Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 MART 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Restoran Gözdoyuran YAZAN, ÇİZEN: TURHAN SELÇUK
DÜRÜST
TÂBİATLI
İSTANBÜL
EFENDİSİ
ABDÜLCÂNBÂZ
v
CUMWUR!ytT Ca-AZFTESÎNiN
BU Cİ
UZUt-i öMÜPU-ü F-tO ÇtZĞ-î
IN
HAHIKULADE
MACERALARI
MA.S4
ÎEKMILI
BİRDEN
7// sonu için dolar kurunun 1 milyon 65 bin lira düzeyinde olmasının öngörüldüğü öğrenildi
Kaynak çıkmazı
Hazine Müsteşarlığı ve BDDK
Atamalar
kesinleşmediANKARA(Cumhuri-
yet Bürosu) - Hüküme-
tin, IMF"nin bu ay so-
nunda yapacağı icra ku-
rulu toplantısına yetiştir-
meye çahştığı yeni prog-
ranun açıklanmasından
önce Hazine Müsteşar-
'~
jU
îlğı ile Bankacılrk Dü-
zenleme ve Denetleme
Kurulu (BDDK) Baş-
kanlığı'na atama yapıl-
ması bekleniyor. Hükü-
met, dün yapılan yoğun
toplantılarda atanacak
isimler üzerinde uzlaş-
ma sağlayamadı. Hazi-
ne Müsteşarlığj için
BDDK'den Faik Oztrak,
Hazine Müsteşar Yar-
dımcısı Aydın Kara-
öz'ün adı geçiyor.
Hûkümet, dün yaptığı
yoğun toplantılarla eko-
nomi yönetiminde bek-
lenen atamalan gerçek-
leştirmeye çalıştı. Hazi-
ne Müsteşarlığı'na ve-
kâlet eden Müsteşar
Yardımcısı Ferhat
Emil'in sağlık nedenle-
riyle müsteşariık görevi-
ni kabul etmemesinin
ardından başlayan arayış
DPT'dçn BDDK'ye ge-
çen Faik Oztrak ile Ha-
zine Müsteşar Yardım-
cısı Aydın Karaöz'le sü-
rüyor.
BDDKBaşkanlığı'na
ANAP'm, BDDK Baş-
kan Yardımcısı Bütekm
Özdemir'in getirilmesi-
ni istediği belirtiliyor.
Bu görev için adı geçen
eski bankacı tbrahim
Betil üzerinde de Bank
Ekspress'le ilgili süreç
nedeniyle uzlaşma sağ-
lanamadığı belirtiliyor.
BDDK Başkanhğı için
yapılacak atamalara iliş-
kın arayışlara dün bir
isim daha eklendi. Hü-
kümet HalilYetkiıı üze-
rinde de duruyor.ANAP
Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı
Mesut Yıknaz, "Hazine
Müsteşarhğı'na isim
seçmeyi Kemal (Derviş)
Bey'e bırakük. Birkaç
isim arasından kendisi
bir değeıiendirme ya-
pacak" dedi.
Ekonomide yoğun gün
Derviş, Ecevit'ten önce
Özkan'la görüştü
Saat 06J0: Ekonomi-
den sorumlu Devlet Ba-
kanı Kemal Derviş. Ha-
zine Müsteşar lığfnda
ekonomi bürokratlanyla
toplandı.
Saat 1035: Derviş,
Hazine'den aynlarak
Başbakanlık'a geçti.
Başbakan Büient Ecevit
v« Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Özkan'la
ayrı ayrı 10'ar dakika
görüşen Derviş, yeniden
Hazine'ye geçti.
Saat 11.10: Bakanlar
Kurulu toplandı. Der-
viş'in bugün TBMM'de
yemin edeceği açıklan-
dı.
Saat 1130:Bakanlar
Kurulu toplantısı sürer-
ken yeniden Hazine'ye
geçen Derviş. ekonomi
birimlerinin üst düzey
bürokratlanyla çalışma-
ya devam etti.
Saat 13.00:Bakanlar
Kurulu toplantısı sona
erdi.
Saat 1330: Başbakan
Ecevit başkanlığında li-
derler zirvesi toplandı.
Başbakan yardımcılan
Devlet BahçeK, Mesut
Yılmaz ve Özkan'm bu-
lunduğu zirveye, Derviş
de katıldı.
Saat 17.15: Derviş, li-
derler zirvesinden ayn-
larak Başbakanlık'tan
Hazine'ye geçti.
Saat 1730: Derviş,
Hazine'de bürokratlarla
çalışmaya başladı.
Saat 18.00:Yeni 5-6
bankaya daha el konula-
cağı iddialannın yaratü-
ğı kaygıyla banka bisse-
lerinin satışı borsada dü-
şüşe neden oldu. Ecevit,
"Bankalarla ilgili olarak
herhangi bir vatandaşı-
mızın, herhangi bir biri-
Idmcinin kaygı duyması
için hiçbir sebep yoktur"
diyerek piyasalan rahat-
latmaya çalıştı.
Ecevit, program çalış-
ması ile Hazine Müste-
şarlığı ve BDDK'ye ya-
pılacak atamalann bir-
kaç gün alacağını acıkla-
dı.
Saat 183fcHazine'de-
la çalışmalara diğer eko-
nomi birimlerinin üst
düzey yetkilileri de ka-
tıldı.
Saat 2030: Derviş'in
bürokratlarla yaptığı
toplantı sona erdi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet ve ekono-
miden sorumlu Devlet Baka-
nı Kemal Derviş, dün yapılan
bir dizi toplantıyla yeni prog-
ramı oluşturmaya çalıştı. Çö-
ken programda yüzde 12 olan
enflasyon hedefinin yeni
programda yüzde 45-50, yüz-
de 3.5 olan büyüme hedefinin
de eksi yüzde 2-3 olarak de-
ğıştirilmesi öngörülüyor. Baş-
bakan Yarduncısı Mesut Yıl-
maz, kurda bant uygulaması-
na geçileceğini açıklarken yıl
sonu için dolar kurunun 1 mil-
yon 65 bin lira düzeyinde ol-
masının öngörüldüğü öğrenil-
di. Kamu işçilerine 2001 top-
lusözleşme görüş-
meleri çerçevesin-
de yüzde 15-20
zam verilmesi
planlanıyor. Çiftçi
ve esnafa yönelik
desteklerin azala-
rak süreceği, Em-
lak Bankası ile Zi-
raat Bankası'nın
birleştirileceği be-
lirtiliyor. Hükümet,
perşembe günü
netleştireceği yeni
programı gelecek
hafta pazartesi gü-
nü kamuoyuna
açıklayacak. Yeni
ekonomik progra-
mın temelini ban-
kacılık sektörü
oluşturuyor. Kamu
bankalan bir yana
fondaki bankalann
bile satış olasılığı-
nın bulunmadığına
dikkat çekılıyor.
Bu çerçevede ban-
kalann iflası ve tas-
fiyesi gündeme ge-
tiriliyor. Bu durum
da yine devlet,
mevduat ve banka-
lann yurtdışı kredi-
leri de dahil, ciddi
kaynak gerektire-
cek yükün altmda
kalacak.
Bir gecelik öde-
dikleri faizler bir
ayhk personel gi-
derine eşit tutarda
olan kamu bankalannın tek
çatı altında toplanıp ortak yö-
netime geçirilmesı gündeme
getiriliyor. Ancak bu uygula-
manın öncelikle 233 sayılı
KİT'lere ilişkin kanun hük-
münde kararnameye aykın ol-
duğu, ayn tüzelkişiliklere sa-
hip 3 kamu bankasının tek tü-
zelkişiliğe indirgenemeyece-
ği belirtiliyor.
Acll kaynak
Kamu bankalannm bir ara-
ya getirilmesinin gerekçesi,
"öncelikle kendi aralannda
gereksinimlerini karşılamala-
n, bunun yetmemesi duru-
munda piyasalardan borçlan-
malannın sağlanması" olarak
açıklanıyor. Ancak bunun
"hayali'' olduğuna dikkat çe-
kilerek zaten tüm kamu ban-
kalannın sürekli piyasadan
fon talep eder durumda olduk-
lan, bu durumda böyle bir uy-
• Kaynak gereksinimi için dışandan borçlanma ve
uluslararası kuruluşlardan kredi sağlama, kamu
bankalan için Merkez Bankası ve Hazine'den
aktanmla parasal genişleme, servet vergisi
seçenekleri bulunuyor.
gulamamn hiçbir anlamı ol-
madığı belirtiliyor. Kamu
bankalannın kredileri de dur-
duruldu. Zaten kaynağı olma-
yan kamu bankalannm son
yıllarda nakit kredi yerine "te-
minat mektuplan aracınğıyla
dolaylı kredilendirme yönte-
mine" yüklendiklerine dikkat
çekildi. Emlak Bankası'nın
ise Ziraat Bankası'yla birleş-
tirilmesı düşünülen seçenek-
vergi sarnıa seçeneği kalma-
yan hükümetin, servet vergi-
sine başvurabileceği belirtili-
yor. 1994 yılındaki net aktif
vergisi benzeri bir uygulama-
nın da mevcut sıkıntıyı rahat-
latmayacağı savlanıyor. Hü-
kümetin depremin ardından
getirdiği ve 2000 yılında 1
katrilyon lira düzeyinde gelir
sağladığı faiz vergisi yeniden
gündeme gelebilir. Ancak, fa-
Hir gecelik
ödediUerifaizler bir
ayhk personel
giderine eşit tutarda
olan kamu
bankalannın tek çatı
altında toplanıp ortak
yönetime geçirilmesi
gündeme getiriliyor.
Ancak bu
uygulamanın
öncelikle 233 sayılı
KİT'lere ilişkin kanun
hühnünde
kararnameye aykın
olduğu, ayn
tüzelkişiliklere sahip 3
kamu bankasının tek
tüzeMşiliğe
indirgenemeyeceği
belirtiliyor. Kamu
bankalannın bir
araya getirilmesinin
gerekçesi, "öncelikle
kendi aralannda
gereksinimlerini
karşılamalan, bunun
yetmemesi
durumunda
piyasalardan
borçlanmalarının
sağlanması" olarak
açıklanıyor.
ler arasında yer alıyor.
Kamu bankalannın faizleri
yükseltici borçlanma gereği-
nin ortadan kaldınlması için
öncelikle nakit gereksinimle-
rinin karşılanması gerekiyor.
Bunun içinde, hükümetin acil
kaynak gereksinimi de bulu-
nuyor. Acil kaynak gereksini-
minin mevcut koşullarda 3
yolla sağlanabileceğine dik-
kat çekiliyor: Hazine'ninser-
maye arttınmı, Merkez Ban-
kası'nın da fonlama yoluyla
kamu bankalanna aktanm
yapması. Ancak bu uygula-
ma, parasal genişlemeye bağ-
lı. Bu da sonuçta enflasyonu
tırmandıncı etkiye sahip.
Ikinci yol, dışandan kaynak
bulunması. Bunun için de hü-
kümetin IMF'yle anlaşması
gerekiyor. IMF'den 25 milyar
dolarhk kaynak beklentisi bu-
lunuyor. Bu uygulama Türki-
ye'yi daha da çok bağunlı ha-
le getiriyor. Elinde fazla bir
izlerin yüksek olduğu bir dö-
nemde bankalann bu faiz ver-
gisıni doğrudan Hazine'nin
borçlanma ihalelerindeki faiz
oranlannın üzerine yansıtaca-
ğına dikkat çekiliyor.'
Cottarelll gelecek
Programı görmeden kaynak
görüşmeyi reddeden IMF'nin
Türkiye Masası Şefi Carlo
Cottarelli'nin, 1 aydır kaldığı
Türkiye'den aynlmasının üze-
rinden birkaç gün geçtikten
sonra yeniden gelmesi bekle-
niyor. IMF'yle yapılacak
programın 2003'e kadar ola-
bileceği savlanıyor.
Programın çöküşüyle bir-
likte ortadan kalkan 2001 büt-
çesinin yüzde 45-50 arasında
enflasyon hedefinin, yüzde 2-
3 ekonomide gerileme tah-
minlerine göre revize edilme-
si gerekiyor. Ancak hüküme-
tin, bütçe değişikliği yerine
2001 sonlannda ek bütçe çı-
karması bekleniyor. Faiz yü-
künün 2001'de beklenenin
çok üzerine çıkacak olması,
sıkı maliye politikalannm da-
ha da sertleşmesini gündeme
getiriyor.
Resen emekllllk
Hükümet, enflasyon farkını
mevcut bütçe yasası çerçeve-
sinde memurlara yansıtma
uygulamasına devam edece-
ğini belirtiyor. Bu durumda,
yüzde 45-50'lik enflasyon he-
defi bütçedeki personel öde-
neklerinin de arttınlmasını
gerektirecek. Bu
çerçevede harca-
malann kısılma-
sma yönelik ola-
rak, başta özel-
leştirilecek ku-
rumlar olmak
üzere, kamuda
emekliliği gelen-
lerin "resen
emeküye'' sevk
edılmesi planla-
nıyor. Bu uygu-
lamanın, 100-
150 bin kamu
çalışanını kapsa-
yabileceği bildi-
rildi.
Ancak, 12 kat-
rilyon lıralık ek
bütçe çıkanhna-
sıyla 2001 bütçe
büyüklüğünün
60 katrilyon lira
olabileceği belir-
tiliyor. Bu hesap-
lar, Türkiye 'nin
yeterli dış kay-
nak bulup bul-
maması, iç borç-
lanma ve bu yıla
düşen faiz yü-
kündeki artışa
koşut olarak de-
ğişecek.Hüküme-
tin, "uhısal prog-
ram" ifadesiyle
öncelikle iç kay-
naklann değer-
lendirileceği
açıklaması, "da-
ha gözfi kara bir
özdkştirmeprog-
rammı'' gündeme getiriyor.
Kurlann serbest bırakılmasıyla
yaşanan devalüasyon, kamu
mallannın çok daha ucuza ya-
bancılartaranndan kapatılması-
na neden olacak.
Yümaz'ın açıklamasına gö-
re, kur politikası bu kez de dal-
galıdan "bant uygulamasma"
dönüştürülecek. Ancak bu bant
uygulaması ayhk olmayacak.
Yılmaz, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Haydar Aliyev onuruna verdi-
ği yemekte gazetecilerle soh-
betinde ekonomik programuı
kamuoyuna pazartesi günü
açıklanacağını söyledi.
Devlet Bahçeli de aynı ye-
mek öncesinde gezetecilerle
sohbetinde, "ekonomik kriz-
den siyasi krizin çıkamayaca-
ğını, bunu beklev enlerin boşu-
na umutlandığını. görünür ge-
kcekteseçim olmadığmı" söy-
ledi.
DUZYAZI
ORHAN BİRGtT
'Bakanlığım!'
Başlıktaki deyım ile, 1965 yılında Istanbul millet-
vekili olarak TBMM'ye girdiğim zaman tanıştım.
1963'te Ismet Inönü hükümetlerinde görev yap-
mış kimi arkadaşlar, bütçe görüşmelerinde eski ba-
kanlıklan gündemde ise adeta kendilerini o konunun
tek uzmanı gibi algılar ve mutlak şekilde kürsüye çı-
karak sorunun bir tür asıl sahibi kesilirlerdi.
Benim gibi o günlerde parlamento çaylağı, dene-
yimsiz miîletvekillerini de kavgalarının figüranı gibi
kullanmak isterterdi.
Onlariatartışan Adalet Partili halefleri ise "bakan-
lığım" sözcüğünü sık sık ve üzerine basa basa kul-
landıkça, kottuklannı Süleyman Demirel'in güveno-
yu darbesi ile terk etmek zorunda kaimış olmanın da
acısını unutamayan bizim arkadaşlar daha da hırçın-
laşırlardı.
Bu "bakanlığım" sözü, o günden beri kulağımı
hep tırmaladı. Bir tür mülkiyet iddiası, dahası kral ya
da padişahın "memalik" özentisi gibi geldi. Oysa
öztürkçe olarak ne kadarsevimli de olsa, "bakan"\n
nezaret eden kimse olduğunu ya da vekil olarak ora-
da siyasal erk adına görev yapan kimseye politika
literatüründe böyle seslenilmesi gerektiğini düşün-
düğüm için iktidann Bakanlar Kurulu'nda toplandı-
ğını aklımdan çıkarmadım.
Bugün anayasa uyannca milletvekilliği andı ıçerek
resmen görevine başlayacak olan Kemal Derviş'i
bekleyen asıl direncin, tıpkı onun gibi, atanmış ol-
duklan görevleri "bakanlığım" diye algılayan bazı
kabine arkadaslanndan gelmekte olduğunu gördük-
çe hem eski anılanmı tazeliyorum hem de Derviş
için Hazine'den mi, yoksa ekonomiden mi sorumlu
devlet bakanı denilmesinin daha gerçekçi olduğu-
nu kendi kendime sorguluyorum.
Dünya Bankası'nın eski başkan yardımcısı, şayet
salt Hazine'den sorumlu Devlet Bakanlığı yapacak-
şa, yani kendisinden önce o koltukta oturan Recep
Önal'ın oyun alanı içinde kalacaksa, bunca zahme-
te niçin gerek duyuldu?
Aslında Hazine, Özal dönemine kadar Maliye Ba-
kanlığı'nın vazgeçilmez bir asli unsuru değil miydi?
Gelişen koşullar, bu kavramı ayn bir müsteşaıiık-
ta toparladı ve sayılan her hükümette çoğalarak de-
ğişen devlet bakanlanndan birisine de bağladı. A-
ma son kriz, öyle bir bakanlığın, sadece Allah sela-
met versin Sayın Önal'ın ufkunun yetmezliğinin ya-
nı sıra orada oturması gerekli politikacının yetki ala-
nının da ne ölçüde geniş olması gerektiğini, tartışıl-
maz verilerle ortaya koydu.
Oysa koalısyonu oluşturan partıler, tıpkı çocuklu-
ğumuzda bulmaca oynarken yaptığımız gibi, aradı-
ğımızyanıtı öğrenebilmek için karşımızdaki arkada-
şa "Konya'yı değil Kırşehir'ı venrım" türünden pa-
zarlıklarla kamu bankalannı kendi aralannda üleş-
mişlen bu da yetmezmiş gibi, Özelleştinme Idaresi'ni
de yine pazarlık öğesi olarak bir ortağın memalikin-
de tutmaya özen göstermişlerdi.
lyi güzel de, o geminin birdenbire karaya tosladı-
ğı anda, hâlâ görüyoruz kı senin bankan-benim Özel-
leştirme Idarem sürtüşmesı bitmemektedir.
Kemal Derviş'in Devlet Bakanı olarak hangi kurum
ve kuruluşlarta bağlantılı olacağı, hangılennın ilgı ala-
nında bulunacağı, gerçı muhtemelen bugünkü ye-
min törenınden sonra Başbakan Ecevit ımzası ile ya-
yımlanacak görev bölümü genelgesı ile belırgınleşe-
cek. Ama acaba o genelge yine politik dengeler he-
sap edilerek mi oluşturulacak; yoksa liderter ve sa-
yın bakanlar, vatandaşın burnundan soluyup durdu-
ğunu Ankara'dan fark ederek, ekonomiye güçlendi-
rilmiş bir bakanın nezaret etmesini, gerekirse ope-
rasyon için neşter kullanmasını içlerine sindirebile-
cekler mi?
Üç yıldır özelleştirme Idaresi'nden de sorumlu
olarak hükümette gorev yapan Sayın Yüksel Yalo-
va'nın dünkü Hümyet'te Muharrem Sankaya ile
yaptığı konuşmaya bakarsanız, yanna yönelik tüm
bunalımdan çıkma umutlannızı bir çırpıda yitırirsiniz.
Sayın Yalova, Derviş'in, Özelleştirme Idaresi'nin
kendisine bağlanmasını istediği yolundaki haberte-
re isyan ettiğini söylemekle kalmıyor "Ben Sayın
Derviş'e ne ıstiyorsan vereyim dedim. öyle bir ta-
lebimyok, dedi. Zaten özelleştirmenin Derviş 'e bağ-
lanması yasaya aykın. Eğeryasayı değiştirecekler-
se, o zaman 22 ayda özelleştirmenin yüzde 37'sini
gerçekleştiren lehine mi bir değişiklikyapılmalı, yok-
sa bir tek katkısı olmayan Hazine lehine mi?" türün-
den, ancak bir kahvehane sohbetine sığacak sözler
söylüyor.
Ve bir yıllık tam yetki verilirse bu süre içinde tüm
özelleştirme sorununu çözebileceğini ileri sürüyor.
Kendisine, MHP'li Enis Öksüz'ün THY ve Tete-
kom konulannda engel çıkarmaktan adeta özel zevk
aldığını bilmiyor değilim. Ama yine de Sayın Yalo-
va'ya da, varsa hâlâ hep biıiikte içinde olduğumuz
geminin uskurunun çıkardığı sesleri çözemeyen öte-
ki sorumlu kabine arkadaşlanna da "78 Şubat ak-
şamına kadar neredeydiniz" diye sormaktan geri
duramryorum.
Allah nzası için şu "bakanlığım" saplantılannı bir
yana bırakamaz mısınız? Yaptıklannızın başan ha-
nelerini tarih zaten kayrtlara geçirmiş olacak. Sizle-
re düşen, "bakanlığım"dan çok, "ülkem" ve "yurt-
taşım" demeye alışmak olmalıdır.
Göreviniz de ülkeyi ve yurttaşlannızı bir an önce
bu çıkmazdan kurtarmak...
Faks:0212-6770762
E-mail:obirgit(â e-kolay net.
Birleşik Rehberler Turizm
KÜLTÜR GEZİLERİ PROGRAMI
25M«rt
•lNiıu
FENER-B\LAT
Gezgınkr Kulûbü \e Jak Deleon ile
ZEVREKTENEVİPE
PantokratoflZevTckCamııl Fanh Küllıyea. Yavuz
Selım. \ipas Saraıcı, Pammakangos (Fethıye Camji).
Kanve Anemas Zındanlan, vs
l»-23Niuı : CİHVEVDOĞUKÜLTLRCEZİSt
Urfa. Nanrat Sogmaor Şuaıp Şehn. Hanan. Vmmşehır
Yeadı Kövlen. Mardm. Dara. Deyr-ül Zafaran. Mıd>a
Hasankeyf, Dıyartakır
12-20 MIJTJ : KIRIM teODESSA
Odessa. Olbıa, kherssos Batıçesarav. ^ alta. Eupedona.
Y alta, Snastapol. Mangup Çuftıt Kale \e Panotanıa
Mûzesı ile bir ha\al dünvasınz vokuluL
11-20 M»>u : SURİY1-İTIDİA
Petra. Madaba. ^raman. Nebo Dağı Ölüdetuz. Jerash,
Bosra. Şam. Malulla. Palmına. Homs, Craci. de Cha\alıer,
Lazkıye LgantEbla. Halep SanSımeon
14-21 M>yo : MALTA-SİCfLVA
Palermo Monreale Secoota. Trapanı. SelırnHite
(Tapınaklar\adıa), Asneento Enna. Sıracusc. Tsomina.
La Valena. Mdına
02-10 Hazinıı: BARCELON4- M\DRİD- EVDİLÜS
\n Deco dan. Mozarabe've. Gotıkten. Mudejar'a mımarı
stılleraı olanca zenguılıö ile dolu. Aldenız m canlı.
renkli vaşamının ber gün her gece soluklandığı tspanvol
şehırlen SeMİIe.Cordoba.GraIuda.Mad^d^eBarcelora
Meşrıti>et Cad. 19&/9 Şişhane - tsl. Tel: (212) 2S2 65 78 - 79-80
brttourfaiiir.com