Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 2001 SALJ
HABERLER
Intiharlar yüzde 1339, boşanma oranı yüzde 85.8 arttı. Siyasete gûven azaldı, gelir dağılımı düştü
Toplıuıısal erozyon yaşanıyorEBRUTOKTAR
ANKARA-Gazi Üniversitesi En-
dûstriyel Sanatlar Eğitim Fakûltesi
öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vahit
Bademci, ekonomik bunalımlar ne-
deniyle 50 yıldır toplumsal çözül-
me ve kültürel erozyonun yaşanma-
yabaşladığuu söyledi. Bademci, in-
sanlann birbirine güven duygusu-
nun yüzde 6.5'a düştüğünü, son 16
yılda intihar oranının yüzde 1339 ve
boşanma oranının yüzde 85.8 arttı-
ğını, kamu bürokrasisi ve siyasete
güvenin gerilediğini, rüşvet, yolsuz-
luk, beyaz yaka suçlan, uyuştunıcu
ticareti ve kullanımı ile dini cema-
atleşmenin yükseldiğini, dünyada
gelir dağılımı Brezilya, Şili, Kolom-
biya ve Meksika'dan sonra en bo-
zuk ülkenin Türkiye olduğunu vur-
guladı. Bademci, "Tophımsalbuna-
• Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakûltesi Oğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vahit
Bademci, "Toplumsal bunalımın panzehiri eğitim. Türkiye'de acilen ve çok gürûltülü biçimde
eğitimde yeniden yapılanma şart" dedi.
hnun panzehiri eğitim. ABD, bugfi-
ne kadar sayısızeğitim reformu yap-
ü ve dûnyanm en büyük gücü oldu.
Türidye'de acikn ve çok gürûltülü
biçimde eğitimde yeniden yapılan-
ma şart" dedı.
Ekonomik geKşme ve eğitim
Gazı Ünıversitesı Öğretim Üyesi
Yardnncı Doçent. Dr. Vahit Badem-
ci, kültür boşluğu, yabancılaşma,
toplumsal çözülme. küreselleşme,
demokratikleşme ve ekonomik bü-
yümede eğitimin etkilerini araştır-
dı. Ekonomik gelişme ile eğitim ara-
smdaki bağlantıya dikkat çeken Ba-
demci, ABD ve Fransa'da olduğu gi-
bi Türkiye'de de hukukçu, siyaset
bilimci, eğitim bilünci, felsefeci, ga-
zeteci, yazar, sanatçı, işadamı gibi
her meslek grubundan aydınlann
katılımı ile eğitimde yeniden yapı-
lanmaya gidilmesi gerektiğini vur-
guladı. Bademci'nin bazı saptama-
lan şöyle:
• Atatürk döneminde yapılan bü-
yük eğitim reformlannı Hasan Âh"
Yücel döneminde açılan köy ensti-
tüleri ile kurumsallaştırma çalışma-
lan 1946 yılından sonra kesintiye
uğradı. 1946 yılına ithalat hacminin
2 katı döviz rezervi ile giren Türki-
ye'de, Truman Doktrini ve Marshall
Planı ile gereksiz yere dış borçlan-
mayagidilerek7Eylül 1946'da 1 do-
lar karşılığı Türk Lirası 1.28'den
2.80'e çıkanlarak Cumhuriyet tari-
binin ilk devalüasyonu yapıldı.
• 1993 yıhnda intihareden ve ken-
dini yaralayanlann sayısı 265,1995
yüında 1083, 1996 yılında 1439'a
yükseldi. 1980 yılında 15 büı 901
boşanma varken, 1996'da bu oran
yüzde 85.8 artarak 29 bin 552'ye
yükseldi. 1980 yılında boşanmalann
13 bin 930'u, 1996 yılrnda 27 bin
764'ü geçimsizlikten kaynaklandı.
ABD ve Japonya örneği
• Eğitimli insan gücü, ekonomi-
nin en can alıcı girdilerinden biri.
Japonya ve ABD eğitime inanıl-
maz yatınmlar yapıyor. Türkiye'de
yapılacak reformlarda bunlar
örnek ahnmalı.
• 1991 yılında dünyada 54 ülke-
de zorunlu eğitim süresi 10 yıl ve üs-
tü iken, Türidye'de ancak 1997 yılın-
da 8 yıl oldu.
• ABD'de yükseköğretime devam
eden öğrenci sayısı yüzde 60, Kana-
da'da yüzde 53, Fransa, Japonya ve
Ispanya'da yüzde 30, Almanya'da
yüzde 29, Avusturya ve Yunanis-
tan'da yüzde 27, Italya'da yüzde 24,
Ingiltere'de yüzde 22, Türkiye'de ise
yüzde 10.
• Güney Kore 1985 yılında
GSMH'nin yüzde 4.8'ini, yani dev-
let bütçesinin yüzde 28.4'ünü eğiti-
me ayırdı. Türkiye ise 2000 yılında
GSMH'den yüzde 2.70 ve konsoli-
de devlet bütçesinden yüzde 7.13 'ü
eğitime ayırdı.
• Eğitimde yeniden yapılanma,
toplam kalite temelli ohnalı.
'Allah emretti. öldürdüm' dedi
îşsiz baba
ailesini katletti
ÖZKAN GÜVEN
"ABah emretti,ben de
karun ve çocuklanmı
kestimT Bu cümienin
sahibi YdmazYavuz, bir
süreönce Bakırköy Ruh
ve Sinir Hastahklan
Hastanesi'nde tedavi
gördü, bayramdan iki
gün önce işten çıkanl-
dı. Bir süre önce 'kemü-
sini dine verdi' ve evde-
kiler kendisinden kork-
maya başladı.
Ve beklenen korkunç
olay dün sabah gerçek-
leşti: Yılmaz Yavuz, eşi
ve 4 çocuğunu boğazla-
nnı keserek öldürdü.
Ekonomikkriz, cahil-
lik ve yobazlık Gazios-
manpaşa Karadeniz
Mahallesi 1170/4 So-
kak'ta bulunan 4/3 nu-
maralı evde yaşayan bir
ailenin yok olmasına
neden oldu. Bayramdan
iki gün önce işten çıka-
nlan konfeksiyon işçisi
Yılmaz Yavuz, dün sa-
bah saat 07.00 sıralann-
da kapıyı açtı. Karşısın-
da ağabeyi Resit Yavuz
duruyordu. Her yeri kan
olan ve elinde bıçak bu-
lunan ağabeyine "Ne d-
du* diye soran Reşit
Yavuz, "Allah emretti,
ben de kanm ve çocuk-
lanmı kestiırT yanıtını
aldı. Cinnet getiren Ya-
vuz, eşi Telli(31). kızla-
nDilek(ll),Mekk(9),
Ash (4) ve oğlu Tolga
Yavuz'u ekmek bıça-
ğıyla boğazlannı kese-
rek öldürmüştü.
10 yıl önce Ağn'dan
gelerek Gaziosmanpa-
şa'ya yerleşen Yavuz
ailesi, ekonomik kriz-
den etkilenen aileler-
den biri. Yılmaz Yavuz,
bir konfeksiyon atölye-
sinde terzi olarak çalı-
şırken bayramdan iki
gün önce kriz nedeniy-
le işten çıkanldı. Aile
yakmlan, Yavuz'un
son derece sakin bir ki-
şiliğe sahip olduğunu
söylüyor. Ancak Ya-
vuz, geçmişte psikolo-
jik tedavi görmüş. Son
dönemde de kendini
dine vermiş.
Korkunç olay öncesi
Yavuz'un eşinin, mut-
faktaki tüm bıçaklan
korktugu için sakladığı,
ancak Yavuz'un semt
pazanndan siyah saplı
bir bıçak satın alarak
eve götürdüğü iddialar
arasında.
Batman Barosu araştırma yaptı
Kente göç
intihar nedeni
DİYARBAJklR(AA)
- Batman Barosu'nca
oluşturulan komisyon,
kenttekı intiharlan araş-
tırarak rapor hazırladı.
Batman'da yaşanan
intihar olaylanmn ne-
denlerini tespit etmek
amacıyla oluşturulan
komisyonun hazırladığı
raporda, 1999-2000 yıl-
lan arasında meydana
gelen olaylara ilişkin
adli kayıtlann incelen-
diği, hazırlanan anket
formlanyla intihara te-
şebbüs eden birey ve
yakın çevresi ile diya-
log kurulduğu ve 47 va-
kanın hikâyesinin din-
lendiği belirtildi. Ra-
porda, şöyle denildi:
Karimlar çnğıınlııkta
"Dünyada intihar
edenkrin içindc kadm-
bnn oranıyüzde 251er-
dekahrkenbuoranBat-
man'da )
r
üzde75'ibulu-
yor. Aynca, intihar
edenkrin büyük çoğun-
hığunul985yüındaniti-
baren kente göç edenter
onışturuyor."
Raporda, kentte inti-
har vakalarmdaki artı-
şın, toplumsal düzen-
sizlik, bireyi toplumsal
yaşamdan koparan
amaçsızhk ve mutsuz-
luk durumu ile yakın il-
gisi olduğu anlatılarak
göçler nedeniyle geli-
nen şehrin arzulanan ve
istenilen yer olmaması-
nm, intihar nedenleri
arasında yer aldığı be-
lirtiliyor.
Köyünde dar çevre de
olsa, bireyin kendine ait
bir yaşamı olduğu anla-
tılan raporda, şu görüş-
lere yer veriliyor:
"Gençkr üzerinde, dı-
şardaki geknek otorite-
si ve ev içerismde baba
otoritesi yoğun bir bi-
çimde hissedOmektedir.
Kendini yaşayamayan,
ifade edemeyen gençük
bunabma ginnektediıf
Raporda şöyle denil-
di: *Genç erkekkr ça-
hşma bahanesyk bû-
yfik şehiriere gidiyor.
Genç ladann ise tek se-
çeneği evlilik. Aile içi
otoriteden kurtuhnak
için evtenen genç kız ço-
ğu zaman aynı «zeflOdi
bir aüeye gitmektedir.
Evnükte özgürlüğüne
müdahak edenkrin sa-
JTSI artmaktadır."
Raporda, intiharlann
önlenmesi için şu gö-
rüşlere yer veriliyor:
"Kadmmyaşama özgür
ve ûretken bir birey oia-
rak kaülması gerektigi
mabdn;"
Bir iürih daha sularaltındaSulama amaçlı kullanılacak Bergama Paşa Ilıcası 'ndaki Yortanlı Barajı
dünyadaki 6 antiksağlık merkezinden biri olan Alianoi 'yi tehdit ediyor
Antik sağhk merkezi Alianoi'nin henüz yüzde 10-20'lik bir ktsmı günyüzüne çıkartüabümiş.
SAADETUSLU
BERGAMA- Dünyadaki 6 antik sağlık merkezinden bi-
ri olan AlianoL önlem alınmazsa yok olacak. Sağlık Tann-
sı Askkpios'un hasta kişilerin rüyalanna girerek şifa dağıt-
tığına inanılan sağlık merkezi, sulama göleti olarak kulla-
nılacak Yortanlı Barajı'nın sulan altında kalma tehlikesiy-
le karşı karşıya. 3 yıldır yoğun olarak kurtarma çalışmala-
n devam eden merkezin henüz yüzde 10-20'lik bir kısmı
günyüzüne çıkartılabilmiş.
Bergama Paşa Ilıcası'nda bulunan Alianoi, Bergama'nın
ikinci askkpkyon'u (sağlıkla ilgıli yerler). Alianoi'den, 2.
yüzyılda yaşamış Aristides'in kitaplannda bahsediliyor.
Devamlı sağhk sorunlan çeken Aristides, buraya gidip şi-
fa bulduğunu yazıyor. O dönemin inancına göre Asklepi-
os, rüyalara girerek. nasıl bir tedavinin gerektiğini söylü-
yor. Rüyalarında tedavınin nasıl olması gerektiğini ögrenen
kişi, hidroterapi ve psikoterapiyle şifa buluyor. Hamamla-
nyla ünlü Romahlann yaptığı merkezde, soğuk-sıcak ha-
vuzlar, çeşitli yağlann kullanıldığı ^ m ^ — m m
özel tedavi odalan bulunuyor. 3 yıl-
dır devam eden kurtarma kazılann-
da çıkartılan en önemli buluntu ise
1 metre 60 santimlik, Afrodit oldu-
ğu düşünülen heykel.
Alianoi. 1970'H yıllarda projesi
yapılan, ancak gereksiz olduğuna
karar verilerek rafa kaldınlan Yor-
tanlı Barajı'nın altında kalma teh-
likesiyle karşı karşıya. Elektrik üretilmeyecek olan baraj,
30 yılhğına sulama göleti olarak kullanılacak.
Sağlık merkezinin 3 yıl kazı başkan yardımcıhğını yapan
arkeolog Daniş Baykan, buranın daha önceden tam olarak
bilinmediğinı söyledi. Kazılann 1995 yıhnda başladığını,
ancak asıl alandaki kazılann başlamasınuı 1998 yılını bul-
duğunu belirten Baykan, sağlık merkezinin sular altında ka-
labileceğinı söyledi. Şimdilık Roma dönemıne ait 40 bin
metrekarelik bir alanı kurtarmaya çahştıklannı söyleyen
Daniş Baykan. henüz yüzde 10-20'lik bir alanı açığa çıka-
rabildiklerini belirtti. Bizans dönemine ait yerleşim yerle-
rine dokunamadıklannı anlatan Baykan, buralann kurtanl-
masının mümkün olamayacağını ifade etti.
Baykan, sağlık merkezi hakkında ise şu bilgileri verdi:
"Roma döneminde hiç yerleşim buhmtusuna rastianmı-
yor. Ancak daha sonra gekn Bizanshlar bura>ı yerkşim ha-
Kne getirmişler. 800 yıl boyunca buraa devamh yerleşim ye-
• Alianoi, 1970'li yıllarda projesi
yapılan, ancak gereksiz olduğuna
karar verilerek rafa kaldınlan Yortanlı
Barajı'nın altında kalma tehlikesiyle
karşı karşıya. Elektrik üretimi
yapmayacak olan baraj, 30 yılhğına
sulama göleti olarak kullanılacak.
ri olarak kahntş. 10. yüzyılda ise buradaki dere-
nin taşması ve seffler yüzünden tamamen terke-
dilmiş. Sağhk merkezinin duvarlan düzgün ve
yapdann hepsi 90 derece. Bu, tüm yapılann
bir anda yapüdığuu gösteriyor. Imparator
Hadriyan'm Anadohı'ya büyük yatmmlar
yapbğı bihniyor. Bizim düşüncemize gö-
re buyer Hadriyan'ın Bergama'ya yap-
oğt destekkrk imal edildT
Yapılann büyük oranda sağlam
kaldığını da belrrten Daniş Bay-
kan, "Burada Anadolu'nun en
büyük hamamı var. 10 bin met-
rekare. Hamamm tünefleri, çan-
lan sağlam kahnış. Çaolann sağ-
lam kalmasına pek rastianmaz.
Sıcak su hâlâ duruyor. Yani istenir-
se 3 yünk iyi bir restorasyonla buraa ye-
niden işler hak getirikbilir. Buranın turizm,
sağhk ve tarih po-
cak tarihi bir yer olarak düşünüknediğı
için yapının orijinal mermerleri bile sö-
külmüş.
Bu kadar önemli bir yerin kurtanl-
ması için çabalamalanna karşın kim-
seye kendilerini dinletememekten
yakınan Baykan. "Paşa Ibcası hic-
bir turistin gehnediği bir yerken,
Askkpieyon'un duyuhnasıyla
yurtdışından tur düzenkmek
içm bizi aramaya başladılar. Bi-
zim üısannnız onlarm yan» ka-
dar ilgigösterse burası kurtuhır"
dedi.
llçedeki sivil toplum örgütleri Ali-
anoi'nin kurtanhnası için bir imza
kampanyası başlatmış bulunuyor.
tansiyeti çok \ük-
sek" dıye konuştu.
Hamam 9O'lı yıl-
lann başında il
özel idaresi tara-
fından restore
edilerek ılıca
olarak kullanı-
ma açılmış, an-
Kazüarda çıkartılan en önemli
buluntu 1 metre 60 santimlik,
Afrodit olduğu düşünükn heykeL
Tıp Bayramı etkinlikleri, sorunların dile getirildiğiplatformlara dönüştü
'Sagbkta değişen bir şey yok'
İstanbul Haber Servisi - 14
Mart Tıp Bayramı bugünden iti-
baren çeşitli etkinliklerle kutla-
nıyor. Yıllardırçözümlenmeyen
sorunlar nedeniyle yapılan et-
kinlikler kutlamadan çok sorun-
lann dile getirildiği platformla-
ra dönüştü. Türk Tabipleri Bir-
liği'nin geçen yıl Türkiye gene-
lindeki hekimlerin katılımıyla
özlük haklannın düzeltihnesi
amacıyla başlattığı kampanya
ise sonuçsuz kaldı. Hekimlerin
imkânlannda düzeltmeye gide-
ceğine dair söz veren Sağlık Ba-
kanlığı ise ana çocuk sağhğı ve
sağlık ocaklannda döner serma-
yeye geçilmesine dair bir kanun
çıkartarak hekimlen yoksul ki-
şilerden para alıp almama nok-
tasmda ikileme soktu.
"Sağhk hizmederindedeğişen
bir şey yok" diyen İstanbul Ta-
bip Odası Başkam Prof. Süha
GÖksd ise birçok sorunlan ol-
duğunu, etkinliklerde tarhşacak
birkonu belirlemediklerini söy-
ledi. Özlük haklanmn düzeltil-
mesi için düzenledikleri etkin-
liklerin hükümet hedefli olma-
sına karşın sonuç alamadıklan-
nı belirten Göksel, "Yeni döner
sermaye uygulaması hekimlerin
maaşuıda arnş olduğu izlenimi
yaratn. Ama döner sermayenin
yüzde 70'i hastane giderkrine
aktanhr. Sağhk ocaklannda uy-
gulanacak döner serma>enin de
çahşanlara yansnnası yok dene-
cekkadar azotacakbr" diye ko-
nuştu. Sağlık hizmetlerinin ke-
sinlikle sosyal devlet anlayışla
sürdürühnesi gerektiğini ifade
eden Göksel, "Hükümetin bu
kafası değişmedikçe iyi bir şey
olacağmı sanmryorum" dedi.
Yaşanan ekonomik krizin
özel sağlık sektöründe çalışan
hekimleri olumsuz etkileyece-
ğini de vurgulayan Süha Gök-
sel, bu konuya aynntılı yer ve-
receklerini söyledi.
SAU
ORHAN BURSALI
Kocamış Kurtlar
ve Kuzular
Ekonomiyi batıran yozlaşmış siyaset kurtlan ale-
lacele Kemal Derviş'le sıyası lade-i ıtibariannın pe-
şindeler. Osman Ulagay'ın dünkü yazısında belirt-
tiği gibi, Ecevit "Ecelini gören kurt pditikacı reflek-
siyte Dervtş'e sanlarak zaman" kazandı.
Türkiye'nin sorunlannı çözememekte, tersine ba-
zı sorunlan ağırlaştırmakta deneyim ve beceri sahi-
bi olan Ecevit ileortaklan hiçbirşeyolmamış gibiyer-
lerinde oturuyoriar.
Haklılar da: Allahaşkına, Tünkiye'de hiç öyte eko-
nomik olarak dibe vurmuş ülke görüntüsü var mı?
Nerede o işsiz kaldığı söylenen onbinter?
Nerede o batan esnaf?
Nerede o maaşının yüzde kırkı gitmiş üniversite-
nin elfrJeri, memuru, ücretlisi vb.?
Insanın "bunlann hepsi yalan, uydurma" diyesi
geliyor.
Hepsi, acaba, "Kurt" Ecevit'in "Halkı ezdirmeye-
ceğiz, zamlan aynen maaşlara yansıtacağız", "Yeni
program sosyal içerikli olacak", "Çokiyi isaretter ge-
liyor" masallanna mı inandı dersiniz?
• • •
Kırmızı şapkalt kızlar ve kuzucuklar ülkesi Türki-
ye'de kocamış kurrJann "değişim", "dönüşüm" ge-
çirerek çagdaşlaşması, uygarlaşması; ulusallaşma-
sı; bilimselleşmesi; ülkenin başhızmetlileri olması;
yaratıcılığa terfi etmesi; son 30 yıldır Türkiye'ye kay-
bettırdikleri zamanı, parayı, emeği, arn değeri hesap
etmesi; kalkınmanın ancak planlı olabıleceğıni gör-
mesi; batırdıklan ve batmasına göz yumduklan mil-
yarlarca dolar planlı bir yatınma dönüştüaılseydi Tür-
kiye'nin bugün nerelere gelebıleceğini geriyedönüp
hesap etmesi... mümkün mü?
•••
Şimdi yeni bir oyun oynanıyor.
Kocamış kurtlar, siyasi pozisyonlannı koruyarak,
ortaya, kirienmemiş ve üstelik hiçbir siyasi borcu o\-
mayan, ekonomi dünyasında itibar sahibi Kemal
Derviş'i saldılar.
Affedersiniz, Sayın Derviş.
Açtk konuşup açık yazmak durumundayız.
Nazik bulmayabilırsiniz yazdıklanmızı.
Unutmayın ki, biz burada, sürekli su üstünde kal-
mak için çırpınan bir ülkede, sürekli okkanın attına
gidenleriz.
Siz hiç Dünya Bankası'ndan kazık yememişsiniz-
dir. Bu nedenle durumumuzu bilmekte zorlanabilir-
siniz.
Şimdi yeni bir oyun başlıyor ve koşullar gereği
başrole çaresiz siz çıkartıldınız.
Oyun, iki arada bir derede geçiyor.
Senaryo biraz yazıldı ama her gün yeniden üretil-
mek zorunda
Yani, doğaçlama oynanacak.
Oyuncular ortam ve koşullara göre rollerini yeni-
den tanımlayacakar.
Sonucun, her sonuç gibi, bir hesabı-kitabı, çıktH
lan olacak.
ûzürier dileyerek:
Yıllardır bizim gibi, siz de dereyi geçinceye kadar
sırtına binilen mi olacaksınız?
Yoksa, sonuçta Türkiye'nin elinde:
Biraz akıl...
Biraz bilim...
Biraz rasyonalite...
Biraz kalkınma bilinci...
Biraz sosyal adalet...
Biraz çağdaş politikacı...
Biraz ulusal ekonomik bilinç...
Daha az işsiziik..
Daha az kocamış kurt politikaa...
Daha az siyaset despotlan...
Daha az pederşahi yönetim...
Daha az siyasi vurguncu.
Daha az bürokratik soyguncu...
Daha az dolandıncı ve bütçeden beslenen "işa-
damı"...
Kalacak mı?!
Gördüğünüz gibi alçakgönüllüyüz.
öyle büyük Türkiye, en büyük Türk ekonomisi vb.
palavralan değil, hep biraz istiyoruz...
Yanlış aniamayın Sayın Derviş...
Gelmenize çok sevindik.
Türkiye'deki siyaset kurumuna hiçbir borcunuz
yok.
Hiç unutmaym, mecburiyetten buradasınız.
Cumhurbaşkanı da mecburiyetten orada!
Temizel de mecburiyetten oradaydı, siyasi olarak
tüketilmemek için kenara çekildi.
Tantan da mecburiyetten yerinde!...
Bütün düzgün ve dürüst insanlar mecburiyetten
orada bir yerdeler...
Kanal D'nin dudaklannızı doğru okuduğuna, biz
arttakiler gönülden inanmak istiyoruz.
Çünkü, Türkiye'nin "hesaplanna bakıp" da, "ba-
tırmtşlar her şeyi" dememek ve okkalı bir küfür sa-
vurmamak mümkün değil!
Umanz bunu yapmışsınızdır...
Demişseniz size güven biraz daha artar!
Işiniz zor. Cumhurbaşkanı'nı yemeye kalkanlarla,
"hayatının en büyük hatasını yaptığını söyleyen"ler-
le birlikte çalışıyorsunuz
Kusura bakmayın, biz gözleyeceğizve yazacağız..
obursali@bilimmerkezi.org.tr
Mide rahatsızlığı geçirdi
Çilingiroğlu'nun
sağlık durumu ciddi
fstanbul
Haber Servisi
- Mide rahat-
sızlığı sonucu
İstanbul Tıp
Fakûltesi Yo-
ğun Bakım
Servisi'ne
kaldınlan
Prof. Dr. Ka-
yaÇifingiroğ-
hı'nun duru-
mu ciddiyetini
koruyor. İstanbul Tıp
Fakûltesi Genel Cerca-
hi Servisi'nden emekli
öğretim üyesi Çilingi-
roğlu, 4 gün önce mi-
desindeki rahatsızlık
sonucu hastaneye kal-
Kaya ÇiUngiroğhı
yoğun bakunda.
dınlmıştı.
Hekimler,
yoğun bakım
servisinde te-
davisi süren
Çilingiroğ-
lu'nun duru-
munun ciddi-
yetini korudu-
ğunu ifade et-
tiler. Çilingi-
roğlu ailesi-
ninisteğiüze-
rine basına aynntılı bil-
gi verihniyor. Kaya Çi-
lingiroğlu'nun bir süre
önce yurtdışında ma-
lignite (habis hastalık)
nedeniyle ameliyat ol-
duğu belirtildi.