18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayuı Yönetmenı. Orhao Erioç 9 Genel Yayın Koordınatorir Hikmet Çetinkaya • Yazuşleri Müdüru. tbrahim Yüdız • Sonınüu Müdür: Fikret Ükiz • Haber Merlcezi Müdüru. Hakan Kar» • Göreel Yönetmen: Fikret Eser tstıhbarat Ceogiz Yddınm • Ekonomi: Özlem Vüzak • Kültur Handan Şenköken • Spor. Abdülkadir Yücelman # Makaleler. Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdogan Köseoğlu • Bılgı-Belge: Edibe Bnğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Okta> Kurtböke, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ibrahim Yıldız, Orhan Barsah. Mustafa Balbav, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısi. Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125,Kat-4,Bakanlık!ar-AnkaraTel 4195020(7 hat), Faks. 4195027 • îzmırTemsıkısı SerdarKmk. H.ZiyaBlv. 1352 S.2/3T«l 4411220. Faks: 4419117 • AdanaTemsılcisrÇetiııYiğeııoğlu, lnönüCd 119 S.No.l Kat.l.Tet. 363 12 U.Faks: 363 12 15 Müessese Müdüru: Üstün Akmen 9 Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe Büleııt Vener • Ida- re: Hüseyin Gürer • Bslgı-lş- lem: Nai'l Inal • Satı; Fazilet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran 0 Koordınatör: Reha Iptman • Genel MûdürYardımcısı: SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513846M1,Faks 5138463 Ya>ımla>aı >e Basan: Yeıu Gün Haber Ajatısı, Basın \e Yayınctlık A Ş Tûrkocağ] Cad 31 4! Cağaloglu 34334 lsıanbul. PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul Tel ıO/"212)512O5O5(2Ohat) Faks (0,212(513 85 95 www.cumhuriyeLcom.tx 12 ARALIK 1999 lmsak:5.38 Güneş:7.12 Öğle: 12.05 Ikindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11 Sanıgülden tekerlekli sandalye • lstanbul Haber Servisi - Şişli Belediye Başkanı Muslafa Sangül, ihtiyaç sahibi 50 kişiye tekerlekli sandalye, Emrullah Gündoğu adlı belden aşağısı tutmayan bir yurttaşa da motosiklet verdi. Özürlüler Haftası nedeniyle Şişli Belediyesi'nde, dûn düzenlenen törende tekerlekli sandalye dağıtan Sangûl, "Bu vicdani bir görevdir. Yann ne olacağunız belli değil" dedi. Çevreve sağftkdersf • ANKARA (ANKA) - Milli Eğıtim Bakanlığı, yetişkinlerin ilkyardım ve aile planlaması ile çevre konusunda bilinçlendirilmelerine yönelik olarak, halk eğitim merkezlerinde 'Sağhk Bilgisi ve Çevre Sağlığı' konulannda kurslar düzenleyecek. Sağlık bilgisi kursunda "temizlik ve sağlık, beslenme ve spor, hastalıklar, ilkyardun, doku ve organ nakli" konulan işlenecek. Çevre sağlığı programında ise "toprağın genel özellikleri, su kirliliği, hava kirlihği, atıklar, doğal hayatı koruma, aile ve çevre, çevreyle ilgili kanunlar, yönetmelikler, sözleşmeler ve uluslararası faaliyetler" konusunda bilgi venlecek. Kadmlv temitellk döneminl bttmtyor • ANKARA (ANKA) - Kadınlann hamıle kalacagı dönem (ovulasyon) hakkında yeteTÜ bilgiye sahip olmadıklan ortaya çıktı. Hacettepe Universitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından yapılan nüfus ve sağhk araştırmasına göre, kadınlann yalnızca yüzde 18"i ovulasyon zamanını doğru biliyor. Araştırmada, kadınlann yüzde 44'ünün bu zamanlama hakkında hiç bilgisinin bulunmadığı, yüzde 38'inin yanlış bilgi sahibi olduğu belirlendi. Takvim yöntemi kullanmış kadınlar hamile kalacagı dönemi daha iyi büirken, bunlann yüzde 55'i ovulasyon zamanını doğru biliyor. Hayvanseverterin tepkisi lstanbul Haber Servisi- Bir grup hayvansever, Güneşli Basın Ekspres Yolu üzerindeki Sabah gazetesi tesisleri önüne sıyah çelenk bırakarak, yazılan nedeniyle Hıncal Uluç'a tepki gösterdi. Çevre Sokak Hayvanlan Derneği, Hayvan Haklan Derneği ve Dost Hayvan Derneği üyeleri adına Ayfer Uzunoğullan yaptığı açıklamada, Uluç'un sokak köpekleriyle ilgili yazdıklannın doğruyu yansıtmadığuıı belirtti. Hemingvvayin mektubu • NEWYORK(AA)- ABD'li ünlü yazar Ernest Hemingway'in intihar etmeden 17 gün önce 9 yaşında bir çocuğa yazdığı mektup, açık arttırmada 23 bin 500 dolara satıldı. New York'ta Christie's Müzayede Evi'nde yapılan açık arttırmada, ünlü yazann Minncssota eyaletinde Mayo Klinik'te psikolojik tedavi gördüğü sırada bir arkadaşuun hasta oğluna onu neşelendireceğini düşünerek yazdığı mektup 23 bin 500 dolara alıcı buldu. Mimarlar Odası Kentleşme Çevre ve Planlama Komitesi uygulamalann çevreyi korumadığını öne sürdü 6 ÇED yaürnncıyıkorayor'tstanbul Haber Servisi - Mimarlar Odası Kentleşme Çevre ve Planlama Komitesi. Tür- kıye'deki ÇED uygulamalannın "çevreyi de- ğil, yatmnKi çıkarlaruu koruyan" raporlar olduğunu öne sürdü. TMMOB MimarlarOdası'nca yapılan açık- lamada, planlama kavramını göz ardı eden, koruma ilke ve hedeflerini önemsemeyen, "seçikn yerlerin meşrulaşbnlmasma" hiz- met eden ÇED raporlannın, yüksek yargı or- ganlan tarafından da iptal edüdiğini belirtti. 'Önce seç sonra ÇED' ÇED'in çevresel etkiler konusunun jeolo- jik yapı, gürültü, kirlilık, bitki örtüsü, canlı- • Sanayi yatınmlannın herhangi bir yerde sınırlı bir bakış açısı ve ölçütlerle değerlendirilmemesi gerektiğinin savunulduğu açıklamada, "Bu tip yatırımlar, Türkiye'de planlanmış ancak gelişmeye sahne olmamış 200'ü aşkın organize sanayi bölgesine yönlendirilmelidir" görüşüne yer verildi. lar dünyasıyla suıırlı kaldığının vurgulandı- ğı açıklamada, "plan" kararlannın gemş bir alanda ele alınması gerekirken, ÇED'in "se- çflmiş olan yer ile sunrir" planlar yaptığı ifa- de edıldi. Açıklamada, yatınm kararlan ve faaliyet- lerin çevresel etküerin yaıu sıra dığer genel, kapsamh etkileri de kapsamak durumunda olankentplanlama kararlannın izlenmesi ge- rektiği belirtildi. ÇED'in planlama sürecin- de altematif alanlar arasında yer seçimi yap- ması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, "ÇED. önceden seçünuş yerierin roeşrulaşO- nimasma hizmet etmemeüdir" denildi. Çevresel etia değerlendinlmesinin en önem- li eksikliği, u Mevcutplankararianııındabir- biriyle kamıı<aıl yarârtar çerçevesinde ilişki- lendirümişveöngörühnuş bir" çevre'" olarak efc »hnmamış ohnasıdır" şekUnde açıklandı. Açıklamada, ÇED raporlannın, planı bulun- mayan yerler, hassas bölgeler, özel statülü alanlar dışında kalan alanlarda, planı olma- sa da, yapılaşmaya ilişkin belirli kurallar ve denetirnlenn üzerine çıkamayacağı ifade edil- di. Sanayi yatınmlarmın herhangi bir yerde sınırh bir bakış açısı ve ölçütlerle değerlen- dirilmemesi gerektiğinin savunulduğu açık- lamada, "Bu tip yatırunlar, Tûridye'de pian- lanmış ancak gelişmeye sahneobnamış 200'ü aşkm organize sanayi bölgesine yönlendirflme- Bdir" denildi. Açıklamada, tekil yatınm ka- rarlannın ÇED ile plan karanna dönüştürül- mesuıin, planlı gelışme fikrine ve kamusal ya- rarlara aykın olduğu belirtildi. Mimarlar Odası yaptığı açıklamada, ÇED uygulamalannın Türkiye'de planlann yao- nm kararlannı yönlendirmesi yerine, tekil kararlann tesadüfı olarak bir araya gelişinin planlama sürecini belirlediğini vurguladı. Çevresel etki değerlendirilmesinin uygula- nacağı hassas bölgelerde, konınması gere- ken alanlarda, ülkenin taraf olduğu uluslara- rası sözleşmeler gereği ÇED olumlu raporu- nun söz konusu yatınmın olabileceği sonu- cunun çıkabileceğinin belirtildiği açıklama- da, "ÇED plan karan, koruma karanna ay- kın bir sonuç yaratmak için kulla nılmama- hdır"görüşüne yer verildi. 'Uluslararası ulaşımda dışkmıyoruz' AHMET ŞEFİK TRABZON - Sovyetler Biriiği ve Doğu Avnıpa Bloku'nun yıkılmasınm ardından bu ülkelerle AB ülkeleri arasında ortak ula- şun sistemleri kuruknasına yöneuk seçe- neklerde Türkiye'nin dışlandığını belirten eski büyükelçi Ecmd Barutçu, Türkiye'ye Helsinki'ye adayhk statüsü verümesiyle bir- Ukte bu sürecin değişebileceğini söyledi. Barutçu, sürdürülmekte olanKaradeniz Sa- hil Yolu Projesi'nin ülkeyi uluslararası ola- naklara taşıyacak asü ulaşım projelerini 20- 25 yü ertelediğı ıddiasında bulundu. Son 10 yüdır ortaya çıkan yeni uluslara- rası süreçTûrkiye açısındanciddi ekonomik potansiyelleri de gündeme getirdi. Ancak Türkiye > ninbütûnbu olanaklardan yararla- nabibnesi, coğrafı konumunun kendisine verdığı avantajlan ulaşım sistemleri konu- sunda dabir avantaja dönüştürmesine bağ- h. Eski büyükelçi Ecmel Barutçu tarafından bu konuda hazırlananbirrapor, Türkiye'nin uluslararası ulaşımda ciddi bir dışlanmanın içinde bırakıldıgını ortaya koyuyor. Traceca Projesi Barutçu, Sovyet Bloku'nun yıkümasımn ardından. bu bölgelerle AB ülkeleri arasın- da ortak ulaşım sistemlerinin kurulmasına yönelik on adet öncelikli koridor belırlen- digini, bunlardan Edirne'ye kadar gelen 4. koridorunGûrcistan'a kadaruzanlması öne- risinin AB tarafından kabul görmediğini anınısattı. AB'nin mevcut ulaşım koridor- lan seçeneklerinin Karadeniz Ekonomik Iş- birliği'ni (KEI) baltaladığını, Türkiye'nin ve Rusya'nın dışladığını \Tirgulayan Barut- çu'nun raporunda, "TVaceca Projesi''nin Azerbaycan, Ermenistan, Gûrcistan, Kaza- kıstan, Kırgızistan, Ozbekıstan, Tacikistan ve Türkmenistan'ı içerdiği beürtiliyor. Ra- porda, bu ülkelerle AB ülkeleri arasında ya- pılan anlaşma gereğince beş Ortaasya ülke- sıni dolaşan kara ve demiryolunun Gürcıs- tan'ın Batum ve Poti limanlanna kadar gel- diği, buradan da deniz yoluyla Türkiye ve Rusya'yı aüayarak Avrupa'ya ulaşüğı vur- gulandı. RapoTda, Türkiye'ninbuprojeyi des- teklemesine karşın sürece katümadığı anım- satüarak şöyle denildi: "Türkiye'nin son dönemJerdeki çabafaın üzerine Avrasvaba^anbsmm Türkive üze- rinden yapdmaa yohında önemli mesafeler ahndı. KEİ'dekabul gören Karadeniz'i çev- rekyen Ring Koridoru Traceca Projesi ile AB'den bü\ük darbe yedL AB, Moğotis- tan'dan başlayarak Orüasya'vı kat ederek Gürcistan'uı Knmnlan üzerinden AvTupa'ya ulaşunprojesinidesteklenıektedir. Türkiye, bu projeye köprfl olabüecekken böyle bir dışlannıa durumu kabul edikmez. Türki- ye\e Heküıki Zirvesi'nde adayhk statüsü vErünıesinin ardından bu haksız uygulama- nın da değişeceğini umuyoruz. Bu konuda Türkive giderek daha fazla ağırhğını koyma- hdın"" Türkiye'nin geleceğı gören bir yaklaşım içinde ulaşım projelerine bakmadığı öne sü- rülen raporda şöyle denildi: "KEI içindesöz konusu oianotoyol, Sam- sun üzerindenAmasya'ya, Trabzon iizerin- den Aşkalevebier koridona bağlanarakGe- rede-Amasya- Aşkale-Erzunım güzergâhın- dan Gürbulak'a otoyoüa bir bütunlük oluş- turacakür. Şu anda sürdürühnekte olan sa- hilyolugenişletmeçaİjşmalarıbirUeriham- le sayüabilir. Ama ülkenin ve uluslararası ulaşûnın asd gereksüıdiği projeteri 20-25 yü ertelemniş otacakar." Üçkez yeniden sahneye çağnlan soprano Katia Ricciarelli, son olarak ûnlü napoliten şarkı 'O Sole Mio'yu seslendirerek konseri bitirdi. İnsaat sorunu Ordu'dabir garip ilişki.. ERDOĞANERİŞEN Katia Rkciarelü, Zehra Yûdıziçin söylediKüttürServisi-tki yü önce, genç yaşta, birbeyin kanaması sonucu yitirdiğimiz ünlü soprano Zehra Yüâa'ı anmak için sevenleri bir araya geldi Atatürk Kültür Merkezfnde. tlginin çok fazla ohnası, sanatçıya duyulan saygıyı ve özlemi kanıthyor gibiydi. Zehra Yıldız Gecesi'ninkonuğu ünlü Italyan soprano Katia Rkciaretti idı. Sanatçıya Devlet Sanatçısı şef Rengim Gökmenyönetimındeki ZehraYıkhzVakfi Orkestrası eşlik etti. ZehraYıktz Kültür ve SanatVâkfl tarafindan düzenlenen gecede, genç sopranonun opera sanatçısı eşi Süha Yıldız yapnğı açılış konuşmasında, eşinin Katia Ricciarelli'ye büyük bir hayranlık duyduğunu ve ttalya'da bulunduğu süre içinde sanatçıyı her firsatta izlediğinı söyledi. Bu nedenle anma gecesine ttahyan sopranonunkatılmasmın kendisi için özel bir anlam taşıdığuıı beUrtti. Zehra Yıldız Vakn'mn, çeşitli dallardakı yeteneldi müzik öğrencilerine öğrenim olanaklan sağlamak; yanşma, konser ve festival gibi etkinlikler düzenlemek ve genç sanatçüan uluslararası müzik çe\Telerine tanıtmak için çeşitli proje hazırhklan içinde olduğunu da ekledi. Vakfin başkanı Erdal tnönü ise Türkiye'de her türlü sanat dalının gelişmesinin ancak butür özel ve sivü kuruluşlar ile mümkün olabıleceğmi belirterek Zehra Yıldız'ın, adına kurulmuş bu vakıf aracılığıyla yeni öğrenciler yetiştirerek her zaman yaşayacağını söyledi. Konserden önce'SesiVeGörüntüsüüe ZehraYılda' adh bir barkovizyon gösterisi sunuldu. Zehra Yıldız'layapılan birropörtaj ile sanat yaşamından bazı kesitlerin sunulduğu gösteri sırasında salonda hüzünlü bir sessizlığin hâkim olduğu hissediliyordu. ÖzeUMe bir konsennden ahntı bölümünden sonra salonda büyük bir alkış kopnı. Barkovizyon gösterisinden sonra Katia Ricciarelli sahne aldı. Fakat hava değışiminin sanatçmın sağlığmı olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle konser programında değişiklik yapan sanatçı; Cilea, Verdi, Tosti. Rossini ve Puccini'nıi) yapıtlannı seslendirdi. Konser sonunda üç kez yeniden sahneye çağnlan soprano, son olarak ünlünapoliten şarkı 'O SoleMio'yu seslendirerek konseri bitirdi KonseT sonrası verilen koktey 1 sırasında söz yazan Maria Rita Epik'in yazdığı ilk Türkçe sözlü 'Ave Maria'yı Gülnaretbrahiraos-a nın piyanosu eşliğinde Evrim Yanctlar, Zehra Yüdız anısına seslendirdi. fzmir'den gelen iki genç sanatçı, sopranoyu dinlemek ve ölümünden sonra da anma gecelerine katılmak için her yü tstanbul'a geldiklerini söyleyerek bu gece verilen konserin kendileri için çok büyük önem taşıdığuıı belirtti. Gece bitüninde herkesin yüzünde kuık bir tebessüm vardı. Ama bu tebessümde Zehra Yıldız adına düzenlenecek etkinliklerle onu heT zaman yaşatacaklannı ve unutmaya- caklannı bıhnenin huzuru gizliydi. ORDU - Ordu Belediye Başkanhğı'ııın talımatıyla kendı emrindeki görevlüerce vılla inşaatı mühürlenen Belediye lmar Müdüru Güliz Yener, hem bu görevinden hem de memuriyetınden istifa etti. Yener, istifasuun hemen ardından tutkal fabrikası kurmalanna izın verilmediğı için belediye yönetimine bayrak açan Çamsan AŞ'de basın ve halkla Uişkiler müdüru olarak göreve başladı. Ordu Belediye Başkanlığı bir süre önce bazı iddialan açığa çıkarmak amacıyla Bayındırhk ve Iskân îl Müdüriüp'ne bir yazı yazarak lmar Müdüru Güliz Yener'in villa ınşaatının durumunun incelenmesini istedi. Bayındırlık ve Iskân Müdürlüğü uzmanlan yaptıklan incelemenin ardından, inşaatta Hazine arazisine tecavüzden imar planına kadar birçok aykuılığın bulunduğunu tespit etıiler. Raporun ardından Belediye Başkanhğı, lmar Müdürlüğü'nde görevli elemanlan göndererek îmar Müdüru Güüz Yener'in inşaatau mühürlettı. Bu gelişmenin ardından Kültür ve Tabiat Varhklannı Koruma Kurulu'ndan (KTVK) bir heyet Ordu'ya gelerek aynı inşaat ve arsası üzerinde incelemeler yapo. Kurul daha sonra verdiği 19.10.1999 tarihli raporda, Bayındırhk Müdürlüğü raporunun tam aksine, sadece çatı katıran kaçak olduğunu bildirdi. Bu raporun Belediye Başkanhğı'na ulasmasınm ardından makamında bir basın toplantısı düzenleyen Güliz Yener, "Ben aklandım" dedi. Ancak bu kez aynı kurulun başka elemanlan tarafindan verilen bir ön rapor daha ortaya çıkmca olay başka bir boyut kazandı. Bu raporun ise Bayındırhk Müdürlüğü elemanlaruun kaleme aldığı raporla hemen hemen aynı olduğu görüldü ve raporda ınşaann yasal olmadığı beürtildi. Ordu Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Hülür. KTVK'nin verdiği rapora inanmadıklannı ve mahkemeye başvuracaklannı belirterek "Biz inşaatı durdurduk ve mühür hâlâ duruyor. Ben bo iaşaatın yasal olmadığı inancuu hâlâ taşıyorum" dedi. Bu arada Ordu Mimarlar Odası da bu konuda hazırlanan kurul raporunun asılsız olduğunu belirterek mahkemeye başvurdu. Bu gelişmeler yaşanırken, geçen günlerde görevinden istifa eden îmar Müdüru Güliz Yener, Çamsan AŞ adh MDF imalatçısı fırmada basın ve halkla ilişküer müdüru olarak göreve başladı. Niye Çamsan? Yener'in Çamsan AŞ'de işe başlaması Ordu kamuoyunda büyük bir şaşkınhk yarattı. Bir süre önce Çamsan, Ordu Belediye Başkanlığı'na başvurmuş ve turistik bir yer olan Turnasuyu'nda denize sıfir bir arsada tutkal fabrikası kurma izni istemişti. Seçim öncesi gerçekleşen bu olay Belediye Başkanı Fikret Türkyıhnaz'dan destek görmüş, ancak belediye meclisinde bu fabrikanın çevre kirliliği yaratacağı ve tutkal hammaddesinin de zehirii bir madde olduğu belirtüerek istek reddedihnişti. Bunun üzerme belediye yönetiminin Çamsan'la olan ilişkileri de iyice bozuhnuştu. Güliz Yener'in ise bu fabrikanın kurulması için girişimlerde bulunduğu öne sürulmüştü. GOZUM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK ısoz50(5 hotmafl.com Kum saatinin içindeki kum hızla akıyor, bir yüzyüm bitmesine çok az kaldı. Kum- larda bir telaş bir telaş, bir an önce vanş ye- rine ulaşmak ve yeniden akıp gjtmek için sa- bırsızianıyorlar. Ben, şu yeryüzünde bir kum tanesi kadar yer kaplayan insanoğlu, kum- lann akışma gözümü dikmiş, kendime bir soru soruyorum: Işkence yeni yüzyılda da sürüp gidecek mi? Yoksa onu tarihin kör karanlüc kuyusuna rm yollayacağız? Sorumun yanıtını veremiyorum, büdiğim tek şey, işkencenin insanlüc tarihi kadar es- ki olduğu. Ama yüreğim, aklım yeni yüz- yılda işkencenin sözlüklerden, görüntüler- den, hikâyelerden silinmesi gerektiğini söy- lüyor. Ve belki de ben son kez, bir işkence öyküsü anlatmak için bılgisayanmm başı- na geçiyorum. Hikâye bu yüzyılda, Arjantin'de geçiyor. Arjantinli bir yazann, Omar RrvabeUa'nın "Bir Kadınm Ruhuna Ağıt" adlı esennde. Elime son günlerde ulaşan bu kitapta aske- ri cuntamn karanlık labirentlerinde işkence gören bir kadm, eline geçen her imkânı kul- lanarak gün gün, an an kendine ve çevresin- deki insanlara yapılan işkenceyi anlatıyor. Bir Yüzyıldan Bir Yüzyıla Devrettiğimiz İşkence Dayanmak, isyan etmemek olanaksız. Bu pa- zar camnızı sücsa da kitaptan bir bölümü hep birlikte okuyacağız. Yüzyılımızı geri- de bıraknken bu insanhk ayıbı hepimizin bel- leğine kazınsın istiyorum. Bir yerlerde bir daha yaşanmaması için, susmamamız için! "Çınlçıplak so> uhnuş ve demir karyola- lara bağlanmışük. Üçüncü karyolada > ı edi ay- hk hamile bir kadm vardı. Benim yanımda, iki muhafizm arasında eOeri arkadan kelep- çeö genç bir adam duruyordu. tşkenceciler- denbiri: 'Seyret ki öğrenesin* diye emretti. Kadının vajinasına pıcana yapmayabaş- ladılar. tşkencecilerden biri başka bir kab- lo ile kadının meme uçlanna kısa lasa doku- nuyordu. Genç adam seyretmeye dayana- madığuidan başını öteye çevirdiğinde, mu- hafızlardan biri tabancasmın kabzasryla şa- kağına vurdu ve: 'Bak kann senin yüzünden nasıl acı çe- kiyor, seni gerilla bozuntusu. orospu çocu- ğu!' diyebağırdL Bey-azgömteküboynundasteteskop ve 'Dr. Mengele' diyesav^rylahitapedaenbeyazsaç- h bir adam, işkence edflen kadının can çekiş- mesini izhyordu. Aniden sıkümış olacak ki: 'Sizi alçaklar' diye bağırdı. tşkencecüer geri çekildL 'Ne oldu doktor' diye sordu biri. Konuşmadan 'Dr. Mengele" kadmın ûs- tûne egüdi ve kadının yanaklanndan akan göz> > aşkuıııı kuruladi. Kadına merhamedibir ses tonuyla kendini nasü hissettiğini sordu. Bütün bunlar ohırken işkencecfierden biri- nin uzatbğı bir kaşığa kablolan bağladL Ka- şığı kadmın vajinasına yerleştirdi. Elektrik şoku hiç şüphesiz kadının rahmini patlattı. Diğer iki işkenceci olup biteni yakından iz- Myordu. Dr. Mengele*nin bir işareti üzerine bir tanesi kontrol panetine gitti ve vottajı yüksdtti. Genç kadm kasdmaya başladı. Kasdma- lar kadnun vücudunu parçaladı. Hareketsiz- ce, boyiu boyunca yatn. Mengele, kadmı, sıkmüh bir ilgi>1e gözden geçirdive: 'Gene aşmya gittik' dedL Genç adam, kansuun bağh olduğu karvo- lavadoğru'katilleT'diyebagn-arakhamleyap- n. Arduıdan genç adam muhanzlardan biri- nin ense köküne bir el ateş etmesiyie \ ıkıldı. Fışkıran kanla, benim üzerime yuvarlandL Gözterinden biri \iivBsmdan hrlamışü. Bacaklanmdan aşağı sıcakbir şeyin akö- ğını hissettim. bayüdım. Kendime geküğun zaman. işkencecifleDr. Mengele hararetli hararetli olup bitenden künin suçlu olduğunu tartışıyorlardı. Men- gele, etektriğin koloner atardamariar üstün- deyaptığı etkiyedairmuglakacüdamabu-ya- pıyordu. Ölü çifü taşidüar. tşkencecikrin canı sıkü- nuşü. Bir tanesi benim bağh oldıığum kar- yolaya yaklaştL 'Bu fistüc uygun bir şekilde bayıldı' de- dL Dahasonra benimüzerimdeçabşmaya de- vam ettikr. Bach'ı düşünmeyi denedim ia- kat hiçbiryaran ohnadı. Kendunden geçme- vibekkdim." Hayır, dayarulır gibi değil, ama tümüyle gerçek! Sözcüklerin oluşturduğu bu dünya gerçek! Bütün bunlar az bir zaman sonra ge- ride bırakacağımız yüzyılm içinde yaşandı. Arjantin'de, Şili'de, Afrika'da, Orta Asya bozkırlannda ve Türkiye'de! Bu pazar bir deniz kıyısına gidip, kırrm- zı bir karanfüi sessizce denizebuakalun. Ye- ni yüzyü acırun dindiği bir yüzyıl olsun di- ye. Neşe ve aşk sunsun, diye.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle