Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
- 3MART1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
"SSK'de Kriz ve Çözüm" konulu panelde "Sosyal Güvenlik Raporu"na eleştiri yağdı
Diinya Bankası'na büyük tepldtstanbul Haber Servisi - Dünya
. Bankası ve ILO'nun hazırladığı
"Sosyal Güvenlik Raporu"nakar-
şı ılk tepkiler sendıka \e SSK ça-
lışanlarından gelmeye başladı.
Rapora karşı işbirliği içerisinde
olacaklannı belirten sendıkacılar,
SSKVie değişiklikJenn. ancak 5-
6 nısanda Ankara'da yapılacak
"SSK veSağJık Hizmetleri Kunıl-
tayı"nda kendıleri tarafından be-
lirlenecegini söylediler.
îşçı Partisi'nin düzcniediği
"SSK'de Kriz ve Çözüm" konulu
panel Mecıdıyeköy Kültür Mer-
kezı'nde yapıldı. Panele katılan
Çalışma \e Sosyal Güvenlik Ba-
kanlığı Müsteşar Yardımcısı Ah-
met Temıırieng, SSK'nın özel
sektörden 26.5 triiyon lıra. kamu
sektöriinden ise 19.3 trilyon lira
olmak üzere toplam 45.5 trilyon
lira prim alacağı olduğunu bildir-
di. Koalisyon hükümeti sırasında
SSK'de iyileştirilmeleri amaçla-
yan bir tasannin Meclis günde-
tnine sunulduğunu, ancak görü-
şülemediğini belirten Temurleng,
T B M M haien bu konuda yapüa-
bilecek i>ileştirmeleri gündeme
vakit kavbermeden sunabilecek
hazırhğa sahiptir" dedi. ICısa va-
dede alınacak hiçbir önlemin te-
mel sorunlan çözmeye yetmeye-
ceğini belirten Temurleng, şöyle
konuşru: "Devtetin SSK'ye katio-
sı ancak finansman açığı verme-
sinden sonra olmuştur. Çözüm
için alınması gereken önJemleri yj-
ne biz alırız. Bunun çözümünü
sağlayacak organlar Türkiye'nin
siyasi partileridir, Meclis'tir.
Emekiilik koşullan üzerinde fîi-
tursuzca oynanan oyunlara izin
verilmevecektir. SSK, idame ma-
li özerkİiği tam bir yönetime ka-
vuşmabdır."
"SSK sorunu bugün başlayan
bir sorun değiL Bu sorunu tribiin-
lerde maç seyreder gibi izteyen
sendikalar da sorumluluk altın-
dadır"diyenTürk-lş Istanbul Bi-
rinci Bölge Temsilcısı Faruk Bü-
yükkucak 1946 yilından bu yana
aynı yasayla idare edilen SSK Ya-
sası'nda emek lehine, mutlak su-
retle değişiklığe gidilmesi gerek-
tiğıni kaydetti. SSK'nin 19651e-
re kadarsüreklı bir finansman gir-
disi ıçerisıne sahip olduğu, ancak
bunun sermayeye "peşkeş çekil-
diği" eleştırisıni getiren Büyük-
kucak. "Edinilen bu girdiler, yüz-
de 2.5 faizlerie tutuldu. İleride
emekiilik olacağı düşünülmedi"
dedı.
Tüm ışçi sendikaları ile bu ko-
nuda dayanışmaya açık oldukJan-
nı belirten Büyükkucak. SSK'nın
IMF ve ILO kararlan ıle değil. 5-
6 nisan tanhinde Ankara'da yapı-
lacak "SSK ve Sağlık Hizmetlen
Kurultayı'nda alınacak kararlarla
yenileneceğini söyledi.
DİSK Gıda-lş Sendikası Ba;,-
kanıMehmet Mıhlacı ise konunun
7O'lı yıllarda Friedman tarafın-
dan söylenen, sosyal devletin ge-
n çekilmesı ve sosyal harcamala-
nn azaltılması olduğunu kaydet-
ti. Çözumün yenıden SSK'nin ku-
ruldugu I946yılınadönülmcsiilc
sağlanacağını söyleyen Mıhlacı,
"Prim ödeyen isçinin yanına, ka-
çak çaltştıralan 4 milyon işçinin si-
gortası yapılırsa hem sosyal gü-
venlik sağlanır hem de SSK kur-
tulur" dedi.
İstanbul Tabip Odası Yönetım
Kurulu üyesı Dr. Hikmet Çevik,
SSK'de yapılması dayatılanlann,
ılk a^amada direkt ilgili olan 23-
24 milyon insandan cok daha faz-
la. tüm Türkıye'nın sorunu oldu-
ğunu vurguladı. SSK'de yaşanan
sıkıntılan hastanelerdeçalışanla-
rın da duyduklannı. bu konuda
yapılacak her türlü mücadelede
iijçilcrle bırlıkte olacaklannı belir-
ten Çevik. şöyle konuştu:
"SSK 'de yapılacak her rürlü degi-
şiklik hemen sonra diğer sosyal
güvenlik kurumlannda da hiçbir
engelle karşılaşmadan \apılabilir.
Bunun için tüm sosyal güvenlik
kurumlannın biıieştirilmesi gere-
kir. Saldınnın temeli ideolojiktir.
Emeği dayanışmadan u/aklaştı-
rarak atomize etme ve böy lece ya-
pılacak her şeyi daha kolay yap-
maktır."
"Hangi taşı kaldırsak altından
IMF gibi finansman kunıluşlan
çıkıyor" dıye konuşan İşçı Partısı
Genel Başkan Yardımcısı Tayfun
Tabakoğlu, devletin halka. "La-
net obun bu SSK'ye" dedırtmek
ıstedığını söyledi. Tabakoğlu.
"Türkiye'de SSK'den emekiilik
yaşmın 35 olduğu, 15 yıl prim öde-
nip 35 yıl emckli olunduğu. SSK
gelirinin giderini karşılamadığı ve
artık devletin SSK y ükünü taşıya-
mayacagr savlarının tümüvlc
asılsız olduğunu. SSK belgeleny-
le açıkladı.
Valiliğe
öğretmen
protestosu
• Ankara Valiliği'nin Eğitim-Sen
hakkında kapatma istemiyle açtığı
dava, öğretmenler tarafından 9-13
mart günleri arasında
Güvenpark'ta yapılacak oturma
eylemiyle protesto edilecek.
GL'NEŞGURSON
ANKARA-Ankara Valiliği'nin, hukuki
olmadığı gerekçesiyle Eğıtim-Sen
hakkında kapatma istemiyle açtığı dava,
öğretmenler tarafından Güvenpark'ta
oturma eylemi gerçekleştırilerek protesto
edilecek. 5 ılden Ankara ya "Sendikal
llaklan Kullanma Yürüyüşü" yapacak
olan öğretmenler. 9-13 mart günlennde
yapacaklan eylemle "hukuk cinayerini"
sorgulamaya hazırlandıklannı bildirdiler.
Eğıtim-Sen Gencl Başkanı Kemal Bal.
sendıkanın kapatılması istemiyle açılan
davanın 13 martta yapılacak olan ikinci
duruşmasına kitlesel katılımın
gerçekleştirileceğini belirterek,
"Sendikamızın vasal olup olmadığı konıı
bile edilemez. Davava karşı, "Sendıkam
benımdır. kapatılamaz' anlayışı içinde
işlenen bu hukuk cinayetini
sorgulayacagız" dedı Bal, Egıtım-Sen'ın
dün düzenlenen 2. Tü/ük Kurult^yı'nın
açılışında, basına yaptığı açıklamada
öğretmenlerin eylem takvimi hakkında
bılgı verdi. Özgür ve demokratik çalışma
«rtamı sağlamak amacıyla kurulan
sendıkanın kapatılmak istendiğıni ifade
eden Bal sözlenni şöyle sürdürdü:
"Yıllardır bizlerin kaderini çizen bir avuç
mutiu azınlık yaşama ve çalışma
koşullanmı/ın belirienmesinde söz ve
karar sahibi olmamuı engeliemek için
saldınlannı giderek arttirmaktadır.
l luslararası M)/ieşmeler, yasallığımızı
onaylayan yüzlerce mahkeme karanna
rağmen. demokrasi düşmanı siyasi
yaklaşımlarfa sendikamızın yasallığını
tartışmak isteyenlere ce\abımız scrt
olacaktır" dıye konuştu. Sendıkanın yasal
olup olmadığının tartışılamayacağını da
savunan Bal ^unlan söyledi:
"Sendikanıızın içinde bulunduğu sürec,
kcndi yasalhğını kanıtlama sürcci değil,
çalışanlann (arafı olarak toplusözleşme
hakkımı/j kullanma sürecidir.
llaklanmıza kavuşmak için mücadelemizi
her gün biraz daha gelistirerek
sürdürmeve kararhyTZ."
feal, 9 mart tarihınde Jstanbul, Izmir.
Trabzon. Antalya ve Dıyarbakır
jllerinden başiayan bütün sendika
temsilcilennın katıldığı yürüyüşün
ardından. Ankara'da Güvenpark'ta tüm
şube temsilcileri ile gencl merkez
yöneticilennin katılacağı oturma
eyleminın başlatılacağını söyledi.
biztam
7 yılda 2200 işçi madenlere diri diri gömüldü
Kozlu faciasının 4AYKUT KÜÇÜKKAYA
LOKMAN HEKIM SAGLIK VAKFI
Levent
Tel (0212)264 07 40 278 95 36
Faks:(0212)278 70 62
Gebze
Tel : (0262) 744 19 09 744 44 83
Faks:(0262)744 44 82
Dörtyıl öncesiydi... Kozlu'datarihler I992
yılının 3 martını, saat!er20.03'i gösteriyordu.
Incirharmanı Ocağı'ndan Zonguldak'ın va-
roşlannda yankjlanan bir 'ses' duyuldu. Zon-
guldaklı, anlamıştı yerin altında bir şeylerin
kötü gittiğini. Ayaklar istemezcesine Koz-
lu'ya gidiyor, fakat hıç kimse inanmak ıste-
miyordu. Ancak olan olmuştu... Zonguldak'ın
denn toprakJan, bu kez 263 madencıyi ya-
şamdan alıp götürdü. Bize ise neleri yitirdiği-
mizin farkına varmadan yitirdiklerimize ye-
nilerini ekleyerek tükenmek kaldı, o kadar.
Dile kolay, 263 insan biranda 500 metre ye-
nn altında kalıyordu. Bir işçinin cesedi ise
ocaklardan bugüne kadar çıkartılamazken,
madencinin mezan yıne bir ocağın galensı
olmuştu. Kozlu'da dört yıl önce meydana ge-
len grizu faciası, tarih sayfalanna dünyada
meydana gelen en şiddetli maden patlaması
olarak geçtı.
En fazla kayıp
Kozlu'dakı facia, Türkiye'nin en fazla ka-
yıp verdiği maden kazası olarak da hafızala-
ra yerleşti.
Üç yıl sonra yine bir mart ayıydı. Maden-
cinin 'kara yazgBi' bu kez 26 mart I995'te
Yozgat'ın küçük ilçesi Sorgun'da ortaya çık-
tı. 37 maden işçisi, bir pazar gününün öğle-
den sonrası, kapatılması gereken Medsan Kö-
mür IşFetmesi'ne ait ocaklarda, toprağın 900
metre âltîna diri diri gömüldü.
Sahi!.. Kim biürdi 263 insanı'mızı yitirme-
den önce Zonguldak'ın şirin beldesi Koz-
lu'nun adını. Tıpkı Kandılli'nin. Gelik'in, Ar-
mutçuk'un, Karadon'un, Kireçlik'in, Yeni
Çeltek'in. Sorgun'un vediğerlerinin bilinme-
dıği gibi... Hep facialarla tanıdık bu yerleri.
Binlerce maden ışçisinin yitip gitmesı bizle-
re duymadığımız yerlerin adını öğretti.
1988-1995 yıllan arasında ülkemizde kö-
mür çıkanlan maden ocaklannda meydana
gelen göçük ve patlamalarda 2 bin 200'ün
üzerinde madenci hayatını kaybetti. Inanma-
yacaksınız ama Zonguldak yalnızca 1996 yı-
lının ilk iki ayında 14 madenciyi sessiz seda-
sız kaybetti. 1984-1995 yıllan arasında mey-
dana gelen kazalarda ise tam 68 bin madenci
yaralandı. Orhan Veti, yıllaröncegeldiğı Zon-
guldak 'ta, boşuna yazmamış şu dizeleri;
"Kara akar Zonguldak'ın deresi / Yüz ka-
rası değfl kömür karası / Böyk kazanılır ek-
mek parast"
Maden ocaklannda birbiri ardına yaşanan
facialar sonrası ülkemizin üst düzey yetkili-
leri tarafından demeçler verildi. Ancak ma-
denciyi kömür tozundan koruyacak 'maske-
ler' bile ahnmadı. Maden ocaklannda kulla-
nılan eski teknoloji ve güvenlik önlemlennin
yetersizliğine, göçük ve patlamalar sonrası
kurtarma ekipmanlannın yetersızlığı eklenin-
ce, yeraltındaki madenci için 'öhlm' kaçınıl-
maz son oldu Iş kazalan arasında kömür ma-
denciliği, yaklaşık yüzde 10'luk bir oranla ül-
kemizde. inşaat sektörünün ardından ikinci
BİZ insanların
bedenen, ruhen sağlıklı bir
yaşam hakkı olduğuna
inanıyoruz. Herkesin cinsiyeti,
dili, dini, ırkı, statüsü ve
ekonomik gücüne bakılmaksızın
bu haktan en etkin şekilde
yararlanması gerektiğini
düşünüy-oruz. Tam 10 yıldır
Gebze Beylıkbağında "nitelikli
sağlık hizmeti"nin hakkını
vererek, yüzbinlerce
dargelirlinin sağlık sorunlarını
çözüyoruz. Ücretsiz tedavi
edilen hasta sayısımn 10 yılda
50.000'e yaklaştığını göröyor;
düşünce ve uygulamalarımızda
ısrar ediyoruz.1986 yılında
3 idealist hekimle başlayan bu
proje, 10 yılda 37 hekim,
1 hastane ve 1 polikliniğe ulaştı.
Biz bu projeye gönül verdik; bir
yaşam tarzı oluşturduk;
y ü r ü t e c e ğ i z ! Gebze
Beylikbağı'nda başlayan
"herkese nitelikli sağlık hizmeti"
projemiz ilginizle büyüyecek,
desteğinizle genişleyecek.
Biz 10. yılımızda da sabit
fikirliyiz. Dostlar, ya siz?
1940tan günümüze
büyük maden kazalan
1942
1947
1955
1960
1965
1967
1972
1978
1983
1990
1992
1995
Yer
Kandilli
Kozlu
Gelik
Kozlu
Yeni Çeltek
Kandilli
Kozlu
Kireçlik
Armutçuk
Yeni Çeltek
Kozlu
Sorgun
Ölü
63
49
54
25
68
17
23
17
103
68
263
37
sırada yer alıyor. Türkıye. kömür ocaklannda
meydana gelen kazalarda dünyada binncı M-
rayı alırken. ton başına düşen ölüm oranında
ise Avrupa ülkelennc göre 10 kat daha fazla
insanını yıtiriyor. Kısacası ülkemizde maden-
cinin hayatı 'su'dan bıraz 'pahab'.
Bugün Kozlu'da. 26 martta Sorgun'da ye-
rin derinlıklerinde ekmeğe kazma sallarken
yıtirdığimız madencileri anacağız. Kuskusuz
bugün 'ateş'düştüğü yen yakacak. İnsan bir
an düşünmeden edemıvor. Yerin yüzlcrcc
metre altına inıp çalışmak. 'karaelmas'a kaz-
ma sallamak... Bizım bu saşkınlığımızı ma-
denci duymuş olacak. suskunca yanıt veriyor
"Çocukbnmgülsnndiyedost'' Hey!.. Korku-
suz yürek. bılmezsin ki sen; "Oysa sizin evde
gukn yok."
HAFTAM BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
137...
Bugün TBMM'de tam 137 imam okulu mezunu
milletvekilı var.
Bu ne demektır?
Her dört milletvekilınden birisi, bir din devletınin
gereklerine göre eğitim görmüş demektir. Laik hu-
kuku değil. islam hukukunu biliyor demektir. Laık bir
düzenı yadırgaması ve dine dayalı bir düzeni özle-
mesı "doğal" demektir.
İstanbul Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan ın "Bu
memlekette imam-hatıpli cumhurbaşkanı da ola-
cak" öngörüsüne adım adım yaklaşılıyor.
Cumhurıyet'te Ayşe Yıldınm'ın haberine göre bu-
gün 565 imam-hatip lisesı bulunuyor. Çiller hükü-
metinin verdiği ödünlerden alınan cesaretle, 200
okulun daha yapımına başlanmış durumda. 12 Ey-
lül'ün verdiği yetkilerle de sankları kafalarının içinde
olan valiler, harıl harıl yeni "sınıf" açıyorlar.
İmam okulu mezunlan valı, kaymakam. yargıç,
savcı, emniyet müdürü olduktan sonra nıçın cum-
hurbaşkanı da olamasın?
• • •
Eskı cumhurbaşkanlanndan Cevdet Sunay ne
demışti:
"Bugünkü okullarda yetışen gençlere ülke yöne-
timi teslim edilemez. Biz, laik okullara karşı ımam-
hatip okullanm bir seçenek olarak düşunuyoruz.
Devletin kilıt mevkılerine yerleştıreceğırnız kışıleri, bu
okullarda yetıştıreceğız!"
Imam-hatıplı bırcumhurbaşkantmızolsa, rahmet-
li Sunay'dan daha farklı birşey mt önerecek?
imam-hatıp mezunlarına kaymakam, yargıç, sav-
cı olma yolunu açan 12 Eylül dönemı henüz kapan-
mamıştı. İmam-hatıp kökenli bazı oğrencıler, üniver-
sitelerde Humeyni rejimini savunuyorlardı. Bu du-
rumu kendısine aktaran bir gazetecıye, zamanm
Cumhurbaşkanı Kenan Evren ne demişti:
"İmam-hatip okullarında lyi eğıtım verılıyor. O ço-
cuklardan zarar gelmez!"
ADD Marmaris Şubesi, kendisini toplantılarına ça-
ğırmama kararı almış, ama bugün ımam-hatipli bir
cumhurbaşkanımız olsa "Marmans emeklisi "nden
daha farklı şeyler mı söyleyecek?
Bir de şu tümceiere bakın.
"Türkıye laikliği dınsızlık olarak anlamış ve yanlış
tatbıkatlar yapmıştır... 1930'lardakı laıklık anlayışını
yanlış olarak görüyorum."
Bu sözler kıme aıt?
Şımdıkı Sayın Cumhurbaşkanımıza.
"Yüzde 99'u Müslüman olan halkımızın, çocukla-
rına dinı öğretmek hakkı vardır" dıye imam-hatıp
okullarını tüm yurda yayan. "Kızlar imam olamaz,
ama hatip olabilir" dıyerek, meslek lisesi olarak açıl-
mış bu okullara kızların da alınmasmı savunan Sa-
yın Demirel e
imam-hatıplı bir cumhurbaşkanımız olsa bundan
farklı ne söyleyebılırdı?
• • •
Bu cumhurbaşkanları defilesınde . Atatürk, Inö-
nü, Gürsel ve Korutürk dışındakiler arasında bir ay-
rım yapmak haksızlık olur.
"Siz ıstersenız hilafetı bile gerı get/nrsınız" dıyen-
ler. şeyhlerı, tarikat reislerını oy deposu olarak gö-
renler hıç unutulabılır mı? "Bu memlekatte şapka
giymedıklerı ıçın insanlarasıldı" dıyen, dıyebilen bir
rahmetlı Özal hıç unutulabilir mı?
Yunan serpuşu "fes" olarak alınırken "Dın elden
gıdıyor!" dıye bağıranların.. fes yasaklanırken. gene
"Dın elden gıdıyor!" dıye ayaklananların arkasında-
ki zıhnıyet çok mu farkhydı?
Dört cumhurbaşkanı dışında, Kemalizme ınanmiş
hiçbir cumhurbaşkanı gelmedı bu ülkeye.. Ama -
tüm ıhanetlere karşın- Ataturk ün kurduğu Cumhu-
riyet hala dırenıyor.
Ve dırenecek!
imam-hatıplı bir cumhurbaşkanı, bu "manzara-ı
umumıye"öe neyı değıştirır kı?
Asıl tehlıke, sarığı kafalarının üzennde oianlardan
gelmez; kafalarının içinde oianlardan gelır!.. Beyin-
lerının üzerini sarıkla ortmuş, kapatmış oianlardan
gelir!
Eğitime katkı payı
Davaya yürütmeyi
durdurma karan
İstanbul Haber Senûi -
Eğıtimc katkı payı
konusunda İstanbul 5. ve
6. idare mahkemeleri
birbınylc (,'eh'jen kararlar
alırken CHP İstanbul İ!
Ba^kanlığı. \elılere
"Katkı pavı ödemeyin"
çağnsında bulundu.
îstanbul 5 İdare
Harç arbşları, enflasyonu kadadı
EMt.NE KAPLAN
ANKARA - Yükseköğre-
tım Kurulu (YÖK) ve Mülı
Eğıtım Bakanlıgı. her yıl
oranlan arttınlan yükseköğ-
retim katkı paylannın fazla
olmadığını savunarak, harç-
lan protesto eden öğrencılen
"siyaset yapmak"Ia suçlar-
ken. 1990-1996 yıllan arasın-
da katkı paylanna yapılan
zam oranı, enflasyonu katla-
dı. 1990-1995 dötîemindetü-
ketici fiyatlan 31 kat artar-
ken, aynı dönemlerde harçlar
75 kat yükseltıldi. 1990-1991
öğretim yılında 200 bin lira
olan tıp fakültelerine uygula-
nan harç miktan geçen yıl 15
milyon liraya çıkanldı. Katkı
paylanndaki en yüksek oran-
lı artış 1992 yılında uygulan-
dı. Enflasyonun yıllık yüzde
66 düzeyinde gerçekleştığı
1992 yılında. harçlara yüzde
300-900 oranlannda zam ya-
pıldı.
Yükseköğretimde 1985 yı-
lından başlayarak uygulama-
ya konulan katkı payınayapı-
İan zamlar, yüksek enflasyon
oranlannı da gende bıraktı.
De\ letın. uzun pazarlıklardan
sonra ücretlenne düşük oran-
larda zam yaptığı memur ve
ıscilenn çocuklannın ağırlık-
lı olarak oluşturduğu I mılyo-
nun üzenndeki öğrenci kesı-
mınden alınan katkı payına
enflasyonu katlayan oranlar-
da zam yapması dıkkat çektı.
YÖK verilerinden harekctle
yıllara göre katkı paylarına
yapılan zam ile enflasyon
oranlan şöyle.
1991-1992 öğretim >ıh: Tü-
ketıci fiyatlannın yüzde 71.1
oranında arttıği 1991 yılında
harçlar yüzde 50 arttınldı.
1992-1993 öğretim yılı:
Yüzde 66 oranında enflasyo-
nun gerçekleştıği 1992 yılın-
da harç miktarlan vüzde 300
ıle yüzde 900 oranlannda
yükseltıldi.
I993-I994ögrefimyıü: Tü-
keticı fiyatlannın yüzde 71.1
oranında arttığı 1993 yılında
harçlaryüzde lOOyükseltildı.
1994-1995 öğretim yıh: Tü-
ketıcı fiyatlarında yüzde
125.5 oranında artış yaşanan
1994 yılında harçlaryüzde 54
düzeyinde yükseltıldi.
1995-1996 öğretim yılı:
1995 yılında tüketicı fiyatla-
nndaki artışlar yü/de 78 9
düzeyinde gerçekleşirken.
harç miktarlan yüzde 300
oranında arttınldı.
Tüketicı fiyatlan 1990-
1995 dönemindc y üzde 3 bin
18oranındayüki>elı^lc31 kat
artarken. aynı dönemlerde
harç miktarlarındakı artış
yüzde 7 bin 400 oranında ar-
tışla 75 kat yükseldı. Bazı
okullarda ögrencılenn katkı
oranlan şöyle: "Tıpfakültek^
ri: V ü/de 4.16. de\ let konser-
vahıvan: Yüıde 5, diş\eecza-
cılıkfakütteleri: NiL«lc9.6.ve-
terineriik fakültelcri: Yüzdt>
6.6. mühendislik. nıimarlık.
iıısaat. makine. madtn, /iraat
ve orman fakültclıri: yüzde
10, eğitim biümleri \e fen fa-
külteleri: yüzde 7.7. hukuk fa-
külteleri: yüzde 11.6,dil ve ta-
rih-coğrarva fakülteleri: Yüz-
de 14, Açıköğrt'tim Kakültesi:
V üzde 50."
Öğrencilere destek şürayor
İstanbul Haber Servisi - Üniversite
öğrencilen. harçlara karşı yaptıklan son
eylemin provoke edildığını söylediler.
.Özgürİük ve Dayanışma Partisi'nden
(ÖDP) yapılan açıklamada da polisin
öğrencilere saldmsi, rektörlüğün ve hü-
kümetin bu konudaki tutumu kınanarak
eğitimin herkes için para ödemeden ya-
rarianacağı bir hak haline gelene dek
öğrenci harçlannı devletin ödemesi ge-
rektiği belirtildi.
Öğrenci Inisiyatifi Platformu adına
dün Galatarasay'da kayıp ailelerin otur-
ma eylemi sırasında açıklama yapan
Tuncay Tap, Beyaat'ta işgale dönüşen
eylem sonrasında 100'e yakjn öğrenci-
nin gözalona alındjğını belirterek arka-
daşlannın can güvenliginden kuşku
duyduklannı kaydetti. Ozerk üniversi-
te, kredilerin arttınfması ve harçlann
kaldmlması amacıyla demokratik ey-
lemler yaptıklannı söyleyen Top, son
eylemlerinin provoke edildığını belirt-
ti.
Özgürlük ve Dayanjşma Partisi'nce
(ÖDP) yapılan açıklamada da polisin
saldınlan. rektörlüğün ve hükümetin bu
konudaki tutumlan kınandı. Polisin üni-
versiteden çıkması ve eğitimin herkes
için para ödemeden yararlanacağı bir
hak haline gelene kadar öğrencilerin
harçlannt devletin ödemesi gerektiği
belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
"Öğrencilerin nıunatabıpoiisdeğit,rek-
tördür. Öğrencilerin haklı \c meşnı ta-
lepleri karşLsında potisin devreye sokui-
ması bir şjddet uygulamasıdır. Harçla-
nnı ödemeycnlcrin ka\rtlannıntazelen-
memesi eğitim hakkıran «aspıdır. Soru-
nu n çözümü için konunun nıuhatabı
olan kişi ve kurumlann öğrcnci temsil-
cileri ile görüşmeleri ve çözüm doğrul-
tusunda adım atmalan gereklkür.' Bu
arada, Halkm Hukuk Bürosu. gözaltma
alınan öğrencilerden Beyazıt Karako-
lu'nda bulunanlann listesini açıkladı.
Açıklamada, öncekı gün üniversite
önûnden gözalrına ahnan 20 öğrencınin
"TopJanü ve Gösteri Yasası'na muhale-
fet", "görevli dört polis memurunu (bi-
ri emniyet amiri) varaiamak, çevredeki
araç ve mallara zarar \ermek" ve "gö-
roli m«murlara mukavemet"le suçlan-
dıklan belirtildi. Gözaltma alınan öğ-
rencilerin adlan şöyle: "Mesude Ekcn,
Olkü AMşer, Çağdaş Kaya, Onur .Anı!
Akran, FadimeÖzdemir.Conca Çoban,
Dilek Işık. Anadol Bora Çelik, İrfan
Özen. Metin Karapınar. Osman Sai-
man, Kurtulu^ Kubilay Erda. Erol De-
de, Ozgün Mesııt >anar,Can Kara,Fey-
yaz .Akı, Tolga Gürdağlı, Birsen Kop-
maz (polk köpeği kolunu ısırdığındân
yarahi Banş Etayram (katksında delik ve
yaralarvnr). Ban; Dcmir(kafasındadc-
îikveyaralarvar)."
Mahkemcsı. Turhan Özlü
adlı \elı taralindan açılan
da\ada yürütmeyi
durdurma kararı aldı.
İstanbul 6. İdare
Mahkemesı ısc bırdığcr
veiı Ağa Demir
tarafından açılan davada,
yürütmeyi durdurma
istemınt rcddcttı.
İstanbul Mıllı Eğıtım
Müdürlüğü'ncc bu
kcnuda yapılan
açıklamada *ö\ lc dcnıldı:
"MüdürlüğünıüA daha
önce 1994-1995 öğretim
> ılı için ha/ırlanan
•Eğitime Katkı Pavı
'S'önergesi' hakkında
vcrilen yürütmeyi
durdurma kararında,
gerekçe olarak "katkının
zorunlu olmasının"
gösterilmesi üzerine, 4
Ocakl996tarihinde.
1995-1996 öğretim > ılı için
hazııianan yönergenin 6.
maddesi ile geçici 2.
maddesinin 3. fıkrasını
değiştirerek "eğitime
katkı payını istcğc bağlı"
halc getirmiştir. Bu
değişiklikle. yüriitmenin
durdurulma jjerekçesi
ortadan kaldırılmıştır.
Turhan Özlü tarafından
açılan davada verilen
yürütmeyi durdurma
karanna
müdüriüğümüzce gerekli
yasal itiraz yapılacaktırT
CHPGençlıklen Sorumlu
İl Başkan Yardımcısı
Rüştü Altıner de dün
şaptığı açıklamada.
"Katkı payı adı altında
ncrcdeyse zurla tahsil
edilen. \erilmediği
durumlarda Isc
öğrencilen >e onlann
velilerini rencide ve taciz
edici davranışlarla karşı
karşıya getiren bu parayı,
ödemek zorunda
değilsini/*" dedı.