27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 MART 1997 PAZARTESİ 8 DIŞ HABERLER Oklahoma patlamasmda RA kuşfcusu • LONDRA (AA) - ABD'de iki yıl önce gercekleşen ve ülke topraklanndaki en büyük terör saldınsı olarak tarihe geçen Oklahoma Hükümet konağı'na yapılan bombalı saldında Irlanda Cumhunyet Ordusu'nun da (IRA) parmağı bulunduğu iddia edıldi. tngiliz Sunday Telegraph gazetesinın haberinde. IRA'nın siyasi kanadı Sinn Feın'in, 1995 yılında ABD'de bir hükümev kuruluşuna saldın planlayan Amerikalı bir neo nazi grubuna yardım ettiği öne sürüldü. Yardımın, söz konusu neo nazi gruba bir bomba ateşleme mekanizması vermek şeklinde olduğu iddia edildi. Hindistan'da koalisyon tehfikede • YENİDELHİ(AA)- Hındıstanda H.D. Deve Gowda başkanlığindaki azınlık hükümetini dışandan destekJeyen Kongre Partisi'nın hükümetten desteğini çektiği bildirildi. Kongre Partısi'nin desteğini çektiği haberlerini doğrulayan parti sözcüsü Sitaram (Cesri, partisınin bu karanyla ilgili aynntı \ermedi. Tekne kazasında 80 Arnavut öldii • Dış Haberler Servisi - Arnavutluk'un Roma Büyükelçisi cuma gecesi Amavutluk'tan ttalya'ya geçmek isteyen ve içinde 130 kişının bulunduğu mültecı teknesinin devriye botuyla çarpışması sonucu meydana gelen kazada 80 Amavut'un yaşamını kaybettiğini açıkladı. Roma Büyükelçisi Pandeli Pasko, ölenlerin çoğunun kadmlar ve cocuklar olduğunu belirtti ve ölenlerin kimliklerinin kazadan kurtulanlarla yapılan görüşmelerden sonra belirlenebileceğini bildirdi. Yemen'de okula saldın • SANA (AA) -Yemen'in başkenti Sana'da, silahlı bir kışınin elindekı makineli tabancayla bir okulun bahçesine rastgele ateş etmesi sonucu 8 kişi öldii. tçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, saldında 2 öğretmenin yanı sıra 6 öğrencinin hayatını kaybettığı belirtilirken 11 'i öğrencı Mkişinınde yaralandığı kaydedildi. Sana'da ilk defa böyle bir eylem gerçekleştiğini ifade eden yetkililer. saldın sonrasında okulun kapatıldığını açıkladılar. Saldırganın eski bir otobüs sürücüsü olduğu bildirildi. Iran'ın petrol gelirinde artış • TAHRAN (AA) - tran'ın 20 martta biten mali yıl içinde petrol ve petrol ürünleri ihracatından 19 milyar441 milyon dolar gelir elde ettiği bildirildi. Iran Petrol Bakanı Gulamnza Agazade, dün Cumhuri İslami gazetesinde yer alan açıklamasında. bu gelırin, geçen yılın bütçesinde öngörülen petrol ve petrol ürünleri gelirinden 3.5 milyar dolar daha fazla olduğunu kaydetti. Agazade, bu yıl ıçin ıse ham petrol ihracat gelmnin, günlük 2.5 milyon varillik bir üretim ile 18.5 milyar dolar. petrol ürünleri ihracat gelirinin ise 1 milyar 700 milyon dolar olarak öngörüldüğünü belirtti. Rafsancani hac Için kararsız • TAHRAN (AA) - lran'la Suudi Arabıstan arasında her yıl hac yüzünden gerginleşen ilişkilenn İran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşımi Rafsancani'nin. hacca gidıp gıtmeme konusunda henüz karar vermediği bildinldı. Öncekı gün Rafsancani "nin hacca gideceği bıldınlmiştı.İran liderinın Suudı Arabistan'a yapacağı ziyaretle yumuşayacağı ileri sürülüyor. 31 Temmuz 1987'de İranlı hacılann yaptığı göstenye Suudi güvenlık kuv\etlerinin müdahalebi iızenne çıkan çatışmalarda yjklaşık 400 kadan İranlı olm.tk üzere M5 (.ışı ölmuştu. Fransa'da ırkçı partinin kongresini protesto için Avrupalı anti-faşistler birleşti Avrupa faşizme karşı TURNIKE SEMIH GUNVER Protokol • Strasbourg'daki 50 bin kişilik göstenye İspanya, Italya, Almanya, îsviçre ve Belçika'dan çok sayıda kişi katıldı. Gösterinin sonunda anarşistler polisle çatıştı. Dış Haberler Servisi - Fransa'da yabancı düşmanlığıyla tanınan sağ- cı Ulusal Cephe'nin Strasbourg'da yapılan olağan kongresi 50 bin ki- şilik bir gösteri ile protesto edilir- ken tspanya, Italya, Almanya, Isviç- re ve Belçika'dan da birçok kişinın katılımıyla olayın boyutlan büyü- yerek Avrupa çapında faşizme kar- şı göstenye dönüştü. Ancak banş- cı gösterinin ardından kongre bina- sına girmek isteyen bir gnıp Al- man anarşistin polis tarafından en- gellenmesi üzerine çatışma çıktı. Sol partılenn büyük destek ver- diği Le Pen karşıtı gösterilere ve yü- rüyüşe Sosyalist Parti lideri Lionel Jospin. Komünist Parti lideri Robert Hueve Strasbourg'un sosyalist Be- lediye Başkanı Catherine Traut- mann'ın yanı sırabirçok Avrupa ül- Polisin engellemesine kızan Alman anarşistieri çok sayıda arabayı ateşe verdiler. kesinin insan haklan savunuculan kent olması. Ancak Fransızlar için yan Belediye Başkanı Trautmann. da katıldı. Ulusal Cephe lideri Je- kentin diğer önemli bir özelliği de an-Marie Le Pen'in partmin ola- insan haklannın simgesi niteliğin- ğan kongresi için Strasbourg ken- de olması. Ulusal Cephe'nin olağan tini seçmesindeki amaç. 1995 se- kongre için Strasbourg'useçmesi- çimlerinde en fazla oyu kazandıran ni "provokasyon" olarak tanımla- göstericilerden sakin tavırlannı ko- rumalannı istedi. Ancak gösteriler sırasında kendilerine "Nazikr Dı- şan" adını veren 200 kişilik bir Al- man anarşist grubunun kongrenin yapıldığı binaya girmek istemesi uzerine çatışma çıktı. Görgü tanıklan. polisin, bir ara- bayı yaktıktan sonra kendilerine şi- :>e fırlatan gençlere gözyaşartıcı bombalarla karşılık verdiğini söy- lediler. 5 polisin başlanndan yara- landığı çahşmalarda aralannda Al- man anarşistlerin de bulunduğu 35 kişinin güvenlik güçleri tarafından tutuklandığı belirtiliyor. Gençlerin polise şişe ve yumurta fırlatmala- nnın yanı sıra civardaki mağazala- nn camlannı da kırdıklan bildiril- di. Faşistier birleşiyor Strasbourg'daki gösterilerin Av- rupa çapında faşizme karşı protes- tolara dönüşmesı üzerine Ulusal Cephe'nin olağan kongresinde ye- niden parti başkanı seçilen Le Pen de Avrupa'daki diğer milliyetçi par- tileri daha sıkı işbirliğine davet et- ti. Kongreye davet edilen diğer Av- rupa ülkelerinin milliyetçilerinin bırer konuşma yapmalannın ardın- dan Le Pen. "Onümüzdekigünler- deülkelerimizarasındasivasibiriş- birtiği ohışturmavıöncriyorum. Av- rupa millryeteüeri arüktek sesoJuş- turmair şeklınde konuştu. AB'den Türkiye'ye moral gezisi Dönem Başkanı Hollanda ile Türkiye'yi destekleyen Fransa, dışişleri bakanlarmı Ankara'ya gönderiyor ülke liderlennin ılımlı açıklamalar yapma- de girişimlerini sürdürdüğü, Ankara'dabuko- yabaşlaması ileDen Mierlo'nun "akfladam- nuyu da gündeme getireceğı bildirildi lar" önerisinin gerçekleşme şansının yüksek olduğunu kaydettıler. ANKARA (Cumhunyet Bürosu) - Türki- ye'nin Avrupa Birliği (AB) tam üyeliği yo- İunda en önemli engellerinden biri olan Yu- nanistan ile ilişkilerinı düzeltmesi ıçin AB dönem başkanlığını da sürdüren Hollan- da'nın Dışişleri Bakanı Hans Van Den Mi- erlo'nun sunduğu "akfl adamlar" önensı bu hafta içinde Ankara'da tartışılacak. Ankara, nisan ayının ilk 10 gününde yo- ğun bir diplomasi trafiğine sahne olacak. Türkiye-AB ilişkilerinin agırlıklı olarak ele alınacağı Fransa Dışişlen Bakanı De Cha- rette'in 2-3 nisan günlerinde, Hollanda Dı- şişlen Bakanı Den Mierlo'nun da 3 nisanda gerçekleştirecekleri Ankara temaslannda Türkiye'ye "tamüyelikdesteği" çıkmasının beklendiği bildirildi. Almanya Dışişleri Ba- kanı KJausKJnkel'in geçen hafta içinde yap- tığı gergin ziyaretin ardından Ankara'nın De Charette ve Den Mierlo ile moral bulması bek- leniyor. AB dönem başkanlığını yürüten Hollan- da'nın Dışişlen Bakanı Den Mierlo'nun ge- zısınin. Türk-Yunan ılişkilennın normalleş- tırilmesi çabalan açısından da önemli oldu- ğu vurgulandı. Den Mierlo'nun, ikı ülkeara- sındakı sorunlann görüşülmesi için Atina ve Ankara'nın görevlendırmesinı iceren "akfl (manükh) adamlar" önerisini Türk Dışiş- leri Bakanı ile görüşeceği bildirildi. Diplo- matık kaynaklar. Genelkurmay Başkanı Or- general Ismail Hakkı KaradayTnın geçen hafta içinde Hilton Otelı'ndeyapılan Yunan Ulusal Günü resepsıyonuna katılması ve iki Mierlo'nun arabulucuk çabalan Den Mierlo'nun Türkiye ve Yunanıstan'ın birer akıl adam seçmesini ve bu kişilerin Ege'dekı tüm sorunlan inceleyip her iki ül- keye bir çözüm yöntemi içermelerini öngö- ren öneriye gerek Ankara gerekse Atina he- nüz bir yanıt vermedi. Hollandalı bakanın, Türk ve Yunan yetkılilerinin nisan ortasın- da Malta'da yapılacak ve AB ile birlik üye- si olmayan ülkeleri bir araya getirecek Eu- ro-Med (Akdenız'de işbirliği) toplantılann- da bir araya gelmeleri için iki ülke nezdin- Dı- şişleri Bakanlığı yetkılilen ise Yunanistan'ın vetosu nedeniyle Türkiye'nin Akdeniz Fo- nu'ndan yararlanamadığını belmerek. "tep- ki olarak Malta toplantısına kaülmama ola- sıhğının yüksek olduğunu" vurguladılar. Den Mıerlo'dan sadece bır gün önce An- kara'da bulunacak olan Fransa Dışişleri Ba- kanı De Charette'in de AB'ye tam üyelik ko- nusunda Ankara'ya olumlu mesajlar verme- sı bekleniyor. De Charette, Apeldoom'da 15- 16 mart günlennde yapılan gayriresmi AB Konseyi toplantısının ardından yaptığı açık- lamada, "Türkiye'nintaınüyelikyohındaol- duğu ve diğeraday ülkelerle eşit şartiarda de- ğerlendirilınesi gerektiğinr bıldirmişti. Kamboçya 'da katliamDış Haberler Servisi-ICamboçya'nın baş- kenti Phnom Penh'de Meclis önünde hükü- met karşıtı gösten yapan kalabalığın arası- na firlatılan el bombalan, 12 kişinın ölmesi- ne, 119 kişinin de yaralanmasına neden ol- du. Hükümetin adalete müdahalesini protes- to etmek için Kamboçya Meclisi önünde top- lanan 200 kadar kişiye, en azından 3 adet el bombası fırlatıldığı bildirildi. Görgü tanık- lan, el bombalannın. göstericilerin Meclis önünde toplanmaya başladıklan sırada kala- balığa yaklaşan beyaz bir araçtan atıldığını belırttiler. Kamboçya'nın önde gelen muhaliflerin- den olan ve gösteriyi düzenledıği belirtilen Sam Rainsy, firlatılan ilk el bombasının pat- lamasından sonra kaçmaya başlayan kala- balığın üzerine ikı tane dahı atıldığını kay- detti \ e "Bu saldın. insanlan(Mdürmevi amaç- lı\ordu~ dedi. Bu arada, biı görgü tanığı el bombalanndan bırinin motosikletli 2 "iriya- n adam" tarafından atıldığını belirtirken di- ğer bazı görgü tanıklan da askeri ünifoıma içindeki bir kışınin el bombası fırlattığını gördüklerini bildirdiler. Yargıda yolsuzluğa \e Başbakan Yardım- cısı Hun Sen'in Kamboçya Halk Partisi'nin diktatörlüğüne son verilmesini isteyen gös- tencilere düzenlenen kanlı saldında. yarala- nan 119kişiden 18-20"sinindurumununağır olduğu bildirildi. Yetkililer, yaralananlar ve ölenler arasında gazetecılerin de bulunduğu- nu açıkladılar. Yetkililer, protesto göstensınin resmi ma- kamlardan izin alınarak gerçekleştırildiğını belirtirken görgü tanıklan, göstencilenn sa- kin bir şekilde Meclis önünde toplanmayabaş- ladıklan sırada saldınnın gerçekleştiğine dik- kat çektıler. Saldından dolayı polisi ve Başbakan Yar- dımcısı Hun Sen'i sorumlu rutan Sam Rainsy. "Şu andaki polise, şu andaki \argı sistemine inanmıvorum. Saldınyla ilgili yapılacak her- hangi bir soruşturma, polisin kendisine gö- türecektir bia" dedL ARAP BİRLİĞİ^NDEN ÇAĞRI îlişkfleri dondurun9 Dış HaberlerServısi-Mısır'ınbaşkenti Ka- hıre'de toplanan Arap Birliği. Israil'le iliş- kileri dondurma ve Ortadoğu banş süreci- nı tamamen askıya alma çağnsında bulun- ma karan aldılar. Arap Bırlıği'ne üye ülkelerin dışişleri ba- kanlan. Doğu Kudüs'teki yeni yerleşim pla- nından vazgeçmeyen Israil'i kınadılar ve "Ortadoğu banş süreci kapsamında İs- rail'le iüşkileri normalleştirme işlemini as- kıya alma" çağnsında bulunmaya karar ver- dıler. Arap Birliği yetkılısı Said Kemal ta- rafından yapılan açıklamada, aynca "Isra- il. başta toprak karşılığı banş ilktsi olmak üzere Madrid Konferansı kararlarını ye- rine getirmedikçe, bu ülkedeki irtibat bii- rolannı ve temsilciliklerini kapatma" çağ- nsı yaptı. Filistın Kurtuluş Örgütü (FKÖ) yetkilile- rinden Faruk Kaddumi, banş sürecini ye- niden rayına orurtmak amacıyla bölgede te- maslannı sürdüren ABD'li arabulucu Den- nis Ross'u lsraıl'ın tarafını tutmakla suçla- dı \e "Ross'un cehenneme kadaryolu var; çünküo, İsrail'lc işbirliği yapan bir Siyonist- tir"dedi. Bu arada, Arap topraklannın işgalini pro- testo etmek ıçin ilan edilen "Toprak Gü- nü" beklenenin aksıne büyük boyutlu şıd- det olaylan yaşanmadan geçti. "Toprak GüniTnde dün binlerce Filis- tınli. Batı Şeria'da ABD \e lsrail bayrakla- nnı yaktı ve 10 gündür olduğu gibi yine Is- raıl askerlerinı taş yağmuruna tuttu. Yann 1 nisan. Bu sabah gazete ve TV habenerine dikkat ediniz. Uydurma haberler yayımlanabilir. insanlar, 1 nisan- da olmayacak öykülerle birbirlerıni kandırmayı âdet edin- mişlerdir. Bizde ise doğru ile uydurmayı birbirinden ayırmak kolay iş değildir. Her gün öyle haberlerte karşılaşıyoruz ki hangisi doğru, hangisi uydurma, anlamaya olanak yok. Nisan ilkbahann ikınci ayı. Mart sonlanna geldik, kış hâ- lâ sürüyor. Sokaklar buz tutuyor, arabalann üstü karia kap- lı. Paltosuzsokağaçıkamıyorsunuz. Evi ısıtmakzorunlu. Bu ayın gaz faturası geldı. Biz evde iki kişiyiz. Doğalgaz fatu- rası 38 milyon lira. Son fatura 21 milyon tutuyordu. Pahalı diye soytenmıştik. Bu defa artış yüzde 50'ye yakın. Beledi- ye ile EGO işbirliği etmişler. Vatandaşa daha iyi 1 nisan şa- kası olabilır mi? Elektnk de gen kalır mı? O da 4 milyonu aşmış. Telefon ve su faturalan yolda. Erbakan, Çiller ve en son Malıye Bakanı, memur ve emekliye maaş zammı va- adinde bulunmuşlardı. Hele Maliye Bakanı, bir basın top- lantısı tertiplemış, uzun dakikalar konuşmuş, ancak son bir soru üzerine zam mıktarlannı açıklayabilmek için bır hayli zorlanmıştı. Ek zamlar yüzde 18 ile yüzde 40 arasında ola- cak, nisan ortalannda ödenecekti, temmuzdan rtibaren de Fransızca deyımi ile "'echelle mobile"e geçilecekti. Zam- lan bekleyeduralım, günlük masraflanmızın her kalemıne in- saf sız zamlar yağmur gibı düşmüştü. Komşulara telefon et- tim, tepkilerinı öğrenmek ıstedim. Herkes kaderine razı ol- muş göründü. Taksı şoförü ile dertteşmeyi denedim. Şoför, "Bende doğalgaz yok. Birsobam var. Yanm ton kömüral- dım. Idare ediyooız" dedi. Gazetelere baktım. iç sayfalar, lokanta, gece kulübü, en son Oscar alan filmler, dış ülkelere dolarla bayram gezileri ilanlan ile dolu. Herkeste para bol anlaşılan. Protokol uluslann yaşam-bikjısi anlamına gelir. Bu neden- le protokol, devletler arasında olduğu gibi onlann temsılci- leri ve cemiyet ile olan ilişkılerde de önemli rol oynar. Ankara'nın en büyük caddelennden bınsıne Protokol Yo- lu adı verilmiştir. Bu bulvar. Esenboğa'dan gelip Çankaya'ya tırmanan ağaçlı yokjur. Kavaklıdere'de ıkiye aynlır. Sağına Cinnah Yokuşu'nu alır. Kendisi Köşk'e doğru yükselir. Ka- vaklıdere kavşağı, susuzluktan kurumuş, Kahıre Müze- sı'ndekı mumyalaradönmuş ikı balerin kızın heykellen önün- de çiçekli yuvarlak bır park haline getirilmıştir. Çıçeklen za- man zaman yenılenır. Meydanın etrafı madeni bayrak direk- leri ile çevrilidir. Yabancı devlet başkanlan Ankara'ya geliş- lerinde bu bayrak dıreklenne konuk ülkesının bayraklan ası- lır. Bu bayraklarTürk bayrağı ile münavebe ile direklerde yer alırlar. Her şey mükemmel düşunülmüştür. Gel gör ki, biz-: de hiçbır ış sonuna kadar götürülemez. Aylardan beri bay" ; rak dırekleri bir kasırgaya uğramış gibi çarpik çurpuk yan yatmışlardır. Resmı ziyaretler sırasında belediye, bu çarpik dıreklere bayraklan asmaktadır. Haftalardır kimse konu ile ilgılenmedı. Bu iş de büyükşehır ve Çankaya beledıyeleri arasında sürtüşme konusu mu oldu? Hatıriatması bizden. Gensi Tann'ya kalmış. Protokol ilkelen, yalnız diplomasi mensuplarının dikkat- le uygulamalan şart olan hususlar değildir. Ozellikle dış po- litikamızın yöneltılmesindede protokol, ılişkileri yumuşatan, insanlann nezaket ve karşılıklı anlayış ıçin birbırlen ile uz- laşmalannı sağlamalanna yardımcı olan kaıdeteri ihtiva eder. Biz, protokole boş veriyoruz. Protokolü horiuyorve onun- la dalga geçebıliyoruz. Dış polrtikadan kim sorumludur? Dış polıtikayı kım yürü- tür? Kimin açıklaması resmı gorüş sayılır? Türkiye'de şu an- da herkes başına buyruk dış politika yapmakta ve yaptığı intibaını yaratmaktadır. Cumhurbaşkanı, başbakan, Genelkurmay başkanı, Dı- şişleri bakanı, Dışişlen müsteşan. milletvekılleri, medya, sendikalar, ünıversiteler, ışadamlan, ayn dış poPrtika görüş- lerinin savunuculan haline gelmişlerdır. Cumhurbaşkanı, Pakistan ve Bangladeş'te dinın sıyase- te alet edılmesinden duyduğu endişeyi açıklıyor. Başbakan, Almanya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'na kafa tutuyor ve sonra kabahatı medyaya yüklüyor. Çiller, "olmaz olmaz" tu- tumunu sürdürüyor, sonra pışkın pışkın el sıkışıyor. Dışişle- n Müsteşan yemeğın altı tutmasın dıyeçırpınıyorve herşe- ye rağmen lyımseriıği bırakmıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Kinkel kırgın geldı, kızgın te- maslar yaptı ve küskün gıtti. Erbakan gülümsemeyı bırak- mıyor. Avrupa Birliği ufuklarda kayıp oldu. Biz hâlâ bırbiri- mızı yemekle zamanı geçınyoruz. Orgeneral Karadayı, Yunanistan millı bayramında Atina'ya çıçekler attı. Sivıl kanattan kendısıne pek destek ortaya çık- madı. Atina, bu jesti kısmen olumlu, kısmen ihtiyatla karşı- ladı. Selanik'te Ans-Tofaş basketbol maçında Yunan seyir- cınin aşın mıllıyetçiliğı, Aris ıdarecılerinin dostane ev sahip- liğinı unutturdu. Kim neyı, ne için ve ne bıçim yapıyor? Anlayana aşkol- sun. BDT zirveleri boşanma oturumlanna benziyorRusya lideri Boris Yettsin'ın hastalığı nedeniyle de- falarca ertelenen Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) liderleri zirvesi, 28 martta Moskova'da yapıldı. Yelt- sın'ın, pek çok BDT lıdennın sıkıntılı bakışlan arasında 4. kez topluluk başkanlığına seçilmesı de zirvede dıle getınlen açık eteştiri ve özeieştirilerin "BDTde yeni aşa- ma" (?) olarak nrtetenmesi de kimseyı fazla etkileme- di. Ertesi gün hemen hemen bütun Moskova gazete- leri, BDTnin "giderek çaresizleştiğini", "Kremlin'in otoritesinin zayrfladığını" ve toplulugun "birieşme- den çok, boşanma sürecini düzenlediğinin netleş- tiğini" yazdılar. Siyasal konularda bütünleşmeden artık fazla söz et- mek istemeyen Moskovanın, 2000 ve 2005 yıllanna yö- nelik aşamalı ekonomik entegrasyon modeli önerileri- nı ıçeren anlaşmanın altına yalnızca Yettsın ımza attı; ötekiler belgeyi inceleme sözü verdiler. Bunun da BDT'de 5 yılı aşkın süre içinde imzalanan 800'e yakın belge gibi, kâğrt üzerinde kalacağı kanısı yaygın. Azerbaycan'ın, Rusya'dan Ermenistan'agızli sılah sa- tışı yapılmasının ortaya çıkması sonucu yoğunlaşan şikâyetlen; Gürcıstan'ın Kremlin'i, Abhazya sorunun- da kendisınden bağımsız davranmakla suçlayan vur- gusu; kendıni BDTden çok NATO'ya yakın hıssettığı- ni belli eden Ukrayna'nın "topluluğa aşın ümit bağ- ianmaması gerektiği" uyanlan zirveye gölge duşür- dü. BDT ıçındekı dört gruplaşma son zamanlarda lyı- ce belırgınleştı. Bınncısı, "Rusya-Belarus"; ikincisi, "Rusya-Belarus-Kazakistan-Kırgızistan";üçüncü- sü, "Ozbekistan-Türkmenistan-Kazakistan-Kırgı- zistan"; dördüncusü, "Azerbaycan-Ukrayna-Gür- cistan" (Özbekistan da bu gruba sıcak bakıyor). Ayn- ca Türkiye. iran, Pakistan ve Afganistan ile BDT üyesi 6 ülkenın (Azerbaycan, Kazakistan. Kırgızistan, Türk- menıstan, Özbekistan ve Tacikistan) ekonomik işbirli- ği organizasyonu bulunuyor. RUSYA-ABD RUSYA-BELARUS Yeni bir devlet mi doğuyor?Son zamanlarda Moskovaya yönelik eleştirilennı yo- ğunlaştıran, aynca kendi ulkesindekı muhalif gösterile- ri ve polisin müdahalesini aktaran Rusya gazetecileri- ne karşı tutumunu sertleştiren (bunlardan birini sınırdı- şı eden) Belarus liden Aleksandr Lukaşenko, çarşam- ba günü Rusya lideri Boris Yeltsin'le göruşecek. Amaç, Rusya ile Belarus arasında tam bir yıl önce, 2 Nisan 1996'da yapılan bütünleşme aniaşmasını perçınleyen ve iki ülkenin konfederatif ya da "aşağı yukan konfe- deratif" bir ortak devlet içinde birleşmelerini öngören yeni bir sözleşme ımzalanması. Belarus Devlet Başkanı, biriiğin "eşitlik temelinde" gerçekleştınlecegıni belirtiyor. Moskova'da Lukaşen- ko'yu hem diktatorlük eğılımi dolayısıyia hem kornunist- lere yakın olmakla hem de Belarus'un Rusya açısından ekonomik bir yük olacağı nedeniyte suçlayanlar gide- rek artıyor. Ozellikle sağ çevrelerde, ulkeler arasındaki buyüklük farkına dikkat çekilıyor. (Rusya nufusu yakla- şık 150 milyonken, Belarus'unkınin 10 milyonu aşma- dığı; ortalama ucretin Rusya'da 200, Belarus'ta 90 do- lar civannda olduğu; bütünleşme halinde ortak devle- tın ekonomisinin yalnızca yüzde 6'sını Belarus'un oluş- turacağı ve Minsk'in Rus gazı ile petrolüne büyük ba- ğımlılığına karşın inısiyatıfi ele almak istedığı söylenıyor. Aynca butünteşmenin, Batı karşısında Rusya'yı -siya- sal ilişkiler ve ekonomik yardım potansiyeli açısından- olumsuz etkileyeceği savunuluyor). Butünleşmiş devletin üst yönetimi; içinde devlet baş- kanlan, başbakanlar, parlamerrto kanatlan liderlerinin bu- lunduğu bir konsey tarafından yürutülecek. Kimıleri bu durumda -Rusya parlamento kanatlan başkanlarının sol kökenli olmalanna dayanarak- konseyde Yeltsin'ın azınlıkta kalabileceğini iddia ediyor. Konseyin başkanlığı rotasyon sistemıyle iki yılda bir el değiştırecek; yanı şimdi bu göreve Yeltsin seçilse de 1999-2001 yıllannda ortak devleti uluslararası alanda Lu- kaşenko temsıl edecek. Rusya solunun sıcak baktığı Lu- kaşenko'nun, 2000 yılındaki Rusya (ya da ortak devlet) başkanlık seçimlennı kazanması ihtimali üzerinde du- ranlar da var. Vatanı satmak kârlı değil Geçen günlerde Rusya'da tarihsel bir yıldönümü iç burukluğuyla anımsandı. 130 yıl önce, 30 Mart 1867'de VVashington'da yapılan anlaşmayla Çar II. Aleksandr, Alaska'yı ('Rusya Amerikası'nı) ABD'ye satmıştı. O tarihte Kınm Savaşı'ndan sonra oldukça zor durumda bulunan Rusya açısından satışın bedeli çok büyük gibi görünüyordu: 7 milyon 200 bin dolar. Ancak ABD, bu işten yalnızca siyasal olarak değil, ekonomik açıdan da çok kazandı. Satıştan 30 yıl kadar sonra Alaska'da bulunan bin tonu aşkın altın, Rusya iktidannın yüzüne tokat gibi indi. Bu konu, sadece uzak tarihle ilgili değil. Bundan birkaç yıl önce Rusya basınında, bazı Batılı ülke ve şirketlerin, Sibirya'nın çeşıtlı bölgelerini "büyük paralarta" satın alma planlan yaptığı uzenne çeşıtlı yazılaryayımlanmıştı. Bugünlerde de bu tür "zorunlu adımlar"m gündeme gelebıleceğinı söyleyenler var. Bir grup radikal milliyetçi ise ABD'den Alaska'nın geri alınmasını talep ediyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle