Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 2001 SAU
8 HABERLER
ABD'li gazeteci Robert James Parsons'a göre azaltılmış uranyumlu silah kullanıldığı örtbas edildi
BM gerçeldeıi
EMİNEKARAKİTAPOĞLU
CENEVRE-Dünyanın en et-
kingazetelerinden aylık Le Mon-
de Diplomatique. azaltılmış
uranyumlu silahlara ılişkin ger-
çeklerin Birleşmış Mılletler ta-
rafindan bilinçli olarak örtbas
edildiğıni ilen sürdü. Gazete-
nin şubat sayısında, Dünya Sağ-
lık Örgütü, Birleşmiş Mılletler
Çevre Programı UNEP ve Ulus-
lararası Atom Enerjısi kurum-
lanna ağır eleştinler yöneltilip,
dünyada 'DU konusunda bir
oyun oynandığY belırtihrken,
ABD ve NATO'nun açıktan sür-
dürdüğü oyunun aktörlennırı ıse
yanm yüzyıl öncesinın bilim-
sel olmayan radyasyon standart-
lanna sığındıklan vurgulandı.
'DU hakionda suskunluk yasa-
a'başlıklıyazının yayımlandı-
ğı gün ise, Dünya Sağlık Örgü-
tü, tarihinin en kapsamlı rad-
yasyon araştırma projesinın baş-
lahldığını açıkladı. Yıllardır DU
hakkında yazılar yazan ve bir-
çok raporu ele ge'çirerek kamu-
oyuna yansıtan ABD'li araştır-
macı gazeteci RobertJames Par-
sons, Le Monde Diplomatı-
que'teki yazısını ve gızlenmeye
çalışılan gerçekleri Cumhuri-
yet'e değerlendirdı:
- Sizi DU konusunu bu kadar
ısrarla araştırnıa>a iten neydi?
Kaçyüdır bu konudayazılar ya-
zıyorsunuz?
Irak'ta ilk DU problemıru keş-
feden bağımsız araştırmacı, Dr.
Günter'in, 1996 yılında Birleş-
miş Mılletler Insan HakJan Ko-
misyonu'nda sorunu anlattığın-
dan beri, yani 5 yıldır. Dr. Gün-
ter, araştırmalan sırasında pat-
lamamış bir mermı bulur ve bu-
nu alıp analiz için Almanya'ya
götürür. Incelenmesi için labo-
ratuvara verdiğinde, oradakiler
bu kadar yüksek radyasyonla
karşılaşınca korkarlar ve polis ça-
ğınrlar. Polis koruma giysıle-
riyle gelip mermiyi alır ve yük-
sek radyasyonlu madde taşıdı-
ğı için de Dr. Günter'ı tutuklar.
Burada, DU'nun gündeme gel-
mesinde önemli rolü olan baş-
ka bir doktordan daha söz et-
meüyim; Pentagon'un DU Araş-
tırma Bölümü Başkanı Dr. D.
Rokke. Rokke, Irak'a ABD ta-
rafindan yanlışlıkla vurulan baş-
ka bir ABD tankını incelemek
içm göndenlir, ancak radyasyo-
na maruz kalarak döner \ e has-
talanır. Şu anda DU karşıtı et-
kınliklere katılıyor ve herşeyı
bildiğı, vücuduyla kanıtladığı
için de öldürülmeye çalışılıyor.
- DU konusundaki yaznun yer
aldığı Le Monde Dipk>matique
piyasaya çıkbğı gün Dünya Sağ-
hk Orgütü. DU konusunda çok
büyükbir araşürma projesi açık-
ladı. Bu bir rastlanu mıydı?
Hayır. Le Monde Dıplomatı-
que'tekı yazun yayımlanmadan
10 gün önce, gazetenin de ona-
yıyla Dünya Sağlık Örgütü'ne
bir kopyasını gönderdim. Çün-
kü Le Monde Dıplomatıque gi-
bi önemli bir yayında çok cıddi
şekilde eleştinliyorlardı. Onla-
ra, amacımın kurumun saygın-
lığrnı zedelemek değıl. ınsanla-
rm sağlığıyla ılgili bir konuda so-
nımluluklannı yenne getirme-
diklerini göstermek olduğunu
ve yazdıklanmı önceden bılme-
lerini ıstedım. WH0 da gazete-
nin çıktığı gün bir basın toplan-
tısı düzenleyerek DU'nun ınsan
sağlığına verdığı zaran araştır-
mak için 20 milyon dolar mali-
yetinde bir araştırma başlattı.
Kullanılan radyasyon
standartları bilimsel
deflll...
'DU hakkında sessizlik yasa-
sı; Birleşmiş Milleder'in örtbas
ettiği valanlar' başükh yazuuz-
da radyasyon standartlannı ve
BM'nin üstüne düşeni yapma-
dığuu iddia ediyorsunuz. Bu so-
nuca nasıl vardınız?
- WH0 ve ABD, düşük rad-
yasyon zararsız diyor; ancak bu
noktada, standartlan kımın be-
lirlediği çok önemli. Inceledığı-
niz zaman standart tespitlennin
tamamıyla bilimsel olmayan te-
mellere dayandığını görüyorsu-
nuz. Uluslararası Radyolojik
Korunma Komisyonu ICRP
1952'de ilk standartlan belırler-
ken Hiroşima ve Nagazaki'de
yapılan ve sağlığa etkılennı de-
ğil, silahın tahrip gücünü göste-
ren verileri baz aldı. Kabul edi-
lebılır radyasyon oranı zaman-
la azaltılarak, en son 1990'da, sı-
radan bir insan vücudu ıçın ka-
bul edilebilir doz 5 milli-seavert
ıken, 1 msv'ye indirildi. ABD ise
çok daha yüksek doz istediği
için bu oranı kabul etmedi. Ya-
nı ABD'de, bir insanın vücudu-
nun dayanabileceği miktann 5
katı radyasyon alsanız da, bu
normal sayılmaya devam edili-
yor. DU konusunda bir oyum
oynanıyor. Bugün ABD ve NA-
TO'nun açıktan sürdürdüğü
oyunun aktörleri ise yanm yüz-
yıl öncesinin bilimsel olmayan
\erilerine sığuuyorlar.
- BM'yi 'yalanlan örtbas et-
mekle' suçtamanmsebepierine-
ler?
ABD bu konuya doğru ve uy-
gun cevabı vermeyeceğine gö-
re, DU da, insan sağlığı ve çev-
re ıçın temel bir sorun haline
geldığine göre.. bununla ilgile-
necek tek kurum BM organla-
ndır. NATO, Kosova'da DU kul-
TaskoluşturarakEkim 1999'da
yayımladığı kirülik raporunda da
DU'ya 72 sayfa aynlırken, ka-
muoyuna açıklanan kopyalann-
da, sayfa sayısı ikiye düşürül-
müştü. Kalan bölümde ise bir
yandan 'Kirlenmişalanlann izo-
leedimesigerekk-
1
denilırken, bir
yandan da nerelerin kirlendiği-
nin bilinmediği söyleniyordu.
Buradaki kötü yapılmış ölçüm-
ler ise Uluslararası Atom Ener-
jisi Kurumu'na aıtti. IAEA'nin
bu konuda negatif bir şey söy-
lemesı beklenemez. Amacının,
'özel nükleer güç endüstrisinin
gefişmesine katkıda buhmmakol-
duğu' tüzüğünde bıle yazıhdır.
ABD verllerine
güvenllemez...
- NATO,Kosova'da DU kutta-
nıknğmı geçen yıl açıklamasma
kar^İtahanaskerierininötrne-
sine kadar, Baü basını DU'nun
zararlı olduğunu pek işjemedi;
basını tutan neydi?
kerler birden çok fazla miligra-
mı vücutlannda taşıyorlar. Kör-
fez savaşının ardından 9 yıl geç-
tı, askerlerin hâlâ idrarlanndan
gelmeye devam edıyor.. Ben di-
yorum ki, Pentagon'un rapor-
laruıa güvenemezsiniz, çünkü
onlann bu silahın kullanımını
sürdürmek için özel cabalanvar.
Rapor, silah üretimlnl
durdurabilir
- Mart ayında yayonlanması-
nı bekkdiğüniz UNEP nihai ra-
porunun uzun dönemdeld etki-
leri neler olabüir? DU yasakla-
nabilirmi?
Birincisi, bugüne kadar neler
olduğunun anlarıldığı resmi bir
belge olabilır.. ki bu çok önem-
li. İlk kez bağımsız, uluslarara-
sı kurum bir şey söylemiş ola-
cak. Aslında, Cenevre sözleş-
melerinin kriterlerine göre
DU'nun kullanımı zaten yasal
değildir.Çünkü, siviller üzerin-
de kalıcı tahribatı vardır. İnsan
• ABD'li araştırmacı gazeteci Robert James Parsons
Kartvizitinde adınının sonunda M. R. harfleri yer alıyor.
M. R. 'muck raker' yani 'pislik eşeleyici' demek.
Yaklaşık yüzyıl önce Amerika'da, araştırmacı gazetecilik
akımı başladığında, çıkarlan zedelenen büyük firmalar
gazetecileri aşağılamak için 'Bunlar gazeteci değil, işleri
güçleri pislik çıkarmak' diyorlardı.
lanıldığını Mart 2000'de resmen
kamuoyuna açıkladı. Hedefler
bir haritayla UNEP'e bildirildi,
ama bir şey yapılmadı. Dünya
Sağlık Örgütü hiçbir araştırma
başlatmadığı gibi, BM ÇevTe
Programı UNEP, Kosova'da
1999'da savaş sırasında hazır-
lanan. ve DU'nun sorun oldu-
ğunu söyleyen ön raporu kamu-
oyundan gızledi. WHO'nun, sa-
vaşın hemen ardından yapmak
ıstedığı genel durum değerlen-
dirmesı bile, yeni bir BM orga-
nı olan Uluslararası Atom Ener-
jısi Kurumu IAEA tarafindan
engellendı. Daha sonra yayım-
lanan 'bilgi dokümanlannda'
bölgedeki görünmeyen tozun
temizlenmesini önermek gibi
hiç gerçekçi olmayan yayınlar
yaptı.
Birleşmiş Mılletler Kalkınma
Programı UNDP'nin Balkan
Pentagon'un, Kosova savaşı
srrasuıda DU konusunda yap-
tırdığı çok önemli bir araştırma
kamuoyunu yanıltıyor. Bu araş-
tırma sonuç olarak, kimsenin
DU'dan kaynaklanan radyas-
yondan hasta olmayacağını söy-
İüyordu. Resmi belgeye gerek-
sinmesi olan basın mensuplan
genellikle konuyu Pentagon'a
soruyordu. Hâlâ da Pentagon'un
The RAND Cooperation adlı,
bağımsız görünen, ancak bütün
ihalelerini Pentagon'dan alan
araştırma şirketine yaptırdığı 8
raporu kaynak gösteren yayın-
lar var. Pentagon'dan iş almak
için olaylara Pentagon gibi bak-
manız gerekir, kamu sağlığıyla
ilgilenmenız değil.
DU vücuda girdikten sonra
radyasyon yaymaya devam eder.
Bir miligram DU, yılda bir mil-
yar atomik radyasyon üretir. As-
genleri üzerindeki tahribatı se-
bebiyle de, kullanımı insanlığa
karşı işlenmiş suçtur. Ilgili söz-
leşmeyı imzalamayanlar,
ABD'nin hâlâ mayın sözleşme-
sini imzalamayı reddedip, 'im-
zalamadım' diye kullanmaya
devam etmesi gibi, DU da kul-
lamlmaya devam edilebilinir.
Ancak, 'insanlığa karşı suç' ol-
duğu kabul edilirse, otomatik
olarak üretimi durdurulabilir.
Bunun olabilmesi için çalışan
çok sayıda hukukçu var. Hem
mülteci sorunu hem de kirlen-
miş topraklara komşu ohnalan
sebebiyle ilk defa Avrupalılar
da konuyla çok yalondan ügılen-
meye başladılar ve halk DU'ya
karşı kasım sonunda bölgede iki
hafta kalan ekip, değışık kurum-
larda çalışan insanlardan ve de-
ğişik yaklaşunlan olan bilim
adamlanndanoluşuyor. UNEP'e
ise yine, rapora hangi görüşle-
rin konulacağını seçmek konu-
su kalıyor. Töpfer, Haavisto'nun
patronu ve bu nihai rapora ne-
lerin konulacağma izin verece-
ğini görmek ilginç olacak.
- Silahlann hepsi kötü ama
DUlusilahlann uzundönemiet-
kileri var. Neden bunu kuflan-
makta ısrar ediyoriar?
Sadece kullanıma devam et-
mek değıl, kullanunın genişle-
tilmesi için çalışılıyor. Irak'ta
tanklara karşı küçük mermiler
kullanılıyordu. Kosova'da sila-
hın, yeraltı donanunlannı vur-
ması da test edildi ve daha bü-
yük füzeler kullanıldı. ABD ve
dığer bazı ülkeler, 'asker kaybet-
meden savaş'a karar verdiler ve
DU'lu silahlar 500 km'den fir-
lauldığında, hedef sadece 5 met-
relik mesafenin içinde yok edi-
lebiliyor. Bu tamamıyla savaş
mantığı ve DUda geleceğin si-
lahı.
- Savaş tacirleri için DU'yu
vazgeçümez vapanözeflflderi ne-
ler?
Nükleer atıklardan yapıldığı
için çok ucuz ve etkili. Çok ağır
obnası nedeniyle, havadan kul-
lanıldığında, sırfbu silahlar için
üretilen A 10'lardan atılabili-
yor. Sigarauzunluğundabirmer-
mi 9-10 kilogram ağıriığında.
Sesten 5 kat daha hızlı ve 57
cm. çeliği delebiliyor. Hareket
eden bir cisme atıldığrnda, hızı
nedeniyle, daha hedefhareket et-
meden hedefe vardığından isa-
bet gücü çok yüksek. Vurduğu
zaman yanar ve sıcaklık 3 bin
santigrat dereceye kadar çıkar,
tahrip gücü çok yüksek.
- Ya Italyan askerlerin öhne-
si Geçen hafta DU konusunda
araşürma >apan Isviçre Spiez
Laboratuvan'nı gezdik.Orâda-
ki bilim adamlan, DU, akciğeri
ve böbrekferi tahripedet;ama 15-
semiye neden ohnaz diyorlar.
DU, löseminin özel bir türü
olan myoloid lösemisme yol aça-
biliyor. Myoloid, dığer lösemı
türlerinden farklı olarak, DU'ya
maruz kalındıktan 8 ay gibi çok
kısa bir sürede ortaya çıkıyor ve
çabuk öldürüyor. Spıez'deki bu
msanlar neden bahsettiklerini
bilmiyorlar. Çünkü, bu labora-
tuvannbilgi dokümanlannabak-
tığınızda yine dipnotlarda The
RAND Cooperation'ın kaynak
gösterildiğını görüyorsunuz.
-tsviçre neden gerçekleri sak-
lama gereği duysun?
Bınncisi, Isviçre'de yüz bin-
lerce Kosova mültecisi olduğun-
dan. Problemın ortaya çıkması,
yeni mülteci demek ve tabii bu-
radakilerin yakınlannın da Ko-
sova'dan getinlmesi demek. Ya-
ni orada bir sorun olduğunu bil-
mek istemiyorlar. tkınci neden
ise, benim anladığrm kadanyla,
Isviçre'nin Isveç firması Hagg-
lunds'a verdiği CD 9030 tank-
lan. Kanıtlanmış bir şey yok
ama, Hagglunds yetkilileri, bu
tanklann DU amacıyla kullan-
maya uygun olduğunu söylü-
yorlar.
- Şu anda Irak ve Kosova'da-
ki son durum nedir?
Martta yayımlanacak raporda
Kosova'daki durum belli ola-
cak. Ancak, yerüstündeki kir-
lenmenin yanında, bütün yeral-
tı su kaynaklannın kalıcı olarak
kirlenmiş olabileceği BM, ln-
sani Konulann Koordinasyonu
Örgütü OCHA tarafindan açık-
lanmıştı. Irak'ta ise durum çok
kötü. ABD, Körfez savaşuıda
310 ton DU kullanıldığuu açık-
larken, Hollandalı Laka Vakfi,
sadece güneyde 800 ton DU kul-
lanıldığını söylüyor. 1998 ope-
rasyonunda da Irak'ta DU kul-
lanılmıştı, hâlâ da kullanılıyor.
-Çözûmne? tnsanlankorumak
için kirlenmiş alanlann temizien-
mesi mümkfin olamıyor mu?
Irak'ın büyük birkısmının bo-
şalrılması, insanlann başka yer-
lere göç etmeleri ve bu bölge-
lerin kirlenmiş bölge ilan edil-
mesi gerekir. DU pudrası temiz-
lenemez. Bu konuda araştırma-
lar devam ediyor. Toprak yüze-
yinin 2 metreük bir kısmının ta-
mamıyla kaldırdması ve bu top-
rağın nükleer atık olarak sak-
lanması gerekiyor. 80 hektann
temizlenmesi için ise 5 milyar
dolar gerekiyor. Bu da sadece
toprağın alınardk, yerine yeni-
sinin getinlmesi için gereken
para..
ENTERNET
M E H M E T S U C U Mehmet@cumhuriyetcom.1r
İnternet suçları için
uluslararası sözleşme
A
vrupa Konseyi ta-
rafindan internet
suçlanyla mücade-
le konusunda hazırlanan
uluslararası taslak sözleş-
me, Paris'te tartışmaya
açıldı. İnternet üzerinden,
ırkçılık, yabancı düşman-
lığı, çocuk pornografisi,
fikir haklan ve bilgisayar
ağlannın güvenliğine yö-
nelik suçlann önüne nasıl
geçilebileceği tartışılıyor. Avrupa'nın
birçok ülkesinden gelen uzmanlar Pa-
ris'te geçen hafta düzenlenen toplan-
tıda hazırlanan sözleşmenin ifade ve
düşünce özgürlüğünü kısrt-
lamaması gerektiğine dik-
kat çektiler.Avrupa Kon-
seyi Parlamenterler Mec-
lisi, Avnıpalı uzmanlar ta-
rafindan hazırlanan ve Av-
rupa Konseyi Bakanlar Ko-
mitesi tarafindan kabul edi-
len uluslararası sözleşme
üzerinde gelecek ay görüş
bildirecek. AKPM'nin23-
27 Nisan tarihlerinde Stras-
bourg'da yapacağı toplantıda, söz ko-
nusu taslak sözleşme bir kez daha
tartışılarak, üye ülkelerin imzasuıa
sunulmadan önce son halini alacak.
Konuşan tarayıcı
W
eMedia adlı bir kuruluş, gözleri iyi görmeyen kişiler için
konuşan internet tarayıcısı ürettı. Yeni tarayıcı (brovvser) web
sayfalanm metin (text) formatında gösteriyor ve bilgisayar
kullanıcısının belirlediği bölümleri seslendiriyor.
ABD'deki sakatlan koruma demekleri, bir süredir teknoloji alanında
çalışan kuruluşlan, görme özürlülerin de internetten yararlanmalannı
sağlayacak yöntemler geliştirmeleri konusunda baskı altında tutuyordu.
Konuşan tarayıcılann bu alanda yardımcı olmalanna karşılık web sayfası
dizaynında da önemli gelişmeler sağlanması gerektiği ilgililerce ifade
ediliyor.
Geçen eylûl ayrnda da Amerikan Ulusal Standartlar ve Teknoloji
Enstitüsü (N1ST), elektronik metinleri Braille alfabesine çeviren bir
elektronik aygıtı piyasaya sürmüştü. Bir bilgisayara bağlanan "Braille
okuyucusu" her türlü elektronik metni görme özürlülerin okuyabilecekleri
Braille alfabesine çeviriyor.
Çıplak tehlike
G
eçen hafta kendi-
sinı gösteren
"Çıplak eş" adlı
yeni virüs ABD'de en az
30 büyük kuruluş ve dev-
let dairesinın bilgisayar-
lannı etkiledi. Norton an-
ti-virüs araştırma bölümü
müdürü Steve Trilling,
"yeni virüsün bilgisayar-
lanntüm yaşamsal sistem
dosyalannısikUğiniveiş-
letim programmı yok e-
derekbilgisayan kullanıl-
mazhaie geurdiğini*' söy-
lüyor. Brezilya'dan yayıl-
dığ sanılan virüs aynca,
kullanıcuıın adres defte-
rindeki tüm kişilere e-ma-
il şeklinde yayılıyor ve
"Nakedwife.exe" adlı bir
dosya ile geliyor.
Zorunlu bir yanıt
B
azı internet uzmanı arkadaşlar
Cumhuriyet gazetesınin inter-
net sıtesıni gazetelerindeki kö-
şelerinde eleştırmeye çalışmışlar.Unu-
tulmaması gereken ana konu interne-
tin sadece bir mecra olduğu. Siz bu-
rada istediğiniz tarz yayıncılığı yapa-
bilirsiniz. Istersenız şirketinizin bro-
şürünü yerleştinrsiniz, isterseniz ürü-
nünüzü tanıtmamn yam sıra satış da
yapabıhrsınız. Arzu ederseniz radyo
yayım yaparsınız, isterseniz dergi gi-
bi haber sitenızi haftada bir güncel-
lersiniz. Kısacası bu mecranın size
sağladığı olanaklan istediğiniz gibi
kullanabılırsıniz.
Ama kimse sizı belli bir kalıbın içi-
ne sokmaya çalışamaz.
Cumhuriyet gazetesinin devrimci-
liği ile alay etmeye çalışan bu arka-
daş bizim gazetemizin neden internet-
te de sayfa sayfa yayımlandığını so-
ruyor. Aslında yanıtı o denli basit ki...
Bu arkadaşlar için bazı şeyleri tekrar-
lamak gerektiğini düşünüyorum. Cum-
huriyet her şeyden önce bir gazete ve
internet ortamında da gazetesini ken-
di kişiliğmden ödün vermeden yaşat-
mak istıyor.
Zaten yanıtını da kendi vermiş "Bağ-
ianıvordunuzvA\-w. cumhuriyetcom.tr
adresine,savfa sayfa çeviriyordunuz ga-
zeteyi" diyor.
Cumhuriyet internet üzerinden ya-
ym yapan bir haber sitesi oluşturma-
dı. Gazetesini okurlanna internet or-
tarmnda da açtı. Bu farklı bir şey. Biz
bir haber sitesi yaptığunız zaman bu-
nun gerçekten bir haber sitesi olma-
sına özen göstermemiz gerektiğini
çok iyi bilıyoruz. Bunun iyi ömekle-
ri Türkiye'de var; NTVMSNBC bun-
lann en önemlisi ve belki de en çok
emek harcananı.
Bu örneğin tersi de çok sayıda mev-
cut. Muhabirsiz sadece ajans ile ya-
yın yapan ve kendisine haber sitesi eti-
ketinı yakıştıran çok sayıda site de
var. Bu tip mesleksel açıdan kötü in-
ternet sitelerini ise sıralamak bile is-
temiyorum.
Evet. Cumhuriyet, beğenseler de be-
ğenmeseler de Türkiye'nin en dev-
rimci gazetesidir. Gazetenin gazete
olarak internet ortamına taşmmasını
sağlayan program ve kararlılık da bu
tavnn devammdan başka bir şey de-
ğildir...
Cumhuriyet gazetesi bu tutumu sa-
yesinde yaşanılan kriz döneminde di-
ğer gazeteler gibi internet servisle-
rinde calışanlan işten çıkarmak zorun-
da kalmadı. Çünkü bizim öylesine
devasa internet servisimiz yok. Biz ga-
zetemizi üretiyonız ve sadece onu in-
temete taşıyoruz. Gönül isterdi ki ga-
zeteciliğin ilk kuralının araştırma ol-
duğunu ve mutlaka yazacağınız yazı-
nın kaynağı ve muhataplan ile görüş-
meniz gerektiğini bilseydiniz. O za-
man hiç olmazsa bir telefon açıp içi-
mizden biri ile konuşurdunuz ve si-
zin oralardan görünen ile gerçeğin
kendisinin farklı olduğunu anlardınız.
Mail adresleri satılıyor
I
ntemetteki adres avcılan, e-
mail adreslerini topluyor ve
bunlan onbinlerce dolara satı-
yorlar. Kimi zaman bu adreslenn
bilindiği CD'lerin fıyatlan 100
bin dolara yaklaşıyor.
Adres avcılannın en çok kul-
landığı yöntemler ise şöyle: "Lö-
semi hastası için acil kan aranıyor
lütfen listendeki herkese gönder",
"...sitesine girenkişilerin bilgisa-
yanna virüs bulaşıyor, adres def-
terindeki herkese forvvard et" gi-
bi, tuzak mailler gönderiliyor. Bu
maillerin içine saklanmış gizli bir
yazılım, mail her el değiştirdiğin-
de, mail yazanna, o kişının elekt-
ronik posta adresini gönderiyor.
Üniversite, kamu kuruluşlan ve
diğer şirketpersonelleri, mail grup-
lan ve arkadaşlık siteleri de "ad-
res avcılannın" takip ettiği yerler.