25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2001 ÇARŞAMBA HABERLER Denktaş'a fatiri doktora • ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a, Osmangazi Üniversitesi (OGÜ) Senatosu'nun aldığı kararla "fahri doktora" unvanı ve belgesi verildi. Prof. Dr. Necla Özdemir Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Denktaş, Kıbns'ın birçok kez zor dönemeçlerden geçtiğini belirterek "Siyasi mücadelede hemen hemen tüm dünyarun desteğini alan Rum-Yunan ikilisi, Kıbns Türklerine karşı en büyük Bizans oyununu oynadı" dedi. Türkıyenin AB'ye girişi için Kjbns'tan vazgeçmesinin istendiğini anlatan Denktaş, Kıbns'tan vazgeçtikten sonra kapılann açılmayacağını ve daha çok şeyler • isteneceğini belirtti. Eylemci8 • BURSA (Cumhuriyet) - Istanbul Gaziosmanpaşa'da iki polis memurunun öldürülmcsinın ardından Bursa'da izinsiz yürüyüş yaptıklan gerekçesiyle yargılanan 8 polis memuru beraat etti. Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz olarak yargılanmalanna başlanan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memurlan ifadelerinde olayın kendiliğinden gelıştiğıni, herhangi bir kasıt olmadığını ve önceden hazırlık yapmadıklannı belirttiler. Hâkim, Polis memurlan hakkmda beraat karan verdi. CHP'li üyeye yumruklu saldın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anakent Belediye Meclisi 2. dönem olağanüstü toplantısı diin yapıldı. Meclisin CHP'li üyesi Muhsin Eren, lnceleme ve Araştırma Komisyonu üyelerinin baz istasyonlan hakkında bilgi toplamak için yurtdışına geziye çıkmalanna ilışkin öneriye karşı çıkınca MHP'li üyelerin yumruklu saldınsına uğradı. Gözüne aldığı darbelerle yaralanan Eren, Adlı Tabiplik'ten ıki günlük rapor aldı. CHP Ankara tl Başkanı Levent Gök, Eren'e yapılan saldınyla ilgili olarak bugün bir basın toplantısı düzenleyecek. Aydınlanma şetıîtleri anılacak • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazan Ufur Mumcu ve aydınlanma şehitleri Mersin'de düzenlenecek tören ve panellerde anılacak. Atatürkçü Düşünce Derneği Mersin Şubesi'nce düzenlenen anma etkinliklerinin ilki Uğur Mumcu'nun katledilişinin 8. yıldönümü olan 24 Ocak'ta Kültür Merkezi'nde yapılacak. Saygı dunışuyla başlayan etkinlik, Istanbul Barosu avukatlanndan Turgut Kazan'ın konuşması ile son bulacak. Ikinci etkinlik ise 27 Ocak'ta, Ticaret ve Sanayi Odası'nda yapılacak. ADD Merkez Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ahmet SaltuVın yöneteceği "Devlet ve Demokrasi" konulu panelin konuşmacılan ise um-ag Vakfı temsilcisi- yazar Sevgi Özel ve gazetemiz yazan Ali Sirmen. Devletin, 3 yıl boyunca Ersümer'in bilgisiyle aynı kişilerce zarara uğratıldığı belirtildi DYP'den gensoru önergesiANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) - DYP'nin 'BeyazEnerji' operasyonuyla ilgili olarak Enerji ve Tabii KaynakJar Bakanı Cumhur Ersûmer hakkında ha- zırladığı gensoru önergesi dün TBMM Başkanlığı'na verildi. DSP Ankara Mil- letvekili UIucGürkan, Ersümer'in istifa etmesi gerektiğini söyledi. DYP Genel Başkanı Tansu ÇUler hükümet partileri- ne çağnda bulunarak "Eğer bu bakanın isrifası istenmez veya azJedihnez ya da bi- zim bugün (dün) başiatnğımız süreç çer- çevesindeMeclis'in bu konudaJdgensoru- ya sonuç verilmesi sağlanmazsa, bunun sorumlusu bizzat bu hükümetin başmda- ki liderler olur" dedi. Hükümet ortaklanndan MHP ve DSP'de Ersümer'e karşı rahatsızlık gi- derek büyüyor. DSP Ankara Milletveki- 'Beyaz Enerji' yolsuzluğu li Uluç Gürkan, "Ersümer istifa etmdL Hükümeti. hükümeti destekleyen koaJis- yon partilerinin millervekillerini de zor durumda bırakmamalı. Bu, haksızhk olur" dedi. Bir MHP kurmayı da Ersü- mer'in istifa etmesi gerektiğini dile ge- tirirken "Eğeristifa edersegensoru sıkın- nsı da ohnaz" diye konuştu. Bazı MHP milletvekilleri, "Hepimizde büyükrahat- sızhk var" diye konuştular. DYP'nin gensoru önergesinde, bakan- bk teftiş kurulunun Cumhur Ersümer ta- rafmdan hasıraltı edilen iki raporu ile Başbakanlık Teftiş Kurulu raponmdan ahntılara yer verildi. Devletin, 1997 yı- lından itibaren bakanın bilgisiyle aynı yöneticüer tarafından zarara uğratıldığı belirtilen önergede şu saptamalar yer al- dı: - Enerjideki yolsuzluğun boyutu ile gö- revin nasıl kötüye kullanıldığının örnek- leri sergilenmiştir. TEAŞ, kendisine ait hidroelektrik, termik ve doğalgaz çev- rim santrallannda elektriği ortalama 6 sente mal ederken ENER, IDÎL, KEY ve AKSA gibi özel teşebbüslerden kilovat- saat başına 11 sent ile 19 sent arasında değişen fiyatlardan elektrik almış ve bu kadar yüksek fıyatlarla aldığı elektriği daha düşük fıyatlarla satmasıyla da ku- rum trilyonlarca liralık zarara uğratılmış- ör. - TEAŞ yönetimi ile ilgili olarak ba- kanlık teftiş kurulu raporu 1999 yılında sayın bakana intikal ettirilmiştir. - Aradan 9 ay geçmesine rağmen mü- fettiş raporu ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı için Eylül 2000'de bir mü- fettiş raporu daha bakanlığa gönderilmiş- tir. - Ikinci müfettiş raponmdan sonra, adı geçen bürokratlan görevden almak için 4 ay daha beklenmiştir. Hakkında düzen- lenen müfettiş raporunu, soruşturulan ve görevden alınması talep edilen genel mü- düre göndermek, işin gereğini yapmak anlamını taşımaz. Eğer bir bakan, müfet- tiş raporunu onaylayıp işleme konuhna- sı için sevk edecek kadar ciddi buluyor- sa, hukukun gereği, rapora konu olan ki- şi ya da kişilerin soruşturma sonuçlana- na kadar açığa alınmasıdır. - Bugün görevden alınan ve yargılanan bürokratlar, sayın bakanın onayı ile bu makamlara getiriknişlerdir. TEAŞ'ta ya- - pılan hiçbir uygulama sayın bakanın bil- gisi ve isteği dışında gerçekleşemez. TEAŞ'tan da suçlama .? • Enerji ve Tabii KaynaklarBakanlığı'ndaki yolsuzluk ve usulsüzlükleri inceleyen komisyon üyelerinden TEAŞ temsilcisi de görüşünü sundu. TEAŞ temsilcisinin raporunun Teftiş Kurulu müfettişlerinin saptamalanyla koşut olduğu öğrenildi. SERTAÇEŞ ANKARA - Enerji ve Tabii KaynakJar Bakan- lığfndakı usulsüzlük ve yolsuzluklan araştırmak üzere Başbakanlık Tef- tiş Kurulu Başkanlı- ğı'nca oluşturulan ko- misyonun 7.5 aydır bek- lenen 2 raporundan TE- AŞ temsilcisinin görüş- leri geldi. TEAŞ temsil- cisi raporunun Başba- kanlık Teftiş Kurulu usulsüzlüklere işaret e- den saptamalanyla ko- şut olduğu öğrenildi. Başbakanlık Teftiş Kürulu'nun faporunda, Büient Ecevif in kurdu- ğu 56. hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı görevini yürüten Ziya Aktaş hakkında da suç duyurusunda bulu- nulması ıstendi. Cumhuriyet'in ka- muoyu gündemine taşı- dığı Başbakanlık Teftiş Kürulu'nun Aktaş Elektrik ve Kayseri Elektrik raporlannın savcılığa iletilmesi için geri sayım başladı. Alı- nan bilgiye göre, müfet- tişlerin raporlan iletme- sinjn ardından oluşturu- lan 5 kişilik kurulun gö- rüşlerini iletmeyen 2 de- netçiden TEA$ temsil- cisi raporu hazırlayarak Başbakanlık Teftiş Ku- rulu'na sundu. TEAŞ temsilcisinin görüşlerinin Başbakan- lık Teftiş Kurulu üyele- nnce hazırlanan rapor- larla paralel yönde oldu- ğu, raporunu 7.5 aydır sunmayan YDK temsil- cisinin görüşünün ise hafta sonuna kadar Baş- bakanlığa iletileceği kaydedildi. Başbakanlık müfettiş- lerince hazırlanan rapor- da, Ziya Aktaş hakkında da savcılığa suç duyuru- sunda bulunulması is- tendi. Raporun ilgili bö- lümünde, "Enerjive Ta- bii Kaynaklar Bakanb- ğı'nda 1997yıhndanson- ra bakanhk görevi ya- pan, söz konusu mab- suplaşmayı onaylayan Ziya Aktaş hakkındaki değeriendirmenin An- kara Cumhuriyet Baş- savahgı'nıntakdirierine sanulması arz olunur" dendi. Aktaş, kısa bir dönem bakanhk yaptıgı- nı belirterek imza attığı konuyu tam hahrlamadı- ğını bildirdi. Başbakanlık müfet- tişlerince hazırlanan ra- porda, daha önceki ara rapora da dikkat çekile- rek "yapılan denetim- lerde tespit edilen ve Başbakanlık 'olur'un- dald talimatlara uyma- yarak yapılan mahsup- lamada devlet çıkarian- nı göz ardı ederek şirket lebinemahsuplaşmaya- pümasımn sağlandığı" vurgulandı. Sonuç bö- lümünde, daha önce gönderilen raporlar ve Başbakanlık istemi ne- deniyle Ankara Cum- huriyet Başsavcılı- ğı'nda açık rurulan ha- zırlık dosyasına son ra- porun da gönderilmesi istendi. Başbakanlık'ta bekletildiği sürece sav- cılığa gönderilmeyen dosyalann görüşlerin tamamlanmasından sonra gönderileceği kaydedildi. Büyük ozana müzikli söyleşi Nâznn Hikmet 99. doğum yıkJönümünde, Nâam Hikmet Kühür ve SanatVakfi'nca düzenlenen - müzikli söyleşkJe anıku. VakıfDaıuşma Kurulu Üyesi Doğan Görsev, Nâzun Hikmet'in Kuvayı -MMIiye Destanı ile bu destan özerine bestefenmiş müziklerle söyleşi v^pö. Vakfin Taksim'deki merkezinde düzenlenefl etkinKktt- -1950'H yıDardan beri Nâzım'ın öyküsünü izfiyonım" (fiyen Görsev, Nâznn Hikmet'in şürlerinde, düşünce dürryası ve duygulann bir bütüniük içinde okjuğuna dikkat çekti Günümüzde gençlerin Nâznn Hikmet'i vçterince tanımadığını vargulayan Görsev, etkiniikte 1983 yıhnda, Metris Özei Askeri Tütukevi'nde Nâzmı Hikmet'i doğnm yddönümünde nasıl andıklarmı da antato. (Fotoğraf: SENEM ÖZTÜRK) 'MaviAkım 'ın da aralannda bulunduğu enerji ihaleleri incelemede Bihvkırıdar içinihtiyatitedbir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- "Beyaz Enerj" operasyonunda, An- kara 2 No'lu DGM Yedek Yargıçlı- ğı, soruşrurma savcısı Talat Şalk'uı istemi doğrulrusunda TEAŞ Genel Müdür Yardımcısı Ünal Peker, ANAP'lı eski Devlet Bakanı Birsel Sömnez'in tüm mal varlıklanna ve banka hesaplanna ihtiyati tedbir ka- ran aldı. Talat Şalk, tanık olarak es- ki TEAŞ Genel Müdürü Zeki Köse- oğln'nun ifadesine başvurdu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bugüne kadar yaptığı ve aralannda Mavi Akım projesinin de bulundu- ğu proje ile ihaleleri inceleyen mü- fettiş sayısı 7'ye çıkanldı. Ankara DGM Savcısı Talat Şalk, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı'ndakı yolsuzluklara ilişkin yürü- tülen Beyaz Enerji soruşturması çer- çevesinde tutuklanan eski bakan Bir- sel Sönmez ile Ünal Peker'in mal varlıklanna ihtiyati tedbir konulma- sını istedi. DGM 2 No'lu Yedek Yar- gıcı Ramazan Aksan, savcımn ıste- mini yerinde görerek eski Devlet Ba- • BeyazEnerji soruşturması çerçevesinde tutuklanan eski bakan Birsel Sönmez ile Ünal Peker'in mal varlıklanna ihtiyati tedbir konuldu. kanı Birsel Sönmez ve Ünal Peker'in tüm mal varlıklanna ihtiyati tedbir koydu. Aynca Sönmez'in kızı Ash Sönmez Kanat, Ünal Peker'in ço- cuklan Üker, Murat Peker ve Kan- dela Limited Şirketi ile Simtieş Li- mited Şirketi'nin banka hesaplanna da el konuldu. Soruşturmayı yürüten savcı Şalk, eski TEAŞ Genel Müdü- rü Zeki Köseoğlu'nun tanık olarak ifadesini aldı. Savcı Talat Şalk'ın öğle saatlerinde DGM'den aynlıp Jandarma Genel Komutanlığı'na gi- derek Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Cumhur Ersümer'le görüştü- ğü iddia edildi. Ancak Şalk ve Ersü- mer iddialan yalanladı. Operasyon kapsammda gözaltı- na alınan Enerji fşleri Genel Müdür Vekili Osman Ühan, bugün DGM'ye çıkanlacak. 14 Ocak'ta gözaltma aluıan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Ö/elleştirme Daıre Başkanı Seçküı Ulgen'm de sorgusunun tamamlanması duru- munda bugün mahkemeye çıkan- labileceği öğrenildi. IFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oratcaiistarOyahoo.cofn Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Faküttesi öğretim Üyesi Prof. Mine Tan, kadınla- rın okuma beklentisi açısından dünyanın en gerisinde olduğu- muzu söyledı. Bizden daha kö- tü durumda otan iki ülke daha saydı: Togo ve Laos. Toplumu- muzun nüfusunun yansı kadın. Bu ülkenin insanları, oluşan geleneksel değerler ve erkek egemen kültür sonucu kadın- lannjn okumasını istemiyor. TÜSlAD'ın dün Istanbul'da düzenlediği toplantının başlığı, "Kadın-Erkek Eşitliğine Doğrv Yürûyûş"Xü. Eğitim, çalışma, yaşamı ve siyasette kadının yerini temel alan üç tebliğ su- nuldu. llktebliği Prof. MineTan sundu. Onu Doç. Yıldiz"Ece- yit ve Doç. Serpil Sancar Üşür izledi. Tan'ın tebliği eği- tim üzerineydi. llginç rakamlar verdi. ömeğin, Türkiye'nin gayri safi milli hasıladan eğiti- me ayırdığı pay yüzde 2.7'ydi. AB ortalaması ise yüzde 8. Bu bir tercih. Türkiye, para- sının önemli bir kısmını savun- maya ve silaha yatırdığı için eğrtime parası kalmıyor. Bu dengesizlik her geçen gün ar- tarak devam ediyor. Eğitime az Kadmlarda Togo ve Laos'tan Ondeyiz para harcayan bu ülkede eğı- timden yararlanma olanağı ise erkeklere tanınıyor. Türkiye'de cinsiyetlere göre okulda oku- ma süresi beklentisi şöyle: Ka- dınlar için 8.5 yıl, erkekler için ise 10.6 yıl. Bu oran Belçika'da kadınlar için 15.8 yıl, erkekler için ise 15.9 yıl. Türkiye, Suri- ye'nin bile gerisinde. Kız öğrencilerin genel ortala- ma içindeki payı, erkeklere gö- re hep düşük. Ancak bir alan hariç: Bu alan din eğitimi. 1993-94 döneminde din eğiti- mindeki kızlann oranı yüzde 32.39 iken 1999-2000 yılına gelindiğinde kızlann oranı yüz- de 50.25 yükseldi. Bu ise ka- dınlann bir meslek sahibi oj- ması neredeyse imkânsız bir alan sıkıştınlması olarak görü- lebilir. Imam-hatip liselerinin orta kısımlannın kapatılması, üniversiteye girmelerinin zor- laştınlması, erkeklerin bu alan- dan çekilmesine yol açarken bu boşluğu kadınlann doldur- ması, toplumdaki genel eğilimi gözler önüne seriyor. Bir iktidar ve ikbal kapısı olan alanlara er- kekler, olmayanlara kadınlar yönlendiriliyor. Tan'ın Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın (MEB) idari yapısı için- deki oranlara ilişkin verdiği ra- kamlar da çok çarpıcıydı. MEB'nin merkez örgütündeki müsteşar ve yardımcıları ara- sında hiç kadın bulunmazken 14 genel müdürden yalnızca 3'ü, 24 genel müdür yardimcı- sından yalnızca 2'si, 61 daire başkanından 12'si kadın. 1999 ders yılı verilerine göre 14.634 ilk ve ortaöğretim yöneticisi arasında 759 kadın (yüzde 5.18), 27.054 yönetici yardım- cısı arasında 3631 kadın (yüz- de 15.5) bulunuyor. MEB'de görevli 159 başmüfettişten 6'sı, 100 müfettişten 4'ü kadın. ••• Yıldız Ecevit, kadınlann ça- lışma yaşamı içindeki yeri üze- rine ilginç saptamalar yaptı. 1955'te yapılan bir araştırma; kadınlann o yıllarda yüzde 72'sinin çalışma yaşamı içinde bulunduklannı, bu rakamın 1990 yılına gelindiğinde yüzde 42.76'ya düştüğünü gösteri- yor. Kadınlar şehirtere geldikçe çalışma oranlan azalıyor. As- lında şehirde ücretli işlerde ça- lıştıklan için, özgürleşmeleri için daha önemli avantajlar el- de etmelerine karşın, büyük çoğunluk eve kapanmak zo- runda kalıyor. Rakamlardaki düşüşte göçün önemli bir rolü olduğunusöyleyebiliriz. Ecevit bu sürecin şöyle tanımlandığı- nı aktardı: °Ev kadınlaşma sü- reci." Bütün bu dengesizliğin en çarpıcı yansıdığı alan ise siya- setti. Serpil Sancar Üşür*ün sunduğu tebliğe göre, kadınla- nn yöneticHer arasındaki oranı, yüzde 11.5 ve profesyonel mesleklerde yüzde 33.9 iken parlamentodaki oranı ise yüz- de 4.2. Türkiye, bu açıdan da, dünyanın en geri ülkelerinden birisi. Bangladeş'in bilealtında olduğunu söyleyebiliriz. ••• Üç bilim kadınının tebliğini dinlerken yanımda oturan ga- zeteci arkadaşım Ferai Tınç'a döndüm, "Bu tablo değişme- den, Türkiye'de köklü bir de- ğişiklik olması mümkûn değil" dedim. Bu kadar erkek ege- men, kadınlann eğitim ve siya- set dışına itildikleri bir ülke, gi- derek sertleşen bir iç yaşamın açmazlanna sürükleniyor. Si- yaset sertleştikçe kadınlar ge- ri palana itilfyor. Kadınlar, top- lumda güçlü olmadıklan için si- yaset sertleşiyor. Böyle bir iliş- kiyi, yaşadığım deneyler, geliş- miş ülkelerin tecrübesine ba- karak rahatlıkla söylüyorum. 1980'lerin başında Türki- ye'de canlanan kadın hareke- ti, önemli bazı mesafeter kaza- nılmasına yol açtı. Ancak, bu eğilimin 1990'lann ortalanndan bu yana durulduğunu, etkisini yitirdiğini de söyleyebiliriz. Gü- neydoğu'da savaş, siyasi fs- lamla hesaplaşma gibi etken- ler, kadınlan bir yönüyle çatış- manın ortasına iterken sert ka- pışma onlann geri plana çekil- melerine neden oldu. Dün bir kez daha anladım ki, kadınlar olmadan asla bu ül- kede önemli bir adım atıiamaz. Türkiye'nin bu gerilimli ortam- da kadınlann öne çıkmasına herzamankinden daha çok ih- tiyacı var. GLOBALPOLTTIKÜLTCB ERGİIN Y1LDIZOĞLU Bu Gidiş (Şimdilik) Herkesi Memnun Edep ABD, Avrupa, Rusya, Çin, Japonya gibi büyük güçlerin hemen hepsinin birden önemli jeo-strate- jik sorunlanna, en azından bir süre çözüm bulabj- lecek bir süreç şekilleniyor. Hayır, "dûnya artık kü- reselbir köy oluyor" gibisinden "fanfez/ierden söz açmayacağım. Aklımda, hert<esin herkese karşı ko- nuşlanmaya çalıştığı, karşıt siyasi eksenlerin oluş- tuğu, "soğuk savaş'a benzer bir süreç var. Gelin, önce son aylardaki gelişmeleri kapsayan kısa bir ufuk turuna çıkalım. ABD'de, yeni yönetim- le biriikte Ulusal Füze Kalkanı Projesi (UFKP) ek sa- vunma harcamalan devreye giriyor. UFKP'ye kesin- likle karşı olan Rusya ve Çin, uzay programlanndan savunmaya kadar birçok konuyu kapsayan strate- jik biranlaşma imzaladıklannı açıklıyodar. Rusya'nın Almanya ile ekonomik ilişkilerini geliştirme süreci yeni anlaşmalaria ivme kazanıyor. Bu gelişmelerin, Almanya'nın Kafkasya'daki oyuna dahil olmasını kolaylaştıracağı söyleniyor. Rusya'nın hazırladığı yeni deniz savunma konsepti, eski gücüne gen dön- me eğilimi olarak yorumlanırken ABD basını, Rus- ya'yı Baltık limanı Kalinıngrad'a nükleersilahlaryer- leştinmekle suçluyor. Rusya, Iran'a silah satacağını açıklar, Gürcistan üzerinde baskılan arttınr, Azerbay- can'la ilişkilerini geliştirir, Afganistan sınırlanna ye- ni birlikler kaydınrken, Japonya yeni savunma büt- çesini açıklıyor, böylece ulusal kara, hava sahalan- nın dışına güç yansıtma kapasitesini arrtırmaya ha- zırianıyor. Avrupa Savunma Inisiyatifî, ABD tarafın- dan NİATO'ya altematif girişim olarak görülüyor ve Nice Doruğu'nda konu kilitleniyor. ABD'nin bu ini- siyatife alınmasını istediği Türkiye ile Avrupa'nın iliş- kileri hızla bozulmaya başlarken Avrupa ülkeleri, aslında çok iyi bilinen, ama konuşulmayan aşındı- nlmış uranyumlu silahlar konusunu [Cumhuriyet, aynntılı bir biçimde daha 1999 yılında işlemişti) Ko- sova bağlamında gündeme getiriyor, NATO üzerin- den ABD'ye karşı kullanmaya başlıyor. Kısacası, bu kadar göztem bile, dünyanın, soğuk savaş döne- mini andıran bir güçler dengesi ortamına sürüklen- mekte olduğunu gösteriyor. ••• Şimdi bu olgulara, bir de "yeni soğuk savaş ola- sılığı" hipotezinin gözlüğüyle ve işlevselci bir açıdan bakalım: Bu süreç kimin işine yarar? Sanınm, "her- kesin!" ABD ekonomisi beklenmedik bir hızda yavaşlar- ken iktidara gelen kadronun ilk dikkati çeken özel- liği, soğuk savaş döneminden kalma olmalan. Ikin- cisi, özellikleri Reagan dönemine ilişkin bir ortak bellek. Bu bellek iki deneyimi ve bir inancı içeriyor. Deneyimler 1979 ve 1983 tarihli Stratejik Savun- ma Inisiyatifî ile başlayan "//. Soğuk Savaş" ve ABD ekonomisinin yelkeninin, askeri harcamalara daya- nan, "Askeri Keynesçilik"\e şişirilmesi. Inanç ise şöyle: Reagan, II. Soğuk Savaş'ı, SSCB'yi tecrit ederek, kaldıramayacağı mali yüklerin altına iterek kazandı. Bu kadro için "yenibir soğuk savaş", eko- nominin askeri harcamalaria desteklenmesi, ABD'nin Batı üzerinde zayrflayan liderliğinin ortak birdüşmana karşı restorasyonu, toparlanmaya baş- layan Rusya'yı kaldıramayacağı askeri harcamala- nn altına girmeye zortayarak yeniden zayıflatmak açısından çok işlevsel olabilir. • • • Rusya ve Çin, ABD'nin hegemonyasına karşı hem ortak hem de ayn ayn, ama birbirine benzer birstra- teji izliyorlar: Biriikte UFKP'ye karşı bir cephe kur- maya, kendi bölgelerinde de Batı blokundaki çat- laklan derinleştirmeye çabalıyorlar. Rusya, ABD ile Avrupa arasındaki çatlağı, hem UFKP, NATO'nun genişlemesi konulannı kullanarak hem de genişle- yen ekonomik ilişkilerie, özellikle enerji kaynaklan- na ulaşma olasılığı sunarak derinleştirmeye çalışı- yor. Çin ise özellikle Japonya'ya yönelik; hem Ja- ponya'ya büyük bir pazar sunarak hem de Japon- ya'nın askeri olarak ABD'den bağımsızlaşmasını teşvik eden bir strateji izliyor. Almanya ve Japonya'nın, kendi çıkarlan açısın- dan bu oyunu şimdilik kabullenmiş olduklan söyle- nebilir. Almanya, alt sistemlerdeki uluslararası ma- li piyasalarda sıkışıyor, ABD ile hatlan kesişiyor (Tür- kiye'deki mali kriz sırasında bu konuda birçok söy- lenti üretildi). Almanya, esas olarak ABD deneti- mindeki istikrarsız Ortadoğu enerji kaynaklanna başka seçenekler anyor. Rusya, Almanya'ya hem mali ve sınai piyasa olanaklan hem de enerji kay- naklanna ulaşan bir koridor sunabileceğini göste- riyor. Yeni soğuk savaş ortarnı Almanya'nın Avrupa üzerindeki lideriiğini güçlendireceği gibi, sürekli de- ğişen stratejik ittifaklara, dengelere oynayarak (Bis- marck dönemini hatıriayınız) manevra alanını ge- nişletme, bu arada meşru nedenlerie askeri harca- matannı geliştirme olanağı getirebilir. Söz konusu ortam, Japonya için de yeni kapılar açabilir. Birincisi, Japonya ekonomisine para dökü- yor, ama alınan sonuç yetersiz. Askeri Keynesçi bir politika neden Japonya'nın da ekonomisini güç- lendirmek için kullanılmasın? Soğuk savaş ortamı Japonya'nın ABD ile ilişkilerini yeniden düzenleme, uluslararası "banş" girişimlerinde (!) daha sık görev alma olanağı da getirecek, belki de Japonya'ya ilk kez nükleer silahlara sahip olma şansı verebilecek- tir. Tabii tüm bunlar teorik spekülasyonlar. Hiçbiri gerçekleşmeyebilir. Dünya ekonomisi ve ABD kısa biryavaşlama döneminin ardından hemen toparla- nır. Borsalar hızla yükselirken petrol fiyatlan düşer, "yeni ekonomiyle" küreselleşme dünya ekonomi- sini nuriu ufuklara taşımaya devam edebilir... Ya da bugün herkesi memnun eden süreç, bir gün tüke- nir, d zamana kadar aynı leşi biriikte kemiren sırt- lanlar, birbirlerine doğru dönmeye başlar. O günler- den bir gün, biz de yine böyle bir yazıya, ama bu sefer Aziz Nesin'in "Ah BizEşekler" hikâyesini ha- tırtayarak başlanz... Safari-1'de 7 tutuMama • İSTANBUL (AA) - Paravan şirketler aracılığıyla 60 triryon liralık hayali ihracat yapıhnası konusunda düzenlenen ve "Safari-1" adı verilen operasyon kapsammda tstanbul DGM'ye sevk edilen 10 kişiden 7'si tutuklandı. DGM Cumhuriyet Savcısı Ahmet Ayvaz tarafından sorgulanan Ilhan Duruk, Emine Özlem Karadayı, Ekrem Altunay, Sait Müfit Ankan, Adil Afacan, Nejat Topkan, Feridun Cahit Kızguıkaya, Yılmaz Sayın, Tolga Menekşe ve Necdet Hulki Karadayı, tutuklanmalan istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Istanbul Nöbetçi 3 No'lu DGM Yedek Hâkimliği tarafından tekrar sorgulanan bu kişilerden Karadayı, Altunay ve Menekşe serbest bu^kılırken diğer 7 kişi "çıkar amaçlı suç örgütü oluşturduklan" gerekçesiyle tutuklanarak cezaevıne gönderildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle