Katalog

3 MART 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 tekne kazası • KAMPALA(AA)- Uganda'daki Viktorya jföliinde bıryolcu teknestnin batması sonucu 81 kişinin öldüğü bildirildi. Polis, Masolya ve Bumba adalan arasındakı bir fırtınada alabora olan leknede 87 kişinin bulunduğunu belirterek kazaya aşın miktarda yolcu alınmasının neden olduğunu kaydetti. Fransa'dan gemi iadesi • PAPEETE(AA)- Fransa. nükleer denemelerini protesto eylemleri düzenleyen uluslararası çevre örgütü Greenpeace'in 5 gemisini geri vereceğini bildirdi. Fransız Polinezyası"ndaki yetkililer Greenpeace'in, Fransa'nın nükleer denemelerini protesto eylemleri sırasında Mururoa ve Fangataufa'da geçen eylül ve ekim aylannda el konulan 5 geminin sahiplerine lade edilmesıne karar verildigini belirttiler. Endonezya'da salgın • JAKARTA(AA)- Endonezya'nın Irian Jaya eyaletinde ortaya çıkan ve yöresel olarak "Domuz Hastahğı" olarak bilinen salgın hastalıkta ölenlerin sayısınin 229'a yükseldiği bildinldi. Antara ajansının bildirdiğine göre geçen hafta Irian Jaya eyaletinin Wamena kasabasında Borme ve Okdibab mahallelerinde 120, Trikora bölgesınde ise 109 kişi hayatını yitirdi. Domuz Hastahğı, domuzlann taşıdığı bakterilerin solunum yoluyla insanlara geçmesiyle oraya çıkan bir hastalığın en büyük belirtileri ise neîes darlığı, kan kusma. kulakta ve bunında meydana gelen kanama. Muratoviç İran'da • SARAYBOSNA (AA) - Bosna-Hersek Başbakanı Hasan Muratoviç, Iran'ın Bosna'nın yeniden inşasına yardımı konusunda görüşmelerde bulunmak üzere bu ülkeye gitti. Tahran'a hareketinden önce Bosna televizyonuna bir açıklama yapan Muratoviç, iranlı yetkililerle görüşmelerinde, Bosna'nın savaş sonrasında yeniden inşası için yardım konusunu görüşeceğini bildirdi. Muratoviç, "Savaş sona erdi ve ilişkilerimiz bu yeni duruma uydurulmalıdır" dedı. İspanya'da Gonzales'm sonu ıııu? Bugün yapılacak genel seçimlerde muhafazakâr Halk Partisi'nin 13 yıldır iktidarda olan Sosyalist îşçi Partisi'ne karşı ezici bir zafer kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor. ALİ KIŞLAK MADRİD - İspanya'da bugün yapılan genel seçimlerde sağın ezi- ci bir zaferle iktidara gelmesi bek- leniyor. 1982'denbuyanakesintisiz olarak 13 yıldır hükümette olan sos- yalistler dinlenmek üzere yerlerini sağa bırakacaklar. Ne var ki sağın seçim zaferi, biî siyaset zaferi de- ğjldir. İspanyollar, sağ politikalann. sorunlanna çözûm getireceklerine inandıklan için değil, solu dinlen- dirmek için, bir de sagı denemek için, demokrasinin işlerliği içinde sırayı bir de sağa vermek için ikti- dar degişikliği istiyorlar. 40 yıla yakın bir süre Ispanya'nın başında bulunan faşist diktatör Franko'nun 1976 yılında ölümün- den sonra Ispanya bir "demokrasi- J* geçiş" dönemine girdi. 1979'da yapılan genel seçimlerde sosyalist- ler iktidara gelemediler; İspanya'da birdenbire sosyalizme geçmek is- temedi. Buarada Ispanya Sosyalist Işçı Partisi'nin lideri FeJipe Gonza- lez. partinin ılkelennden "Marksiz- mi"çıkarttırarakdahaılımlı birge- çiş hazırladı. Sosyalistler, Gonza- lez'in liderlığınde, 1982 yılında ik- tidara geldiler. 1986'da AB'ye katılan Ispanya, 4dünyaya açılmaya başladi. Yaban- cı sermayenin hızlı akışıyla önem- Aznar - Seçimi kazanması bekleniyor. Gonzales - 1982'den bu yana başbakan. li ekonomik gelişmeler kazandı. 1990'a kadar süren ekonomik bü- yümeyi sosyalistler sağlıklı bir şe- kilde değerlendiremediler; ekono- minin uzun dönemli altyapısını ku- ramadılar. Tüm Avrupa'da kol ge- zen ekonomik krizle birlikte yaban- cı sermaye tasını tarağını toplaytp hızlı bir şekilde çekilmeye başla- yınca da işsizlik sorunu dayanılmaz hale geldi. Sosyalistler iktidara, "yüz yılhk onur" sloganıyla gelmişlerdi. Son yıllarda sosyalistlerin göstermelik şirketler aracıliğıyla partiye usul- süz yöntemlerle parasal kaynak sağladıklan ortaya çıktı. Partinin doğrudan kanştığı bu kurumsal yol- suzluklann yanında eski başbakan yardımcısı, Alfonso Guerra'nın kardeşinin nüfuzunu kullanarak kö- şeyi dönmesinı İspanyollarafFetme- diler. Sosyalistlere son darbcyi "devtet terörü" vurdu. Aynlıkçı Bask Ör- gütü ETA'nın teörüne karşı devle- tin içinde bir anti terörist Ozgürlük Grubu (GAL) oluştuğu ve devletin teröre karşı teröryöntemini kullan- dığı ortaya çıktı. İspanyollar, 13 yılılk bir sosya- lizm dönemini bitirirken Jose Ma- ria Aznar'ın liderliğindeki muha- fazakâr Halk Partisi'nin gelişinede büyük bir kuşkuyla bakageldilcr. Sağın, yeniden Franko dönemini hortlatmasından korktular. Sağ, son 13 yılı yenilenme çabalanyla geçir- di. Parti. Frankodöneminden kalan tüm yaşlı siyasileri bünyesinden uzaklaştırarak görüntüsünü tazele- meye çalıştı. Partinin içinden çı- kan Franko hayranı sesler susturul- du. Yine de tüm İspanyollar, Fran- ko'nun ölmediğinin biRncindeler. Franko'dan sonra birpartı içinde yer almayan Frankocular, seslerini kes- miş bir şekilde Halk Partisi'nin içindeler. Sosyalistler İspanya'da seçimi kaybederken kaybedilen, her şey- den önce sosyalizm değildir. Sosya- list Işçi Partisi'nin İspanya'da sos- yalizmi kurduğu söylenemez. Zaten Gonzalez sık sık liberal politikalar uygulamakla suçlanmıştı. Amatüm bunlann yanında sosyalistlerin 13 yıl boyunca sağladıklan sosyalleş- meler, eğitimin ve sağlığın evren- selleştirilerek tüm kesimlerin ve herkesin olanaklanna sunulması; emeklilere sağlanan haklar; işsizlik sigortalanntn yaygınlaştınlması göz ardı edilemez. Sosyalizmin da- yanışmacı. özgürlükçü. eşitlikçi ru- hu bugün de tüm canlılığıyla yaşı- yor. Sosyalizm yeniden enerji top- lamak için dinlenceye çekilirken demokrasinin sıra kuralına göre bir süre de sağa görev verecek Ispan- ya. Bangkok'ta yapılan zirvede ekonomik ve siyasi ilişkilerin güçlendirilmesi karan alındı Avrupa, Asya'da yeni sayfa açüDış Haberter Senisi - Tay- land'ın başkenti Bangkok'ta önce- ki gün başlayan Asya-Avrupa zirve- si(ASEM)dünsonaeıdi. Iki büyük kıtadan 25 ülkenin katılmasıy la ger- çekleşen iki günlük zirvenin sonun- da ortak birbildiri yayimlandı. Av- rupa Birliği (AB) ve Güneydoğu Asya ülkeleri birliğine (ASEAN) üye ülkelerin liderleri. zirve toplan- tısının eski koloni döneminden mi- ras kalan Asya ve Avrupa arasında- ki güvensızliklerin ortadan kaldınl- masında etkil» olduğu ve iki bölge arasındakı ilişkilerdeyeni birdöne- me girildiği görüşünde bırleştiler. Zirve toplantısını sonunda ya- yımlanan sonuç bildirgesinde, AB ile ASEAN arasında karşılıklı yatı- nmlann arttınlması, ticaretin ser- bestleştirilmesi ve Dünya Ticaret Örgütü'nün (WTO)çabalannın des- teklenmesi çağrısında bulunuldu. Ortak bildiride.liderlerin insan hak- lanna bağlılığın güçlendirilmesi ve karşılıklı olarak birbirlerinin içişle- rine kanşmama vaadinde bulunduk- lan belirtildi. Liderler bu toplantıda, Birleşmiş Milletler Insan Haklan Beyanna- mesi, 1986KalkınmaHakkı Beyan- namesi, Rio Çevre ve Kalkınma Be- Zirvede bir araya geien liderler, ekonomik ve siyasi işbirliğinin artönlmas) görüşünde bırleştiler. yannamesi, 1993 Viyana Insan Haklan Beyannamesi, 1994 Kahire Nüfus ve Kalkınma Konferansı Bil- dirgesi, 1995 Kopenhag Sosyal Kal- kınma Beyannamesi ve 1995 Pekin Kadın Haklan Beyannamesi ilkele- rine bağlılıklannı bir kez daha dıle getirdiler. Silahsızlanma, silahlann kontro- lü ve toplu imha silahlannın yayıl- masının engellenmesı konusunda Asya ile Avrupa ülkelerinin işbirli- ğine gitmeleri konusunda görüşbir- liğine varan liderler, global düzcy- dc nükleer silahlann azaltılması vc nihai olarak ortadan kaldınlması konusunda vakit geçirmeden önlem alınması gerektiğine değindiler. Ekonomikjxrtansiyel Asya'nınhızlabüyüyenbirtüke- tici pazan, Avrupa'nın ise büyük bir fınansman kaynağı olduğunu vur- gulayan liderler, iki bölge arasında sermaye ve teknoloji akışının teş- vik edilmesinin gerekliliği konu- sunda anlaşmaya vardılar. Ortak bil- diride, Asya ile Avrupa arasında da- ha geniş kapsamlı ticaretin gelişti- rilmesi için gümrük prosedürlerinin basitleştırilmesi, ticarette ayınmcı- lığa son verilmesi, Avrupa'nın As- ya'ya halen son derece az olan ya- tınmlannı arttırması doğrultusunda önlemler alınmasına karar verdiler. İki bölge arasında küçük ve orta ölçekli ışletmeler dahil olmak üze- re özel sektörler düzeyinde işbirli- ğinin gerçekleştirilmesi amacıyla Asya-Avrupa iş forumu oluşturul- masına karar verildi. Forumun bu yıl Fransa'da, gelecek yıl da Tay- land'da toplanacağı kaydedildi. Gelecek toplanülar Toplantıda, gelecek yıl dışişleri ve ekonomi bakanlannın ayn ayn toplanması, bölgeler arası ekono- mik işbirliğinin arttınlması için üst düzcy yetkililerin Brüksel'de bir araya gelmeleri ve Asya-Avrupa Ya- tınm Teşviki Hareket Planı'nın altı ay içinde şekillendirilmesi için ka- mu ve özel sektör temsilcilerinın Tayland'da toplanmalan kararlaştı- nldı. İstanbul Barosu'ndan DUYURU AVUKAT BÜROSUftDA AVXTe4T Ç.4UŞABÎÜR DAMŞTAY KARARINA MALİYE VLUlYE BAKANL1Ğ1GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BİR MUK- TEZA YAY1NLAYARAK, "BAROYA 1CAYITLI AVUKATLAR1N BİR- BİRLERİ YANINDA SİGORTAL1 VE ÜCRETLl OLARAK ÇAL1ŞA- MAYACAĞIM BELlRTtP BU DURUMDA OLANLARIN MÜKELLEF S1FAT1YLA AYR1AYR1TESCİLİNİ VE HER BİRİ İÇİN HAYAT STAN- DARDI TUTARLAR1NIN UYGULANMAS1NIİSTEMİŞTİR. OYSA. 1136 SAYILI AVUKATL[K YASASI'NIN 12. MADDESİ -BİR AM'KATIN Y,\ZlHANEStNDE ÜCRET KARŞILIĞI AVL'KATLIK. YA- PILABILECEĞİNİ" AÇIKÇA BELİRTİYOR. ÇEŞÎTLİGÖRÜŞMELER VE DİLEKÇELERLE. GELİRLER GENEL MUDÜRLÜĞÜ'NE DURL- ML 1 ANLATT1K. GENEL MÜDÜRLÜ1C SORLNUN DANIŞTAY'A İN- TİK.M. ETTİGİNİ, VERİLECEK KARARI BEKLEDİKLERİNİBELİR- TİP ONA GÖRE IŞLEM YAPILACAĞ1NI BİLDİRDİ. AMA. DAN1ŞTAY 3. DAİRESİ KARAR VERM1ŞTİ. YARGI BU KONU- DA BAKANLIĞ1 HAKSIZ BULUYOR VE BİR AVUKAT1N BAŞKA BtR AVUKAT YANINDA ÜCRETLİ-SİGORTALI ÇALlŞABtLECEĞ!- Ni BELİRTEREK TESİS EDİLMİŞ MLKELLEFİYETİ İPTAL EDEN KARARI ONA\1IYORDU. BtZ HEMEN 21.12.1995 GÜN VE ESAS NO. 1995 1760, KARAR NO: 1995 4379 SAYILI BU KARARI GELİR- LER GENEL MLDÜRLÜCC'NE GÖNDERDİK. SlMDt. BAKANLI- CIN YARGI HL\RARINA L'YMASINl BEKLİYORUZ. AMA, MALÎYE- NtN HUKUKA KARŞI TAVRIN1ÇOKİYİBİLDİĞİMİZİÇİN, DÜZELT- ME İSTEĞI VEYA BA^KA GEREKÇELERLE, TAM BEYANNAME DÖNEMt YENİ GÜÇLUKLER ÇIKAR.'VBİLECEĞİNİ DÜŞÛNLYO- RUZ. \ 1 BİR HUKUK KURUMU OLARAK. BAŞKA ÇARE KALMA- DIĞIİÇİN, G.AZETE tLANIYLA ANAYASANTN 138. MADDESİNİHA- TIRLAT1YOR. DEMETİ, DANIŞTAY KARARINA UYMAYA DAVET EDİYORUZ. AYR1CA, HER ŞEYE RAGMEN YARGI KARAR1NIN HİÇE SAY1LA- BİLECEĞtNl DC'ŞGNEREK. HAKSIZ İŞLEME MARUZ KALACAK MESLEKTASLAR1M1Z1UYAR1Y0RUZ. DANIŞTAY KARARI BÜTÜN BAROL.^RA GÖNDERİLMİŞTİR. İSTANBUL BAROSU'NDAN VEYA BARONUZDAN BU KARARI ALARAK, LCTFEN YÜRCITMEYİ DUR- DURMA TALEPLİDAVALAR AÇ1NIZ. . İstanbul Barosu Başkanlığı tLAN T.C. SARIYER SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1995/1228 Mahkememizın 1995/1228-1996/85 sayılı ilamı ile Bingöl. Dolakh Altınevler Mah.. cilt 036/01, sayfa 55, kütük 16'da nüfusa kayıtlı Resul ile Emine'den olma 5.3.1977 doğumlu Emine Güreş'e aynı yerde kayıtlı ağabeyi Ali Güreş'in vasi olarak atanarak hacir altına alındığı hususu ilan olunur. Basın: 72939 ıhar Seminerleri Proaramı MMart 1996-30 Ni$an 1996 I Şnrimizde 70 v» 80 Ku*c$ FOsun Akatl,, Hulki Aktur*;, Vurd I Bahadır Baynl, Metin Cebl, Metin Cengiz, Haydor Ergulen, Seyfmn I Erözçelik, Turgoy Fijekci, Orkm Kahyaoğkı, Turgoy Kanturi, Orhan Koçalc, Lale Müldür, Mna\ Özer, Ahmet Sc^sd, Güven Turan I Ywwn w Seffiri Ahmet Soyd İDinWi EvranNİ MihikT<riıi: Oya Ergûn İ mdoj*DO*ünceninG«tifim: EUoplr Düpnoamn Koynaüan Sülcron Çovdor, Rohnra Gurse) Ogdül, Umil Şanın, Mustafa Tuzel, Sodılc UsJo I Törfeye Kflrİerine Babf btaı Acor, Rjfct Akbulut, SrbeJ Domrta*, I Sungur Savran, Stefanos Yefasımos IHeııırich-Boll Vakfı ı^bıriığıyltl Bdban FaUaun Girq Muammer Ketencoğtu Aydmlanma'dan PbjhModemizıne Çaâdaf Dütûno» OruçArooba, Adnan ftsıgıl, Orhan Koçak, Nail Salltgan, Giilnur Sovraı Kadvlarv* 1. v« 2. Ddja Fminizın Meltem Abıska, Pınar 1 İlkkarocan/Asuman Şanver, Ay>e Düzkan/Filiz Koçdi, Filiz I Keresteaoğlu, Gülnur Savron {Heınncb-Böll Vakfı ı Söolp Necla Algan, Ayb Konbur, HOseyin Kuzu Marx Üe Nwtaek Bir Kım/lajhrmo Dtmnmne Gin» OruçAroota I G«naük Bifani lraanl$n Sonu mu KurtvKn m? Tuncay Ahuğ, Şule I An, Ayje Gözen, Nennin Gözülurmıa, Gencay Gürsoy, Ay^an 1 Kaya, Omer laçtner, Rcna Serozan I YûzyJ Sonunda Marant İdnada G«q Nail Sollıgon, Sungur Savran I Sofyal BiHtnlerde Ingptizce Aiı Taiaroğlu, Sungur SoTan Avustralya'da genel seçimler yapıldı îşçi Partisi 13 yıl sonra sağ koalisyona yenildi ZERMAN AKARSL SIDNEY - Avustralya'da Başbakan Paul Keating'in Işçi Partisi 13 yıllık iktidar sonunda seçimleri kaybetti. Muhalefetteki Ulusal Parti- Liberal Parti ittifakınm Baş- kanı John Hovvard yeni baş- bakan. Oyların % 70'inin sayıl- ması sonunda oy dağılımı şöyle: Liberal Parti %39.6 (69 milletvekili); Ulusal Parti %8.5 (18 milletvekili); De- BILAR !5TIKU\L CAD ZAMBAK SK No 4 7 80C3r . BEYOGLU İSTANBUL TeC- 249 42 8S • 252 81 34 FİKRET KIZILOK BAHAR KONSERLERİ... Bağlantı için: MUTLU ÖDEMİŞ 0.532 245 36 37 T.C. ANTALYA1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı. 1995/679 Davacı Maliye Hazinesi vekili tarafından davalı Emi- ne Karagöz aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında verilen ara karan geregince; Bayram Alikızı 1950 d.lu davalı Emine Karagöz'eteb- ligat yapılamadıgından, adresinin tespiti de mümkün ol- madığından, davalının HUMK'nin 213 ve 377. madde- leri geregince duruşma gûnü olan 28.3.1996 tarihınde sa- at 09.00'da mahkeme salonumuzda hazır bulunması ve- ya kendisini bir vekille temsıl ettirmesi, hazır bulunma- dığı veya kendisini bir vekille de temsil ettirmedigi tak- dirde dava dilekçesi tebliğ edilmiş sayılarak yargılamaya yokluğunda devam olunacağı ve sonuçlandınlacağı ıla- nen tebliğ olunur. 2.2.19% Basın: 72796 BAŞÇİFTLİK KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1994/13 Esas 1995/99 Karar Davacı Orman tdaresı vekili tarafından davalılar Mehmet Esim ve arkadaşlan hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davasının açık yargılaması sonunda; Davanın kabulü ile Başçiftlik ilçesi Erikbelen Köyü, 123 ada, 14 parsel no'lu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 28.12.1995 tari- hindekarar verildi. Işbu ılamın yayım tarihinden itibaren 7 gûnlük tebliğ süresi sonunda davalılardan Nazmıye Esım ile Hüseyin Hüsnü Coşkun'a tebliğ edilmiç sayılmasına. bu tarihten başlamak üzere 15 gün içinde başvurulmadığı takdirde karann kesinleşeceği ılanen tebliğ olunur. Basın: 72561 mokratlaT %6.8; Diğerleri %6.5 (I milletvekili): Ko- alisyon toplam88 milletve- kili; Işçi Partisi %38.6 (45 milletvekili) Toplam 148 milletvekili- nin bulunduğu federal par- lamentoda koalisyon şimdi- den çoğunluğu sagladı. İki büyük parti arasında çok az birinci tercih oy farkı olma- sına karşın seçim sistemi ne- deniyle (her seçim bölgesin- den bir milletvekili çıkıyor) ve ikinci tercih oylar sonucu liberallar çok daha fazla mil- letvekili çıkardı. Işçi Partisi başta Nevv So- uth NVales eyaleti (Sydney'in bulunduğu ve en kalabalık eylalet) olmak üzere bazı bölgelerde 2. Dünya Sava- şı'ndan bu yana en düşük oyu aldı.Sonuçlann belli ol- masından sonra iki lider de birerkonuşmayaptılar. Paul Keating 13 yıllık iktidarla- nnda Avustralya'yı heralan- da ilerlettiklerini söyledi ve yenilgiyi uzun süredir ikti- darda olmalarına bağladı. Keating bu süre içerisinde sağlık, eğitim, sendikalar ve sosyal politika alanlannda yeni standartlar yarattıklan- nı ve liberallerin bu standart- lan kabul etmek zorunda kaldıklannı belirterek seçi- mi 1980'lerdeki politikalan ile değil Işçi Partisi'nin ge- tirdiği standartlan kullana- rak kazandıklannı söyledi. Hovvard ise hükümetlerinin yalnız kendilerine oy veren- lerin değil tüm Avustralyalı- lann hükümeti olacağını vurgulayarak Avustralya için en iyisini yapacaklannı söy- ledi. POLITIKA'DA SORUNLAR ERGUN BALCI Yeni Hükümetin İşi ZorYeni kurulacakAnayol hükümetinı dış politıkada deyım yerinde ise "aile boyu "sorunlar bekliyor. Hemen hemen tüm komşulan ile başı dertte bulunan, cumhunyet tarıhinın en bunalımlı döneminden geçmek- te olan Turkıye'de, yeni hükümeti uğraştıracak sorunla- nn başında kuşkusuz Yunanistan geliyor. Hafta başında Brüksel'de yapılan Avrupa Bırliğı (AB) bakanlar toplantı- sında aradığını bulamayan Atına. Türkiye'ye Gümrük Bir- liği (GB) çerçevesınde yapılacak 375 mılyon ECU'lük (485 milyon dolar) yardımı elde etme konusunda kararlı. Bilin- diğı gıbı Atına, Bruksel toplantısında AB'nın Türkıye'yi kı- nayan bir bildiri yayımlamasını, Türt<iye'ye yapılması ön- görülen mah yardımın Ege krizı çözülünceye dek ertelen- mesini ve Yunanistan'ın Türkıye ite olan sınınnın AB sını- n olduğunun, Ege'dekı adacıkların bu sınırın ıçinde bu- lunduğunun açıklanmasını istemıştı. AB Bakanlar Konseyi bu talepleri reddettı. Ancak Yu- nanistan Başbakanı Kostas Simitis, Türkiye'ye mali yar- dımı veto etme tehdıdını yineledı. • • • Türkiye ise Yunanıstan'a karşı "dıplomatiksaldırı "baş- latarak Batı Trakya Türkleri'nin önde gelen yetkililerini An- kara'da ağırladı. Türkiye'nin yeni stratejısinde, Yunanis- tan'daki Türk azınlığın ön plana çıkanlmasının yanı sıra, Adriyatik'te Arnavutluk ve Makedonya ile askeri manev- ralar planianması ve Ege adalannda yaşayan Türklerin varlığının güçlü biçimde vurgulanması gibı maddeler yer alıyor. Bize göre, Yunanistan'daki Türk azınlığı ön plana çıkar- mak, Ankara'nın hoşuna gitmeyecek olumsuz sonuçla- ra yol açabılir. Türkiye'nin bu politikası, yaklaşık 1.5 mil- yon Türkün yaşadığı Bulgaristan'ın kaygılanmasına yol açabılir. Gerek Atına gerekse Sofya Türk azınhklara kuş- ku ile baktıklanndan, Ankara'nın yeni Batı Trakya politi- kası, Türkiye'ye karşı Yunan-Bulgar ittifakınm kurulması- na neden olabilır. Nitekım Soğuk Savaş döneminde de Yunanistan NATO, Bulgarisan da Varşova Paktı üyesi ol- malarına karşın, Türk azınlığı sorunu nedenı ile birbirlerı- ne yaklaşarak Türkiye'ye karşı cephe almışlardı. Kaldı ki, Rusya'nın Hazar petrollerinm taşınması için ortaya attığı Bakü-Novorossisk Burgaz-Dedeağaç boru hattı projesi iki ülke arasında sıkı bir işbirliği kurulmasına yol açmıştır. Petrolü, Bulganstan'ın Burgaz lımanından Yunanistan'ın Dedeağaç limamna taşıyacak boru hattının inşası için yo- ğun çalışmalar yapılıyor. Ankara'nın "Batı Trakya kartını" oynarken herhaldeçok dikkatlı olması gerekiyor. Türkiye'nin AB ile de sorunlan var. AB ülkeleri 29 mart- ta "Hükümetler arası konferans"\ açacak. Türkiye, bu konferansta yer almak için çaba harcıyor. Ancak ıki aydır hükümet kurulamadığından bu gırişımler AB tarafından fazla dıkkate alınmadı. Bu arada TBMM'nin, GB kapsa- mında çıkarması gereken özel tüketim vergisi yasası, an- ti dampıng yasası gibı bazı kanunlar hâlâ eksik. Kıbns konusunda ise VVashington girişimlerini yoğun- laştırmış durumda. ••• Su sorunu, yeni hükümeti uğraştıracak diğer çetin bir konu. Irak'ı da yanına alan Suriye, Fırat ve Dicle'nin su- lan sorununu Kahire'de 13 martta yapılacak olan Arap Bır- liğı toplantısına götürüyor. Bırecik barajının Fırat'ın sula- nnı kirlettiğinı öne süren Suriye, Türkiye'nin akrttığı sani- yede 500 metre küp suyu da yetersiz bularak bu mikta- nn saniyede 700 metre küpe çıkarılmasını ıstıyor. Şam'a göre, 1987 protokolünde Türkiye Atatürk barajinın bitımi- nekadar Sunyeyesaniyede500 metre küp su akıtmayı kabul etmıştı; Atatürk bara|i bıttiğıne göre bü mıktar art- tınlmalıdır. Ancak gerçek şu ki, Fırat'ın sularının % 89'u Türki- ye'den, % 11 'i de Surrye'den kaynaklanırken "memöa"ül- kesi Türkiye, sulann % 60'ına yakın bölümünü "mansap" ülkeleri Suriye ve Irak'a bırakmaktadır. Dicle'nin ise % 52'si Türkiye'den, % 48'i Irak'tan kaynaklanmakta, buna karşılık Türkiye suyun sadece % 13'ünü kullanırken, Irak % 83'ünü tüketmektedır. Ankara, Fırat ve Dicle konulannda Suriye'ye üç aşama- lı bir plan sunmuştur. Planda önce su ve toprak kaynak- lannın envanterçalışmalannın yapılması, son aşamada ise su kaybını asgariye indırmek ıçın ilgıli ülkelenn birlikte toprak ve su kaynaklannı değeriendirmesi öngörülmek- tedır. Türkiye'nin planı cevapsız kalmıştır. Yeni hükümetin ele alması beklenen sorunlardan biri- ni de "Çetoç Güç" oluşturuyor. Çekıç Güç'ün son defa 3 ay için uzatılan görev süresi mart sonunda brtiyor. ANAP, bilındiğı gıbı Çektç Güç'e acak bakmıyor. Konu, kamuyounda da ateşli tartışmalara yol açmak- ta, kimı çevreler Çekıç Guç giderse, Saddam Hüseyin'ın Kuzey Irak'a saldırabıleceğıni, yüz binlerce Kürt sığınma- cının tekrar Türkiye sınırlarına yığılabıleceğinı belirtiyor- lar. Ancak Çekıç Güç'ün kanatlan altında Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin çekirdeğınin oluştuğunu da unutmamak gerekiyor. Çekiç Güç'ün Türkiye'ye yararla- nnıve zarartannı serinkanlı, objektif biçimde ele alıp sağ- lıklı bir karar vermenin zamanı gelmıştır. Nitekim bu gü- cün görevinın yeniden tanımlanması için çalışmalann ya- pıldığı bıldinliyor. • •• Türkiye'nin büyük umutlar bağladığı Hazar petrotleri so- runu da yeni hükümetin ciddi biçimde üzerine eğilmesi gereken bir konudur. Gelen haberlere göre olaylar Türkiye için hiç de olum- lu yönde gelışmiyor. Hazar Havzası'ndan çıkanlacak "er- ken üretim" petrolünün yalnızca Rusya'nın Novorossısk limanından geçmesinı önlemeK ısteyen Türkiye, erken üretim petrolünün bir bölümünün de Gürcistan'ın Supsa limanından taşınması için Uluslararası Konsorsiyum'a proje finansman önerisı getirmişti. Ankara, Supsa hattı- nın gerçekleşmesi için 240 milyon dolarlik kredi sağlama- yı taahhüt etmiş, ancak anlaşmada "ana üretim" için Ba- kü-Ceyhan hattına atrfta bulunulmasını istemışti. Arkada- şımız Lale Sanibrahimoğlu, Uluslararası Konsorsi- yum'un (AIOC) Türkiye'nin ısteğinı reddetme eğiliminde olduğunu bildiriyor BöyteceTürkiye, erken üretimdedev- re dışı kalma tehlikesı ile karşılaşıyor. Türkiye'de sadece yeni hükümetin kurulması yetmiyor. Bu hükümetin çetin dış politika sorunlarının üzerine ka- rarlı bir şekilde gidebilecek güce sahip olması gerekiyor. Kısacası. yeni hükümetin işı zor. Atına Casus krizi büyüyor MURAT İLEM ATlNA - Midilli adasında 29 ocak günü Türkiye hesabı- na casusluk yaptıkları iddi- asıyla tutuklanan İtalyan ve Hollanda ataşelerinin ülkele- rine dönmeleri isteniyor. Yunanistan Hükümet Söz- cüsü Dimitris Reppas bu ko- nuda yaplığı açıklamada. söz konusu iki ataşenin ülkelcrine yapılan başvuruda. geri çekil- melerinin istendiğini söyledi. Hollanda ve İtalyan hükü- met yetkilileri ise Yunanis- tan'ın iddialannı reddederck açıklamalı bilgi istediler. Ital- ya Dışişleri Bakanlığı yetkili- leri. Yunanistan'ın Roma Bü- yükelçisi kanalıyla casusluk konusunda. Yunan hüküme- tinden aynntılı bilgı isterken Albay Mario Voltiçelli'nin gö- revı ile bagdaşmayan bir et- kinlikte bulunduğunu kabul etmediler. Hollanda Savunma Bakan- lığı'nın bıryetkilisi iseyaptı- ğı açıklamada, asker kökenli olmayan savunma ataşesi Ba- yan Viaria Thyssen'in yıllık iznini kullanmak amacı ile önümüzdeki günlerde Hol- landa'ya döneceğini belirtti. Türkiye hesabına casusluk yaptıklan iddialan ile suçla- nan söz konusu iki a.skeri ata- şe. 26 ocak günü gittikleri Mi- dıllı adasında iki gün dolaştık- tan sonra 29 ocak günü Yu- nanlı yetkililer tarafından aranmışlar. üzerlerinde ada- daki askeri tesisleri ve yerleri hakkında bilgilcri içeren not- lara rastlanmıştı.