23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 2001 SALJ HABERLER Intiharlar yüzde 1339, boşanma oranı yüzde 85.8 arttı. Siyasete gûven azaldı, gelir dağılımı düştü Toplıuıısal erozyon yaşanıyorEBRUTOKTAR ANKARA-Gazi Üniversitesi En- dûstriyel Sanatlar Eğitim Fakûltesi öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vahit Bademci, ekonomik bunalımlar ne- deniyle 50 yıldır toplumsal çözül- me ve kültürel erozyonun yaşanma- yabaşladığuu söyledi. Bademci, in- sanlann birbirine güven duygusu- nun yüzde 6.5'a düştüğünü, son 16 yılda intihar oranının yüzde 1339 ve boşanma oranının yüzde 85.8 arttı- ğını, kamu bürokrasisi ve siyasete güvenin gerilediğini, rüşvet, yolsuz- luk, beyaz yaka suçlan, uyuştunıcu ticareti ve kullanımı ile dini cema- atleşmenin yükseldiğini, dünyada gelir dağılımı Brezilya, Şili, Kolom- biya ve Meksika'dan sonra en bo- zuk ülkenin Türkiye olduğunu vur- guladı. Bademci, "Tophımsalbuna- • Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakûltesi Oğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vahit Bademci, "Toplumsal bunalımın panzehiri eğitim. Türkiye'de acilen ve çok gürûltülü biçimde eğitimde yeniden yapılanma şart" dedi. hnun panzehiri eğitim. ABD, bugfi- ne kadar sayısızeğitim reformu yap- ü ve dûnyanm en büyük gücü oldu. Türidye'de acikn ve çok gürûltülü biçimde eğitimde yeniden yapılan- ma şart" dedı. Ekonomik geKşme ve eğitim Gazı Ünıversitesı Öğretim Üyesi Yardnncı Doçent. Dr. Vahit Badem- ci, kültür boşluğu, yabancılaşma, toplumsal çözülme. küreselleşme, demokratikleşme ve ekonomik bü- yümede eğitimin etkilerini araştır- dı. Ekonomik gelişme ile eğitim ara- smdaki bağlantıya dikkat çeken Ba- demci, ABD ve Fransa'da olduğu gi- bi Türkiye'de de hukukçu, siyaset bilimci, eğitim bilünci, felsefeci, ga- zeteci, yazar, sanatçı, işadamı gibi her meslek grubundan aydınlann katılımı ile eğitimde yeniden yapı- lanmaya gidilmesi gerektiğini vur- guladı. Bademci'nin bazı saptama- lan şöyle: • Atatürk döneminde yapılan bü- yük eğitim reformlannı Hasan Âh" Yücel döneminde açılan köy ensti- tüleri ile kurumsallaştırma çalışma- lan 1946 yılından sonra kesintiye uğradı. 1946 yılına ithalat hacminin 2 katı döviz rezervi ile giren Türki- ye'de, Truman Doktrini ve Marshall Planı ile gereksiz yere dış borçlan- mayagidilerek7Eylül 1946'da 1 do- lar karşılığı Türk Lirası 1.28'den 2.80'e çıkanlarak Cumhuriyet tari- binin ilk devalüasyonu yapıldı. • 1993 yıhnda intihareden ve ken- dini yaralayanlann sayısı 265,1995 yüında 1083, 1996 yılında 1439'a yükseldi. 1980 yılında 15 büı 901 boşanma varken, 1996'da bu oran yüzde 85.8 artarak 29 bin 552'ye yükseldi. 1980 yılında boşanmalann 13 bin 930'u, 1996 yılrnda 27 bin 764'ü geçimsizlikten kaynaklandı. ABD ve Japonya örneği • Eğitimli insan gücü, ekonomi- nin en can alıcı girdilerinden biri. Japonya ve ABD eğitime inanıl- maz yatınmlar yapıyor. Türkiye'de yapılacak reformlarda bunlar örnek ahnmalı. • 1991 yılında dünyada 54 ülke- de zorunlu eğitim süresi 10 yıl ve üs- tü iken, Türidye'de ancak 1997 yılın- da 8 yıl oldu. • ABD'de yükseköğretime devam eden öğrenci sayısı yüzde 60, Kana- da'da yüzde 53, Fransa, Japonya ve Ispanya'da yüzde 30, Almanya'da yüzde 29, Avusturya ve Yunanis- tan'da yüzde 27, Italya'da yüzde 24, Ingiltere'de yüzde 22, Türkiye'de ise yüzde 10. • Güney Kore 1985 yılında GSMH'nin yüzde 4.8'ini, yani dev- let bütçesinin yüzde 28.4'ünü eğiti- me ayırdı. Türkiye ise 2000 yılında GSMH'den yüzde 2.70 ve konsoli- de devlet bütçesinden yüzde 7.13 'ü eğitime ayırdı. • Eğitimde yeniden yapılanma, toplam kalite temelli ohnalı. 'Allah emretti. öldürdüm' dedi îşsiz baba ailesini katletti ÖZKAN GÜVEN "ABah emretti,ben de karun ve çocuklanmı kestimT Bu cümienin sahibi YdmazYavuz, bir süreönce Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi'nde tedavi gördü, bayramdan iki gün önce işten çıkanl- dı. Bir süre önce 'kemü- sini dine verdi' ve evde- kiler kendisinden kork- maya başladı. Ve beklenen korkunç olay dün sabah gerçek- leşti: Yılmaz Yavuz, eşi ve 4 çocuğunu boğazla- nnı keserek öldürdü. Ekonomikkriz, cahil- lik ve yobazlık Gazios- manpaşa Karadeniz Mahallesi 1170/4 So- kak'ta bulunan 4/3 nu- maralı evde yaşayan bir ailenin yok olmasına neden oldu. Bayramdan iki gün önce işten çıka- nlan konfeksiyon işçisi Yılmaz Yavuz, dün sa- bah saat 07.00 sıralann- da kapıyı açtı. Karşısın- da ağabeyi Resit Yavuz duruyordu. Her yeri kan olan ve elinde bıçak bu- lunan ağabeyine "Ne d- du* diye soran Reşit Yavuz, "Allah emretti, ben de kanm ve çocuk- lanmı kestiırT yanıtını aldı. Cinnet getiren Ya- vuz, eşi Telli(31). kızla- nDilek(ll),Mekk(9), Ash (4) ve oğlu Tolga Yavuz'u ekmek bıça- ğıyla boğazlannı kese- rek öldürmüştü. 10 yıl önce Ağn'dan gelerek Gaziosmanpa- şa'ya yerleşen Yavuz ailesi, ekonomik kriz- den etkilenen aileler- den biri. Yılmaz Yavuz, bir konfeksiyon atölye- sinde terzi olarak çalı- şırken bayramdan iki gün önce kriz nedeniy- le işten çıkanldı. Aile yakmlan, Yavuz'un son derece sakin bir ki- şiliğe sahip olduğunu söylüyor. Ancak Ya- vuz, geçmişte psikolo- jik tedavi görmüş. Son dönemde de kendini dine vermiş. Korkunç olay öncesi Yavuz'un eşinin, mut- faktaki tüm bıçaklan korktugu için sakladığı, ancak Yavuz'un semt pazanndan siyah saplı bir bıçak satın alarak eve götürdüğü iddialar arasında. Batman Barosu araştırma yaptı Kente göç intihar nedeni DİYARBAJklR(AA) - Batman Barosu'nca oluşturulan komisyon, kenttekı intiharlan araş- tırarak rapor hazırladı. Batman'da yaşanan intihar olaylanmn ne- denlerini tespit etmek amacıyla oluşturulan komisyonun hazırladığı raporda, 1999-2000 yıl- lan arasında meydana gelen olaylara ilişkin adli kayıtlann incelen- diği, hazırlanan anket formlanyla intihara te- şebbüs eden birey ve yakın çevresi ile diya- log kurulduğu ve 47 va- kanın hikâyesinin din- lendiği belirtildi. Ra- porda, şöyle denildi: Karimlar çnğıınlııkta "Dünyada intihar edenkrin içindc kadm- bnn oranıyüzde 251er- dekahrkenbuoranBat- man'da ) r üzde75'ibulu- yor. Aynca, intihar edenkrin büyük çoğun- hığunul985yüındaniti- baren kente göç edenter onışturuyor." Raporda, kentte inti- har vakalarmdaki artı- şın, toplumsal düzen- sizlik, bireyi toplumsal yaşamdan koparan amaçsızhk ve mutsuz- luk durumu ile yakın il- gisi olduğu anlatılarak göçler nedeniyle geli- nen şehrin arzulanan ve istenilen yer olmaması- nm, intihar nedenleri arasında yer aldığı be- lirtiliyor. Köyünde dar çevre de olsa, bireyin kendine ait bir yaşamı olduğu anla- tılan raporda, şu görüş- lere yer veriliyor: "Gençkr üzerinde, dı- şardaki geknek otorite- si ve ev içerismde baba otoritesi yoğun bir bi- çimde hissedOmektedir. Kendini yaşayamayan, ifade edemeyen gençük bunabma ginnektediıf Raporda şöyle denil- di: *Genç erkekkr ça- hşma bahanesyk bû- yfik şehiriere gidiyor. Genç ladann ise tek se- çeneği evlilik. Aile içi otoriteden kurtuhnak için evtenen genç kız ço- ğu zaman aynı «zeflOdi bir aüeye gitmektedir. Evnükte özgürlüğüne müdahak edenkrin sa- JTSI artmaktadır." Raporda, intiharlann önlenmesi için şu gö- rüşlere yer veriliyor: "Kadmmyaşama özgür ve ûretken bir birey oia- rak kaülması gerektigi mabdn;" Bir iürih daha sularaltındaSulama amaçlı kullanılacak Bergama Paşa Ilıcası 'ndaki Yortanlı Barajı dünyadaki 6 antiksağlık merkezinden biri olan Alianoi 'yi tehdit ediyor Antik sağhk merkezi Alianoi'nin henüz yüzde 10-20'lik bir ktsmı günyüzüne çıkartüabümiş. SAADETUSLU BERGAMA- Dünyadaki 6 antik sağlık merkezinden bi- ri olan AlianoL önlem alınmazsa yok olacak. Sağlık Tann- sı Askkpios'un hasta kişilerin rüyalanna girerek şifa dağıt- tığına inanılan sağlık merkezi, sulama göleti olarak kulla- nılacak Yortanlı Barajı'nın sulan altında kalma tehlikesiy- le karşı karşıya. 3 yıldır yoğun olarak kurtarma çalışmala- n devam eden merkezin henüz yüzde 10-20'lik bir kısmı günyüzüne çıkartılabilmiş. Bergama Paşa Ilıcası'nda bulunan Alianoi, Bergama'nın ikinci askkpkyon'u (sağlıkla ilgıli yerler). Alianoi'den, 2. yüzyılda yaşamış Aristides'in kitaplannda bahsediliyor. Devamlı sağhk sorunlan çeken Aristides, buraya gidip şi- fa bulduğunu yazıyor. O dönemin inancına göre Asklepi- os, rüyalara girerek. nasıl bir tedavinin gerektiğini söylü- yor. Rüyalarında tedavınin nasıl olması gerektiğini ögrenen kişi, hidroterapi ve psikoterapiyle şifa buluyor. Hamamla- nyla ünlü Romahlann yaptığı merkezde, soğuk-sıcak ha- vuzlar, çeşitli yağlann kullanıldığı ^ m ^ — m m özel tedavi odalan bulunuyor. 3 yıl- dır devam eden kurtarma kazılann- da çıkartılan en önemli buluntu ise 1 metre 60 santimlik, Afrodit oldu- ğu düşünülen heykel. Alianoi. 1970'H yıllarda projesi yapılan, ancak gereksiz olduğuna karar verilerek rafa kaldınlan Yor- tanlı Barajı'nın altında kalma teh- likesiyle karşı karşıya. Elektrik üretilmeyecek olan baraj, 30 yılhğına sulama göleti olarak kullanılacak. Sağlık merkezinin 3 yıl kazı başkan yardımcıhğını yapan arkeolog Daniş Baykan, buranın daha önceden tam olarak bilinmediğinı söyledi. Kazılann 1995 yıhnda başladığını, ancak asıl alandaki kazılann başlamasınuı 1998 yılını bul- duğunu belirten Baykan, sağlık merkezinin sular altında ka- labileceğinı söyledi. Şimdilık Roma dönemıne ait 40 bin metrekarelik bir alanı kurtarmaya çahştıklannı söyleyen Daniş Baykan. henüz yüzde 10-20'lik bir alanı açığa çıka- rabildiklerini belirtti. Bizans dönemine ait yerleşim yerle- rine dokunamadıklannı anlatan Baykan, buralann kurtanl- masının mümkün olamayacağını ifade etti. Baykan, sağlık merkezi hakkında ise şu bilgileri verdi: "Roma döneminde hiç yerleşim buhmtusuna rastianmı- yor. Ancak daha sonra gekn Bizanshlar bura>ı yerkşim ha- Kne getirmişler. 800 yıl boyunca buraa devamh yerleşim ye- • Alianoi, 1970'li yıllarda projesi yapılan, ancak gereksiz olduğuna karar verilerek rafa kaldınlan Yortanlı Barajı'nın altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Elektrik üretimi yapmayacak olan baraj, 30 yılhğına sulama göleti olarak kullanılacak. ri olarak kahntş. 10. yüzyılda ise buradaki dere- nin taşması ve seffler yüzünden tamamen terke- dilmiş. Sağhk merkezinin duvarlan düzgün ve yapdann hepsi 90 derece. Bu, tüm yapılann bir anda yapüdığuu gösteriyor. Imparator Hadriyan'm Anadohı'ya büyük yatmmlar yapbğı bihniyor. Bizim düşüncemize gö- re buyer Hadriyan'ın Bergama'ya yap- oğt destekkrk imal edildT Yapılann büyük oranda sağlam kaldığını da belrrten Daniş Bay- kan, "Burada Anadolu'nun en büyük hamamı var. 10 bin met- rekare. Hamamm tünefleri, çan- lan sağlam kahnış. Çaolann sağ- lam kalmasına pek rastianmaz. Sıcak su hâlâ duruyor. Yani istenir- se 3 yünk iyi bir restorasyonla buraa ye- niden işler hak getirikbilir. Buranın turizm, sağhk ve tarih po- cak tarihi bir yer olarak düşünüknediğı için yapının orijinal mermerleri bile sö- külmüş. Bu kadar önemli bir yerin kurtanl- ması için çabalamalanna karşın kim- seye kendilerini dinletememekten yakınan Baykan. "Paşa Ibcası hic- bir turistin gehnediği bir yerken, Askkpieyon'un duyuhnasıyla yurtdışından tur düzenkmek içm bizi aramaya başladılar. Bi- zim üısannnız onlarm yan» ka- dar ilgigösterse burası kurtuhır" dedi. llçedeki sivil toplum örgütleri Ali- anoi'nin kurtanhnası için bir imza kampanyası başlatmış bulunuyor. tansiyeti çok \ük- sek" dıye konuştu. Hamam 9O'lı yıl- lann başında il özel idaresi tara- fından restore edilerek ılıca olarak kullanı- ma açılmış, an- Kazüarda çıkartılan en önemli buluntu 1 metre 60 santimlik, Afrodit olduğu düşünükn heykeL Tıp Bayramı etkinlikleri, sorunların dile getirildiğiplatformlara dönüştü 'Sagbkta değişen bir şey yok' İstanbul Haber Servisi - 14 Mart Tıp Bayramı bugünden iti- baren çeşitli etkinliklerle kutla- nıyor. Yıllardırçözümlenmeyen sorunlar nedeniyle yapılan et- kinlikler kutlamadan çok sorun- lann dile getirildiği platformla- ra dönüştü. Türk Tabipleri Bir- liği'nin geçen yıl Türkiye gene- lindeki hekimlerin katılımıyla özlük haklannın düzeltihnesi amacıyla başlattığı kampanya ise sonuçsuz kaldı. Hekimlerin imkânlannda düzeltmeye gide- ceğine dair söz veren Sağlık Ba- kanlığı ise ana çocuk sağhğı ve sağlık ocaklannda döner serma- yeye geçilmesine dair bir kanun çıkartarak hekimlen yoksul ki- şilerden para alıp almama nok- tasmda ikileme soktu. "Sağhk hizmederindedeğişen bir şey yok" diyen İstanbul Ta- bip Odası Başkam Prof. Süha GÖksd ise birçok sorunlan ol- duğunu, etkinliklerde tarhşacak birkonu belirlemediklerini söy- ledi. Özlük haklanmn düzeltil- mesi için düzenledikleri etkin- liklerin hükümet hedefli olma- sına karşın sonuç alamadıklan- nı belirten Göksel, "Yeni döner sermaye uygulaması hekimlerin maaşuıda arnş olduğu izlenimi yaratn. Ama döner sermayenin yüzde 70'i hastane giderkrine aktanhr. Sağhk ocaklannda uy- gulanacak döner serma>enin de çahşanlara yansnnası yok dene- cekkadar azotacakbr" diye ko- nuştu. Sağlık hizmetlerinin ke- sinlikle sosyal devlet anlayışla sürdürühnesi gerektiğini ifade eden Göksel, "Hükümetin bu kafası değişmedikçe iyi bir şey olacağmı sanmryorum" dedi. Yaşanan ekonomik krizin özel sağlık sektöründe çalışan hekimleri olumsuz etkileyece- ğini de vurgulayan Süha Gök- sel, bu konuya aynntılı yer ve- receklerini söyledi. SAU ORHAN BURSALI Kocamış Kurtlar ve Kuzular Ekonomiyi batıran yozlaşmış siyaset kurtlan ale- lacele Kemal Derviş'le sıyası lade-i ıtibariannın pe- şindeler. Osman Ulagay'ın dünkü yazısında belirt- tiği gibi, Ecevit "Ecelini gören kurt pditikacı reflek- siyte Dervtş'e sanlarak zaman" kazandı. Türkiye'nin sorunlannı çözememekte, tersine ba- zı sorunlan ağırlaştırmakta deneyim ve beceri sahi- bi olan Ecevit ileortaklan hiçbirşeyolmamış gibiyer- lerinde oturuyoriar. Haklılar da: Allahaşkına, Tünkiye'de hiç öyte eko- nomik olarak dibe vurmuş ülke görüntüsü var mı? Nerede o işsiz kaldığı söylenen onbinter? Nerede o batan esnaf? Nerede o maaşının yüzde kırkı gitmiş üniversite- nin elfrJeri, memuru, ücretlisi vb.? Insanın "bunlann hepsi yalan, uydurma" diyesi geliyor. Hepsi, acaba, "Kurt" Ecevit'in "Halkı ezdirmeye- ceğiz, zamlan aynen maaşlara yansıtacağız", "Yeni program sosyal içerikli olacak", "Çokiyi isaretter ge- liyor" masallanna mı inandı dersiniz? • • • Kırmızı şapkalt kızlar ve kuzucuklar ülkesi Türki- ye'de kocamış kurrJann "değişim", "dönüşüm" ge- çirerek çagdaşlaşması, uygarlaşması; ulusallaşma- sı; bilimselleşmesi; ülkenin başhızmetlileri olması; yaratıcılığa terfi etmesi; son 30 yıldır Türkiye'ye kay- bettırdikleri zamanı, parayı, emeği, arn değeri hesap etmesi; kalkınmanın ancak planlı olabıleceğıni gör- mesi; batırdıklan ve batmasına göz yumduklan mil- yarlarca dolar planlı bir yatınma dönüştüaılseydi Tür- kiye'nin bugün nerelere gelebıleceğini geriyedönüp hesap etmesi... mümkün mü? ••• Şimdi yeni bir oyun oynanıyor. Kocamış kurtlar, siyasi pozisyonlannı koruyarak, ortaya, kirienmemiş ve üstelik hiçbir siyasi borcu o\- mayan, ekonomi dünyasında itibar sahibi Kemal Derviş'i saldılar. Affedersiniz, Sayın Derviş. Açtk konuşup açık yazmak durumundayız. Nazik bulmayabilırsiniz yazdıklanmızı. Unutmayın ki, biz burada, sürekli su üstünde kal- mak için çırpınan bir ülkede, sürekli okkanın attına gidenleriz. Siz hiç Dünya Bankası'ndan kazık yememişsiniz- dir. Bu nedenle durumumuzu bilmekte zorlanabilir- siniz. Şimdi yeni bir oyun başlıyor ve koşullar gereği başrole çaresiz siz çıkartıldınız. Oyun, iki arada bir derede geçiyor. Senaryo biraz yazıldı ama her gün yeniden üretil- mek zorunda Yani, doğaçlama oynanacak. Oyuncular ortam ve koşullara göre rollerini yeni- den tanımlayacakar. Sonucun, her sonuç gibi, bir hesabı-kitabı, çıktH lan olacak. ûzürier dileyerek: Yıllardır bizim gibi, siz de dereyi geçinceye kadar sırtına binilen mi olacaksınız? Yoksa, sonuçta Türkiye'nin elinde: Biraz akıl... Biraz bilim... Biraz rasyonalite... Biraz kalkınma bilinci... Biraz sosyal adalet... Biraz çağdaş politikacı... Biraz ulusal ekonomik bilinç... Daha az işsiziik.. Daha az kocamış kurt politikaa... Daha az siyaset despotlan... Daha az pederşahi yönetim... Daha az siyasi vurguncu. Daha az bürokratik soyguncu... Daha az dolandıncı ve bütçeden beslenen "işa- damı"... Kalacak mı?! Gördüğünüz gibi alçakgönüllüyüz. öyle büyük Türkiye, en büyük Türk ekonomisi vb. palavralan değil, hep biraz istiyoruz... Yanlış aniamayın Sayın Derviş... Gelmenize çok sevindik. Türkiye'deki siyaset kurumuna hiçbir borcunuz yok. Hiç unutmaym, mecburiyetten buradasınız. Cumhurbaşkanı da mecburiyetten orada! Temizel de mecburiyetten oradaydı, siyasi olarak tüketilmemek için kenara çekildi. Tantan da mecburiyetten yerinde!... Bütün düzgün ve dürüst insanlar mecburiyetten orada bir yerdeler... Kanal D'nin dudaklannızı doğru okuduğuna, biz arttakiler gönülden inanmak istiyoruz. Çünkü, Türkiye'nin "hesaplanna bakıp" da, "ba- tırmtşlar her şeyi" dememek ve okkalı bir küfür sa- vurmamak mümkün değil! Umanz bunu yapmışsınızdır... Demişseniz size güven biraz daha artar! Işiniz zor. Cumhurbaşkanı'nı yemeye kalkanlarla, "hayatının en büyük hatasını yaptığını söyleyen"ler- le birlikte çalışıyorsunuz Kusura bakmayın, biz gözleyeceğizve yazacağız.. obursali@bilimmerkezi.org.tr Mide rahatsızlığı geçirdi Çilingiroğlu'nun sağlık durumu ciddi fstanbul Haber Servisi - Mide rahat- sızlığı sonucu İstanbul Tıp Fakûltesi Yo- ğun Bakım Servisi'ne kaldınlan Prof. Dr. Ka- yaÇifingiroğ- hı'nun duru- mu ciddiyetini koruyor. İstanbul Tıp Fakûltesi Genel Cerca- hi Servisi'nden emekli öğretim üyesi Çilingi- roğlu, 4 gün önce mi- desindeki rahatsızlık sonucu hastaneye kal- Kaya ÇiUngiroğhı yoğun bakunda. dınlmıştı. Hekimler, yoğun bakım servisinde te- davisi süren Çilingiroğ- lu'nun duru- munun ciddi- yetini korudu- ğunu ifade et- tiler. Çilingi- roğlu ailesi- ninisteğiüze- rine basına aynntılı bil- gi verihniyor. Kaya Çi- lingiroğlu'nun bir süre önce yurtdışında ma- lignite (habis hastalık) nedeniyle ameliyat ol- duğu belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle