17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Frat, Yftmzia gorüştu • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ANAP, FP'den bir süre önce istifa eden tstanbul Milletvekili Mehmet Fuat Fırat'ı transfer etmeye hazırlanıyor. Önceki akşam ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yümaz'ı konutunda ziyaret eden Fırat'ın, bırkaç gön içinde ANAP'a geçmesi bekleniyor. Doğu kökenli tstanbul Milletvekili FıraL parti içinde " görüş aynlığına dûştüğü" gerekçesiyle bir süre önce istifa etmişti. 'JUümkiyum özeieftMmesta' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seydışehir Alûminyum Tesisleri'nin özelleşürilmesıne karşı platform oluşturan sivil toplum örgütlen, dün TBMM'ye gelerek siyasi partılenn grup başkanvekillerini ziyaret ettiler. Platform adına konuşan Seydişehir Beledıye Başkanı Muammer Orhan. tesislerin 1999 yılı net kânnın 3.5 trilyon lira olduğunu söyledi. FP Genel Başkan Yardımcısı Teoman Rıza Gûneri, Eti Holdıng'in özelleşnnlmesi karannın yeni j yolsuüiuHann ve peşkeşlerin habercisi oldugunu bildirdi. Sahta »gara operasyonu • ADANA(Cumhuriyet Bârosu) - Makedonya'da üretılen sahte vc kaütesız sigaraların büyük bir böiümü Adana Emniyet Müdürlüğü Organıze Suçlar ve Kaçakçılık Şube elemanlannnı operasyonu sonucu ele geçirildi. Bir ihban değerlendiren ekıpler, isrru açıklanmayan 5 kışıyı izlemeye aldı. Önceki gûn 80 EN 948 plakalı kamyonla getırdikleri 4 bin 880 karton çeşitlı markada . sahte sigarayı Mısır Çarşısı'nda pazarlamak isteyen 5 kışi yapılan baskın sonucu yakalanırken, kamyon ve sigaralara el konuldu. Bazistasyonu yangın çıkardı • tZJVÜR(AA)-Konak ilçesinde Alsancak Kahramanlar 1395 Sokak'taki bir apartmanın çatısına yerleştirilen baz istasyonunun bulunduğu kısımda yangın çıktı. Olaya müdahale eden itfaıye ekıplen, yangını daha fazla büyûmeden ve çevreye sıçramadan söndürûp kontrol alüna aldı. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken yapılan ilk incelemeler sonucu, yangının, baz istasyonunu besleyen akûnün kablolanndan çıktığı ihtimali üzerinde durulduğu bildirildi. AstmiPisU • CMCAGO(AA)- Avustralya'da Sydney Üniversitesı bilim adamlannca yapılan araştırmalar, işyeri ortamındaki bakteri, kûf ve kımyasai maddelerin astun riskinı arttırdığını ortaya koydu. Avustralyalı bilim adamı Dr. Anthony R. Johnson ve arkadaşlan tarafından 19 bin kişi üzennde yapılan araşürmalarda, tanm, zahirecilik, kuaförlük ve eczacılık gibi işlerie uğraşanlann astıma yakalaııma risklerinin daha yüksek oldugu beiirlendi. Edirne F Tipi Cezaevi'nde bulunan Ufuk Tekin, bir haftada üç kez şeker komasına girdi 6 Hasta oMum ölecek'tstanbul Haber Senfei- Türkiye genelinde 19 Aralık 2000'de yirmi ce- zaevine dûzenlenen ve 2'si asker 32 kişinin öldü- ğu "Hayata Dönûş" ope- rasyonunun sonuçlannı en çok, tutuklu ve hûkûm- lûlerin aileleri yaşıyor. Edirne F Tipi Ceza- evi'nde bulunan ve bir haftada üç kez şeker ko- masına giren Ufuk Kes- Idm'in babası Fahrettin Knkk, oğlunun hastalı- ğırun kontrol edilmediğı- ni belirterek hastaneye sevkinı istedı. Operasyon sonrası Üm- ranıye Cezaevi'nden Edir- ne F Tipi Cezaevi'ne sevk edılen Ufuk Keskin'in ba- bası Fahrettin Keskin, 12 yaşından ben şeker hasta- sı olan oğlunun sürekli üb- bi kontrol altında olması gerektığını anlatn. Fahrettin Keskin, 19 Aralık'tan bu yana yaşa- dıklannı gözyaşlan ıçın- de anlatabıldi. Operasyo- nun başladığı 19 Aralık sabahı eşiyle birlikte Üm- raniye Cezaevi'ne koşan FahrettinKeskin. polis ba- nkatına takılmış; "Oğhım şeker hastası, ensütin al- ması gerek" sözleri, "ls- teröisünisterötanesin''ya- nıtıyla karşılanmıştı. Operasyon 4 gün sonra tamamlandığında U- fuk'un nerede oldugunu öğrenmek için çırpındılar, ama hiçbir şey öğreneme- diler. Bir akşam televiz- yonda annesi, oğlunu Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne sürüklene- rek götürülürken gördü. Hastaneye koştular, şeker hastası oldugunu hekim- lere söylemek istiyorlar- dı, ama yine barikat var- dı önlerinde. Fahrettin Keskin üstelediğinde bir komiser, "Fazla konuşma, aktaronnı seni" dedi. Hastane kapısında, dı- ğer tutuklu yakınlanyla birlikte iki gûnlük bekle- yişten sonra askeri bir yet- küi Ufuk Keskin'in Edir- ne F Tipi Cezaevi 'ne sevk edildiğini söyledi. Edir- ne'ye yola çıktılar, sabaha karşı 04.00'te cezaevi önündeydiler. Sabahı bek- lemek zorundaydılar. Cezaevinin önü, tutuk- lu ve hükümlü yakınlany- la doluydu. Yakınlan sa- bah görüşe gırebilecek 20 tutuklu arasında Ufuk'un adı yoktu. Görüş öğleden sonraya kahnıştı. Ufuk görüş kabinine ayağı çıp- lak, üzennde ince bir ti- şört, saç ve sakah yol yol tıraş edilmiş, titreyerek Fahrettin Tekin (Solda), oğhı UfukTekm'inya hastanesiolan bir cezaevi- ne ya da hastaneye sevki- niistiyor. (Fotoğraf: HA- TÎCE TUNCER) geldi.Ufuk"Baba"dedı- ğinde, babası daha fazla dayanamayıp yığılıp kal- mıştı. Eşinin yardımıyla kendine gelmışti. Ufuk Keskin, önce ken- disi gibi Ümraniye Ceza- evi'nde olan kız kardeşi Yıkhz'ı sormuş, ona giye- cek götürmelerini söyle- mişti. Fahrettin Keskin, şeker hastası oğlunun du- rumuyla ilgilenırken kızı- nı ihrnal etmıştı. Ogluna hastahğımn du- rumunu sordu. Şeker ölç- me cihazı yoktu, belirli sa- atlerde, belli miktarlarda yemek yemesi gerekiyor- du ve şekeri çok yüksel- mişti. Ufuk Keskin, baba- sına kendisine bakümadı- ğını, şekeri ölçülmediğı için ilaçlann dozunun bi- linmediğıni söyledi. Fahrettin Keskin, bir hafta sonra yeniden ziya- rete gittiğınde oğlu U- fuk'un üç kez şeker koma- sma girerek hastaneye kaldınldığını öğrendi. Ce- zaevi müdürünü gördü ve oğlunun hastahğını anlat- tı. Müdür ılgilenmiş, "Bu- rada çokryi bakılıyor, me- rak etine" dıye teselli et- mışti. Fahrettin Keskin dayanamayıp '•Madem öyie, neden bir haftada üç kez şeker komasma ginfi" deyıvermışti. Fahrettin Keskin. oğlu Ufuk Keskin'in, Edirne F Tipi CezavTnde bakılma- dığı için ya hastanesı olan bir cezaevine ya da hasta- neye sevkrai istiyor. "Ybk- sa ölecek, gerçekten öJe- cek" derken yine boğazı düğümlenip susuyor. 14'Ü HÂLÂ CEZAEVİNDE PKK'Iİ , çocuklann 14'ü serbest DtYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde "PKK lehine slogan atnJdan" gerekçe- siyle tutuklanan 28 çocuktan 14'ü itiraz üzerine serbest bırakıldı. Şanlıurfa Ce- zaevi'ne götürülen 14 çocukla igili ka- rar ise bügün verilecek. Viranşehir'de geçen hafta, "PKK fchi- ne slogan attakUn ve PKK üyesi oktuk- tan" iddiasıyla tutuklanan ve Viranşehir Cezaevi'ne konulan SJC (14), ŞJC (12), YJt (9), FJX(14), HJC (13), ŞLE. (16), AJX(13).H.Y.(11),BJ).(15),T.G.(13), ZJL(16), OJX(15), 1VLY.(16), RE.(17), MJH.T. (17), Y.T. (İ8),HJ). (15), H.V. (15), t S (14), F.V. (17), ÖJE. (18), LS. (18), M.V. (16), ¥3. (15), MJ). (18), M.V. (15) üe F.V. (17), dün Şanlıurfa Ce- zaevi'ne sevk edildiler. Bu arada çocuk- lann dosyalan da Diyarbakır DGM Baş- savcılığı'na ulaştı. Çocuklann avukatla- n ise Diyarbakır 1 No'lu DGM Yedek Hâkimlıgı'ne ıtirazda bulundular. Mü- vekkıllennın tutuklanmasının hukuk dı- şı olduğunu ve tutuklanmalannı gerek- tırecek hiç bir yasal dayanak ohnadığı- nı savunan avukatlar, çocuklann serbest bırakılmasını talep ettiler. Diğer çocuMar için de itiraz Viranşehir Cumhuriyet Savcılığı tara- fından gönderilen dosyayı ınceleyen he- yet, çocuklardan I.S., Y.T, Ö.E., M.D., H.V, M.E.V, M.H.T., F.V, R.E., N.D., F.B., N.V, F.V. ile M.Ş.V'yi, tutuklanma- lannı gerektirecek bir durum olmadığını belirterek tahlıye etti. 15 yaşından küçük olan 14 sanığin dosyalannın DGM'ye gönderilmemesi üzerine haklannda işlem yapümadı. Avukatlar bugün 14 çocuk için de iörazda bulunacaklar. Çocuklann avukatlan, müvekkillerine gözalünda olduklan sırada 48 saat bo- yunca yemek venlmedığıni belirtmiş, dayak, küfür, tehdit ve hakarete maruz kaldıklannı ifade etmişlerdi. Çocuklar- dan bazılanrun okuma yazma bilmedi- ğini belirten avukatlar. müvvekillerinin suçlamalan idrak edecek olgunlukta ol- madıklannı da vurgulamışlardı. Doğu'damankenli tanıtım Manken ve sanatçılarla maga7^ açıhşlan ve ürün tanıbnuna Doğu iDeri de kaükh. Hakkâri'nin Yüksekova üçesinde mankenkr Deniz Akkaya ile Burak Hakkı, bir çeyiz firmasoun firünlerini tanitolar. Akkaya DoğuVailkkezgeMiğinive beğendiğini betirtti. Baa mankenlerin bu böJgeve gehnekten kaçmdıklannı sö\1e>en Deniz Akkaya, "Ama ben yine geleceğinı" dedi 15 derecede saatJerce dışarda defDenin başlamasuu bekleyen yurttaşlar ise .Vkkava'yı önce yuhaladı daha sonra ise alkışladL (Fotoğraf: AA) tzmir Tabip Odası, eylemcileri muayene için ikinci başvuruyu yaptı Ölüm oruçlan 90. günündetZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- F tipi cezaevlerini protesto amacıyla tutuklu ve hükümlülerin "öJürn oructt" ve süresiz açlık grevi eylem- ieri sürüyor. tzmır Cumhuri- yet Başsavcısı tlhan Mesu- togju. eylemcilere şekerli ve tuzlu suyun yanı sıra Bl vi- tamini de verildiğini, duru- mun sakin oldugunu söyledi. lzmir Tabıp Odası Başkanı Fatih Sürenkök, eylemcileri muayene için lzmir Cumhu- riyet Savcıhğı'na yeniden başvurduklannı belirtti. F tipi cezaevlerine yöne- lik "ölüm onıcn" ve süresiz açlık grevinı sürdüren ey- • F tipi cezaevlerine yönelik "ölûm orucu" ve süresiz açlık grevini sürdüren eylemcilerin sağlık durumlannın ağırlaştığı bildirildi. lemcilerin sağlık durumlan- nın ağırlaştığı bildirildi. Iz- mir Cumhuriyet Başsavcısı llhan Mesutoğlu, kendileri- ne başvuran tutuklu ve hü- kümlü yakınlanna görüş iz- nı verdiklerini söyledi. Baş- savcı Mesutoğlu, "Ölünı orucuve açhkgreVi yapan tu- tukhı \e hükümlülcre şeker- b' ve tuzlu su ile Bl vhamini verüiyor. Aynca doktortan- rruz, sürekli eytemcüerin kal- düdan koğuşlara giderek sağhkdurumlanmyakmdan izfiyorlar. Biz her rürhı önle- mi akfak. Şu anda bana gelen bflgilere göre cezaevinde du- rum sakin*' dedi. "Ölüm orucu" ve açlık grevınde buiunan tutuklu ve hükümlülerin avukatlaruun lzmir Tabip Odası'na başvu- rarak eylemcilerin muayene- lerinin yapıimasını talep et- tiklenni vurgulayan lzmir Tabıp Odası Başkam Op. Dr. Fatih Sürenkök de avukatla- nn istemlerinin yerine geti- rilniesi için lzmir Cumhuri- yet Savcıhğı'na başvurduk- lannı söyledi. •Şavalık yanrt vermedi' Daha önce de savcılığa başvurduklannı, ancak bu- güne dek yanıt alamadıklan- nı anımsatan Op. Dr. Süren- kök şu bilgileri verdi: "Ge- rekcezaevindegerekse hasta- oedeki tutuklu ve hükümlü- lerin mua\enelerini yapmak amacıyla izin verihnesi için cumhuriyet savcıhğma bas- vurduk. ancak yanrt alama- dık. Gelen yoğun istek üzeri- ne ikinci kez savcıhğa yazıh başvuruda bulunduk; gete- cek yaıuti beküyoruz.' 2 Temmuz 1993'te 37 kişinin ölümüyle ilgili açılan dava üçüncü kez Yargıtay'da Sıvas kararına bozma isteıııi• Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, askeri hâkimlerin DGM'de görev almaması ile ilgili anayasa değişıkliğinin yürürlüğe girdiği gün Sıvas katliamı davasına askeri hâkim katılmasının 'karan bozma nedeni' sayılmasım, istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bfi- ra«ı) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı gün yürürlü- ğe giren anayasa değişıkliğıne karşın askeri hâkimin duruşma- ya katılmasının. Sıvas katliamı davasında 'bozma nedeni' sayıl- masını istedi. Temyız inceleme- sini yapacak olan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, başsavcılığın gö- rüşüne kaührsa, 33 sanığin idam cezasına çarptınldığı ve 7 yıldn- süren dava yeniden Ankara 1 No'lu DGM'de görüşülmeye başlanacak. Ankara 1 No'lu DGM'nin, Sıvas'ta2Temmuz '993'teMa- dnnak Oteh'nin yakılması ve 37 kişinin ölümüyle ilgili açılan da- va üçüncü kez Yargıtay'a geldi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- lığı, temyiz istemine ilişkin teb- liğnamesini hazırlayarak dava dosyasuu Yargıtay 9. Ceza Da- iresi'ne gönderdi. Başsavcılığuı tebliğnamesin- de, anayasanın 143. maddesinin değişnrilmesıne ilişkin 4388 sa- yıh yasanın 18 Haziran 1999 ta- rihh' Resmi Gazete'nin müker- rer !>ayısında yayuıüandığı anım- sanldı. Söz konusu anayasa de- ğişikliği ile askeri hâkimlerin DGM'lerdeki görevine son ve- rildiği belirtilen teblığnamede, aynı gün yapılan duruşmaya as- keri hâkimiri katıldığma işaret edildi. Tebliğnamede, bu duru- mun Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'na (CMUK) aylan ol- duğu kaydedılerek Ankara 1 No'lu DGM'nin karannın bu yöndenbozulması istendi. Beür- tilen tarihteki duruşmaya askeri hâkim Ennan Başoi çıkmıştı. Temyiz incelemesini yapacak olan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, duruşma günü olarak 22 Mart'ı belirledi. Sanık avukatlan bu ta- rihteki duruşmaya katılırlarsa davaya ıhşkin temyiz istemnıin sonucu daha sonra açıklanacak. Yargıtay 9. Ceza Dairesi. Yar- gıtay Cumhunyet Başsavcılı- ğı'nın görüşüne katıhrsa, 33 sa- nığuı idam cezasma çarptınldı- ğı ve 7 yıldır süren dava yeniden Ankara 1 No'lu DGM'de görü- şülmeye başlanacak. Ankara 1 No'lu DGM. 16 Ha- zıran 2000'de verdiği üçüncü karannda, 33 sanık hakkında, TCY'nın 'anayasaldüzenizoria bozmaya kalkışmak' fıilini dü- zenleyen 146. maddesıne göre i- dam cezasına hükmetmiştı. Mahkeme, sanıklan TCY'nin 146/1. maddesine göre önce idam cezasına çarp- ürdı. Suç tarihinde 18 yaşını doldurmadıklan gerekçesiyle sanıklara verilen idam cezala- n, TCY'nin 55/1. maddesi ge- reğince 20'şer yıl ağır hapis ce- zasma çevrilmişti. İdam ceza- sına mahkûm edilen bir sam- ğın cezası suç tarihinde akli dengesinin bozuk ohnası ge- rekçe gösterilerek 15 yıl ağır hapis cezasına indirilmişti. Mahkeme, 9 sanığı 7 yıl 6'şar ay, bir sanığı ise 5 yıl ağır ha- pis cezasma mahkûm etmişti. DUZYAZI ORHAN BÎRGtT Bu Ne Operasyonu Acaba? Şişli Emniyet Müdüriüğü'nde geçen hafta kendi- sini canlı bomba haline dönüştüren teröristin saldı- nsı olmasaydı, dünkü gazetelerde, kese kâğıdı pa- kef içinde müdür beye sunulmak istenen rutın rüş- vet haberini okuyamayacaktık. Emniyet müdürlüğünün kapısını yol geçen hanı haline getiren ihmal savı ile eski müdürü Sanyer'e gönderip yerine Güngör Şahin'i atayan operasyon, toplumumuza tasallut etmekten geri kalmayan yol- suzluklardan bırisıni daha su yüzüne çiKardı. Sanki Cumhurbaşkanı ile Başbakanın haftaiık ola- ğan toplantısındaki disiplinli alışkanlık gibi, bir tra- fik başkomiseri, haftanın ilk günü belirtı saatte yeni müdürün kapısını çalıp esas duruşa geçerek "Top- ladığımız bahşişten payınıza düşeni takdım ediyo- rum, sayın müdürüm" dıye cebindeki kese kâğıdı- nı uzatınca, takke düştü. Ceza hukukçulan, özellikte yeni Türk Ceza Yasa- sı'nı hazırlamak için yıllardır göz nuru döken hocam Ord. Prof. Sulhi Dönmezer, Şişli Emniyeti'nin yeni müdürü Güngör Şahin'in masasına bir başkomi- ser tarafından konulan 2 milyar 300 milyon paranm adını tam olarak koymakta güçlük çekecekler mi, yoksa, özellikle uygar ülkelerde pek ömeğine rast- lanmayan bir kontrol olayından yola çıkarak topla- nan bu paradan müdür beyin payına düşenın rüş- vet değil de gerçekten bahşiş oldugunu söyleyen- ler karşısında şaşkınlan mı oynayacaklar? Televizyon ekranlannda ne zaman birtrafik dene- timi olayı görsem, ailesinden üç can yakınını sürat delilerinin kurbanı olarak vermiş bir kimse oiarak, adeta ferahladığımı hissederdim. Ehliyet, ruhsat, tüzükte yanınızda bulundurmanız zorunlu olan öteki aksesuvar. Yeni teknolojiye gö- re, emniyet kemeri ve telefon kiti... Bunlardan biri- sinde göriildüğü bildirilen eksiklikten ötürü kesilen para cezasıntn, kesinkes "caydıncı" olacağına ina- nırdım. Oysa, devlet hazinesine verilmek amacı ile yine devlet alındı beJgeleri ile kesilen o cezalann, buzda- ğının görünen yüzü olduğu anlaşılryor. Sekizinci Cumhurbaşkanı'nın işini bilen menıurlan, belirlı yön- temlerletopladıklan bahşişleri, kimi gazetelerbunun bir adının "çorbaparası" oldugunu da yazıyorlardı, üleştyortar. Ttpkı çocukluk günlerimizde, analanmızın küçük avuçlanmızı açarak, başparmağımızdan başlaya- rak tek tek her birisini kapatıp söyledikleri tekerle- mede olduğu gibi: "Bu tutmuş, bu kesmiş, bu pişirmış, bu da ye- miş..." Sıra küçük parmaga gelince, analanmız "Bu da okuldan gelmış, hanı bana hani bana demış" der ve olup bitenden hiçbir şey arilayamadığımızı bıldik- leri için, gıdıklama işlemi ile gülmemizi sağlarlardı: "Kazanın dibiniye. Kazanın dibiniye." Şişli Emniyet Müdürü'nün kapısını çalarak aidığı bütün egitimin hakkını verecek şekilde topuk vurup esas duruşa geçen trafik başkomiseri, cebindeki ke- se kâğıdını çıkartarak yeni müdüre uzatırken kuşu tutan ve pişirenler adına hareket ediyor Ama şan- sına küsmesi gerektığini, yeni müdürün o taraklar- da bezi olmadığını anlayarak çok pahal: odemek gi- bi bir tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, 57. hükü- metin göreve gelişinden bu yana ortaya çıkartılan on iki büyük yolsuzluk operasyonunda 4 katrilyon liralık bir rantın döndüğünü söylüyordu. Şişli'deki kese kâğıdı olayı, bu on iki büyük ope- rasyonun yanında isminı bile okutmayacak kadar sı- ra dışı kalır. Ama acaba, olay salt Şişli caddelerin- deki denetimlerin sonucundaki bir çorba parası bahşişi midir? Yoksa kokuşmuşluk bu köhne Bi- zans'ın başka sokaklannı da mı sanp kaplamıştır? Dikkat ettim. Saf saf Şişli Emnıyet Mudüru'nün kapısını tıklatarak kese kâğıdı içındekı armağanı uzatan başkomiser olayını yazan gazetelerımız, so- runu mevziı gibi gostemıekte sankı bırbırieriyle söz- leşmişlerdi. Dün bütün gün boyunca, adını koyamadığım bu operasyonla ilgili bir haber var mı diye interneti ta- radım. Hiçbir ize rastlayamadım. Hiçbir genç mes- lektaşım, mesela Şişli'nin eski müdürüne bu konu- da soru sormayı akıl etmemiş. Yine sanınm Istan- bul Emniyet Müdürü'nün, trafik müdürünün kapısı- nı çalan olmamış.. Oyle anlaşılıyor ki toplumlar büyük yolsuzluklar karşısında bağışıklık kazanınca, on iki mılyonluk bir kentın bir ilçesınin emniyet müdüriuğündekı bu ola- ya omuz silkmeye nedeyse koşullanabılıyorlar. Yazımın başında "Bu ne operasyonu acaba" di- ye sormuştum. Galiba buldum. Buna da "Kazanın dibiniye " ope- rasyonu desek yakışmaz mı acaba? Faks:0212-677 07 62 E-mail:obirgit@e-kolay net BAKAN GÜREL'DEN AÇIKLAMA 'Eşimle boşanma sürecindeyim' ANKARA (Cumburi- yet Bürosu) - TCSlAD'ı eleştirerek bazı iş çevre- lerini "Galata bankerle- ri'ne benzeten ve bor madenlennın özelleştiril- mesine direnen Devlet Bakanı Şükrü Sina Gü- rd, yıpratma kampanya- sının hedefı oldu. Milli- yet gazetesinin dünkü sa- yısında yer alan "Aşık bakan evden kact" baş- hkh haberde, özel haya- tına yönehk bilgilere yer verilen Devlet Bakanı Gürel, "Kastedilen ba- kan benim. Eşimleboşan- ma surecindejiz" dedi. Milliyet gazetesinin dünkü sayısında "Âşık bakan evden kaçtT baş- hklı birhaberyer aln"ken; söz konusu bakanın adı verümedi, ancak bir silu- et yer aldı. Devlet Baka- nı Gürel, dün yaptığı ya- zılı açıklamada. "Millyet gazeteande çıkan haber- de kastedüen bakan be- nim. Eşimle uzun süredir geçimsiziik nedcnhie bo- şanma süreci içinde\iz. Bu vüzden a>1ardır a\n yaşamaktayiz. Bu, zaten yeni ouna>aa uzun süre- diryaşanan, üzücü ve be- ninite ilgili bütün çevre- lerce bilincn bir durum- dur" dedi. 'Yıpratma girişirni' DSP kulislennde "ba- n ÇCTTelerin Gürel'i y^>- ratmava dönükgirişimte- rine" dikkat çekılerek, özel yaşamıyla ilgili ge- lişmenin de bu yönde kullanıldığı kaydedildi. Gürel'in, TÜSİAD îsti- şare Konseyi'nin Anka- ra'daki toplantısında Is- tanbul sermayesıni "Os- manh'yı yıkan Galata bankerierine'7 benzettiği anımsatılırken, bor ma- denlerinin özellcştırilme- si konusundaki direnen tavnyla da öne çıktığı vurgiüandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle