15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13MART2001SALI CUMHURİYET SAYFA JVLJ.LJJ. LJK. [email protected] 15 Demir Özlü'nün Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutan anılan romansı bir tutanak niteliğinde 'GöniMisürgimTıniçyolaûuğuMELTEMKERRAR Yurdundan uzakta ama 'uzajgın- da' olmayan bir yazar Demir Ozlü. îş Bankası Kültür Yayınlan arasından çıkan 'Sûrgünde On YıF, Özlü'nün aslında yazmayı hiç düşünmediği, AhmetOktay'ın önerisi üzerine yaz- dığı, on yılda biriktirdiği sürgünlük anılannı içeriyor. Yazann anılan, yurdundan uzakta bir yazann içsel dünyasının yanında Türkiye'nin kargaşa dolu yakın tari- hine 'çok uzak, fazia yakın' bir göz- le bakarken, Ahmet Oktay'ın 'yöne- timlerte yazarlar çekişmesinde daima yazarlar hakhçıkmışnr' görüşüne bir anlamda kanıt oluyor. Özlü'ye göre Türkiye gibi ülkelerde bu, birçok on yılı gerektiriyor."BüyükTevffliFik- ret'in 'Bu memlekette de bir gün sa- bah olursa...' diye yazmasuıdan bu yana, pek çok on yü geçmiş bulunu- yor" diyen yazar, Türk ve dünya ta- rihı içindeki Rafael Alberti'den Prens Sabahattin'e uzanan süreçte kendi yaşadığını 'pekalçakgönüllü bir şey' olarak görüyor ve 'bu açıdan okun- mahdır' diyor. On yıllık sürgününde Stock- holm'den Berlin'e pek çok Avrupa şehrinde yaşayan Özlü'nün anılann- da, Istanbul, dığer kitaplannda oldu- ğu gibi yine başrolde. Yazar kendi 'Imakam' dediği tstanbul'a, yeni yaz- dığı romanda, bu kez Manhattan'da jaluzilerin arkasmdan bakacak. 'içten bir şey yazmak Istedlm' -'Sûrgünde On Yü' konusunda bir yaa dizisi yayımlama fikri on yıl son- ra Türkiye'ye ilk dönüşünüzün erte- si günü Ahmet Oktay'ın önerisi üze- rine geliyor. Bugün Türkiye'ye dönü- şünüzün üzerinden bir on yü daha geçti ve anüannız yine gündemde. Türkiye tarihinin çokönemli zaman- tanna tanıkhk etmiş bir yazar olarak, anüanıuzı nasü bir bakışla yazdımz? DEMİR ÖZLÜ - Gündemde oluşu Türkiye'nin sorunlannı çözmemesin- den, tersine bıriktirmesindendir. Şim- di birçok mass media temsilcisi "Tür- kiye banyor mu?" diye anlamsız bir çtenlik inancım yazılanmda değişti. Yazdıklanm giderek simgesel öğelere doğru yol aldı. Içtenlikten çok metaforlar ardına düştüm. Ya da onlar gelip beni buldu. Ama içtenlik, yaşamımda hiç değişmedi.' sorunun karşılığını anyor. Birülkenin batışı, Roma Imparatorhığu'nun ba- tışı gibi barbar istilalannı ya da Os- manlı Imparatorluğu'nun batışında Istanbul'un işgali gibi olgulan zihin- de çağnştınyor. Oysa bugünkü batış öyle değildir, fakirleşme, uygar dün- yadan uzaklaşma, zaten var olan ma- li sömürüye, tam bir ekonomik sö- müriinün de eklenmesi; sağlık, altya- pı ve eğirimin gerilemesi.. gibi olgu- lardır. Gerçekten yurdumuz bu olgu- larla karşı karşıya. Bu da akılsızlığı- mızdan, eğitirnsizhğimizden, gerçek- ten demökrasiyi KMVfSyalılarnarraz* dandır. 'Sûrgünde On Yıl'da yer alan bir Paris Konferansı var. Bu konferans eski Portekız Cumhurbaşkanı Mare- şal CostaGomes'ın başkanlığında ya- pılmıştı (1987). Çağnyı yapan Fran- sız Sosyalist Partisi Milletvekili JJ». Fourre'ydi. Fourre'nin çağn mektubunda şu cümleler de vardı: "Biz, bazı çevrele- rin, Türldye halknun, yağımmn vaz- geçflmez bazıdemokratik kazanımla- nnı ekie etmekte kapasitesiz olduğu- nuflerisürmeyecesaretettikkrini sap- tamaktayız. Bunu kabul edemeyiz." Bugün -14 yı! stfnra- aynı kuştm ge- ne var. 'On Yü' güncelse, bu yüzden güncel. Yazarken bir tutanak' tut- mak istedim. Kimi tarihleri, kimi isim- leri takvım defterime not ederim. Ama içten bir şey yazmak istedim. Tutanak 'romansı' oldu. En çok, belgesel yan- lanndan başka, Türkiye sürgün tari- hini, kendi duygulanmı, yazarlan, başka insanlan betimleyen yanlan ho- şuma gidiyor. -'Insan kendi toplumundan kaça- maz, bu alçahştan kendini kurtara- maz; sadece kendini biraz mesafece ayırnnş olur' diyorsunuz. Ydlar bo- yunca mesafece aynkfağnuz, zamaa Şirin îskit yaptığı fantastik manzaralarla alternatif yaşamın kapılannı aralıyor Gökkuşağı renkleriyle umuthareketin, renkler aracılığı>1a verflen biçimlerincanbolmalannısağlamaya çaüşjyonım,>artarmışgibiofeunlaris- ÖZLEMALTUNOK Başka türlü bir şey benim istedi- ğim/ne ağaca benzer ne de buluta/bu- rası gibi değıl gideceğim memleket/de- nizi ayn deniz, havası ayn hava. Şirin tskit'in son çalışmalan, bılin- meyen manzaralarla başka türlü bir yer umudu sunuyor izleyiciye. Dina- mik, renkli, kendi dilini oluşturduğu sanal bir dünyada sanatçı. farklı ba- kışı, kendi estetikanlayışını ve fantas- tik dünyasuu sunuyor bir anlamda. Depaysage, kişinin alışılmış mekânın dışinda birmekândabulunduğu zaman hissetriği yabancıhk hissi anlamına gelen 'depaysement' sözcüğünden, Fskit'in türettiği bir sözcük. Gökkuşa- ğı renkleriyle oluşturulan bu fantas- tik manzaralarla sanatçı kendi içinde bir mantığı olan, alternatifbir yaşamın kapılannı aralıyor. "Gerçek dünyada obn pek çok şey karamsarhk yaraüyor. Sanatsal an- lamda buniaıia ild şekilde baş editebi- lir: Kimi sanatçüar bunlan birebir yansıtarak, o soruna parmak basa- ralq kimi sanatçüar da tamtersi,oia- bflecek olumluluklara parmak basa- rakifade ediyoriar. Ben oiumlu olana, pozHifeparmak basmayı tercüıediyo- rum. Çünkü karanhğtn içinden pozi- tüi çıkarmayı daha iyi beceriyorum." Var olana karamsar bakmak ya da gerçeklerden kaçmak değil bu alter- natifdünyadabizi karşılayan. Tersine, uyumu, dınamizmi, aynntıda gizli ola- nı göstererek umut ve enerji veriyor. Değişik manzara ve yeni ortamlar ya- ratmanın altında ise başka türlü bir gerçeklik yatiyor. u Uvumhıbirortamarzusu,bİ2İmg&- remeyeceğiınizbiryervüzadeolsaher- kcsin kendi rengiüe var olabikceği bir zaınanmgerçekiğiarzusur Yeni bir do- ğa yaratma ısteği, gökkuşagı renkleri, p ' , çokrenklilflde özdeşleştirerek ev- rensel bir dilin peşine düşüyor. "Çok kültürlülük, tolerans kanyor her şeyden önce, umut kaüyor. Oza- man hepimizm askndaözündeaynı,de- tavlantafaridıoldıığunuşprÜAorsımuz. Resimlerde de biraz o ettd görülüyor, küçük küçüknoktalariabir bütün var renklerin içinde.Fakatobjderin deta- yuıda hepsi birbirinden farkü. Ama hepsi bir uyumla yaşamaya çaaşryor- lar.Bn-güntMzimdeçokkühürlütop- • 'Ben oiumlu olana, pozitife parmak basmayı tercih ediyorum. Çünkü karanlığın içinden pozitifi çıkarmayı daha iyi beceriyorum.' dairelerle ve kıvnmlı biçimlerle hare- ketlenerekgötünürdeyapaybiroluşum sergilese de Iskit'e göre tüm buniar yine de doğayla bağlantılı. "Sunı gö- rünen renkkrie yeni bir doğa yarat- maya çahşryonım. Suni renkler pİM görimsedetümburenklerastmdado- ğada var, ben sadece bu renkleri kont- rash bir şekilde kullanıyorum." Bonn, Tahran, Brüksel, Paris, Kahire ve Ro- ma'da yaşamış, genç bir seyyah olan Iskdt, külrürler arasındaki benzerlik- leri ve farklan. yani 'çok kuMrtölâ- hunumuzdünvayla kanşmaya başla- yacakÇo4v kültürlülük banşıgetin-bi- îir diye düşünüyorum." Canlı ve parlak renkler bir enerji kaynağı olarak imgese! yaratıklann ve manzaralann anlaşılabilirliğini mümkün kılmak için titiz bir çalışma- ntn ürünü olarak karşımıza çıkıyor. ^Ben^obbflmeâkintemizkalma- a gerekiyor renklerin.Bu, hayatta pür «aıfhğı knnımak iyin A» anb»mh hmim için.Kendiiçffldeyaşamı,canU^ olan işkr yapmaya çahşıyorum. İçindeki Bu son seri daha önceki resim çabş- malanma oranla çokdahatitizbir ça- bşmasonucundaohıştu.Bukadar taz- h üretim ve tüketim olan bir dünyada çok yavaş bir teknikle resim yapüm son ild buçuk sene içinde. Yani 17.-18. yüzyüm tekniğryie bugünün görüntü- sünü yaratmaya çafcşom.'* Titiz ve emek verilerek üretilen bir çalışmanın karşısında, hızlı yaşama ve tüketme ile olumsuzlanan kültür emperyalrzmine bir alternatif aynı za- manda Iskit'in resimleri. "Değerierimizi, kendi renkkrimizi, kendi özel 'renk'lerimizi kaybetme- metiyiz. Dengeter söz konusu, bir fler- kmebaşka birşeyigerBetebîrvurvç tüm buıüann topiamı tarihi yaranyor. Her şeye rağmen ileriiyoruz yine de. Çün- kü umudumuz var,estetik diye bir şey var dünyada, iktişim vatf Şirin Iskit, tuval resmi ile tuval dı- şına çıkmayı paralel birşekilde sürdür- meyi yeğliyor. Obje, mobilya, moda ve sahne tasanmcılığının yani sıra sa- nat yönetmenliği ve çeşitli enstalas>on çalışmalan da yapıyor. "Çok çeşitti materjaDer, malzcmeler gûiyor haya- tunıza, ben bunlardan da faydalan- mak istiyorum. Resim sadece gakri gezenkre açık, özeBikk Türkiye'de. O yüzden sokaktayapılansananndaöne- mine inanıyorum. Bu yüzden resmin dışinda da iş yapıyorum. Aynca resim yaparken resim dışı yapüacak şeytere esldz gt>i ohıyor." Bütün bu çalışmalann yaratım sü- recinde yaşam dinamiklerinin önemi de büyük. Çeşitli kanallardan besle- nen, çok yönlü, yaşayan bir sanat îs- kit'in istediği ve Istanbul da bu tale- bi karşılayan bir kent. "Istanbul dma- mik bir kent ve çok çeşitli yönlere gi- diyor. Paris'te 9 sene yaşadım, güzel amabeKrti,tekbiryönegidr>orora- SL O zaman hayatta hareket azalryor, bu da yaşama kanımuna ujTnavan bir şey. Çünküyaşam; hareket,enerji, di- namizmdemek. Tekbiryöodegiden kültürier, insanı kısuiaştınj'or. Mini- mumihtiyaçlarının dışindabaşka şey- krigöremejccekmsanbırak^Maçmak, sanabbiryeıteetaş^raksanatsalna- deyte insanlara bir şeyler anlatmak gerddvon'' kendmizi uzak hissetügmiz konularoklu mu? ÖZLÜ - 12 Mart rejiminin bütün arka odalannı, kulislerini gözlemle- miştim. Sonraki yıllarda aynı oyun- lar, daha sert ve sorumsuzca tekrar- lanmaya başlanınca, politik sorumlu- luklan olanlar da bu oyunlan vur- dumduymazlıkla karşılayınca gönül- lü sürgünü seçtim. Yıllarca her şeyi en ince aynntısına kadar izledim. 1990'dan sonra da aynntılan kaçırma- ya başladım^Stockholm benim çalış- ma odam. Ülkemizde o kadar çok yalan söyleniyor ki, hepsini duyma- mak insanın içini biraz rahatlatıyor. Çünkü sinirli bir insanım sanıyörum. - Sürgünlüğünüz bo\ unca yapüğ»- nız yolcuhıklar, gördüğünüz ve gör- meyi düşlediğiniz başkentler size eş- likediyor. 'Dünyamn bütün başkent- lerinde aradığıruz, bir anlamda kay- bettiğiniz tstanbul muydu? ÖZLÜ - Evet diyeceğim. Ilk genç- lik ile sonraki yıllann Istanbul'u içi- me çok derin işlemiştir. On dokuz yaşuıdan başlayarak Beyoğlu ile çev- resinde eşsiz bir hayat yaşadık. Çok yaratıcı, esprili arkadaşlar da vardı. Istanbul'un unutulmaz derin bir bü- yüsü vardrr. 'Blr sürgün' hiç yolculuk yapmamış sayılablllr - Tıpkı, Beıiin, Stockhohn, Sala- miste değişen mekânlarda parça par- çayazüarakl4yüdatarnanılanan 'tt- haka'ya Yolculuk' gibi,anüannızısü- rükleyen yokruluklar da parça parça ve bazen de hiç yapüamamış-. ÖZLÜ - Çünkü şöyle ya da böyle 'bir sürgün' hep aynı yere döndük- ten sonra, belki de hiç yolculuk yap- mamış sayılabilir. - Bu, zaman zaman karamsar ol- makla eleştirUmenize yol açan, 'biz yazarlara düşen gittikçe derinleşip duran bir nihilizmdir' anlayışmızla da koşut bir anlab biçimi mi ashnda? ÖZLÜ - lyimserlikte kendini alda- tan bir saflık buluyorum. Karamsar- lık, ölüm, hastauk ya da hiçbır şey yap- mamak değil h? Birçok büyük yaza- nn yaşamına bakıriız: Nihilizmlefi derinleşmiştir. Öyle samyorum ki geçen yıllarla yazar, hayat- la bağlantısından uzaklaşmaz, ama ardında olduğu mutlak - genç yaşlanndan başlayan- gi- derek kendini daha çok duyu- rur, sertleşir. -llArahkl979'da'gönüllü sürgün' ü seçmekteki özel duy- gusal nedenlerinizin bir bölü- münü Marquis de Sade, Laut- reamont, AndreGide,Exupery, Camus, Sartre gibi Fransız ya- zariara bağladığmız içtenlik inancınız ydlar süresince nasü bir değişim yaşadı? ÖZLU- içtenlik inancım ya- zılanmda değişti: Ilk kitabım 'Bunam' sadece itiraflar, dene- meler. kendmı açımlamaya ça- hşmalar gibidir. Yazdıklanm giderek simgesel öğelere doğ- ru yol aldı. Içtenlikten çok me- taforlar ardına düştüm. Ya da onlar gelip beni buldu. Ama içtenlik, yaşamımda hiç değiş- medi. Manhattan'dan görünen Beyoglu - Lise yülannda Hamsun'un 'Victoria'sını okuduğunuz ve roman yazmaya karar verdiği- nizFatihteldodanızdan Stock- hohn, Berlin'deki çakşma oda- lannıza kadar amlanmzın de- ğişmeyen kahramam odalar. Kendi içinizde yaptığmız yol- culuktan bugün 'oda'nıza taş> dıklannız neler? ÖZLÜ - Eskiden içinde ya- şadığım, çalışhğım odalan çok anyorum. Bu arayışı belki de hiçbir yere yerleşik olmama olgusu, daha çok kışkrrtıyor. Bir de Istanbul'un kaotik bü- yümesi. Niçin.. yaşamım genç- lik yıllannın odasmda süriip dunnasaydı? Bu kopuşu deği- şik biçimlerde yazıyorum. Son iki romanım, 'Tath Bir EylüT ile 'Ithaka'ne kadar çok dış dünyada yolculuklan da anlat- salar, kendi iç yolculuğumu da anlatıyorlar. -Kendihhakamzolarak gör- düğünüz yerlerm başında yer alan Istanbul'u, imgekrninizde yararnğınız öğeJerle tasarlaya- cağmız bir Bc>oğlu romanı ya- zacağuuzı söylemiştiniz. Sizin Beyoğhı'nuz nasü olacak? OZLÜ - Manhattan'da ge- çen birroman yazacağım. O n> manın pencere jaluzilerinden eski Beyoğlu görünecek. Vedat Günyol 90 yaşında • Kültür Servisi - Denemeci, eleştırmen, çevirmen ve öğretmen Vedat Günyol 90. yaş gününü öğrencilerinin düzenleyeceği bir toplantı ile kutlayacak. Bugün Ortaoyuncular Topluluğu'nun Beyoğlu Ses Tiyatrosu salonunda saat 19.00'da gerçekleştireceği toplantıda, Günyol'un yaşamı müzik ve saydam gösteri eşliğinde anlatılacak. Programın bir sonraki aşamasmda yazann bazı yazılan sesinden sunulacak. Dostlan, Günyol hakkında izlenimlerini aktardıktan sonra dünya aydınlannın iletilen sunulacak. Meryl Streep ve Gvvyneth Pattrovv aynı filmde • Kültür Servisi - National Public Radio muhabirlerinden Jacki Lyden'in anılanndan yola çıkılarak yazılan 'Daughter of the Queen of Sheba' adlı filmde Meryl Streep ve Gvvyneth Paltrovv başrolü paylaşacaklar. Yönermenliğini Matt Williams'ın yapacağı filmde Streep. manik-depresif bir anneyi, Paltrow da onun kızım canlandıracak. Filmin çekim tarihi henüz beluienmedi. Ang Lee'ye bir ödiU de Yönetmenler Bipliği'nden geidi • LOSANGELES (REUTERS)- Tayvanlı yönermen Ang Lee, Oscar'ın güçlü adaylanndan olan dövüş sanatlan draması 'Crouching Tiger, Hidden Dragon'daki başansı nedenıyle 'Yönetmenler Birliği Ödülü'ne değer görüldü. Oscar töreninden iki hafta önce, 10 Mart'ta Los Angeles'ta düzenlenen bir törende ödülünü alan Lee, kısa bir konuşma yaparak "Bu çok güzel. Zamanlama bir harika. Kalpten teşekkür ederim" dedi. Ergin İnan'ın retrospektif sengisi • Kültür Servisi - tş Sanat Kibele Sanat Galerisi 16 Mart-20 Nisan tarihleri arasında sanatseverleri Türk resminin ustalanndan Ergin inan'ın retrospektif sergisiyle buluşturuyor. Resimlerinde binbir dili konuşan Inan, böcekler, kelebekler, insan suretleri, el yazmalan, sembollerden oluşan zengin resim e\Teniyle kozmosun sırlanndan, insan ruhunun derinliklerine uzanan bir yolculuğu sürdürüyor. Sergiyle eş zamanlı olarak Ergin lnan'm sanat serüveninden kesitler ıçeren, Dr. Kıymet Giray'ın yazdığı bir kttap da satışa sunulacak. Yönetmen ve yapımcı W1lliam Hammepstehı 82 yaşmda öldü • Kültür Servisi- Yönetmen, yapımcı ve bir yüzyıldan fazla bir süredir Amerikan tiyatrosunun tanınmış bir ailesinin dördüncü kuşağının üyesi VV'illıam Hammerstein 82 yaşında öldü. The Rodgers-Hammerstein örgütünün başkanı Theodore S. Chapin, yönetmenın aldığı bir darbenin komplıkasyonlan nedenıyle evmde öldüğünü bildirdi. Hammerstein 1961 'de Broadvvay'de Neil Simon'ın ilk oyunu 'Come Blow Your Horn'u, Henry Fonda ve Olivia de Havilland'ın oynadığı, Garson Kanin'in 'A Gıft of Time'ını sahneye koymuştu. Yönetmen olarak, New York'ta birçok oyuna imza atan Hammerstein, televizyon için de pek çok program hazırlamıştı. Ölümünden kısa bir süre öncesine kadar babası Oscar Hammerstein H'nın tiyatro ve müzik yayıncılığı ışlennde aktif olarak çalışmalannı sürdürdü. New York'ta doğan Hammerstein, mesleki kariyerine St. Louis Munıcipal Opera'da başladı. Ikinci Dünya Savaşı sırasında Güney Pasifik'te donanmaya hızmet etti. Savaştan sonra New York City Center Light Opera Company'yi kurdu ve yönetti. 1957 yılında ise Tony Ödülü'nü aldı. BUGUN • AKSANAT'ta saat 19.00'da AK Fuat Yümazoğhı Quartet'in canlı konseri izlenebilir. (252 35 00) • İŞ SANAT'ta saat 19.30'da Dave Holland Octet'in konseri gerçekleşecek. (316 00 00) • CEMAL REŞfT REY KONSER SALONU'nda saat 19.30'da Riga Dörtlüsü & Olga Bolgari'nin konseri dınlenebilir. (232 98 30) • İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da Eren Coşkun-Özlem Ebesek Saym ikilisinin piyano ve flüt dinletisi izlenebilir. (293 98 48) • GÖÇERLER FOTOĞRAF KULÜBÜnde saatl9.30'da Hatice Tuncer'in 'Naıçöe' konulu saydam gösterisi yer alacak. (414 44 74) • BOĞAZtÇİ ÜNTVERSrrESt KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.30'da Anlaöcı ve Müzik ısimlı konser izlenebilir. (263 15 40)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle