB'de serbest dolaşımdan yarar-
lanamayacaklanna ilişkin haberimiz futbol çevreterinde hem
ilgi hem de üzüntü yarattı. Kimileri "Teknik direktörlerimi-
zin nesi eksik ki?" diye isyan ederek Fatih Terim'in futbo-
lun göbeği Italya'da çalıştığını örnek olarak gösterirken Furt-
bol Federasyonu Egitim Dairesi Başkanı Gündüz Tekin
Onay telefonettivekısaca olayın öyküsünü anlattı. "S/rgön
Şenes Erzik Sey'fe karşılaştım, bana, 'UEFA'dan teknik di-
rektörlerte ılgili AB kriterlerini gönderdik, aldınız mı?' dedi,
almadık ama bakanm dedim ve UEFA'dan gelen yaayı 1
yıl sonra dış haberler servisinde buldum. Şu anda gereği-
niyapıyoruz" derken öbür telefondan federasyon üyesi \/e
Antrenörler Dernegi Başkanı Ismail Dilber anyordu. Gerek
Gündüz Tekin Onay gerek Ismail Dılber'ın söylediklen aynı
olduğu için iki açıklamayı bir kalemde anlatmak istiyaum:,
UEFA'dan gelen yazı Sayın Şenes Erzik'in dediği gioı f e -
derasyona gelmiş ama bir yerlerde unutulmuş, ancak Gün-
düz Hoca bulunca da federasyon olarak çalışmaya başJan -
mış. 2002'nin nisan ve haziran aylarında Avrupa Antrenör-
ler Biıiiği'nden iki hoca Rutemöller ve Gero BisanzTür-
kiye'ye gelmişler ve kurslan izlemişler. UEFA Jira Komsyo—
nu'na istedikleri detaylı bilgiler 2002'nin 10'uncu aynctaı
gönderilmiş ve şimdi 20 Mayısta îstanbul'da Riva'daaçı—
lacak ve kursu izleyecek olan Jira Komisyonu üyeleri kırs—
lardaki ders ve süreleri yerinde görecekmiş. Yani bu yı s o n
kez gözden geçirilecek olan federasyonun teknik direktö*"
kursları geçer not alırsa teknik direktörlerimız AB'ye lazrMT
olacaklar. Gündüz Tekin Onay'a sordum: "Bizim tekn* di—
rektörler 2004 'e kadar Avrupa antrenörler lisansına $ahif=>
olurlar mı?" Gündüz Hoca "Kesin 2004e yetişiriz" oedfciL
Dilber de garanti verirken iğneyi bize batırdı: "Biz nelerya—
pıyoruzama hiç onlan yazan yok" deyince °Karanlıktagö.z
kırpıyorsunuz, elbette haberimiz olmaz. Ancak Türkiy-'d>^
işsiz dolaşan ve isi olup da sonjnlaha yaşayan antrencrl&—
rimiz için acaba neler yaptığınızı bir konuşsak. ama <aç —
makyok" dedim. Söz verdi Dilber hoca.
Uzun ince bir yoldur futbol emekçilerinın yolu. O yoa Ğ^
birlikte çıkacağız.
E-Posta: ayucelman@yahoo.com - Faks: (212) 5138S9*-