Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 EYLÜL 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Özel Dershaneler Birliği'nin bakanlığa sunduğu rapor, üniversiteler önündeki yığılmayı önleyecek
Eğitiıııde yeııi bir model• Zorunlu eğitim sonrasmda liselere
merkezi sınavla öğrenci ahnmasını
öneren îbrahim Ankan, "Öğrencilerin
zorunlu eğitimden sonra; ilgi, yetenek,
bilgi düzeylerini ölçecek merkezi
sınavla ve tercih esasına göre; iş
yaşamına mı atılacağı, üniversiteye mi
devam edeceğı, hatta üniversitenin
hangi bölüme gideceği belirlenmiş
olacaktır" dedi.
FİGENATALAY
Özel Dershaneler Birliği,
Milli Eğitim Bakanlığı'na,
sekiz yıllık kesintisiz eğiti-
me geçiş süreci ve Tûrk eği-
tim sisteminin yeniden yapı-
lanması konusunda yeni bir
eğitim modeli sundu.
Öz-De-Bir Yönetim Ku-
nılu Başkanı Îbrahim An-
kan, bu modelin üniversite
önündeki yığılmayı azaltaca-
ğıru öne sürdü.
Zorunlu eğitim sonrasm-
da liselere merkezi sınavla
öğrenci ahnmasını öneren
Ankan, "OğrencUerin zo-
runlu eğitimden sonra; ilgi,
yetenek, bilgi düzeylerini öl-
çecek merkezi sınavla ve ter-
cih esasına göre; iş yaşamına
mı atılacağı, üniversiteye mi
devam edecegi, hatta üniver-
sitenin hangi bölüme gidece-
ği belirlenmiş olacaktır" de-
di. Modelde sekiz yıllık ke-
sintisiz eğitime geçiş süre-
cinde yapılması gerekenler
şöyle sıralanıyor:
"Özel okullann bir bölü-
münde (yüzde 33'ünde) or-
taokul açabilme imkanı yok-
tur. Bu okullardald ilkokul-
lann devamı ortaokullann
açılabilmesi için bu okuilara
makul bir süre ve imkan ve-
rilmeüdir.
-Yabancı okullann ilkokul
kısmı yoktur. Bu okuilara ya
ilköğretim okullan açma im-
kanı verilmeli, verilmeye-
cekse yasa, "Tûrk vatandaşı
kız ve erkek çocuklar öğre-
nimlerini resmi veya özel
Türk ilköğretim okullannda
yapmakla mükelleftir' biçi-
minde değiştirilmelidir.
MERSİN'DEN YÖK'E SERT TEPKİ
Universitemizden
elinizi çekin
MERSİN (Cumhııriyet) -
Mersin Lniversitesı Senato-
su, "YÖK Başkanlığı'nın
zorlama yaparak ve baskılar
uygulayarak Mersin Üniver-
sitesi'nin demokratik yaptsı-
nı bozmak istediğini'" öne
sûrdü.
ME.Ü. Rektörü Prof. Dr.
Vural Ülkü, öğretım
üyelenyle YÖK Başkanlığı-
'nın "Üniversiteyeolan tutu-
mu"nu değerlendırmek üze-
re yaptıklan toplantı sonuç-
lannı dün basına açıkladı.
Üniversite olarak kuruluştan
bugüne kadar laik ve de-
mokratik bir Türkiye özle-
mini savunduklannı, bu yüz-
den kimı çevrelenn şimşek-
lerini üzerlerine çektiklerini
anlatan Rektör Ülkü, şunla-
n söyledr "Ümversitemiz,
kendisiyle biıiikte kunılan
üniversiteler içinde en hızlı
gelişen üniversite olmuştur.
Bunu gerçekleştirirken laik,
demokrat ve Atatürkçü çiz-
gisinden ödün vermediği için
baa çevrelerin bov hedefi ha-
line gelmistir. Üniversite ola-
rak bu baskılaria yümadan
mücadele ettik. Üniversite-
mizi kendi siyasi emellerine
aletetmek isteyen siyasiler bu
kez de YÖK Baskanlığı'nı
devreye sokarak üzerimizde
baskı uygulamaya başlamış-
lardır.""
Üniversıtede açılan aka-
demık ve bilimsel kadrolara
yapılacak atamalara
YOK'ün kanşmak istediği-
ne dikkat çeken ME.Ü. Rek-
törû Prof.Dr. Vural Ülkü,
u
Daha da ileri gidilerek po-
lis olduğunu belirten kişikr
jüridcki profesöıierin adını
isteme cesaretini dahi göste-
rebilmektedir. Gerekçesi so-
rulduğunda ise üniversite
tarafından jüri üyelerine
gönderilecek evraklarda
bomba ıhban aldık, onun
için önlem alacagız' demek-
tedjrter" diye konuştu.
Üniversite Senatosu tara-
fından açılmasına karar ve-
rilen bölümlerin hiçbir ge-
rekçe gösterilmeden YOK
Başkanlığı tarafından redde-
dildiğine de dikkat çeken
Rektör Ülkü, şu değerlendir-
meleri yaptı: "Birçok üni-
versitede öğretim elemanı
yokkcn bölüm açılmasına
izin veren YÖK Başkanlığı,
kanıu yönetimi ve uluslara-
rası ilişkilerve yerelyönetim-
ler programlannın açılması-
na hiçbir gerekçe göstenne-
den ret karan verebümiştir.
Türkiye"nin yakından tanı-
dığı Prof.Dr. Cevat Geray ve
Prof.Dr.Zafer Üskül vediğer
öğreüm elemanlaruun oldu-
ğu bu bölümlerin açüması-
nın istenmemesini bu öğre-
tim eiemanlannın'isakınca-
lı' görülmesinden kaynak-
lanmış olmasına bağhyo-
ruz."
Öğretmen ve öğrenciler, Şişli Belediyesi'ndeki lnternet Evi'nden ücretsiz yararlanacaklar. (UGUR GÜNYÜZ)
ŞişlVdelnternet evi açıldı
tstanbul Haber Servisi - Şişli Be-
lediye Başkanlığı, öğretmenlerin ve
öğrencilenn ücretsiz İnternet kulla-
nabilmelerini sağlamak amacıyla
belediye binasında "lnternet evi"
açtı. Şişli Belediye Başkanı Gülay
Atığ İnternet evinin, hükümetin
"Eğitim 2000" projesinin kapsamın-
da yerel yönetimlerde atılan ilk adı-
mı olduğunu söyledi. Eski TÜBİ-
TAK Başkanı ve Sabancı Üniversi-
tesi Rektörü Tosun Terzioğhı da ln-
ternet'in bir alet değil, çağidaş dün-
yaya açılan bir pencere olarak değerr
lendirilmesi gerektiğini vurguladı."'
Bilimsel ve Teknik Araştırma
Vakfi'nın (BİTAV) teknik danış-
manlığında ve List 2000 AŞ'nin
sponsorluğunda oluşturulan Inter-
net evinin açılışı dün Şişli Belediye-
si binasında gerçekleştirildi. Açılış-
ta konuşan Belediye Başkanı Gülay
Ahğ, ilk aşamada Şişli'de bulunan
okullardaki müdür, öğretmen ve öğ-
rencilere ücretsiz olarak lnternet
hizmeti vereceklerini belirterek
bundan sonraki hedeflerinin de ln-
ternet'i Şişli'nin tüm mahallelerine
yaymak olduğunu kaydetti. Açılışın
ardından Atiğ, Terzioğlu, BtTAV
Genel Sekreteri Reşat Kadayıfcılar
ve beraberindekiler sırayla Time
dergisinin kampanyasma katılarak
lnternet aracılığıyla Mustafa Kemal
Atatürk'e oy verdiler.
Kullanıma açılan lnternet evinde
7 bilgisayar bulunuyor. Yabancı dil
bilmeyenler için de Türkçe tnternet
sisteminin yer aldığı lntemet evi
yurttaşlara günlük 3 bin 500 gazete-
yi okuma, dünya borsalannı takip
etme, uçak ve otellere rezervasyon
yaptırabilme. maç yorumlannı izle-
yebilme, ücretsiz cep telefonu me-
sajı bırakabilme, istenilen türde mü-
zik dinleyebilme ve dünyanın dört
bir yanından arkadaş edinebilme
olanaklannı tanıyor.
-Özellikle kırsai kesim-
lerdeki öğrencilerin sekiz
yıllık zorunlu eğitimden
geçirilmesi için:
a) İklim şartlannın elve-
rişli olduğu yerleşim bölge-
lerinde ihtiyaç duyulan
okullar tamamlanıncaya
kadar taşımalı eğitim ya-
pılmahdır.
b) tklim şartlannın elve-
rişli olmadığı yerleşim böl-
gelerinde yeni okullar
planlanmalı ve açılmab-
dır.
- Sekiz yıllık kesintisiz
eğitimin uygulanabilmesi
için gerekli öğretmenlein
yetiştirilmesi çalışmalan
başlahlmalıdır.
- Zorunlu eğitimde
tüm öğrencilere ikinci sı-
nıftan itibaren yabancı
dil eğitimi verilmelidir.
- Beş yılı tamamlayan
öğrencilerin, zorunlu eğiti-
mi tamamlamak amacıyla
hangi okulun 6., 7. ve 8. sı-
nıflanna devam edebilece-
ği yönetmelikle belirlen-
melidir.
- Zorunlu temel eğitim
sonrasmda yapılacak
merkezi sınavla okulla-
nn verimliligi ve öğrenim
başanlan ölçülmelidir.
- Zorunlu eğitim süre-
cinde durumu müsait ol-
mayan öğrencilerin özel ve
resmi okul masraflan dev-
let tarafından karşılanma-
hdır.
- Yönlendirme.
Modelde, zorunlu temel
eğitim sonrasmda yönlen-
dirme konusunda, "öğren-
cinin zihinsel kapasitesi, il-
gi alanlan ve kişüik özeDik-
leri beliıienerek merkezi
sistemle yapılacak bir ölç-
me veyönlendirme sınavın-
dan sonra önerilen lise öğ-
renimi başlanlmahdır. Ölç-
menin merkezi sistemle ve
bilimsel yöntemlerle yapıl-
maması durumunda tek
öğretmen ile yapılan ölç-
melere, siyasi düşüncelerin
ve subjektif değerlendir-
melerin olumsuzetki yapa-
bildiği. ülkemizde gecmiş
uygulamalarda görühnüş-
tûr" deniliyor.
Genelkurmay'danföze toplantısı
• Genelkurmay Başkanhğı'nın, S-300 fuzelerinin yarattığı tehlike ve Türkiye'nin
silahlanma politikasına ilişkin yann hükümete vereceği brifıng öncesi, Dışişleri
Bakanbğı yetkilileri ile Genelkurmay yetkilileri bir araya geldiîer.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay,
hükümete, S-300 fuzelerinin yarattığı tehlike ve Tür-
kiye'nin silahlanma politikasına ilişkin brifıngi ya-
nn verecek. Brifıng öncesinde Dışişleri Bakanhgı
yetkilileri ile Genelkurmay yetkilileri, bakanhkta bir
araya geldiîer. Dışişleri Bakanlığı SözcüsüÖmerAfc-
bel, görüşmenin görüş alışverişi çerçevesinde geüş-
tigini söyledi.
Genelkurmay Başkanhğı'nda dün ve önceki gün
düzenlenen toplantılarda yann hükümete verilecek
brifing için gerekli hazırhklar görüşüldü.
Askeri yerkililer ile Dışişleri Bakanlığı yetkilileri,
dün bakanhkta bir araya gelerek durum değerlendir-
mesi yaptilar. Toplantıya Dışişleri Bakanı fsmail
Cem, Müsteşar Yardımcısı Korkmaz Haktanır ve
Genelkurmay ikinci Başkanı Orgeneral ÇevfltBirile
askeri yedcililer kanldı.
Büyükelçi Akbel, haftahk basuı toplantısısda bir
soru üzerine, stratejik askeri boyutu olan dış politi-
ka konulannda askeri makamlarla danışmalarda bu-
lunulduğunu belirterek yakın işbirliğmin sürdüğünü
anlatti. Genelkurmay'da 2 gün süren toplantılarda,
Kıbns konusunda oluşturulan "GüvenÇahsmaGru-
bo" ile fuze bunahmmın ardından oluşturulan
çalışma grubuna ulaşan bilgi ve değerlendirmeler
görüşüldü. Geçen hafta yapılması planlanan, ancak
Milli Savunma Bakanı İsmetSezgjn'ın Balkanlar'da-
ta* temaslan nedeniyle ertelenen brifmgde, fûze teh-
didinin boyutlan ve almabilecek önlemler anlaöla-
cak. Brifmgde, Rumlar'ın Kıbns'a yerleştirmeyi
planladıklan S-300 ffizelerine karşı yürütülebilecek
diplomatik girişimler de ele alınacak.
Şeriatçılar kreşlere el attı
• Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, anaokullannda büyük bir
denetim boşluğunun yaşandığını belirterek "Burada insanlar ya tarikatların ya
da ticaret yapanlann eline düşüyor" dedi.
MERtHAK
İZMİR - 8 yıllık kesintisiz eğitimin
uygulanmaya baslamasıyla şeriatçı kesim
kreşlere, özel okuilara ve dershanelere yöneldi.
Bazı anaokullan, "Çoculdar eiçektir. O
çjçekleri İslamiyet suv u, iman nuru ve Kuran
terbivesiyk' sümbüllendirmek ister misiniz"
sloganıyla öğrenci toplamaya çalışırken bu tür
okullann ilanlan şeriatçı basında sıkhkla
çıkmaya başladı. Eğit-Der Genel Başkanı
Mustafa Gazalcı, anaokullannda büyük bir
denetim boşluğunun yaşandığmı belirterek
"Burada insanlar ya tarikatiann ya da ticaret
yapanlarm eline düşüyor" dedi.
Izmir'de Can Kardeş Çocuk Köşkü'nce
hazırlanan el ilanlannda "Çocuklar çiçektiı; O
çiçekleri İslamiyet suyu, iman nuru ve Knraa
terbiyesiyte sflmbüDendirmek ister misiniz?"
sloganıyla ailelere sesleniliyor. Ankara'da bir
anaokulunun şeriatçı bir gazeteye verdiği
ilanda, "Rnhi ve Bedeni Eğitim'' sioganı
dikkatleri çekiyor.
Anaokullanmn yanı sıra özel okul ilanlan da
şeriatçı gazetelerde yer alıyor. Ana sınıfindan
üniversiteye kadar yurtlu eğitim verdiklerini
ilan eden okullar, öğrenci ve ailelerini "I^ğa
yönetenler, mutiaka kavuşur" sözüyle
kendilerine çağınyorlar.
Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı,
devletin özellikle anaokullanndaki boşluğu
doldurması gerektiğini söyledi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Hep 0 Şarkı...
Gerek Susuriuk davasında, gerek Deniz Kuvvet-
leri'ndeki istihbarat skandalıyla ilgili davada ve ge-
rekse Göktepe davasında, peş peşe tahliyeler çık-
tı. Kimileri bu tahliyelerin beraat olmadığını söylü-
yor ve "sevinenlerin", acele etmemeleri gerektiğini
ileri sürüyor. Kimileri de bu tahliyeleri gerçekten be-
raat gibi değeriendiriyor ve gösteriler yapıyor. Za-
ten o gösteriler de, yaşama geçirilmiş olan planın
önemli bir parçası. Hem kamuoyuna, "Bize doku-
namazlar" mesajını veriyoriar ve hem de yandaşla-
nna, "Aman çözülmeyin" mesajını.
Ve asıl vermek istedikleri mesaj, "Çözülmeyin"
mesajı. Zira aralanndan birkaçı "ötmeye" başlasa,
arkası çorap söküğü gibi gelecek. Kendilerini kur-
tarmaya çalışanlar, suçlan başkalanna atmak için
bülbül kesilecekler. Ama direniyoriar, çözülmeme-
ye gayret ediyorlar. Doğrusu "arkalan" da sağlam.
Zira bir konuşmaya başlasalar, işin nerelere kadar
uzanacağı belli değil. Bunun rahatlığı içindeler.
Adam çıkıyor mahkemeye, "Konuşmama hakkı-
mı kullanıyorum"^ diyor. Bir başkası komisyon önün-
de ifade veriyor, "Dev/efs/m"diyor, "Yasalçerçeve"
diyor, "vatansevgisinden"dem vuruyor. Üstelikbir
de takdir ediliyorlar...
Ellerinde devrimci öğrencilerin kanıyla dolaşan
Çatiı'yı neredeyse ulusal kahraman ilan edecekler.
Bizde adet öleni rahmetle anmaktır. Ama bunlann
rahmetle anılacak bir yanlan yok ki.
Kimileri ASALA'yı bunlann ortadan kaldırdığını sa-
nıyor. Allah bilir kendileri de böyle sanıyoriardı. Gü-
lünç işler bunlar.
En büyük silahlan da "sırası geldiği zaman", ko-
nuşacaklannı dile getirmeleri. Onlar böyle dedikle-
ri zaman, kimilerinin dizlerinin bağı çözülüyor. Ha-
pishanelere yemek servisleri başlıyor. Adamlar san-
ki siyasal cinayet zanlısı değil, "delikanlılıktan" ya-
tan Kasımpaşa kabadayılan.
"Sırası geldiği zaman konuşunım" palavrası öy-
le bir noktaya geldi ki hırsızlıktan yakayı ele veren
gariban bile, "Konuşursam çokinsanın canıyanar"
demeye başladı. Zina suçuyla yakalanan podyum
dilberi de "sırası geldiğizaman" konuşacak, rüşvet-
çi banka genel müdürü de "sırası geldiği" zaman
konuşacak...
(Şimdi yurtdışında paracıklannı çrtır çıtır yerken
çok gülüyorlardır mahkemelerimizin haline.)
"Sırası glediği zaman konuşacağım" silahını ilk
kullananlardan biri, eski Cumhurbaşkanımızın oğlu
olmuştu. Ama bu işin "sırası" birtürlü gelmedi...
Daha sonra her sıkışan aynı silahı kullandı. Ve her
seferinde de etkili oldu. Hep o şarkı...
Hapisten salıverilen özel tim görevlileri, "bozkurt"
işaretleriyle karşılandılar. Devlet Güvenlik Mahke-
mesi'nin Başsavcısı da, emekli olur olmaz soluğu
aynı çatı attında almıştı. Ve bakıyoruz, her türlü pis-
liğe bulaşanlann ortak adresi, dünü ve bugünüyle
belli bir siyasal parti.
Devletin bir bölümü, bu partinin yandaşlannın iş-
gali altında. Üstelik bir kısmı vatan hizmetinde ol-
duğunu düşünürken, bir kısmı doğrudan kesesini
doldurmaya çalışıyor. Bunlardan birinin eşi, mafya
bağlantılarının anımsatılması üzerine, "Ne yapsın
yani" diye sormuştu: "Pazarda limon mu satsın?"
Oysa ki pazarda limon satan insanlar, onlardan
çok daha "şerefli" insanlardı. Hiç olmazsa, "Devle-
ti koruyoruz" bahanesiyle keselerini doldurmaya
çalışmıyoriardı.
Zaten perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
Susuriuk'taki kazadan sonra "pislikler" ortaya çık-
maya başlayınca DYP'nin Genel Başkanf nın o "ve-
ciz" (!) Türkçesiyle birtakım insanlan "şerefli" ve
"vatansever" ilan etmesi, elbette "fevri" bir davra-
nış değildi. Ucu kendine kadar uzanabilecek birola-
yın, örtbas edilmesi arzusu dile getiriliyordu.
Hep o şarkı...
Devlet içinde belirli köşebaşlannı tutan ve devlet-
ten aldıkJan gücü kendi çıkarlan doğrultusunda kul-
lanan bir "çefe"nin, "direnmesini" gözlüyor ve ya-
şıyoruz. Bu direnmenin arkasında büyük bir korku
ve endişe var. En çok da birbirlerinden korkuyorlar.
"Acaba çözülür mü?" diye birbirlerini kolluyoriar.
Şimdilik çözülmediler. Ama her an, her şey olabi-
lir. Ve bu yüzden, müthiş korkuyorlar. Siz bunlann
"esipgürtemelerine "bakmayın. Mezarlıktan geçer-
ken ıslık çalan çocuğun "halet-i ruhiyesi" içindeler.
Ne kadar bağınp çağınrlarsa, kendilerini o kadar
güven içinde hissediyoriar.
Mesut Yılmaz, bu çetelerin üzerine gitmekte ka-
rarlı görünüyor. Aklı varsa tüm gücüyle gider üzer-
lerine. Zira eğer Mesut Yılmaz bu çeteleri çözemez-
se, hiç kuşkunuz olmasın bu çeteler Mesut Yılmaz'ı
çözer. Sanınm Yılmaz da bunun farkında.
Çok ilginç günlere gidiyoruz...
I
17 GÜIN SONRA PARASIM ALAN TALİHLİYURTDIŞINDAYMIŞ
384 ıııilyanıı sahibi
îşadamı ortaya çıkh
• Adının açıklanmasını istemeyen talihli, çekini, Halk Bankası Çankaya Şube Müdürû,
^Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Muhasebe ve Mali îşler Daire Başkanı'ndan aldı.
JSayısal Loto milyarderinin, 5 milyar lirası Mehmetçik Vakfı, 5 milyar lirası Polis Teşkilatını
•Güçlendirme Vakfı, 2 milyar lirası da Çocuk Esirgeme Kurumu'na olmak üzere, toplam 12
jnilyar lirayı hemen bağışladığı açıklandı.
ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Sayısal
'Loto'nun 30 Agustos çekılışinde tek başına 6
""bilerek Cumhuriyet tarihinin en büyük ikramiyesi
-olan 384 milyar 137 milyon 680 bin lira kazanan
italihlı, 17 gün sonra ortaya çıktı. Talihlinin dolar
.bazında 17 günlük zaran, 6 milyar 174 milyon
lirayı buluyor. Adının açıklanmasını istemeyen
talihlinin çekini. Halk Bankası Çankaya Şube
Müdürü Metin Oztürkcan, Milli Piyango İdaresi
.Genel Müdürlüğü Muhasebe ve Mali İşler Daire
;Bas.kanı AM Çetin'den aldı. Talihlinin 40
yaşlannda. .Ankaralı, serbest meslek sahibi, evli ve
iki çocuklu olduğunu açıklayan Oztürkcan. Izmir'e
yaptığı seyahat sırasında loto oynayan talihlinin,
yurtdışında olduğu için bugüne kadar parasını
alamadığını belirtti.
12 milyar bağış
Halk Bankası Çankaya Şube Müdürü Oztürkcan,
Sayısal Loto milyarderinin, 5 milyar lirası
Mehmetçik Vakfı, 5 milyar lirası Polis Teşkilatını
Güçlendirme Vakfı, 2 milyar lirası da Çocuk
•Esirgeme Kurumu'na olmak üzere. toplam 12
;-milyar lirayı hemen bağışladığmı belirtti.
•oztürkcan, talihlinin aynca 8 yıllık kesintisiz
temel eğitime katkıda bulunmak üzere, okul
yaptırma ve yanm kalmış okullan tamamlama
şeİdinde yardımlarda bulunacağmı kaydetti.
Metin Oztürkcan, bu arada KOBl'ler ile küçük
esnaf ve sanatkâra destek veren bir banka olarak,
kendilerine yatınlan ikramiyenın KOBl'lere
kanalize edileceğini, bu yönüyle de esnaf ve
sanatkârlar adına talihliye teşekkür ettiklerini
söyledi. Sayısal Loto milyarderinin paranın
sürekli bankada faizde kalmasmı istemediğini,
yatuımlara kanalize etmek istediğini anlatan
Öztürkcan, zamanmda ortaya çıkmamaktan dolayı
talihlinin repo, döviz, mevduat olarak bir hayli
kaybı olduğunu, ancak bunlan göz önüne alacak
kadar hırslı bir insan olmadığını anlatti.
Son kolonda yakaladı
Milli Piyango idaresi Loto Daire Başkanı
Murteza Çalar'ın verdiği bilgiye göre Ankaralı
loto mılyarderi, 30 Ağustos çekilişinde 7 kolon
oynamış, ancak bir kolonda 7 rakam işaretlediği
için iptal edilmiş. Son kolonda 6 bilen talihli,
aynca bir kolonda da 3 bilmiş. Böylece loto
talihlisinin kazandığı ikrami tutan 384 milyar
137 milyon 680 bin lira oldu.
8. lav silahı
saldırısı ucuz
atlatıldı
İstanbul Emniyet
Müdüıiüğü'ne, ikinci kez
lavlı saldın düzenlenmesi
üzerine güvenlik güçleri
alarma geçti. İki saldırganın
yakalanması için, belirtenen
noktalara çeşitli
operasyonlar düzenleniyor.
Polis, saldınnın hedefinîn
emniyet benzinliği olduğunu
açıkladi. 1992 yıhndan
bugüne 8 kez "lav silahryla
saldında" bulunulduğunu
belirten emniyet yetkilileri,
U
1992 vılındaABD İstanbul
Başkonsolosluğu ve
Cağaloğlu'ndakieski
Emniyet Müdürlüğü, 1993
ydında işadarru Jack
Kamhi'nin otomobin, 1995
vıhnda Bağcüar İlçe
Emniyet Müdürlüğü'ne
bağh Yüzyıl Karakohı, 19%
yıhnda Sultanbeyli tlçe
Emniyet Müdürlüğü, 1997
yıhnda ise Harbiye Orduevi
ve 2 kez de Vatan
Caddesi'ndeki İstanbul
Emniyet Müdürlüğü, lav
süahının hedefi oldu"
dediler. Yetkilikr, yasadışı
örgütün elinde 3 lav süahuun
buhınduğunu ve bunlann ele
geçirilmesi için çauşmalann
arahksız sürdürüldüğünü
bikürdiler. (Fotoğraf:
ÖZKAN GÜVEN)
Türk paraşütçü yere çakıldı
Hava oyımlarmda
üçüncü kaza
DENİZLİ (Cumhuriyet)
- 1. Dünya Hava Oyunla-
n'nda kazalann ardı arkası
kesiteıiyor. Türk paraşütçü
Abdülkadir Köksal. yel-
kenkanat yanşmda yere ça-
kılarak ağır biçimde yara-
landı. Pamukkale Tıp Fa-
kültesi Hastanesi'nde teda-
vi altma alınan Köksal'ın
boynunun kınldıgı ve du-
rumunun kritik olduğu bil-
dirildi. Kazanın gerçekleş-
tiği Honaz Dağı'nda bir sü-
re önce de Ukraynah yanş-
macı VVTadimlr Kurysev
yaşamını yitirmışti.
1. Dünya Hava Oyunla-
n'nda üçüncü kaza yine
Denizli'nin Honaz Da-
ğı'nda meydana geldi.
Türk yelkenkanat ekibınde
yer al'an Abdülkadir Kök-
sal, atlayışmı yaptıktan
sonra yere cakılci. Abdül-
kadir Köksal'ın, yelkenka-
nat atlayışından sonra ınişe
yaklaştığı bir sırada, ters e-
sen rüzgâr nedeniyle yere
çakıldığı bıldinldı. Pamuk-
kale Tıp Fakültesi Hastane-
si'ne kaldınlan ve boynun-
da ve göğsündekı kınklar
nedeniyle ameliyata alınan
Köksal'ın ikinci kezameli-
yat ohnası bekleniyor.
Hava Oyunlan'ndaki ilk
kaza açılış öncesi Aydm'da
yapılan Mikrolight antren-
manlan sırasında meydana
gelmişti. Endonezyalı Su-
manto Suemitro, yere ça-
kılmış ve kısa bir süre son-
ra yaşamını yitirmişti. Ge-
çen pazartesi günü de Uk-
raynalı paraşütçü Wladimir
Kuıysev. Honaz Dağı ya-
maçlanna çarparak yaşa-
mını yitirmişti. Ukrayna
ekibi bu kazadan sonra ön-
ce yanşmadan çekildiğini
bildirmişti. Ancak ekip dün
bu karanndan vazgeçerek
yanşmalara devam etmeye
başladı. Peş peşe gelen ka-
zalar nedeniyle sıkıntıh
günler yaşayan yetkililer,
kazalardan kendilerinin so-
rumlu tutulmamalannı is-
tediler. Türk Hava Kurumu
Saha Müdürü Bekir Baş-
tuğ, ölen Ukraynalı para-
şütçü örneğini vererek şun-
lan söyledi: "Bu sporcu
200-300 metreyüksekn, an-
cak daha sonra paraşütü-
nün sol taran kapandi. Ye-
dekparaşütünü açmayınca
bu feci kaza meydana geklL
Kazalar kesinlikle kiştsel
hatalardan oluyor, sorum-
luluk bize yüklenmemelL''