23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MART 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tansu ÇMer'den govde gösterisi • İstanbulHaberServisi- DYT Genel Başkaıu Tansu Çiller, partisinin Yenibosna'daki yeni fstajıbul il örgütü bınasının açılışına katıldı. "Başbakan Çiller" sloganlanyla karşılanan DYP Iideri Çiller, partisinin üye kayıtlannın güncelleştirileceğini söyledi. Çiller, kadın ve gençlik örgütleri için partinin tüzüğünde değişiklik yaptıklannı belirtti, Felsefe oümpiyattan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosa)-1993 yriından bu yana uluslararası düzeyde gerçekleştirilen Uluslararası Felsefe Olimpiyatlan'nın (IPO), ulusal düzevdekı dördüncû elemesinin bugün gerçekleştirileceği bildirildi. Türkiye Felsefe Kurumu Çocuklar İçin Felsefe Birimi'nin 3 yüdan bu yana lise ögrencileri için düzenledigi olımpıyatlar Ankara, Istanbul, tzmir, Antalya, Samsun, Tarsus ve Şanlıurfa'da gerçekleştirilecek. Olimpiyatlara Türkiye genelinde 244 lise öğrencisinin başvurduğu öğrenildi. GençSosyal DemokraUar • ANKARA (Cıımhnrfyet Bürosn) - Genç Sosyal Demokratlar Demeği Başkanı Hüseyin Erkanlı, gençlerin 21. yüzyıla yaşı 80'e dayanmış liderlerle girmek istemediğini vurguladı. Erkanh, dün düzenledigi basın toplantısında Türkiye'nin kısır siyasi çekişmelerden, anridemokrarik zihniyetlerden ve siyasette demirbaşlaşmış kişilerden kurtulması gerektiğini söyledi. Erkanlı, kişiye özel anayasa degişikükleri girişımlennde bulunanlan, ûlkeyi kaderci yaşam felsefesine mahkûm etmış zinniyetleri kınadıklannı kaydedetti. Hekimterden protesto| ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - 14 Mart Tıp Bayramı'nda bu yıl sağhk sisteminin sorunlan masaya yatınlacak. Ankara Tabip Odası'nca (ATO) "Sağlık Haftası" olarak ilan edilen bu hafta boyunca, Sağlık Bakanlığı'nın son dönemde yaşama geçirdiği birçok olumsuz uygulama ile derinleşen sağhk sorunlan "Sağlık Nereden Nereye" toplantılannda ele alınacak. 10 Mart günü hekimler ve sağük çalışanlan Sağlık Bakanlığı önünde yapacaklan basın açıklamasıyla, bakanhğın uygulamalannı protesto edecekler. Ölüm biçimi bftnece • MÜNtH (Cumhuriyet) - 1988 yılında silahlı kuvvetlerle girdiği çatışmada öldüğü bıldirilen PKK'li Alman Andrea Wolf'la ilgili araştırma sırasında yeni bir teruk ortaya çıkanldı. Münihli avukat Angelika Lex, olayı gören tanığın kesin ve aynnrılı bilgiler vardiğini söyledi. Tanığın ifodesine göre W61f önce yıkalandı, sonra da ökhîrülerek diğer PKJC'lilerle birlikte bir çıkura atıldı. Olay yerinin bılunmasıyla cesede o:opsi imkânın doğacağını söyleyen avukat Lex, bu nidenle Alman Dışişleri Bakanlığı'nı Ankara n:zdmde diplonıatık grişimlerde bulunmaya çığırdı. FP'ye 'devam' ödünü konusunda koalisyon ortaklan yann karar verecek 69. madde tarbşmasıANKARA (Cumhuriyet Bfiro- su) - TBMM Uzlaşma Komisyo- nu'nun önceki günkü toplantısın- da parti kapatmayla ilgili 69. mad- dede FP'nin istekleri dogrultusım- da bir düzenleme yapılması eğili- minin ortaya çıkması hükümet or- taklan arasında sıkıntıya neden ol- du. FP'nin bu konudaki dayatması karşısında önceki günkü toplanü- da DSP'yi direnişinde yalnız bıra- kan ANAP ve MHP, liderlerin devreye girmesiyle dün tavır de- ğiştirdi. DSP, Uzlaşma Komisyo- • DSP, düzenlemenin 'odak okna' ile sınırlı tutulması konusunda yalnız kaldı. Cumhurbaşkanı seçimi için taslak program hazır. i Başbakan Ecevit: Paket genişlemeyecek. nu'na sunulan öneriye sadık ka- lınması için ısrarlı olurken MHP ve DYP'nin uzlaşmaya yönelik bazı önerileri FP'yi tatmin etme- di. Uzlaşma Komisyonu'nun dün yaklaşık 6 saat süren toplantısı bo- yunca konuşulan 69. madde ile il- gili tıkanıklık aşılamadı. Partile- rin gelinen noktayı kendi içlerin- de değerlendirdikten sonra yarm yapılacak toplantıda nihaı karann verilmesı bekleniyor. Hükümet ortaklannın "3Tü anayasa değişüdiği paketini" ön- ceki gün tartışmaya başlayan TB- MM Partilerarası Uzlaşma Ko- misyonu çalışmalannı dün de sür- dürdü. Uzlaşma Komisyonu'nun önceki günkü toplantısında 69. madde konusunda iktidar ortakla- n arasında ortaya çıkan görüş ay- nlığı gece liderlerin devreye gir- mesiyle giderildi. Anayasa Mah- kemesi'nde devam eden davada "RP'nin devannokhığu" gerekçe- siyle kapatılma riski bulunan ve kendisini güvenceye alabilmek için 69. maddenin "devanTla ilgi- li 7. fikrasmın değiştirilmesüıi is- teyen FP'ye önceki günkü toplan- Kutan liderlerle görüşecek ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, TBMM Partilerarası Uz- laşma Komisyonu'nun anayasa değişiklik pake- riyle ilgili çalışmalannın sonucuna göre siyasi par- ti liderlerini ziyaret ede- rek görüşebilecegmi söy- ledi. Kutan, partilerin ka- patılmasıyla ilgili düzen- lemeleri içeren anayasa- nın 69. maddesınde iste- dikleri değişiklikler ya- pılmazsa "5+5" önerisi- ne ve gelecek diğer öne- rilere destek vermeye- ceklerini belirtti. FP Danışma Meclisi toplantısı dün Kutan'ın açış konuşmasıyla başla- dı. Toplantıda FP Genel Merkezi'nde görevli bir personel ile basın men- suplan arasında tartışma yaşandı. Tartışmayı ön- lemek için araya gıren Kutan'ın korumalan TGRT kameramanının boğazını sıkarak yaralan- masına neden oldular. Arayagirenpartililer tar- tışmarun daha dabüyü- mesini onledıler. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART ::: r.ninc Tartışmalara yol açan kıyak emekliliğin gerekçeli karan 10 ay sonra yayımlandı 'TBMM anayasayıihlal etti'ANKARA(CumİHiriyetBfirosa) - Anayasa Mabkemesi, kamuoyu- nun tepkisi göz ardı edilerek dü- zenlenen *kryakemeklük''ya> as| - nın 8. kez iptalini öngören karann- da, iptal hükümlerinin 3 ay sonra yûrürlüğe gırmesini öngörmesi ne- deniyle milletvekilleri Haziran'a kadar "kıyakmaaş" almaya devam edecekler. Kararda, yasa koyucu- nun iptal edilen bir yasayı yeniden çıkarmasının "hukukdevletiilkesi- ne" açıkça aykın olduğu vurgulan- dı. Yüksek Mahkeme'nin bazı üye- leri, TBMM'nin mahkeme karâr- lanna direndiğine işaret ederek da- va konusunun "yasa yok hfikmûn- de" ve yapılanın anayasayı "üual" suçu olduğunu belirttiler. Ankara 1. fdare Mahkemesi, 3 Nisan 1997 tarihinde çıkanlan "kı- yakemekffiğbn" bazı maddelennın iptalini isteyerek Anayasa Mahke- mesi'ne başvurmuştu. Yüksek Mahkeme, yaptığı ince- lemenin ardından 27 Mayıs 1999 tarihinde bu yasayı iptal etmişti. Yüksek Mahkeme'nin milletvekili emekliliklerine üişkın yasanın ba- zı hükümlerinin iptaline ilişkin ge- rekçeli karan 10 ay aradan sonra dün Resmi Gazete'de yayımlandı. Anayasa Mahkemesi'nin kara- nnda, yasa koyucunun iptal edilen bir yasayı yeniden çıkarmasuıın "açıkça bukukdevieti ükfsmeayto- n* olduğu vurgulandı. iptal edilen düzenlemenin anayasanın Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal hukukdev- leti olduğunu öngören 2., eşitlik il- kesini düzenleyen 10. ve Anayasa Mahkemesi kararlannın bağlayıcı- lığını düzenleyen 153. maddesine aykın olduğu belirtildi. Mahkemenin 11 üyesinden 7'si bu gerekçelerle yasanuı iptalinde çoğunluğu sağlarken ü\^eler Yakan Acargün, Mustafa Bumin, Musta- fa Yakupoğlu ve Fuha Kantaraoğ- lu, TBMM'nin mahkeme kararla- nna direndiğine işaret ettiler. Acar- gün, Bumin, Yakupoğlu ve Kantar- cıoğlu. dava konusunun "yasa yok hükmüode7 ve yapılanın anayasa- yı "üüal" suçu olduğunu belirttiler. Anayasanın "Anayasa Mahkemesi karartannın bağlavıcıhğını7 " düzen- leyen 153. maddesine karşın iptal edilen yasanın yerine aynı kuralla- n yasajaşürmanın "anayasaya açık ve ağır aykınhk oiuşturduğunu" kaydeden 4 üye, "Anayasanm 153. maddesiııe aykın da\ranış anaya- sayı ihlal suçu teşkü eder. Böyk bir direnme sonucu ortaya çıkan yasa- nm yoidakia sakat ofanas ve ilgüüe- rin lehine hiçbir hak doğurmama- agerekhr"dediler. İptal 10 oMu Anayasa Mahkemesi, TBMM üyeleri ile dışandan atanan bakan- lann ödenek, yolluk ve diğer sos- yal haklan ile emekühk ayhklan ve tazminatlannı düzenleyen 1966, 1972, 1980, 1986, 1988, 1993, 1994,1996 ve 1998'de çıkanlan ya- salan bazı hükümleri nedeniyle ip- tal etti. Son iptal karanyla bu yön- dekı yasalarla ilgili iptal sayısı 10'a çıkn. Pemirerin 'yaünmı' Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel bu görevde bir dönem daha kahp kalmaması tartışmalan sürer- ken yeni çıkanlan "kıyak emeküi- ği" onaylamıştı. Demirel'ın Ana- yasa Mahkemesi'nce 9 kez iptal edilmiş bir yasanın yenisini onay- laması, "CumhurbaşkanhğHia ya- ünnT olarak değerlendirilmişti. Demirel, yasanın milletvekille- rinin maaşlanna bir ek getirmedi- ğini savunurken Yüksek Mahkeme yasanın "sosyal adalet ve eşitfiğe" aykm olduğuna dıkkat çekıyor. Tar- tişmanın anayasanın "ödenek ve yTffluklar" başlıkh 86. maddesin- den kaynaklandığını belirten De- mirel, bu maddenin kaldınlarak "TB\LM üyekrinifl ödük haktan, kanunla düzenlenir" biçiminde bir hükmün getınlnıesi ve bir şarta bağlanmasının sorunu çözeceğini önesürmüştü. Demirel, 12 Şubat 2000 tarihin- de yûrürlüğe giren yeni yasayı onaylarken önceki yasanm iptaline üişkın gerekçeli karardoğrultusun- da Anayasa Mahkemesi'ne başvu- rup başvurmama konusunu değer- lendireceğini belirtmişti. Son yasa için Anayasa Mahkemesi'ne baş- vuru süresi 12 Nisan 2000 tarihin- de dolacak. üda destek vererek DSP'yi yalnız bırakan ANAP ve MHP'li üyeler dün tavır değiştirdiler. Komisyon'un dünkü toplantı- sında 6 saat boyunca yalnızca 69. madde üzerinde duruldu. SPY'nin 96. maddesinde yer alan kapatılan bir siyasi partinin, "amUemini,is- mini. işaretini bir başka partinin kııHanamavafagı ve kapablan par- tinin devamı oktuğunu iddia ede- meyeceği'' hükümlerinin, anaya- sanın 69. maddesiıun 7. fikrasına konuhnasındakı ısrannı sürdüren FP, iktidar ortaklannın direnişiyle karşılaştı ve sonuç alamadı. MHP'nin korkusu ANAP, bir uzlaşmaya va- nlması durumunda sorun çı- karmayacağı mesajını verir- ken MHP ve DYP'nin 7. fik- rayla ilgili bazı yeni önerile- ri oldu. Ancak FP'liler bun- lara da karşı çıktılar. MHP'liler, FP'nin istediği düzenlemenin parti kapatıl- masını neredeyse olanaksız hale getireceğüıe dikkat çe- kerek. "Eğer PKK parti ku- rarsa ozaman ne oiacak" gö- rüşünü dile getırdiler. DSP'li üyeler 69. mad- deyle ügili nkanıklık aşıla- mayınca pakette yer alan di- ğer maddelerin görüşülme- sini önerdiler. Ancak FP'liler "69. madde olmazsa diğer maddeleri görüşmemize ge- rekTOk"dıyerek kesin tavır koydular. Tıkanıkhk aşıla- mayınca yann 14.00'te top- lanmak üzere çahşmalar so- na erdınldi. Gelinen nokta bugün parti yönetimJerince değerlendirilecek. Komisyon toplantısı de- vam ederken Istanbul'a ha- rekerinden önce Esenboğa Havaalanı'nda gazetecılenn sorulannı yanıtlayan Başba- kan Bülent Ecevit, üçlü pa- ketin genişleyip genişleme- yeceğı sorusuna "Zannetmi- yonnn.Ama buna partilera- rası uzlaşma komisyonu ka- rar verir. Bizden öyle bir is- tek geünedi'* yanıtını verdi. Ecevit başka bir soru üzeri- ne DSP'nin şu anda paketin genışletılmesı yönünde bir gereksmim duymadığını be- lirterek, "Gereği yok. Ancak önümüzdeki aylarda üst ös- te bazı anayasa değtşiklikleri herhalde gfindeme getecek- tir" dıye konuştu. Ecevit, FP yetkililerinin anayasanın 69. maddesinde istedikleri değişiklik gerçek- leşmezse pakete destek ver- meyecekleri yönünde açık- larnalar yaptıklannın anım- saülması üzerine "Benim bfldiğün. birim hazırlayıp sunduğumuzmetuı üzerinde bir görüş ayntağı yok" dedi. Ecevit başka bir soruyu ya- nıtlarken zamandan kazan- mak için 3 değişiklik öneri- sinin bir arada geünlmesuu istedüderini söyledi. Seçim takvimi Anayasa degışıkliğı çahş- malan sürerken yapılacak cumhurbaşkanı seçiminin taslak programı da beürlen- di. Buna göre adaylar 16-25 Nisan tanhleri arasında Meclis Başkanlık Divam'na bildirilecek. Seçim işlemi ise 26 Nisan-15 Mayıs tarihleri arasında tamamlanacak. 16 Mayıs'ta da yeni cumhurbaş- kanı ant içerek göreve başla- yacak. Anayasanın 102. maddesi cumhurbaşkam se- çiminin gizli oyla yapılması- nı öngörüyor. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr Ben emin değilim. Ama öy- le diyortar; "Okuyucu hiç o/- mazsapazargünlerigazetede daha yumuşak, daha uçucu, daha keyifliyazılarokumakis- ter" diyorlar ve arkasından "Somurtan ya da somurtturan yazılaryazma sakın. Insanlann birpazan var, onu da sen ber- bat etme" diye ekliyoriar... Eh, madem öyle, zaten son iki gündür bu köşede Akkuyu Nükleer Santralı iistüne so- murtan ve somurtturan yazılar çıkıyor. Bari hiç olmazsa bu- gün... diye olanca iyi niyetiniz- le bilgisayar başına çöküyor- sunuz. Içinizde sizi de sarmalayan bir keyif. Hâlâ başucunuzda duran, arada bir rasgele bir sayfasın- dan başlayıp yeniden göz at- tığınız bir kitap var: Zeynep Oral'ın 9O'lı yıllardaki yazıla- nndan seçip derlediği "Esinti- ler". Nezamandırertelenen bir yazıyı bu pazar yazmalı işte. Zeynep Oral'ın o hep diri ka- lan "umut"unun her satınna yansıdığı kitabı okuyucuya ta- nrtmalf. Pazannızı Berbat Etmek Pahasına... Sonra Selim lleri'nin ince duyarlığının yansıdığı o kitap: "Biten (iki) Yüzyıl". Okuyucu- yu bu pazar sabahı, o duyar- lığı bölüşmeye çağırmalı... Hatta yer kalırsa, işi pişkin- liğe vurup, kendi reklamını kendi yapmalı, yeni çıkan kita- bını, "Tırmık'a Tırmık"\ bir kez daha okuyucuya duyurmalı. Pazar yazılannın (olması ge- rektiği söylenen) uçuculuğu- nu fırsat bilip, sululuk dümeni- ne yatıp "Vaybe! Aydın Engin kendi kendini ne biçim tırnıık- lamış bu kitapta" filan diye okuyucuyu kışkırtmalı... Ama yazıya geçmeden, ha- zır bilgisayan açmışken, şu elektronik postaya bir göz at- malı. Epeydir postayı açma- dım. Birikmiştir... Evet, evet, il- kin elektronik postaya bir göz atalım. ••• Atmaz olaydım. Postadan Dr. Umur Gör- soy'un mektubu da çıktı. Çıkmaz olaydt. Diyelim çık- tı, okumaz olaydım. Okuyup kendimin ve tabii ardından okuyucunun pazar keyfini ka- çırmaz olaydım... Umur Gürsoy'u çoğunuz ta- nımaz. Akdeniz Universitesi Tıp Fakültesi'nde Halk Sağlı- ğı Anabilim Daiı'nda çalışan bir uzmandır. Ben, nükleer enerji tartışmalannda bıkıp usanmadan, bildiklerini baş- kalanyla bölüşmeye çağıran, inatçı ve bazen hırçın yazıla- nndan tanıdım. Yazdıklanna bir göz atmak ister miydiniz? Evet mi? Eee, n'apalım kendi düşen ağlamaz. Buyrun: "...1983 yılında işletmeye açılan, dünyanın en büyükka- pasiteli nükleer reaktörünün yakın (500 - 4500 metre) çev- resinde 1989 Aralık ayından 1996 yazına kadar dokuz ço- cukluk çağı lösemisi, bir ço- cukluk çağı aplastik anemisi ve bir gençlik çağı lösemisi saptandı. Lösemilerin beşi 1990-1991 yıllanndaki 16 ay- lık dönemde tanı (=teşhis) al- dı. Bu, iki yıl için lösemi görûl- me sıklığı hızı 1.180 oldu. Bu oran yüz binde 4 olan Alman- ya lösemi insidansının 295 (ı- kiyüz doksan beş) katı. Bölge- de nonvalde beklenen lösemi sayısı ise 60yılda bir olaydan ibaret. Araştımıayı yürûten uzman grubu, Krümmel Nük- leer Santralı 'ndan çevreye ya- yılan olası radyoaktif salınım- lann yol açmadığı olgulan bu sayısal verilere dahil etme- mektedir. Radyasyon en çok bebek ve çocuklan etkilemektedir. Nükleer santrallann beş kilo- metre çevresinde oturanlarda lösemi riski 3 kat fazla. Radyasyondan etkilenmiş- liğin tipik kanıtı olan bazı öz- gül 'kromozom kınlmaları' oranı 0.3 olması gerekirken, bu oran Krümmel sakinlerin- de 1.56. Yani KriJmmel sakin- lehnde noımalden çok çok fazla. Bu gerçek bize, Krüm- mel Nükleer Santralı 'nda he- sapta olmayan radyoaktif sı- zıntılann olduğuna dair çok önemli kanıtlar veriyor. Santral çevresindeki tara- malar, civarda yüksek oranda sezyum 137olduğunu ve öte- kiAlman kentleriyle karşılaştı- nldığında ev tozlannda plu- tonyum 291'in de çok yüksek olduğunu gösterdi. Tabii biz sadece uzun ömüriü radyoak- tifizotoplan yakalayablliyoruz. Sezyum kadar tehlikeli ama kısa dönemde yok olduğu için saptanamayan izotoplar da var. Bölgede lösemiye yol aça- bilen benzen, pesticide ve elektromanyetik alan gibi et- kenler kesinlikle yok. Krüm- mel'de sadece nükleer sant- ral var..." Dr. Umur Gürso/dan bu ka- dar. Şimdiiii... Şimdiiiiii, sondaki o korkunç cümleyi, "Krümmel'de sade- ce nükleer santral var" cüm- lesini bir de "Akkuyu'da sade- ce nükleer santral var..." diye okuyun. İyi pazariar dilerim... POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Korku... Onu yirmi gün önce soğuk ve karlı bir Dortmund akşamında tanıdım... Orta boylu, güleç yüzlü biriydi... Yaşamöyküsünü Dortmund'dan Bonn'a gider- ken anlattı... On beş yaşında çırak olarak Almanya'ya gelmiş, sekiz haftalık bir kurstan sonra madenci çırağı ola- rak ocağa inmişti... 1970'te on beş yaşında olan Aydın Sayılan bu- gün kırk beş yaşındaydı. Üç üniversite okumuş, doktorasını bitirmışti... Dışanda buz gibi hava vardı... Karhızlanmıştı... Maden ocaklannda geçen yıllar, yaşamın ağır ko- şullan, Aydın'ı, Pablo Neruda'nın yorgun akşamla- nnda gezintiye çıkarmış gibiydi. Sessizliğin kanat çırptığı bir gecede ölümsüz akın- tıya benzeyen yol boyunca 1970'li yıllann Ankara- sı'nı konuşup; on beş yaşında ortaokulu bitirmiş ço- cuğun otuz yıllık Almanya macerasını dinlerken Bonn'a ulaşmıştık... Henüz POAŞ değerinin çok altında satılmamıştj. Bayram Meral, "POAŞ özelleştirilmesin" diyerek meydanlara inmemiş, işçiler eyleme başlamamış- tı... O gece Mete Atay'ın evinde Güray Öz ve Aydın Sayılan'la özelleştinneyi tartışıyorduk... Almanya'da devlet demiryollan özelleştirilmişti a- ma şirketi denetleme hakkı sendikalı demiryolu iş- çilerinindi... Ren Irmağı'nın üzerine birsis bulutu iniyordu. Bel- ki bir simyacı güzel, olup bitenlerden habersiz biz- leri izliyordu... Arkadaşlar Almanya gerçeğinin fotoğraflannı ak- tanrken Aydın'ın öyküsünden yola çıkarak şöyle di- yorlardı: "Burada yaşayan Türiderin ve diğer yabancılann gelecek korkusu yok..." Gelecek korkusu ne demektir? Işsizlik, sağlık, konut, eğitim!.. Önceki gün fstanbul, Samsun, Ankara, Derince, Aliağa ve Iskenderun'da işçiler neden ayakJandılar? Gelecek korkusundan!.. ••• Aydın, o gece Ankara'dan kalkıp A/manya'ya ge- liş öyküsünü anlatırken, unutulmuş kentlerin, yaşa- mın derinliklerinde çoğalan hüzünlerin, acılann res- miniçiziyor gibiydi... Dedim ya POAŞ henüz satılmamıştı... Gazi olaylannda dokuz yurttaşın öiümüne neden olan polisler hakkında yargı, karannı vermemişti... Karakolda 'Filistin askısı'm bulanlara, yetkililer "Ne varbunda.. alt tarafı bir sopa" dememişlerdi... Aydın, anlatıyordu: "Çıraklık kursu gördükten sonra madene indim. Çalışma saatleri dışında Almanca öğrendim. Bir yıl sonra da meslek okuluna girdim. Orası bitti ve Tek- niker Okulu'na kayıt yaptırdım..." Aydın'ın öyküsü bana Zerrin Kökdemir'in anlat- tığı diğer Almanya öykülerini anımsattı... İnce güzel yüzünde derin çizgiler oluşan Sır- ma'nın terkedilişi, Emine'nin kaderciliğe karşı ver- diği savaşım, Yıldız'ın, değer yargılanna yenik dü- şüp Ren Irmağı'nda ölümü seçişi... Geceydi ve dışanda kar yağıyordu... Yıldız; haksızlığa, kayınpederi tarafından tecavü- ze uğradığını kimseye kanıtlayamıyordu. Çember sakallı, sanklı kayınpederi oğlu askere gidince zor- la ırzına geçmişti... Askerden dönen kocasına durumu anlattı Yıldız. Kocası "Olmaz öyle bir şey, babam yapmaz, o beş vakit namazında" dedi. Yıldız tek başına kalmıştı. Uzun süre hastanede tedavi gördü... Kocası, kayınpederi, kayınvalidesi, görümcesi ona 'deli' diye baktı aylarca... O gün çocuklannı tek tek öptü ve evden aynlıp ölümekoştu... ••• Kimi terkedilişler, kimi kaçışlar o gece kara bıra- kılmış bir karanlığın içinde şairin dizelerinde buldu kendini... Aydın öyküsünü bitirdi: "Oteki yıllar üç üniversite okudum.. bir de dok- torayaptım..." Yıldız'ın Sırma'nın öyküsünde hüznü ve acıyı, Ay- dın'ınkinde yaşamın nasıl çoğaldığını gördüm... Yalnız kaldığımda biraz Metin Eloğlu biraz da David M. Oiop'u düşündüm... Dedim ki: "Aşk mavisi tükendiyse de o boşuna denizde; tutku kayboluyorsa bir geceyansı; sevda uçup git- tiyseyıldızsızgökyüzüne; yaşamısakın bırakma so- nunadek..." Yirmi gün önce POAŞ satılmamıştı henüz!.. İşçiler meydanlara inmemişti!.. Peki inseler ne olacaktı?.. Geleceğin umudu umutsuzluğu yıkıp geçecek miydi?.. Çok mu iyimserim yoksa!.. hikmetcetinkaya(a cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 GÖZLERhV POYRAZ Cumhuriyel k ı t a p I a r ı Gazeteci-Yazar Hikmet Çetinkaya'nm içindeki fırtınalı evrende gelıştirdiğı, duygu denızınde damıttığı yazıları Bir solukta okunacak, kimi zaman bir nisan yağmuru altında, bazan poyraz yelinin soğuk savurganlıgmda ya da karanlık bir gecenin yalnızlığında yeniden okunacak, yer yer okunacak bir kitap bu kitap Cumhurtyet Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad No:39/41 kitap kultıbû |34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle