04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
- 3MART1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER "SSK'de Kriz ve Çözüm" konulu panelde "Sosyal Güvenlik Raporu"na eleştiri yağdı Diinya Bankası'na büyük tepldtstanbul Haber Servisi - Dünya . Bankası ve ILO'nun hazırladığı "Sosyal Güvenlik Raporu"nakar- şı ılk tepkiler sendıka \e SSK ça- lışanlarından gelmeye başladı. Rapora karşı işbirliği içerisinde olacaklannı belirten sendıkacılar, SSKVie değişiklikJenn. ancak 5- 6 nısanda Ankara'da yapılacak "SSK veSağJık Hizmetleri Kunıl- tayı"nda kendıleri tarafından be- lirlenecegini söylediler. îşçı Partisi'nin düzcniediği "SSK'de Kriz ve Çözüm" konulu panel Mecıdıyeköy Kültür Mer- kezı'nde yapıldı. Panele katılan Çalışma \e Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı Müsteşar Yardımcısı Ah- met Temıırieng, SSK'nın özel sektörden 26.5 triiyon lıra. kamu sektöriinden ise 19.3 trilyon lira olmak üzere toplam 45.5 trilyon lira prim alacağı olduğunu bildir- di. Koalisyon hükümeti sırasında SSK'de iyileştirilmeleri amaçla- yan bir tasannin Meclis günde- tnine sunulduğunu, ancak görü- şülemediğini belirten Temurleng, T B M M haien bu konuda yapüa- bilecek i>ileştirmeleri gündeme vakit kavbermeden sunabilecek hazırhğa sahiptir" dedi. ICısa va- dede alınacak hiçbir önlemin te- mel sorunlan çözmeye yetmeye- ceğini belirten Temurleng, şöyle konuşru: "Devtetin SSK'ye katio- sı ancak finansman açığı verme- sinden sonra olmuştur. Çözüm için alınması gereken önJemleri yj- ne biz alırız. Bunun çözümünü sağlayacak organlar Türkiye'nin siyasi partileridir, Meclis'tir. Emekiilik koşullan üzerinde fîi- tursuzca oynanan oyunlara izin verilmevecektir. SSK, idame ma- li özerkİiği tam bir yönetime ka- vuşmabdır." "SSK sorunu bugün başlayan bir sorun değiL Bu sorunu tribiin- lerde maç seyreder gibi izteyen sendikalar da sorumluluk altın- dadır"diyenTürk-lş Istanbul Bi- rinci Bölge Temsilcısı Faruk Bü- yükkucak 1946 yilından bu yana aynı yasayla idare edilen SSK Ya- sası'nda emek lehine, mutlak su- retle değişiklığe gidilmesi gerek- tiğıni kaydetti. SSK'nin 19651e- re kadarsüreklı bir finansman gir- disi ıçerisıne sahip olduğu, ancak bunun sermayeye "peşkeş çekil- diği" eleştırisıni getiren Büyük- kucak. "Edinilen bu girdiler, yüz- de 2.5 faizlerie tutuldu. İleride emekiilik olacağı düşünülmedi" dedı. Tüm ışçi sendikaları ile bu ko- nuda dayanışmaya açık oldukJan- nı belirten Büyükkucak. SSK'nın IMF ve ILO kararlan ıle değil. 5- 6 nisan tanhinde Ankara'da yapı- lacak "SSK ve Sağlık Hizmetlen Kurultayı'nda alınacak kararlarla yenileneceğini söyledi. DİSK Gıda-lş Sendikası Ba;,- kanıMehmet Mıhlacı ise konunun 7O'lı yıllarda Friedman tarafın- dan söylenen, sosyal devletin ge- n çekilmesı ve sosyal harcamala- nn azaltılması olduğunu kaydet- ti. Çözumün yenıden SSK'nin ku- ruldugu I946yılınadönülmcsiilc sağlanacağını söyleyen Mıhlacı, "Prim ödeyen isçinin yanına, ka- çak çaltştıralan 4 milyon işçinin si- gortası yapılırsa hem sosyal gü- venlik sağlanır hem de SSK kur- tulur" dedi. İstanbul Tabip Odası Yönetım Kurulu üyesı Dr. Hikmet Çevik, SSK'de yapılması dayatılanlann, ılk a^amada direkt ilgili olan 23- 24 milyon insandan cok daha faz- la. tüm Türkıye'nın sorunu oldu- ğunu vurguladı. SSK'de yaşanan sıkıntılan hastanelerdeçalışanla- rın da duyduklannı. bu konuda yapılacak her türlü mücadelede iijçilcrle bırlıkte olacaklannı belir- ten Çevik. şöyle konuştu: "SSK 'de yapılacak her rürlü degi- şiklik hemen sonra diğer sosyal güvenlik kurumlannda da hiçbir engelle karşılaşmadan \apılabilir. Bunun için tüm sosyal güvenlik kurumlannın biıieştirilmesi gere- kir. Saldınnın temeli ideolojiktir. Emeği dayanışmadan u/aklaştı- rarak atomize etme ve böy lece ya- pılacak her şeyi daha kolay yap- maktır." "Hangi taşı kaldırsak altından IMF gibi finansman kunıluşlan çıkıyor" dıye konuşan İşçı Partısı Genel Başkan Yardımcısı Tayfun Tabakoğlu, devletin halka. "La- net obun bu SSK'ye" dedırtmek ıstedığını söyledi. Tabakoğlu. "Türkiye'de SSK'den emekiilik yaşmın 35 olduğu, 15 yıl prim öde- nip 35 yıl emckli olunduğu. SSK gelirinin giderini karşılamadığı ve artık devletin SSK y ükünü taşıya- mayacagr savlarının tümüvlc asılsız olduğunu. SSK belgeleny- le açıkladı. Valiliğe öğretmen protestosu • Ankara Valiliği'nin Eğitim-Sen hakkında kapatma istemiyle açtığı dava, öğretmenler tarafından 9-13 mart günleri arasında Güvenpark'ta yapılacak oturma eylemiyle protesto edilecek. GL'NEŞGURSON ANKARA-Ankara Valiliği'nin, hukuki olmadığı gerekçesiyle Eğıtim-Sen hakkında kapatma istemiyle açtığı dava, öğretmenler tarafından Güvenpark'ta oturma eylemi gerçekleştırilerek protesto edilecek. 5 ılden Ankara ya "Sendikal llaklan Kullanma Yürüyüşü" yapacak olan öğretmenler. 9-13 mart günlennde yapacaklan eylemle "hukuk cinayerini" sorgulamaya hazırlandıklannı bildirdiler. Eğıtim-Sen Gencl Başkanı Kemal Bal. sendıkanın kapatılması istemiyle açılan davanın 13 martta yapılacak olan ikinci duruşmasına kitlesel katılımın gerçekleştirileceğini belirterek, "Sendikamızın vasal olup olmadığı konıı bile edilemez. Davava karşı, "Sendıkam benımdır. kapatılamaz' anlayışı içinde işlenen bu hukuk cinayetini sorgulayacagız" dedı Bal, Egıtım-Sen'ın dün düzenlenen 2. Tü/ük Kurult^yı'nın açılışında, basına yaptığı açıklamada öğretmenlerin eylem takvimi hakkında bılgı verdi. Özgür ve demokratik çalışma «rtamı sağlamak amacıyla kurulan sendıkanın kapatılmak istendiğıni ifade eden Bal sözlenni şöyle sürdürdü: "Yıllardır bizlerin kaderini çizen bir avuç mutiu azınlık yaşama ve çalışma koşullanmı/ın belirienmesinde söz ve karar sahibi olmamuı engeliemek için saldınlannı giderek arttirmaktadır. l luslararası M)/ieşmeler, yasallığımızı onaylayan yüzlerce mahkeme karanna rağmen. demokrasi düşmanı siyasi yaklaşımlarfa sendikamızın yasallığını tartışmak isteyenlere ce\abımız scrt olacaktır" dıye konuştu. Sendıkanın yasal olup olmadığının tartışılamayacağını da savunan Bal ^unlan söyledi: "Sendikanıızın içinde bulunduğu sürec, kcndi yasalhğını kanıtlama sürcci değil, çalışanlann (arafı olarak toplusözleşme hakkımı/j kullanma sürecidir. llaklanmıza kavuşmak için mücadelemizi her gün biraz daha gelistirerek sürdürmeve kararhyTZ." feal, 9 mart tarihınde Jstanbul, Izmir. Trabzon. Antalya ve Dıyarbakır jllerinden başiayan bütün sendika temsilcilennın katıldığı yürüyüşün ardından. Ankara'da Güvenpark'ta tüm şube temsilcileri ile gencl merkez yöneticilennin katılacağı oturma eyleminın başlatılacağını söyledi. biztam 7 yılda 2200 işçi madenlere diri diri gömüldü Kozlu faciasının 4AYKUT KÜÇÜKKAYA LOKMAN HEKIM SAGLIK VAKFI Levent Tel (0212)264 07 40 278 95 36 Faks:(0212)278 70 62 Gebze Tel : (0262) 744 19 09 744 44 83 Faks:(0262)744 44 82 Dörtyıl öncesiydi... Kozlu'datarihler I992 yılının 3 martını, saat!er20.03'i gösteriyordu. Incirharmanı Ocağı'ndan Zonguldak'ın va- roşlannda yankjlanan bir 'ses' duyuldu. Zon- guldaklı, anlamıştı yerin altında bir şeylerin kötü gittiğini. Ayaklar istemezcesine Koz- lu'ya gidiyor, fakat hıç kimse inanmak ıste- miyordu. Ancak olan olmuştu... Zonguldak'ın denn toprakJan, bu kez 263 madencıyi ya- şamdan alıp götürdü. Bize ise neleri yitirdiği- mizin farkına varmadan yitirdiklerimize ye- nilerini ekleyerek tükenmek kaldı, o kadar. Dile kolay, 263 insan biranda 500 metre ye- nn altında kalıyordu. Bir işçinin cesedi ise ocaklardan bugüne kadar çıkartılamazken, madencinin mezan yıne bir ocağın galensı olmuştu. Kozlu'da dört yıl önce meydana ge- len grizu faciası, tarih sayfalanna dünyada meydana gelen en şiddetli maden patlaması olarak geçtı. En fazla kayıp Kozlu'dakı facia, Türkiye'nin en fazla ka- yıp verdiği maden kazası olarak da hafızala- ra yerleşti. Üç yıl sonra yine bir mart ayıydı. Maden- cinin 'kara yazgBi' bu kez 26 mart I995'te Yozgat'ın küçük ilçesi Sorgun'da ortaya çık- tı. 37 maden işçisi, bir pazar gününün öğle- den sonrası, kapatılması gereken Medsan Kö- mür IşFetmesi'ne ait ocaklarda, toprağın 900 metre âltîna diri diri gömüldü. Sahi!.. Kim biürdi 263 insanı'mızı yitirme- den önce Zonguldak'ın şirin beldesi Koz- lu'nun adını. Tıpkı Kandılli'nin. Gelik'in, Ar- mutçuk'un, Karadon'un, Kireçlik'in, Yeni Çeltek'in. Sorgun'un vediğerlerinin bilinme- dıği gibi... Hep facialarla tanıdık bu yerleri. Binlerce maden ışçisinin yitip gitmesı bizle- re duymadığımız yerlerin adını öğretti. 1988-1995 yıllan arasında ülkemizde kö- mür çıkanlan maden ocaklannda meydana gelen göçük ve patlamalarda 2 bin 200'ün üzerinde madenci hayatını kaybetti. Inanma- yacaksınız ama Zonguldak yalnızca 1996 yı- lının ilk iki ayında 14 madenciyi sessiz seda- sız kaybetti. 1984-1995 yıllan arasında mey- dana gelen kazalarda ise tam 68 bin madenci yaralandı. Orhan Veti, yıllaröncegeldiğı Zon- guldak 'ta, boşuna yazmamış şu dizeleri; "Kara akar Zonguldak'ın deresi / Yüz ka- rası değfl kömür karası / Böyk kazanılır ek- mek parast" Maden ocaklannda birbiri ardına yaşanan facialar sonrası ülkemizin üst düzey yetkili- leri tarafından demeçler verildi. Ancak ma- denciyi kömür tozundan koruyacak 'maske- ler' bile ahnmadı. Maden ocaklannda kulla- nılan eski teknoloji ve güvenlik önlemlennin yetersizliğine, göçük ve patlamalar sonrası kurtarma ekipmanlannın yetersızlığı eklenin- ce, yeraltındaki madenci için 'öhlm' kaçınıl- maz son oldu Iş kazalan arasında kömür ma- denciliği, yaklaşık yüzde 10'luk bir oranla ül- kemizde. inşaat sektörünün ardından ikinci BİZ insanların bedenen, ruhen sağlıklı bir yaşam hakkı olduğuna inanıyoruz. Herkesin cinsiyeti, dili, dini, ırkı, statüsü ve ekonomik gücüne bakılmaksızın bu haktan en etkin şekilde yararlanması gerektiğini düşünüy-oruz. Tam 10 yıldır Gebze Beylıkbağında "nitelikli sağlık hizmeti"nin hakkını vererek, yüzbinlerce dargelirlinin sağlık sorunlarını çözüyoruz. Ücretsiz tedavi edilen hasta sayısımn 10 yılda 50.000'e yaklaştığını göröyor; düşünce ve uygulamalarımızda ısrar ediyoruz.1986 yılında 3 idealist hekimle başlayan bu proje, 10 yılda 37 hekim, 1 hastane ve 1 polikliniğe ulaştı. Biz bu projeye gönül verdik; bir yaşam tarzı oluşturduk; y ü r ü t e c e ğ i z ! Gebze Beylikbağı'nda başlayan "herkese nitelikli sağlık hizmeti" projemiz ilginizle büyüyecek, desteğinizle genişleyecek. Biz 10. yılımızda da sabit fikirliyiz. Dostlar, ya siz? 1940tan günümüze büyük maden kazalan 1942 1947 1955 1960 1965 1967 1972 1978 1983 1990 1992 1995 Yer Kandilli Kozlu Gelik Kozlu Yeni Çeltek Kandilli Kozlu Kireçlik Armutçuk Yeni Çeltek Kozlu Sorgun Ölü 63 49 54 25 68 17 23 17 103 68 263 37 sırada yer alıyor. Türkıye. kömür ocaklannda meydana gelen kazalarda dünyada binncı M- rayı alırken. ton başına düşen ölüm oranında ise Avrupa ülkelennc göre 10 kat daha fazla insanını yıtiriyor. Kısacası ülkemizde maden- cinin hayatı 'su'dan bıraz 'pahab'. Bugün Kozlu'da. 26 martta Sorgun'da ye- rin derinlıklerinde ekmeğe kazma sallarken yıtirdığimız madencileri anacağız. Kuskusuz bugün 'ateş'düştüğü yen yakacak. İnsan bir an düşünmeden edemıvor. Yerin yüzlcrcc metre altına inıp çalışmak. 'karaelmas'a kaz- ma sallamak... Bizım bu saşkınlığımızı ma- denci duymuş olacak. suskunca yanıt veriyor "Çocukbnmgülsnndiyedost'' Hey!.. Korku- suz yürek. bılmezsin ki sen; "Oysa sizin evde gukn yok." HAFTAM BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI 137... Bugün TBMM'de tam 137 imam okulu mezunu milletvekilı var. Bu ne demektır? Her dört milletvekilınden birisi, bir din devletınin gereklerine göre eğitim görmüş demektir. Laik hu- kuku değil. islam hukukunu biliyor demektir. Laık bir düzenı yadırgaması ve dine dayalı bir düzeni özle- mesı "doğal" demektir. İstanbul Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan ın "Bu memlekette imam-hatıpli cumhurbaşkanı da ola- cak" öngörüsüne adım adım yaklaşılıyor. Cumhurıyet'te Ayşe Yıldınm'ın haberine göre bu- gün 565 imam-hatip lisesı bulunuyor. Çiller hükü- metinin verdiği ödünlerden alınan cesaretle, 200 okulun daha yapımına başlanmış durumda. 12 Ey- lül'ün verdiği yetkilerle de sankları kafalarının içinde olan valiler, harıl harıl yeni "sınıf" açıyorlar. İmam okulu mezunlan valı, kaymakam. yargıç, savcı, emniyet müdürü olduktan sonra nıçın cum- hurbaşkanı da olamasın? • • • Eskı cumhurbaşkanlanndan Cevdet Sunay ne demışti: "Bugünkü okullarda yetışen gençlere ülke yöne- timi teslim edilemez. Biz, laik okullara karşı ımam- hatip okullanm bir seçenek olarak düşunuyoruz. Devletin kilıt mevkılerine yerleştıreceğırnız kışıleri, bu okullarda yetıştıreceğız!" Imam-hatıplı bırcumhurbaşkantmızolsa, rahmet- li Sunay'dan daha farklı birşey mt önerecek? imam-hatıp mezunlarına kaymakam, yargıç, sav- cı olma yolunu açan 12 Eylül dönemı henüz kapan- mamıştı. İmam-hatıp kökenli bazı oğrencıler, üniver- sitelerde Humeyni rejimini savunuyorlardı. Bu du- rumu kendısine aktaran bir gazetecıye, zamanm Cumhurbaşkanı Kenan Evren ne demişti: "İmam-hatip okullarında lyi eğıtım verılıyor. O ço- cuklardan zarar gelmez!" ADD Marmaris Şubesi, kendisini toplantılarına ça- ğırmama kararı almış, ama bugün ımam-hatipli bir cumhurbaşkanımız olsa "Marmans emeklisi "nden daha farklı şeyler mı söyleyecek? Bir de şu tümceiere bakın. "Türkıye laikliği dınsızlık olarak anlamış ve yanlış tatbıkatlar yapmıştır... 1930'lardakı laıklık anlayışını yanlış olarak görüyorum." Bu sözler kıme aıt? Şımdıkı Sayın Cumhurbaşkanımıza. "Yüzde 99'u Müslüman olan halkımızın, çocukla- rına dinı öğretmek hakkı vardır" dıye imam-hatıp okullarını tüm yurda yayan. "Kızlar imam olamaz, ama hatip olabilir" dıyerek, meslek lisesi olarak açıl- mış bu okullara kızların da alınmasmı savunan Sa- yın Demirel e imam-hatıplı bir cumhurbaşkanımız olsa bundan farklı ne söyleyebılırdı? • • • Bu cumhurbaşkanları defilesınde . Atatürk, Inö- nü, Gürsel ve Korutürk dışındakiler arasında bir ay- rım yapmak haksızlık olur. "Siz ıstersenız hilafetı bile gerı get/nrsınız" dıyen- ler. şeyhlerı, tarikat reislerını oy deposu olarak gö- renler hıç unutulabılır mı? "Bu memlekatte şapka giymedıklerı ıçın insanlarasıldı" dıyen, dıyebilen bir rahmetlı Özal hıç unutulabilir mı? Yunan serpuşu "fes" olarak alınırken "Dın elden gıdıyor!" dıye bağıranların.. fes yasaklanırken. gene "Dın elden gıdıyor!" dıye ayaklananların arkasında- ki zıhnıyet çok mu farkhydı? Dört cumhurbaşkanı dışında, Kemalizme ınanmiş hiçbir cumhurbaşkanı gelmedı bu ülkeye.. Ama - tüm ıhanetlere karşın- Ataturk ün kurduğu Cumhu- riyet hala dırenıyor. Ve dırenecek! imam-hatıplı bir cumhurbaşkanı, bu "manzara-ı umumıye"öe neyı değıştirır kı? Asıl tehlıke, sarığı kafalarının üzennde oianlardan gelmez; kafalarının içinde oianlardan gelır!.. Beyin- lerının üzerini sarıkla ortmuş, kapatmış oianlardan gelir! Eğitime katkı payı Davaya yürütmeyi durdurma karan İstanbul Haber Senûi - Eğıtimc katkı payı konusunda İstanbul 5. ve 6. idare mahkemeleri birbınylc (,'eh'jen kararlar alırken CHP İstanbul İ! Ba^kanlığı. \elılere "Katkı pavı ödemeyin" çağnsında bulundu. îstanbul 5 İdare Harç arbşları, enflasyonu kadadı EMt.NE KAPLAN ANKARA - Yükseköğre- tım Kurulu (YÖK) ve Mülı Eğıtım Bakanlıgı. her yıl oranlan arttınlan yükseköğ- retim katkı paylannın fazla olmadığını savunarak, harç- lan protesto eden öğrencılen "siyaset yapmak"Ia suçlar- ken. 1990-1996 yıllan arasın- da katkı paylanna yapılan zam oranı, enflasyonu katla- dı. 1990-1995 dötîemindetü- ketici fiyatlan 31 kat artar- ken, aynı dönemlerde harçlar 75 kat yükseltıldi. 1990-1991 öğretim yılında 200 bin lira olan tıp fakültelerine uygula- nan harç miktan geçen yıl 15 milyon liraya çıkanldı. Katkı paylanndaki en yüksek oran- lı artış 1992 yılında uygulan- dı. Enflasyonun yıllık yüzde 66 düzeyinde gerçekleştığı 1992 yılında. harçlara yüzde 300-900 oranlannda zam ya- pıldı. Yükseköğretimde 1985 yı- lından başlayarak uygulama- ya konulan katkı payınayapı- İan zamlar, yüksek enflasyon oranlannı da gende bıraktı. De\ letın. uzun pazarlıklardan sonra ücretlenne düşük oran- larda zam yaptığı memur ve ıscilenn çocuklannın ağırlık- lı olarak oluşturduğu I mılyo- nun üzenndeki öğrenci kesı- mınden alınan katkı payına enflasyonu katlayan oranlar- da zam yapması dıkkat çektı. YÖK verilerinden harekctle yıllara göre katkı paylarına yapılan zam ile enflasyon oranlan şöyle. 1991-1992 öğretim >ıh: Tü- ketıci fiyatlannın yüzde 71.1 oranında arttıği 1991 yılında harçlar yüzde 50 arttınldı. 1992-1993 öğretim yılı: Yüzde 66 oranında enflasyo- nun gerçekleştıği 1992 yılın- da harç miktarlan vüzde 300 ıle yüzde 900 oranlannda yükseltıldi. I993-I994ögrefimyıü: Tü- keticı fiyatlannın yüzde 71.1 oranında arttığı 1993 yılında harçlaryüzde lOOyükseltildı. 1994-1995 öğretim yıh: Tü- ketıcı fiyatlarında yüzde 125.5 oranında artış yaşanan 1994 yılında harçlaryüzde 54 düzeyinde yükseltıldi. 1995-1996 öğretim yılı: 1995 yılında tüketicı fiyatla- nndaki artışlar yü/de 78 9 düzeyinde gerçekleşirken. harç miktarlan yüzde 300 oranında arttınldı. Tüketicı fiyatlan 1990- 1995 dönemindc y üzde 3 bin 18oranındayüki>elı^lc31 kat artarken. aynı dönemlerde harç miktarlarındakı artış yüzde 7 bin 400 oranında ar- tışla 75 kat yükseldı. Bazı okullarda ögrencılenn katkı oranlan şöyle: "Tıpfakültek^ ri: V ü/de 4.16. de\ let konser- vahıvan: Yüıde 5, diş\eecza- cılıkfakütteleri: NiL«lc9.6.ve- terineriik fakültelcri: Yüzdt> 6.6. mühendislik. nıimarlık. iıısaat. makine. madtn, /iraat ve orman fakültclıri: yüzde 10, eğitim biümleri \e fen fa- külteleri: yüzde 7.7. hukuk fa- külteleri: yüzde 11.6,dil ve ta- rih-coğrarva fakülteleri: Yüz- de 14, Açıköğrt'tim Kakültesi: V üzde 50." Öğrencilere destek şürayor İstanbul Haber Servisi - Üniversite öğrencilen. harçlara karşı yaptıklan son eylemin provoke edildığını söylediler. .Özgürİük ve Dayanışma Partisi'nden (ÖDP) yapılan açıklamada da polisin öğrencilere saldmsi, rektörlüğün ve hü- kümetin bu konudaki tutumu kınanarak eğitimin herkes için para ödemeden ya- rarianacağı bir hak haline gelene dek öğrenci harçlannı devletin ödemesi ge- rektiği belirtildi. Öğrenci Inisiyatifi Platformu adına dün Galatarasay'da kayıp ailelerin otur- ma eylemi sırasında açıklama yapan Tuncay Tap, Beyaat'ta işgale dönüşen eylem sonrasında 100'e yakjn öğrenci- nin gözalona alındjğını belirterek arka- daşlannın can güvenliginden kuşku duyduklannı kaydetti. Ozerk üniversi- te, kredilerin arttınfması ve harçlann kaldmlması amacıyla demokratik ey- lemler yaptıklannı söyleyen Top, son eylemlerinin provoke edildığını belirt- ti. Özgürlük ve Dayanjşma Partisi'nce (ÖDP) yapılan açıklamada da polisin saldınlan. rektörlüğün ve hükümetin bu konudaki tutumlan kınandı. Polisin üni- versiteden çıkması ve eğitimin herkes için para ödemeden yararlanacağı bir hak haline gelene kadar öğrencilerin harçlannt devletin ödemesi gerektiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi: "Öğrencilerin nıunatabıpoiisdeğit,rek- tördür. Öğrencilerin haklı \c meşnı ta- lepleri karşLsında potisin devreye sokui- ması bir şjddet uygulamasıdır. Harçla- nnı ödemeycnlcrin ka\rtlannıntazelen- memesi eğitim hakkıran «aspıdır. Soru- nu n çözümü için konunun nıuhatabı olan kişi ve kurumlann öğrcnci temsil- cileri ile görüşmeleri ve çözüm doğrul- tusunda adım atmalan gereklkür.' Bu arada, Halkm Hukuk Bürosu. gözaltma alınan öğrencilerden Beyazıt Karako- lu'nda bulunanlann listesini açıkladı. Açıklamada, öncekı gün üniversite önûnden gözalrına ahnan 20 öğrencınin "TopJanü ve Gösteri Yasası'na muhale- fet", "görevli dört polis memurunu (bi- ri emniyet amiri) varaiamak, çevredeki araç ve mallara zarar \ermek" ve "gö- roli m«murlara mukavemet"le suçlan- dıklan belirtildi. Gözaltma alınan öğ- rencilerin adlan şöyle: "Mesude Ekcn, Olkü AMşer, Çağdaş Kaya, Onur .Anı! Akran, FadimeÖzdemir.Conca Çoban, Dilek Işık. Anadol Bora Çelik, İrfan Özen. Metin Karapınar. Osman Sai- man, Kurtulu^ Kubilay Erda. Erol De- de, Ozgün Mesııt >anar,Can Kara,Fey- yaz .Akı, Tolga Gürdağlı, Birsen Kop- maz (polk köpeği kolunu ısırdığındân yarahi Banş Etayram (katksında delik ve yaralarvnr). Ban; Dcmir(kafasındadc- îikveyaralarvar)." Mahkemcsı. Turhan Özlü adlı \elı taralindan açılan da\ada yürütmeyi durdurma kararı aldı. İstanbul 6. İdare Mahkemesı ısc bırdığcr veiı Ağa Demir tarafından açılan davada, yürütmeyi durdurma istemınt rcddcttı. İstanbul Mıllı Eğıtım Müdürlüğü'ncc bu kcnuda yapılan açıklamada *ö\ lc dcnıldı: "MüdürlüğünıüA daha önce 1994-1995 öğretim > ılı için ha/ırlanan •Eğitime Katkı Pavı 'S'önergesi' hakkında vcrilen yürütmeyi durdurma kararında, gerekçe olarak "katkının zorunlu olmasının" gösterilmesi üzerine, 4 Ocakl996tarihinde. 1995-1996 öğretim > ılı için hazııianan yönergenin 6. maddesi ile geçici 2. maddesinin 3. fıkrasını değiştirerek "eğitime katkı payını istcğc bağlı" halc getirmiştir. Bu değişiklikle. yüriitmenin durdurulma jjerekçesi ortadan kaldırılmıştır. Turhan Özlü tarafından açılan davada verilen yürütmeyi durdurma karanna müdüriüğümüzce gerekli yasal itiraz yapılacaktırT CHPGençlıklen Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Rüştü Altıner de dün şaptığı açıklamada. "Katkı payı adı altında ncrcdeyse zurla tahsil edilen. \erilmediği durumlarda Isc öğrencilen >e onlann velilerini rencide ve taciz edici davranışlarla karşı karşıya getiren bu parayı, ödemek zorunda değilsini/*" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle