Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Avrupa Birliği'ne uyum
İşveren, sosyal
düzenlemeden
çekiniyor
• AB'nin istihdam ve sosyal
konuiardaki düzenlemelerine uyulması
durumunda sosyal gelişimin sekteye
uğrayacağını Öne sûren TÎSK, AB'ye
istihdam ve sosyal konularda söz
verümemesi gerektiğiııi savundu.
ANKARA (Ctunhu-
riyet Bürosu) - lş Gü-
vcncesi Yasa Tasan-
sı'na uluslararası reka-
beti engellediği savı ile
karşı çıkan işveren sen-
dikası TfSK, bu sefer
dc AB'nin istihdam ve
sosyal konuiardaki dü-
zenlemelerine uyulma-
sı durumunda sosyal
gelişimin sekteye ugra-
yacağını öne sürüyor.
AB'ye uyum mevzuan
çerçevesinde hazırla-
nan ve dün hükümete
sunulan Ulusal Prog-
ram'da, sosyal konular-
da yapılacak düzenle-
melerdehızu biruyum-
lastırma programından
kaçmılmasını öneren
TtSK, «Yapılacak dü-
zenkmelerin ksa vade-
de değil, orta vadede
gerçekJeştirilmesi esas
obnahdır'' diyor.
AB mevzuatına
uyum sağlanması ama-
cıyla hazırlanan Ulusal
Program'ın istihdam ve
sosyal politikalar bölü-
müne ilişkin görüşleri-
ni Işveren dergisinde
yayımlayan TlSK'in
AB'nin gehşmiş sosyal
politikalanndan çekin-
diği ortaya çıktı. lş gû-
vencesi ve iş kanımuna
ilişkin görüşlerini açık-
larken hazırlanan tasa-
nlann ILO normlanna
uymadığı gerekçesi ile
karşı çıkan TlSK'in, bu
konuda da samimi ol-
madıgı, yenıden gozler
önüne serildi. İşveren
lehme yapılan hiçbir
dûzenlemeye itiraz et-
meyen TÎSK, işçilerin
lehınde yapılan en ufak
bir düzenlemeye bile
karşı çıkıyor. AB'ye is-
tihdam ve sosyal konu-
larda söz verilmemesi
gerektiğini savunan
TÎSK, AB iîe sosyal po-
litikalara ilişkin hiçbir
anlaşmanın yapılma-
ması gerektiğini günde-
me getiriyor.
'Rekabetgücü
Özellikle Fransa ve
Almanya 'nın uyguladı-
ğı sosyal polıtikalardan
ısrarla kaçınılması ge-
rektiğini savunan
TlSK, bu ülkelerin po-
litikalan yerine tngilte-
re'nin izlcdiği sosyal
politikalann gözönüne
alınması gerektiğini sa-
vunuyor. "Uyum çahş-
malanndaTürkekono-
misinİB rekabet gücfi
gözetflmetidir" diyen
TlSK, gelişmiş ülkele-
rin şartlannı esas alan
mevzuat düzenlemele-
rinin ekonomik ve sos-
yal gelişimi sekteye uğ-
ratacağını savunuyor.
TlSK'in öncelik ve-
rilmesini ıstediği konu-
lar şu şekilde sıralanı-
yor:
• Sosyal taraflar güç-
lendirilsin.
• Avrupa istihdam
stratejisine katüım.
• uzel istihdam bü-
rolannın kurulması
prosedüriinüngcliştml-
mesi.
Koalisyon ortağı partiler, siyasi ölçütlerin karşılanması konusunda uzlaşamadılar
Ulusal Program geciktirilryorANKARA (Cumburiyet Bûrosu) -
Hükümet ortaklan, Avrupa Birliği'yle
(AB) tam üyelik görüşmeleri açısın-
dan kritik önem taşıyan Ulusal Prog-
ram'ı geciktirme karan aldılar. Ortak-
lann hem programm siyasi ölçütlerle
ilgili bölümünde uzlaşamadıklan hem
de Türk kamuoyunda acil beklentiler
yaratmama amacıyla bu karan aldıkla-
n kaydedildi. Mart ya da nisan ayma
sarkması beklenen Ulusal Program'da
üzerinde uzlaşılamayan konulann ba-
şında "Kürtçe TV, DGM ve MGK'nin
geleceği veölümcezasT geliyor. Türki-
ye bu süreçte AB'nin yapacağı mali
yardımlann hukuki çerçevesini oluş-
turacak 'çerçeve yönetmeüği' ve mali
yardınun miktannm açıklanmasını da
bekleyecek. Başbakan Bülent Ecevit
ise "Uzlaşınaya doğru gidiyoruz" de-
mekle yetindi.
Türkiye'nin AB yönündeki geleceği-
ni yakından ilgüendiren Ulusal Prog-
ram, dün Başbakanlık'ta yapılan lider-
ler zirvesinde ele alındı. Zirveye, DSP
hderi Başbakan Bülent Ecevit MHP li-
• Türkiye, ay sonuna kadar AB'ye sunacağını açıkladığı Ulusal Program'ı geciktirme karan aldı. Bu
karann alınmasında, 'liderlerin siyasi ölçütîer üzerinde uzlaşamaması ve kamuoyunda acil beklentiler
yaratılmaması' nedenleri gösteriliyor. AB Genel Sekreteri, siyasi ölçütleri 'daha kısa ve kapsayıcı'
şekilde yazdıktan sonra yejıiden hükümete sunacak. Hükümet, AB'nin 'çerçeve yönetmeliğı'
açıklamasının ardından mart ya da nisan ayında Ulusal Program'ı hazır hale getirebilecek.
deri ve Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeli, ANAP liderı ve Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Yılmaz. Başbakan Yar-
dımcısı Hüsamettin Özkan. Devlet Ba-
kanı Şükrü Sina Gürel Dışışleri Baka-
nı ismaüCem. Dışışlen Bakanhğı Müs-
teşan Büyükelçi Faruk Loğoğlu, AB
Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vu-
ral ile diğer ilgili bürokratlar katıldı.
Ecevit: Umut verici uzlaşı
Başbakan Ecevit, Çankaya Köş-
kü'nde düzenlenen yeni yıl resepsiyo-
nunda gazetecılerin sorulan üzerine,
Ulusal Program çalışmalanmn iyiye
gittiğini beürterek "Umutverici biruz-
laşı oldu" dedi Bahçelı"nın tutumunu
"umduğundan iyi bulduğunu" kayde-
den Ecevit, Kürtçe TV ile ilgili bir so-
ruya da uzlaşı sağlamaya çahştıklan
yanıtmı vermekle yetındi.
Yaklaşık 3 saat süren toplantmm ba-
şında Büyükelçi Vural, 30 bölüm ve
1500 sayfadan oluşan Ulusal Program
konusunda liderlere bilgi verdi ve Tür-
kiye'nin temel dış politika çizgilerinin
yer aldığı belgenin ginş bölümüyle si-
yasi ölçütlerle ilgili bir sunuş yaptı. AB
Genel Sekreteri, Ulusal Program'ın en
duyarlı bölümü olan siyasi ölçütlerle il-
gili hazırlamış olduğu "seçenekö me-
tinleri" lıderlere sundu. Bu metinler
üzerinde uzlaşamayan liderlerin değer-
lendirmelerinde şu unsurlar ön plana
çıktı:
• Bahçeli ve Gürel, AB'den Türki-
ye'nin adayhğı konulannda netbirme-
saj gelmediğini vurguladılar. Nice Zir-
vesi'nde yapılan çahşmalarda Türki-
ye'nin 2010'a kadar dışlandığını belir-
ten Bahçeli ve Gürel, TBMM Dışiliş-
kiler Komisyonu'nun Stockholm'de ay
sonunda yapılacak toplantıya çağnl-
mamasımn bu kanıyı güçlendirdiğini
kaydettiler. Bu kapsamda, AB'nin Tür-
kiye'ye vereceği mali yardımm huku-
ki çerçevesini oluşturacak 'çerçeve yö-
netmetiğûı' ve yapılacak yardımın mik-
tannın açıklanmasını beklemenin daha
doğru olacağını da behrttiler.
'Takvim yok, gecikme yok'
• Dışişleri yetkilileri ise, Ulusal
Program'uı gecikmesinin söz konusu
ohnadığmı. çünkü AB'ye sunulan bir
takvim olmadığını bildirdiler. AB'nin
diğer adaylara çerçeve yönetmeliği
Koabsyonu
ohışturan
partilerin genel
başkanlan
Başbakanlık
merkez bmasmda
gerçekleştirüen
toplannda bir
araya geMOer.
Toplantıya. genel
baskanlarm yanı
sıra Devlet
Bakamve
Başbakan
Yardunası
Hüsamettin
Özkan. Devlet
Bakanı Şükrü
Sina Gürel ve
Dışişleri Bakanı
tsmail Cem de
kaüldı.
(Fotoğraf: AA)
sunduktan sonra ulusal programlannı
aldığı, Türkiye için de benzer bir süreç
yaşanacağını kaydettiler.
• AB'nin sundugu katılım ortaklığı
belgesinde siyasi ölçütierle ilgili istem-
lere çok kısa değinıldiğini belirten li-
derler, Türkiye'nin bu istemlere yanı-
tınm da uzun uzun irdelemeler yerine
çokkısa ve kapsayıcı türden olması ge-
rektiğinin altuıı çizdiler. Toplantıya ka-
tılanbıryetkili, "Bizibağlayacakifade-
lerieilerideTürkiye'nin çıkarianna ay-
kın değeriendirmelerin yapıhnasmıön-
lememiz gerek" dedı. Büyükelçi Vu-
ral, siyasi ölçütlerle ilgili bölümü ye-
niden yazarak BakanlarKurulu'na su-
nacak.
• AB'ye üyelik konusunda Türk ka-
muoyunda acil beklentiler yaratılma-
malı. Bu beklentilenn karşılanmama-
sı kamuoyunda daha büyük hayal kınk-
lıklanna neden olabilir.
• Programm giriş bölümünde Türki-
ye'nin temel dış politika çizgisine de
yer verildi. Bu kapsamda Kıbns soru-
nu da yer aldı. Bu bölümde Türkiye,
adadaki sorunun Türk ve Rum ta-
raflannca iki eşit egemen devlet
arasında yapıhriası gerektiğini ve
AB üyeliğinin bu süreci baltala-
yacak bir gelışme olduğu mesajı-
m AB'ye veriyor.
MHP, Kûrtçe TV'de
tavnnı koruyor
• Liderlerin üzerinde an-
laşamadıklan konulann başlann-
da anadılde (Kürtçe) yayın ve
eğitim, Milli Güvenlik
Kurulu'nun yapısının değiştiril-
mesi, devlet güvenlik mah-
kemelerinin kaldınhnası ve ölüm
cezasuun yasalardan çıkartılması
geliyor. Bahçeli'nin, Kürtçe TV
konusunda AB'ye taahhüt veril-
mesine kesinlikle karşı çıktığı öğ-
renildi.
• Bu belge önce Bakanlar Ku-
rulu'na sunulacak. ancak ondan
sonra AB'ye verilecek dunıma
kavuşacak. 1500 sayfa tutan bu
belgenm tamamlanması ve ondan
sonra da tercüme edilmesi gereke-
cek. Bu sürecin de haftalar alması
bekleniyor. Bu durumda Tür-
kiye'nin belge üzerinde anlaşması
ve AB'ye sunması mart-nisan ay-
lanna kalabilir. '",-'-"'
Adalet Bakanı, FP'nin içinde partinin kapatılmasını isteyenler bulunduğunu belirtti
Türk: Aııayasa değişfldiğî zorANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Anayasanın 69. maddesi değışikliğiy-
le ilgili olarak hükümet ortaklanyla
son dakika pazarlıklannı sürdüren FP,
hazırladığı 4 ayn alternatıf önenye hü-
kümetten gelecek yanıtı bekliyor.
Adalet Bakanı Hikrnet Sami Türk,
Çankaya Köşkü'ndeki resepsıyonda
gazetecilerin anayasa değişikliği ça-
lışmalan ile ilgili sorulan üzerine,
"Anayasa değişikliği zor görünüyor.
FP, isi zora sokuyor" dedi.
FP içinde partinin kapanhnasını is-
teyenlerin bulunduğunu kaydeden
Türk, partinin kapatılması durumu-
nu kastederek "Bizim için sorun yok,
sonın onlann sorunu, en fazla erken
seçim olur" diye konuştu.lktidann
önerisinde yer alan "seçimegnTneme"
yaptmmının FP'nin hiçbir önensınde
yer ahnaması dikkat çekerken "odak"
tammmı netleştirmeye yöneük düzen-
lemelerle kapatma davası engelini aş-
manın yollan aramyor.
• Iktidann siyasi partilerin kapatılmalanyla ilgili 69. madde önerisine itirazlan alt komisyonda
dikkate alınmayan FP'nin, hükümet dü2eyindeki girişimleri sürüyor. FP milletvekili Şeref
Malkoç'un hazırladığı 4 alternatif öneriye hükümetten yanıt beklenirken iktidann önerisindeki
"seçime girmeme" yaptınmımn FP'nin hiçbir önerisinde yer almaması dikkat çekiyor.
Anayasa Komisyonu tarafından
oluşruran alt komisyon, anayasa deği-
şikliği paketiyle ilgili çalışmalannı
dün tamamladı. Dctidann siyasi parti-
lerin kapatılmalanyla ilgili 69. mad-
de önerisine itirazlan alt komisyonda
dikkate alınmayan FP'nin, hükümet
düzeyindeki girişimleri sürüyor.
FP'nin hukukçu milletvekillerinden
Şeref Malkoç'un, önceki gün Adalet
Bakanı HikmetSamiTürk'e 69. mad-
deyle ilgili olarak 4 ayn altematif ilet-
tiği, ancak henüz olumlu yanıt alma-
madığı belirtildi. tktidann önerisinde
yer alan "ara ve gend seçimlere ginne-
me* yaptınmı, FP'nin önerilerinin
hiçbirisindeyerahnıyor. "TerörvçşkJ-
det içermeyen ve teşvik etmeyen fuİler
ilekûrsü dokunutanaznğı kapsamında
buhınan sözvefifllerin odakobnada e-
sasolarakahnamayacağt'' düzenleme-
siyle "odak" gerekçesiyle kapatma
karan verihnesini zorlaştırmak iste-
yen FP, Anayasa Mahkemesi'nin ka-
patma kararlannı üçte iki çoğunlukla
vermesine yönelik düzenlemede de ıs-
rarlı görünüyor.
FP'nin yeni pazarhk konusu
Hükümetle sürdürülen görüşmeler-
de 69. maddede "odak" konusunda
ıstediklerine yakın bir değişiklik ya-
pıhnaması durumunda, FP'nin son an-
da, kapatılan RP'nin hderi Necmettin
Erbakan'ı ilgilendiren siyasi yasak-
larla ılgılı düzenlemeyi yeni bir pa-
zarlık konusu olarak gündeme getire-
bileceği belirtildi. Söz ve eylemleriy-
le bir partinin kapatılmasına neden
olanlara 5 yıl siyaset yasağı getiren
69. madde hükmünü şımdiye kadar
pazarlık konusu yapmayan FP'nin, en
son aşamada bu doğrultuda bir istem-
de bulunabileceği savunuldu.
FP Grup Başkanvekili Yasin Hati-
boğlu dün düzenlediği basın toplantı-
suıda mevcut önenye destek vermeye-
ceklerini savundu.
Alt komisyonun raporu gecikti
Çalışmalannı düm tamamlayan alt
komisyon raporunu Anayasa Komis-
yonu'na iletmedi. Raporun, FP'li üye
Mustafa Kamalak'ın Strasbourg'da
olması nedeniyle bıtirilemediği belir-
tilirken gecikmenin, hükümet ve FP
arasında sürdürülen görüşmelerden
çıkabılecek uzlaşmaya yönelik oldu-
ğu kaydedildi.
Anayasa Alt Komisyonu çalışmala-
nna DYP grubu adma katılan Amas-
ya Milletvekili Ahmet tyimaya, ko-
misyon raporuna muhalefet şerhi koy-
du. lyimaya, karşı oy yazısında, yapı-
lacak değişiklikte, AB müktesebatın-
daki parri kapatma ölçütlerinın büyük
ölçüde benimsenmesi gerektiğini be-
lirterek şu görüşlere yer verdi:
"Tersine davranış, yakuı gelecekte
aynı madde>i yeniden değistirmeyi zo-
nınlu kılar. A\rupa İnsan Haklan
Mahkemesi'nin ve Yenedik Komisyo-
nu'nun benimsediği ölçütîer, şıddete
başvurma' ile 'somut ve mevcut teh-
like'dir. Odak kriteri, demokrasinin
ve siyasalpartilerin korunması denge-
sini ve son çare çözümünü sağlamak-
tan uzakbr. Şiddete başvurma kriteri-
nin "etnık bölücülük, yabancı düşman-
lığı ve hoşgörüsüzlük' durumlannıda
içerdiği unutuhnamahdır."
Bor madetilerinin özellestirilmesine tepki
Yalçınkaya: Ölüm
orucuna başlanm
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-DYP Şanlıurfa Milletve-
kili Mehmet Yalçınkaya,
MTA'nın hesaplannm görüşül-
düğü TBMM KİT Komisyonu
toplantısırda, bormadenlerinm
özelleştirilmesi girişimlerine
tepki göstererek
"Borunözefleşti-
rümemesi için
gereldrse ölüm
orucuna başlaya-
cağun~ dedı.
TBMM KİT
Komisyonu'nun
dünkü toplantı-
sında Maden
• TBMM KİT
Komisyonu toplantısında
konuşan Devlet Bakanı
Gaydalı, MTAGenef
Müdürlüğö'nün yeniden
yapılartdınlması için
milletvekillerinden
destek istedi.
yapılandınlması için milletve-
killerinden destek istedi. Sis-
mik-1 gemisinin çok eskı ol-
duğunu, bazı yeni cihazlann
gemiye monte edilemediğini
belirten Gaydalı. yeni bir araş-
tırma gemisi almak amacıyla
YPK'den karar
ahndığmı, bu
yıl içinde ihale
yolu ile yeni
araşürma gemi-
sinin alımının
gerçekleştirile-
ceğini bildirdi.
DYP Şanlıur-
fa Milletvekili
Tetkik Arama Enstitüsü'nün
(MTA) 1997 ve 1998 yılı he-
saplan görüşülerek ibra edildi.
Toplantıda konuşan Devlet Ba-
kanı Edip Safder Ga\dak ma-
dencilik sektöründekı dağınık-
hğı sona erdirmek ve MTA Ge-
nel Müdürlüğu'nün yeniden
Yalçınkaya, bor maden işlet-
melerinin özeUeştirihnesine
ilişkin karara tepki gösterdi.
Bor'un Türkiye için yaşamsal
öneme sahıp olduğunu belirten
Yalçınkaya, "Borun özeDeşti-
rflmemesi için gereldrse öhim
orucuna başla\^cağunn
dedi.
Haber-Sen: Küreselleşme, telekomünikasyon hizmetlerine eî koymaya çalışıyor
ödeyeeek'
Istanbul Haber
Servisi - Haberleş-
me, lletişim ve Ba-
sm Yayın Emekçi-
leri Sendikası (Ha-
ber-Sen) Genel
Başkanı Kemal
Keleş, küreselleş-
me olgusunun te-
lekomünikasyon
ve PTT hizmetle-
rine el koymaya
çalıştığım belirte-
rek "Tûrk Tele-
kom ve PTT'nin
özeüeştirümesin-
den sermaye grup-
lanna büyük kâriar akacak.
Tüm bunlann faturasuu da
haOanuz ödeyeeek" dedi.
Haber-Sen Genel Merkezi,
5. kuruluşyıldönümünde, Tele-
kom ve PTT'nin özelleştiril-
mesi ile ilgili basın toplantısı
düzenledi. Haber-Sen'in Aksa-
ray'daki merkez binasında dü-
zenlenen toplantıda genel baş-
kan Kemal Keleş, uluslararası
sermayenin baskı ve sömürü
kurumlan IMF ve Dünya Ban-
kası'nın, "teknotojinin gözbe-
beği" Türk Telekom'u özelleş-
tirmek istediğini söyledi.
'Ulke bağunsızhğı
tehükeye girer'
Keleş, Türkiye'nin en çok
kurumlar vergisi ödeyen Te-
lekom'un 10 milyar dolara
satıhnak istendiğini ve bu sa-
tışın gerçekleşmesi halmde
Hazine'nin büyük bir gelir
kaybına uğrayacağmı anlattı.
Stratejik bir öneme sahip olan
Telekom'un özelleştınlmesi
durumunda ülke bağımsızlı-
ğının da tehlıkeye gireceğıni
vurgulayan Keleş, özelleştir-
menin Telekom hizmetlenni
pahalılaştu^cağım söyledi.
Haber-Sen Genel
Merkezi, 5. kuruhış
yddönümünde,
Telekom vePTTnin
özeUeştirümesi ile
ügffî basın toplantısı
düzenledL Genel
Başkan Keleş, Türk
Telekom'un ve
PTT'nin
özeUeştirümesinin
sermaye gruplanna
büyük kâr
sağla>acağını,
yurttaşı ise mağdur
edeceğini vurguladL
Keleş, PTT'nin özelleştiril-
mesi için de çalışmalann sür-
dürüldüğünü belirterek Tür-
kiye'nın en yaygın kurumu
olan PTT'ye bu nedenle uzun
bir süredir yatırım yapdma-
dığını savundu. Keleş, PTT
hizrnetlerinin ivme kaybeder-
ken kargo şirketlerinin grafı-
ğmin yükselmesinin bilinçli
olarak yaratıldığım ifade etti.
Turkcelestirme calısması basladı
Tıp dilinden yabancı
terimler ayıklanacak
Istanbul Haber Servisi-
Latinceden Ingilizceye,
Arapçadan Farsçaya ka-
dar birçok terimin bulun-
duğu tıp bıliminin Türk-
çeleştirÛmesi için bazı he-
kimler çalışma başlattı.
Istanbul Üniversitesi
Rektörü Prof. Kemal
Alemdaroğhı. 20 yıl önce
de böyle bir çahşmanın
başlatıldığını, ancak top-
lantı aşamasından ileriye
gidemediğini anımsata-
rak "Umanm aynı şey ol-
maz, toplan-
b başladığı
yerde bit-
mez" dedi.
Istanbul
Tıp Fakülte-
si tarafmdan
düzenlenen
'TıpDflinde
TürkçeKul-
lanunı' ko-
nulu toplan-
tı, fakültenin
1933 Refor-
mu Anfi-
si'ndeyapıl-
dı. IÜ Rek-
törü Prof. '
Kemal Alemdaroğlu,
30'lu yıllarda Türkçe ke-
limeler tıp alamnda kul-
lanılırken 50'li yıllarda
Arapça ve sonrasında da
îngilizcenin dile hâkım
olduğunu söyledi. Hasta-
lann hekimlerini anlama-
dığına dikkat çeken
Alemdaroğlu, yine de di-
lin Türkçeleştiirihnesinde
titiz olunmasını istedi.
• 'Tıp Dılinde
Tûrkçe Kullanımı"
konulu toplantıda
bilim dilinin yabancı
terimlerden
anndınlması
tartışıldı. IÜ Rektörû
Alemdaroğlu,
hastalann hekimleri
anlamasını
kolaylaştıracak bu
çalışmanın toplantı
aşamasında
kalmaması
gerektiğini vurguladı.
Toplantımn düzenlen-
mesine önayak olan Prof.
Dr. Yener Aytekin, dılimi-
zi iyi kullanmadığımızı
söylerken "Masamızın
üstündeki sözlüğü eskit-
meden yazı yazıyoruz"
dedi. Yazar Feyza Hepçi-
Kngirter ise dilde yabancı-
laşma yaşadığımızı vur-
guladı. "Biz çukura daha
önce de düştük. 600yıl bo-
yunca bu çukurda debe-
lendik" diyen Hepçılin-
girler, günümüzde aydın-
larla okur arasında bir
uçurumun yaratılmaya
çalışıldığını söyledi.
Yeni bir Osmanhca
Yeni bir Osmanlıca ya-
şadığımızı savunan Hepçi-
lingirler şöyle devam etti:
"Sık sık tabelalarda
gördüğümüz}'abancı keü-
melerin gerekçesi turizm
olarak açıklamyor. Ya-
bancılar kendi dillerinde
yasamak istese bura\a gel-
_ - _ ^ _ mezdi. Ital-
ya'ya giden,
bir ketime
öğrenip ülke-
sinedönüyor.
Amaülkemi-
zegelenturist
tek kelime
Türkçe öğje-
nemiyor. Or-
neğin bir ka-
nepe marka-
sungilizceta-
bela hazniı-
yor. V'ani tu-
rist gelecek,
kanepeye ih-
tiyacı oklu-
ğuna karar verecek, kane-
pe abp ülkesine dönecek.
Hastanelere hospital deni-
yor. Kişi 4
ben hospitala
gittim' mi diyecek?"
'Tûrkçeleştirme zor'
Dilbilimci Prof. Dr.
Tahsin Yücel, insamn en
iyi kendi diliyle düşündü-
ğünü kaydetti. Tıp, hukuk
gibi alanlan Türkçeleştir-
menin zorluğuna dikkat
çeken Yücel, yıne de halk
dilinde bilinen terimlerin
tıp diline gırebileceğini
söyledi.
Prof. Dr.BediaAkarsu
ise 1980 sonrasında Türk,
Dil Kurumu'nun kapatıl-
masıyla Türkçenin kötü-
ye gittiğini ifade etti.
Akarsu. "Türkçe yazun
dih' olabilmişse. öyküler,
romanlar yazılabilmişse
neden bilim dili olmasm"
dıyerek bilimde Türkçe-
leşmeyi savundu.