Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24OCAK2003CUMA CUMHURİYET SAYFA
dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Sonuç bildirgesi krizinin yaşandığı Barış Doruğu'ndan yalnızca Irak'a uyarı çıktı
İstanbul'dazorakiuzlaşmaÖZGÜR ULUSOY7BİLGE ESER
Irak sorununun banşçı yollardan çözümü ama-
cıylaTürkiye'nin ev sahipliginde dün tstanbul'da
yapılan "IrakKonusundaBölgeselGirişim-Dışiş-
İeri Bakanlan ToplanüsTndan yalnızca Irak'a
uyan çıktı. Bölge ülkelerinin dışişleri bakanlan
arasında "Sonuç Bfldirgesi'' tartışması yaşanırken;
saatler süren bıldirge pazarlığının ardından Irak' a
Birleşmiş Milletler (BM) karanna uyması;
ABD'ye de "bölgede savaş istemiyoruz'' mesajı
iletildi. Sonuç bildirgesinin açıklandığı basın top-
lantısı bir "fryaskoya da sahne" oldu. Dışişleri Ba-
kanı Yaşar Yakış'ın saatler süren tartışmalann
ardından uzlaşılan bildirge metnini açıkladığı ba-
sın toplantısına katılan Suudi Arabistan Dışişle-
ri Bakanı Prens Suud El Faysal ile Iran Dışişleri
Bakanı Kemal Harrazi "uçaklannı kaçıracakla-
nnısöyleyerek'' toplantıyı terk ettıler. Yakış ve di-
ğer bakanlar ile basın mensuplannın şas.kın ba-
İaşlan altında sonuç bildirgesi açıklanmadan sa-
lonu terk eden her iki bakanın da Istanbul'a özel
uçaklanyla geldikleri öğrenildi.
Türkiye'nin Irak sorununa banşçı çözüm bu-
lunması ve ABD'nin operasyonunun önlen-
mesi için başlattığı etkin diplomasi atağı çer-
çevesinde dün bölge ülkelerinin dışişleri bakan-
lan istanbul'da, Başbakan AbduDahGül'ün ev
sahipliğinde düzenlenen toplantıda bır araya gel-
oRTAKBİLDÎRÎ:
Savaş
seçenek
değilDış Haberler Servisi-" Irak Konusun-
da BÖIgesel Girişim-Dışişleri Bakanlan
TopJantisTnın sonunda açıklanan ortak
deklarasyonda Irak'a; "Böigedebanş ve
fctikrarm tesisindeüzerinedüşen sorum-
tuluklan yerine getirmek amacryta geri
dönüşü oimayacak ve samimi bir şekfl-
de hareket etmeye çağuiyoruz" uyansı
yapılırken, ABD'ye de "Savaş, bu kri-
rin çözümü için bir seçenek olmamab-
chr" mesajı verildi. Deklarasyonda; "Biz
aynı zamanda FDistin sorununun banş-
çı yollardan çözümüne ve Ortadoğu'da
adü ve kapsamlı bir çözüme ulaşüması-
na yönelik ilgili bütün BM karariannın
nygıılanmagna hagh kalmayarif-vamet-
mekteyiz" denildi.
"Irak Konusunda Bölgesel Girişün-Dı-
şişleri Bakanlan ToplanüsTnın ardından
Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış tarafından
okunan deklarasyon özetle şöyle:
• Bölge ülkeleri yeniden bir başka sa-
vaş ve bu savaşm tüm yıkıcı sonuçlannı
tekrar yaşamayı arzu etmemektedir. Sa-
vaş, bu krizin çözümü için bir seçenek ol-
mamalıdır. Irak halkı art arda yaşanan iki
savaştan çok etkilenmiştir. Tüm bölge,
20 yıh aşkın süredir bu savaşlann sonu-
cu olan siyasi belirsizlikler ve ekonomik
sıkıntılarla kasılıp kavrulmuştur. Bu ne-
denle, biz Irak liderliğini, bölgede banş
ve istikrarm tesisinde üzerine düşen so-
rumluluklan yerine getirmek amacıyla
geri dönüşü oimayacak ve samimi bir şe-
kilde hareket etmeye çağınyoruz.
*^ Bu amaçla Irak'ın, BM Güvenlik
Konseyi'nin 1441 sayıh karanna tamamen
uygun olarak UNMOVIC ve UAEA ile iş-
birliğini sürdürmesini ve elinde mevcut
bulunan kitle imha silahlan yetenekleri
hakkında bilgi ve malzeme sağlamaya
yönelik daha aktifbir yaklaşım sergileme-
sini, süregelen izleme ve dogrulama sü-
recine ilişkin BM Güvenlik Konseyi'nin
ilgili kararlan altındaki yükümlülükleri-
ni teyit etmesini, hiçbirbelirsizliğe yer ver-
meyecek şekilde komşulannda güven ya-
ratacak bir polirika izlemeye başlaması-
nı ve komşulanyla arasında mevcut ant-
laşmalar ve anlaşmalara uygun olarak
uluslararası tanınmış sınırlara saygı gös-
termesini, ülkesinin egemenliğini ve top-
rak bütünlüğünü muhafaza edecek bir
ulusal uzlaşmanın sağlanması yolunda
somut adımlar atmasını istiyoruz.
• Irak'ın toprak bütünlüğü ve ulusal bir-
liğinin desteklenmesi konusunda kararlı-
hğmuz tamdır. Bu kararlılık BM Güven-
lik Konseyi'nin ilgili kararlannda yer alan
garantiyle birlikte Irak halkının, güvenli,
özgür ve müreffeh bir gelecek kurması için
somut bir güvence oluşturmaktadır. BM
Yasası'nın 24. maddesi uyannca ulusla-
rarası banş ve güvenliğin muhafazası,
tüm BM üyeleri adına hareket eden BM
Güvenlik Konseyi'nin asli görevidir. Gü-
venlik Konseyi, bu itibarla Irak'ın ilgili
kararlara ne ölçüde uyduğunun belirlen-
mesi ve bu kararlann tam anlamıyla uy-
gulanması vazifesini üstlenmiştir. Bu ne-
denle BM Güvenlik Konseyi'nin sürece
dahli tam, kapsayıcı ve sürekli olmabdır.
Bu devam etmekte olan denetim faaliyet-
lerinin amacına ulaşması ihtiyacını da
tam anlamıyla karşılamalıdır.
• J
• Türkiye'nin Irak savaşının önlenmesi için başlattığı diplomatik girişimler
çerçevesinde dün 5 bölge ülkesinin dışişleri bakanlan, Gül başkanlığında bir
araya geldi. Tartışmalann ardından çıkan sonuç bildirgesinde Irak'ın
BM kararlanna uyması ve ABD'nin savaştan kaçınması istendi.
di. Çırağan Kempinsky Oteli'nde düzenlenen
"Irak Konusunda Bölgesel Girişim-Dışişleri Ba-
kanlan Toplanüsı"na Dışişleri Bakanı Yakış,
Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet Mahir, Ürdün Dı-
şişleri Bakanı Mervan Muaşer, Suudi Arabis-
tan Dışişleri Bakanı Prens Faysal, îran Dışiş-
leri Bakanı Harrazi, Suriye Dışişleri Bakam
FarukElŞarakatıldı.
Dışişleri bakanlan toplantısından önce hazır-
lık amacıyla "YüksekMemurlar ToplannsT ger-
çekleştirildi. Katılımcı ülkelerden 70'i aşkın dip-
lomatın katıldığı ve Dışişleri Bakanlığı Müste-
şar Yardımcısı ABTuygan'ın başkanlık yaptığı ve
saatlerce süren toplantıda Türkiye'nin hazırladı-
ğı sonuç bildirgesi taslağı ele alındı.
Taslak üzerinde tartışmalar sürerken yetki-
lilerden de basm mensuplanna konuyla ilgili
açıklamalar geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü-
sü Yusuf Buluç, heyetler arasında amaç birliği
olduğunu söyledi. Buluç, "Amaçbiıüğhtdenka-
srt, bölgede bir sıcak çabşmanın önlenmesi, so-
runun banşçı yolla çözülmesi" dedi.
Dışışlen Bakanı Yakış, Katar'ın El Cezıre Te-
levizyonu'na yaptığı açıklamada. "Toplannmn
Irak'a konsantre olmasuu istiyoruz" dıyerek baş-
ka bir konuya yoğunlaşılması halinde toplantı-
nın gücünü kaybedeceğini söyledi. Yakış, "ABD
bizim isteğhniz dışuıda operasyon düzenlerse, ne
yapacağımıza o zaman karar vereceğiz'' dedi.
Sunye Dışışlen Bakam El Şara da yaptığı açık-
lamada, "Bu toplanü bile başb başuıa bir mesaj-
dır. Dünya banşı adına bu savaşı önlemeye çahşı-
yonız" dedi. Ürdün Dışişlen Bakanı Muaşer de
yüzde 1 olasılık bile olsa banşa şans tanınması
gerektiğini söyledi. Muaşer, komşularm ilk kez
toplanıp Irak'a mesaj göndermesinin önemine
dikkat çekerken, "Bağdat'ın BM kararlanna ko-
şulsuz uyması gerekir. Mesajunız budur" diye
konuştu. Bakan, uluslararası topluluğun güce
başvurmadan önce bütün seçenekleri tüketmesi
gerektiğini söyledi. Muaşer, ABD'ye de mesaj
göndererek "Bu konuda tek söz sahibi olan ülke
ABD değfldir" dedi. Ürdünlü Bakan, sürgün se-
çeneği ile ilgili bir soruyu, "Bu bize ait bir karar
UÇAK FIYASKOSU Çırağan Kempinsky OteB'ndedüzenlenen "IrakKonusunda BölgeselGirişim-Dı-
şişleri Bakanlan ToplannsTna (soklan sağa) Dışişleri Bakanı Yakış, Ürdün Dışişleri Bakanı Mervan Muaşer, Mısır Dı-
şişleri Bakanı Ahmet Mahir, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara, tran Dışişleri Bakanı Harrazi, Suudi Arabistan
Dışişleri Bakanı Prens FaysaL kaoİdı. Vakı^'ın konuşmasryla başlayan basın toplanüsı isefiyaskoylabaşIadL Suudi Ba-
kan Fa\salın. \ akış'ın konuşmasının başlangıcında toplantryı terk etmesi dikkat çekti Yakış. "FaysaTın uçağını kaçı-
racağT için toplanüdan aynldığını söylerken, FaysaTm aynhşı sırasında bakanlar arasında gülüşmeler olduğu görien-
dl Faysal'ın aynlmasından kısa bir süre sonra da bu kez Iran Dışişleri Bakam Harrazi de "uçağı kaçıracağT gerekçe-
siyle toplannyı terketti. İki bakanın da İstanbuTa özel uçaklanyla geldikleri öğrenildL(Fotoğraf: UGUR DEMİR)
değüdir. Bu. Irak halkmın karandn-" diye yanıt-
ladı. Savaşın bütün bölgeyi ateşe vereceğini be-
lirten Muaşer, banş içinyer yolun denenmesi ge-
rektiğini vurguladı.
Dışişleri bakanlannı Gül kabul etti
Dışişleri bakanlan saat 17.30'da Başbakan Gül
tarafindan kabul edildi. Kabulün ardından bu kez
dışişleri bakanlan Çırağan Sarayı Balo Salo-
nu'nda saat 18.45'te bir araya geldi. Sonuç bil-
dirgesi üzerinde yaşanan tartışmalar nedeniyle da-
ha önce saat 19.30'da basın toplantısıyla açıkla-
nacağı belirtilen açıklamarun ertelendigi duyu-
nıldu. Yaklaşık 2 saat süren görüşmelerin ardın-
dan toplantıya ilk ara verildi. Başbakan Gül'ün
verdiğı akşam yemeğinden sonra bakanlar yeni-
den bir araya gelırken; Dışişleri Bakanlığı Müs-
teşan Büyükelçi Uğur Ziyal'den ortak bildiri tas-
lağı üzerindeki çalışmalann sürdügü açıklaması
geldi. 'OnakbMritasbgı üzerinde birsorunotup
olmadığT sorusu üzerine Ziyal, "Taslak üzerin-
deki çahşmalar de\am edht)r. Onun için basın
toplanüsı ertelendi Onun dişnıda bir şe> sö}1eye-
mem. Toplanûnın bu gece sona ereceğini zanne-
djyorum" diye konuştu.
Bu arada, Iran Dışişleri Bakanı Harrazi Al-
manya Dışişlen Bakanı Josctaka Fîscher ile ya-
pacağı görüşme öncesinde, bildirge üzerinde ha-
la çahşıldığını belirtti. Harrazi, "dektarasyon üze-
rinde anlaşma sağlanmadı mı" yönün-
deki bir soruya, "Evet, sağlandL Anla-
şüma>acak bir bildirge yoktur" de-
mekle yetindi.
2. sayfa sorunlu çıktı
Mısır Dışişleri Bakanı Mahir ise,
bildirgenin iki sayfa olduğunu, ilk say-
fa üzerinde uzlaşıldığını, tüm sorun-
lann ikınci sayfadaki bölümlerde ol-
duğunu söyledi. Mahir, "Görüşmesü-
resinin ildye katlanmasuun nedeni bu-
dur" şeklinde konuştu. Cumhuriyet'in
edindiği bilgiye göre bildirge üzerin-
deki tartışmalar 2 temel nokta üzerin-
de yoğunlaşn;
^ Arap ülkeler, özellikle kitle im-
ha silahlanna sahip olduğunu belirte-
rek, sonuç bildirgesine Israil'in de ka-
tılmasını ve bu ülkenin de kınanması-
nı istedi. Aynca Arap bakanlar, bildir-
gede Filistin sorununa da değinilme-
sini ıstediler. Türk heyetinin ise, zirve-
nin asıl konusunun Irak sorunu oldu-
ğunu bakanlara ilettiğini ve Israil'in bil-
dirgeye sokuhnasının zirvenin amacı-
na dahil ohnadığına dikkat çektiler.
• Diğer uzlaşılamayan konuyu
ise Birleşmiş Milletler'e (BM) yapı-
lacak çağn oluşturdu. Arap ülkeleri,
"BM'ye bölge üzerindeki perspekti-
fi gözönündebulundurmasuu" ister-
ken Türkiye, Irak'ın BM kararlan-
na uyması gerektiği üzerinde durul-
masma dikkat çekti.
Yaşanan tartışmalann ardından ye-
niden bir araya gelen dışişleri bakan-
lannın uzlaştığı "sonuç bildirgesi'' met-
ni yaklaşık 4 saatlik bir ertelemeyle sa-
at 23.00 sualannda açıklandı.
ABD'li heyetin üs ve liman incelemesi sona erdi, rapor yazımına başlandı
Kara gücüne aktartna fomıiüü
ANKARA(CumhurivetBürosu)
-ABD'li uzmanlar, olası Irak ope-
rasyonu sırasında kullanmak iste-
diği Türkiye'deki üs ve limanlar-
daki ön incelemesini tamamladı.
Incelemeler sonucunda rapor ya-
zımına başlandığı, Türkiye'deki
havaalanlannın durumuna göre
uygun uçaklann konuşlandmhna-
sı yönünde strateji belirlenmeye ça-
lışıldığı bildirildi. Türkiye ile ABD
arasındaki görüşmelerde kara gü-
cünün Kuzey Irak'a geçişi sıra-
sında bazı havaalanlannın aktar-
ma üssü olarak kullanılması seçe-
neği de gündeme geldi.
8 üs, 3 limanda incelemeler ya-
pan askeri heyet, çalışmalannı ta-
mamladı. Heyet, Iskenderun, Mer-
sin ve Taşucu Umanlannı, bu liman-
lan Türkiye'nin Irak sınmna bağ-
layan demir \x karayollannı göz-
• Türkiye ile ABD, kara gücünün Kuzey Irak'a geçişi
sırasında bazı havaalanlannın aktarma üssü olarak
kullanılması seçeneğini tartışıyor.
den geçirdi. ABD, Türk hüküme-
ti ile anlaşma sağlanması duru-
munda, kuzey cephesi için gönde-
receği askeri donanım ve malze-
meyi denizyoluyla limanlara, ora-
dan da demiryoluyla Kuzey Irak' a
geçirmeyi planlıyor.
Tespifler yapıldı
Havaalanı incelemelerinde, böl-
gede konuşlanması uygun uçak tip-
lerinin çıkanhnaya çalışıldığı, bu
uçaklara verilecek yer hizmetleri,
bomba yükleme birimleriyle ilgili
tespitlerinyapıldığı bildirildi. ABD
uçaklannın yoğun hava trafiği sı-
rasında kullanacaklan hava kori-
doru ve kavşaklar belirlendi. Yo-
ğun haberleşme sorununu çözmek
amacıyla harekât sırasında merkez
üs olarak kullanılması planlanan
Dıyarbakır 2. Taktik Hava Üs Ko-
mutanlığı'na uydu haberleşme bi-
rimi kurulması da gündeme geldi.
Türk yetkililerin gözetiminde ya-
pılan incelemelerin raporlannm ya-
zımına başlandığı ve her aşamasuı-
dan hükümetin haberdar edildiği
bildirildi. Türk hükümetinin izin
vermesi durumunda ABD'nin kul-
lanacağı üs ve limanlara toplam
200-250 milyon dolarlık yatuım
yapmayı, bunun büyük bölümünün
de Türk firmalannca üstlenilmesi-
nin hedeflendiği bildirildi.
Genelkurmay Başkanhğı ile
ABD Genelkurmayı arasmda, ko-
nuşlandınlacak kara gücü konusun-
daki görüşmeler de sürüyor. Tür-
kiye'yi rahatsız etmeyecek,
ABD'nin kuzeyden yapmayı plan-
ladığı harekâtı işlevsiz kıhnaya-
cak formül için yeni senaryolar da
gündeme geliyor. Bu kapsamda,
kuzeyden Irak içlerine yönelecek
ABD kara gücünün, Türkiye'de
belirlenecek bazı hava üslerini sa-
dece aktarma yeri olarak kullan-
ması senaryosu da gündeme gel-
di. Buna göre Türkiye'de smırh
sayıda lojistik destek unsurlan ve
ihtiyatlar dışmda muharip birlik-
ler bulunmayacak.
Irak harekâtı sırasında Türki-
ye'nin ABD'ye sağlayacağı ola-
naklann önümüzdeki Milli Gü-
venlik Kurulu'nda yeniden günde-
me gelmesi bekleniyor.
Ankara Londra'ya yîne 'hayır' dedi
ANKARA (CumhumetBürosu)-Türkiye, ola-
sı Irak operasyonunun "kuzey cephesine'' katıl-
mak isteyen tngiltere'ye bir kez daha olumsuz ya-
nıt verdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hil-
miÖzkök"ün dün kabul ettiği îngiltere Genelkur-
may Başkanı Amiral Sir MichaelBojce, olası ha-
rekâtta ABD ile birlikte Türkiye'deki üs ve li-
manlan kullanma talebini iletti. Özkök ise, bu ko-
nuda görüşme yapmak için hükümetin kendile-
rine yetki vermediğini belirterek, Türkiye'nin tu-
tumunun değişmediği mesajını verdi. Görüşme-
de, Ingiliz hükümetinin bu talepleri için öncelik-
le Türk hükümetiyle görüşmesi gerektiği vurgu-
landı.
îngiltere Savunma Bakanı Geoff Hoon'un iki
hafta önce Türkiye'ye yaptığı ziyaretin ardından
bu kez de Ingiliz Genelkurmay Başkanı Amiral
Sir Michael Boyce Ankara'ya geldi. Amiral Boy-
ce başkanlığındaki heyet, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilmi Özkök ve üst düzey yetkililerle
görüştü.
Edinilen bügilere göre Boyce görüşmelerde, In-
giltere'nin müttefıki ABD'nin açmayı planladı-
ğı kuzey cephesine katılmak istediği, bu çerçe-
vede Türkiye'nin hava sahası ve üslerin kullanı-
mından yararlanmayı bekledigini iletti. Türki-
ye'nin hassasiyetlerini bildiklerini kaydeden Ami-
ral Boyce, iki ülke arasında savunma ve güven-
lik alanında işbirliginin Irak konusuyla gerile-
mesini arzu etmediklerini ifade etti.
Görüşmede Türk tarafi öncelikle olası operas-
yonda Türkiye'nin pozisyonu konusunda hükü-
metin yetkili olduğunu, ordunun ancak yetkilen-
dirme çerçevesinde hareket edeceğini belirterek,
Ingiltere'nin talepleri için öncelikle hükümet ile
görüşme yoluna gitmesi gerektiğini vurguladı.
Bununla birlikte, Türkiye'nin tarihsel nedenler-
le, tngiliz askerlerinin Güneydoğu Anadolu ya da
Irak'ın kuzeyine üslenmesine sıcak bakmadığı
da iletildi.îki genelkurmay başkanı akşam yeme-
ğinde bır araya geldi. Yemekte, görüşmelerdeki
tavnn değişmediği bildirildi.
Dünya Savaşı sonrasında Güneydoğu Anado-
lu'da gruplan ayaklandırarak Musul veKerkük'ün
Türkiye'nin elinden çıkmasına neden olan îngil-
tere, Körfez Savaşı'ndan bu yana da Irak'ın ku-
zeyindeki Kürt gruplan bağımsızlıklan yönünde
cesaretlendirici politikalar izli^or.
BIÇAK SIRTT
EROL MANİSALI
Ahtapotun Kolları...
Her şey soğuk savaşın bitmesi ile yeniden baş-
ladı. Türkiye'yi içine almayı sindiremeyen Avrupa
eski hesaplara yeniden döndü. Tek süper güç ol-
ma konumunu kaybetmek istemeyen ABD ise Tür-
kiye'yi Irak ve Ortadoğu hesaplannda bir maşa gi-
bi kullanmak istiyor. "Stratejik ortaklık" ise sade-
ce bir kara mizah ifadesi olabilir!
- ABD ve AB'nin Türkiye konusundaki "ortaklık-
lan" şu şekilde ifade edilebilir. Türkiye her ikisi için
de, "içeri alınmadan, sadece kullanılacak ve ya-
rarianılacak bir ülkedir."
- Ayn yanları ise Balkanlar- Ortadoğu-Kafkasya
üçgeninde ABD ve AB'nin çatışan çıkarlarında
"Türkiye'nin, AB'nin mi, yoksa ABD'nin mi maşa-
sı olacağı" konusundadır.
Türkiye'nin iyi bir maşa olabilmesi "himaye altı-
na" ahnması ile sağlanabilir. AB de, ABD de bu-
nun için ayn yöntemler denemektedirler.
ABD'nin yöntemi ne?
ABD üç-dört ata birden oynamaktadır: Birtaraf-
tan Türkiye'yi, Irak'ı parçalama ve kukla devletler
oluşturma operasyonunun içine çekmek istemek-
tedir. Benim yanımda yer almaktan başka çaren
yok, aynca sana da bir şeyler düşebilir aldatma-
cası ile Türkiye'yi Irak, Iran ve Suriye ile karşı kar-
şıya gelmeye zoriamaktadır.
öte yandan Ingilizlerin hazırladığı Kofi Annan pla-
nı ile Türkiye Kıbns'ta ABD- îngiltere ikilisinin tu-
zağma düşürülmüş ve Kıbns konusunda AB ile
karşı karşıya getirilmiştir. İki cephede savaşama-
yacağı varsayımı ile Irak'ta ABD-lngiltere ikilisinin
yanına çekilmek istenmektedir.
AB ne yapıyor?
AB ise daha rahat konumdadır; Türkiye'yi 19951e
gümrük birliği ile tek tarafiı bağlayarak tam bir kurt-
kapanı içine sokmuştur. Ankara'yı diğer 12 aday-
dan ayırarak hem kapıda tutmakta, hem de kapa-
nın içindeki fare gibi yavaş yavaş zehirlemektedir.
Nasıl mı?
- Türkiye pazannı yavaş yavaş tam denetimi al-
tına almakta, ulusal şirketlerini ortadan kaldırmak-
tadır.
- Bürokrasisini, eğitimini, medyasını AB'ye ba-
ğımlı hale getirmektedir.
- Türkiye'de gayri milli sermaye, medya, eğitim,
bürokrasi, siyasetçi olarak, AB "yandaşları" ile ör-
tülü ve sessiz sömürgeleşmeyi sabırla, yavaş ya-
vaş gerçekleştirmektedir. Küçük bir ömeği KKTC'de
oynatılan oyunun, sessiz ve derinden Türkiye'de
oynatılması düşünülmektedir. öyle ya Türkiye bir
mozaiktiri Etnik ve kültürel aynşma ve çözülmeler
para yardımı ile desteklenerek rahatlıkla yürütüle-
bilmektedir.
1989'da planlanan "Sessiz Darbe" başanlı bir bi-
çimde "icra" edilmektedir. 3 Kasım sonrası orta-
ya çıkan siyasi oluşumun, "özel nedenler" dola-
yısıyla, bu "icraata" karşı çıkmayacağı da anlaşıl-
mış bulunuyor.
Uzun liste...
Türkiye'nin önünde, aralanndaki bazı çıkar ça-
tışmalanna rağmen, ABD'nin ve AB'nin ortak sa-
yılabilecek listesi durmaktadır. Bir kısmı Avrupa
Parlamentosu'ndan, bir kısmı da ABD eyalet mec-
lislerinden geçmiştir. Hatta bir kısmı özel koşullar
olarak Türkiye'nin sırtına bir kambur gibi yüklen-
miştir. Ege, Kıbns, Ermeni tasanlan, Fener Patrik-
hanesi, Güneydoğu, AGSP gibi.
Liste her ne kadar ortak ise de AB ve ABD'nin
"kendiözeldeğehendirmelerini" saklı tutmak ge-
rekiyor. ABD, îngiltere, Almanya, Fransa aralann-
daki bu ortak zemine rağmen bazı alt başlıklarda
farklı düşünebilirier. Bu farklı düşünceler ABD'nin
ve AB'nin Türkiye üzerindeki hesaplarını değiştir-
mez: Türkiye her ikisi için de, "içeri alınmadan, sa-
dece himaye altına alınmak istenen" bir ülkedir.
Türkiye'nin bu arada ötesinin, berisinin biraz
"yolunmasını" da, bu varsayımlar altında normal
karşılamak gerekmez mi?
Birileri", "Kıbns'ı verelim, AB ile rahata kavu-
şuruz" diyerek, "canavann bugünkü açlığını kar-
şılamak istiyohar". 2004'te Ege'yi de vermek ge-
rekiyor, Ermeni tasanlan altına imza koymalıyız di-
ye halkı kandıracaklardır.
Çünkü bunlar, canavann Türkiye'deki kollandır,
uzantılandır. Aynen bir ahtapotun kollan gibi Tür-
kiye'yi sarıp parçalamak isteyen kollar...
Daha ne kadar katlanacağız? Yanıtı bulunması
gereken esas soru budur...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
Venezüella
Halkoylaması
istemine erteleme
CARACAS(AA)-Ve-
nezüella'da Yüksek
Mahkeme, muhalefet
gruplannın 2 Aralık'tan
beri sürdürdüğü petrol
sektörüne darbe vuran
genel grev ortamında,
halkçı Devlet Başkanı
HugoChavez'in iktidar-
da kalması veya istifa et-
mesi için 2 Şubat'ta dü-
zenlenmesi öngörülen
halkoylamasını erteledi.
Globovision televiz-
yonuna göre Yüksek
Mahkeme, 24 milyon
nüfuslu ülkede halkoy-
laması için 2 milyon im-
za toplayan muhalefe-
tin girişiminin yasal te-
meli için nihai hukuk
karannm beklenmesi ge-
rektiğine hükmetti. Ulu-
sal Seçün Kurulu üyesi
Romuk>Rangel,"Yük-
sekMahkeme'nin kara-
n. referandumu fîilen
dondurmuştur" dedi.
Chavez hükümetinin
mületveküleri, ulusal se-
çim kurulunun halkoy-
lamasını düzenlemeye
yetkisi ohnadığı gerek-
çesiyle Yüksek Mahke-
me'ye başvurmuştu.
1998'de devlet başka-
m olan Chavez, muhi-
lefete, görev süresinın
ortası olan 19 Ağustos'a
kadar beklemelerini sa-
lık veriyor. Anayasaya
göre, 19 Ağustos'tayv
püacak halkoylaması s>
nucu, yasal temelde ba|-
layıcı oluyor. "Muhak-
fet şubattaki referaı-
dumda mevcut iktkb-
ra yüzde 90 oranmda
hayır oyuverse deçeld-
meyeceğnn" dıyen Cha-
vez, 10 gün önce de.
muhalefet grevinin as-
la başanlı olamayacı-
ğuıı belirtmişti. Anayı-
sal olarak 2 Şubat'ta hsi-
koylaması yapılır ^e
Chavez kaybederse b-
le devlet başkarunın ü-
tidardan çekilme zoruc-
luluğu bulunmuyor.