Katalog

13 MART 2001 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Saplı ciftlik sayısı 164'e yükseldi Ingütere 'de hastahk felakete dönüşüyor SÖZÇİZGİNtN Türhan Selçuk LONDRA(AA)-Ingil- tere'de şap hastalığı vaka- lan her geçen gün artıyor. Önceki gün 25 yeni va- kaya rastlanırken hastalı- ğın görüldüğü çiftlik sa- yısı I64'e yükseldi. Bugüne kadar hastahk virüsünün hiç görülme- diği Kent bölgesinde de salgının etkili olduğu an- laşılırken bölgede virü- sün bir sığırda tespit edil- mesinin ardrndan du- ruınlan kuşkulu görülen yüzlerce sığınn imha edildiği açıklandı. Uzmanlar, hastalığın canh hayvan dolaşımının tümüyle durdurulduğu Kent'e rüzgâr yoluyla ta- şınmış olabileceği tahmi- ninde bulunurken Muha- fazakâr Parti sözcüleri, hastalığın bir milli fela- kete dönüşmesi ihtimali- ne dikkat çektiler ve hü- kümetin ordudan yardım istemesi önerisinde bu- lundular. Bu arada, Ingiltere'de hükümet yetkililerinin, salgının tümüyle kontrol altında olduğu yolundaki açıklamalan komşu ülke Irlanda'yı kızdırdı. Irlan- da Doğal Kaynaklar Ba- kanı Hugh Byrne, Ingil- tere'yi, salgının atlatıldı- ğı yolunda erken ümitle- re kapüıp hem kendi çift- çisini hem de komşulan- nı yanıltmakla suçladı. Ingiltere'de hastalığın çıktığı günden beri 114 bin 82 hayvamn imha edildiği, 30 bin hayvanın da hastalık taşıdıklan kuşkusuyla imha edilme- ye hazırlanıldığı bildiril- di. Ingiltere'de salgının faturasının ise çoktan 1 milyar sterline (yaklaşık 1.3 katrilyon lira) ulaştı- ğı tahmin ediliyor. Buna besicilik ve turizm geliri kayıplan da dahil edi- liyor. DERVİŞ - ŞU PARAYI SİLKELEMEK GEREK AMA, İNŞALLAH SIFIRI TÜKETMEYİZ... -w—•••<$•»»•« •V ^"g36fr*»» Satrançta çekişme • Haber Merkezi- Türkiye Satranç 1. Ligi Beyaz Küme'de Play-off öncesi heyecan doruğa çıktı. ITÜ Gümüşsuyu tesislerinde yapılan müsabakalar sonrası Antalya Çalhspor birinci, ITÜ ikinci, Ereğli Erdemir üçüncü, Kütahya da dördüncü sırada yer aldı. Ligin son kademesi nisan ayı sonunda Izmir'de gerçekleşecek ve Play- off'a yükselen 4 ekip belli olacak. Kmnızı grupta ise Ankara TED Kayseri Y.DSl, Çankaya Belediye ve Van Gençlik cekişiyor. Tarattarlara sHahhsaMın • Spor Servisi - Fenerbahçe-Antalyaspor karşılaşması sonrası plakası tespit edilemeyen Hyundai marka bir araçtan Fenerbahçeli taraftarlara açılan ateş sonucu 6 kişi yaralandı. Aralannda Amigo Sefa'nın da bulunduğu (Nihat Özbolat) 6 kişiye niçin ateş edildiği belirlenemedi. Olay sonrası Hasanpaşa Vatan Hastanesi'ne kaldınlan Aykut Avcıoğlu ve Adem Akbulut'un durumlannın ciddi olduğu öğrenilirken, Rodi Koçoğlu ve VoUcan Okanlar dün taburcu edildi. Saldınnm, 'ticari hesaplaşma' olabileceği vurgulanırken internet sitelerine yansıyan, 'G. Saraylılar ateş etti' şeklindeki iddia ise doğnüanmadı. Topçu, GüKü ziyarotetti • ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Kızılay'ın tartışmalı olağanüstü kongresinde seçilen başkanı Yusuf Topçu ve yeni yönetim kurulu, dün kongreyle ilgili dosyalan Ankara Valiliği'ne iletti. Görüşmeye, genel kurulda görev alan hükümet komiseri de katıldı. Yeni yönetimin göreve başlayabilmesi için Ankara Valiliği'nden mazbata alması gerekiyor. rvtengi'ye 4 günlükeksüre • İstanbul Haber Servisi - Hakkında gıyabi tutuklama karan gereğince aranırken Fransa'dan Türkiye'ye getirilen Turban'ın eski Kuşadası Marina Müdürü Haydar Mengi için istanbul DGM Başsavcıhğı'nca 4 gün ek gözaltı süresi verildi. Mengi, dün Haseki Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Kamuoyunda 'Manisalı gençler' olarak tanınan gençlerden 13'ü 759 milyar tazminat istiyor Bakanhğa tazmmat davasıİZMÎR (AA) - Terör örgütü üyesi ol- duklan iddiasıyla Izmir DGM'de yar- gılanıp beraat eden ve kamuoyunda "Manisaiı gençkr" olarak bilinen 15 gençten 13'ü, Içişleri Bakanlığı aley- hine toplam 759 milyar lira maddi ve manevi tazminat davası açtı. 12 Mart 1996 yılında başlayan ve 1997 yıhnda verilen "10 genç hakkın- da 2 ile 115 yıl hapis cezası ve 5 genç hakkında beraat" karannın, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce bozulması üzerine, davaya 1998 yılında yeniden başlan- mıştı. Geçen yıl kasmı ayında beraat e- den gençlerden 13'ü, Içişleri Bakanlı- ğı aleyhine tazminat davası açn. Avu- • Avukatlan aracıhğıyla bulunduklan illerde dava açan gençler, haksız yere yargılandıklannı öne sürerek 2-100 milyar lira arasında değişen maddi ve manevi tazminat talebinde bulundular. katlan aracıhğıyla bulunduklan illerde dava açan gençler, haksız yere tutuklu kaldıklannı ve yargılandıklannı öne sürerek 2-100 milyar lira arasında de- ğişen maddi ve manevi tazminat tale- binde bulundular. Avukat Sema Pekdaş ve Mehmet Sü- rücü tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, "466sayıhyasanın 1/6 mad- desinde betirtüen 'yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra beraatlerine ka- rar verilen kişiler' aynı yasanın 2/1 maddesinde betirtikn 'kendilerine za- rar veren işlemlerin yapıhnasuıa esas olan iddıalann mercilerince karar bağ- landığı tarihten itibaren 3 ay içinde her türlü zarann tazminini isteyebilir' şek- lindeki hükümlerden hareketk 3 ayhk yasal süresi içindetazminattalebini içe- ren davamızı açmaktayız'' denildi. Dilekçede, müvekkillerinin gözalün- da tutulduğu ve tutuklu bulunduğu sü- relerde öğrenci olduklan ve bu neden- le devre kaybına uğrayarak hayata atıl- malannın geciktirildiği ifade edilerek "MüvekkiDerimiz maddi ve manevi za- rarian bulumrvor" denildi. Emrah Sait Erda, Aşkuı Yeğm, Le- vent Kıfanç, Ali Göktaş, Faruk Deniz 10'ar milyar lira maddi, 100'er milyar lira manevi; Ayşe Mine Balkanb 3 mil- yar lira maddi, 50 milyar lira manevi; Sema Taşar, Özgür Zeybek, Mûnire Apaydın, 3'er milyar lira maddi, 30'ar milyar lira manevi; Hûseyin Korkut, Jale Kurt 2'şer milyar lira maddi, 20'şer milyar lira manevi; FutyaApay- dın ve Erdoğan Kıbnç ise 500'er mil- yon lira maddi ve 5 'er milyar lira ma- nevi tazminat talebinde bulundular. Yeter davasmda birtahliye Sendikacı Sükyman Yeter'in gözaltmda işkenceyle öMürübnesi davasma devam edildi İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki oturuma tutuklu poüs sanıklar Mehmet Yutar ile Erol Erşan kaükü. Esas hakkındaki görüşü sorulan cumhurryet savcıSL. Erol Erşan'ın tahliyesiniistedL Mahkeme heyeti, defil durumu ve tutukhı kaküğı sûreyi göz önüne alarak Erşan'ın tahfiyesine kararvererek oturumu ertekdl Duruşma öncesinde Yeter'in ölümünün 2. yıktönümü nedeniyfc Yeter'in eşi Ayşe Yeter ile insan haklan savunuculan ve sendikacüar adüye önünde yapüidan basın açıklamasıyla işkenceyi protesto ettLGruba mûdahale eden polis, yaklaşık 50 kişiyi döverek gözalöna aldı. iTO'nun odulleri belli oldu Cırnıhııriyet Biliııı ve Teknik'e öclül İstanbul Haber Servisi - istanbul Tabip Oda- sı'nın, Sağlık Haftası ne- deniyle düzenlediği "14 Mart ÖdüUerTni kaza- nanlar belli oldu. Dergı Haber ödülü'ne Cumhu- riyet Bılim ve Teknık dergisi layık görüldü. İstanbul Tabip Odası Özel Onur Ödülü'ne, ge- çen yıl ölen Marmara Universitesi Tıp Fakülte- si Çocuk Kliniği Kürsü Başkanı Prof. E>r. Müj- dat Başaran layık görül- dü. Tıp Hizmet Odülü Prof. Dr. Talla BaK Ay- kan'a, Tıp Bilim Ödülü Prof. Dr. Kazım Tûr- ker'e, Prof. Dr. Nusret H. Fişek Halk Sağlığı Hiz- met/Teşvik ödülleri Prof. Dr. AzmiAn ve Ye- nibosna Ana Çocuk Sağ- lığı ve Aile Planlaması Eğitim Merkezi'ne, Dr. Nejat Yazıcıoğlu tşçi Sağhğı ve Meslek Has- talıklan Yanşması Ödülü Prof. Dr. Feyza Erkan, Dr. Nesrin YükseJ ve Dr. Nebahat Sözer Orhan'a, Dt. Sevinç Özgüner In- san Haklan, Banş ve De- mokrasi Ödülü de Prof. Dr. Mehmet Bekaroğ- hı'na venlecek. Basın Dayanışma Özel ödülü işsiz basın emekçilerine, Radyo Programı Ödülü Radyo Kent'ten Cemil Özyüdı- nm'a, Yazılı Basm Ha- ber Ödülü Milliyet Ga- zetesi'nden Ayşegül Ay- doğan'a, TV Haber Ödü- lü TV 8'den Ruken Ak- bay'a, Güncel Yazılar ödülü Ataol Behramoğ- hı ile CoşkunBeTe, Der- gi Haber ödülü Cumhu- riyet Bilim ve Teknik dergisine, Dergi Araştu"- ma Ödülü de Bilim ve Ütopya'ya venlecek. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bülent Ecevit, Biz ve CHP Tartışmaları Bizim kuşak yazarlannın önemlice bir bölümü; ya da en azından, benim içinde bulunduğum çevrenin insanlan, Bülent Ecevrt'i eleştirirken bir noktaya ka- dar gelir ve orada dururlar. Bunun çok değişik neden- leri vardır. Her şeyden önce, Türkiye'de "solcu" olmanın ya da solcu olarak "isimlendirilmenin" müthişriskliol- duğu bir dönemde, göğsünü gere gere "solcuyum" diye ortaya çıkan Sayın Ecevit, solculuk çerçevesin- de örülmüş bulunan "yalan duvariartnı" yerle bir et- mişti. Sayın Ecevit'in solcu olup olmadığını ya da ne derecede solcu olduğunu düşünmeyi hiç akıl ede- memiştik... Gene aynı dönemlerde, Bülent Ecevit'in ismet Pa- şa, Turhan Feyzioğlu ve arkadaşlanna karşı yürüt- tügü "kişisel mücadeleyi" bir tür "demokrasi müca- delesi" olarak görmüş ve tüm variığımızla destekle- miştik. Bu konudaki özeleştirimizi yapmamız için, uzun yıllann geçmesı gerekecekti. Daha sonraki yıllarda, "Karaoğlan' ve "Halkçı Ece- vit" imajlan, 12 Mart yönetimine karşı onurtu bir imaj olarak ortaya çıkarken de tüm desteğimizi sağlamış- tı. Fakat Kıbns banş harekâtının prestijini oya dönüş- türmek isteyince ve bunun için erken seçimi zorla- yarak 1. Milliyetçi Cephe'nin kuruluşuna zemin ha- zıriayıncadasogukkanlı analizleryapamamış, Erba- kan'la koalisyon yapmasının ardındaki dürtüleri de eleştirmeyi düşünmemiştik. 1977 seçimlen sonrasındaki azınlık hükümeti de- nemelerinin başarısız çıkması üzerine kurulan 2. MC'yi devirmek için giriştiği, "Güneş Moteli Operas- yonu" da ciddi eleştiriler almadı. Aslında bence bu tutumu sonuna dek haklıydı. Eğer o günlerin MHP'si iktidarda biraz daha kalabilseydi, sağ totalitarizmin temellerini eksiksiz atabilecekti. Fakat aynı MHP'yi, "değiştiler" hayaliyle iktidara taşıyan ve "işlerine" kaldıklan yerden devam etmelerine olanak sağlayan da aynı Ecevit oldu. Bu yazımla, yakın tarihimizdeki "Ecevitfaktörûnü" incelemek ve değerlendirmek niyetinde degilim. Bu türclenincelemevedeğerlendırmeleri, biraz farklıze- minlerde ve biraz daha genişliğıne yaptım. Gerekir- se ileride, özellikle 12 Eylül sonrasındaki tutumlannı özetleyerek yeniden bu sütunataşıyabilirim. Fakat bu günkü amacım, özellikle son haftalardaki bazı görüş- lerini değerlendirmek ve buralardan yola çıkarak Sa- yın Ecevit'in siyasal yaklaşımlanndaki değışimi, da- ha doğrusu "gerilemeyi" ortaya koymak. olacak. • • • Son siyasal kriz ve bunun tetiklediği ekonomik buhranın ardından, bir kurtancı olarak davet edilen ve ekonomiden sorumlu devlet bakanlığına atanan Sayın Kemal Derviş'le ilgili olarakyaptığı bir konuş- mada, (Ki, bu buhranlann değerlendirmelerini de he- nüz yapmadım), Sayın Bülent Ecevit; mealen, "Sa- yın Derviş ve diğer bürokratlanmıza elimizden geten yardımı yapacağız", gibisinden bir şeyler söylemiş. Bunuokuduğumzaman, "Eyvah"dedim, "çokga- rip ve anlaşılması mümkün olmayan yeriere doğnı gidiyoruz..." Dünyanın hiçblr ülkesinde ve hiçbir zaman, iktida- ra hangı yoldan ve nasıl gelmiş olurlarsa olsunlar "yûrûtme yetkisini", yani eski deyişle "icra gücûnü" elinde bulunduran siyasetçilerin görevi, bürokratla- ra yardımcı olmak değil, ülkelerini yönetmektir. Bü- rokratlann görevi ise siyasetçilere yardımcı olmaktır. Yani tümüyle ters ve tehlikeli bir anlayış sergilen- mektedir. Hiçbir bürokrat, siyasal iktidan elinde bu- lunduran makamın üzerinde olamaz. Hele halkın oyuyla gelen ya da halkın oyuyla geldiğj varsayılan biryönetimin, bürokratlarateslim olması âslasöz ko- nusu edilemez. Sayın Ecevit'in yukandaki ifadesi, bir "sürçülisan" olabilir. Son dönemde bunun üzücü ömeklerine şa- hit oluyoruz. Fakat daha "vahim ve elim" olarak, sür- çülisan olmayabilir. Işte o zaman bunun açıklanma- sı gerekecektir. Bunu açıklamaya niyet edersek burada da iki ola- sılık söz konusudur. Ya Başbakanımız, Kemal Der- viş'ten gerçekten mucizeler beklemektedir. Ya da Kemal Derviş bu makama, "belli bir misyonla " getir- rJlmişrJr. Eğer ikinci olasılık söz konusuysa o zaman yanıt- lanması gereken, "Kim ya da kimler bu göreve ge~ tirdi" sorusu ortaya çıkar ki, bunun yanıtı da "iç güç- ler" ya da "dış güçler" olarak karşımıza çıkacaktır. ve yanıt hangisi olursa olsun durum çok ciddi demek- tir. Kemal Derviş ve IMF politikalanyla ilgili değerlen- dirmeferimi yapmak için, programın (Programının de- miyorum) açıklanmasını beklememiz gerektiğini dü- şünüyorum. Ne çıkacağını aşağı yukan bilıyorum a- ma, hem Sayın Dervış'e hem de kendime zaman ta- nımak istiyorum. • • • CHP'deki gelişmeleri de ilgi ile izliyorum. Halki Pa- las toplantılanndan ne beklediklerini anlayamadım. Eğer YDH'den medet umuyorlarsa çok işimiz var de- mektir. Ancak herşeye rağmen, CHP, toplumda itibar yük- settmeye başladı galiba. Zira Sayın Erdal Inönü'yü gene potaya sokmak isteyenler var. Bu arada yanlış anlaşılmak da istemem. Sayın Inönü'ye içtenlikle sev- gi ve saygı duyuyorum. Fakat siyaset bambaşka bir şey... Beyaz Enerji, rüzgân da vurdu İZMİR (AA) - Güçbirliği Hol- ding Başkanı Kemal Zorlu. Tür- kiye'de rüzgâr enerjisi konusu- nun süratle ilerlediğini, halen uy- gulamada olan 29 rüzgâr enerji- si projesi bulunduğunu söyledi. Zorlu, Beyaz Enerji operasyonu nedeniyle yüzlerce rüzgâr ener- jisi projesinin durdurulduğunu belirterek Güçbirliği Holding'in devam eden Karaburun ve Lap- seki rüzgâr enerjisi yatınmlan- mn da bu kapsamda durduruldu- ğunu bildirdi. Zorlu, Enerji Bakanlığı, DPT, Hazine ve Dünya Bankası ona- yından geçmiş 29 rüzgâr enerji- si projesinin uygulamada oldu- ğunu, bunun dışında kalan bir- çok projenin ise durdurulduğunu kaydetti. Zorlu, Güçbirliği Hol- ding'in Bandırma ve Yalıkavak projelerinin ise aralıksız devam ettiğini, bu iki yatınm için ka- mulaştırma çahşmalannın sür- düğünü ifade ederek her iki tesi- sin de yıl sonunda faaliyete gire- ceğini söyledi. Beyaz Enerji operasyonu kap- sammda rüzgâr enerjisi projele- rinin durdurulduğuna işaret eden Zorlu, "Düerimbunlargeçicisü- reyle durdurubnuştur. Çûnkü bu projelerin durdurulmuş olması ülke ekonomisinde bugûn ve ya- rm çok ciddi tahribatiar yapar. Yanlışyapanlaryüzünden doğnı iş yapanlar ve ülke kaybediyor'' diye konuştu. Güçbirliği Holding'in Beyaz Enerji operasyonu soruşturma- lan nedeniyle bekleyen 7 proje- si bulunduğunu bildiren Zorlu, bunlann 4'ünden son derece olumlu sonuçlar aldıklannı ve bu projelerin ölçüm safhasmda çok ciddi harcamalar yaptıklannı söyledi. BEDIATARAN RAHMETLE ANIYORUZ.