Katalog

18 EYLÜL 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 'Reformlar geciknesin' • İZMİR (Cumhuriyet Ege Büronı) - Ege Sanayicileri ve Işadâmlan Dernegi Yönetim vurulu Başkanı Samım Sivri, 55. hükünetin bir reform htkümeti olduğunm işaretlerini verdığini belirterek "Bu reformlar geciktirilnesin" dedi/ Sivri. bölgenin en büyük sorununurı altyapı olduğuna dıkkat çektı. Eğilmez'in şipketi • ANKARA (AA)- Hazine Müsteşan Mahfi Eğilmez'in Makro Çocuk Oyun Sistemleri ve Çocuk OyuncakJan Imalat ve Ticaret AŞ'ye ait hısselenni. 16 Temmuz,1997'de. şirketin yönetim kurulu başkanı Ercan Kumcu'ya devrettıği bildinldı. Kumcu, gerekli işlemlerin bitmesiyle, karann Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlanacağını bildirdi. Yalım Erez'den yetki devri • ANKARA (AA)- Sanayı ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in, bakanlığı bünyesındeki işlerin daha hızlı yürümesi amacıyla alt kademedeki yöneticılere "yetki devri" yapılması için başlattığı çalışması kapsamında, bakanlık bünyesinde bürokrasinin de azaltılması hedefleniyor. Buna göre Türk Ticaret Kanunu'nda yapılacak bir değişiklik ile 20'den az ortaklı anonim şirketlerin genel kurullannda bundan böyle komiser bulundurma zorunluluğu olmayacak. Kara parayla mücadele • ANKARA (AA) - OECD'nin kara para ile mücadele amacıyla oluşturduğu Mali Eylem Görev Grubu'nun 24-26 Eylül tarihJerinde Paris'te yapılacak sonbahar toplantılannda, Tûrkiye'nin durumu da ele alınacak. OECD'den bir heyet Tûrkiye'ye gelerek kara para ile mücadele yöntemlerini yerinde ınceleyecek. OECD Mah Eylem Görev Grubu'ndan bir uzmanlar heyeti, kasım ya da aralık ayında bürokratlarla göriişmelerde bulunacak. Bürokratlar yola çıkıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - IMF ve Dünya Bankası'nın Hong Kong'da 19 Eylül'de başlayacak yıllık toplantılanna Türkiye'den, Devlet Bakanı Güneş Taner başkanlığında kalabalık bir üst düzey ekonomi heyeti katılacak. Heyette, Hazıne Müsteşan Mahfi Eğilmez, Dış Ekonomik Ilişkiler Genel Müdürü Aydın Karaöz, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, DPT Müsteşan Orhan Gü\enen'den oluşan heyet bugün tstanbul'a, oradan da Hong Kong'a geçecek. Vakıfbank'tan emekliye kolaylık • ANKARA (AA)- Türkiye Vakıflar Bankası, emeklilere dönük yeni bir kolaylığı daha hizmete sokuyor. Banka, SSK, Bağ-Kur ve EmekJi Sandığı emeklilerinden hasta, sakat ve çok yaşh olanlann maaş ödemelerini, belirttikleri adreste yapacak. Maaş ödemelerinin evde 1 yapılması için gerekli hazırlıldann Itamamlandığı kaydedildi. Hasıraltı edilen rapora göre, Türk işçileri AB vatandaşlanna yakın haklara sahip bulunuyor Türlderin lıaklan gîzlendiBONN(AA)-Merkezi Almanya'nın Hamburg kentinde bulunan Avrupa- Türkiye Araştırmalan Enstitüsü (ATA) Başkanı Harun Gümrükçü, Avrupa Bırliği (AB) Komisyonu'nün, 1993/ 1994 yıllannda Avrupa'da yaşayan Türk işçilerin ve ailelerin durumlanna ilişkin 12 bilim adamına yaphrdığı bir araştırmanın sonuçlanmn yer aldığı raporu hasıraltı etmeye çalıştığını bildirdi. ATA Başkanı Harun Gümrükçü, AB Komisyonu'nun 1993/94 döneminde 12 AB ülkesinde, "Avrupa Topluluğu üe Türkiye arasında inızalanan ortaklık anlaşması açısuidan üye ülkelerdeki Türk işçi ve ailelerinin durumu" konulu bir bılımsel araştırma yaptırdığını ve bu araştırmanın sonucunda hazırlanan toplam 2 bin 150 sayfalık raporun şimdiye kadar AB Komisyonu tarafından açıkJanmayarak hasıraltı edilmeye çalışıldığını söyledi. Avrupa Birliği'nin sekiz organından biri olan AB Komisyonu tarafından hazırlatılan bu raporda, Avrupa'da yaşayan TürkJerin, AB vatandaşlanna yakın AB K o m i s y o n u B a ş k a n ı S a n t e r ' d e n y e ş i l ı ş ı k 'Türkiye Avrupa Konferansı'na katılabilir' STRASBOURG (AA) - Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jacques Santer, genişleme konusunda yapıiması planlanan Avrupa Kjonferansı'ua Tûrkiye'nin de davet edilebileceğini söyledi. Avrupa Parlamentosu Gazetecüer Demeği tarafından düzenlenen bir toplantıya katılan Santer, bir soruyu yanıtlarken. genişlemenin devam eden bir sûreç olduğunu hatırlatarak. aday ülkelerle tam üyeliğe ehil ülkelerin katdabileceği Avrupa Konferansı'na Tûrkiye'nin de davet edilebileceğini bildirdi. Söz konusu açıklama. Santer'in genişleme konferansına Tûrkiye'nin de katılmasını bugüne kadar Uk kez desteklemesi bakımından önem taşıyor. AB Dış Ilişkiler Sorumhısu Hans Van Den Broek da. dün akşam Dış tlişkiler Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Avrupa Konferansı'na katılmasını istemeyen pariamenterlerle aym fikirde olmadığını belirterek, Ankara'nın bu konferans içinde yer alması gerektiğini söylemişti. AB Komisyonu Başkanı Santer, bir başka soru üzerinede, Türkiye'nin tam üyelik başvurusuyla ilgili komisyon raporunun olumsuz olduğunu hatırlatarak, bununla birlikte Tûrkiye'nin, tam üyeliğe ehil ülke olduğunun kabul edilmesine rağmen, daha önceki komisyon raporu nedeniyle şu anki aday ülkeler arasında yer almadığını ifade ettı. haklara sahip olduğunun belirlendiğini belirten Gümrükçü, Alman hükûmetinin söz konusu raporun varlığını 5 Eylül 1997 tarihinde gönderdiği bir yazıyla teyit ettiğini, ancak AB Komisyonu tarafından açıklanmadığına dikkati çektiğini söyledi. Gümrükçü, şu bilgileri verdi: "Bu raporda, Avrupa'da yaşayan Türklerin, AB vatandaşlanna yakın haklannın bulunduğu tespit edilmiştir. Raporu hazırlayan bilim adamlan, sadece AB ülkelerinde Türklerin durumunu tespit etmelde yetinmemişler, aynca bu insanlann hukuki statülerinin iyileştirilmesi için birtakun önerilerde bulunmuşlardır. Bilim adamlan, hazırladıklan ortak raporda, Avrupa Komisyonu'nu, Avrupa hukukunu uygulamayan AB üyesi ülkeleri uyarmasım talep etmişlerdir" dedi. Raporun 2 bin sayfalık birinci bölümünde, AB Komisyonu tarafından her bir AB üyesi ülkeden tayin edilen 12 bilim adamının kendi ülkeleri için hazırladığı 12 ayn milli rapor yer alıyor. Raporun ikinci bölümü ise milli raporlan kapsayan 150 sayfalık ortak bir rapordan oluşuyor. Raporun ikinci bölümünde aynca, AB Komisyonu tarafından söz konusu raporu hazırlamakla görevlendirilen bilim adamlanmn Avrupa'da yaşayan Türklerin hukuki statülerine ilişkin tespitleri ve önerileri yer alıyor. Bu tespit ve öneriler özetle şöyle: -Türk işçilerinin, bir veya 3 yıllık yasal çalışmadan sonra belli koşullarda çalışma ve ikamet izinlerini uzatma haklan doğmaktadır. -Türk işçilere, işsiz kaldıklannda yeni bir işe girmede istıhdam önceliği tanınması hakkı vardır. -Aile fertlerinin 3 veya 5 yıllık ikametten sonra birinci durumda belli koşullann yerine getirilmesi koşuluyla, ikinci durumda ıse kesıntisiz ve eşit hak sahibi olarak iş gücü piyasasına girme haklan bulunmaktadır. -Türk işçilerin bulunduklan ülkede mesleki eğitimlerini tamamlayan çocuklan. ikamet süresi dikkate alınmaksızın seçrikleri her türlü ücretli işe kesintisiz olarak ve serbestçe girme hakkına sahiptirler. -tşyerinin korunması ve ülkesinde askerlik görevi sırasında kazanılan ikamet haklannın muhafazasma üışkın olarak üye ülkeler mevzuatının uygulanması gerekmektedir. Dış Ticaret Müsteşan Ege: 'Ihracata reel kıır gerekli' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Dış Ticaret Müsteşan Yavuz Ege, ih- racat artarken enflasyo- nun fazla yükselmemesi için "enflasyon oranında kur aröşı" anlamına ge- len reel döviz kuru poli- tikasının şart olduğunu söyledi. Ege, üretimin artması için enerji fiyat- lannın düşmesi gerekti- ğini vurgularken deVle- tin, akaryakıttan kesilen dolaylı vergileri ve ener- ji fiyatlannı değil, gelir- den alınan vergiyi arttır- ması gerektiğini vurgula- dı. Ege, önceki gün gaze- tecilerle düzenlediği ba- sın toplantısında sorulan yanıtladı. thracatın art- ması için üretimdeki artı- şın. sanayicinin rekabet gücünün yükseltilmesi- nin çok önemli olduğunu vurgulayan Ege, enerji- nin ucuz sağlanması, akaryakıt tüketim vergisi gibi dolaylı vergilerin dü- şürülmesi gerektiğini söyledi. Ege, enflasyon oranın- da kur artışı anlamına ge- len reel döviz kuru poli- tikasının önemli olduğu- nu vurgularken "Ancak enflasyonla mücadele, Hazine'nin borçlaıunası gibi konulardada kur po- Utikası önemli. Kuru çok yükseltirseniz üretim gir- dilerinin fiyatı da yükse- liıvbvdaha kötü. Burada dengenin enflasyon a eşit kur olarak belirleıunesi lazun" dedi. Hükümetin kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine alarak vergi gelirlerini arttırması gerektiğini vurgulayan Ege. Exim- bank'ın kaynaklannın arttınlması için de çalı- şıldığını söyledi. Ege, "bilgisayar itha- latuıda gümrük vergikri- nin artnnkuğı" yolunda- ki iddialann doğru olma- dığmı, gümrük tarifeleri- nin gümrük birliği kap- samında değiştirildiğini kaydetti. Temizel, TOBB'yi ziyaret etti 6 Vergiler düşmelT ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Maliye Ba- kanı Zekeriya TemizeL \ ergi yükünün çok yük- sek olduğunu. kayıt dışı- nın vergi kapsamına alı- narak oranlann düşürül- mesi gerektiğini söyledi. Temizel, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB)buyöndehazır- layacağı vergi reform önerisinin aynen yasalaş- masının söz konusu ola- bileceğini de bildirdi. Tasannın sosyal taraf- lann tartışmasına açıla- cağını kaydeden Temi- zel. vergi reformunun ka- sım ya da aralık aylann- da Meclis'ten geçmesini beklediklerini kaydetti. Maliye Bakanı Temi- zel, Maliye Bakanlığı Müsteşan Erdoğan O- ner ve Gelirler Genel Müdürü Nevzat Saygüi- oğlu ile birlikte TOBB Başkanı FuatMiras'ı zi- yaret etti. Bakanhkta altyapı ça- lışmalannın tamamlan- dığını kaydeden Temizel, getirilecek yeni düzenle- melerde mutlaka sosyal tarafların görüşlerine başvurulacağını vurgula- dı. TOBB'un görüşlerine çok önem verdiklerini belirten Temizel, TO- BB'nin ekim ayında ta- mamlanacak olan vergi reform önerisiyle ilgili olarak, "Bu çalışma orta- ya çıküktan sonra belki de aynen geçecek" diye konuştu. Vergi oranlan- nın yüksek olduğunu vurgulayan Bakan Zeke- riya Temizel, "Ben vergi oranlan mutlaka yeniden düzenlenmeli diye düşü- nüyorum. Dürüst mükd- lefın yükünü ağırlaştır- madan vergi kaçakçüığı- na yönelik önlemler geti- rilebilirse, böylece vergi kaçakçüanna da kaçacak biryerbırakümaz" dedi. Temizel, devlet adına açılan davaların büyük bölümünden vazgeçile- ceğini belirterek. "Dev- let yurttaşıyla davalı. Bu davalann büyük bölümü idari önlemlerie çözüme kavuşturulabilir. Devlet bu davaiann büyük bölü- münden vazgeçebilir" dedi. Hükümetin Güneydo- ğu Bölgesi için getirdiği teşvikleri anlatan Temi- zel. gazetecilerin repo yapan sermayenin yatın- ma yöneltilmesi ile ilgili sorusunu şöyle yanıtladı: "Hükümetin bir zorla- ma gücü bulunmuyor. Ancak, tercihleri olumlu yönde etldleyebüiriz, yaü- nmı cazip duruma geti- rebiliriz. Devlet bu faiz- lerie borç talep etmeye devam ederse, kısa vade- de bunu kaldıramayız. Devlet giderlerini vergi gelirieriyle finanse eder- se, borçlanmaya da gerek kalmayacaktır. Faizler düşerse, yaürun yapmak tekrar cazip duruma ge- lir." Mavi dünya devleriyleyanşıyor Ekonomi Servisi - Türkiye'de yüzde 50 olan markalı jean pazannın yaklaşık yüzde 14'lük bölümünü elinde bulunduran Mavi Jeans, 420 satış noktasında faaliyet gösteren bayilerini Çerkezköy'deki yeni fabrikasında düzenlediği piknikle bir araya getirdi. Geçen yıl 2 milyon 200 bin adet satan Mavi Jeans, aralannda Almanya, Avusturya, Isviçre, Hollanda, Belçika, Makedonya. Rusya ve Amerika'nın da bulunduğu çok sayıda ülkede pazar payını genişletmeyi hedefliyor. Firmarun, yurtdışındaki satış noktalan 150'yi aşarken, geçen yıl ihracatı 5 milyon marka ulaştı. Her ay yüzde 10 oranında artan bir hızla Mavi Jeans'e üretim yapmaya devam eden Erak Gıyim; Mustang, Alman HIS, Kaufhof, Otto Versan gibi yerli ve yabancı firmalara üretim yapıyor. Mavi Jeans bayilerine ve basın mensuplanna Erak Giyim'in Çerkezköy fabrikasını gezdiren Fabrika Müdürü Esat Tümer, fabrikanın son teknolojıyle üretim yaptığını ve çalışanlann merkezı kontrol sistemiyle denetlendığini belirtti. Yılda 7 milyon jean parça üretiminin hedeflendiğini belirten Müdür Tümer, fabrikanın 10 milyon dolarlık bir bütçeye mal olduğunu söyledi. Fabrikanın 340 kişiye istihdam yarattığını vurgulayan Tümer, "Şu anda yüzde 25 kapasite ile çalışan fabrika 11 ayhk süre içinde giinlük 6 bin 500 adet pantolon üretim seviyesine ulaşO" dedi. Daha sonra ünlü jean markalannın yaratıcısı Adriano Goldschmied'in Mavi Jeans 1998 tlkbahar-Yaz koleksiyonunun sunulduğu gösterimde. tesisin defile için düzenlenen deposunda bir araya gelen Mavi Jeans çalışanlan, bayiler ve fabrika işçileri kurumun 30 yıllık geçmişinin ve sektörde gelişiminin anlatıldığı kısa bir fıhn izlediler. Avrupa Kalite Büyük Ödülü bu akşam sahibini bulacak Sabancı, kraliçeden ödül beklîyor i Isveç Kraliçesi Syhia • Bu yıl ilk kez verilecek ödül için Türkiye'den Sabancı Holding şirketi BEKSA finale kaldı. Ekonomi Servisi - İş lar, Ortadoğu, Kuzey Afri- mükemmelliği alanında uluslararası çapta örnek oluşruran kuruluşlara veri- len Avrupa Kalite Ödülü 18 Eylül'de sahibini bula- cak. Büyük Ödül Stoc- holm'de düzenlenecek No- bel stili gala yemeğinde Is- veç Kraliçesi tarafından verilecek. Daha önce sadece bü- yük işletmeler için verilen Avrupa Kalite Ödülü. Av- rupa Komisyonu'nun iste- ği üzerine bu yıldan başla- yarak, Küçük ve Orta Bü- yüklükteki İşletmeler (KO- Bl) kategorisinde de veri- lecek. Bu yıl ilk kez verilecek ödül için Türkiye'den Sa- bancı Holding şirketi BEKSA finale kaldı. Dün- yanın en büyük bağımsız tel üreticisi Bekaert ile H.Ö. Sabancı Holding'in eşit payiı ortaklığı olarak 1987'de kurulan BEKSA Çelik Kord Sanayi ve Tica- ret A.Ş. Türkiye, Balkan- ka ve Türk cumhuriyetle- rini kapsayan pazar bölge- sinde en büyük çelik kord üreticisi. Avrupa Kalite Ödülü, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfi tarafından 1992 yı- lından bu yana veriliyor. Bugüne kadar "Büyük Ödül" kazanan kuruluşlar, Rank Xerox (1994), Texas Instruments (1995) ve Bri- sa(1996). KOBl'ler kategonsinde Avnıpa Kalite Ödülü'nün yedi finalıstı arasında, BEKSA'mn yanı sıra, Is- viçre'den ABB Semicon- ductors, Danimarka'dan DIEU. Almanya'dan Land- hotel Schindlerhof, Maca- ristan'dan Pre-Cast Fo- undry, İrlanda'dan D. D. Williamson ve tspanya'dan Gasnalsa bulunuyor. Öte yandan, büyük iş- letmeler kategorisinde fi- nale kalan altı kuruluş ara- sında Türkiye'den Netaş bu yıl da yer alıyor. İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞUKRAN SONER Şer'den Hayır da Çıkar Susurluk sanıklarının serbest bırakılması, hu- kuk devletine doğru adımlar atılabilmesi, devlet içindeki çetelerle hesaplaşılabilmesi anlamında "şer" olumsuz bir gelişme. Galiba Susurluk'un unutulmaması, hesaplaşmaya yeniden bir ucun- dan başlanması yolunda "hayırlı", yarariı bir iş ol- du. Sanıklann, cezaevinin içine kadar girilerek "Tür- kiye seninle gurur duyuyor" sloganlan ile dışarıya alınmaları, kamuoyunda ters etki yaptı. Yılmaz, başbakanlığını ortaya koymak, Demirel "Örtbas edilemez" demek zorunda kaldılar. Çiller, Meh- met Ağar, çete takımı, tam da "Bu iş bitti" hava- larına girmişlerken, dokunmazlıklann kaldırılması için yeniden hazırlık gündeme geldi. Çeteler cephesinin sanıklann tahliyesini sevinç- le karşılamalan, gösterilerle kutlamâlan kadar do- ğal bir şey olamaz. Bir tür özsavunma. Çiller'in Susurluk ve köstebek skandallanna sa- hip çıkmasını, her zamanki "maksadını aşan, dil sürçmesi, Türkçe bilmez" yaklaşımlarıyla açıkla- mak bence çok yanlış. Çiller her zamanki "En iyi savunma saldındır" stratejisini uyguluyor. Biz hâ- lâ elma şekerini almaya kararlı ve hep alabilmiş şı- mank çocuğun, arsız, yüzsüz davranışlarının sıya- sete uyarlanmasını tam kavrayabilmiş değiliz. Çiller'in bugüne kadar hep kazançlı çıktığı bu stratejilerden dönmeye niyetlı olmadığı besbelli. Istediğini elde etmenin alışkanlığı ve şımarıkhğı ile köprülerin altından akan sulann değiştiğini görme- mezlikten gelmeyi yeğliyor. Kendisini kadınlığın horlanmışlığı ile kayıtsız alkışlayan kadınlann, ağız- lannın suyu akarak izleyen bıyıklı erkeklerin sayı- lannın hızla erimekte olduğunu gördükçe hırçın- laşıyor. İlk Çiller ile Erbakan ın koalisyon yapabilecek- leri haberlerinin ulaştığı günlerde içimde doğan u- mut yeniden fılizleniyor. Sınır, değer, ölçü tanımaz, her şeyi yapabilecek lider prototiplerinin bu birbi- rinin zıddı olarak yola çıkmış ama tıpkısının aynı kopyalarının bir iktidarda buluşmalarının, Türki- ye'de demokrasiye geçişte çok "hayırlı" bir adım olacağını düşünmüştüm. Tabii ki REFAHYOL iktidarından şeriatın düze- ne uyum sağlamasını umanlar cephesine katılmış değildim. Tam tersi "Erbakan'a Çiller Yakışır" baş- lıklı yazımda da vurguladığım üzere, zıt görünen kopyalann birleşiminin bir tumusol kâğıdı işlevi yapacağına ve Türkiye'de demokrasiyi, siyasi par- tileri deforme eden lider prototiplerinden kurtulma- nın önemli adımının atılmış olacağına inanıyor- dum. Demokratik yollar içinde Çiller'in ve Erbakan'ın parti liderliğinden kurtulmanın, Türkiye'de olum- suz lider diktatörlüğünden kurtulmada önemli adımlar olacağını savunuyordum. Yine bu umut ve beklentim depreşti. Çiller gittiği her yerde protes- tolarla karşılaşıyor. Göbekten bağlı DYP'liler ne kadar direnirlerse dirensinler, Çiller'in düşürülme- mesinin, DYP'nin kapısına kilit vurulması ile özdeş anlama geldiği sürece girilmiş bulunuyor. Bu ış demokrasi ve hukuk düzeni içinde olursa, Çiller'e bedavadan kahraman olması şansı tanınmazsa, bu işin arkas! diğer partilerde de gelecek. Tabii ki doğal öncelik Çiller'in arkasından Erba- kan için geçerli olmalı. Ne yazık ki Erbakan'ın li- derliğinin demokratik düzen içinde son bulmama- sı, Refah'ın kapatılması ile aklanmasa da kendi cephesinde puan toplaması olasılığı yüksek. Be- nim düşlerimdeki senaryo böylece bozuluyorsa da Türkiye'de azgelişmiş ülkelerin kaderi olan olum- suz lider egemenliğinin son dönernlerine gelindi- ği umudumu yitirmiyorum. Olumsuz liderlere ba- ğımlı siyaset, sendikacılık, demokratik örgütlen- meler yapısının değişmesi ile ancak demokratik- leşmeye ciddi adımlar atılabileceğini biliyorum. Türkiye'nin devlet içindeki çetelerle, rejimi yık- mayı hedef alan şeriat güçleri ile, her tür yolsuz- luk, vurgun, hukuk dışı, partizan uygulamalarla.. demokrasinin, hukuk düzeninin kuralları içinde he- saplaşabilmesi, geleceğinin, kaderinin çizilmesin- de yaşamsal önem kazanmış bulunuyor. Devleti bugüne kadar kullanmış, ellerinde tutan güçler ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, bugün- kü iktidar içinden de yargıya kadar uzanan her aşamada engel çıkarırlarsa çıkarsınlar, Türkiye'de kirli geçmiş ile bir hesaplaşma süreci başlamış bulunuyor. Bazen "şer"deh bile "hayır" geliyor. Çatalan Barajı'nda sorunlu açılış HACERGEMİCİ ÖZDEN ADANA-Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel ve Başbakan Mesut Yd- maz tarafından 21 Eylül günü resmen hizmete açı- lacak Çatalan Barajı'mn, özel sektöre peşkeş çekil- diği öne süriilüyor. Çata- lan Barajı'nın yüzde 97'si tamamlandığı halde 'yap- işlet-devTet' modeliyfe 20 yillığına kiraya verilme- sinin altında çıkar sağla- malan için bazı çevreleri kollama kaygısının yattı- ğı kaydedilirken, söz ko- nusu ihalenin barajı 5 yıl- da bitirmeyi taahhüt edip de 15 yılda bitiren Erg ln- şaat'ta kalması vurgun kuşkusunu arttınyor. Çatalan Barajı'ndan pis kokular geldiğini ve yapılan işlemlerin kuşku- lu olduğunu ileri süren Tes-Iş Sendikası yetkili- leri durumu Adana Mil- letvekili İmren Aykut ve Başbakan Mesut Yıl- maz'a ilettiler. 21 Eylül günü açılış sırasında sen- dika ve yöredeki halk ta- rafından protesto eylemi yapılması planlanırken Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'ın de dik- kati baraj ihalesine çekil- mek isteniyor. Yüzde 97'si tamamlan- dığı halde 14 Kasım 1996 tarihinde yap-işlet-devret modeliyle 20 yıllığuıa ki- ralanmak üzere ihaleye çıkanlan Çatalan Barajı ihalesi. tesisleri 5 yılda inşa edeceği taahhüdün- de bulunduğu halde 15 yilda bitiren Erg Inşaat'a kalırken, firma kilovvat- saati 70 liraya mal edilen elektriği en ucuz 9 bin 600 (5.70 cent) liraya sa- tabileceği yönünde tekJif verdi. Türk-lş Sendikası 4. Bölge Temsilcisi Hüsejin Elbek. Adana'da yeni bir ÇEAŞ skandalının daha patlamak üzere olduğuna dikkat çekerek. "Sadece bu sefer olayda l zan- lar'ın yerini Erg Inşaat di- ye bir firma alnor" dedi "Öncelikle inşaaü bitmiş ve su tutubnaya başlanan bir barajı neden 'yap-iş- let-devTet" modeliviesat- nklanm anlamıyoruz. Devlet biten ve gefir geti- recek bir barajı neden bi- rflerine satmak gereği du- yuyor" diyen Hüseyin El- bek, ihaleyi alan fırmanrn 70 liraya mal edeceği ilektriği en ucuz 9 bin 600 liradan satanm taahhü- düyle de "halka pahalı elektrik satümasının dev- let tarafindan kabul edil- miş" olduğuna dikkat çe- kıyor.