29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 1997 PERŞEMBE 10 HABERLERIN DEVAMI Çanakkale PB 24 Gıresun Izmır Yurdun kuzey ke- sımleri parçalı bulut- lu, dığeryerierazbu- n . lutlu ve açık geçe- u s l ° cek. Havasıcakhğın- Helsınkı da önemlı bır değı- Stockholm Y 14 şıklik olmayacak. Londra Y 21 Rüzgâr kuzey vedo- Amsterdam Y~~2Ö ğu yönlerden hafif, R -k . P R 00 yeryerortakuvvette, ö r u K s e l r ° "• Zonguldak PB 23 Antalya yurdun batı kesimle- °a n s rınde zaman zaman Bonn kuvvetli esecek. Münıh PB 28 PB 24 PB 25 Mılano Budap>eşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB PB PB PB PB 22 30 23 23 16 28 26 PB 26 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PB PB PB PB Y PB Y PB 17 30 28 28 24 24 23 26 Şam PB 33 \ Parçalı bulutlu : SlSİI Bulutlu k Çok bulutlu Yağmuriu «t*to> Ka'iı Demirel: Askerde sükunet var• Baştarafi 1. Sayfada fuslu Türkiye'nin iyi idare edil- mesidir. Parçalı parlamentolar- dan süresi uzun hükümetler çık- rruyor. Ben 13 mayıstan bu gü- ne dört yıl üç ay ıçinde, altı hü- kümet onayladım. Devamlıhğı sağlamak için her hükümete ül- kenin sorunlanna ilişkin dosya- lar verdim. Bu durum Meclis'e dayalı hükümetleri tartışmalı hale getirdi. Seçim, hükümet çı- karmıyorsa sıkıntı olur. Bu du- rum da Türkiye'yi yeni arayışla- ra götürüyor. Başkanlık sisteminde ne olu- yor: başkan hükümeti oluşturu- yor. Seçimden sonra yeni seçime dek hükümet tartışması olmu- yor. Türkiye'de en çok aranan şey. istikrarlı hükümetler oldu. - Bu konuda bir yasal çahşma yapıhrsa sizin düşünceıuz ne olur? - Ben tartışmanın o yanına ginnem. Esasen cumhurbaşkan- lan halk tarafından seçilmeli. Aslında yedi sene uzun; beş se- ne iyidir. Türkiye'de kamu hiz- meti zorlaştı. Bence doğrudur. zor olmalıdır. - Görev süreniz dolduktan sonra ne yapmayı düşünüyorsu- - Onu o gün konuşuruz. Şim- diden randevu veriyorum. Gö- rev sürem 2000 yılının 13 mayı- sında doluyor. Mayıs 2000'de görüşelim. Randevuyu şaşırma- yın. - Sağda birlik konusu nasıl çö- zümlenecek? - Sizin niyetiniz Türkiye'nin bütün sorunlannı bana çözdür- mekmi? - RP'nin kapatılmasına ilişkin davayı nasıl değerlendiriyorsu- nuz? - Bu tür tartışmalara benim düzeyimde katılmak yarar getir- mez. O benim konum değil. - İran'ın yeni Dışişleri Bakanı, Türkiye ile ilişkileri iyileştinne çağnsı yapö. Olabilir mi? - Zamanıdır. Siyasette küslük olmaz. Vietnam, ABD'ye elçi gönderdi. Hatemi'ye birmektup gönderdim. Ne onlar bizim ne bız onlann rejimini değiştirebi- liriz. Bu olmaz. Niyetlenen de başanlı olamaz. - Evren'in sizinle ilgili değer- lendirmesi tarüşma konusu ol- du. Sizin için 'Allah başımızdan eksik etmesin' dedL Bunu öğre- nince neler hissettiniz? - Insanlar geçmışle yaşamaz- lar. Hele kamu hizmetinde bu hiç olmaz. Olursa en başta halk zarar görür. Ama geçmişte olan- lan ortadan kaldırmak da müm- kün değildir. Geçmişe ilişkin zaman zaman kendisi de değerlendirme yapı- yor. Şu şöyle olmasaydı daha iyiydi diyor. Pek çok şey de eleş- tirdik. Ama bunlan ısıtıp ısıtıp sofraya koymanın da anlamı yok. Demirel uçak Anadolu'nun üzerine geldiğinde yere bakarak "Türkiye'ye girdik" dedi. Ar- dından da Anadolu toprağına ve çeşitli bölgelere ilişkin düşün- celerini aktardı. Istanbul Boğa- zı'nın yemyeşil kalması gerekti- ğini söyleyen Demirel, Bo- ğaz'da üçüncü köprüye ilişkin soruya şu karşılığı verdi: '•Boğaz iki defa daha geçilme- lidir. Budapeşte'de dokuz köprii var. Her işin olumlu yanı da olur olumsuz yanı da. Köprii olur tiip olur, hangisi daha yararlıysa onunla geçilmelidir." Demirel. enerjı yatınmlannın azlığınadikkat çekerken "tstan- bul'da kışın ütişer saat elektrik kısınüsı olacakmış. İçim yandı. Dört yıldır çırpınıyorum; enerji yaünmlaruun önemini anlaüyo- nım" dedı. Kııyıp süüh tartışmasıANKARA / İSTANBLL (Cumhuriyet) - TBMM Su- surluk Araştırma Komisyo- nu'nun RP'lı üyesi Hayret- tin Dilekcan, Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki kayıp si- lahlar konusunda bilgi iste- dikleri eski Emniyet Genel Müdürii Alaaddin Yük- sel'in, o dönemde de\Te dışı bırakıldığını söyledi. Ko- mısyonun, bağışlanan kayıp silahlarla ilgili olarak birkaç kez emniyetten bilgi istedı- ğine dikkat çeken Dilekcan, "Ancak o dönemde Yük- sel'in yapabileceği bir şey yoktu, devre dışı bırakılmtş- ü. Biz, komisyona verdiği ifa- dede bu kanaate varmıştık" dedı. Eski Içişleri Bakanı Me- ral Akşener. "Hîçbirbürok- rata, biçbir müfettişe Susiir- luk soruşturması ileilgili'ör- tün", 'örtbas edin' gibi sözlü veya yazılı bir talimatverme- diğim gibi bir ünada da bu- lunmadım" dedi. Akşener kayıp ağır silahlar bulundu- ğu ıddıalannı da basından öğrendığini söyledi. Dilek- can. Yüksel'ın, Susurluk ko- misyonunun istediği kayıp silahlarla ilgili bılgileri içe- ren bir belgeyi son anda de- ğiştirdiğı yönündeki iddiala- n değerlendirdi. Komisyo- nun o dönemde emniyetten bu konuda sağlıklı bilgi ala- madığını belirten Dilekcan, "Yüksel de bilgilere ulaşa- madı. yapabileceği bir şey yoktu. komisyonda en azın- dan bize böyle bir izlenûn vermişti. Bu iddialan ortaya atanlann elinde nelervar bi- lemiyorum. Bu iddialar doğ- ruysa, Yüksel çok iyi, kur- nazca rol yapmış demektir. ÇUnkü, komisyonda biz o- nun b>-pass cdildiği Ldenimi edindik" diye konuştu. Istanbul DGM'de görülen Susurluk davasındaki tahli- yeleri de değerlendiren Di- lekcan, "Türkiye'de yargı sistenıi de zabıta sistemi de tümüyle değiştirilmelL Şim- disizBülent Orakoğlu'nu as- keri mahkemede yargüıyor- sunuz, ancak Velı Küçük'ü srvil mahkeme yargılayamı- yor. Böyle bir sistemde. bir şeyin ortaya çıkması çok zor" dedi. Susurluk komis- yonunun da, TBMM Içtüzü- ğü'ndeki yetkilerinin kısıtlı olması nedeniyle somut so- nuçlara varamadığına, yal- nızcabazı kişilerin ifadesıni alabildığıne dikkat çeken Dilekcan sözlenni şöyle sür- dürdü: "Komisyona bir ast- subay, bir de subay bilgi ver- dL Başka kimseye ulaşama- dık. Veli Küçük'ü dinleyeme- dik. Sonuçta, elimizdeki im- kânlaria bir şeyler ortaya koymaya çalışük. Sayın Me- sut Yılmaz, 'komisyon ola- yı örttü' diyor. Bizim belge- lerimiz, bUgilerimiz raporda var. Eğer samimivse. kendi- si bu dosyanın usrünü örtme- sia" Akşener. eski başbakan- lardan Adnan Menderes, es- ki Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın 3§, pjüm yıldönümleri nede- niyle .^nıt Mezar'ı ziyaretin- de gazetecılenn, polısin ka- yıp olduğu belırtilen silah- lan ile ilgili sorulan üzerine, "Bu tarz iddialar her dö- nemde yapıldı. Daha sonra gerçekler ortaya çıktT dedi. Akşener, kayıp silahlarla ilgili soruşturma ve ıncele- me yapıldığını. ancak ağır silahlar bulunduğu iddiala- nnı da basından yeni öğren- diğini söyledi. Meral Akşe- ner, "Dolayısıyla ne zaman satın alındt ne yapıkk ne edildi. bunlar kendi içinde ortaya çıkar. Varsayalun ki eksik yapıldı. \ arsayahm ki. ben örtbas etmek istedim. Bunlar ortaya çıkar. Bu dev- letin kunımlan, organları var. Kim suç işlemişse de ya- kasına yapışılır" diye konuş- tu. içişleri bakanı oldugu dö- nemde Susurluk olayı ile il- gili soruşturmalannbaşladı- ğıru hatırlatan Akşener, hiç- bir bürokrata, hiçbir müfet- tişe, Susurluk soruşturmala- nyla ilgili "örtün", "örtbas edin" gibi sözlü veya yazılı talimat vermediği gibi bir imada da bulunmadığını an- lattı. Hakkında suç işlemek üzere çete oluşturduğu suç- lamasıyla dava açılan eski Özel Harekât Dairesi Baş- kan Vekilı İbrahim Şahi- nemniyete yeniden dönmek üzere dün başv-uruda bu- lundu. Cem: Hedefimiz AB 'ye tam üyelik ANKARA- (Cumhuriyet Bürosu)-Hükümet Başba- kan Mesut Yılmaz'ın baş- kanlığındaki toplantıda, AB ve Türkiye'nin duru- munu değerlendirdi. Dışiş- leri Bakanı İsmail Cem, AB'nin tam üyelik perspek- tifınin Türkiye'ye sağlan- ması %e gümrük birliği çer- çevesindeki karşılıklı yü- kümlülüklerin yerine geri- rilmesi için çalışılacağını söyledi. Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, tsmail Cem, Maliye Baka- nı Zekeriya Temizel. devlet bakanlan Rrfat Serdaroğlu, Işuı Çetebi, Şükrü Gürel ve Hüsamettin Ozkan katıldı. Cem, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, AB'nin bir karar verme sürecinde olduğunu belirterek konu- nun siyasi ve ekonomik bo-* yutunun değerlendirildiği- ni söyledi. Cem'ın verdiği bılgiye göre, toplantıda alınan ka- rarlar şöyle: - Avrupa ile ilişkilerin ge- liştiriunesl Türk dış politi- kasuun öncelikleri arasında yer alan AB'nin tam üyelik perspektifinüı net biçimde Türkiye'ye sağlanması ve AB genişleme sürecinde Türkiye'nin yer alması. - Bu çe^çevede. AB'nin genişleme sürecinde Tür- kiye'nin yer alması konusunda yapılmakta olan girişimlerin sürdüriilmesi. - GB çerçe\«sindeki kar- şıhkb yükümlülüklerin hız- la yerine getirflmesL - AB ülkelen ile temas- larda Türkiye'nin bu yak- laşımının \oirgulanmasi. 33 BÜROKRATIN AÜ.E FERTLERİNİN MALVARLIKLARINA DA tHTİYATİ TEDBİR Telekom'da Başbakanhk devreye giriyor OLCAYAYTJÎLEK ANKARA- Ankara 6. Asliye Ce- za Mahkemesı, Telekom ve Posta İşletmesi'ndeki yolsuzluk soruştur- ması kapsamında, 33 bürokratın ai- le bireylerinin malvarlıklarına da "ihtij'ati tedbir" koydu. Mahkeme karan uyannca, 33 bürokrat ile ai- lelen, taşınır ve taşınmaz mallannı ikinci ve üçüncü kişilere devTede- meyecekler. 300 tnlyon liralık yol- suzluk soruşturmasına Başbakanlı- ğın el koyabileceğı belirtildi. Yolsuzluk savlanna adı kanşan 33 bürokrattan 16'smın tutuklanma- sı, bu bürokratlann eş ve çocukla- nnın malvarlıklanna da "ihtiyati tedbir" konulması için Ankara Cumhuriyet Savcısı Ahmet Adil Kubat tarafından Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi'ne yapılan baş- vuru dün karara bağlandı. Savcının, 16 bürokratın tutuklanması yönün- deki istemini yeniden reddeden mahkeme, bürokratlann malvarlık- lan için konulan "ihtiyati tedbir" karannın. eş ve çocuklan ile banka hesaplannı da kapsayacak şekilde genişletilmesine hükrnetti. Servetlerinde gelırleriyle orantı- sız bıçımde "fahiş aröş" meydana geldiği saptanan. malvarlıklanna ve banka hesaplanna, eş ve çocukla- ny la bırlikte "üıti>ati tedbir" konu- lan ve tutukJanma istemlen redde- dilen bürokratlar şunlar: "Yurda Güven Bezaz, Mustafa Gültekin, A- dem Arslan. AM Oğuz, Sami Kuran. Sami Topal,Oğuz Tezmen, Veü Bet- temir. Cengiz Bulut. Şevld Deveüog- lu,OsmanÇandır,Ökkeş Selim Alı- cı, Erdinç Özkan. Necdet Akkuş, Levent Akyön, Şahap Nazmi Ozto- hum." Haklannda, tutuklama istemi ol- madan soruşturma açılan bürokrat- lar da şunlar: "Yılmaz Görai, Turgay Üçöz, Mehmet Güler. Tahsin Ilgar, Şener Çeltik, İkram Yaşar, Cengiz Anık, Mehmet Taşalun. ibrahim Ozdemir Okay, Süleyman Sinan Amiklioğlu, Ali tifan Ertürk. Yüksel Yanmgü- meli, Orhan Ayaz, Hamza Dağdevi- ren (Kurum dışı-Bağlum Belediyc Başkanı), Zakir Alar (Kurum dışı- Eski Ankara Milli Eğitim Müdür Yardımcısı), Yasar İkram ve Hüse- yin Balcı." Cumhuriyet savcılığının, Türksat uydulan için yapılan ihalemn. en pahalı teklifi veren Fransız Aeros- patile fırmasına kalmasında etkili role sahip olduğu iddia edilen ve daha sonra bu firmaya genel müdür olan dönemin Ihale Komisyonu Başkanı tlhami Aygün'ün de ifade- sine başvuracağı öğrenildi. Soruş- turmayı yürüten Cumhunyet Savcı- sı Kubat'ın. hurda kablo yolsuzlu- ğuyla ilişkisi bulunduğu görüşüyle eski ,\nkara İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Zakir Alar hakkında ağır ceza mahkemesinde dava aç- mak için girişimlere başladığı da kaydedıldı. Başkent Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, Türk Telekom'un düzenlediğı kermeste toplanan 4 mılyar 400 mılyon lira- nın Türkiye Organ ve Yanık Tedavı Vakfına \erilmesinde bir usulsüz- lük bulunmadığını belirtti. ^Fethullah Gülen'în kadroları Maliye'de' ANKARA / İZMİR (Cumhumet) -CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı. Susurluk skandalını kapatmaya kim- senin gücünün yetmeyece- ğini belirterek "Gencecik insanlar işkence görüp tu- tuklu olarak yargılanırken. Türkiye'yi sarsan bir olayın sanıklannın tahliye edihne- sini vurttaş anlayamıyor" dedi. Kumbaracıbaşı, D- SP'ye bağh olan Maliye Bakanlığı'nın kadrolanna Nur cemaatınin önderlerin- den Fethullah Gülen'le ilış- kili kişilenn atandığını söy- ledi. Kumbaracıbaşı, dûn düzenlediği basın toplantı- smda, Susurluk fezlekeleri- nin TBMM Genel Kuru- lu'na getirilmesini. Anaya- sa ve Adalet Karma Komis- yonu'ndaki ANAP'lı ve D- SP'li üyelenn engellediğini anımsatarak "Başbakan'uı Susurluk olayinın üzerine gideceği açıklamalan inan- dıncı değil. [)a\ ranışlan ile beyanlan arasındaki çelişld endişe >ericidir. \ urttaşlara güven venniyor*' görüşünü kaydetti. Kumbaracıbaşı. kimse- nın "Susurluk'u unutturu- ruz" umuduna kapılmama- sı gerektiğini belirterek "CHP olarak tutumumuz açık. 8 yüı nasıl izlediysek Susurluk'u da izlemeye de- vam edeceğiz. Çelişkili da\- ranışlar Susurluk'u unut- turmayayetmez" görüşünü dile getirdi. Mahkemenin Susurluk sanıklan için aldığı tahliye karannın halkta kaygı ya- rattığına dikkat çeken Kumbaracıbaşı, "Yurttaş hakhdır. Çünkü basit bir bildiri dağıtma olayında gencecik insanlar işkence görüp tutuklu olarak yargı- Kurye Dflek'e 1 davadan taMiye • Baştarafi 1. Sayfada na dair deliller olduğunu belirtti, Ispan- ya'da yapılan bir tahkikat sonucunda Do- ğan'm Madrid'den Istanbul'a kurye ara- cıJığıyla para taşıdığına ilişkin bilgilerol- duğuna dikkat çeken Çoban. buna karşm tüm sanıklann tutuklu kaldıklan sürenin göz önüne alınarak tahliye edilmelerini istedi. Daha sonra söz alan sanık avukat- lan da savcının görüşûne katıldıklannı bildirdiler. Mahkeme heyeti, sanıklann 500 milyon lira kefalet karşılığında ser- best birakılmalannı kararlaştırdı. Ancak, yurtdışına çıkmalanna yasak getirdi. Sa- nık Dilek Örnek, "kara para akiamak" suçundan Bakırköy Asliye Geza Mahke- mesi'nde görülen davadan tutuklu oldu- ğu için cezaevinden çıkamadı. Bıiurken,Türkiy«'yf Arsan bir olayın sanıklannın tah- liye edilmesini yurttaş anla- yamıyor" dedı. Kumbaracı- başı, karann beraat anlamı- na gelmediğıni, davanın e- sas sonucu olmadığını da vurguladı. REFAHYOL ıktıdan dö- nemınde ekonominin "hok- kabaztann" elinde olduğu- nu. "balon" kaynakların bulunduğunu kaydeden Kumbaracıbaşı. "Yeni hü- kümetle değişen, hokkabaz- lann yerini illüzyonistk'rin almasıdır" diye konuştu. Kumbaracıbaşı, hükümetin düzgün bir ekonomi pohti- kası izlemediğini vurgula- yarak "ekonomik krizin ya- kında olduğu" uyansında bulundu. Kumbaracıbaşı. Maliye Bakanlığı'nın önemlı kad- rolanna, DSP Genel Mer- kezi'nin baskısı sonucu ta- rikat ilişkisi içinde bulunan insanlann atandığını söyle- di. Kumbaracıbaşı. "Bu- nun, hangi tarikat olduğu- nu açıklar mısınız" soru- suna, "DSP'nin, tarikat olarak Fethullah Gülen Oe yoğun ilişkisinin bulundu- ğunu biüyoruz" yanıtını verdı. Kumbaracıbaşı, bır başka soru üzerine de, seçı- me hazır olduklannı belir- terek "Hükümet bizi zorlu- yor, ama erken seçim öner- gesini bizvermeyeceğiz. On- lar verecekler. Çünkü. biz teklifimizi zamanında yap- nk" dedi. Susurluk davası sanıkla- nnın tahliyesıne tepkiler sü- rüyor. CHP tzmir İl Genç- lik Kollan üyeleri, karan protesto amacıyla tzmir Adliyesi önünde birbırleri- nı "zincire" vurarak basın açıklaması yapmak istedi. ancak polis eyleme izin ver- medi. CHP Izmır Gençlik Kolu Başkanı Hüseyin Muttu Akpmar, yaptığı açıklamada, "Gelecege gü- venk bakmayı istemek. ba- nş içinde yaşamayi arzula- mak, çetesiz bir devlet yapı- sı istemek suçsa. biz suçlu- yuz. Dokunulmazhklar kal- dınlsın. Yargı reformu ya- pılsın. Çetelerden hesap so- rulsun divoruz" dedi. Ecevit: Meclis açılınca ilk işimiz fezlekeler • Baştarafi 1. Sayfada larda bunalım doğmaması için hü- kümet içinde komisyon kuruldu- ğunu anımsattı. RP'nin devlet içinde ciddi bir kadrolaşma ger- çekleştirdiğine dikkat çeken Ece- vit, RP'li olduklan öne sürülen bürokratlann çalışmalannı izle- diklerini bildirdi. Ecevit, Susurluk davasındaki ge- lişmelerin ardından yaşanan tartış- malara değınirken, yargı erkınin ba- ğımsızlığı konusunda yürüttükleri çalışmalara değindi. Bu konuda bir tasan hazırlandığını, ancak yeterlı imzanın toplanamadığını anlatan Ecevit, şöyle devam etti: "Sadece bizim millervtkilkrimiz- k DTP miUetvekflleri imzaladL Ama şimdi özellikle bu son mahkeme aşa- masından sonra bu konu gündeme geldL Hazuiık soruşturmasında ak- sakhklardan kaynaklanan sorunlar da var. Nihayet mahkemeler de ön- lerine gelen dosyalara, o dosyalar- daki deUIlere bakmak durumunda- lar. Yine biz parti olarak öteden be- ri adli zabıta üzerinde duruyomz. Ancak bunu bir türlü gündeme al- dırtamadık. Şimdi onu ben ısraria yeniden vurgulayacağun." Ecevit. DYP mıllehekillen Meh- met Ağar ile Sedat Bucak hakkm- dakı fezlekeler konusunda, "Meclis açturaçılmazbu konu yeniden görü- şülecek" dedi. Yüksek Denetleme Kurulu'nun tamamen bağımsız duruma getiril- mesi gerektiğı görüşünü yineleyen Ecevit şöyle devam etti: "Ciddi bir reform yapılmadan yargı organlanndan verün bekle- nemez. Bir yandan yargı erkinin daha bağımsız hale gelmesi, bir yandan bizim görüşümüze göre hiç dcğilse beUrli konular için adli zabıtanın kurulması ve Yüksek Denetleme Kurulu'nun da tama- men bağımsız hale gelmesi gereki- yor ki. dosyalar tekemmül edebil- sin. Ybksa hükümette niyet eksik- ügi yok. Hükümetten gelen işaret üzerine mahkeme de salıvermele- re karar wrmiş değü." Adalet Bakanı Ottan Sungur- lu'nun yargı bağımsızlığı konusun- daki açıklamalanna işaret eden Ece- vit, "Adli zabıta konusunda bir gö- rüşbirliği henüz oluşamamıstı, ama sanınm bu gelişmeierden sonra o- nun da gerekliliği aruk gündeme ge- lecektir" dedi. Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki iz- lenimlerine ihşkın de bilgi ve- ren DSP lideri Ecevit, PKK'nin 33 yurttaşı katlettiği Başbağlar'ın 4 yıldırihmal edildiğini söyledi. Ece- vit, özelleştırme konusunda ANAP'la anlayış birliği sağlanıp sağlanmadığı hakkındaki soru üze- rine, şu ana kadar herhangı bir sıkın- tnnn yasanmadığını belirterek "Ge- çen gün ilgiıtç bir şey yapnk, Kurta- lan'daki çimento fabrikası ö/f lleşti- rilecekti. Buna en yüksek fiyatı Uzanlar verdiler. Parasını da bemen ödeyeceklerdi Ama oradaki yerel gi- rişimciler talipti buna. Onlar daha düşük fiyat verdikleri halde onlara verdik. Halka özeDeştirflmiş oldu ve herhangi bir anlaşmazuk çıkmadı" diye konuştu. Kürtçe TV'ye yeşîl ışık • Baştarafi 1. Sayfada olabilir. Bunun da sorun çıkara- cağmı sanmryorum" dedi. Yıldınm, dün düzenlediği basın toplantısında hükümetin Siirt çı- karmasını ve GÂP'taki son geliş- meleri değerlendirdi. Yıldınm, GAP ile yöre halkının yaşam dü- zeyini yükselteceğini söyledi. Proje tamamlandığında su po- tansiyelinin yüzde 28*inin kont- rol altına alınacağuu belirten Yıl- dınm. yöre halkının 3.5 milyonu- na iş bulunacağını da söyledi. GAP'ın insanca yaşam projesi ol- duğunu kaydeden YılduTm, "Pm- je Be sadece yörenin değil, Türki- ye'ningirvçnlik sorunu çözülecek" dedi. Yıldınm, 1989 ynlmda en- tegre edilen projenin 2005 ydın- da bitmesinin hedeflendiğini söy- ledi. GAPTeşkilatYasası'nmde- ğişmesi gerektiğini belirten Yıl- dmm, bunun hukuki ve teknik açı- dan incelenmesi için 4 kişiden oluşan bir komisyon kurulduğunu kaydetti. Yıldınm, "Projeyi An- kara'dan yürütüfen bir konu ol- maktan çıkaracağa. 6 ilde daha şube müdüıiüğü açacağız. GAP fonu önerimiz olumlu karşılandL Projenin devamı için 20 miryar do- lara ihtiyaç var" diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde kadmlann yüzde 60'mm okuma-yazma, kadmlann yüzde 50'si, erkeklerin de yüzde 20'sinin Türkçe konuşmayı bilme- diğini vurgulayan Yıldınm, şunla- n söyledi: "Bunun önüne geçmek için Kürtçe televizyon olabilir. Bu da belli bir program çerçevesinde ya- pümah. Çünkü yörenin güvenük sıkınüsı var. Yöre halkının yüzde 95'i üniter devletten yana. Kürtçe yayuıın sorun çıkaracağı kanısın- da değUim. Yöre halkının Kürtçe yayını istismar edecegini sanmıyo- rum." Sulu kar i Gok gurOtCılû W W G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Bu hafta sonu Ortadoğu'nun kalbi Mısır'da ata- cak. Arap ülkeleri dışişlısri bakanları 21 -24 Eylül'de bir araya geliyor. Zirve öncesi, ABD D'işişleri Bakanı Madeleine Albright. Israil, Filistin, Suriye, Suudi Arabistan, Ürdün ve Lübnan'ı dolaştı. Doğal olarak biriken tüm sorunlar da ayağına dolaştı. Daha önce, "So- mut gelişme olmadıkça bir daha gelmem" dediği bölgeden, "Varlığım işe yarayacaksa yeniden ge- lin'm" deyip aynldı. Cumhurbaşkanı Süleyinan Demirel de önceki gün Iskenderiye'de Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le buluştu. Gezi dönüşü uçakta durumu değerlendiren De- mirel iyimser bir hava çizeırken, kullandığı kimi söz- cükler Arap dünyasının Ttirkiye'ye karşı "ortak bir noktada buluşmakta" olduğunu gösteriyordu. Çaba da bu buluşmanın haklı olmadığını anlat- maya yönelikti. Türkiye'nin Israil ve ABD ile Akdeniz'de ortak tatbikat düzenlemeye hazırlanmasıyla Israil-Filistin ılişkilerinin gerginleşmesi aynı sürece rastlayınca, ortaya "anlatılması güç" bıi'tablo çıktı. Türkiye'nin bu süreçte altını çizdiği noktalarşun- lar: - Bizim Israil'le ilişkimiz üçüncü bir ülkenin aley- hine değil. - Türkiye'nin bölge ülkeleriyle ilişkileri banş sü- recindeki iniş-çıkışlara dayalı olamaz. Belli bir de- vamlıhğı içerir. Bu iki ilkenin ardında art niyet olmadığını anlat- mak, ilişki biçimlerinin sürekli değiştiği bölgede ol- dukça zor. Son geüşmeler dönüp dolaşıp Israil Başbakanı Netanyahu nun izlediği politikaya dayanıyor. Seçimi kazandıği kesınleştiginde Ortadoğu'da- ki barış sürecini düşünüp "Neden yahu?" demiş- tik. Gelinen noktada, Netanyahu'nun politikasına bakıp "Ne densizyahu" demek de olası... Başta Mısır olmak üzere Ar.ap ülkeleri, dönüp dolaşıp "Banş süreci sürüncemede olduğu süre- ce Israil'le işbirliği yapılamaz "deyip, Türkiye'ye gönderme yapıyor... Önümüzdeki hafta başı da Arap ülkeleri dışişle- ri bakanlarından Türkiye aleyhirıe bir "ortak bildi- ri" çıkarsa şaşmamak gerekir. Türkiye'nin kimi politikalannı eleştirmek haklan- dır. Arap ülkeleri acaba şu soruyu da soruyor mu: "Biz ne ölçüde Türkiye'ye dos/uz?" Ortadoğu'da arama-kurtarma... Demirel'in bir günlük Iskenderiye gezisinde do- ğal olarak tarih de eteğimizden çeJrti. Demirel-Mü- barek görüşmesinin yapıldığı Ras El Tin Sarayı, Is- kenderiye Limanı'nın hemen yanınr.ia. Sarayı Meh- met Ali Paşa yaptırmış. Yaptınrken şu emri vermiş: "Dolmabahçe'nin aynısından olsun. Ama bo- yutlan ondan biraz büyük olsun." Işte bu saray gibi Mısır da Ortadoğu'da Türki- ye'yle yan yana olmak istiyor, ama bıraz büyük ol- mak istiyor. Bu nasıl olur? Arap dünyasının ağabeyliğine soyvjnarak. Türkiye, Suriye'nin terörü desteklemesinden mi yakınıyor? Mısır, "Tamam birader" diyor, "ben on- lara söylerim." Son anda bir terslik olmazsa bugün Mübarek'le Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad görüşecek. De- mirel'in söylediklerini kendisine iletecüîk. Kaderın cilvesine bakın ki Suriye 1961 'de Birte- şik Arap Cumhuriyeti'nden aynlmış, Türkiye Suri- ye'yi resmen tanıyan ülkeler arasında yer almıştı. Bunun üzerine, Mısır'la diplomatik tlişkilerimiz iki yıl süreyle kesilmişti. Şimdi Türkiye, Suriye'nin politikasından yakını- yor. Mısır, "Merak etmeyin, ben onunla konuşu- rum" diyor. Mısır'ın S-300 füzelerinin taşınmasında parma- ğının olup olmadığı Mübarek'in güvencesiyle "sır" olmaktan çıktı. Ama kafamızı "ısırmaya" devam ediyor. Sözü bağlayalım... Türkiye-tsrail-ABD'nin Akdeniz'de gerçekleşti- receği tatbikatın adı şu: "Arama ve kurtarma..." Doğru ad... Bölgede "aranan" ve "kurtanlacak" o kadar çok şey var ki... Bombalı saldırıyı 6 aşıırı dinci' örgüt yaptı Yurt Haberleri Servisi- Gaziantep Sanayi Fu- an'nda, Müjde Kitabevi'ne 14 eylül günü düzenlenen bombalı saldınyı, "Vasat" adli aşın dinci bir örgütün gerçekleştirdiği belirlendi. Aynı isimli bir dergi çıkartan örgütün Türkiye sorumlusu Şahmerdan San ile bölge sorumlusu Mehmet Yıkh- nm'ın da aralannda bulun- duğu 7 kişi. 6 bomba ve ör- gütsel dokümanlarla ele ge- çirildi. Gazıantep Sanayi Fu- an"nın prefabnk bölümünde yer alan standda Incil ve tn- cil kaseri satan Müjde Kita- bevi'ne, 14 eylülde saat 20.45 sıralannda yapılan bombalı saldınnın ardından Gaziantep Emniyet Müdür- lüğü Terörle Mücadele Şu- besi ekipleri, bölgenin çeşit- li kesimlerinde operasyon ve baskınlar yajîtı. Bır çocuğun ölümü, 23 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldı nda tBDA- C ve Hizbullah kuşkusu üzerinde duran polis soruş- turmayı derinleştirince adı ılk kez duyulan aşm dinci bır örgütü ortaya çıkardı. Görgü tanıklannın ifadele- rinden de yola çıkan polis 7 kişiyi gözaltına aldı. Sorgu- lamalan sonucunda"\isat" adli aşın dinci birörgüt oluş- turduldan belirlenen sanık- lann seslerini duyurabilmek için ilk eylemlerini Gaziam- tep'te yaptıklan açıklandı. Propaganda için "Vfcsaıt" adli bir dergi de çıkardı^ı belirlenen örgütün Türkiye sorumlusu Şahmerdan San ve bölge sorumlusu Meh- met Yıldınm'ın da aralann- da bulunduğu 7 kişi ile bir- likte Müjde Kitabevi'ne atı- lan türde askeri amaçla, NA- TO standartlanna uygun, • parça tesirli 6 bomba ve çok sayıda örgütsel doküman da ele geçirildi. Gaziantep Emniyet Mü- dürlüğü yetkilileri, konuyla ilgili açıklamanın bugün ya- pılabileceğini belirterek, başka bilgi vermekten ka- çındılar. Yetkililer saldınyı düzenleyenlerin "aştn dinci bir örgüt" olduğunu söyle- mekle yetindiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle