27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2000 PAZAR HABERLEREV DEVAMI TURKİYE Istanbul Edîme Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB PB PB PB PB 14 12 15 14 15 15 15 16 Sinop PB 15 Adana Samsun A 16 Mersin Trabzon 9 Diyarbakır Giresun A 11 Şanlıurfa Ankara 7 Mardin Eskişehir A 12 Siirt Konya A 10 Hakkâri &vas 1 Van Zonguldak PB 16 Antalya A 16 Kars Yurdun batı kesimle- n çok bulutlu, Mar- mara,KıyıEgeileBo- luve Zonguldak çev- rderi sağanak yağış- lı öteki yerter az bu- luüu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı değış- meyecek. Rüzgar güneyve bat yönler- den hafif ara sıra or- ta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amstefdam BrükseJ Paris Bonn PB PB PB PB PB PB PB PB -2 -2 2 10 8 7 oo 6 Beriin PB 4 Moskova Budapeşte PB 4 Aşkabat A 12 Madrid A 17 Astana PB -7 Viyana PB 8 Taşkent PB 10 A 10Belgrad PB 4 Bakû Sofya Roma _K 0 Bişkek PB 4 PB 10 Tfflis Atina PB 14 Kahire A 22 Münih PB 4 Zürih PB 4 Şam A 15 Parçalt bulmtu Sıst <f_Ş, Bukittu t Çok bulutlu IBfc Yağmuriu °JMW Gok gûrûltulû GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada tinin devamı o/mayı" öngören kural kaldınlmalıy- dı! Oysa bu olasılık önemli birsonuç hazırlıyor Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın, RP'nin devamı olduğu temel savına dayanarak FP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkeme- si'ne açtığı dava sizlere ömür. Ya da; 69. maddedeki böyle bir değişiklik kuş- kusuz; başsavcılık iddianamesine büyük bir dar- be olacaktı. Görülmekte olan bir davayı etkileyecek olan "böyle biranayasal düzenleme " herhakte tarihe ib- retle anılacak bir örnek olarak geçecekti. FP dayatmasını hükümet ortaklannm nasıl de- ğerlendireceği günlerdir ayn bir merak konusuy- du. MHP ve ANAP; FP'ye önce omuz verdiler. Son- ra? Geriye 5+5' in tek ve eşsiz savunucusu Başba- kan Ecevit kalıyordu. Geçen çarşamba DSP grubunda vurgulayarak söylediklerinde iki-üç gün sonra bugünlerde (kuş- kulandığımtzgibi) bir değişiklik olmadıysa; Başba- kan'ın, bir partinin kapatıfan bir partinin devamı ol- masını olanaksız kılan 69. maddenin 7. fıkrasının değişmesine karşı çıkması gerekiyordu. Zıra, Ecevit üçlü pakette kimseye ödün verme- dikferini söylediği konuşmasında kamuoyuna, gru- buna şu güvenceyi verdi: "Bundan sonra da pazariık ve ödün söz konu- su değildir" (1 Mart 2000). Sözüne inanılır bir siyaset adamı olan Ecevft bu güvenceden vazgeçecek mi, vazgeçebilir miydi? Oysa, Ecevit'in 7. fıkrayı değıştirmeye yanaş- maması ise, kuşkusuz ödün vermeyen ilke sahibi bir siyasetçi olarak anılmasına yeniden olanak sağ- layacaktı. Bir gün önce FP raundu kazanmış göründü. Ama dün, DSP 7. fıkra konusunda FP'ye ödün vermedi. MHP, DSP'nin görüşüne yanaştı. ANAP ortalarda gezindi. Ancak 24 saatte rüzgar FP'nin aleyhine esti. 5+5'e ve Demirel'in seçimine destek sözüne kar- şıiık hükümete ortak partilerden ödün alamadı. Hevesleri güçlendirmenin yolu Zaten, FP dayatmasını kabul etmek demokras»- yi geliştirmekle örtüşmüyor, Özdeşleşmiyor. Sonuç ister olumlu, ister olumsuz olsun: Bu hareket cumhurbaşkanlan seçimleri tarihine 5+5'i, dahaaçığı, doğrudan Demirel'i yeniden seç- tirmek için olumsuz FP oylannı olumluya çevirme manevrası bir demokrasi ayıbı olarak geçiyor. FP'nin istediği yeni biçimiyle 69. maddenin ge- leceğe taşıdığı kaygılar bir başka hazin olayı göz- ler önüne seriyor. Ne yazık ki; 69. maddeyle ortaya çıkan kaygıla- n, kuşkulan sadece ve sadece Yargıtay Başsavcı- sı Vural Savaş açıklıyor, anlatıyor, uyanyor. Tek başına bir başsavcı! Nerede demokratik kitle örgütleri... Demokrasi- yi savunan ilim bilim adamlannı sinesinde banndı- ran kurumlar, kurullar veya dernekler... Nerede? Başsavcının uyardığı gibi; FP'nin önerisiyle olu- şacak yeni 69. madde var olan veya kurulacak olan partisel antilaik hareketlere olanak sağlama- yacak mı? Ya da o yönde hevesleri arttırmayacak mı? Umut yine lider kadrolarda. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da liderlerin ağzına bakan millet- vekillerinden uyancı bir davrantş, bir tepki bekle- mek boşuna. Böylesi duyariı konularda parmaklannı oynata- mayacaklannı pek çok olayda göstermediler mi, göstermiyorlar mı? 5+5 fonmülünü ses çıkarmadan ve Demirel'in tek adaylığını kabul eden bir Meclis. Aralarından bir cumhurbaşkanı çıkaramayan 550 üyeli bir Meclis! Ecevit ne demişti: . "Pazariık uzlaşmayı sağlar." Vanna değin liderierin önerileriyle Uzlaşma Ko- misyonu'nda hava değişmezse Ecevit şunu diye- bilir "Ödünsüz uzlaşı!" Türkiye festival zengim • Baştarafi 1. Sayfada -Kültiir zengintiğimirin bir sonucu. sosyalve eko- nomik yaşanumızın yan- sunası olan bu etldnlikle- ri vaşatmauyız" dedi. Yerel Etkinlikler 2000 kitabına göre, etkinlikler sportif, ekonomik, sos- yal, tarihsel, bilimsel, ta- nıtım, eğlence amaçh gerçekleştiriliyor. Bırçok il ve ilçede aba, karakucak ve yağlı gü- reşlerin yaru sırayayla ve deve güreşleri ile boğa güreşi ve uçurtma şenli- ği gibi sportif amaçh et- kinlık yapüıyor. Âsıklar, Somuncu Ba- ba, Kommagene, Nemrut Dağı Krater Gölü, Kay- nanalar Günü, Su Çıktı Günü, Deniz, Kum, San- kız,Hindi,Halı,Kaz,Ki- lim, Termal, Oya, Sele Sepet, Bağbozumu, Bı- çakçılık, Buzağı, Asçüar, Yayik, Kaphca, Mermer, Süıuıet ve benzeri isim- lerlekültür, sanat, sosyal, tanıtım ve bilimsel içe- riklı etkinlikler düzenle- niyor. Ülke genelinde birçok ılde. yörede en çok ye- tiştirilen ya da yöre ile özdeşleşmiş ürünlere yönelik etkinlikler ger- çekleştiriliyor. Yerel Et- kinlikler 2000 kitabında yer alan ve adına şenlik ve festival düzenlenen ürünlerin bazılan şöyle: "Turkmen sofi-aa, ce- vizhetvası, boza,yaprak (asma yaprağı), mesir, kar, çam, pamuk, şarap, aşure, katmer, ayran. ter- mal, Yörûk ayranı. kay- mak, tanm, sardalya, ba- har, rütûn, söğüt, bahk, pesiil, peynir, pilav, yo- ğurt,tath,çiçek,tarhana, patiıcaıuçay.sütmısDvki- raz, vişne, şeftaü, lak, su, dut, kaMin, findık, et, üzüm, bal, kaşar, çöp şis, zeytin, çilek, incir, sahara pancan, nar, biber, ar- mut, karpuz, dondurma, lahana. ayçiçeği, pirinç, elma. dut pekmezi, kayı- sı, antepfisbğı,kuşburnu, erik,kmnıa biber,sannı- sakvesoğan." Bu arada Manisa Be- lediye ve Ege Belediye- ler Birliği Başkanı Adil Aygûl bu yıl 460'ncısı kutlanacak Geleneksel Mesir Şenlikleri'ne hiç- bir sivil toplum örgûtü- nün ya da derneğin sa- hip çıkamayacağmı söy- Iedi. Aygûl, "Kutiama organizasyonu bekdiye tarafindan gerçekleştiri- lecek" dedi. ^POAŞ'ın satışı çok acı' • Baştarafi 1. Sayfada . metin, stratejik öneme sahip, eko- nomiye katkı saglayan önemli bir kaynağı ve tarihi hazineyi elden çı- kardığını vurguladı Selvi, POAŞ'm buyûk bir yatın- ma gereksinmesi olmadıgını, en ko- lay ve en kârh kuruluş niteliğine sa- hip olduğıma dikkat çekerek "PQ\Ş, piyasa değerinin >anfiyaondanaşa- ğıya ve taksüfc tesiiın edümistir" de- di. Petrolûn bütûn dünya için önemi- nın bellı olduğunu, yine petrol için yapılan savaşlann, özellikie bölge- mızde oynanan oyunlann biündiğini anımsatan Selvı, "Petrol bir gûçtûr. En kârh bötömu dedağıünı vepazar- bma bolümüdür. Hükümetbu önem- li gücü peşkeş çekmiştirn görüşünü dile getirdi. POAŞ'ı satan hükümetin "mirasyedi anlayışr ile hareket etti- ğini kaydeden Selvı. büyük bırkârlı- lığı olan bu kurumun aynı zamanda kamu hizmeti gördüğünü de vurgu- ladı. Satışın ardından özelhkle Do- ğu, Güneydogu ve Karadeniz bölge- lerindeki akaryakıt gereksinmesini karşılayan, kırsal kesırne yakıt ulaş- tıran az kârh küçük bayilerin kapatı- lacağına veya ek zam yapılacağına dikkat çeken Selvi, şu görüşlen dile getirdi: "Kamu kunım \« kunıluşla- n,yakıbpeşinparaile alamadıklanıı- da büyükCuzJerödemekzorundaka- bcakbtrdır.Kamuaçıldanartacaktır. B Ü A y d ı n D o ğ a n İ l e t i s i m E n s t i t u s ü n ü a ç t ı Doğan y dan Ecevit'eplaket tstanbul Haber Servia - Başbakan BûlentEcevit, ıletişimin önemınin sü- reklı arttığını belirterek "tktişim tefc- noiojisindeki anhmiarm sağhdıgı da- nakbngereğince değerieodirebairsek, Atatürk'ün gösterdiği iddiah hedefe, yani 'çağdaş uygarlık düze> mın üstü- ne' vüksehnebedefine lüaşmakta zor- lukçekme\iz" dedi Boğaziçi Üniversitesı (BÜ) Aydın Doğan Iletişim Enstitûsü'nün açıhşın- da konuşan Ecevit, Atatürk'ün de Kurtuluş Savası'nda ıletişime büyük önem verdiğini, PTT görevlilerinin Kurtuluş Savaşı'na katkılannın çok önemli olduğunu vurguladı. Ecevit, son yülarda Türkiye'nin çağdas ileti- şim teknolojisine u>xun sağlamakta bir hayli başan gösterdiğını, buna ya- zıh ve görsel basnun da büyük katkı- sı olduğunu belirterek "Iktişinı ve bfl- p teJatolojisİDdeki bu hnh geüşmeniıı sooucu obrak, sh-aset ve devlet yöae- timi gitgide sa> damlaşmakta, demok- nsi daha çok içerik kazanmaktadır" dedi. Ecevit, radyo ve televizyonla, faks ve internetle, bilgısayarla çağdaş ile- tişim ve bilgi teknoloj isınin etkisi art- tıkça, ilişkilerdekı mesafe ve zaman engelleri ile sınırlann da hızla aşıldı- ğım, günümüzde artık savaşlann ve güvenlik (Operasyonlannuı bütün dün- yada canlıolarak ızlenebildıgini, Bağ- dat ve Kosova savaşlan ile bırkaç haf- ta önce Beykoz'da yapılan Hizbullah Operasyonu'nda, bunun ilginç örnek- lerinin görüldüğünü kaydettı. Politıkacılann ve devlet yöneticile- rinin arok mesajlannı en uzaktaki yer- leşim birimlerine aııında ulaştırabil- diklennı. yurttaşlann da istek veya ya- kınmalannı yöneticılere etkılı biçim- de iletebıldıklenni vurgulayan Ecevit, "Türk tophımu konuşan ve yönetime nbşan tophun obnuştur. Teie>iz>'on- lardaki canlı söyleşiier ik tüm ulusal sorunhr veya uiustararasıkonular de- Ecevit'in pUkednde Robert Kotej yıltağuıdaJdfotoğrafibutunnyor. (UĞUR DEMlR) rinnğine irdeJeMyor" dıye konuştu. Henüzdemokrasryi resmen benim- sememiş ülkelenn bile iletisim tekno- lojısındekı gelişmenin katkısıyla, gi- derek, demokratıkleşme ve çağdaş laş- ma sürecınin etkısınde kaJdıklannın altım çizen Ecevit, Iran'da bunun il- ginç behrtilerinin yaşandığını söyledi. Ecevit, hazırlanmakta olan yeni RTÜK yasası ile denetimde sağlıklı bir denge bulunacağını umduğunu vurguladı. Boğaziçi Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, enstitünün kuru- lacak olan binası ve işlevi hakkmda bilgi verirken, özel sektör-üniversite işbirliğinin önemine degmdı. Doğan Holding Yönetnn ICurulu Başkanı Ay- dm Doğan ise eğırimı çok önemsedik- lennı, heralanda gelişmış ınsan gücü- ne duyulan gereksinimi çok iyi bildık- lerini söyledi. Doğan, "Yaym gruplan. yayinao- ğmdışnıda başkaişlervapamaz" man- tığının artık tamamen terk edüdığını ifade etti ve enstitüden yetişecek Ue- tişımci ve gazetecilerin çok basanlı olacaklanna inandığını kaydetti. Ko- nuşmalann ardından Ecevit'e, üzerin- de Robert Kolej yıllığındakı fotoğra- finın ve kendisi için yazılan sanrlarm yer aldığı bir plaket sunuldu. Almanya'da 4 Big Brother' tarbşması HtLMİTOZAN FRANKFUKT - Daha yayına gir- meden önce geniş tartışmalara yol açan "Bç Brotber" adlı televizyon şo- vu, yasaklanmanın eşiğinde. Hessen Eyaleti Özel Radyo ve Televizyonlar Denetleme Kurulu'nun önümüzdeki günlerde yapacagı bir toplanüyla ko- nuyu karara bağlayacagi bıJdınldı. "RTL 2" adh özel televizyon kana- hnda 1 Mart'ta yayına giren "şov", ev şekli verümiş bir konteynerin ıçinde 10 kişinin 100 gün boyunca günlük yaşantılannın her anım görüntüleyip yayımlayacak. Hessen Denetleme Ku- rulu'nun açıklamalannda programın insan onurunu zedelediği ve bu ne- denle de yayın anlaşmalanna aykın olduğuna dikkat çekıldi. Almanya'da bir televizyon programının yasaklan- ması için tüm eyaletlerin "Ozel Rad- yo ve Televizvon Denetieme Kurula- n'nın onayı gerekiyor. Önümüzdeki günlerde söz konusu 15 kurulun ko- nuyla ilgili olarak oylamaya gitmesi bekleniyor. George Orwdl'in "1984" romanı- m anımsatan şov, yayından haftalar önce basında ve kamuoyunda geniş tartışmalara yol açmıştı. Böyle bir programa karşı çıkanlar, insanlann bütün gün kameralar tarafindan iz- lenmesinin ve hiçbir "mahremiyete" yer bırakılmamasının insan onuruna aykm bir tutum olduğunu öne sürü- yor. Programın yapımcılan ise "şova" katıhnnn isteğe bağlı olduğunu ve bu nedenle onur zedeleyici bir unsur ta- şımadığmı, herhangi bir televizyon programı olarak ele alınması gerek- tığıni savunuyor. PCUŞ, akaryakıt vemadenivağpiya- sabnnın düzenle>icisi ohnaktan çı- kacakur. POAŞ önemli bir kflometre taşKfar. Bundan böyle diğer kuruhış- br da POAŞ'ın gücûyle daha ucuza kapaUacaknr.POAŞ'uıstratejik öoe- mibüyüktür.Askeriiknıat,^TOte- sisleri,bonıhatlanPQ\Ş'laiçicedir. Kıbns Banş Harekâb'nda, Kardak sorununda PG\Ş'mönemiaçıkça gö- rühnüştür.'" Selvı, halkın ortak malı olan varlıklann ve kaynaklann haraç mezat satıldığını vurgulayarak bu uygulamalan IMF, Dünya Ban- kası ve uluslararası finans kuru- luşlannın övgüsü uğruna devre- ye sokanlann kendi torunlanna dahi hesap veremeyeceklerini bil- dirdi. Hükümetin gözünün karar- dığını behrten Selvi, herhalükâr- da kar eden, 60 yılhk arazileri çok değerli olan ve yannm istemeyen bir kuruluşun satıldığına dikkat çekti. Selvi, POAŞ'ın satışım şöyle değerlendirdi: "tstihdam aianı açdamav^acak, tam tenine vüderce çahşan vç aflesi aç kab- cak. Şimdi\e kadar özeueştirme adıatanda>apüanyağmabr, eko- nomimize.sosyal yaşamnmzaı hiç- bir olumhı katkı sağiamanuştır. Ancak acı veçöküntfiyaratnuştn: Bu gerçekler ışığnıda, TBMMde halkın temsikisi okhığunu sö>1e- yen miüenekilkrine büyük so- rumluluklar düşmektedir. TB- MM mudaka bu büyûkyanhşı ele ahnaMır-" Partisince Çukuro- va'da yapıJan bazı çahşmalan in- celemek üzere Adana'ya gelen CHP Genel Başkam Altan Öy- men de CHP'nin POAŞ ihalesini incelediğinı, kamunun zaranna bir yapı saptanması durumunda gereğinı yapacaklannı söyledi. 'Yapılan, peşkeştir' DİSK Genel Sekreteri Munrt Tokmak. POAŞ'ın satışının, Tür- kiye'dekı özelleştirmelerin yağ- ma ve talan biçıminde gerçekleş- tiğini bir kez daha gözler önüne serdiğini öne sürerek "Haüan bi- rikİDderi sennayeye peşkeş çekfl- melctedir" dedi. Jokmak, yapnğj yazıh açıklamada, ülkede özel- leştirmenin "tekellere kaynakak- tannanm araa" olarak kullanıl- dığım savunarak POAŞ'ın beda- vaya saüldığını kaydetti. Gerçek- leşen ihalenin "sonucu önceden beli pazarhktar ürünü" gibi gö- ründügunü öne süren Tokmak, POAŞ ihalesinin de bundan önce- kiler gibi şaibeü olduğunu ve da- ha baştan kuşkulan üzerinde top- ladığını ifade etti. Özelleştirme- nın olumlu sonuçlar doğurması- nın mümkün olmadıgını ve Tür- kiye'ye, çahşanlara ve halka mut- luluk getirmeyeceğini belirten Tokmak, emekçilerin tepkısınin de artarak süreceğıni, DISK ola- rak POAŞ çahşanlannın eylemle- rini desteklediklerini ve mücade- lelerinde yanlannda olacaklanm sözlerine ekledi. İP Ü Başkam Kamil Dede de açıklamasında, halkın malım peşkeş çekenlerin cumhuriyet mahkemeleri önün- de hesap vereceğini kaydetti. Dede. "Siz özeflestirin efemti- ler. Cumhuriyet iktidan, onlan yeniden tüm halkm mah haline getirecek. kamubşOracaktır. Hal- km mahnı peşkeş çekenler, cum- huriyet mahkemeleri önünde he- sap verecektir" dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada nla güzel bir yolculuk yaptık. ' Ne de olsa gitme duygusu... Güzel bir şey... Yolu yanladık. Özlediğim bir şeyi yapabilir miyiz diye sordum: - Bir köy kahvesinde çay içsek... Tuz Gölü'nün belli belirsiz sulaklığını geçtik. Birsü- re sonra Acıpınar kasabasına saptık. Yolun hemen kıyısında, çıplak bir tepenin seyrek ağaçlı eteğinde kurulu... Acıpınar yeni belediye olmuş. 240 hane, 2200 nü- fus. Hane başına 9-10 kişi düşüyor. Tipik bir Ana- dolu fotoğrafi. Kahveye girdik. Masanın etrafı bir çırpıda 10-15 kişiyle doldu. Çaylan yudumlarken konu tanma gel- di. önde gelen ürün, pancar. Herkes bir şey söyle- meye çalışırken Muhammed Zengin sesini yük- settti, "arkadaş" deyip okkalı bir saptama yaptı: "Türkiye'de baskı rejimi vari" Konuyu nereye getirecek diye merak ettim. De- vam etti: "Pancara kota koyuyoriar. Bu olur mu yavvv..." Pancar ekiminin sınırlanması canlannı sıkmış. Sü- tün litresini 120 bin liradan satıyorlarmış. "Sudan da- ha ucuz" diyorfar. Gençler Aksaray'da haftaiığı 10 milyon liraya iş bulabiliyormuş. Köye eskiden günde 2-3 gazete geldiği halde, bugün hiç getirilmiyormuş. Valilik geçenlerde tüm köy kahvelerine yazı göndermiş: "Her kahveye bir kitaplık kurvlacak." Güzel raftar yapmışlar, kapaklı. Içine de kitap ye- rine, çay malzemeleri koymuşlar. Konudan konuya geçerken 60-65 yaşlanndaki Muhammed Zengin, "Sen Cumhuriyet gazetesindensin, babamı mutla- ka tanımalısın, haydi eve gidelim" dedi. Yola çıkan, rüzgâra aittir. "Haydi" dedim. Büyük dış kapıdan girdik. Yeni kuzulamış koyunlann ara- sından eve çıktık. Köy enstttûleri... Baba Fazıl Zengin, 85 yaşını aşkın bir anrt adam. Gözlerini 4 yıl önce kaybetmiş. öyküsünü soluksuz dinledim: "Sen Yunan harbini gördûm. Yaşımı sen tahmin et. Cumhuriyet gazetesini Yunus Nadi'den beri okurum. 1980'lerin ortasında, gözde bozulma baş- ladı. Tedavi için 2-3 kez Ankara 'ya gittim. Hergidiş- te Cumhuriyet'e uğradım. Uğur Mumcu'yu göre- yim diye. Denk gelmedi. Gözlerim usul usul ferini yitirdi. Artık bir şey okuma, dediler... Ama Cumhu- riyet'i bırakmadım. 4 yıl önceydi. Bir sabah Cum- huriyetgazetesini elime aldım, okumaya başladım... Gözlerim kaydı gitti... Dün gibiaklımda... O günden beri, artık gözlerim görmûyor... " Sohbet her konuda derinteşti... Yine Cumhuriyet'* geldi. "Fazıl Amca" dedim, "gazeteyle ilgili unutM madığın şeylerin başında ne var, anılanndan birinl anlatır mısın?" Sanki gözleri görüyormuş gibi önündeki derinlige daldı, az sonra ses verdi: "1980'lerin başıydı... Cum- huriyet 7, başlığı görünecek şekilde katlarceket ce- bime sokarak dolaşırdım. Aksaray'da birpolis dur- durdu. 'Bu gazeteyi böyle taşıma' dedi. O günler- de Cumhuriyet'i böyle taşımak tehlikeliydi. Polise aynen şu karşılığı verdim: 'Benim iki yüreğim var, bi- ri Cumhuriyet. Bir yüreği nasıl söküp atabilırsin?' Polis bir şey demedi. Çektı gitti..." Sohbet dennleştikçe Fazıl Amca'nın çocuMan, tc- runlan sökün ettiler. Tam karşısında oturan eşi, B l - fe Hanım tek tümce etmedi. Israrlı sorulara gülerek sessiz kaldı... Fazıl Amca torunlanndan Ali Dede'yi Ivriz öğretmen Okulu'na yazdınş, okula götürüş öy- küsünü anlattı. "Eskiden Köy Enstitüsü'ydü. Ahh kapattılar" dedi. Hemen yanımda oturan Ali Dede, "Abi" dedi, "ben o okula, 1981 'de kaydoldum. ön- ce iyiydi. Sonra din bilgisi öğretmenini müdüryap- tılar. Okulun yapısı tümden değişti..." Fazıl Amca'nın üç oğlundan biri de, Köy Enstitü- sü iken Ivriz'de okumuş. Şimdi Aksaray'da öğret- menliğe devam ediyor... Fazıl Amca'nın yüzü, sözü bir haftadır aklımdan çıkmıyor... Akşam olunca, hava karanp gazetedeki odamın penceresinden gelen aydınlık sönmeye baş- layınca, Fazıl Amca'nın gözlerini yrtiriş öyküsü gö- zümün önüne geliyor... Elim gözlerime gidiyor... Ürperiyorum... Yapabil- diklerim yetersiz kalıyor... Ne yapsam bir eksik... "" : Hükümete nü/deer scuttral uyarısı HaberMerkezi-Hükümet Ak- kuyu Nükleer Elektrik Santralı ihalesinin sonuçlandınlmasını kararlaştınrken, kamuoyunun tepkisi giderek sertleşiyor. Milletvekillerinin, halkm tep- kisine karşm nükleer santral le- hinde karar almasının kabul edı- lebilir bir uygulama olmadıgını belirtenyurttaşlar, milletvekille- rinin tümûne gönderdıkleri faks- larda şöyle dediler: "Bakanlar Kurulu'ndan çıkan 'nükleer santrala evet' karan bizJeri deh- şete düşürdü. Halkmnzm yoğun tepkisine rağmen ve gelecek ku- şaklan yoketme pahasuıa ahnan bu karara karşı çıkmayarak so- rumluluğa ortak oimanız bizieri çoküzmüştür. 'Halkm sesi olaca- ğız' diyerek gittiğiniz Türkiye Büyük MiDet Mechsi'nde halkm sesine kulak vermemeniz ve biz seçmenlerinizi yok saymamzdan dolayı sizi kmıyor, oyumu geri is- tiyor ve veküKğimden tziediyo- rum." Nükleer santral karşıtlan, tüm duyarh yurttaşlann kendi yörele- rinin milletvekillenne aym mesa- jı göndermesi çağnsında bulun- dular. Izmir Nükleer Karşıtı Plat- form Sözcüsü Yard. Doç. Dr. Metin Erten, Türkiye'de ve dün- yamn her yerinde yapılmak iste- nen nükleer santraİlara karşı çık- tıklannı belirterek, "Tûrkiye'de nükkerciler kazandılar. Ama şimdiük" dedi. Erten, yazıh açık- lamasmda, Türkiye 'nin tarihi ya- zılırken, nükleer santral kurul- ması karannı alanlann "iyi" ola- rak ammsanmayacağım söyledi. Izmir'de nükleer santrah savu- nanlann azınhkta olduğunu, di- ğer kentlerde de durumun farklı ohnadığını iddia eden Erten, şun- lan kaydetti: "Tüm dünyada ge- çerBBğini \itirdigi. eskidiği, ya- ratüğı sorunlann büyüklüğfi bi- Hnen, herkesin kurrulmak için yöntemler aradığı büinirken, ül- kemizdeiDe desantralyapnraca- ğız dayatmalarmı onaylannyo- ruz.Evrt,Tûrkiye'de nükkerciler kazandılar. Ama şimduık. Nükle- er karşıtı çahşmalanmızı santral ihalesi yapılsa bile sürdüreceği- miziherkeseduyıırmakistiyoruz. Tarih bizieri hakh cıkaracakbr. Umanm,bu hakhçtkarmainsan- lara çok pahahya mal ohnaz." Adana Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği (ÇETKO) Baş- kam Prof. Dr. Flgen Doran, hü- kümetin nükleer santral ihalesi içinTEAŞ'ayetki vermesinin ar- dından, tüm nükleer santral kar- şıtlanoı Adana'da kurulması planlanan "Anti-Nükleer Plat- form" çatısı altmda birleşmeye çağırdı. ODTÜ'den Prof. Dr. IndGök- men de Akkuyu bölgesinin dep- rem riskini gösteren raporun ka- muoyuna yansımasınm ardm- dan, bu konu üzerinde daha etkin dunüması gerektiğini belirterek "Körfez depreminin yaralanda- ha taze iken, Akkuyu'daki dep- rem uyansmı bakanlardan sakla- dıklan için TEAŞ hakkmda suç duyurusuyapdmah. Daha şimdi- den bir şeylerin saklanmaya çab- şüması kötü niyetin göstergesi- Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoglu ndan ilginç iddia 'Nükleer santrallar çevrecidir' MANtSA(AA)-Devlet Bakanı RamazanMir- zaoğlu. Bakanlar Kuruiu'nun bu hafta ıçinde yap- nğı toplantıda, Türkiye'nin ilk nükleer santraü- nm kuruhnası içuı karar aldığını beürterek, nük- leer santrallann devamımn geleceğuıi bıldırdı. Mirzaoğlu, Manisa Organize Sanayi Bölge- si'ndebulunanKurtoğlu PlastikAŞ'nin TSEISO EN 9002 Kahte Belgesi ödül töreninde yaptığı ko- nuşmada, devletin asıl görevinin asayişi sağla- mak, eğitimi düzenlemek, eneni, yol, su ve baraj gibiyatmmlan yapmak olduğunu söyledi. Bakan Mirzaoğlu şöyle konuştu: "Çarşamba günü Ba- kantar Kurutn'Dda çok önemB bir yatmma imza atnk. Ttridye'mn ük nükleer santrahnın kurut- masma karar verdik. Nükleer santrallar çevTeci- dir. Japon>a elektrik üretüninin yüzde40'na nük- leer santrallardan sağhyor. Fransa'da 58 nükleer santral var. Hepsi de kryılarda. Çevreyi etkflemj- yor. Bizde sözü edfldigi zaman çevre kirietffir de- niyor. Fransa'da çevre yok mu? Fransa, enerjisi- nin yüzde 78'ini bu santrallardan sağhyor. Bizde de nükleer suıtrallann devamı gelecektir. Dünya- da kuflandan eoerjinüı yüzde 17^ nökfeer sant- raBardan sapuüyor. Türkiye 20001i ydara aya- s, ekonomik istikrar, dddi e^tinı ve enerji poM- kalanylaginnektedlr.'1 dir" diye konuştu. Galatasaray Üniversitesi Öğ- retim Üyesi Nükleer Mühendis Prof. Dr. Tolga Yarman, Akkuyu Nükleer Santrah hakkmda hükü- mete sunduğuraporüzerine ilgi- li bakanlıklarla kuruluşlardan ıs- tenen görüşlerin kamuoyuna açıklanmadığmı öne sürdü. Ak- kuyu konusunda Ahnan uzman- lara yaptuılan çahşmalann da kendi hesaplannı doğruladığını belirten Yarman, Akkuyu'ya nükleer santralın kurulamayaca- ğımsavundu. Yarman, "Hükümetten şunu istiyorum: Benim tezlerim uzan- tısuıda Turizm Bakanhğı başta olmak üzere çeşitli kuruluşlara görüşlerini istihsal etmek üzere yazdar yaztldı. Bu yazılann so- nuçlannm kamuoyuna açıklan- ması gereldr. Başta Turizm Ba- kanhğı ounak üzere öteki kuru- luşlann görüşlerini merak ediyo- nım. Kamuoyunun bunu merak etmeye hakkı vardır. Bunlar tar- nşıhnak zorundadır" dedi. Hükümete sunduğu raporlar- daki hesaplarmı çehnek için ko- nunun Ahııan uzmanlara incelet- tirildiğini, ancak Ahnan uzman- lann da kendi hesaplarmı teyit ettiğini belirten Yarman, buna karşm yine de Akkuyu'ya nükle- er santral kurma konusunda ısrar edümesine anlam veremedığını söyledi. w Rejimler .x asker ; çabasıyla korunamaz 9 • Baştarafi 1. Sayfada cek kadar azaldığını belirten Savaş, bunlann sayısı azaldık- ça ülkenin bütünlüğünü ve laik cumhuriyeti yasalar çerçeve- sinde koruma görevinin hukuk- çulara ve askerlere düşmeye başladığmı kaydetti. Savaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkû pofitikacdannuzın önemli bir kesimi, sözde insan haklan savunucuian el de verip beyinlerimizi yıkayarak, topin- mumuzu bölucü ve laik Cum- huriyetimizi yıkmaya yönetik eviemlere karşı bile tepldsz bir toplum haline dönüştürmevi başardılar. Ülke bütunlüğümü- zü ve laik cumhurryetimizi hu- kuk yoluyla savunamazhale ge- tirmenhi çabalan giderek arn- yor. Bu çabalar başan kazamr- sa arnk ödül verecek buknkçu da bulamay'acagız demektnf Tûrkiye'de bir gün cumhuri- yeti yıkanlara ödül dağmldığı- m görmek istemeyen aydınlar ve sivil toplum örgütleri ile yurttaşlann Atatürkçülükten aynhnayarak her yurtseverin göstereceği duyarlıhğı sergile- melerini isteyen Savaş, parla- mentonun da gereken önlemle- ri alması gerektiğini vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle