17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Avrupa Birliği'ne uyum İşveren, sosyal düzenlemeden çekiniyor • AB'nin istihdam ve sosyal konuiardaki düzenlemelerine uyulması durumunda sosyal gelişimin sekteye uğrayacağını Öne sûren TÎSK, AB'ye istihdam ve sosyal konularda söz verümemesi gerektiğiııi savundu. ANKARA (Ctunhu- riyet Bürosu) - lş Gü- vcncesi Yasa Tasan- sı'na uluslararası reka- beti engellediği savı ile karşı çıkan işveren sen- dikası TfSK, bu sefer dc AB'nin istihdam ve sosyal konuiardaki dü- zenlemelerine uyulma- sı durumunda sosyal gelişimin sekteye ugra- yacağını öne sürüyor. AB'ye uyum mevzuan çerçevesinde hazırla- nan ve dün hükümete sunulan Ulusal Prog- ram'da, sosyal konular- da yapılacak düzenle- melerdehızu biruyum- lastırma programından kaçmılmasını öneren TtSK, «Yapılacak dü- zenkmelerin ksa vade- de değil, orta vadede gerçekJeştirilmesi esas obnahdır'' diyor. AB mevzuatına uyum sağlanması ama- cıyla hazırlanan Ulusal Program'ın istihdam ve sosyal politikalar bölü- müne ilişkin görüşleri- ni Işveren dergisinde yayımlayan TlSK'in AB'nin gehşmiş sosyal politikalanndan çekin- diği ortaya çıktı. lş gû- vencesi ve iş kanımuna ilişkin görüşlerini açık- larken hazırlanan tasa- nlann ILO normlanna uymadığı gerekçesi ile karşı çıkan TlSK'in, bu konuda da samimi ol- madıgı, yenıden gozler önüne serildi. İşveren lehme yapılan hiçbir dûzenlemeye itiraz et- meyen TÎSK, işçilerin lehınde yapılan en ufak bir düzenlemeye bile karşı çıkıyor. AB'ye is- tihdam ve sosyal konu- larda söz verilmemesi gerektiğini savunan TÎSK, AB iîe sosyal po- litikalara ilişkin hiçbir anlaşmanın yapılma- ması gerektiğini günde- me getiriyor. 'Rekabetgücü Özellikle Fransa ve Almanya 'nın uyguladı- ğı sosyal polıtikalardan ısrarla kaçınılması ge- rektiğini savunan TlSK, bu ülkelerin po- litikalan yerine tngilte- re'nin izlcdiği sosyal politikalann gözönüne alınması gerektiğini sa- vunuyor. "Uyum çahş- malanndaTürkekono- misinİB rekabet gücfi gözetflmetidir" diyen TlSK, gelişmiş ülkele- rin şartlannı esas alan mevzuat düzenlemele- rinin ekonomik ve sos- yal gelişimi sekteye uğ- ratacağını savunuyor. TlSK'in öncelik ve- rilmesini ıstediği konu- lar şu şekilde sıralanı- yor: • Sosyal taraflar güç- lendirilsin. • Avrupa istihdam stratejisine katüım. • uzel istihdam bü- rolannın kurulması prosedüriinüngcliştml- mesi. Koalisyon ortağı partiler, siyasi ölçütlerin karşılanması konusunda uzlaşamadılar Ulusal Program geciktirilryorANKARA (Cumburiyet Bûrosu) - Hükümet ortaklan, Avrupa Birliği'yle (AB) tam üyelik görüşmeleri açısın- dan kritik önem taşıyan Ulusal Prog- ram'ı geciktirme karan aldılar. Ortak- lann hem programm siyasi ölçütlerle ilgili bölümünde uzlaşamadıklan hem de Türk kamuoyunda acil beklentiler yaratmama amacıyla bu karan aldıkla- n kaydedildi. Mart ya da nisan ayma sarkması beklenen Ulusal Program'da üzerinde uzlaşılamayan konulann ba- şında "Kürtçe TV, DGM ve MGK'nin geleceği veölümcezasT geliyor. Türki- ye bu süreçte AB'nin yapacağı mali yardımlann hukuki çerçevesini oluş- turacak 'çerçeve yönetmeüği' ve mali yardınun miktannm açıklanmasını da bekleyecek. Başbakan Bülent Ecevit ise "Uzlaşınaya doğru gidiyoruz" de- mekle yetindi. Türkiye'nin AB yönündeki geleceği- ni yakından ilgüendiren Ulusal Prog- ram, dün Başbakanlık'ta yapılan lider- ler zirvesinde ele alındı. Zirveye, DSP hderi Başbakan Bülent Ecevit MHP li- • Türkiye, ay sonuna kadar AB'ye sunacağını açıkladığı Ulusal Program'ı geciktirme karan aldı. Bu karann alınmasında, 'liderlerin siyasi ölçütîer üzerinde uzlaşamaması ve kamuoyunda acil beklentiler yaratılmaması' nedenleri gösteriliyor. AB Genel Sekreteri, siyasi ölçütleri 'daha kısa ve kapsayıcı' şekilde yazdıktan sonra yejıiden hükümete sunacak. Hükümet, AB'nin 'çerçeve yönetmeliğı' açıklamasının ardından mart ya da nisan ayında Ulusal Program'ı hazır hale getirebilecek. deri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, ANAP liderı ve Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yılmaz. Başbakan Yar- dımcısı Hüsamettin Özkan. Devlet Ba- kanı Şükrü Sina Gürel Dışışleri Baka- nı ismaüCem. Dışışlen Bakanhğı Müs- teşan Büyükelçi Faruk Loğoğlu, AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vu- ral ile diğer ilgili bürokratlar katıldı. Ecevit: Umut verici uzlaşı Başbakan Ecevit, Çankaya Köş- kü'nde düzenlenen yeni yıl resepsiyo- nunda gazetecılerin sorulan üzerine, Ulusal Program çalışmalanmn iyiye gittiğini beürterek "Umutverici biruz- laşı oldu" dedi Bahçelı"nın tutumunu "umduğundan iyi bulduğunu" kayde- den Ecevit, Kürtçe TV ile ilgili bir so- ruya da uzlaşı sağlamaya çahştıklan yanıtmı vermekle yetındi. Yaklaşık 3 saat süren toplantmm ba- şında Büyükelçi Vural, 30 bölüm ve 1500 sayfadan oluşan Ulusal Program konusunda liderlere bilgi verdi ve Tür- kiye'nin temel dış politika çizgilerinin yer aldığı belgenin ginş bölümüyle si- yasi ölçütlerle ilgili bir sunuş yaptı. AB Genel Sekreteri, Ulusal Program'ın en duyarlı bölümü olan siyasi ölçütlerle il- gili hazırlamış olduğu "seçenekö me- tinleri" lıderlere sundu. Bu metinler üzerinde uzlaşamayan liderlerin değer- lendirmelerinde şu unsurlar ön plana çıktı: • Bahçeli ve Gürel, AB'den Türki- ye'nin adayhğı konulannda netbirme- saj gelmediğini vurguladılar. Nice Zir- vesi'nde yapılan çahşmalarda Türki- ye'nin 2010'a kadar dışlandığını belir- ten Bahçeli ve Gürel, TBMM Dışiliş- kiler Komisyonu'nun Stockholm'de ay sonunda yapılacak toplantıya çağnl- mamasımn bu kanıyı güçlendirdiğini kaydettiler. Bu kapsamda, AB'nin Tür- kiye'ye vereceği mali yardımm huku- ki çerçevesini oluşturacak 'çerçeve yö- netmetiğûı' ve yapılacak yardımın mik- tannın açıklanmasını beklemenin daha doğru olacağını da behrttiler. 'Takvim yok, gecikme yok' • Dışişleri yetkilileri ise, Ulusal Program'uı gecikmesinin söz konusu ohnadığmı. çünkü AB'ye sunulan bir takvim olmadığını bildirdiler. AB'nin diğer adaylara çerçeve yönetmeliği Koabsyonu ohışturan partilerin genel başkanlan Başbakanlık merkez bmasmda gerçekleştirüen toplannda bir araya geMOer. Toplantıya. genel baskanlarm yanı sıra Devlet Bakamve Başbakan Yardunası Hüsamettin Özkan. Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel ve Dışişleri Bakanı tsmail Cem de kaüldı. (Fotoğraf: AA) sunduktan sonra ulusal programlannı aldığı, Türkiye için de benzer bir süreç yaşanacağını kaydettiler. • AB'nin sundugu katılım ortaklığı belgesinde siyasi ölçütierle ilgili istem- lere çok kısa değinıldiğini belirten li- derler, Türkiye'nin bu istemlere yanı- tınm da uzun uzun irdelemeler yerine çokkısa ve kapsayıcı türden olması ge- rektiğinin altuıı çizdiler. Toplantıya ka- tılanbıryetkili, "Bizibağlayacakifade- lerieilerideTürkiye'nin çıkarianna ay- kın değeriendirmelerin yapıhnasmıön- lememiz gerek" dedı. Büyükelçi Vu- ral, siyasi ölçütlerle ilgili bölümü ye- niden yazarak BakanlarKurulu'na su- nacak. • AB'ye üyelik konusunda Türk ka- muoyunda acil beklentiler yaratılma- malı. Bu beklentilenn karşılanmama- sı kamuoyunda daha büyük hayal kınk- lıklanna neden olabilir. • Programm giriş bölümünde Türki- ye'nin temel dış politika çizgisine de yer verildi. Bu kapsamda Kıbns soru- nu da yer aldı. Bu bölümde Türkiye, adadaki sorunun Türk ve Rum ta- raflannca iki eşit egemen devlet arasında yapıhriası gerektiğini ve AB üyeliğinin bu süreci baltala- yacak bir gelışme olduğu mesajı- m AB'ye veriyor. MHP, Kûrtçe TV'de tavnnı koruyor • Liderlerin üzerinde an- laşamadıklan konulann başlann- da anadılde (Kürtçe) yayın ve eğitim, Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısının değiştiril- mesi, devlet güvenlik mah- kemelerinin kaldınhnası ve ölüm cezasuun yasalardan çıkartılması geliyor. Bahçeli'nin, Kürtçe TV konusunda AB'ye taahhüt veril- mesine kesinlikle karşı çıktığı öğ- renildi. • Bu belge önce Bakanlar Ku- rulu'na sunulacak. ancak ondan sonra AB'ye verilecek dunıma kavuşacak. 1500 sayfa tutan bu belgenm tamamlanması ve ondan sonra da tercüme edilmesi gereke- cek. Bu sürecin de haftalar alması bekleniyor. Bu durumda Tür- kiye'nin belge üzerinde anlaşması ve AB'ye sunması mart-nisan ay- lanna kalabilir. '",-'-"' Adalet Bakanı, FP'nin içinde partinin kapatılmasını isteyenler bulunduğunu belirtti Türk: Aııayasa değişfldiğî zorANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Anayasanın 69. maddesi değışikliğiy- le ilgili olarak hükümet ortaklanyla son dakika pazarlıklannı sürdüren FP, hazırladığı 4 ayn alternatıf önenye hü- kümetten gelecek yanıtı bekliyor. Adalet Bakanı Hikrnet Sami Türk, Çankaya Köşkü'ndeki resepsıyonda gazetecilerin anayasa değişikliği ça- lışmalan ile ilgili sorulan üzerine, "Anayasa değişikliği zor görünüyor. FP, isi zora sokuyor" dedi. FP içinde partinin kapanhnasını is- teyenlerin bulunduğunu kaydeden Türk, partinin kapatılması durumu- nu kastederek "Bizim için sorun yok, sonın onlann sorunu, en fazla erken seçim olur" diye konuştu.lktidann önerisinde yer alan "seçimegnTneme" yaptmmının FP'nin hiçbir önensınde yer ahnaması dikkat çekerken "odak" tammmı netleştirmeye yöneük düzen- lemelerle kapatma davası engelini aş- manın yollan aramyor. • Iktidann siyasi partilerin kapatılmalanyla ilgili 69. madde önerisine itirazlan alt komisyonda dikkate alınmayan FP'nin, hükümet dü2eyindeki girişimleri sürüyor. FP milletvekili Şeref Malkoç'un hazırladığı 4 alternatif öneriye hükümetten yanıt beklenirken iktidann önerisindeki "seçime girmeme" yaptınmımn FP'nin hiçbir önerisinde yer almaması dikkat çekiyor. Anayasa Komisyonu tarafından oluşruran alt komisyon, anayasa deği- şikliği paketiyle ilgili çalışmalannı dün tamamladı. Dctidann siyasi parti- lerin kapatılmalanyla ilgili 69. mad- de önerisine itirazlan alt komisyonda dikkate alınmayan FP'nin, hükümet düzeyindeki girişimleri sürüyor. FP'nin hukukçu milletvekillerinden Şeref Malkoç'un, önceki gün Adalet Bakanı HikmetSamiTürk'e 69. mad- deyle ilgili olarak 4 ayn altematif ilet- tiği, ancak henüz olumlu yanıt alma- madığı belirtildi. tktidann önerisinde yer alan "ara ve gend seçimlere ginne- me* yaptınmı, FP'nin önerilerinin hiçbirisindeyerahnıyor. "TerörvçşkJ- det içermeyen ve teşvik etmeyen fuİler ilekûrsü dokunutanaznğı kapsamında buhınan sözvefifllerin odakobnada e- sasolarakahnamayacağt'' düzenleme- siyle "odak" gerekçesiyle kapatma karan verihnesini zorlaştırmak iste- yen FP, Anayasa Mahkemesi'nin ka- patma kararlannı üçte iki çoğunlukla vermesine yönelik düzenlemede de ıs- rarlı görünüyor. FP'nin yeni pazarhk konusu Hükümetle sürdürülen görüşmeler- de 69. maddede "odak" konusunda ıstediklerine yakın bir değişiklik ya- pıhnaması durumunda, FP'nin son an- da, kapatılan RP'nin hderi Necmettin Erbakan'ı ilgilendiren siyasi yasak- larla ılgılı düzenlemeyi yeni bir pa- zarlık konusu olarak gündeme getire- bileceği belirtildi. Söz ve eylemleriy- le bir partinin kapatılmasına neden olanlara 5 yıl siyaset yasağı getiren 69. madde hükmünü şımdiye kadar pazarlık konusu yapmayan FP'nin, en son aşamada bu doğrultuda bir istem- de bulunabileceği savunuldu. FP Grup Başkanvekili Yasin Hati- boğlu dün düzenlediği basın toplantı- suıda mevcut önenye destek vermeye- ceklerini savundu. Alt komisyonun raporu gecikti Çalışmalannı düm tamamlayan alt komisyon raporunu Anayasa Komis- yonu'na iletmedi. Raporun, FP'li üye Mustafa Kamalak'ın Strasbourg'da olması nedeniyle bıtirilemediği belir- tilirken gecikmenin, hükümet ve FP arasında sürdürülen görüşmelerden çıkabılecek uzlaşmaya yönelik oldu- ğu kaydedildi. Anayasa Alt Komisyonu çalışmala- nna DYP grubu adma katılan Amas- ya Milletvekili Ahmet tyimaya, ko- misyon raporuna muhalefet şerhi koy- du. lyimaya, karşı oy yazısında, yapı- lacak değişiklikte, AB müktesebatın- daki parri kapatma ölçütlerinın büyük ölçüde benimsenmesi gerektiğini be- lirterek şu görüşlere yer verdi: "Tersine davranış, yakuı gelecekte aynı madde>i yeniden değistirmeyi zo- nınlu kılar. A\rupa İnsan Haklan Mahkemesi'nin ve Yenedik Komisyo- nu'nun benimsediği ölçütîer, şıddete başvurma' ile 'somut ve mevcut teh- like'dir. Odak kriteri, demokrasinin ve siyasalpartilerin korunması denge- sini ve son çare çözümünü sağlamak- tan uzakbr. Şiddete başvurma kriteri- nin "etnık bölücülük, yabancı düşman- lığı ve hoşgörüsüzlük' durumlannıda içerdiği unutuhnamahdır." Bor madetilerinin özellestirilmesine tepki Yalçınkaya: Ölüm orucuna başlanm ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-DYP Şanlıurfa Milletve- kili Mehmet Yalçınkaya, MTA'nın hesaplannm görüşül- düğü TBMM KİT Komisyonu toplantısırda, bormadenlerinm özelleştirilmesi girişimlerine tepki göstererek "Borunözefleşti- rümemesi için gereldrse ölüm orucuna başlaya- cağun~ dedı. TBMM KİT Komisyonu'nun dünkü toplantı- sında Maden • TBMM KİT Komisyonu toplantısında konuşan Devlet Bakanı Gaydalı, MTAGenef Müdürlüğö'nün yeniden yapılartdınlması için milletvekillerinden destek istedi. yapılandınlması için milletve- killerinden destek istedi. Sis- mik-1 gemisinin çok eskı ol- duğunu, bazı yeni cihazlann gemiye monte edilemediğini belirten Gaydalı. yeni bir araş- tırma gemisi almak amacıyla YPK'den karar ahndığmı, bu yıl içinde ihale yolu ile yeni araşürma gemi- sinin alımının gerçekleştirile- ceğini bildirdi. DYP Şanlıur- fa Milletvekili Tetkik Arama Enstitüsü'nün (MTA) 1997 ve 1998 yılı he- saplan görüşülerek ibra edildi. Toplantıda konuşan Devlet Ba- kanı Edip Safder Ga\dak ma- dencilik sektöründekı dağınık- hğı sona erdirmek ve MTA Ge- nel Müdürlüğu'nün yeniden Yalçınkaya, bor maden işlet- melerinin özeUeştirihnesine ilişkin karara tepki gösterdi. Bor'un Türkiye için yaşamsal öneme sahıp olduğunu belirten Yalçınkaya, "Borun özeDeşti- rflmemesi için gereldrse öhim orucuna başla\^cağunn dedi. Haber-Sen: Küreselleşme, telekomünikasyon hizmetlerine eî koymaya çalışıyor ödeyeeek' Istanbul Haber Servisi - Haberleş- me, lletişim ve Ba- sm Yayın Emekçi- leri Sendikası (Ha- ber-Sen) Genel Başkanı Kemal Keleş, küreselleş- me olgusunun te- lekomünikasyon ve PTT hizmetle- rine el koymaya çalıştığım belirte- rek "Tûrk Tele- kom ve PTT'nin özeüeştirümesin- den sermaye grup- lanna büyük kâriar akacak. Tüm bunlann faturasuu da haOanuz ödeyeeek" dedi. Haber-Sen Genel Merkezi, 5. kuruluşyıldönümünde, Tele- kom ve PTT'nin özelleştiril- mesi ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Haber-Sen'in Aksa- ray'daki merkez binasında dü- zenlenen toplantıda genel baş- kan Kemal Keleş, uluslararası sermayenin baskı ve sömürü kurumlan IMF ve Dünya Ban- kası'nın, "teknotojinin gözbe- beği" Türk Telekom'u özelleş- tirmek istediğini söyledi. 'Ulke bağunsızhğı tehükeye girer' Keleş, Türkiye'nin en çok kurumlar vergisi ödeyen Te- lekom'un 10 milyar dolara satıhnak istendiğini ve bu sa- tışın gerçekleşmesi halmde Hazine'nin büyük bir gelir kaybına uğrayacağmı anlattı. Stratejik bir öneme sahip olan Telekom'un özelleştınlmesi durumunda ülke bağımsızlı- ğının da tehlıkeye gireceğıni vurgulayan Keleş, özelleştir- menin Telekom hizmetlenni pahalılaştu^cağım söyledi. Haber-Sen Genel Merkezi, 5. kuruhış yddönümünde, Telekom vePTTnin özeUeştirümesi ile ügffî basın toplantısı düzenledL Genel Başkan Keleş, Türk Telekom'un ve PTT'nin özeUeştirümesinin sermaye gruplanna büyük kâr sağla>acağını, yurttaşı ise mağdur edeceğini vurguladL Keleş, PTT'nin özelleştiril- mesi için de çalışmalann sür- dürüldüğünü belirterek Tür- kiye'nın en yaygın kurumu olan PTT'ye bu nedenle uzun bir süredir yatırım yapdma- dığını savundu. Keleş, PTT hizrnetlerinin ivme kaybeder- ken kargo şirketlerinin grafı- ğmin yükselmesinin bilinçli olarak yaratıldığım ifade etti. Turkcelestirme calısması basladı Tıp dilinden yabancı terimler ayıklanacak Istanbul Haber Servisi- Latinceden Ingilizceye, Arapçadan Farsçaya ka- dar birçok terimin bulun- duğu tıp bıliminin Türk- çeleştirÛmesi için bazı he- kimler çalışma başlattı. Istanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğhı. 20 yıl önce de böyle bir çahşmanın başlatıldığını, ancak top- lantı aşamasından ileriye gidemediğini anımsata- rak "Umanm aynı şey ol- maz, toplan- b başladığı yerde bit- mez" dedi. Istanbul Tıp Fakülte- si tarafmdan düzenlenen 'TıpDflinde TürkçeKul- lanunı' ko- nulu toplan- tı, fakültenin 1933 Refor- mu Anfi- si'ndeyapıl- dı. IÜ Rek- törü Prof. ' Kemal Alemdaroğlu, 30'lu yıllarda Türkçe ke- limeler tıp alamnda kul- lanılırken 50'li yıllarda Arapça ve sonrasında da îngilizcenin dile hâkım olduğunu söyledi. Hasta- lann hekimlerini anlama- dığına dikkat çeken Alemdaroğlu, yine de di- lin Türkçeleştiirihnesinde titiz olunmasını istedi. • 'Tıp Dılinde Tûrkçe Kullanımı" konulu toplantıda bilim dilinin yabancı terimlerden anndınlması tartışıldı. IÜ Rektörû Alemdaroğlu, hastalann hekimleri anlamasını kolaylaştıracak bu çalışmanın toplantı aşamasında kalmaması gerektiğini vurguladı. Toplantımn düzenlen- mesine önayak olan Prof. Dr. Yener Aytekin, dılimi- zi iyi kullanmadığımızı söylerken "Masamızın üstündeki sözlüğü eskit- meden yazı yazıyoruz" dedi. Yazar Feyza Hepçi- Kngirter ise dilde yabancı- laşma yaşadığımızı vur- guladı. "Biz çukura daha önce de düştük. 600yıl bo- yunca bu çukurda debe- lendik" diyen Hepçılin- girler, günümüzde aydın- larla okur arasında bir uçurumun yaratılmaya çalışıldığını söyledi. Yeni bir Osmanhca Yeni bir Osmanlıca ya- şadığımızı savunan Hepçi- lingirler şöyle devam etti: "Sık sık tabelalarda gördüğümüz}'abancı keü- melerin gerekçesi turizm olarak açıklamyor. Ya- bancılar kendi dillerinde yasamak istese bura\a gel- _ - _ ^ _ mezdi. Ital- ya'ya giden, bir ketime öğrenip ülke- sinedönüyor. Amaülkemi- zegelenturist tek kelime Türkçe öğje- nemiyor. Or- neğin bir ka- nepe marka- sungilizceta- bela hazniı- yor. V'ani tu- rist gelecek, kanepeye ih- tiyacı oklu- ğuna karar verecek, kane- pe abp ülkesine dönecek. Hastanelere hospital deni- yor. Kişi 4 ben hospitala gittim' mi diyecek?" 'Tûrkçeleştirme zor' Dilbilimci Prof. Dr. Tahsin Yücel, insamn en iyi kendi diliyle düşündü- ğünü kaydetti. Tıp, hukuk gibi alanlan Türkçeleştir- menin zorluğuna dikkat çeken Yücel, yıne de halk dilinde bilinen terimlerin tıp diline gırebileceğini söyledi. Prof. Dr.BediaAkarsu ise 1980 sonrasında Türk, Dil Kurumu'nun kapatıl- masıyla Türkçenin kötü- ye gittiğini ifade etti. Akarsu. "Türkçe yazun dih' olabilmişse. öyküler, romanlar yazılabilmişse neden bilim dili olmasm" dıyerek bilimde Türkçe- leşmeyi savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle