Katalog

Cumhuriyet îmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlen Müdûriı tbrahim Yüdız 0 SorumJu Mudür Fikret İlkiz 0 Haber Merkezı Müdiırii Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser tstıhbaıat Cengiz \ ıldınm • Hkonomr Odem Yüzak 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Saml KaraöreD 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bıigı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şfikran Sooer,tbrahim Yıkhz,Orhan BursaİL, Mustafa BaJbav. HakanKara. Ankara Temsilcısı. Mustafa Baibay Atatürk Bulvan No: 125,Kat4,Bakanlıldar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks. 4195027 01zmır Temsilcısı Serdar Kızık, H ZıyaBlv 1352S i3Tel 4411220, Faks 44191170AdanaTanalcısı: Çetiıı Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No.l Kat:l, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü İ'stün Akmen 0 Koordınatör: Abmet Korulsan 0 Muhasebe. Bûlent Yener 0 ldare. Hüseyin Gürer 0 Satış FazUetKaza MEDYA C: • YÖDetım Kurulu Başkanı - Genel Müdûr Cfilbin Erdurın # Koordınatör Reba Iptman • Genel MüdûrV ardımcısı Sevd»Çob*a Tel. 514 07 53 - 51395 80-513846(Wl,Faks. 5138463 Yavnnlıyan \t B*san: Yenı Gûn Haber \|ansı. Basın ve Yayıncılüc A Ş. Tûrkocagı Cad 39 41 Cagalojhı 34334 lslanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel [0212)51205 05 (20hal) Faks (0/212)513 85 95 www. cumhuriyet.com. tr 5 MART 2000 lmsak:4.59 Güneş: 6.25 Öğle: 12.23 Öcindi: 15.32 Akşam: 18.06 Yatsı: 19.27 'YeşHay Güzeli' aHcoHti yakafandı • VVÂSH1NGTON (AA) - ABD'de -Yeşilaycı Şoforler' adlı kuruluşun düzenlediği güzellik yanşmasında birinci olan 21 yaşındaki Bethany Tosh, kısa süre sonra aşın alkollü otomobil kullanırken yakaianınca tacından oldu. Arkansas'taki Yeşilaycı Şoforler Deraeği yetküileri, bundan sonraki güzellik yanşmalanna katılan genç kızlann geçmişinin daha iyi araştınlacağını söylediler. Soğuk hava geüyor • İstanbul Haber Serviâ- Türlriye bugûn öğle saatlerinden itibaren Balkanlar'dan gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisıne girecek. Devlet Meteoroloji Fşlen Genel Müdürlüğü'nden yapüan açıklamaya göre, bugün, yurdun kuzeybatı kesimlerinde başlayacak yagmur, hava sıcakJığının 12-15 derece azalmasıyla birlıkte gece yansından itibaren kara dönüşecek. Pazartesı günü yurdun ban ve iç, salı günü iç ve doğu bölgelerinde görülecek kar yağışının fırtına şekünde esecek karayel ile birükte etkılı olması bekleniyor. Genlerinin patentini istiyor • LONDRA(AA)- Ingiltere'de 31 yaşındaki bir kadm, genlerinin patentini almak için patent bürosuna başvunıda bulundu. Express gazetesının haberine göre, güneybatıdaki Bristol'de bir kumarhanede garsonluk yapan Donna MacLean, "Kendisinin alışılmışın dışında bir kişı olduğunu ve bu nedenle genetik yapısının tıbbi araştırmalarda kâr sağlamak içın kullanılabileceğini" söyledi. 6 h i n tf>SPİn«*>l S v d t i ^ v ' d p v İ i r î i H i İ Avusö^a'nmbaşkentiSydneydûndûııyaııınenbüyûk cüsü yapüan geleneksel Sydney Eşcinsefler Yörüyüşü'ne bütün dünyadan 6 bin gay ve lezbiyen kaüldL Katıhmcılar ren- gârenk kostümleriyle büyûk iİgi çektiler. Yürüyüşü 500 bin kişi i/Jedi (Fotoğraf: REUTERS) Muğla Valisi, hazırlanan projenin mutlaka uygulanacağını söyledi 'Turizm için 10 emir'Haber Merkezi • Muğla Valisi Lütfı Yîğeooğlu, Mannaris, Bodrum, Fethı- ye'nin pilot bölge seçilerek ortaya ko- nan «Muğia'dan Türkrye'ye 2000 Mode- M"nin tanıtunında "Tuıinniçin10emir" olaraknitelendihlen projenin mutlaka uy- gulanacağını kaydetti. Tunzmcıler ise ocak ve şubat ayla- rrnda Antalya'ya gelen tunst sayısının, geçen yıun ılk ikı ayına oranla düşük ger- çekleşmesinden endişe duymuyorlar. Turizmciler, tur operatörlerinden elde edilen verilere göre, önümüzdekı sezo- na ilişkin, 1998 ydı rakamlanna şimdi- den ulasıİdığını söylediler. Antalya'ya l998'mŞubatayında64bm714.1999'un Şubat ayında da 90 bin 270 turist gel- mesıne karşın. bu rakam bu yılın şubat ayında 55 bin 899'da kaldı. Akdenız Tiı- risnk OtelcıJerBıriığı (AKTDB) Başka- nı Ahmet Barut, Antalya'ya ocak ve şu- bat aylannda gelen turist sayısının azal- masının yaz sezonu ıçtn ölçü sayılama- yacağını bıldırdı. Bu arada, Muğla Valisi Yiğenoglu'nun turizm sektörü temsilcıleri ve yerel yö- neticiler ile ılçelerde yaptığı toplantılar sonuçlandı. Toplantılar sonunda Mar- mans, Bodrum, Fethıye pılot bölge se- çilerek "Mugla'dan Türkiye'ye 2000 Modefi" ortaya kondu. Modelin tanıtı- mını yapan Yiğenoğlu, "Ister devrim deyin. ister ihtilaL, biz Muğla turizmini yenilenıe>e geldik. Ya başanh olunız ya da hep birtikte iflas ederiz" dedı. Öte yandan, Bayram tatılüun 9 gün olmasına tepki gösteren değışik kesim- ler, uzun tatilin bir dizi sorunlan da be- rabennde getirdiğinı savundular. Acıl Tıp Demeği Genel Başkanı Dr. ÜDdkmeo Rodopiu, tatil süresınce. Sağlık Bakan- lığı'na bağlı hastanelerde hizmetlerin acıl servisler aracılığıyla yapılacağuu, bunun da hastalara yeterli hızmetın ve- nlmesıne engel olacaguu bıldırdı. AL GÖZÜM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK Bazı hikâyeler yaşa- t f*s J j . 9 nz, birilerinı görürüz ve VJ U\J\J t V U- hemen söyleyiverinz: •' "TambirFeUinikadı- nı" ya da "tam Aziz Nesin'lik bir hikâye", ya da "tam bir Orhan Kemal delikanhsı" Evet, bu hafta ıçınde, tam on iki saat "tam Aziz Nesin'lik bir hikâye"nın kahramanlanyla burun bu- runa yaşadım. Ben çalışma odamın penceresinden ba- kıyordum, onlar da odanın hemen önündekı bahçe- de, bizim apartmanın iki gündür yanmayan elektri- ğini yapmaya çalışıyorlardı. Çalışıyorlardı dedim ya, siz bunu pek ciddiye almayın, birbirlerine laf yetiş- tirip peşpeşe sigara içerek gehnesi geTeken çok önem- li bir makıneyi bekliyorlardı. Önce üç kişi geldiler. Biri çok yaşlıydı, elinde ko- caman bir kazma, köyünden az önce gelmiş ve bi- zim apartmanın önüne düşüvermiş ızlenımi buakı- yordu. Üç kişiden amir olduğunu sandığım orta yaş- îı biri o yaşlı adama yüksek sesle emretti: "Bekk! Ma- kme gelecek ondan sonra kazacaksm!" O elinde kazması bek- lerken, amir olan elinde telsiz, birileriyle çok yük- sek sesle konuşmaya baş- ladı: "Lan nerede kaldı? Bekfiyoruz, çabuk gönde- rin!» Telsiz konuşması da bittı. Diğer iki adam da köyden yeni gelmiş izle- nimi veren yaşlı adamın yanına gittiler ve bekle- meye başladılar. BeD de bekhyorum. Elektrik gelecek İci bilgi- sayanm çahşacak ve ha- yatım başlayacak. Bekli- yoruz. Gelen giden yok. Bir saat geçiyor, adamlar hâlâ aynı pozda bekliyor- lar, sadece yere atüklan sigara izmaritlerinin sayısı bir hayli kabarmış. Sonunda dayanamayıp sankı iş- leri çabuklaştıracaknuşım gibı pencereyi açıp soru- yorum. "Neotayor?" Amir olan hemen yanıthyor: "Makineyi beküyo- ruz hanımefendi. O gelmeden anzanın nerede oldu- ğunu bulamajız." "Peki bu maJdne ne zaman gelecek?" "Beffi değU hanımefendi, bekfiyoruz." Çaresiz pencereyi kapatıp başka işiere dalıyorum. Öyle böyle derken iki saat geçmiş, çalışma odasına gidip heyecanla pencereden baİayorum. Değişen hiç- bir şey yok. O üç adamın yanına şimdi iki adam da- ha eklenmiş, bekliyorlar. Sigara izmaritlerinin sayı- sı iyice artmış. Gene pencereyi açıp sesleniyonım: "Telsizk konuşup biraz sılaştmn. Böyle gûn biti- rerecek." Bu sözler üstüne amir olanı telsızı yeniden açıyor. "Lan nerede kaktınız? Ha, tff" 18 ^, beklivoruz." Beklerken Amir telsizi kapadık- tan sonra bana dönüyor, "gdecekmiş'' diyor ve bir sigara yakıyor. Saate ba- kıyorum. Saat öğleden sonra bire geliyor. Yani bah- çedekiler ve ben hep birükte tam beş saattir bir ma- kinenin gehnesini bekliyoruz. Ben iyice umutsuzum, bu makine gehneyecek ve bir gün daha bilgisayann başma oturamayacağım. Emektar daktüoma sevgiy- le bakmaya başlıyorum. Ben daktilonun başında da- lıp gitmişim, saat üç olmuş. Gene pencereye koşu- yorum. Evet, kazı başlamış. Sevinçle pencereyi açıp soruyorum: tt Hadihayniısı,arızayeriorasımıyni]ş?'' Beş kişilik ekibin amiri, yaşlı işçınin kazma işıni denetlerken bana laf yetiştiriyor, "Yok, anza tam ne- rede bflmiyoruz. Makine gelmedi ama, kazmaya baş- layahm dedik, belki bulunız." "Nasü olur? Bütün yolu kazacak nusuuz?" "Biz şimdi böyle baslayaiım, makine gefince doğru yere Derteriz." Artık pencerenin yanından aynlmama karannda- yım. Kazıya başlanan elektrik direğınin bulun- duğu yerle bizim apart- man arasmda en az yüz metrelik bir yol var, bel- ki anzayı bulurlar. Olur mu olur. Bereket yaşlı adamın pek halı yok. Kazı çok yavaş ilerüyor. Diğer dört kişi ağızlannda gene si- gara, onun başında bek- liyorlar. Arada amir bir sigara yakıp kazı yapa- nın dudaklanna iliştiri- veriyor. îki saat daha ge- çiyor, kazı yinnı santim- lik bir dennliğe ancak ulaşıyor. Ve makineden haber yok. iyice umut- suzluğa kapılıyorum, kim diyor "Türkrye'de her şey hızlamyor, ber şey çağa uy- duruhıyor" diye, ne cağı, gözümün önünde tstanbul un göbeğinde öylesine çağdaş(!) bir macerayla ve za- man kaybıyla karşı karşıyayım ki, kendi kendıme gühneye başlıyorum, "Bu Tnrkiyeli bir taf diyorum, "birtat!" Bir saat daha geçiyor, kazı otuz santime ulaşıyor ve birden mucize gerçekleşiyor. Beklenen makine ge- liyor. Hop birileri çıkıyor içinden, kulaklıklannı ta- kıyor ve yolu taramaya başhyor. Evet, işte anza bu- rada, dört saatte ancak otuz santım açılan çukurun tam yirmi metre ötesinde. Makine işini bir dakikada bitirip çekip gidiyor. Bizimkıler ılk açbklan çukuru olduğu gibi bırakıp anza yerini kazmaya başlıyorlar. Tahmin ettiğiniz gibi elektrik o akşam iyice ilerlemiş saatlerde geli- yor. Yaklaşık üç gün süren bir gecikmeyle. Bu ara kim- se bana "Tûrkiyeçağatladı'' gibi sözler etmesin. Üs- telik çukurlan öylece bırakıp gittiler. ı[email protected] KULTUR» wvvw.teleweb.com.tr INTERNET YOUCUUUGUNUZA HEYECAN KATMAK İSTİYORSANIZ, YOLA YAPI KREDİ TEUEVVEB'UE ÇIKIYDRSUNUZ. ÇLJNtCÜ TELEVVEB'DE İNTERNETİ KEYİFLENDİRECEK PEK ÇDK DURAK VAR. ÖNCELİKLE S U P E R O N L İ N E ' L A TAM , •- BEOAVA VE S I W ( => S ' 7 E D İ Ş İ M t . SAHİP •LUYORSUNUZ. SONRA BANKA ı ç, r:««.f- - . ." D D Ğ R U D A N , GÜVENLE VE H1ÇB1R UCRET ODEMEDEN YAPıYDRSUNUZ. INTERNıET KULLANıCıLARıNA ÖZEL KREDI KARTı TELEVVEBCARD'LA, TÜM DÜNYADA ALIŞVERİŞE ÇıKıYORSUNUZ. YOLCULUĞUNUZ BITMIYOR... YİNE T E L E W E B C A R D ' | _ A YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCIUIK'lN ÖZEL AVANTAJLARINDAN YARARLANIYORSUNUZ. KISACASI DÜNYANIN VE İNTERNETİN KEYFİ, YAPI KREDİ TELEVVEB'DE. YAPI^CKREDi