23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MART 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER UgurMumcu rir Yarışması İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir- Karşıyaka CUMOK tarafindan düzenlenen geleneksel Uğur Mumcu Şiir Yanşması sonuçlandı. Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş ve Bekir Yurdakul'dan oluşan jürinin seçimi sonucu, Ankara'dan Orhan Tüleylioğlu, tzmir'den Mehmet Sadık Kınmlı ve Cem Seyhun Ünbay birinciliğe değer görüldü. Yanşmanın ödül töreni 24 Mart 2001 tarihinde, Konak Belediyesi Kültür Merkezi'nde yapılacak. IstKtal Marçrtun • ANKARA (AA)- Istiklal Marşı'nın TBMM'de kabulünün 80. yıldönümü, Atatürk ve bazı TBMM üyelerinin balmumu heykelleriyle eski TBMM'nin canlandınldığı 2. Meclis binasında dûzenlenen törenle kutlandı. Törende bir konuşma yapan Kültür Bakanı Istemihan Talay, "Bu atmosferi, bu havayı, bu ortamı solumaya ve yaşamaya, hepimizin her yaşta ihtiyacı var. Çünkü bu çatı, ulusumuzun bağımsızlık aşkıyla bizi yeniden özgürlüğümüze kavuşturan mücadelenin başlatıldığı, başanldığı ve gerçekleştirildiği TBMM'dir" dedi. Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı da Mehmet Akif Ersoy'un Ankara'da ikamet ettiği, günümüzde Hacettepe Universitesi kampusu içinde yer alan Tateddin Dergâhı'nda anma töreni düzenledı. ı'fd Zaferi I ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale Deniz Zaferi'nin 86. yıldönümü kutlama törenleri başladı. ^2-18 Mart arasında gerçekleştirilecek "Zafer Haftası" kutlamalan da Çimenlik Kalesi'rfde yapılan açıhş töreniyle başladı. Çanakkale Valisi Süleyman Kamçı, törende. Çanakkale Savaşlan'nın, dünya tarihinde önemli bir yeri olduğunu, savaş sonunda dünyanm saydığı lider Mustafa Kemal'in doğduğunu söyledi. Kzbullah Davası • ADANA (Cumhuriyet) - Terör örgütü Hizbullah'a yönelik operasyonda, Adana'da yakalanan bir doktor, 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptınldı. Adana 2 No'lu DGM'de görülen davada, son sözü sorulan tutuklu sanık Ömer Sahar, suçlamalan kabul etmedi. Sahar, Hizbullah üyesi olan ve örgüt elemanlannca öldürüldüğü belirlenen Hüseyin Bayburt ile öğrencilik yıllannda 3 ay aynı evde kaldığını, ancak örgütsel bir ilişkiye girmediğini savundu. Mahkeme Sahar'a hapis cezası ve ömür boyu kamu hizmetlerinden men karan verdi. Gerginlikler nedeniyle bölünmenin eşiğine gelen CHP'de tablo bu hafta netleşecek Gözler tnönü 9 deANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uzun süredir yaşanan gerginlikler ne- deniyle kopuşun eşiğine gelen CHP'de tablo bu hafta netleşecek. Genel Baş- kan Deniz Baykal'ın davetine eski ge- nel başkanlardan yalnızca Murat Ka- rayalçın'ın katılabileceği belirtiliyor. Partiden aynlacağı ileri sürülen Erdal Inönü'nün Baykal'ın çağnsına olumlu yanıt vermesi beklenmiyor. Hafta sonu başlayacak il ve ilçe kongreleri öncesinde bu hafta CHP'yi kritik görüşmeler bekliyor. Murat Ka- • Eski il başkanlan yann Ankara'da bir araya gelecekler. Erdal Inönü'nün bu hafta partiden aynlacağı ileri sürülürken eski genel başkanlar, Baykal'ın davetini kabul etmek için Inönü'nün işaretini bekliyor. rayalçın, Baykal'ın kendisi aracılığıy- la yaptığı görüşme çağnsına eski genel başkanlar Cezmi Kartay, Erdal Inönü, Aftan Öymen ve Hikmet Çetin'e iletti. Inönü'nün, daveri kabul etmeyeceği belirtiliyor. înönü katıhnazsa diğer es- ki genel başkanlann da toplantıya ka- tıhnama olasıhğı yüksek görülüyor. Baykal'la olası görüşmeye yahıızca Karayalçın'ın giderek mektuptaki öne- rileri yineleyeceği behrtildi. 13. mad- deden yapılan kayıtlann iptalini, üye- lik sisteminin düzenlenmesini. delege seçimlerinin iptalini isteyecek olan es- Hükümet Derviş'in gölgesinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Eldnci, si- yasi iradenin, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in gölgesine girdiğıni belirterek "Derviş, ekonomiyi değil, Ecevıt'in gü- nünü kurtarmak için geku" dedi. Ekinci, dün düzenlediği basın toplantısında, hüküme- tin, "Apo tuzağıyla iktidar ol- duğunu, IMF progranu ile nuUetezuhnettiğiıü, milleti ez- diğini, kurda kuşa yem ettiği- ni" öne sürdü. "Umudumuz Ecevit'üı şimdi 'umudumuz Derviş'e dönüştüğünü" sa- vunan Ekinci. şöyle konuştu: "Bugün Türkiye'de bir Derviş umudu yaraülmakta- dır. Siyasi irade, Derviş'in göl- gesine gjrdi. Derviş, ekonomi- yi kurtarmak için değil, Ece- vit'in gününü kurtarmakiçin geldi. Hükümetin ömrünü 2- 3 ay daha uzatabilir ama ken- disini de bugünkü siyasi çark yryipbhirecektiı:" ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART m.kart(asuperonline.com.tr ki genel başkanlar, Baykal'ın bu öne- rileri kabul etmemesi dunımunda son kararlarını verecekler. Anılannın üçüncü cildi bu hafta sa- tışa sunulacak olan Erdal Inönü'nün kitap çıkmadan önce partiden aynla- cağinı yakın çevresine söylemesi, dik- katleri Inönü'ye yöneltti. Yeni bir olu- şum için harekete geçtiklerini resmen açıklayan sol kanat ekibi de, Inönü'nün işaretini bekliyor. Ercan Karakaş, Ay- dın Güven Gürkan, Seyfi Oktay, Fıkri Sağjar, Hüsnü Bozkurt, Şahin Uhısoy gibi isimlerin yer aldığı grup, Inönü ile görüşme karan aldı. Grup adına Erdal Inö- nü ile bu hafta bir görüş- me yapması beklenen Fikri Sağlar'ın, Inönü'ye "Siz siyasete dönecekse- niz biz arkamzda olaca- ğn. Ama dömneyecekse- niz yotumuzu ona göre çi- zeceğiz'' mesajını verece- ği bildirildi. Büyük bölümünü SHP döneminde görev yapanlann oluşturduğu eski il başkanlan da ya- nn Ankara'da bir araya gelecekler. Kulislerde bu toplantıya Mehmet Mo- ğultay, Murat Karayal- çm ve Erdal Inönü'nün de kanlacagı iddialan di- le getirildi. Partiden ihraçlan iste- nen Mehmet Moğultay ve Fikri Sağlar ise 17 Mart günü yüksek disip- lin kuruluna sözlü savun- malannı verecekler. Genel merkez tarafin- daysa gelişmeler tedir- ginlik ve kuşkuyla izle- niyor. Genel merkez ku- lislerinde "ayıklanma- dan" duyulan memnuni- yet, üstü örtülü ifadeler- le dile getirilirken geliş- melerin yaratacağı tablo- nun belirsizliği tedırgin- likle karşılanıyor. ^ Savunmada HADEP, DYP, TBKP, Ispanyol Halk Partisi davalanndan 4 örnek gösterildi FP 'teknik gerekçeye' sığındı Etibank sorusturması 9 fdşiye dahayurtdışı yasağı getirildi İstanbul Haber Servisi - Tasarnıf Mevduarı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen Etibank'tan usulsüz krediler verilmesi ve ofF shore hesaplarla ilgili soruşturma yürüten îstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, bankanın eski Yönetim Kurulu Başkan Vekili Önay Şevket Bügin ile eski Yönetim Kurulu Oyesi Mustafa Çağlar'ın da aralannda bulunduğu 9 kişinın yurtdışına çıkışını yasakladı. istanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Ercan Cengiz'in başvurusu üzerine şu kişiler hakkında yurtdışına çıkma yasağı getirildi: Önay Şevket Bflgm, Mustafa Çağlar, ErcümentGündem, Şenol Şankaya, Ahmet GühekmKaraşm.KârnflAtiuaKöksal,Osınan Oy, Crifibrd Hohnes PoDey, Suudi Apak. ANKARA(Cumhuri>«t Bürosu) - tt RP'nindevamıokluğu'"gerekçe- siyle hakkında temelli kapatılması istemiyle dava açılan FP ek savun- ma verdi. FP yönetımi; kongrede- kı "Mücahit Erbakan. Işte ordu, iş- te komutan" sloganlanna karşı, AP'nin devamı olan DYP'nin "Menderesler ölmez. Muhteşem Süleyman" sloganlan nedeniyle kapatılmadığını anımsattı. Ek sa- vunmada, kapahlan RP'nin yasak- lı lideri Necmettin Erbakan'a, "mağdur ve mazhım" ifadeleriyle sahip çıkıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğhı, FP'nin 14 Mayıs 2000 tarihındeki 1. olağan kongre- sindeki sloganlar ve sinevizyon gösterisindeki "Mücahit Erbakan* altyazısı nedeniyle partinin temel- li kapatılmasını istemışti. Kana- doğlu, partinin kurucu genel başka- nı ve Bolu Milletvekili Ismail Ahv tekrn ile kurucu genel başkan yar- dımcısı ve Adıyaman Milletvekili Mehmet Ozyol'un da milletvekil- liklerinin düşürülmesini istedi. FP yönetimi, ek savunmasını dün ve- rirken Alptekin ve Ozyol'un da "bi- re>selsavunma n hakkı isteyecekle- ri belirtildi. Erbakan savunması FP, dün başkanlık divamnda son şekli verilen savunmasında, dava- nın reddedilmesi için özetle şu ge- rekçeleri gösterdi: - FP, RP'den önce kurulan bir par- üdir. - SPY'nin 103. maddesi daha önce de iptal edilmişti. Başsavcı, yasamn iptalden önceki şekliyle işlem yapıbnasını istemiş, dolayı- sıyla "mülga'' olan bir hükme da- yanılarak işlem yapıhnasmı iste- miştir. - Kongrede atılan sloganlar parti yönetimini bağlamaz. "Mücahit Erbakan" altyazısı, kiralanantek- nisyenlerin işgüzarhğıdır. - "Mücahit Erbakan" sloganı, halkın, siyasi yasaklı bir mağdura teveccüh göstermesidir. - 19% yılındaki HADEP kong- resinde Türk bayrağmın indirilme- sinin ardından devlet sanıklann pe- şine düşmüş, parti hakkında kapat- ma davası sonradan açılmıştır. FP hakkında tek bir soruşturma açıl- mazken kapatma davası açılmıştır. - Ispanya'dakı Halk Birliği Parti- si'nin 23 yönetici ve üyesi ETA ör- gütü ile ilişkili olduğu gerekçesiy- le mahkûm edildi. Buna rağmen parti hakkında dava açılmadı. DYPörneği - DYP'nin, Adalet Partisi ve Bü- yük Türkiye Partisi'nin devamı ol- duğu iddiasıyla 1984 yılında Ana- yasa Mahkemesi'ne dava açıldı. Tavşanh mitingindeki "Mende- res'ler öhnez. Muhteşem Süley- man" sloganlan ile salondaki afış- lerde "DoğruYolgerçekdemoknıt- nr. DoğruYot adalettir'' yazılan de- lil gösterildi. Dava reddedildi. IRMIKIAYDEV ENGtN aengin(a doruk.net.tr Her önemli olayın yıldönü- münde, o konuda yazmak gibi bir âdetim yok. Niyetim de yok. Ylne de dün, 12 Mart'ın yıldö- nümü olduğunu unuttum ve bugün "unufe/şt/mu"yadırgıyo- rum. Hayır, niyetim anı yazmak değil. Keyffli olurdu belki. Hep- sini bırakm, sadece ünlü "Mal- tepeAskeri Hapishanesi"n\ an- latmak, bugün kimileri artık ya- şamayan, kimilerini yaşamın "başka" yeriere fıriattığı, kimi- leri o günlerdeki inançlannı, si- yasal tercihlerini koruyan "ma- pusane arkadaşlan"n\ anlat- mak, 12 Mart karanlığının ma- pushanesinde ve ölümün göl- gesinde bile çocuksu sevinçler üreten "devrimciler" kuşağın- dan küçük anı dilimleri aktar- mak... Ama hayır, sırası değil. 12 Mart'ın 30. yılındayız. (Vay be! Demek tam otuz yıl geçmiş. Vay be! O gün doğan çocuklar, bugün otuz yaşında ve 12 Mart 1971 onlar için anı değil, olsa olsa tarih). • * • 30. yılındaki 12 Mart'ın bu günü çağnştıran bir yanı daha 12 Mart'tı, Unutmuşum... var ki.. bu yazının yazılmasına yol açtı. Kimileri için belki zorlama bir paralelliktir. Kimileri benzetme- yi, 12 Mart'ın utangaç faşizmi- ne bir gönderme gibi yorumla- maya bile kalkışabilir. Değil. Atilla Karaosmanoğlu ön- deriiğindeki "beyin takımı'ndan ve bu "takım"öan beklenen "ekonomikmucize'den söz et- mek istiyorum ve sadece bu bağlamda bir benzeriiğe dikkat çekmek istiyorum. * * • Galiba önce, bugün 30 yaşında olanlar dahil, genç ku- şaklar için kısa bir anımsatma gerekiyor: 12 Mart 1971 'de ordu, "emir ve komuta zinciri" içinde bir utangaç darbe yaptı. Parla- mento dağıtılmadı, gösterme- lik olarak korundu. Ama politi- kacılann ve özellikle parti lider- lerinin etkisinden uzak bir hükü- met kuruldu. Başına CHP kö- kenli, ancak partiliden çok "devletin adamı" kimliği ağır basan Nihat Erim geçirildi. Güçlü, hatta hükümetin kurul- duğu günlerde "başbakandan da güçlü" başbakan yardımcı- lıklanndan birine eski bir asker olan Sadi Koçaş, ötekine Dün- ya Bankası'nda üst düzey yö- neticilik yapmakta olan Atilla Karaosmanoğlu getirildi. 27 Mayıs 1960'ın güçlü Alba- yı, 12 Mart'ın emekli albayı Sa- di Koçaş, ülke çapında ilerici avından sorumluydu. Görevini sık sık yüzüne gözüne bulaştı- rarak ve hukukun son kınntla- nnı bile hoyratça çiğneyerek ye- rine getirdi. Atilla Karaosmanoğlu önder- liğinde toplam on bir bakandan oluşan ve o yüzden "onbirier" diye anılan beyin takımı ise, si- yasal konularia ilgilenmeksizin, bataktaki ülke ekonomisini ayağa kaldırmak işlevini üstlen- mişlerdi. Siyasal destekleri olmayan, alanlannda iyi yetişmiş birer uz- man olduklanna kuşku da ol- mayan onbirier, ekonomiyi çık- tığı raydan alıp yerine oturtmak ve ayaklan üstüne dikmek için bir program hazıriadılar. Türkiye kapitalizmine çeki düzen vermeyi amaçlayan, saf kan bir "kapitalist" prog- ramdı. Kapitalizmin kendi iç mantığına uygun önlemler ön- gören; kayıtdışına kaymaya yönelen ekonomik etkinlikleri kayıt altına almayı hedefleyen; "ilkeli" bir kapitalizm uygula- mayı önüne hedef olarak ko- yan bir programdı. Program yalın birtemele otu- ruyordu: Tanmdan sanayiye kaynak aktanlmasını hızlandır- mak; verimsiz kamu işletmele- rini tasfiye etmek ya da reorga- nizasyona tabi tutarak verimli kılmak; vergi sisteminde reform nitelikli düzenlemeler yaparak ek kaynak yaratmak; planlama- yı "kapitalizmin gelişmesi"n\n uyumlu bir kaldıracı kılmak... O dönemin siyaset esnafı ve o siyaset esnafıyla bütünleşmiş Türkiye kapitalistleri o programı taşıyamadılar. Sermayedariar biryandan, politikacılarbiryan- dan programı orasından bura- sından çekiştirerek, delerek, çiğneyerek, iğdiş ederek önce anlamsızlaştırdılar, ardından da çöp sepetine yollayıp, o bildik popülist ve yağmacı kapita- iizmle yola devam edilmesini sağladılar. Türkiye'nin siyasal ve ekono- mik egemenleri, "kap/fa//zmgf/- bi bir kapitalizm"\ gerçekteştire- cek yetenekten, iradeden, en önemlisi niyetten yoksun ol- duklannı kanıtladılar. Böylece Türkiye ekonomisinin bugünü- nün taşlannı döşeyenler arasın- da "onurfu"(!) yerterini aldılar. • • • Bu yazı 12 Mart'ın -unutul- muş- yıldönümünde, Türkiye sermayedar sınrfının ve siyaset esnafının sabıka dosyasından otuz yıl önceki bir sayfayı ser- gilemek için yazıldı. Başkaca bir amacı da yoktu. Hele hele 12 Mart'ı değerlendirmek gibi bir niyeti hiç yoktu. Ylne bir "program" yapılan ve yine Atilla Karaosmanoğlu gibi Dünya Bankası'ndan transfer edilen bir uzmandan "mucize- ler" beklenen bugün, böyle bir anımsatma belki bir anlam ta- şır diye yazıldı... POLJTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Ölümün Güneşleri Saydam gövdesini açan gün, acılan ve hüzün- leri toplumun üzerine sarkıtıyor... Mario Luzi'nin son gölgesindeki 'derin yaz' mart ayının ortalanna doğru yalancı bahann çi- çeklenmiş ağaçlannın dallannda sevinci taşıyor gibi... Güneş taşına bağlanmış insanlan titreşimle ya- şama noktasından aşağıya çekip, yırtıcı bir kuşun gagasına uzatıyor... Sanki unutulmuş mevsimlerin içindeytz!.. Benim ülkemde ise açlık, yoksulluk, alacaka- ranlık kol geziyor!.. Umudumuz, canımız, ciğerimiz, ekonomiden sorumlu devlet bakanımız Kemal Derviş, Istan- bul'da uçaktan iner inmez gazetecilerin, televiz- yonculann karşısına çıkıp ABD izlenimlerini anla- tıyor, yorgun gözlerie kamuoyuna mesaj veriyon "Sabah 6.30'da bürokratlarla birtoplantıyapa- caöız, tüm zorluklan hep biriikte aşacağız!" Içimiz raharlryor!.. Bizler böyle rahatlamalan severiz!.. Susuriuk'ta ortaya dökülen çete, binlerce faili meçhul cinayet siyasetin kirlenmiş batağında fi- lizlenirken, bizi yönetenleri, ulkesini bizden daha çok sevenleri yıllar önce dinlediğimizde rahatlama- mış mıydık!.. DGM önlerinde, cezaevi çıkışlannda "Her şeyi vatan için yaptık" diyenler, bugün toplum içinde saygınlıklannı koruyorlar, cezayeseler bile kaybo- lan silahlan gereken yeriere teslim ettiklerini söy- leyip bizi rarıatlatıyoriar... Olup bitenleri yine umudumuz, Karaoğlan'ımız, duygusal Başbakanımız Bülent Ecevit sakin bir biçimde geçiştiriyor, Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunun aitını çiziyor... Yaşam Paul Celan'ın bütün hayatıyla başlıyor güne... Mutluluğun hançerini kaldıran zamana yenik dü- şen toplum acılarla sarmaş dolaş... ölümün güneşleri ayn parçalarda gözlerimizin önüne düşüyor... • • • " • Yılmaz Yavuz önce eşi Telli'yi, sonra çocukla- n Dilek, Tolga, Melek ve Aslı'yı öldürdü... Bir bahar sabahıydı... Yılmaz Yavuz cinnet mi getirmişti? Bir baba na- sıl olur da eşini ve dört çocuğunu öldürebilirdi? Işsiz olsa bile bunu nasıl yapabilirdi? Içimde derin bir sızı vardı!.. Sığ sulardaydık... Işık yoktu... Paramparçaydık... Kan ısısındaydık... Ne mevsimleri çoğaltabiliyor ne de sevgimizi bölüşüyorduk... Gökyüzünde turnalar mı uçuyordu.. yoksa aç martılar mı, bilmiyorduk!.. Eşini ve dört çocuğunu öldüren Yılmaz Yavuz o oteli hiç görmüş müydü? Melek'in, Dilek'in, As- lı'nın, Tolga'nın gözleri ne renkti? Sevincin taşkınlığını unutmuştuk!.. Insanın başkaldınşı, doğanın çiçeğe dönüşme- sini hiç düşünemiyorduk... . r ; " - . ' 1 ' Yıllar kayıp gidiyordu!.. ^ r ~ w • " * v » M 8 W Neden, niçin? Bir otel odasında ölü bulunan ZongukJaklı işa- damı ve sevgilisi, eroinin dozunu kaçırmışlardı... Eğer işin ustası olsalardı, bugün belki Zongul- dak'ta olacaklardı... Otel odasında bulunan 100 dolar ve bir parça eroin... Dolan huni gibi yapıp eroini üflüyoriardı... Beş yıldızlı otelden Gaziosmanpaşa'ya nasıl gi- dilirdi? Genç bir adamın eşini ve dört çocuğunu öldür- düğünü duyunca, acımasızlığın orta yerinde oldu- ğumuzu bir kez daha anladım... • • • Dolan huni gibi kullanıp eroın çeken işadamı ve genç sevgilisi; yasamı zorlukla sürdüren, eşini ve çocuklannı boğazlayan işsizler!.. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde, örneğin ABD'de de bu tür olaylara, acılara rastlanır!.. Zaten Türkiye küçük Amerika değil mi? Güneş taşına bağlanmış insanlann yırtıcı bir kuşun gagasında can çekişlerini Amerikan filimle- rinde görürüz!.. O filimler şimdiler gerçek oldu!.. Akbaba sürülen var, kış güneşine meydan oku- yan!.. Yaşama, umuda, özgüriüğe engel olan!.. Benim ülkemde açlık ve tokluk sınır tanımı- yor!.. Umudumuz, kurtancımız Kemal Derviş, bizi kur- taracak!.. Ah bir de şu karamsarlar olmasa! Şunun şurasında mart ve nisan var!.. Sıkın dişinizi!.. Unutulmuş mevsimleri bir kenara itin, oyala- nın birazcıkJ.. Içinizi rahatlatın!.. Nasıl olsa uyku bir ağacın dallan gibi sarmış hepimizi!.. Gözlerimiz yumulu!.. hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet k i t a p I a ı ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR OFKE Ey benim aydınlık gûnleri bekleyen Türkiyem'. Ey benim ölûme alkış tutan halbm!.. Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznûnü yaşam bıçımi sanan ınsanım!.. Ey benim özgürlükleri Erbakan Hoca'nın takkesinde arayan romantik aydınım'. •"'Cumhufîret Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Cad. No'39/41 ^ kitap kuiuEu (34334)Cağaloğlu-istanbul Tel (212)514 0196
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle