17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: İbrahim Yüdız #Sorum- lu Müdür: Fikret İlkiz # Haber Merkezı Müdü- rü: Hakan Kara îstıhbarat Ctngiz Yıldınm # Ekonomı Özlem Yüzak # Kultur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir V ücelman • Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme- Abdullah V azıcı 0 l-otoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bügı- Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerı Mehmet Faraç 0 Â\Tupa TemsıFcısı Güray Öz Yayın Kunılu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, tbrahim Yİküz, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürtc Bulvan No 125.Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel4195020<7hat), Faks 4195027 0 tzmır Temsücısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S 2/3Tel 4411220. Faks 4419117• AdanaTemsıkısı Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel. 363 12 11. Faks 36? 12 15 Müessese Muduru İistün Aknıcn 0 Koordmator Ahmel Korulsan 0 Muhasebe Biüent Yener 01dare Hüseyin Giirer 0 Satış FaziietKuza MEDVA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbi» Erdurto # Koordmator Refc> Işrnnan • Genel MudürYaıdımcaı. SevdaÇoban Tel 514 07 5 3 - -51?84«V«l,F*s 5138463 \ a>ımla>an * 1 üfkocagı C A Basaa: Venı Gun Haber Ajansı, Basın \e *l ayıncılık \ Ş 39 41 Cagaloglu 34334 lstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel (02i:)5i:05Û5|20hal) FaJ.- (0212)5138^5 www.cumhunvet.com.tr 17OCAK2001 îmsak: 5.46 Güneş: 7.19 Öğle: 12.21 lkindi: 14.47 Akşam: 17.10 Yatsı: 18.36 Veliler uzaktan • ANKARA (ANKA) - Milli Eğitım Bakanlığı, velilenn eğitime katılımını daha etkın ve verimli hale getirebilmek amacıyla "anne-baba eğitimi" programlan uygulayacak. Veliler uzaktan eğitım aracılığıyla eğitim sıstemi ve özellikle de yönlendirme konusunda bılgilendınlecek. llköğretunden sonra öğrencinin hangi tür liseye gıdeceğı konusunda velilerin de görûşleri ahnacak ve alacaklan egitim doğrultusunda velilerin yönlendirmede aktif rolalmalan sağlanacak. Bakanlık aynca. yaygın eğitim merkezlerinde, eğitim çağı dışına çıkmış vatandaşlar için uygulanan pıogTamlann kapsamını da genişletecek. Sömestr tatilinde uzay • tZMİR(AA)- Dünyaıun 7'nci. Güney Avrupa ile Ortadoğu'nun ilk uzay kampı olan Izmir'de Ege Serbest Bölgesı'nde kurulu "Uzay Kampı Türkiye" yetkilileri, sömestr tatili ıçın özel programlarla öğrencilere tatilde uzay yolculuğu yaşatmaya hazırlandığını bildirdiler. Uzay Kampı Türkiye Pazarlama ve Halkla tlişkiler Yöneticisi Melda Güner, 5 günlük programa9-14yaş grubunun katılabildiğini, hafta sonu aile/çocuk programının 7-11 yaş grubu, 2 günlük yıldızlar ve gezegenler macerasının da 9-16 yaş grubuna yönehk olduğunu dile getirdi. Tarihi hamam kafeterya oldu • GAZİANTEP (AA)- Gaziantep'teki tarihi yapılar arasmda yer alan Keyvanbey Hamamı'nın bir bölümü kafeteryaya dönüştürüldü. Kafeterya sahibi Mehmet Ciğerli, "Cafe Şehzade" adıyla hizmete açtığı işyerine gelenlerin büyük çoğunluğunu Gaziantep Üniversitesi öğrencileri ve Zeugma antik kentinin kurtanlmasında görev alan yerli ve yabancı bilim adamlannın oluşturduğunu kaydetti. Salda Gölü'nde fotosafari • ANTALYA (AA)- Göller Bölgesı'nde, kuruyan ve çevre kirliliğinden zarar gören gölleri gündeme getirmek ve tanıtmak amacıyla, Burdur'un Yeşilova ilçesi yakınındaki Salda Gölü'ne fotoğraf sanatçılan içın "fotosafari" düzenlendi. Türkiye Tabıatını Koruma Denıeği (TTKD) Antalya Şubesı Başkanı Hedıye Gundüz, Göller Bölgesi'ndeki 65 gölden, 25'inin son yıllarda çeşitli etkenlerle kuruduğunu söyledı. Gündüz, çevrenın verdığı zararlan kamuoyunun dikkatine sunmaİc amacıyla Antalya Fotoğraf ve Sınema Amatörleri Derneği ile ortaklaşa 21 Ocak Pazar günü Salda Gölü'ne "fotosafari" düzenlediklerini bildirdi. 'Silsle-name'nin tiptabasımı • ANKARA (AA)- Istanbullu Musavvir Hüseyin tarafından 1682 yılında hazırlanan 'Silsile-name'nin tıpkıbasımı yapıldı. Numaralı olarak 3 bin adetbasılan 'Silsile- name'de 28 peygamberin minyatür tarzı portreleri ile Osmanlı padişahı 4. Mehmet'e kadar devam eden ünlü kişilerin silsileleri yer alıyor. TÜSlAD'ın 'Kadın Erkek Eşitliğine Doğru Yürüyüş' raporu açıklandı 'Kadm siyasetle yok'fstanbul Haber Servisi - Türkiye'nın. kadının gücünü sıyasete yansıtamadığı belirtilerek kadının toplumdaki eşit ko- numunu alması ve Türkiye'nın çağdaş- laşma sürecinin hızlanması için, yasa- larda ve eğitimde çok önemli adımlann atıhnası istendi. Türk Sanayici ve tşadamlan Derne- ği'nce (TÜSIAD), Ankara Üniversite- si öğretim üyeleri Prof. Dr. Mine Tan. Doç. Dr. Şerpü Sancar Üşür ve ODTÜ Öğretim Oyesi Doç. Dr. Yıldız Ecevit'e hazırlatılan "Kadm Erkek Eşitliğine Doğru Yürüyüş: Egitim. Çalışma Yaşa- mı ve Siyaset" başlıklı rapor, Türkıye'de kadın konusundakı acı tablovu bir kez daha ortaya koydu. TÜSİAD Başkanı Erkut Ypcaoğlu, bilgi toplumuna doğru hızla gidilen sü- reçte. ınsan kaynağının iyi yetışmesi- nin önemıne dıkkat çektı. YücaoJ'u "Geleneksel ilişkilerin yerini ber alanda modern tophımun getirdiği üiskilere bı- rakmayabaşladığıgünümüzde. kadının toplumda durduğu yerin yeniden tanım- lanmasmda fayda oİduğubir gerçektir " dedı. 'Kadınlara olumlu aynmcüık' Rapor hakkında ilk sunumu yapan Pıof. Dr. Tan. kadınlann eşithğe ulaşa- bılmelen için güçlenmeleri gerektiğinı söyledi. Olkemizin bugün, eğitım siste- minin hiçbir aşamasında kadın erkek eşitliğini sağlayamadığını belirten Tan, u Bu sonınlann aşılması için eğitimde ciddi bir dûzenlemeye gidümeti. kız ço- cuklannın olumlu ayrınıcıükpolitikala- n ile desteklenmelT dıye konuştu. 'Uluslararası taahhüüere uyulmuyor' Doç. Dr. Ecevit de. kadınlann güçlen- meleri ve toplumsal konumlannın yük- selmesı için ücret karşılığı çalışmalan- nın önemini vurgulayarak ancak bunun da tek başma yetçrh olamayacağının al- tını çizdi. Ecevit, kadınlann Türkiye'nin uluslararası taahhütlerine rağmen hala aynmcı muamelelerle karşı karşıya ol- duğunu ifade etti. Temsil oram yüzde 4.2' Doç. Dr. Üşür ise kadınlann sıyasal yaşamda da hak ettikleri yeri alamadık- lannı \airgulayarak "Tûrkiye,parlaınco- toda kadınlann tenısü oranında dürrya- da 174 ülke arasmda 101'nci. Şu anda kadınlann partamentomuzda temsfl ora- nı yüzde 42" dedi. Üşür, ekonomik ge- lışmışlikle kadınlann siyasal süreçte ak- tif rol almalanmn bağlantısı ohnadığı- nı, bu konuda özel önlemler alınması ge- rektiğini belirtti. Kadın cJerneklerinden Medeni Yasa için yeni kampanya Beldemekten bıktılarIZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - TBMM korrus- yonlanndan geçmesine kar- şın genel kurul gündemıne ahnmayanMedeni Yasa Ta- sansı'nın yasalaşması ama- cıyla kadm demekleri yeni bir kam- panya başlatü. Milletvekillenyle toplantı düzenleyen dernek yöneti- cileri, parti başkanlannı faks yağ- muruna tutmayı ve Meclis'e git- meyi planhyor. Türk Kadınlar Birliğı Başkanı Şermin Akman, 17 Şubat 1926'da kabul edilen Medeni Yasa'daki ek- sikliklerin düzenlenmesi konusu- nun 1976'da gündeme getinldiğinı anımsatarak, 1990 sonrası eylem- ler ve imza kampanyalan ile bu gı- nşımindesteklendığini söyledi. Ha- zırlanan yasa değişikliğı tasanlan- nın Mecüs'te üç kez "kadük oMu- ğunu" anımsatan Akman, "Son ha- zuianantasannın 2001 vıhnda mut- • Medeni Yasa Tasansı"nın yasalaşması için kampanya başlatan Kadın demekleri, parti başkanlannı faks yagmuruna tutmayı ve Meclis'e gitmeyi planhyor. laka Mecliste görüşûlmesmi ve ay- nen kabul edilmesini istiyomz" de- di. Medeni Yasa'da >apılacak en önemli değışikliğın "mal ortakhğı rejimi'nı geörmek olduğunu, ancak MHP'nin bu değişikliğe "servetav- cıhğı''nı özendireceğı gerekçesiyle karşı çıktığıru belirten Akman, "Bu bir talihsizlik.Türki>e'de kadın çok mağdur durumda ve bu yasa tasa- nsuıa medenrvim diyen hiçbir mii- letvekUinin hayır denıemesi gere- kir*' görüşünü savundu. Türk Kadınlar Konseyı Derne- ği Izmir Şube Başkanı NflûferGü- nay da 1926 yılında bir devnm ni- teliği taşıyan Medeni Yasa'mn bu- güne kadar yok denecek kadar de- ğişiklik geçirdiğini vur- gulayarak şunlan söyle- di: a 21.yüzyüınihtiyaçla- n ve kadınlann beklenti- leridoğrultusundayasada değişikük yapümahdır. UluslararasısözJeşmekreimzako- van ülkemiz, bunlardan 'Kadınla- ra Karşı Her Türlü Aynmcılığm .Önlenmesı Sözleşmesi'nekoydu- ğu çekinccleri kaldırması doğrul- tusunda bu tasanyı yasalaşürmak zorundadırT 'Ulusal itibanmız için' Izmir Sekreterler Derneği Baş- kanı ve Kordon Soroptımıst Kulü- bü Başkanı Güken Ozkan. AB'ye ginş sürecını yaşayan Türkiye için yasalarda kadınlara yöneük eşit- sizlıklerin giderilmesı amacıyla bazı düzenlemelerin yapılmasının, ülkenm ulusal itiban için de ge- rekli olduğunu vurguladı. e-posta : tan (" prizma. net. tr Korüarda hırs kolgeûyor Sezonun ilk Grand Slam'i olan Avustralya Açık Tenis Turnırvası'nın başlamasıyla tenisseverler kortlardan ve televizvon ekranlannuı başından aynhnaz oldu. Melbourne'deki korüann kadın-erkek ünlü yıldızlannda ise daha ilk turda heyecan dorukta. Kimi üzülüyor, kimi seviniyor, kimi hırslamyor. Hayranlarüun imza almak için maç çüaşlannı kolladığı tenis staıiannın hemen henıen ber hareketi "fotoğraT' oluyor. Önceki gün yapüan ilk tur maçlannda çekilen pozlardan biri, Slovak rakibi Daniela Hantucbova'yı 2-0 yenen Rus tenisçi Anna kournikova'nın maç sonundaki zafer işareti. Sportmenüğin güzel örneklerinden biri ise diğer fotoğrafta gözler önüne seriliyor. ABD'li Lindsay Davenport'a 2-1 yenilen Yugoslav tenisçi Jelena Dokic rakibinin etini sıkarak kuttuyor. Erkeklerin cephesine bakudığmda ise dünyaca ünlü Pete Sampras Slovak, rakibi Karol Kuceraile >aptığı maç sırasmda çok hırslı görûnüyor. ABD'li sporcu, rakibini 3-1 yendiği maçtaki "backhandieriyk izleyenlere bir tenis şöleni sunuyor. Favorilerin ilk turu zorlanmadan geçtiği turnuvada bayanlarda W"ımWedon'ın sahibi ABDTi raket Venfis VVıUiams, lspanyol Marie Jose MartinezM 2-1 lik sonuçla yendi. \VUHamsin kardcşi Serena-ise Tayvanlı rakibini 6-1 ve 6-4'lük sonuçlarla cledi. Güney Afrikah Amanda Coetzer, Fransız Mary Pearce, Belçikah Sabine Appefanans da ikincitura çıktüar. Erkeklerde İspanyol Alex Calatrava, Caıios Moya, Alman Nkholas Kiefer, turnuvanın 1 numarah seribaşı Brezihalı Gustavo Kuerten, Isveçli Magnus Norman ve Ingüiz Greg Rusedsld birinci turda nddplerim yenerek tur atiayan isimleroldular.(REUTERS) . Loren'densamimiyantdar Sophia Loren. ttahan sinemasmm drvasu 66 ya- şma rağmen güzelliğinden bir şey eksilmeyen bir kadın. "Grease" müzikahni seyretmekiçin Roma'dan Frankfurt'a giden ünlü sanatçı Bun- te dergisinin sorulannı yanrtlanıış. Loren, go- rünüşündcn memnun olduğunu, estetiği olma- dığmı söylü>Dr. Loren, genellikk Armani mar- ka knafetleri tercih ediyor, çoğunlukla da bir giydiği gece elbisesini bir daha gjyıniyor. Loren kadınlara bir sır da veriyor: Güzeüığimin sun düzenli uyku. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Ulusal Demokrasi Fonu' Nedir? Şili'de Salvador Allende ye karşı örgutlenen 'Amerikan Darbesi'nder); Yugoslavya'da hal- kın Slobodan Miloşeviç'e karşı 'galeyana gelme- sine' kadar, köprülerin altından ne kadar çok su ak- tı? 'Soğuk Savaş'ın o 'sıcak darbeleri', zamanla o kadar saçaklanmış; öylesine didik didik edilerek, sorumluluğu ABD'ye, daha doğrusu CIA'e yükten- mişti ki; Washington yönetiminde yavaş yavaş ABD'yi işe daha az karışmış göstefecek, yeni ve başka bir çare geliştirilmesi öngörülüyordu. Bun- da şaşılacak ne olabilir ki? Başkan Harry Tru- man'ın, daha başrolde CIA'in olduğu zamanlarda şöyle dediğini, kim unuttu: "-...Amerika Birieşik Devletleri'nin, dış ülkelerdeki 'açık eylemleri', ör- tülü (gizli) operasyonlaıia desteklenmelidir" (Na- tional Security Directive/NSD, 10/2) VVashington yeni 'tasanmını' (project), sert ulu- sal çekirdekli ulus devietlere karşı yöneltecekti; MustafaYıldınm'a göre, aşağıdaki nedenlerden, tasanmın bir 'demokrasiprojesi I democracy pro- ject' olması gerekiyordu: "... 11 yan gizli ilişkilerin ortaya çıkması, bağım- sızlığına ve onuruna düşkün ilgili ûlke halkının, ABD aleyhine dönmesine yol açar. 21 gizli ilişki- lehe bilgi toplanması, media 'ya ve öteki kurum- lara, parHlere, sağcı/solcu örgütlere yönlendirici- ler, kışkırtıcılar yerieştirilmesi, hem tehlikeli, hem de pahalıdır. 3/ ilgili ülke yönetimlerinin devril- mesine yönelik etkinliklerin örgütienmesi için gereken paranın sağlanmasında, ABD Kong- resi'nin, Senato'nun onayı gerekmektedin an- cak 1970'lerde Senato soruşturmalan sonu- cunda CIA'in, içerde ve dışarda, 'komplo' ger- çekleştirmesi kısıtlandığından, operasyonlar için para, ancak yasadışı yollardan elde edile- biimektedin Nikaragua kontralannda olduğu gi- bi, şeyhlere, zengin sultanlara, kara para ak- layıcılanna muhtaç kalınmıştır. 4/ örtülü ilişki- lerte dolap çevirmek, 'Soğuk Savaş' dönemin- de 'Komünizm tehdidi' gösterilerek uluslara- rası yasallık içinde kabul edilebüirdi; ancak Do- ğu Bloku'nun çözüleceği öngörüsü gerçekieş- tikçe, bu anti/komünizm dürtüsü giderek za- yıflayacaktı ve yasallık da bununla koşut ola- rak sorgulanacakt..." (Gazete Müdafaa-i Hu- kuk, 20 Ekim 2000) Iştetju gerekçeler, 'sert çekirdekli ulus devlet- ler'e karşı yöneltilecek yeni 'Soğuk Savaş' örgü- tünü doğuracaktır: 1982 sonlannda ABD Kong- resi'nin onayıyla kurulan, bu örgütün adı 'National Endovvment for Democracy' (NED), yani 'Ulu- sal Demokrasi Fonu' oldu. Peki hepsi bu kadar mı? Ne münasebet! Ağ kurnta uzmanları... Kiminaklınagelebilmiştirki? 'Komünist' ve 'to- taliter' Polonya'da, Lech VValesa 'Dayanış- ma' (Soüdarnoşç) bayrağını açtığında. Vatikan'da papalık makamına, tarihinde galiba ilk defa olarak, Polonya'lı bir kardinal seçilmişti. Tesadüf mü? 'Soüdarnoşç' Hareketi'nin, 'Sistem'in kilise destekli ilk 'ılımlı Hıristiyan' demokrasi tasan- mı ('projecf) olduğunu, herkes ne kadar geç anlayabikJi. İyi de, SSCB'de Mihayıl Gorbaçof'a uygulanan 'democracy project'i -demokrasi tasanmını- acaba çoğumuz hâlâ anlayabilmiş midir? Pek sanmıyorum. Oysa bakar mısınız, 'me- raklısı' neler diyor "...Istanbul 'da düzenlenen AGİT toplan tısında, Clinton Yeltsin'e dönerek, '-...başkan Yeltsin, diye söze başlayıp; YeKsin'ı'n Mdara oe/mes/n- de kendı paylannın bulunduğunu çağnştıran söz- ler söyleyince, YeltsinVn ağza alınmayacak bir sövgüyle toplantıyı terk ettiği ileh sürülmüştü. (As- lında) VVılliam Clinton, 'Project Democracy'n/n 1980'fı yıllarda Moskova içinde kurulan ayağını anımsatıyordu, Yeltsin'e..." "...19807/ yıllarda, birdenbire, yeni bir 'sosya- list program' ortaya atılmıştı: Moskova'da o yıl- lara dek, Sosyalist Devrim'in güçleri, 'işçi sını- fı' ve 'köylüter'le, 'ulusal kurtuluş hareketteri' ve 'banşçı güçler' olarak sıralanırken; 'kitle ör- gütleri' şimdiki adıyla NGO'lar -yönetim dişı örgütler, daha Türkçesi 'sivil toplum kuruluş- lan'- işin içine katolrvermişti; bu, 'projectdemoc- racy' etkinliğine, en iyi birömektibelkide..." "...Gorbaçof'a karşı yapıldığı ileri sürülen dar- benin ilk günü, Yertsin destekçileri; ABD'ye, yar- dım isteyen fakslar göndermişlerdi; bu fakslan alan Profesör Allen VVeinstein, yeni tür 'açık' operasyonlann 'dekanı' olarak, ABD Başkanı'n/ harekete geçirmişti; zaten aynı VVeinstein Mos- kova'da Helsinki Nihai Senedi ışığında, Mos- kova Vatandaş Komiteleri'n/n kurulmasına da öncülük etmişti; işte YeltsinVn arkasındaki güç de, bu komitelerdi..." (Gazete Müdafaa-i Hukuk, 20 Ekim 2000) Mustafa Yıldmm'ın bu 'marifetli' profesör hak- kında verdiği ek bilgiler de, ilginç doğrusu: "...Al- len VVeinstein, 'Doğu Avrupa Uluslannı' yön- lendiren birçok insan gibi, eski bir profesördûr Smith College'de on beş yıl tarih öğretmiştir. VVashington Post gazetesinde başyazılaryazmış- tır. (...) VVeinstein, 'ağ kurmak bizim uzmanlık ala- nımıza girer' diyor; ve dediğini de, iyi yapmış pro- fesör. ."(a.g.d.) Bu'demokrasi', o 'demokrasi' ml? Kime anlatırsın? 'Klasik Şema'ya uygun ge- lişmiş bir 'cumhuriyet'te, 'demokrasi'ye in- tikal, 'özyönetim'in siyasette olduğu kadar ik- tisatta da ağır basacağı, bir toplumsallık gös- tergesidir. ABD gibi 'Klasik Şema'yı bozan bir cumhuriyette, 'demokrasi'ye intikal, birmana- da, servet paylaşımındaki haksızlığın 'meşrû- iyeti' ve 'devamlı kılınması' anlamını taşıyor. Klasik 'Cumhuriyet'in, 'emeğe' tanıdığı 'iktidar olmak' ve 'düzeni degiştirmek hakkını'; pöri- ten ABD cumhuriyeti, asla tanımadığı gibi; tek kutupkı Dünya' projeksiyonunda, ba$ka toptum- lann tanımış olmasına da, arbk tahammûl ede- miyor. Dikkat isterim, VVashington'ın 'zuhurat' düşü- nürieri (ve bizdeki şaşkın hınk deyicileri); 'Yeni Dünya Düzeni', -dolayısıyla mevcut düzeni post/modernist yönde 'degiştirmek'- dedikleri za- man; herhangi bir olumlu gelişmeyi değil, yeryü- zünü -aynen bir tarihte Hitter'in *Yeni Nizam'la, başka bir tarihte Stalin'in 'bolşevik totaBterii- ği'yle heves ettiği gibi- ABD Sermaye Oigarşi- sinin 'çıkarlanna' göre, 'ideoJojik' olarak öüzen- lemeyi kastediyoriar. 'Ulusal Demokrasi Fonu'/'National Endovv- ment for Democracy', aslında bu işe yaryor. http-7/www.prizma.nettr/AILHAN http^/www.bilgiyayınevi.com.tr/ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle