Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 MART 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
UgurMumcu
rir Yarışması
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Izmir-
Karşıyaka CUMOK
tarafindan düzenlenen
geleneksel Uğur
Mumcu Şiir Yanşması
sonuçlandı. Hidayet
Karakuş, Hüseyin
Yurttaş ve Bekir
Yurdakul'dan oluşan
jürinin seçimi sonucu,
Ankara'dan Orhan
Tüleylioğlu, tzmir'den
Mehmet Sadık Kınmlı
ve Cem Seyhun Ünbay
birinciliğe değer
görüldü. Yanşmanın
ödül töreni 24 Mart
2001 tarihinde, Konak
Belediyesi Kültür
Merkezi'nde yapılacak.
IstKtal Marçrtun
• ANKARA (AA)-
Istiklal Marşı'nın
TBMM'de kabulünün
80. yıldönümü, Atatürk
ve bazı TBMM
üyelerinin balmumu
heykelleriyle eski
TBMM'nin
canlandınldığı 2. Meclis
binasında dûzenlenen
törenle kutlandı.
Törende bir konuşma
yapan Kültür Bakanı
Istemihan Talay, "Bu
atmosferi, bu havayı, bu
ortamı solumaya ve
yaşamaya, hepimizin her
yaşta ihtiyacı var. Çünkü
bu çatı, ulusumuzun
bağımsızlık aşkıyla bizi
yeniden özgürlüğümüze
kavuşturan mücadelenin
başlatıldığı, başanldığı
ve gerçekleştirildiği
TBMM'dir" dedi.
Türkiye Yazarlar Birliği
Vakfı da Mehmet Akif
Ersoy'un Ankara'da
ikamet ettiği,
günümüzde Hacettepe
Universitesi kampusu
içinde yer alan Tateddin
Dergâhı'nda anma töreni
düzenledı.
ı'fd
Zaferi
I ÇANAKKALE (AA)
- Çanakkale Deniz
Zaferi'nin 86.
yıldönümü kutlama
törenleri başladı. ^2-18
Mart arasında
gerçekleştirilecek
"Zafer Haftası"
kutlamalan da
Çimenlik Kalesi'rfde
yapılan açıhş töreniyle
başladı. Çanakkale
Valisi Süleyman Kamçı,
törende. Çanakkale
Savaşlan'nın, dünya
tarihinde önemli bir yeri
olduğunu, savaş
sonunda dünyanm
saydığı lider Mustafa
Kemal'in doğduğunu
söyledi.
Kzbullah Davası
• ADANA
(Cumhuriyet) - Terör
örgütü Hizbullah'a
yönelik operasyonda,
Adana'da yakalanan bir
doktor, 12 yıl 6 ay hapis
cezasına çarptınldı.
Adana 2 No'lu DGM'de
görülen davada, son
sözü sorulan tutuklu
sanık Ömer Sahar,
suçlamalan kabul
etmedi. Sahar,
Hizbullah üyesi olan ve
örgüt elemanlannca
öldürüldüğü belirlenen
Hüseyin Bayburt ile
öğrencilik yıllannda 3
ay aynı evde kaldığını,
ancak örgütsel bir
ilişkiye girmediğini
savundu. Mahkeme
Sahar'a hapis cezası ve
ömür boyu kamu
hizmetlerinden men
karan verdi.
Gerginlikler nedeniyle bölünmenin eşiğine gelen CHP'de tablo bu hafta netleşecek
Gözler tnönü
9
deANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Uzun süredir yaşanan gerginlikler ne-
deniyle kopuşun eşiğine gelen CHP'de
tablo bu hafta netleşecek. Genel Baş-
kan Deniz Baykal'ın davetine eski ge-
nel başkanlardan yalnızca Murat Ka-
rayalçın'ın katılabileceği belirtiliyor.
Partiden aynlacağı ileri sürülen Erdal
Inönü'nün Baykal'ın çağnsına olumlu
yanıt vermesi beklenmiyor.
Hafta sonu başlayacak il ve ilçe
kongreleri öncesinde bu hafta CHP'yi
kritik görüşmeler bekliyor. Murat Ka-
• Eski il başkanlan yann Ankara'da bir araya gelecekler.
Erdal Inönü'nün bu hafta partiden aynlacağı ileri sürülürken
eski genel başkanlar, Baykal'ın davetini kabul etmek
için Inönü'nün işaretini bekliyor.
rayalçın, Baykal'ın kendisi aracılığıy-
la yaptığı görüşme çağnsına eski genel
başkanlar Cezmi Kartay, Erdal Inönü,
Aftan Öymen ve Hikmet Çetin'e iletti.
Inönü'nün, daveri kabul etmeyeceği
belirtiliyor. înönü katıhnazsa diğer es-
ki genel başkanlann da toplantıya ka-
tıhnama olasıhğı yüksek görülüyor.
Baykal'la olası görüşmeye yahıızca
Karayalçın'ın giderek mektuptaki öne-
rileri yineleyeceği behrtildi. 13. mad-
deden yapılan kayıtlann iptalini, üye-
lik sisteminin düzenlenmesini. delege
seçimlerinin iptalini isteyecek olan es-
Hükümet
Derviş'in
gölgesinde
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Eldnci, si-
yasi iradenin, Devlet Bakanı
Kemal Derviş'in gölgesine
girdiğıni belirterek "Derviş,
ekonomiyi değil, Ecevıt'in gü-
nünü kurtarmak için geku"
dedi.
Ekinci, dün düzenlediği
basın toplantısında, hüküme-
tin, "Apo tuzağıyla iktidar ol-
duğunu, IMF progranu ile
nuUetezuhnettiğiıü, milleti ez-
diğini, kurda kuşa yem ettiği-
ni" öne sürdü. "Umudumuz
Ecevit'üı şimdi 'umudumuz
Derviş'e dönüştüğünü" sa-
vunan Ekinci. şöyle konuştu:
"Bugün Türkiye'de bir
Derviş umudu yaraülmakta-
dır. Siyasi irade, Derviş'in göl-
gesine gjrdi. Derviş, ekonomi-
yi kurtarmak için değil, Ece-
vit'in gününü kurtarmakiçin
geldi. Hükümetin ömrünü 2-
3 ay daha uzatabilir ama ken-
disini de bugünkü siyasi çark
yryipbhirecektiı:"
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart(asuperonline.com.tr
ki genel başkanlar, Baykal'ın bu öne-
rileri kabul etmemesi dunımunda son
kararlarını verecekler.
Anılannın üçüncü cildi bu hafta sa-
tışa sunulacak olan Erdal Inönü'nün
kitap çıkmadan önce partiden aynla-
cağinı yakın çevresine söylemesi, dik-
katleri Inönü'ye yöneltti. Yeni bir olu-
şum için harekete geçtiklerini resmen
açıklayan sol kanat ekibi de, Inönü'nün
işaretini bekliyor. Ercan Karakaş, Ay-
dın Güven Gürkan, Seyfi Oktay, Fıkri
Sağjar, Hüsnü Bozkurt, Şahin Uhısoy
gibi isimlerin yer aldığı
grup, Inönü ile görüşme
karan aldı.
Grup adına Erdal Inö-
nü ile bu hafta bir görüş-
me yapması beklenen
Fikri Sağlar'ın, Inönü'ye
"Siz siyasete dönecekse-
niz biz arkamzda olaca-
ğn. Ama dömneyecekse-
niz yotumuzu ona göre çi-
zeceğiz'' mesajını verece-
ği bildirildi.
Büyük bölümünü
SHP döneminde görev
yapanlann oluşturduğu
eski il başkanlan da ya-
nn Ankara'da bir araya
gelecekler. Kulislerde bu
toplantıya Mehmet Mo-
ğultay, Murat Karayal-
çm ve Erdal Inönü'nün
de kanlacagı iddialan di-
le getirildi.
Partiden ihraçlan iste-
nen Mehmet Moğultay
ve Fikri Sağlar ise 17
Mart günü yüksek disip-
lin kuruluna sözlü savun-
malannı verecekler.
Genel merkez tarafin-
daysa gelişmeler tedir-
ginlik ve kuşkuyla izle-
niyor. Genel merkez ku-
lislerinde "ayıklanma-
dan" duyulan memnuni-
yet, üstü örtülü ifadeler-
le dile getirilirken geliş-
melerin yaratacağı tablo-
nun belirsizliği tedırgin-
likle karşılanıyor. ^
Savunmada HADEP, DYP, TBKP, Ispanyol Halk Partisi davalanndan 4 örnek gösterildi
FP 'teknik gerekçeye' sığındı
Etibank sorusturması
9 fdşiye dahayurtdışı
yasağı getirildi
İstanbul Haber Servisi - Tasarnıf Mevduarı
Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen
Etibank'tan usulsüz krediler verilmesi ve ofF
shore hesaplarla ilgili soruşturma yürüten
îstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı,
bankanın eski Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Önay Şevket Bügin ile eski Yönetim Kurulu
Oyesi Mustafa Çağlar'ın da aralannda
bulunduğu 9 kişinın yurtdışına çıkışını
yasakladı. istanbul DGM Cumhuriyet Savcısı
Ercan Cengiz'in başvurusu üzerine şu kişiler
hakkında yurtdışına çıkma yasağı getirildi:
Önay Şevket Bflgm, Mustafa Çağlar,
ErcümentGündem, Şenol Şankaya, Ahmet
GühekmKaraşm.KârnflAtiuaKöksal,Osınan
Oy, Crifibrd Hohnes PoDey, Suudi Apak.
ANKARA(Cumhuri>«t Bürosu)
-
tt
RP'nindevamıokluğu'"gerekçe-
siyle hakkında temelli kapatılması
istemiyle dava açılan FP ek savun-
ma verdi. FP yönetımi; kongrede-
kı "Mücahit Erbakan. Işte ordu, iş-
te komutan" sloganlanna karşı,
AP'nin devamı olan DYP'nin
"Menderesler ölmez. Muhteşem
Süleyman" sloganlan nedeniyle
kapatılmadığını anımsattı. Ek sa-
vunmada, kapahlan RP'nin yasak-
lı lideri Necmettin Erbakan'a,
"mağdur ve mazhım" ifadeleriyle
sahip çıkıldı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Sabih Kanadoğhı, FP'nin 14 Mayıs
2000 tarihındeki 1. olağan kongre-
sindeki sloganlar ve sinevizyon
gösterisindeki "Mücahit Erbakan*
altyazısı nedeniyle partinin temel-
li kapatılmasını istemışti. Kana-
doğlu, partinin kurucu genel başka-
nı ve Bolu Milletvekili Ismail Ahv
tekrn ile kurucu genel başkan yar-
dımcısı ve Adıyaman Milletvekili
Mehmet Ozyol'un da milletvekil-
liklerinin düşürülmesini istedi. FP
yönetimi, ek savunmasını dün ve-
rirken Alptekin ve Ozyol'un da "bi-
re>selsavunma
n
hakkı isteyecekle-
ri belirtildi.
Erbakan savunması
FP, dün başkanlık divamnda son
şekli verilen savunmasında, dava-
nın reddedilmesi için özetle şu ge-
rekçeleri gösterdi:
- FP, RP'den önce kurulan bir par-
üdir.
- SPY'nin 103. maddesi daha
önce de iptal edilmişti. Başsavcı,
yasamn iptalden önceki şekliyle
işlem yapıbnasını istemiş, dolayı-
sıyla "mülga'' olan bir hükme da-
yanılarak işlem yapıhnasmı iste-
miştir.
- Kongrede atılan sloganlar parti
yönetimini bağlamaz. "Mücahit
Erbakan" altyazısı, kiralanantek-
nisyenlerin işgüzarhğıdır.
- "Mücahit Erbakan" sloganı,
halkın, siyasi yasaklı bir mağdura
teveccüh göstermesidir.
- 19% yılındaki HADEP kong-
resinde Türk bayrağmın indirilme-
sinin ardından devlet sanıklann pe-
şine düşmüş, parti hakkında kapat-
ma davası sonradan açılmıştır. FP
hakkında tek bir soruşturma açıl-
mazken kapatma davası açılmıştır.
- Ispanya'dakı Halk Birliği Parti-
si'nin 23 yönetici ve üyesi ETA ör-
gütü ile ilişkili olduğu gerekçesiy-
le mahkûm edildi. Buna rağmen
parti hakkında dava açılmadı.
DYPörneği
- DYP'nin, Adalet Partisi ve Bü-
yük Türkiye Partisi'nin devamı ol-
duğu iddiasıyla 1984 yılında Ana-
yasa Mahkemesi'ne dava açıldı.
Tavşanh mitingindeki "Mende-
res'ler öhnez. Muhteşem Süley-
man" sloganlan ile salondaki afış-
lerde "DoğruYolgerçekdemoknıt-
nr. DoğruYot adalettir'' yazılan de-
lil gösterildi. Dava reddedildi.
IRMIKIAYDEV ENGtN aengin(a doruk.net.tr
Her önemli olayın yıldönü-
münde, o konuda yazmak gibi
bir âdetim yok. Niyetim de yok.
Ylne de dün, 12 Mart'ın yıldö-
nümü olduğunu unuttum ve
bugün "unufe/şt/mu"yadırgıyo-
rum.
Hayır, niyetim anı yazmak
değil. Keyffli olurdu belki. Hep-
sini bırakm, sadece ünlü "Mal-
tepeAskeri Hapishanesi"n\ an-
latmak, bugün kimileri artık ya-
şamayan, kimilerini yaşamın
"başka" yeriere fıriattığı, kimi-
leri o günlerdeki inançlannı, si-
yasal tercihlerini koruyan "ma-
pusane arkadaşlan"n\ anlat-
mak, 12 Mart karanlığının ma-
pushanesinde ve ölümün göl-
gesinde bile çocuksu sevinçler
üreten "devrimciler" kuşağın-
dan küçük anı dilimleri aktar-
mak...
Ama hayır, sırası değil.
12 Mart'ın 30. yılındayız.
(Vay be! Demek tam otuz yıl
geçmiş. Vay be! O gün doğan
çocuklar, bugün otuz yaşında
ve 12 Mart 1971 onlar için anı
değil, olsa olsa tarih).
• * •
30. yılındaki 12 Mart'ın bu
günü çağnştıran bir yanı daha
12 Mart'tı, Unutmuşum...
var ki.. bu yazının yazılmasına
yol açtı.
Kimileri için belki zorlama bir
paralelliktir. Kimileri benzetme-
yi, 12 Mart'ın utangaç faşizmi-
ne bir gönderme gibi yorumla-
maya bile kalkışabilir.
Değil.
Atilla Karaosmanoğlu ön-
deriiğindeki "beyin takımı'ndan
ve bu "takım"öan beklenen
"ekonomikmucize'den söz et-
mek istiyorum ve sadece bu
bağlamda bir benzeriiğe dikkat
çekmek istiyorum.
* * •
Galiba önce, bugün 30
yaşında olanlar dahil, genç ku-
şaklar için kısa bir anımsatma
gerekiyor:
12 Mart 1971 'de ordu, "emir
ve komuta zinciri" içinde bir
utangaç darbe yaptı. Parla-
mento dağıtılmadı, gösterme-
lik olarak korundu. Ama politi-
kacılann ve özellikle parti lider-
lerinin etkisinden uzak bir hükü-
met kuruldu. Başına CHP kö-
kenli, ancak partiliden çok
"devletin adamı" kimliği ağır
basan Nihat Erim geçirildi.
Güçlü, hatta hükümetin kurul-
duğu günlerde "başbakandan
da güçlü" başbakan yardımcı-
lıklanndan birine eski bir asker
olan Sadi Koçaş, ötekine Dün-
ya Bankası'nda üst düzey yö-
neticilik yapmakta olan Atilla
Karaosmanoğlu getirildi.
27 Mayıs 1960'ın güçlü Alba-
yı, 12 Mart'ın emekli albayı Sa-
di Koçaş, ülke çapında ilerici
avından sorumluydu. Görevini
sık sık yüzüne gözüne bulaştı-
rarak ve hukukun son kınntla-
nnı bile hoyratça çiğneyerek ye-
rine getirdi.
Atilla Karaosmanoğlu önder-
liğinde toplam on bir bakandan
oluşan ve o yüzden "onbirier"
diye anılan beyin takımı ise, si-
yasal konularia ilgilenmeksizin,
bataktaki ülke ekonomisini
ayağa kaldırmak işlevini üstlen-
mişlerdi.
Siyasal destekleri olmayan,
alanlannda iyi yetişmiş birer uz-
man olduklanna kuşku da ol-
mayan onbirier, ekonomiyi çık-
tığı raydan alıp yerine oturtmak
ve ayaklan üstüne dikmek için
bir program hazıriadılar.
Türkiye kapitalizmine çeki
düzen vermeyi amaçlayan,
saf kan bir "kapitalist" prog-
ramdı. Kapitalizmin kendi iç
mantığına uygun önlemler ön-
gören; kayıtdışına kaymaya
yönelen ekonomik etkinlikleri
kayıt altına almayı hedefleyen;
"ilkeli" bir kapitalizm uygula-
mayı önüne hedef olarak ko-
yan bir programdı.
Program yalın birtemele otu-
ruyordu: Tanmdan sanayiye
kaynak aktanlmasını hızlandır-
mak; verimsiz kamu işletmele-
rini tasfiye etmek ya da reorga-
nizasyona tabi tutarak verimli
kılmak; vergi sisteminde reform
nitelikli düzenlemeler yaparak
ek kaynak yaratmak; planlama-
yı "kapitalizmin gelişmesi"n\n
uyumlu bir kaldıracı kılmak...
O dönemin siyaset esnafı ve
o siyaset esnafıyla bütünleşmiş
Türkiye kapitalistleri o programı
taşıyamadılar. Sermayedariar
biryandan, politikacılarbiryan-
dan programı orasından bura-
sından çekiştirerek, delerek,
çiğneyerek, iğdiş ederek önce
anlamsızlaştırdılar, ardından da
çöp sepetine yollayıp, o bildik
popülist ve yağmacı kapita-
iizmle yola devam edilmesini
sağladılar.
Türkiye'nin siyasal ve ekono-
mik egemenleri, "kap/fa//zmgf/-
bi bir kapitalizm"\ gerçekteştire-
cek yetenekten, iradeden, en
önemlisi niyetten yoksun ol-
duklannı kanıtladılar. Böylece
Türkiye ekonomisinin bugünü-
nün taşlannı döşeyenler arasın-
da "onurfu"(!) yerterini aldılar.
• • •
Bu yazı 12 Mart'ın -unutul-
muş- yıldönümünde, Türkiye
sermayedar sınrfının ve siyaset
esnafının sabıka dosyasından
otuz yıl önceki bir sayfayı ser-
gilemek için yazıldı. Başkaca bir
amacı da yoktu. Hele hele 12
Mart'ı değerlendirmek gibi bir
niyeti hiç yoktu.
Ylne bir "program" yapılan ve
yine Atilla Karaosmanoğlu gibi
Dünya Bankası'ndan transfer
edilen bir uzmandan "mucize-
ler" beklenen bugün, böyle bir
anımsatma belki bir anlam ta-
şır diye yazıldı...
POLJTtKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Ölümün Güneşleri
Saydam gövdesini açan gün, acılan ve hüzün-
leri toplumun üzerine sarkıtıyor...
Mario Luzi'nin son gölgesindeki 'derin yaz'
mart ayının ortalanna doğru yalancı bahann çi-
çeklenmiş ağaçlannın dallannda sevinci taşıyor
gibi...
Güneş taşına bağlanmış insanlan titreşimle ya-
şama noktasından aşağıya çekip, yırtıcı bir kuşun
gagasına uzatıyor...
Sanki unutulmuş mevsimlerin içindeytz!..
Benim ülkemde ise açlık, yoksulluk, alacaka-
ranlık kol geziyor!..
Umudumuz, canımız, ciğerimiz, ekonomiden
sorumlu devlet bakanımız Kemal Derviş, Istan-
bul'da uçaktan iner inmez gazetecilerin, televiz-
yonculann karşısına çıkıp ABD izlenimlerini anla-
tıyor, yorgun gözlerie kamuoyuna mesaj veriyon
"Sabah 6.30'da bürokratlarla birtoplantıyapa-
caöız, tüm zorluklan hep biriikte aşacağız!"
Içimiz raharlryor!..
Bizler böyle rahatlamalan severiz!..
Susuriuk'ta ortaya dökülen çete, binlerce faili
meçhul cinayet siyasetin kirlenmiş batağında fi-
lizlenirken, bizi yönetenleri, ulkesini bizden daha
çok sevenleri yıllar önce dinlediğimizde rahatlama-
mış mıydık!..
DGM önlerinde, cezaevi çıkışlannda "Her şeyi
vatan için yaptık" diyenler, bugün toplum içinde
saygınlıklannı koruyorlar, cezayeseler bile kaybo-
lan silahlan gereken yeriere teslim ettiklerini söy-
leyip bizi rarıatlatıyoriar...
Olup bitenleri yine umudumuz, Karaoğlan'ımız,
duygusal Başbakanımız Bülent Ecevit sakin bir
biçimde geçiştiriyor, Türkiye'nin demokratik bir
hukuk devleti olduğunun aitını çiziyor...
Yaşam Paul Celan'ın bütün hayatıyla başlıyor
güne...
Mutluluğun hançerini kaldıran zamana yenik dü-
şen toplum acılarla sarmaş dolaş...
ölümün güneşleri ayn parçalarda gözlerimizin
önüne düşüyor...
• • • " •
Yılmaz Yavuz önce eşi Telli'yi, sonra çocukla-
n Dilek, Tolga, Melek ve Aslı'yı öldürdü...
Bir bahar sabahıydı...
Yılmaz Yavuz cinnet mi getirmişti? Bir baba na-
sıl olur da eşini ve dört çocuğunu öldürebilirdi?
Işsiz olsa bile bunu nasıl yapabilirdi?
Içimde derin bir sızı vardı!..
Sığ sulardaydık... Işık yoktu... Paramparçaydık...
Kan ısısındaydık...
Ne mevsimleri çoğaltabiliyor ne de sevgimizi
bölüşüyorduk...
Gökyüzünde turnalar mı uçuyordu.. yoksa aç
martılar mı, bilmiyorduk!..
Eşini ve dört çocuğunu öldüren Yılmaz Yavuz
o oteli hiç görmüş müydü? Melek'in, Dilek'in, As-
lı'nın, Tolga'nın gözleri ne renkti?
Sevincin taşkınlığını unutmuştuk!..
Insanın başkaldınşı, doğanın çiçeğe dönüşme-
sini hiç düşünemiyorduk... .
r
; " - . '
1
' Yıllar kayıp gidiyordu!.. ^
r
~
w
• " *
v
»
M 8 W
Neden, niçin?
Bir otel odasında ölü bulunan ZongukJaklı işa-
damı ve sevgilisi, eroinin dozunu kaçırmışlardı...
Eğer işin ustası olsalardı, bugün belki Zongul-
dak'ta olacaklardı...
Otel odasında bulunan 100 dolar ve bir parça
eroin...
Dolan huni gibi yapıp eroini üflüyoriardı...
Beş yıldızlı otelden Gaziosmanpaşa'ya nasıl gi-
dilirdi?
Genç bir adamın eşini ve dört çocuğunu öldür-
düğünü duyunca, acımasızlığın orta yerinde oldu-
ğumuzu bir kez daha anladım...
• • •
Dolan huni gibi kullanıp eroın çeken işadamı ve
genç sevgilisi; yasamı zorlukla sürdüren, eşini
ve çocuklannı boğazlayan işsizler!..
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde, örneğin ABD'de
de bu tür olaylara, acılara rastlanır!..
Zaten Türkiye küçük Amerika değil mi?
Güneş taşına bağlanmış insanlann yırtıcı bir
kuşun gagasında can çekişlerini Amerikan filimle-
rinde görürüz!..
O filimler şimdiler gerçek oldu!..
Akbaba sürülen var, kış güneşine meydan oku-
yan!..
Yaşama, umuda, özgüriüğe engel olan!..
Benim ülkemde açlık ve tokluk sınır tanımı-
yor!..
Umudumuz, kurtancımız Kemal Derviş, bizi kur-
taracak!..
Ah bir de şu karamsarlar olmasa!
Şunun şurasında mart ve nisan var!..
Sıkın dişinizi!..
Unutulmuş mevsimleri bir kenara itin, oyala-
nın birazcıkJ..
Içinizi rahatlatın!..
Nasıl olsa uyku bir ağacın dallan gibi sarmış
hepimizi!..
Gözlerimiz yumulu!..
hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k i t a p I a ı ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BİR OFKE
Ey benim aydınlık gûnleri bekleyen Türkiyem'.
Ey benim ölûme alkış tutan halbm!..
Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznûnü
yaşam bıçımi sanan ınsanım!..
Ey benim özgürlükleri Erbakan Hoca'nın takkesinde arayan
romantik aydınım'.
•"'Cumhufîret Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Cad. No'39/41
^ kitap kuiuEu (34334)Cağaloğlu-istanbul Tel (212)514 0196