Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
10
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Sezer Almanya'ya gidiyor
Cumhurbaş-
kanı Ahmet
Necdet Sezer
cumartesi gü-
nü 14 saaüiğine
Almanya'ya gi-
diyor. Sezer, F.
AlmanyaCum-
hurbaşkanı Jo-
hannesRauile
birfikte Stutt-
gart'ta "Troia:
Dûş ve Ger-
çek" sergisini açacak.
Serginin açılışının ardından Eyalet
Başbakanı'nın vereceği öğle yeme-
ğine katılacak olan iki Cumhurbaşka-
nı, daha sonra iki ülke ilişkilerini de-
ğeriendirip Türkiye ile Avrupa Biıiiği
arasındaki ilişkileri gözden geçirmek
üzere bir görüşme yapacaklar. Ge-
çen yıl Rau, Süleyman Demirel Çan-
kaya Köşkü'nden aynlmadan önce
Türkiye'ye bir resmi ziyarette bulün-
Ahmet Necdet Sezer
muştu. Böyle-
ce Rau, yeni
Türk Cumhur-
başkanı ile ta-
nışmışolacak.
Sezer, Troia
sergisininaçılı-
şındayapaca-
ğı konuşmada,
eski eser satın
alarak kaçak-
çılığı ile tarih-
JohannesRau sel, kültürel mi-
rasın yıkımında etkin olan, aralannda
Almanya'nın da bulunduğu pazar ül-
kelerine bir çağnda bulunacak. Se-
zer, tarihsel ve kültürel mirasın bulun-
duklan ülkelerde korunması için işbir-
liği önerecek.
Önemli bölümü Türkiye'den gön-
derilen eserlerle düzenlenen sergi,
daha sonra 2002 yılı başlanna değin
Almanya'nın iki ayn kentinde daha
açılacak.
Bakalım hangi musluk kısılacak?
Irak'a karşı uygulanan BM yaptı-
nmlan on yılını doldurdu. Irak Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin ise Ame-
rikalılann deyimiyle "hücresinden" ç\-
kanlamadı. ABD Başkanı üçüncü kez
değişti. Sonuç sıfır, elde var srfır.
Tartışmalı seçimle başkan olan Ge-
orge W. Bush, önce vatandaşlanna,
sonra da dünyaya kendini kanıtlamak
amacıyla Bağdat'ı bomba-
ladı. Bombalama olayı o gün-
lerde sanki yeni bir Körfez
Savaşı heyecan ve beklen-
tisi yarattıysa da bir saman
alevi gibi geldi geçti.
Şimdi "W Bush Yöneti-
mi" Irak'a ne yapacağını dü-
şünüyor? Seçimden önce
"asanzkeseriz' diye mangal-
da kül koymayan W Bush'un
seçim kampanyacılan, bu-
gün yönetimdeki baş kol-
tuklara oturdular. Körfez Sa-
vaşı'nın Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Colin Po-
well, Dışişleh Bakanı oldu.
W Bush Yönetimi'nin Sad-
dam'ı hücreden çıkartmak
için nasıl bir siyasa izleyece-
ğini bilmediği, herhangi bir
siyasasının bulunmadığı or-
taya çıktı. Aralannda üstelik
bazı Cumhuriyetçi Kongre
üyeleri de olmak üzere pek
çok kişi, bu belırsızlıkten do-
layı yönetimi şkJdetle eleş-
tiriyor.
Powell'in şimdilik iki stratejinin pe-
şinde olduğu anlaşılıyor. Eski askerin
amacı, Kuzey'deki muhalif Kürtleri
Saddam'a karşı kullanmak, onlan si-
yasal ve özellikle askeri alanda örgüt-
lemek. Bill Clinton döneminde siya-
sal örgütlenme amacıyla başlatılan,
bir aşamasında "Ankara"nm da taraf
olduğu, ancak Türkiye dışlanınca ar-
kası gelmeyen bir "süreç "yaşanmış-
tı. Şimdi bu sürecin yeniden canlan-
Kemal Derviş
Colin Ptorefl
dınlması, aynca askeri güçle de des-
teklenmesi olasıhğından söz ediliyor.
Povvell, ikinci strateji olarak Sad-
dam'a önemli gelir sağlayan, "yaptı-
nmı" delen Musul-Yumurtalık Boru
Hattı'nın musluğunun kapatılmasını
hedefliyor.
ABD Dışışleri Bakanı, bu musluğun
kapatılmasının yanı sıra tankerie akar-
yakıt taşımacılığının dur-
durularak Irak'ın Türkiye,
Ürdün ve Suriye bağlantılı
ikmal yollannın kesilmesi-
ni de öngörüyor. Böylece
Saddam'ın atardamannın
kesileceğini, halkın liderie-
rine olan tepkisinin yoğun-
laşacağını umuyor. Povvell
bunu "akıllıyöntem" olarak
tanımlıyor. Bazı Amerikalı
düşünürter, "afa///y6Y7tem"in
hiç de akıllı otmadığını, bun-
dan masum Irak halkı ile
birlikte Suriye, Ürdün ve
Türkiye'nin de zarar göre-
ceğini ve bu ülkelerin des-
tek vermeyeceklerini yazı-
yor. Bu konulann tartışıldı-
ğı şu günlerde yeni yöneti-
min eline VVashington'da
yeni bir koz geçti. Türki-
ye'nin ekonomik bunalım-
dan çıkması için VVashing-
ton'a giden ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş, ABD Hazine
Bakanı'ndan başka, IMF ve
Dünya Bankası yetkililerinden kredi
desteği istedi. ABD, Eximbank gibi
ulusal kuruluşlan ile en büyük ortağı
olduğu IMF ve Dünya Bankası'nı, özel
bankalan harekete geçirerek kredi
musluklannın açılmasında" etkin rol oy-
nuyor. Şimdi Ankara-VVashıngton ara-
sındaki "stratejik ortaklık" gündemin-
de "boru hattı musluğunun kapatılma-
s/"ile "kredi musluğunun açılması'ko-
nulan yan yana yer atoyor.
Tarihin en büyük borçlanması
Türkiye'nindış "öorçTanmntop-
lamı 107 mityar dolardır. Türkiye'nin,
bunalımdan çıkması için 25 milyar
ddartık yabancı "kredi" gereğin-
den söz ediliyor. "Borç" nedir?
"Kredi' nedir? Bizde garip bir marv
ttk var! "Kredi" bulunduğunda se-
viniyor, bunun "borç yûkü" oldu-
ğunu düşünmüyoruz bile...
Türkiye, tarihinin en büyük "borç-
lanması "için "kredi musluklanntn"
açtlması amacıyta VVashington'un
kapalı kapılannı aşındınyor.
Bir başka deyişle Türk halkı şu
anda sıradan bir ekonomik buna-
lım ile karşı karşıya değil. Cumhu-
riyet tarihinin en büyük ekonomik
bunahmırn yaşıyor. 75 yılda borç-
lancfcğının dörtte birini bir yılda borç-
ianmak için yeni deviet bakaru ka-
pı kapı dolaşıyor.
Bizim gazetenin karşısındaki Is-
tanbul Lisesi binası, eski Osmanlı
borçiannı denetlemek için, hatta
vergiler daha Osmanlı hazinesine
girmeden toprtanması için kurulan
Düyun-u Umumiye binası idi.
Son kemer sıkma siyasası Türk
halkına enfiasyon konusunda bü-
yük umut vermişti. Yalnız Düyun-
u Umumiye mantığıyla düzentenen
IMF ve Dünya Bankası uzmanlan-
nın son kemer sıkma siyasası de-
ğil, Türk ekonomisi de bu mantık-
la iflas etmedi mi? Birlikte çalıştı-
ğımtz yıllarda Fıkret Otyam anla-
tırdı. Geneleve yeni düşen bir kıza,
patroniçe borç verir, ona bol bol aJ-
tın takılar, giyim kuşam aldınr, bu-
nu verdiği "kredi" ile sağlardı. Genç
kız da ödemeyi yapabilmek için bir
dakika boş durmaz, bolca marka
keserdi. Bu çaltşkanlığı gören kom-
şu ev patronu "transfer" önerdi-
ğinde zavallı kız oraya geçemezdi.
Çünkü, eski patronun çıkardığı borç
listesini ödeyecek ekonomik güç-
ten yoksun olduğu için, eski evin-
de "marka kesmeyi" sürdürürdü.
Şimdi yine Türkiye, VVashington,
IMF ve Dünya Bankası'ndan "kre-
di" istemini sürdürüyor. 25 milyar-
lık yeni bir borç kamburunun yarn
sıra fakirin daha fakirleşmesi, zen-
gintn dahazenginleşmesinden baş-
ka ne değişti?
Geçen cuma günü, Atina'da ilginç bir
üçlü toplantı yapıldı. Bayram nedenıy-
le olsa gerek toplantı basına yansıma-
dı. Ev sahibi Yunan Dışişlen Bakanı Ye-
orgios Papandreu'nun, meslektaşı iki
konuğu Ermenistan'dan Vartan Os-
karryan ve Iran'dan Kemal Harrazi, üç-
lü bir toplantı için bir araya geldı.
Komşumuz bu üç ülkenin dışışleri
bakanlan "işbihiği" için buluşmuşlarsa
bir Türk olarak aklınıza önce ne gelir?
Ne gjbi, hangi konuda "hayır" ya da 'şer'
işbirliği? Bu üçlü buluşma ilk kez olmu-
yor. Geçen yıl üç dışişlen bakanı "işbir-
liği" için ilk kez Ermenistan'ın başken-
ti Erivan'da buluşmuştu. Ardından da
dünyanın her köşesindeTürkiye'ye kar-
şı "Ermeni Soykınmı" savlan, kararta-
sanlan, yasa önerileri birbirini kovala-
mamış mıydı? Bakalım bu kez Atina
buluşmasının ardından ne gibi bir işbir-
liği çıkacak?
Üçlü toplantıdan önce, Papandreu,
her iki konuk bakanla ayn ayn ikili gö-
rüştü. Bilindiği üzere Atina-Erivan ara-
sında Eylül 1999'da, enerji, ulaşım ve
Hayır mı şer mi?
turizm konulannda işbirliği için "anla-
yış belgesi" imzalanmıştı.
Atina toplantısında, üç ülke arasın-
da doğalgaz boru hattı, yenilenebilir
enerji gibi konularda işbirliği ele alındı.
Aynca Yunanistan'ın, iki ülkenin turizm,
sanayi, teknoloji görevlilerini eğiteceğin-
den de söz ediliyor. Toplantıda Balkan-
lar, Kafkaslar, Ortadoğu'daki siyasal
gelişmelerin de değeriendirildiği anla-
şılıyor.
Papandreu'nun "uluslararası toplu-
ma" gönderdiği iletide "aşın gruplann
terör eylemlerine karşı sonuç alınaca-
ğı ûmidini' vurguiaması ise ilginç biraçfc-
lamaydı. Abdullah Öcalan konusun-
da güç durumda kalan Atina'ya olim-
piyat oyunlannın güvenliği konusunda
duyulan kaygıya karşı bu açıklamanın
bir güvence niyeti taşıdığı yorumu da
yapılıyor. Bilindiği üzere Yunanistan,
çeyrek yüzyılı aşkın bir süredir "17 Ka-
sım" terör örgütünü ortaya çıkartama-
dı. Inşallah üç komşu Erivan'daki "şer"
yerineAtina'da "hayır" amaçlı ekonomik
işbirliğine yönelirler.
Elmek: oacar@superonline.com Fax: 0312. 46815 79
CUMHURİYET 13MART20O1SAU
IŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
İkinci Komutan Marcos, barışı koparmadan başkenti terk etmeyecek
ırıçın
artık dönüşyok
Marcos, Merico City'de 150 bin kişiye sesleodL (Fotoğraf: AP)
Dış Haberier Servisi - Zapa-
tur'u tamamlayarak önceki gûn
Meksika'nın başkenti Mexico
City'ye ulaşan tkinci Komutan
Marcos, başkentin göbeğindeki
Zocolo meydamnda yaptığı ko-
nuşmada, hükûmetin yerlilerin
çığlığını duymasının zamanının
geldiğini söyledi.
Marcos alanda toplanan 150
binden fazla kişiye hitaben yap-
tığı konuşmada, "Şimdi Fox'un
ve Meksikalılann bizi düıleme-
sinin zamanıdır. Tek bir şey isti-
yoruz, tek bir şey söylüyoruz:
Yerli haklannın ve küMrünün
tanmmasın
dedi. Zocolo meyda-
nındakilerin alkışlan ve sevinç
çığlıklan arasında konuşan ge-
rilla lideri, "Bu ûlke, bu ayıptan
kurbdmakArtıkyerHerinzaına-
nı getaıiştir" ifadesını kullandı.
"Biztaepdüşünce ve çığlık ol-
duk, öyle obnaya devam edece-
ğiz. Bizler Zapatistayız, hep öy-
le oiacağız. Bizler isyanayız, is-
yancı kalacağız.^" diyen Mar-
cos'un konuşması boyunca ya-
nındabekleyenyazarAlvaroAb-
reu da, "Bu, demokrasinin bir
yansonasıdır. Mekaka tarihi bo-
yuncasusturutanuşolanverü hal-
km sea arük duyubcak" diye ko-
nuştu. Yüz binlerin çiçekler ve
konfetilerle karşıladığı îkinci
Komutan Marcos ve beraberin-
• Siyasi gözlemciler,
Marcos'un, Zapatur
20001e sağladığı
desteği, taleplerini
kabul ettirmekte
kullanması gerektiğini
belirtiyorlar.
deki 23 gerilla lideri yanlannda
yüzlerce destekçileriyle birlik-
te, 2 haftada Zapatista Ulusal
Kurtuluş Ordusu'nun (EZLN)
kalesi sayılan Chiapas eyaletin-
den 3 bin km yol kat ederek ön-
ceki gün başkente ulaştılar.
Yerli haklannın anayasayla ta-
nınmasını isteyen Marcos, Dev-
let Başkanı VmcenteFox'un ge-
çen arahkta meclise sunduğu
yasa kabul edilmeden başkent-
ten aynlmayacağını söyledi.
Fox'un, EZLN'nin yeniden
görüşmelere başlamak için öne
sürdüğü temel koşullar konu-
sunda önemli adımlar atması-
nın ardından, EZLN liderleri gö-
rüşmeler için başkente gelmek
üzere 24 Şubat'ta yola çıkmış-
lardı. Zapatistalann görüşme-
lerdeki en önemli talebi, "San
Andres" olarak bilinen Yerli
Haklan Bildirgesi'nin kabul edil-
mesi. Marcos, kongreye gönde-
rilen anlaşmanın yasalaşmasın-
dan önce kapsamlı görûşmele-
rinbaşlatılmasınınmümkûnol-'
mayacağını ve başkenti de terk
etmeyeceklerini söylüyor.
Siyasi gözlemciler, Zapatur
2001 ile birlikte, 1994'tekiayak-
lanmadan beri silah bırakmış
olan EZLN'nin desteğinin bir
kat daha arttığuu, şimdi yapıl-
ması gerekenin, bu desteği, ta-
leplerini kabul ettirmek için kul-
lanması gerektiğini söylüyorlar.
Fransız belediyelerine daha çok kadın başkan
Kota uygulaması getiren Fransa'da, ikinci turu 18 Mart'ta yapılacak seçimlerle
birlikte kadınlann belediye meclislerindeki temsil oranı 5^üzde 25'ten 40'a çıkacak
Derleyen: SEVİL DOĞRUGÜVEN
Her üç Fransızdan ikisi, belediye baş-
kanı olarak bir kadını tercih edecekle-
rini söylüyor. Seçim öncesi yapılan ka-
• muoyu araştırmalanndan çıkan
sonuçlar, yerel seçimlerde kadın-
lann temsiline eşitliği getiren
yasayı kutluyor. Fransız Lunes
dergisinin ocak ayı sayısında ya-
yımlanan haberine göre Fransız-
lar, kadın başkanlann yerel yö-
netimlerde demokrasiye da-
ha çok önem vereceklerine, kü-
reselleşme karşısında toplum-
sal sorunlara hassasiyetle eği-
lip sosyal sorunlara çözüm ge-
tireceklerine inanıyor.
Fransa 11 Mart'ta ilk turu ya-
pılan yerel seçimlerde Avrupa
Birliği ülkelerinde radikal sa-
yılabilecek bir yasayla kadınla-
nn temsilini arttıracak kota uy-
gulamasını gerçekleştirdi. Ko-
ta yasal olarak ilk kez 1994'te
Belçika'da seçim listelerinde
kadınlara dörtte bir oranında temsil
hakkı tanmmasıyla gündeme gelmişti.
3 Mayıs 2000 tarihli yasa ile Fransa'da
kadmlann seçimlerde eşit temsili uy-
gulaması öngörülüyor.
Le Monde gazetesinin seçimler ve
kadınlann temsili konusuna ayırdığı
özel ekinde yayımlanan Fransa Bele-
diyeler Birliği istatistiklerine göre 1995
seçimlerinde belediyelerin yalnız yüz-
de 7.6'smı kadın belediye başkanlan
alabihnişti. Yasal kotayla 18 Mart'ta
yapılacak ikinci tur seçimlerde kadın-
lann meclislerdeki oram yüzde 25'ten
40'a çıkacak.
Kota uygulaması ülkeden ülkeye değişiyor
Avrupa ülkelerinde 'seçilme eşi
Almany3: Alman parlamentosun-
da kadınlar yüzde 31.2'ük bir oranla tem-
sil ediüyor. Seçimlerde en az kadın tem-
sili oranıru belirleyen bir yasa bulunmu-
yor. Kadırun statüsü bakanlığı, kotanın
anayasal sorunlar yaratacağını belirti-
yor. Siyasal partilerinyönetmeliklerin-
de ise önemli düzenlemler yer alıyor.
YeşillerPartisi'nde mutlakeşitlikilke-
si uygulanırken, sosyal demokratlar
1988'den beri kadınlara yüzde 40'lık
kota tanıyor.
İnglltere: Siyasal partilerin en ufak
bir pozitif aynmcılık yasasına sıcak
bakmadıklan tngiltere parlamentosu,
1997 'de kadınlann devrimine sahne ol-
muş ve 120 kadm parlamenter Ingiliz
parlamentosunda koltuk sahibi olmuş-
tu. Tony Blair hükümetinde 24 bakan-
dan 5'i, 32 devlet bakanından 17'si ka-
dın.
İtalya: Kendisini
u
şansta eşjtfik"
bakanı olarak tarumlayan kadının sta-
tüsünden sorumlu Katia Bdfflo, göster-
diği çabalann sonucunu şimdilik yal-
nızca kendi partisinde aldı.
İSV6Ç: Kadına oy hakkını daha
1920'de tanıyan lsveç, kotalar yerine ka-
muoyunda reform politikası uygulama-
yı tercih etmiş. Yasal düzenleme ol-
maksızın kadınlann siyasal yaşamda-
ki varlığı 1998 genel seçimlerinin ar-
dından dünyaya örnek oldu.
Kadm politikacıiar 20 bakanlıktan
1 l'ini kazanırken, özellikle dışişlen ve
tanm bakanlıklan gibi geleneksel ola-
rak erkeklerin hüküm sürdükleri alan-
lann da kadın politikacılarca teslim
edilmesi dikkat çekti.
KULTUR • SANAT 0.212 293 89 78 13 H»T)
$£> 2000 CANNES ALTIN KAMERA ÖDÛLÜ <=g
2000 CANNES F1BRESC1 ÖDÜLÜ
2000 CANNES GENÇ SİNEMAÖOÜLÜ
2001 (RAN YABANCI FILM OSCAR ADAYI
•BU KÛRT YÖNETMEN BEH ŞOK ETTI HUN EN İYİ BUrf.
BOB OENERSTEIN, Detrolt Mctro T)nw*
A FILM BY
Bahmon GHO6AIH
TLAR ZAMANIA m E FOR DRtMKEN HOBSES
BEYOĞLUALKAZAR 2332464 12.00-14.00-16 00-1800-2000-22.00
ALKAZAR (AVRUPA) 293 24 64 11.00-13.00-15.00-17.00-19.00-21.00
İZMİRKONAK
16 Marttan Htaren Bttoiöf İnM, Ktdıköy Bntıhny smmalannda
BELGE FİLJH İŞLETMESİDİR. (0.212) 252 25 25
Antonina {Turizm
KÜLTÜR TURLARI
17- 18Mar1
Gelibola Yanmadası, Bınncı Dünya Savaşı'nın geçtiğı yederde
Sanat Tanhçısı AtiD» Tuna rebbeıügınde etkileyıci bir hafta sonu
gezısı
24 - 25 Mart
Truva Assos Bergama
Sanat tanhçısı Atilla Tana rehberlığınde mıtolojılenn
Anadolusu'nda bir hafta sonu kültür kaçamağı
30 Mart -1 Nısan
Priene, Milet, Didim Stratoniekea, Lagana, Alinda, Efes
Atilla Tuna ile arkeolojısı, tanhı ve efsanelen üe fJatı Anadolu..
HAFTA SONU GEZÎLERİ
17 Mart Cumartesi: SaraybDrnn'ndan Kadırga'ya, Dr Elmon
Hançer
18 Mart Pazar Bnrsa, Sanat Tanhçısı Atilla Tuna
24 Mart Cumartesi: Feser, Balat, Ayvansaray, Sanat Tanhçısı
Atilla Tuna.
25 Mart Pazar: Arkeoioji Müzesi, Ayasofy», Mozaik Mözesi,
thsan Tunay.
Rezervasyon: 0 212 - 292 28 74 - 75
NAZIM HİKMET
KÜLTÜR VE SANAT VAKFI
SÖYLEŞİ '
90. YAŞ GÜNÜNDE VEDAT GÜNYOL
ÖĞRENCÎLERİ İLE BÎRLÎKTE
15 Mart 2001 Perşembe, saat 18.30
Nâzım Hikmet Vakft Kültûr Merkezi
Sıraselviler Cad No: 48 Kat: 1 Taksim-lst.
Tel.&Faks: (0212) 252 63 14-15
S 00558 No'lu san basın
kartımı yitirdim.
Geçersizdir.
YAŞARUZUNLAR
109451 No'lu fatura
suretini kaybettim.
Hükümsüzdür.
ERDOĞAN YÜCE
Ankara Tabip Odası Başkanlığı,
Merkez Konseyi ve Yüksek Onur
Kurulu üyeliklerinin yanı sıra
Türk Tabipleri Birliği'nin her
kademesinde unutulmaz
emekleri olan
Prof. Dr.
NEVZAT EREN'i
ölümünün birinci yıldönümünde
saygıyla anıyoruz.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi
ANKARA 22. İÇRA DAİRESİ'NDEN
GAYRİMENKULtJN AÇIK ARTTIRMA
İLANI
DosyaNo: 1999/719
Satıbnasma karar verilen gayrimenkulfin cinsi, loy-
meti, adedi, ev-safi: Ankara, Yenımahalle ılçesi, Alacaat-
lı köyünde kâin, 310 ada, 1 numaralı parseli teşkil eden
13686 m2 mıktanndaki arsa vasıflı taşınmaz bir borç
nedenıyle açık arttırma suretıyle sablacaktır.
Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut biliıki-
şi raporunda açıklanmıştır.
Takdiredilenkıymetı: 342.150.000.000 TL, yüzde 17
KDV alıcıya aıthr.
Şaüş Şarüan: 1- Satış 7.5.2001 günü saat 14.00'ten
14.10'a kadar Ankara Adliyesı Mezat Salonu'nda açık
arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttumada tahniin
edilen kıymetın yüzde 75'ini ve rüçhanh alacaklılar var-
sa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek
şartı ile ihale olunur Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en
çok artiranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 17.5.2001
günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırmada çıkılacakür.
Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayri-
menkul en çok artiranın taahhüdü saklı kalmak üzere ar-
tırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artıra-
na ihale edilecektır. Şu kadar kı, artırma bedelinin ma-
lın tahmtn edilen kıymetinin yüzde 40'ını bubnası ve
satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann topla-
mından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme
ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fa-
zal bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.
2- Artırmaya ıştirak edeceklerin, tahmin edilen kıy-
metin yüzde 20'si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar
kadar milli bir bankanın temınat mektubunu vermeleri
lazımdır. Satış peşın para iledir, alıcı istediğinde 20 gü-
nü gecmemek üzere mehil verilebilır. Tellaliye resmi,
ihale pulu, 1/2 tapu harcı ve masraflan ahcıya aitnr. Bi-
rikmiş vergiler satış bedelinden ödenir.
3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu
gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve mas-
rafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile onbeş gün
içinde dairemize bildirmelen lazımdır. Aksi takdırde
haklaru tapu sicili ile sabıt olmadıkça paylaşmadan ha-
riç bırakılacaklardır.
4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yattnna-
mak suretiyle ihalenin feshıne sebep olan tüm alıcılar ve
kefdleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasın-
daki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrût fa-
izınden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve
temerrüt faizi aynca hükme hacet kahnaksızın Daire-
mizce tahsil olunacak, bu fark. varsa öncelıkle temınat
bedelinden alınacaktır.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin göre-
bihnesi için dairede açık olup masrafi verildıği takdirde
isteyen alıcıya bir örneğı gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görrnûş ve
mûnderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bılgi
almak isteyenlerin 1999/719 sayılı dosya numarası ile
Müdurlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 20.2.2001
(*) llgililer tabırine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 11728