Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2000 PAZAR
HABERLEREV DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edîme
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
14
12
15
14
15
15
15
16
Sinop PB 15 Adana
Samsun A 16 Mersin
Trabzon 9 Diyarbakır
Giresun A 11 Şanlıurfa
Ankara 7 Mardin
Eskişehir A 12 Siirt
Konya A 10 Hakkâri
&vas 1 Van
Zonguldak PB 16 Antalya A 16 Kars
Yurdun batı kesimle-
n çok bulutlu, Mar-
mara,KıyıEgeileBo-
luve Zonguldak çev-
rderi sağanak yağış-
lı öteki yerter az bu-
luüu ve açık geçecek.
Hava sıcaklığı değış-
meyecek. Rüzgar
güneyve bat yönler-
den hafif ara sıra or-
ta kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amstefdam
BrükseJ
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
-2
-2
2
10
8
7
oo
6
Beriin PB 4 Moskova
Budapeşte PB 4 Aşkabat A 12
Madrid A 17 Astana PB -7
Viyana PB 8 Taşkent PB 10
A 10Belgrad PB 4 Bakû
Sofya
Roma
_K 0 Bişkek PB 4
PB 10 Tfflis
Atina PB 14 Kahire A 22
Münih PB 4 Zürih PB 4 Şam A 15
Parçalt bulmtu Sıst <f_Ş, Bukittu t
Çok bulutlu IBfc Yağmuriu
°JMW
Gok gûrûltulû
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
tinin devamı o/mayı" öngören kural kaldınlmalıy-
dı!
Oysa bu olasılık önemli birsonuç hazırlıyor Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın,
RP'nin devamı olduğu temel savına dayanarak
FP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkeme-
si'ne açtığı dava sizlere ömür.
Ya da; 69. maddedeki böyle bir değişiklik kuş-
kusuz; başsavcılık iddianamesine büyük bir dar-
be olacaktı.
Görülmekte olan bir davayı etkileyecek olan
"böyle biranayasal düzenleme " herhakte tarihe ib-
retle anılacak bir örnek olarak geçecekti.
FP dayatmasını hükümet ortaklannm nasıl de-
ğerlendireceği günlerdir ayn bir merak konusuy-
du.
MHP ve ANAP; FP'ye önce omuz verdiler. Son-
ra?
Geriye 5+5' in tek ve eşsiz savunucusu Başba-
kan Ecevit kalıyordu.
Geçen çarşamba DSP grubunda vurgulayarak
söylediklerinde iki-üç gün sonra bugünlerde (kuş-
kulandığımtzgibi) bir değişiklik olmadıysa; Başba-
kan'ın, bir partinin kapatıfan bir partinin devamı ol-
masını olanaksız kılan 69. maddenin 7. fıkrasının
değişmesine karşı çıkması gerekiyordu.
Zıra, Ecevit üçlü pakette kimseye ödün verme-
dikferini söylediği konuşmasında kamuoyuna, gru-
buna şu güvenceyi verdi:
"Bundan sonra da pazariık ve ödün söz konu-
su değildir" (1 Mart 2000).
Sözüne inanılır bir siyaset adamı olan Ecevft bu
güvenceden vazgeçecek mi, vazgeçebilir miydi?
Oysa, Ecevit'in 7. fıkrayı değıştirmeye yanaş-
maması ise, kuşkusuz ödün vermeyen ilke sahibi
bir siyasetçi olarak anılmasına yeniden olanak sağ-
layacaktı.
Bir gün önce FP raundu kazanmış göründü.
Ama dün, DSP 7. fıkra konusunda FP'ye ödün
vermedi. MHP, DSP'nin görüşüne yanaştı. ANAP
ortalarda gezindi.
Ancak 24 saatte rüzgar FP'nin aleyhine esti.
5+5'e ve Demirel'in seçimine destek sözüne kar-
şıiık hükümete ortak partilerden ödün alamadı.
Hevesleri güçlendirmenin yolu
Zaten, FP dayatmasını kabul etmek demokras»-
yi geliştirmekle örtüşmüyor, Özdeşleşmiyor.
Sonuç ister olumlu, ister olumsuz olsun:
Bu hareket cumhurbaşkanlan seçimleri tarihine
5+5'i, dahaaçığı, doğrudan Demirel'i yeniden seç-
tirmek için olumsuz FP oylannı olumluya çevirme
manevrası bir demokrasi ayıbı olarak geçiyor.
FP'nin istediği yeni biçimiyle 69. maddenin ge-
leceğe taşıdığı kaygılar bir başka hazin olayı göz-
ler önüne seriyor.
Ne yazık ki; 69. maddeyle ortaya çıkan kaygıla-
n, kuşkulan sadece ve sadece Yargıtay Başsavcı-
sı Vural Savaş açıklıyor, anlatıyor, uyanyor.
Tek başına bir başsavcı!
Nerede demokratik kitle örgütleri... Demokrasi-
yi savunan ilim bilim adamlannı sinesinde banndı-
ran kurumlar, kurullar veya dernekler... Nerede?
Başsavcının uyardığı gibi; FP'nin önerisiyle olu-
şacak yeni 69. madde var olan veya kurulacak
olan partisel antilaik hareketlere olanak sağlama-
yacak mı? Ya da o yönde hevesleri arttırmayacak
mı?
Umut yine lider kadrolarda. Her konuda olduğu
gibi, bu konuda da liderlerin ağzına bakan millet-
vekillerinden uyancı bir davrantş, bir tepki bekle-
mek boşuna.
Böylesi duyariı konularda parmaklannı oynata-
mayacaklannı pek çok olayda göstermediler mi,
göstermiyorlar mı?
5+5 fonmülünü ses çıkarmadan ve Demirel'in
tek adaylığını kabul eden bir Meclis.
Aralarından bir cumhurbaşkanı çıkaramayan
550 üyeli bir Meclis!
Ecevit ne demişti: .
"Pazariık uzlaşmayı sağlar."
Vanna değin liderierin önerileriyle Uzlaşma Ko-
misyonu'nda hava değişmezse Ecevit şunu diye-
bilir
"Ödünsüz uzlaşı!"
Türkiye festival zengim
• Baştarafi 1. Sayfada
-Kültiir zengintiğimirin
bir sonucu. sosyalve eko-
nomik yaşanumızın yan-
sunası olan bu etldnlikle-
ri vaşatmauyız" dedi.
Yerel Etkinlikler 2000
kitabına göre, etkinlikler
sportif, ekonomik, sos-
yal, tarihsel, bilimsel, ta-
nıtım, eğlence amaçh
gerçekleştiriliyor.
Bırçok il ve ilçede aba,
karakucak ve yağlı gü-
reşlerin yaru sırayayla ve
deve güreşleri ile boğa
güreşi ve uçurtma şenli-
ği gibi sportif amaçh et-
kinlık yapüıyor.
Âsıklar, Somuncu Ba-
ba, Kommagene, Nemrut
Dağı Krater Gölü, Kay-
nanalar Günü, Su Çıktı
Günü, Deniz, Kum, San-
kız,Hindi,Halı,Kaz,Ki-
lim, Termal, Oya, Sele
Sepet, Bağbozumu, Bı-
çakçılık, Buzağı, Asçüar,
Yayik, Kaphca, Mermer,
Süıuıet ve benzeri isim-
lerlekültür, sanat, sosyal,
tanıtım ve bilimsel içe-
riklı etkinlikler düzenle-
niyor.
Ülke genelinde birçok
ılde. yörede en çok ye-
tiştirilen ya da yöre ile
özdeşleşmiş ürünlere
yönelik etkinlikler ger-
çekleştiriliyor. Yerel Et-
kinlikler 2000 kitabında
yer alan ve adına şenlik
ve festival düzenlenen
ürünlerin bazılan şöyle:
"Turkmen sofi-aa, ce-
vizhetvası, boza,yaprak
(asma yaprağı), mesir,
kar, çam, pamuk, şarap,
aşure, katmer, ayran. ter-
mal, Yörûk ayranı. kay-
mak, tanm, sardalya, ba-
har, rütûn, söğüt, bahk,
pesiil, peynir, pilav, yo-
ğurt,tath,çiçek,tarhana,
patiıcaıuçay.sütmısDvki-
raz, vişne, şeftaü, lak, su,
dut, kaMin, findık, et,
üzüm, bal, kaşar, çöp şis,
zeytin, çilek, incir, sahara
pancan, nar, biber, ar-
mut, karpuz, dondurma,
lahana. ayçiçeği, pirinç,
elma. dut pekmezi, kayı-
sı, antepfisbğı,kuşburnu,
erik,kmnıa biber,sannı-
sakvesoğan."
Bu arada Manisa Be-
lediye ve Ege Belediye-
ler Birliği Başkanı Adil
Aygûl bu yıl 460'ncısı
kutlanacak Geleneksel
Mesir Şenlikleri'ne hiç-
bir sivil toplum örgûtü-
nün ya da derneğin sa-
hip çıkamayacağmı söy-
Iedi. Aygûl, "Kutiama
organizasyonu bekdiye
tarafindan gerçekleştiri-
lecek" dedi.
^POAŞ'ın satışı çok acı'
• Baştarafi 1. Sayfada .
metin, stratejik öneme sahip, eko-
nomiye katkı saglayan önemli bir
kaynağı ve tarihi hazineyi elden çı-
kardığını vurguladı
Selvi, POAŞ'm buyûk bir yatın-
ma gereksinmesi olmadıgını, en ko-
lay ve en kârh kuruluş niteliğine sa-
hip olduğıma dikkat çekerek "PQ\Ş,
piyasa değerinin >anfiyaondanaşa-
ğıya ve taksüfc tesiiın edümistir" de-
di. Petrolûn bütûn dünya için önemi-
nın bellı olduğunu, yine petrol için
yapılan savaşlann, özellikie bölge-
mızde oynanan oyunlann biündiğini
anımsatan Selvı, "Petrol bir gûçtûr.
En kârh bötömu dedağıünı vepazar-
bma bolümüdür. Hükümetbu önem-
li gücü peşkeş çekmiştirn
görüşünü
dile getirdi. POAŞ'ı satan hükümetin
"mirasyedi anlayışr ile hareket etti-
ğini kaydeden Selvı. büyük bırkârlı-
lığı olan bu kurumun aynı zamanda
kamu hizmeti gördüğünü de vurgu-
ladı. Satışın ardından özelhkle Do-
ğu, Güneydogu ve Karadeniz bölge-
lerindeki akaryakıt gereksinmesini
karşılayan, kırsal kesırne yakıt ulaş-
tıran az kârh küçük bayilerin kapatı-
lacağına veya ek zam yapılacağına
dikkat çeken Selvi, şu görüşlen dile
getirdi: "Kamu kunım \« kunıluşla-
n,yakıbpeşinparaile alamadıklanıı-
da büyükCuzJerödemekzorundaka-
bcakbtrdır.Kamuaçıldanartacaktır.
B Ü A y d ı n D o ğ a n İ l e t i s i m E n s t i t u s ü n ü a ç t ı
Doğan y
dan Ecevit'eplaket
tstanbul Haber Servia - Başbakan
BûlentEcevit, ıletişimin önemınin sü-
reklı arttığını belirterek "tktişim tefc-
noiojisindeki anhmiarm sağhdıgı da-
nakbngereğince değerieodirebairsek,
Atatürk'ün gösterdiği iddiah hedefe,
yani 'çağdaş uygarlık düze> mın üstü-
ne' vüksehnebedefine lüaşmakta zor-
lukçekme\iz" dedi
Boğaziçi Üniversitesı (BÜ) Aydın
Doğan Iletişim Enstitûsü'nün açıhşın-
da konuşan Ecevit, Atatürk'ün de
Kurtuluş Savası'nda ıletişime büyük
önem verdiğini, PTT görevlilerinin
Kurtuluş Savaşı'na katkılannın çok
önemli olduğunu vurguladı. Ecevit,
son yülarda Türkiye'nin çağdas ileti-
şim teknolojisine u>xun sağlamakta
bir hayli başan gösterdiğını, buna ya-
zıh ve görsel basnun da büyük katkı-
sı olduğunu belirterek "Iktişinı ve bfl-
p teJatolojisİDdeki bu hnh geüşmeniıı
sooucu obrak, sh-aset ve devlet yöae-
timi gitgide sa> damlaşmakta, demok-
nsi daha çok içerik kazanmaktadır"
dedi.
Ecevit, radyo ve televizyonla, faks
ve internetle, bilgısayarla çağdaş ile-
tişim ve bilgi teknoloj isınin etkisi art-
tıkça, ilişkilerdekı mesafe ve zaman
engelleri ile sınırlann da hızla aşıldı-
ğım, günümüzde artık savaşlann ve
güvenlik (Operasyonlannuı bütün dün-
yada canlıolarak ızlenebildıgini, Bağ-
dat ve Kosova savaşlan ile bırkaç haf-
ta önce Beykoz'da yapılan Hizbullah
Operasyonu'nda, bunun ilginç örnek-
lerinin görüldüğünü kaydettı.
Politıkacılann ve devlet yöneticile-
rinin arok mesajlannı en uzaktaki yer-
leşim birimlerine aııında ulaştırabil-
diklennı. yurttaşlann da istek veya ya-
kınmalannı yöneticılere etkılı biçim-
de iletebıldıklenni vurgulayan Ecevit,
"Türk tophımu konuşan ve yönetime
nbşan tophun obnuştur. Teie>iz>'on-
lardaki canlı söyleşiier ik tüm ulusal
sorunhr veya uiustararasıkonular de-
Ecevit'in pUkednde Robert Kotej yıltağuıdaJdfotoğrafibutunnyor. (UĞUR DEMlR)
rinnğine irdeJeMyor" dıye konuştu.
Henüzdemokrasryi resmen benim-
sememiş ülkelenn bile iletisim tekno-
lojısındekı gelişmenin katkısıyla, gi-
derek, demokratıkleşme ve çağdaş laş-
ma sürecınin etkısınde kaJdıklannın
altım çizen Ecevit, Iran'da bunun il-
ginç behrtilerinin yaşandığını söyledi.
Ecevit, hazırlanmakta olan yeni
RTÜK yasası ile denetimde sağlıklı
bir denge bulunacağını umduğunu
vurguladı.
Boğaziçi Üniversıtesi Rektörü Prof.
Dr. Üstün Ergüder, enstitünün kuru-
lacak olan binası ve işlevi hakkmda
bilgi verirken, özel sektör-üniversite
işbirliğinin önemine degmdı. Doğan
Holding Yönetnn ICurulu Başkanı Ay-
dm Doğan ise eğırimı çok önemsedik-
lennı, heralanda gelişmış ınsan gücü-
ne duyulan gereksinimi çok iyi bildık-
lerini söyledi.
Doğan, "Yaym gruplan. yayinao-
ğmdışnıda başkaişlervapamaz" man-
tığının artık tamamen terk edüdığını
ifade etti ve enstitüden yetişecek Ue-
tişımci ve gazetecilerin çok basanlı
olacaklanna inandığını kaydetti. Ko-
nuşmalann ardından Ecevit'e, üzerin-
de Robert Kolej yıllığındakı fotoğra-
finın ve kendisi için yazılan sanrlarm
yer aldığı bir plaket sunuldu.
Almanya'da
4
Big Brother' tarbşması
HtLMİTOZAN
FRANKFUKT - Daha yayına gir-
meden önce geniş tartışmalara yol
açan "Bç Brotber" adlı televizyon şo-
vu, yasaklanmanın eşiğinde. Hessen
Eyaleti Özel Radyo ve Televizyonlar
Denetleme Kurulu'nun önümüzdeki
günlerde yapacagı bir toplanüyla ko-
nuyu karara bağlayacagi bıJdınldı.
"RTL 2" adh özel televizyon kana-
hnda 1 Mart'ta yayına giren "şov", ev
şekli verümiş bir konteynerin ıçinde
10 kişinin 100 gün boyunca günlük
yaşantılannın her anım görüntüleyip
yayımlayacak. Hessen Denetleme Ku-
rulu'nun açıklamalannda programın
insan onurunu zedelediği ve bu ne-
denle de yayın anlaşmalanna aykın
olduğuna dikkat çekıldi. Almanya'da
bir televizyon programının yasaklan-
ması için tüm eyaletlerin "Ozel Rad-
yo ve Televizvon Denetieme Kurula-
n'nın onayı gerekiyor. Önümüzdeki
günlerde söz konusu 15 kurulun ko-
nuyla ilgili olarak oylamaya gitmesi
bekleniyor.
George Orwdl'in "1984" romanı-
m anımsatan şov, yayından haftalar
önce basında ve kamuoyunda geniş
tartışmalara yol açmıştı. Böyle bir
programa karşı çıkanlar, insanlann
bütün gün kameralar tarafindan iz-
lenmesinin ve hiçbir "mahremiyete"
yer bırakılmamasının insan onuruna
aykm bir tutum olduğunu öne sürü-
yor. Programın yapımcılan ise "şova"
katıhnnn isteğe bağlı olduğunu ve bu
nedenle onur zedeleyici bir unsur ta-
şımadığmı, herhangi bir televizyon
programı olarak ele alınması gerek-
tığıni savunuyor.
PCUŞ, akaryakıt vemadenivağpiya-
sabnnın düzenle>icisi ohnaktan çı-
kacakur. POAŞ önemli bir kflometre
taşKfar. Bundan böyle diğer kuruhış-
br da POAŞ'ın gücûyle daha ucuza
kapaUacaknr.POAŞ'uıstratejik öoe-
mibüyüktür.Askeriiknıat,^TOte-
sisleri,bonıhatlanPQ\Ş'laiçicedir.
Kıbns Banş Harekâb'nda, Kardak
sorununda PG\Ş'mönemiaçıkça gö-
rühnüştür.'" Selvı, halkın ortak malı
olan varlıklann ve kaynaklann haraç
mezat satıldığını vurgulayarak bu
uygulamalan IMF, Dünya Ban-
kası ve uluslararası finans kuru-
luşlannın övgüsü uğruna devre-
ye sokanlann kendi torunlanna
dahi hesap veremeyeceklerini bil-
dirdi. Hükümetin gözünün karar-
dığını behrten Selvi, herhalükâr-
da kar eden, 60 yılhk arazileri çok
değerli olan ve yannm istemeyen
bir kuruluşun satıldığına dikkat
çekti. Selvi, POAŞ'ın satışım
şöyle değerlendirdi: "tstihdam
aianı açdamav^acak, tam tenine
vüderce çahşan vç aflesi aç kab-
cak. Şimdi\e kadar özeueştirme
adıatanda>apüanyağmabr, eko-
nomimize.sosyal yaşamnmzaı hiç-
bir olumhı katkı sağiamanuştır.
Ancak acı veçöküntfiyaratnuştn:
Bu gerçekler ışığnıda, TBMMde
halkın temsikisi okhığunu sö>1e-
yen miüenekilkrine büyük so-
rumluluklar düşmektedir. TB-
MM mudaka bu büyûkyanhşı
ele ahnaMır-" Partisince Çukuro-
va'da yapıJan bazı çahşmalan in-
celemek üzere Adana'ya gelen
CHP Genel Başkam Altan Öy-
men de CHP'nin POAŞ ihalesini
incelediğinı, kamunun zaranna
bir yapı saptanması durumunda
gereğinı yapacaklannı söyledi.
'Yapılan, peşkeştir'
DİSK Genel Sekreteri Munrt
Tokmak. POAŞ'ın satışının, Tür-
kiye'dekı özelleştirmelerin yağ-
ma ve talan biçıminde gerçekleş-
tiğini bir kez daha gözler önüne
serdiğini öne sürerek "Haüan bi-
rikİDderi sennayeye peşkeş çekfl-
melctedir" dedi. Jokmak, yapnğj
yazıh açıklamada, ülkede özel-
leştirmenin "tekellere kaynakak-
tannanm araa" olarak kullanıl-
dığım savunarak POAŞ'ın beda-
vaya saüldığını kaydetti. Gerçek-
leşen ihalenin "sonucu önceden
beli pazarhktar ürünü" gibi gö-
ründügunü öne süren Tokmak,
POAŞ ihalesinin de bundan önce-
kiler gibi şaibeü olduğunu ve da-
ha baştan kuşkulan üzerinde top-
ladığını ifade etti. Özelleştirme-
nın olumlu sonuçlar doğurması-
nın mümkün olmadıgını ve Tür-
kiye'ye, çahşanlara ve halka mut-
luluk getirmeyeceğini belirten
Tokmak, emekçilerin tepkısınin
de artarak süreceğıni, DISK ola-
rak POAŞ çahşanlannın eylemle-
rini desteklediklerini ve mücade-
lelerinde yanlannda olacaklanm
sözlerine ekledi. İP Ü Başkam
Kamil Dede de açıklamasında,
halkın malım peşkeş çekenlerin
cumhuriyet mahkemeleri önün-
de hesap vereceğini kaydetti.
Dede. "Siz özeflestirin efemti-
ler. Cumhuriyet iktidan, onlan
yeniden tüm halkm mah haline
getirecek. kamubşOracaktır. Hal-
km mahnı peşkeş çekenler, cum-
huriyet mahkemeleri önünde he-
sap verecektir" dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
nla güzel bir yolculuk yaptık. '
Ne de olsa gitme duygusu... Güzel bir şey...
Yolu yanladık. Özlediğim bir şeyi yapabilir miyiz
diye sordum:
- Bir köy kahvesinde çay içsek...
Tuz Gölü'nün belli belirsiz sulaklığını geçtik. Birsü-
re sonra Acıpınar kasabasına saptık. Yolun hemen
kıyısında, çıplak bir tepenin seyrek ağaçlı eteğinde
kurulu...
Acıpınar yeni belediye olmuş. 240 hane, 2200 nü-
fus. Hane başına 9-10 kişi düşüyor. Tipik bir Ana-
dolu fotoğrafi.
Kahveye girdik. Masanın etrafı bir çırpıda 10-15
kişiyle doldu. Çaylan yudumlarken konu tanma gel-
di. önde gelen ürün, pancar. Herkes bir şey söyle-
meye çalışırken Muhammed Zengin sesini yük-
settti, "arkadaş" deyip okkalı bir saptama yaptı:
"Türkiye'de baskı rejimi vari"
Konuyu nereye getirecek diye merak ettim. De-
vam etti:
"Pancara kota koyuyoriar. Bu olur mu yavvv..."
Pancar ekiminin sınırlanması canlannı sıkmış. Sü-
tün litresini 120 bin liradan satıyorlarmış. "Sudan da-
ha ucuz" diyorfar. Gençler Aksaray'da haftaiığı 10
milyon liraya iş bulabiliyormuş.
Köye eskiden günde 2-3 gazete geldiği halde,
bugün hiç getirilmiyormuş. Valilik geçenlerde tüm
köy kahvelerine yazı göndermiş:
"Her kahveye bir kitaplık kurvlacak."
Güzel raftar yapmışlar, kapaklı. Içine de kitap ye-
rine, çay malzemeleri koymuşlar. Konudan konuya
geçerken 60-65 yaşlanndaki Muhammed Zengin,
"Sen Cumhuriyet gazetesindensin, babamı mutla-
ka tanımalısın, haydi eve gidelim" dedi.
Yola çıkan, rüzgâra aittir. "Haydi" dedim. Büyük
dış kapıdan girdik. Yeni kuzulamış koyunlann ara-
sından eve çıktık.
Köy enstttûleri...
Baba Fazıl Zengin, 85 yaşını aşkın bir anrt adam.
Gözlerini 4 yıl önce kaybetmiş. öyküsünü soluksuz
dinledim:
"Sen Yunan harbini gördûm. Yaşımı sen tahmin
et. Cumhuriyet gazetesini Yunus Nadi'den beri
okurum. 1980'lerin ortasında, gözde bozulma baş-
ladı. Tedavi için 2-3 kez Ankara 'ya gittim. Hergidiş-
te Cumhuriyet'e uğradım. Uğur Mumcu'yu göre-
yim diye. Denk gelmedi. Gözlerim usul usul ferini
yitirdi. Artık bir şey okuma, dediler... Ama Cumhu-
riyet'i bırakmadım. 4 yıl önceydi. Bir sabah Cum-
huriyetgazetesini elime aldım, okumaya başladım...
Gözlerim kaydı gitti... Dün gibiaklımda... O günden
beri, artık gözlerim görmûyor... "
Sohbet her konuda derinteşti... Yine Cumhuriyet'*
geldi. "Fazıl Amca" dedim, "gazeteyle ilgili unutM
madığın şeylerin başında ne var, anılanndan birinl
anlatır mısın?"
Sanki gözleri görüyormuş gibi önündeki derinlige
daldı, az sonra ses verdi: "1980'lerin başıydı... Cum-
huriyet 7, başlığı görünecek şekilde katlarceket ce-
bime sokarak dolaşırdım. Aksaray'da birpolis dur-
durdu. 'Bu gazeteyi böyle taşıma' dedi. O günler-
de Cumhuriyet'i böyle taşımak tehlikeliydi. Polise
aynen şu karşılığı verdim: 'Benim iki yüreğim var, bi-
ri Cumhuriyet. Bir yüreği nasıl söküp atabilırsin?'
Polis bir şey demedi. Çektı gitti..."
Sohbet dennleştikçe Fazıl Amca'nın çocuMan, tc-
runlan sökün ettiler. Tam karşısında oturan eşi, B l -
fe Hanım tek tümce etmedi. Israrlı sorulara gülerek
sessiz kaldı... Fazıl Amca torunlanndan Ali Dede'yi
Ivriz öğretmen Okulu'na yazdınş, okula götürüş öy-
küsünü anlattı. "Eskiden Köy Enstitüsü'ydü. Ahh
kapattılar" dedi. Hemen yanımda oturan Ali Dede,
"Abi" dedi, "ben o okula, 1981 'de kaydoldum. ön-
ce iyiydi. Sonra din bilgisi öğretmenini müdüryap-
tılar. Okulun yapısı tümden değişti..."
Fazıl Amca'nın üç oğlundan biri de, Köy Enstitü-
sü iken Ivriz'de okumuş. Şimdi Aksaray'da öğret-
menliğe devam ediyor...
Fazıl Amca'nın yüzü, sözü bir haftadır aklımdan
çıkmıyor... Akşam olunca, hava karanp gazetedeki
odamın penceresinden gelen aydınlık sönmeye baş-
layınca, Fazıl Amca'nın gözlerini yrtiriş öyküsü gö-
zümün önüne geliyor...
Elim gözlerime gidiyor... Ürperiyorum... Yapabil-
diklerim yetersiz kalıyor...
Ne yapsam bir eksik... ""
:
Hükümete nü/deer scuttral uyarısı
HaberMerkezi-Hükümet Ak-
kuyu Nükleer Elektrik Santralı
ihalesinin sonuçlandınlmasını
kararlaştınrken, kamuoyunun
tepkisi giderek sertleşiyor.
Milletvekillerinin, halkm tep-
kisine karşm nükleer santral le-
hinde karar almasının kabul edı-
lebilir bir uygulama olmadıgını
belirtenyurttaşlar, milletvekille-
rinin tümûne gönderdıkleri faks-
larda şöyle dediler: "Bakanlar
Kurulu'ndan çıkan 'nükleer
santrala evet' karan bizJeri deh-
şete düşürdü. Halkmnzm yoğun
tepkisine rağmen ve gelecek ku-
şaklan yoketme pahasuıa ahnan
bu karara karşı çıkmayarak so-
rumluluğa ortak oimanız bizieri
çoküzmüştür. 'Halkm sesi olaca-
ğız' diyerek gittiğiniz Türkiye
Büyük MiDet Mechsi'nde halkm
sesine kulak vermemeniz ve biz
seçmenlerinizi yok saymamzdan
dolayı sizi kmıyor, oyumu geri is-
tiyor ve veküKğimden tziediyo-
rum."
Nükleer santral karşıtlan, tüm
duyarh yurttaşlann kendi yörele-
rinin milletvekillenne aym mesa-
jı göndermesi çağnsında bulun-
dular.
Izmir Nükleer Karşıtı Plat-
form Sözcüsü Yard. Doç. Dr.
Metin Erten, Türkiye'de ve dün-
yamn her yerinde yapılmak iste-
nen nükleer santraİlara karşı çık-
tıklannı belirterek, "Tûrkiye'de
nükkerciler kazandılar. Ama
şimdiük" dedi. Erten, yazıh açık-
lamasmda, Türkiye 'nin tarihi ya-
zılırken, nükleer santral kurul-
ması karannı alanlann "iyi" ola-
rak ammsanmayacağım söyledi.
Izmir'de nükleer santrah savu-
nanlann azınhkta olduğunu, di-
ğer kentlerde de durumun farklı
ohnadığını iddia eden Erten, şun-
lan kaydetti: "Tüm dünyada ge-
çerBBğini \itirdigi. eskidiği, ya-
ratüğı sorunlann büyüklüğfi bi-
Hnen, herkesin kurrulmak için
yöntemler aradığı büinirken, ül-
kemizdeiDe desantralyapnraca-
ğız dayatmalarmı onaylannyo-
ruz.Evrt,Tûrkiye'de nükkerciler
kazandılar. Ama şimduık. Nükle-
er karşıtı çahşmalanmızı santral
ihalesi yapılsa bile sürdüreceği-
miziherkeseduyıırmakistiyoruz.
Tarih bizieri hakh cıkaracakbr.
Umanm,bu hakhçtkarmainsan-
lara çok pahahya mal ohnaz."
Adana Çevre ve Tüketiciyi
Koruma Derneği (ÇETKO) Baş-
kam Prof. Dr. Flgen Doran, hü-
kümetin nükleer santral ihalesi
içinTEAŞ'ayetki vermesinin ar-
dından, tüm nükleer santral kar-
şıtlanoı Adana'da kurulması
planlanan "Anti-Nükleer Plat-
form" çatısı altmda birleşmeye
çağırdı.
ODTÜ'den Prof. Dr. IndGök-
men de Akkuyu bölgesinin dep-
rem riskini gösteren raporun ka-
muoyuna yansımasınm ardm-
dan, bu konu üzerinde daha etkin
dunüması gerektiğini belirterek
"Körfez depreminin yaralanda-
ha taze iken, Akkuyu'daki dep-
rem uyansmı bakanlardan sakla-
dıklan için TEAŞ hakkmda suç
duyurusuyapdmah. Daha şimdi-
den bir şeylerin saklanmaya çab-
şüması kötü niyetin göstergesi-
Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoglu ndan ilginç iddia
'Nükleer santrallar çevrecidir'
MANtSA(AA)-Devlet Bakanı RamazanMir-
zaoğlu. Bakanlar Kuruiu'nun bu hafta ıçinde yap-
nğı toplantıda, Türkiye'nin ilk nükleer santraü-
nm kuruhnası içuı karar aldığını beürterek, nük-
leer santrallann devamımn geleceğuıi bıldırdı.
Mirzaoğlu, Manisa Organize Sanayi Bölge-
si'ndebulunanKurtoğlu PlastikAŞ'nin TSEISO
EN 9002 Kahte Belgesi ödül töreninde yaptığı ko-
nuşmada, devletin asıl görevinin asayişi sağla-
mak, eğitimi düzenlemek, eneni, yol, su ve baraj
gibiyatmmlan yapmak olduğunu söyledi. Bakan
Mirzaoğlu şöyle konuştu: "Çarşamba günü Ba-
kantar Kurutn'Dda çok önemB bir yatmma imza
atnk. Ttridye'mn ük nükleer santrahnın kurut-
masma karar verdik. Nükleer santrallar çevTeci-
dir. Japon>a elektrik üretüninin yüzde40'na nük-
leer santrallardan sağhyor. Fransa'da 58 nükleer
santral var. Hepsi de kryılarda. Çevreyi etkflemj-
yor. Bizde sözü edfldigi zaman çevre kirietffir de-
niyor. Fransa'da çevre yok mu? Fransa, enerjisi-
nin yüzde 78'ini bu santrallardan sağhyor. Bizde
de nükleer suıtrallann devamı gelecektir. Dünya-
da kuflandan eoerjinüı yüzde 17^ nökfeer sant-
raBardan sapuüyor. Türkiye 20001i ydara aya-
s, ekonomik istikrar, dddi e^tinı ve enerji poM-
kalanylaginnektedlr.'1
dir" diye konuştu.
Galatasaray Üniversitesi Öğ-
retim Üyesi Nükleer Mühendis
Prof. Dr. Tolga Yarman, Akkuyu
Nükleer Santrah hakkmda hükü-
mete sunduğuraporüzerine ilgi-
li bakanlıklarla kuruluşlardan ıs-
tenen görüşlerin kamuoyuna
açıklanmadığmı öne sürdü. Ak-
kuyu konusunda Ahnan uzman-
lara yaptuılan çahşmalann da
kendi hesaplannı doğruladığını
belirten Yarman, Akkuyu'ya
nükleer santralın kurulamayaca-
ğımsavundu.
Yarman, "Hükümetten şunu
istiyorum: Benim tezlerim uzan-
tısuıda Turizm Bakanhğı başta
olmak üzere çeşitli kuruluşlara
görüşlerini istihsal etmek üzere
yazdar yaztldı. Bu yazılann so-
nuçlannm kamuoyuna açıklan-
ması gereldr. Başta Turizm Ba-
kanhğı ounak üzere öteki kuru-
luşlann görüşlerini merak ediyo-
nım. Kamuoyunun bunu merak
etmeye hakkı vardır. Bunlar tar-
nşıhnak zorundadır" dedi.
Hükümete sunduğu raporlar-
daki hesaplarmı çehnek için ko-
nunun Ahııan uzmanlara incelet-
tirildiğini, ancak Ahnan uzman-
lann da kendi hesaplarmı teyit
ettiğini belirten Yarman, buna
karşm yine de Akkuyu'ya nükle-
er santral kurma konusunda ısrar
edümesine anlam veremedığını
söyledi.
w
Rejimler .x
asker ;
çabasıyla
korunamaz
9
• Baştarafi 1. Sayfada
cek kadar azaldığını belirten
Savaş, bunlann sayısı azaldık-
ça ülkenin bütünlüğünü ve laik
cumhuriyeti yasalar çerçeve-
sinde koruma görevinin hukuk-
çulara ve askerlere düşmeye
başladığmı kaydetti. Savaş,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkû pofitikacdannuzın
önemli bir kesimi, sözde insan
haklan savunucuian el de verip
beyinlerimizi yıkayarak, topin-
mumuzu bölucü ve laik Cum-
huriyetimizi yıkmaya yönetik
eviemlere karşı bile tepldsz bir
toplum haline dönüştürmevi
başardılar. Ülke bütunlüğümü-
zü ve laik cumhurryetimizi hu-
kuk yoluyla savunamazhale ge-
tirmenhi çabalan giderek arn-
yor. Bu çabalar başan kazamr-
sa arnk ödül verecek buknkçu
da bulamay'acagız demektnf
Tûrkiye'de bir gün cumhuri-
yeti yıkanlara ödül dağmldığı-
m görmek istemeyen aydınlar
ve sivil toplum örgütleri ile
yurttaşlann Atatürkçülükten
aynhnayarak her yurtseverin
göstereceği duyarlıhğı sergile-
melerini isteyen Savaş, parla-
mentonun da gereken önlemle-
ri alması gerektiğini vurguladı.