Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayuı Yönetmenı. Orhao Erioç
9 Genel Yayın Koordınatorir Hikmet
Çetinkaya • Yazuşleri Müdüru. tbrahim
Yüdız • Sonınüu Müdür: Fikret Ükiz
• Haber Merlcezi Müdüru. Hakan
Kar» • Göreel Yönetmen: Fikret Eser
tstıhbarat Ceogiz Yddınm • Ekonomi: Özlem
Vüzak • Kültur Handan Şenköken • Spor.
Abdülkadir Yücelman # Makaleler. Sami
Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı •
Fotoğraf Erdogan Köseoğlu • Bılgı-Belge:
Edibe Bnğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç. Okta>
Kurtböke, Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner. Ibrahim Yıldız,
Orhan Barsah. Mustafa Balbav,
Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısi. Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125,Kat-4,Bakanlık!ar-AnkaraTel 4195020(7
hat), Faks. 4195027 • îzmırTemsıkısı SerdarKmk.
H.ZiyaBlv. 1352 S.2/3T«l 4411220. Faks: 4419117
• AdanaTemsılcisrÇetiııYiğeııoğlu, lnönüCd 119
S.No.l Kat.l.Tet. 363 12 U.Faks: 363 12 15
Müessese Müdüru: Üstün Akmen
9 Koordınatör Ahmet Korulsan
• Muhasebe Büleııt Vener • Ida-
re: Hüseyin Gürer • Bslgı-lş-
lem: Nai'l Inal • Satı; Fazilet
Kuza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gülbin
Erduran 0 Koordınatör: Reha
Iptman • Genel MûdürYardımcısı:
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-513846M1,Faks 5138463
Ya>ımla>aı >e Basan: Yeıu Gün Haber Ajatısı, Basın \e Yayınctlık A Ş
Tûrkocağ] Cad 31 4! Cağaloglu 34334 lsıanbul. PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul
Tel ıO/"212)512O5O5(2Ohat)
Faks (0,212(513 85 95 www.cumhuriyeLcom.tx 12 ARALIK 1999 lmsak:5.38 Güneş:7.12 Öğle: 12.05 Ikindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11
Sanıgülden
tekerlekli
sandalye
• lstanbul Haber Servisi
- Şişli Belediye Başkanı
Muslafa Sangül, ihtiyaç
sahibi 50 kişiye tekerlekli
sandalye, Emrullah
Gündoğu adlı belden
aşağısı tutmayan bir
yurttaşa da motosiklet
verdi. Özürlüler Haftası
nedeniyle Şişli
Belediyesi'nde, dûn
düzenlenen törende
tekerlekli sandalye dağıtan
Sangûl, "Bu vicdani bir
görevdir. Yann ne
olacağunız belli değil"
dedi.
Çevreve
sağftkdersf
• ANKARA (ANKA) -
Milli Eğıtim Bakanlığı,
yetişkinlerin ilkyardım ve
aile planlaması ile çevre
konusunda
bilinçlendirilmelerine
yönelik olarak, halk eğitim
merkezlerinde 'Sağhk
Bilgisi ve Çevre Sağlığı'
konulannda kurslar
düzenleyecek. Sağlık
bilgisi kursunda "temizlik
ve sağlık, beslenme ve
spor, hastalıklar, ilkyardun,
doku ve organ nakli"
konulan işlenecek. Çevre
sağlığı programında ise
"toprağın genel özellikleri,
su kirliliği, hava kirlihği,
atıklar, doğal hayatı
koruma, aile ve çevre,
çevreyle ilgili kanunlar,
yönetmelikler, sözleşmeler
ve uluslararası faaliyetler"
konusunda bilgi venlecek.
Kadmlv temitellk
döneminl bttmtyor
• ANKARA (ANKA) -
Kadınlann hamıle kalacagı
dönem (ovulasyon)
hakkında yeteTÜ bilgiye
sahip olmadıklan ortaya
çıktı. Hacettepe
Universitesi Nüfus Etütleri
Enstitüsü tarafından
yapılan nüfus ve sağhk
araştırmasına göre,
kadınlann yalnızca yüzde
18"i ovulasyon zamanını
doğru biliyor. Araştırmada,
kadınlann yüzde 44'ünün
bu zamanlama hakkında
hiç bilgisinin bulunmadığı,
yüzde 38'inin yanlış bilgi
sahibi olduğu belirlendi.
Takvim yöntemi kullanmış
kadınlar hamile kalacagı
dönemi daha iyi büirken,
bunlann yüzde 55'i
ovulasyon zamanını doğru
biliyor.
Hayvanseverterin
tepkisi
lstanbul Haber Servisi-
Bir grup hayvansever,
Güneşli Basın Ekspres
Yolu üzerindeki Sabah
gazetesi tesisleri önüne
sıyah çelenk bırakarak,
yazılan nedeniyle Hıncal
Uluç'a tepki gösterdi.
Çevre Sokak Hayvanlan
Derneği, Hayvan Haklan
Derneği ve Dost Hayvan
Derneği üyeleri adına
Ayfer Uzunoğullan yaptığı
açıklamada, Uluç'un sokak
köpekleriyle ilgili
yazdıklannın doğruyu
yansıtmadığuıı belirtti.
Hemingvvayin
mektubu
• NEWYORK(AA)-
ABD'li ünlü yazar Ernest
Hemingway'in intihar
etmeden 17 gün önce 9
yaşında bir çocuğa yazdığı
mektup, açık arttırmada 23
bin 500 dolara satıldı. New
York'ta Christie's
Müzayede Evi'nde yapılan
açık arttırmada, ünlü
yazann Minncssota
eyaletinde Mayo Klinik'te
psikolojik tedavi gördüğü
sırada bir arkadaşuun hasta
oğluna onu
neşelendireceğini
düşünerek yazdığı mektup
23 bin 500 dolara alıcı
buldu.
Mimarlar Odası Kentleşme Çevre ve Planlama Komitesi uygulamalann çevreyi korumadığını öne sürdü
6
ÇED yaürnncıyıkorayor'tstanbul Haber Servisi - Mimarlar Odası
Kentleşme Çevre ve Planlama Komitesi. Tür-
kıye'deki ÇED uygulamalannın "çevreyi de-
ğil, yatmnKi çıkarlaruu koruyan" raporlar
olduğunu öne sürdü.
TMMOB MimarlarOdası'nca yapılan açık-
lamada, planlama kavramını göz ardı eden,
koruma ilke ve hedeflerini önemsemeyen,
"seçikn yerlerin meşrulaşbnlmasma" hiz-
met eden ÇED raporlannın, yüksek yargı or-
ganlan tarafından da iptal edüdiğini belirtti.
'Önce seç sonra ÇED'
ÇED'in çevresel etkiler konusunun jeolo-
jik yapı, gürültü, kirlilık, bitki örtüsü, canlı-
• Sanayi yatınmlannın herhangi bir yerde sınırlı bir bakış açısı ve ölçütlerle değerlendirilmemesi gerektiğinin
savunulduğu açıklamada, "Bu tip yatırımlar, Türkiye'de planlanmış ancak gelişmeye sahne olmamış 200'ü
aşkın organize sanayi bölgesine yönlendirilmelidir" görüşüne yer verildi.
lar dünyasıyla suıırlı kaldığının vurgulandı-
ğı açıklamada, "plan" kararlannın gemş bir
alanda ele alınması gerekirken, ÇED'in "se-
çflmiş olan yer ile sunrir" planlar yaptığı ifa-
de edıldi.
Açıklamada, yatınm kararlan ve faaliyet-
lerin çevresel etküerin yaıu sıra dığer genel,
kapsamh etkileri de kapsamak durumunda
olankentplanlama kararlannın izlenmesi ge-
rektiği belirtildi. ÇED'in planlama sürecin-
de altematif alanlar arasında yer seçimi yap-
ması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada,
"ÇED. önceden seçünuş yerierin roeşrulaşO-
nimasma hizmet etmemeüdir" denildi.
Çevresel etia değerlendinlmesinin en önem-
li eksikliği,
u
Mevcutplankararianııındabir-
biriyle kamıı<aıl yarârtar çerçevesinde ilişki-
lendirümişveöngörühnuş bir" çevre'" olarak
efc »hnmamış ohnasıdır" şekUnde açıklandı.
Açıklamada, ÇED raporlannın, planı bulun-
mayan yerler, hassas bölgeler, özel statülü
alanlar dışında kalan alanlarda, planı olma-
sa da, yapılaşmaya ilişkin belirli kurallar ve
denetirnlenn üzerine çıkamayacağı ifade edil-
di. Sanayi yatınmlarmın herhangi bir yerde
sınırh bir bakış açısı ve ölçütlerle değerlen-
dirilmemesi gerektiğinin savunulduğu açık-
lamada, "Bu tip yatırunlar, Tûridye'de pian-
lanmış ancak gelişmeye sahneobnamış 200'ü
aşkm organize sanayi bölgesine yönlendirflme-
Bdir" denildi. Açıklamada, tekil yatınm ka-
rarlannın ÇED ile plan karanna dönüştürül-
mesuıin, planlı gelışme fikrine ve kamusal ya-
rarlara aykın olduğu belirtildi.
Mimarlar Odası yaptığı açıklamada, ÇED
uygulamalannın Türkiye'de planlann yao-
nm kararlannı yönlendirmesi yerine, tekil
kararlann tesadüfı olarak bir araya gelişinin
planlama sürecini belirlediğini vurguladı.
Çevresel etki değerlendirilmesinin uygula-
nacağı hassas bölgelerde, konınması gere-
ken alanlarda, ülkenin taraf olduğu uluslara-
rası sözleşmeler gereği ÇED olumlu raporu-
nun söz konusu yatınmın olabileceği sonu-
cunun çıkabileceğinin belirtildiği açıklama-
da, "ÇED plan karan, koruma karanna ay-
kın bir sonuç yaratmak için kulla nılmama-
hdır"görüşüne yer verildi.
'Uluslararası ulaşımda dışkmıyoruz'
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Sovyetler Biriiği ve Doğu
Avnıpa Bloku'nun yıkılmasınm ardından
bu ülkelerle AB ülkeleri arasında ortak ula-
şun sistemleri kuruknasına yöneuk seçe-
neklerde Türkiye'nin dışlandığını belirten
eski büyükelçi Ecmd Barutçu, Türkiye'ye
Helsinki'ye adayhk statüsü verümesiyle bir-
Ukte bu sürecin değişebileceğini söyledi.
Barutçu, sürdürülmekte olanKaradeniz Sa-
hil Yolu Projesi'nin ülkeyi uluslararası ola-
naklara taşıyacak asü ulaşım projelerini 20-
25 yü ertelediğı ıddiasında bulundu.
Son 10 yüdır ortaya çıkan yeni uluslara-
rası süreçTûrkiye açısındanciddi ekonomik
potansiyelleri de gündeme getirdi. Ancak
Türkiye
>
ninbütûnbu olanaklardan yararla-
nabibnesi, coğrafı konumunun kendisine
verdığı avantajlan ulaşım sistemleri konu-
sunda dabir avantaja dönüştürmesine bağ-
h. Eski büyükelçi Ecmel Barutçu tarafından
bu konuda hazırlananbirrapor, Türkiye'nin
uluslararası ulaşımda ciddi bir dışlanmanın
içinde bırakıldıgını ortaya koyuyor.
Traceca Projesi
Barutçu, Sovyet Bloku'nun yıkümasımn
ardından. bu bölgelerle AB ülkeleri arasın-
da ortak ulaşım sistemlerinin kurulmasına
yönelik on adet öncelikli koridor belırlen-
digini, bunlardan Edirne'ye kadar gelen 4.
koridorunGûrcistan'a kadaruzanlması öne-
risinin AB tarafından kabul görmediğini
anınısattı. AB'nin mevcut ulaşım koridor-
lan seçeneklerinin Karadeniz Ekonomik Iş-
birliği'ni (KEI) baltaladığını, Türkiye'nin ve
Rusya'nın dışladığını \Tirgulayan Barut-
çu'nun raporunda, "TVaceca Projesi''nin
Azerbaycan, Ermenistan, Gûrcistan, Kaza-
kıstan, Kırgızistan, Ozbekıstan, Tacikistan
ve Türkmenistan'ı içerdiği beürtiliyor. Ra-
porda, bu ülkelerle AB ülkeleri arasında ya-
pılan anlaşma gereğince beş Ortaasya ülke-
sıni dolaşan kara ve demiryolunun Gürcıs-
tan'ın Batum ve Poti limanlanna kadar gel-
diği, buradan da deniz yoluyla Türkiye ve
Rusya'yı aüayarak Avrupa'ya ulaşüğı vur-
gulandı. RapoTda, Türkiye'ninbuprojeyi des-
teklemesine karşın sürece katümadığı anım-
satüarak şöyle denildi:
"Türkiye'nin son dönemJerdeki çabafaın
üzerine Avrasvaba^anbsmm Türkive üze-
rinden yapdmaa yohında önemli mesafeler
ahndı. KEİ'dekabul gören Karadeniz'i çev-
rekyen Ring Koridoru Traceca Projesi ile
AB'den bü\ük darbe yedL AB, Moğotis-
tan'dan başlayarak Orüasya'vı kat ederek
Gürcistan'uı Knmnlan üzerinden AvTupa'ya
ulaşunprojesinidesteklenıektedir. Türkiye,
bu projeye köprfl olabüecekken böyle bir
dışlannıa durumu kabul edikmez. Türki-
ye\e Heküıki Zirvesi'nde adayhk statüsü
vErünıesinin ardından bu haksız uygulama-
nın da değişeceğini umuyoruz. Bu konuda
Türkive giderek daha fazla ağırhğını koyma-
hdın""
Türkiye'nin geleceğı gören bir yaklaşım
içinde ulaşım projelerine bakmadığı öne sü-
rülen raporda şöyle denildi:
"KEI içindesöz konusu oianotoyol, Sam-
sun üzerindenAmasya'ya, Trabzon iizerin-
den Aşkalevebier koridona bağlanarakGe-
rede-Amasya- Aşkale-Erzunım güzergâhın-
dan Gürbulak'a otoyoüa bir bütunlük oluş-
turacakür. Şu anda sürdürühnekte olan sa-
hilyolugenişletmeçaİjşmalarıbirUeriham-
le sayüabilir. Ama ülkenin ve uluslararası
ulaşûnın asd gereksüıdiği projeteri 20-25 yü
ertelemniş otacakar."
Üçkez
yeniden
sahneye
çağnlan
soprano Katia
Ricciarelli,
son olarak
ûnlü napoliten
şarkı
'O Sole
Mio'yu
seslendirerek
konseri bitirdi.
İnsaat sorunu
Ordu'dabir
garip ilişki..
ERDOĞANERİŞEN
Katia Rkciarelü, Zehra Yûdıziçin söylediKüttürServisi-tki yü önce, genç yaşta, birbeyin kanaması
sonucu yitirdiğimiz ünlü soprano Zehra Yüâa'ı anmak
için sevenleri bir araya geldi Atatürk Kültür Merkezfnde.
tlginin çok fazla ohnası, sanatçıya duyulan saygıyı ve
özlemi kanıthyor gibiydi.
Zehra Yıldız Gecesi'ninkonuğu ünlü Italyan soprano Katia
Rkciaretti idı. Sanatçıya Devlet Sanatçısı şef Rengim
Gökmenyönetimındeki ZehraYıkhzVakfi Orkestrası eşlik
etti. ZehraYıktz Kültür ve SanatVâkfl tarafindan düzenlenen
gecede, genç sopranonun opera sanatçısı eşi Süha Yıldız
yapnğı açılış konuşmasında, eşinin Katia Ricciarelli'ye
büyük bir hayranlık duyduğunu ve ttalya'da bulunduğu süre
içinde sanatçıyı her firsatta izlediğinı söyledi.
Bu nedenle anma gecesine ttahyan sopranonunkatılmasmın
kendisi için özel bir anlam taşıdığuıı beUrtti.
Zehra Yıldız Vakn'mn, çeşitli dallardakı yeteneldi müzik
öğrencilerine öğrenim olanaklan sağlamak; yanşma, konser
ve festival gibi etkinlikler düzenlemek ve genç sanatçüan
uluslararası müzik çe\Telerine tanıtmak için çeşitli proje
hazırhklan içinde olduğunu da ekledi.
Vakfin başkanı Erdal tnönü ise Türkiye'de her türlü
sanat dalının gelişmesinin ancak butür özel ve sivü kuruluşlar
ile mümkün olabıleceğmi belirterek Zehra Yıldız'ın, adına
kurulmuş bu vakıf aracılığıyla yeni öğrenciler yetiştirerek
her zaman yaşayacağını söyledi.
Konserden önce'SesiVeGörüntüsüüe ZehraYılda' adh
bir barkovizyon gösterisi sunuldu.
Zehra Yıldız'layapılan birropörtaj ile sanat yaşamından
bazı kesitlerin sunulduğu gösteri sırasında salonda hüzünlü
bir sessizlığin hâkim olduğu hissediliyordu.
ÖzeUMe bir konsennden ahntı bölümünden sonra salonda
büyük bir alkış kopnı. Barkovizyon gösterisinden sonra
Katia Ricciarelli sahne aldı.
Fakat hava değışiminin sanatçmın sağlığmı olumsuz
yönde etkilemesi nedeniyle konser programında değişiklik
yapan sanatçı; Cilea, Verdi, Tosti. Rossini ve Puccini'nıi)
yapıtlannı seslendirdi.
Konser sonunda üç kez yeniden sahneye çağnlan soprano,
son olarak ünlünapoliten şarkı 'O SoleMio'yu seslendirerek
konseri bitirdi KonseT sonrası verilen koktey 1 sırasında söz
yazan Maria Rita Epik'in yazdığı ilk Türkçe sözlü 'Ave
Maria'yı Gülnaretbrahiraos-a nın piyanosu eşliğinde Evrim
Yanctlar, Zehra Yüdız anısına seslendirdi.
fzmir'den gelen iki genç sanatçı, sopranoyu dinlemek ve
ölümünden sonra da anma gecelerine katılmak için her yü
tstanbul'a geldiklerini söyleyerek bu gece verilen konserin
kendileri için çok büyük önem taşıdığuıı belirtti. Gece
bitüninde herkesin yüzünde kuık bir tebessüm vardı.
Ama bu tebessümde Zehra Yıldız adına düzenlenecek
etkinliklerle onu heT zaman yaşatacaklannı ve unutmaya-
caklannı bıhnenin huzuru gizliydi.
ORDU - Ordu Belediye Başkanhğı'ııın
talımatıyla kendı emrindeki görevlüerce vılla
inşaatı mühürlenen Belediye lmar Müdüru
Güliz Yener, hem bu görevinden hem de
memuriyetınden istifa etti. Yener, istifasuun
hemen ardından tutkal fabrikası kurmalanna
izın verilmediğı için belediye yönetimine
bayrak açan Çamsan AŞ'de basın ve halkla
Uişkiler müdüru olarak göreve başladı.
Ordu Belediye Başkanlığı bir süre önce bazı
iddialan açığa çıkarmak amacıyla Bayındırhk
ve Iskân îl Müdüriüp'ne bir yazı yazarak
lmar Müdüru Güliz Yener'in villa ınşaatının
durumunun incelenmesini istedi. Bayındırlık
ve Iskân Müdürlüğü uzmanlan yaptıklan
incelemenin ardından, inşaatta Hazine
arazisine tecavüzden imar planına kadar birçok
aykuılığın bulunduğunu tespit etıiler. Raporun
ardından Belediye Başkanhğı, lmar
Müdürlüğü'nde görevli elemanlan göndererek
îmar Müdüru Güüz Yener'in inşaatau
mühürlettı. Bu gelişmenin ardından Kültür ve
Tabiat Varhklannı Koruma Kurulu'ndan
(KTVK) bir heyet Ordu'ya gelerek aynı inşaat
ve arsası üzerinde incelemeler yapo. Kurul
daha sonra verdiği 19.10.1999 tarihli raporda,
Bayındırhk Müdürlüğü raporunun tam aksine,
sadece çatı katıran kaçak olduğunu bildirdi. Bu
raporun Belediye Başkanhğı'na ulasmasınm
ardından makamında bir basın toplantısı
düzenleyen Güliz Yener, "Ben aklandım" dedi.
Ancak bu kez aynı kurulun başka elemanlan
tarafindan verilen bir ön rapor daha ortaya
çıkmca olay başka bir boyut kazandı. Bu
raporun ise Bayındırhk Müdürlüğü
elemanlaruun kaleme aldığı raporla hemen
hemen aynı olduğu görüldü ve raporda ınşaann
yasal olmadığı beürtildi. Ordu Belediye
Başkan Yardımcısı Ahmet Hülür. KTVK'nin
verdiği rapora inanmadıklannı ve mahkemeye
başvuracaklannı belirterek "Biz inşaatı
durdurduk ve mühür hâlâ duruyor. Ben bo
iaşaatın yasal olmadığı inancuu hâlâ
taşıyorum" dedi. Bu arada Ordu Mimarlar
Odası da bu konuda hazırlanan kurul
raporunun asılsız olduğunu belirterek
mahkemeye başvurdu. Bu gelişmeler
yaşanırken, geçen günlerde görevinden istifa
eden îmar Müdüru Güliz Yener, Çamsan AŞ
adh MDF imalatçısı fırmada basın ve halkla
ilişküer müdüru olarak göreve başladı.
Niye Çamsan?
Yener'in Çamsan AŞ'de işe başlaması Ordu
kamuoyunda büyük bir şaşkınhk yarattı. Bir
süre önce Çamsan, Ordu Belediye
Başkanlığı'na başvurmuş ve turistik bir yer
olan Turnasuyu'nda denize sıfir bir arsada
tutkal fabrikası kurma izni istemişti. Seçim
öncesi gerçekleşen bu olay Belediye Başkanı
Fikret Türkyıhnaz'dan destek görmüş, ancak
belediye meclisinde bu fabrikanın çevre
kirliliği yaratacağı ve tutkal hammaddesinin de
zehirii bir madde olduğu belirtüerek istek
reddedihnişti. Bunun üzerme belediye
yönetiminin Çamsan'la olan ilişkileri de iyice
bozuhnuştu. Güliz Yener'in ise bu fabrikanın
kurulması için girişimlerde bulunduğu öne
sürulmüştü.
GOZUM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK ısoz50(5 hotmafl.com
Kum saatinin içindeki kum hızla akıyor,
bir yüzyüm bitmesine çok az kaldı. Kum-
larda bir telaş bir telaş, bir an önce vanş ye-
rine ulaşmak ve yeniden akıp gjtmek için sa-
bırsızianıyorlar. Ben, şu yeryüzünde bir kum
tanesi kadar yer kaplayan insanoğlu, kum-
lann akışma gözümü dikmiş, kendime bir
soru soruyorum:
Işkence yeni yüzyılda da sürüp gidecek mi?
Yoksa onu tarihin kör karanlüc kuyusuna rm
yollayacağız?
Sorumun yanıtını veremiyorum, büdiğim
tek şey, işkencenin insanlüc tarihi kadar es-
ki olduğu. Ama yüreğim, aklım yeni yüz-
yılda işkencenin sözlüklerden, görüntüler-
den, hikâyelerden silinmesi gerektiğini söy-
lüyor. Ve belki de ben son kez, bir işkence
öyküsü anlatmak için bılgisayanmm başı-
na geçiyorum.
Hikâye bu yüzyılda, Arjantin'de geçiyor.
Arjantinli bir yazann, Omar RrvabeUa'nın
"Bir Kadınm Ruhuna Ağıt" adlı esennde.
Elime son günlerde ulaşan bu kitapta aske-
ri cuntamn karanlık labirentlerinde işkence
gören bir kadm, eline geçen her imkânı kul-
lanarak gün gün, an an kendine ve çevresin-
deki insanlara yapılan işkenceyi anlatıyor.
Bir Yüzyıldan Bir Yüzyıla Devrettiğimiz İşkence
Dayanmak, isyan etmemek olanaksız. Bu pa-
zar camnızı sücsa da kitaptan bir bölümü
hep birlikte okuyacağız. Yüzyılımızı geri-
de bıraknken bu insanhk ayıbı hepimizin bel-
leğine kazınsın istiyorum. Bir yerlerde bir
daha yaşanmaması için, susmamamız için!
"Çınlçıplak so> uhnuş ve demir karyola-
lara bağlanmışük. Üçüncü karyolada >
ı
edi ay-
hk hamile bir kadm vardı. Benim yanımda,
iki muhafizm arasında eOeri arkadan kelep-
çeö genç bir adam duruyordu. tşkenceciler-
denbiri:
'Seyret ki öğrenesin* diye emretti.
Kadının vajinasına pıcana yapmayabaş-
ladılar. tşkencecilerden biri başka bir kab-
lo ile kadının meme uçlanna kısa lasa doku-
nuyordu. Genç adam seyretmeye dayana-
madığuidan başını öteye çevirdiğinde, mu-
hafızlardan biri tabancasmın kabzasryla şa-
kağına vurdu ve:
'Bak kann senin yüzünden nasıl acı çe-
kiyor, seni gerilla bozuntusu. orospu çocu-
ğu!' diyebağırdL
Bey-azgömteküboynundasteteskop ve 'Dr.
Mengele' diyesav^rylahitapedaenbeyazsaç-
h bir adam, işkence edflen kadının can çekiş-
mesini izhyordu. Aniden sıkümış olacak ki:
'Sizi alçaklar' diye bağırdı.
tşkencecüer geri çekildL
'Ne oldu doktor' diye sordu biri.
Konuşmadan 'Dr. Mengele" kadmın ûs-
tûne egüdi ve kadının yanaklanndan akan
göz>
>
aşkuıııı kuruladi. Kadına merhamedibir
ses tonuyla kendini nasü hissettiğini sordu.
Bütün bunlar ohırken işkencecfierden biri-
nin uzatbğı bir kaşığa kablolan bağladL Ka-
şığı kadmın vajinasına yerleştirdi. Elektrik
şoku hiç şüphesiz kadının rahmini patlattı.
Diğer iki işkenceci olup biteni yakından iz-
Myordu. Dr. Mengele*nin bir işareti üzerine
bir tanesi kontrol panetine gitti ve vottajı
yüksdtti.
Genç kadm kasdmaya başladı. Kasdma-
lar kadnun vücudunu parçaladı. Hareketsiz-
ce, boyiu boyunca yatn.
Mengele, kadmı, sıkmüh bir ilgi>1e gözden
geçirdive:
'Gene aşmya gittik' dedL
Genç adam, kansuun bağh olduğu karvo-
lavadoğru'katilleT'diyebagn-arakhamleyap-
n. Arduıdan genç adam muhanzlardan biri-
nin ense köküne bir el ateş etmesiyie \ ıkıldı.
Fışkıran kanla, benim üzerime yuvarlandL
Gözterinden biri \iivBsmdan hrlamışü.
Bacaklanmdan aşağı sıcakbir şeyin akö-
ğını hissettim. bayüdım.
Kendime geküğun zaman. işkencecifleDr.
Mengele hararetli hararetli olup bitenden
künin suçlu olduğunu tartışıyorlardı. Men-
gele, etektriğin koloner atardamariar üstün-
deyaptığı etkiyedairmuglakacüdamabu-ya-
pıyordu.
Ölü çifü taşidüar. tşkencecikrin canı sıkü-
nuşü. Bir tanesi benim bağh oldıığum kar-
yolaya yaklaştL
'Bu fistüc uygun bir şekilde bayıldı' de-
dL Dahasonra benimüzerimdeçabşmaya de-
vam ettikr. Bach'ı düşünmeyi denedim ia-
kat hiçbiryaran ohnadı. Kendunden geçme-
vibekkdim."
Hayır, dayarulır gibi değil, ama tümüyle
gerçek! Sözcüklerin oluşturduğu bu dünya
gerçek! Bütün bunlar az bir zaman sonra ge-
ride bırakacağımız yüzyılm içinde yaşandı.
Arjantin'de, Şili'de, Afrika'da, Orta Asya
bozkırlannda ve Türkiye'de!
Bu pazar bir deniz kıyısına gidip, kırrm-
zı bir karanfüi sessizce denizebuakalun. Ye-
ni yüzyü acırun dindiği bir yüzyıl olsun di-
ye. Neşe ve aşk sunsun, diye.