04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Çetinkava 0 Yazıı^lerı Mudurlerı fbrahim Vıldız.Dinç Tayanç(Sorumlu) 0 Haber Merkezı Muduru Hakan Kara 9 Gorsel Yonetmen Fikret Eser Genel Yayın Yonetment Orhan Erinç 0 D14 Habcricr Ergun Balcı0 Utıhbarat Cengiz YayinKum)u.llıanSdvuk(Ba^kar). Genel Yavın Koordınatoru Hikmet Vıldırım • bkonomı Bülent Kyanlık O r h w l E r i n ^ oktav Kurtböke, 9 Kultur Handan Şenkoken 0 > — Abdülkadir Yücelman 0 Mdkalclcr Sami Karaören 0 Duzcltmc \bdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Bclge Edibe Buğra 0 V un Habcrlcn Mehmet Faraç Hikmet Çetinka\a, Şâkran Soner, Krgun adcv Dinç Tayanç. tbrahrm V ıldı/, Orhan Bursalı, Muslafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcısı Mustafa Balbay 9 Haber Muduru Doğan Akın Ataturk Bulvan No 125. Kat 4, Bakanlıklar- Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kıak, H Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel 4411220.Faks 44191170AdanaTemsıkısı Çetin Viğenoğlu. inönuCd 119 S No I Kat l.Tel 3522550. Faki 3522570 Müessese Muduıu ErolErkut» MEDYAC:«Yöneıım MEDY\ G : • Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Kurulu Başkanı-Genel Yönctım Kurulu Muhasebe BûlentYener0ldare Müdur Gülbuı Erduran Başkanı - Genel HüseyinGürer#lslctnıc Önder 9 Koordmalor Reha Mudûr üıtun Çelik 0 Btlgı-lşlem Nail tnal 0 Ivtroan • Genel Mıuiur Akmen • Murahhas Bılgısayar Sıstem Mürfivel Çiler Yardımcısı MineAkdağ uye BoraGöneırç YayımU>an te Ruan: Vent üun Habcr Aıansı, Basın \e Yavıncıltk A Ş T ûrkcH.Jiı ( JÜ «4ICağal>ğlul41î 4Kt PK 246 Islanbul Te! (0 212) 512 0^ OS |20 hatl hjk~ (0 212ı 3MART 1996 Imsak 5 04 Güneş: 6.29 Oğlel2 23 ikindi 15.30 Akşam 18.04 Yatsı. 19.23 MEDYACTel 514 07 53 - 513 95 80-513 »460-61. l-aks 5118466 Lepra'da ağaçlandınma • İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı ve Bakırköy Belediyesı'nın ışbırlığı ıle Lepra Hastanesı"nın bahçesı ağaçlandınlıyor. Lepra Hastanesfnın bahçesınde bulunan 7 bın 500 metrekarelık bir alanda dün başlatılan ağaçlandırma çalışmalannda 300 ağaç dıkıldı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı Başkanı Prof Dr Türkân Saylan, amaçlannın bu alanı bır park havasına sokmak olduğunu belırterek "Burası halkın da yararlanabıleceğı bır koru olacak Çalışmalanmız tamamlanınca yaklaşık bin ağaç dıkmış olacağız" dedi Üç haftada 90 kilo zayıfladı • KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) - Aşın kılolarından oturu ıkı yıldır yennden kalkamayan Kahramanmaraşlı Recep Karsıkan, Alman Gıda uzmanlan Thomas-Elıf Akyar çıftı tarafından olağanüstü bır hızla zayıflatılıyor Bıtkısel tedavı uygulanan dondurma ustası Recep Karsıkan üç haftada tam 90 kılo zayıflayarak 317 kılodan, 227 kiloya düştü Tedav ı sonucu yennden kalkıp yürümeye başlayan Karsıkan'ın vücudunun 170 santım daraldığı gorüldü. Zayıflama tedav ısını uygulayan Akyar çıftı "Sonucu 6 ay ıçınde alacağız" dedıler Diyanerten deniz üpünleri fetvası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Dıyanet lşleri Başkanı Mehmet Nun Yılmaz, denızde yaşayan mıdye, ıstındye, İçarides, ıstakoz ve benzeri hayvanlann "caız olmadığf' yolunda basında yer alan haberlere açıklık getırdı. Yılmaz, mıdye, ıstındye, ıstakoz ve benzen denız ürünlennı "kendı tabına aykın görmeyen ve bundan tiksinmeyen" kışılenn yemesınde sakınca olmadığım bıldırdı. Kazansa da, kaybetse de çocukta bazen anne-babanın farketmediği bozukluklar ortaya çıkıyor Ozel okııl snıavı lıasta ediyorFİGEN ATALAY Anadolu Lıselerı ve Özel Okullara Gınş Sınavlan'na venlen aşın önem ve bu sınav- lara hazırlanma bıçımı. çocuklan hem hasta ediyor hem de başarıya programlayarak ken- dıne saygısı ve güvenı kalmavan, doyumsuz bıreyler yetışmesıne neden oluyor. Sınavı kazanmakla da ış bıtmıyor. Sınav ı ka- zananlar da kazanmayanlar da zarar görüyor Aıleler çocuklannı 'nasd daha başanlı olur' dıye psıkologlara götürüyor, çocuklarda an- ne-babamn fark etmedığı bırçok bozukluklar ortaya çıkıyor. Çocuk Ruh Sağlığı ve Nöropsıkolojısı uz- manı, Psıkolog Murat Güvençer, anne-baba- lara pek de kolay olmayan bır yontem önen- yor "Yaşamı yeniden degerlendirin. Çocuk- lannızayaşamdakipekçokdeğerin.sına\ ka- zanmaktan »e iyi meslek sahibi olmaktan çok daha önemli olduğunu anlatın." Türkıve'dekı yüz bınlerce anne-babanın tek bır amacı var Çocuklannın 'iyi bir okul ka- zanarak gelcccğini güvence alona alması.' Bu amaca hızmet eden her yol mübah kabul edı- lıyor. Çocuklar yoğun bırtempoda sınava ha- zırlanıyor ve aılelennın 'yüzünü kara çıkar- •Yalnızca başanya programlanan çocuk, hem fiziksel ve ruhsal açıdan zarar görüyor hem de yaşamdaki öncelikleri yer değiştiriyor. Başanlı olmak, yaşam hiyerarşisinde en üst sıralara yerleşince, iş sınav kazanmakla da bitmiyor. 'İyi'okullan kazanan öğrenciler de psikologlara taşınıyor. mamak' ıçın olağanüstü çaba harcıyorlar. An- grtirdikleri bu çocuklann gerçekte bazı bozuk- ne-babalann çocuklannın lyı bır okulda öğ- renım görmesını ıstemesı, helede Türkıye'de- kı gıbı bır egıtım sıstemınde elbette çok do- ğal Ancak sınav kazanmak'amaç'halinege- lınceışdeğışıyor Yalnızca başanya program- lanan çocuk, hem fiziksel ve ruhsal açıdan za- rar görüyor hem de yaşamdaki öncelıklerı yer değiştiriyor Başarılı olmak, yaşam hıyerarşı- sınde en üst sıralara yerleşince, ış sınav ka- zanmakla da bıtmıyor. 'İyi'okullan kazanan öğrenciler de psıkologlara taşınıyor. Psıkolog Murat Güvençer, yardım ısteğıy- legelenanne-babalan ve çocuklan anlatıyor "Anne-babalar çocuklannı geneffikle'Bızım çocuğumuz nasıl olur da daha yüksek perfor- mans gösteremez* Sınava nasıl daha lyı ha- zırlanabılır'" gibi kavgılarla getiriyorlar. Bu ba- kış açısının yanlışlığını onlara göstermeve ca- lışıyoruz. Anne-babalann başan kavgısı>la luklar yaşadıklan ortaya çıkıyor. Nıght ter- ror'dediğiıniz gece korkulan yaşıyorlar. Gcce, yan bilinçli birpanikiçindeyataklanndannr- İıvorlar. bağınp çagınyorlar. Çi^-kaka kaçır- maiar var. Çocuğun da anne-babanın da ya- şadıklan. başan kaygısından ka> naklanıyor. Sınav sonrası takınülar Sına\ı ka/anmışçocukJararasında da epe>- ce hastam var. Bunlardan biri, kariyer sahibi anne-babanın çocuğu. Vnne-babasının gittiği okulu kazanmak aırundav dı vt kazandL Şim- di surekli takıntılı bir durumda. Saçma, an- lamsız olduğunu bildiği halde bazı şeyleri dû- şünmekten, yapmaktan vazgeçemiyor." Sınava hazırlanan çocuklann yoğun çalış- ma temposundan zarar görmedıklenne ınan- dığını beltrten Güvençer, şöyle devam edı- yor 'Zannediliyor ki çocukJar yoğun tempo içinde çocukluklannı yaşavamıyor, çok çalış- maktan zarar göriivoriar. Benceçocuklarçok çalışnfaktan ve az oyun oynamaktan zarar görmüvorlar. Buıüar katianıiabilecek şcvier. AsJ sorun yaşamdaki hiverarşi tersine dönüyor. İyi bir meslek sahibi olmak, iyi bir okula git- mek istekk'ri, yaşamdan tat alma, iyi bir in- san olma, insanlaria iy i geçinme. doyumlu ot- ma, kendinden razı olma gibi niteliklerden sonra gelmelidir. Ancak böyleoimuyor. Çocuk, 'Roben Lısesı'negıren iyi,başanlı çocuk,gı- remezsem ben öyle olmayacağım' diyedüşü- nüyor. Asıl yanlışhk burada." Psıkolog Murat Güvençer, sınavlan kaza- namayan çocuklarda büyük bırörselenme ol- duğunu anlatıyor. Sınavı kazanamamış ol- mak, çocuğun başına büyük bır felaket gel- mesıyleeşanlamlı. Güvençer, "Çocuğa'hay- laz, başansız, değersız, ışe yaramaz, adam ol- ması mümkün değıl' gibi nitelikler yakışOn- Iryor. Çocuk da kendini böyle hissediyor." Güvençer'e göre bırçok anne-baba çocuk- lanna "Sınavi kazanıp kazanmaman önemli degiT gıbı sözler ediyor ama çocuklar. bun- lann anne-babalannın gerçek düşüncelen ol- madığım hıssedebılıyorlar. Koshino 'dan tabancah gösteri tngiltere'de süren Moda Haftası ilginç görüntülene sahne oluyor. Önceki akşam Michiko Koshino nun 1996-1997 Sonbahar-Kış döncmi için haarladığı koleksiyonu sunan mankea, izleyicilerin şaşkın bakışlan arasında başına tabanca dayadı. Tabancanın oyuncak olduğunun anlaşüması\la şaşkınhk, yerini gülüşmele- re bırakü (solda). Aynı hiodacuun önümüzdeki sonbahar-kış dö- nemi için hazırtadışp bir başka giya de tngSiz tekvizyonunun k Glad- > atorler' adlı di/jsınde rol alan bir ytldız tarafindan sunuldu. Gi- v ilmesi oldukça cesaret iste>en bu model özellikk erkek izieyid- İer tarafindan uzun uzun alkışlandı (sağda). Avnı gün modacı Paul Costelloe da Moda Haftası çerçevesinde düzenlediği bir defile ile yeni kreasyonunu taıutn. (Fotoğraflar: REUTERS) Cüney Kore Erkek öğrenciye lisede fazla kotaÇeviri Servisi - Dıger yaşıtlan gibi Güney Kore- lı Juhee de saçlannı kısa- cık kestınnış, arkadaşla- nyla saatlerce telefon soh- betlen yapıyor. Onbeşya- şındakı genç kızın yüz bın- lerce hemansıyle bir ortak noktası daha var, cınsıyet aynmcılığı.. Lıselerde erkek ögrencı- lere daha fazla kota aynl- dıği için Juhee'nin üniver- sıteye gırebılme olasılıği çokdüş^ik Oysa Juhee'run en büyük düşü bılgısayar programcısı olmak. Juhee'nın annesi Kim Young-Okıse daha önce pek az kadının yapmaya cesaret ettığı bir şeyi yapıp, yetkılilere sısteme karşı mahkemede savaşacağı tehdidıni savurdu. Kım, kı- zının lıseye kabul edılme- dığını öğrendıği an yaşa- dıklannı ş.öyle dıle getın- yordu: u Once kızımın B- seye gjrememesinden utanç dûvdum, ama kızımın sınav sonuçlanmn erkek öğren- cilerin çoğundan çok da- ha iyi olduğunu fark edin- ce utancım büyük bir öfke- ye dönüştü." Güney Kore'de bu yıl, lıseye ginş sınavının taban puanı erkekler için 117, kızlar ıçın ıse 138 olarak belirlenmıştı. Ama medyanın olayın üzerine gıtmesıyle işlerde- ğıştı Başkan Kim Young- Sam, Eğıtım Bakam'na, sınavda geçınlmeyen on bın kızı "kurtarTna" emn verdı ve lise gınş sınavla- nnda kızlarla erkeklenn puanlannın eşitleneceğını belırttı. Juhee mart ayında lise- yebaşlayabilecek. SEYAHATNAME YAVUZGÖR NATO uzmanlar toplantısı Ç ekoslovakya'nın ışgali üzerine, NATO ülkeleri, Brüksel'de özel bir toplantı yaptılar, uzmanlar arasın- da... Her merkezden, Sovyet daırele- rinın başkanlan katılacaktı buna... Bakanlık, belkı de hak etmedığim bır etiketle benı görevlendirdi bu toplan- tıya gıtmekle... Brüksel'e gittım. Türk Haricıyesı'nın en gozde nıtelıklı dıplomatlann- dan bınsı olan Muharrem Nu- ri Birgi delegasyon başkanı ıdı orada. Şımdı aradan, yaklaşık 27 yıl geçmiş olmasına rağmen, bu NATO Toplantısı konusunuda yı- ne de bazı hususları "es" geç- meyı yegledım. Amma, olup bi- tenlenn ozetını de anlatmam gerekiyor, yine... Uzmanlar, önce müdahalenın yapılmasına kımın veya kımle- nn etkısı olduğunu değerlen- dirmeye koyuldu. Karar, Brej- nev'den çıkmıştı ama, bazı de- legelere gore, Doğu Alman Dev- let Başkanı Ulbricht. bu konu- da koyabıldığı butun ağırlığı koymuş- tu. Bazı goruşlere gore, Kızılordu, Çe- koslovakya'nın elden çıkmasının, Var- şova Paktı savunma gücunü son de- rece zayıflatacağına ışaretle, ışgal ko- nusunda diretmış. Sovyet Komünist Partısı'nın ıdeolo- ji uzmanı, Mikail Suslov'un da adı, "müdahale suçlulan" lıstesının başın- dagelıyordu... Bütün bu etkenlerin sonucu, Cekos- lovakya ışgal edılmıştı ve bu konuda, hertıangı bır asken hareket yapılması, zaten bahis konusu değildi. Iş, bundan sonra Sovyetler'e ne tür, ne tonda, ne gibi tutumlaria, tşgalden duyulan aşın hoşnutsuzluğun göstenl- mesını tespit etmek ve bu konuda, müşterek bır tavır takınmak yöntemle- nnın saptanmasına kalıyordu... Bır süre için resmı zıyaretlenn erte- lenmesi, küftür, spor vb. gıbı alanlarda uzak ve soğuk davranılması gibi konu- larda "consensus"oluştu... 1956 Macanstan olaylanndan son- ra da böyle bir süreç yaşanmıştı... Sonralan, Polonya'da, "Solidarnost" hareketinin ıvme kazanması sırasında, bu ülkeyede bir "mudahale"soz konu- su oldu amma, bunu Polonyahlar Ge- neraüaruzelski'nın ıkı tarafı da ıdare etmeyı başarması ıle atlattılar... ••• Devletler Hukuku ve Kaba Kuvvet? Vıetnam, Macanstan, Çekoslovakya, Süveyş Kanalı olayları, Afganıstan'ın başına gelenler. Örnekler pek çok... Kuvvetlının daıma haklı çıkacağı or- tamlar sürüp giderse, insanlık daha pek çok dramlara seyırcı kalabılir.... ••• Benim, Doğu görevim, Kasım 1969'da sona erdı... Sofya Büyükelçılıği Müste- şardğı'na atandım. Sirkeci'den yola çık- tık, bır gece yansı... Yarın: ikinci Sofya faslı SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Beni güldürenler: Geçen hafta sıze Nilgün Belgün'den soz etmıştım. Dalgınlığı benı çok guldurur. Gemıyle Akdenız turundayız ve fılm çekıyoruz. Rehber genç her lımana gırışte ve aynlışta anonslar yapıyor, onemlı yorelerden geçerken hoparlörden bılgı venyor. Bır gun: "Şu anda Italya'da çizmenin tam burnundan geçmekteyiz" dedı. Nilgün, kamaranın penceresıne burnunu dayadı ve: "Aaa hani? Çizme falan yok" dedi. Bugünün anlamlı lafi: Frekansımız tutmuyor. Ben senı priz olarak görüyorum Sen beni Fış-li. Haberlerde duydum... Kendı kulaklanmla duydum. Başkası söylese# 'abartıyor' denm. Erbakan Antalya'da 190 km. sürat yapmış otosuyla kendısıne bunun nedenını soran gazetecıye "Bizhızlı gitmezsek bir mitingden ötekine yetişemeyiz" dedı. Yasalar vatandaşlar ıçın ayn, Erbakan ıçın ayn mıdır? Yanı Erbakan 190 km. yapabılır, bunu TV ekranlanndan açıkça söyleyebılır, ama bır vatandaş yaparsa trafik yasası gereğınce cezayı ver Şımdı yann 190 km. hızla bızım şoför Doğan'a araba sürdüreceğtm. sıkıysa gelın yazın cezayı dd göreyım. TC vatandaşlan yasalar önünde eşıttır. (ANÂYASA) Atılla Coşkun (Nâzım'ın Siyasal Yaşamı ve Davalan), yeni basım. îzle>in: Cem Yılmaz. Beşiktaş Kültür Merkezi. Sevin: Atatürk. EyvahL Keyifli insan"Sadece orta kıratta bir insan daima keyiflidir. So- merset Maugham." Maugham'a göre ben orta kıratta bır adam değılım, çünkü süreklı keyıflı olamıyorum Geçen hafta Deniz Baykal'la bır teleröportajı bu hafta yapıp sıze yazacak- tım. Sevgıh Baykal'a "A.NAREFAH size Dışişleri Ba- kanlığı teklif etse ne vaparsııuz" gıbı sorular soracak- tım. Keyfım kaçtı ANAREFAH yattı, devreye yenıden ANAYOL gırdı. Ben "Hangi bakanlık kinMfc?" bölü- münüRefahıçınyazmıştım Değıştıremedım tabıı.. Ya- nı bu memlekette yarın ne olacağını bılemıyorsunuz. Ben de yazılanmı pazartesıden teslım edıyorum. Ol- muyor. Altı günde her şey değışıyor ülkede.. Bundan sonracumalan teslım edeyım ban Cumartesılen onem- lı bır değışıklık olursa faksla falan düzeltıriz hıç olmaz- sa.. Geçen hafta gelen mektuplannız benı gerçekten çok mutlu ettı. Yalkın Ozerden, 39 yıllık bırCumhunyet oku- ru Benım uzun yıllar önce "Üstalanm" adlı yazı dızı- mı herhalde anımsar Tan Oral'ın ınanılmaz desenle- rıyle bezenmış tatlı bır dızıydı Sonradan aynı adla kı- tap olarak çıktı. Az sonra yazımı gazeteye yollayacağım Bu arada de- mode kalan bır ıkı satır olursa bağışlarsınız. Brecht: "İn- san değişir ve değiştirir'' derken bızım memleketı tanı- mıyordu Herşevın bu kadarhızlı değıştığını bılseydı. en azından "yanlış anlaşılır" dıye bu lafı etmezdı Büyük kampanyayı başlatıyoruz .. 'Yalana Son'. . Bugünden ıtıbaren polıtıkacılar yalan söylemesın... Bu kampanyaya katılın Bılıyorum sızın ıçın zor olacak ama, sıkındıştnızı. 'YalanaSon' kampanyasınakatılın Şımdılık böyle başlayahm sıra tabak. çanağa da gelecek S İ G A R A İ Ç M E S E N İ Z E . O ldum olası, boyumdan büyük iş- lere girmekten btkıp usanmadım. Otur evınde, git okuluna dersle- nne gır, arada televızyon programlarını yap, bu yaştan sonra kendini fazla yor- ma... Aslındayapmam gereken bu. Ama ben gene boyumdan büyük bir işe kal- kıp Cumhurıyet'te yazıyorum ve "Mek- tuplarınızı Ziverbey - Kadıkoy - İs- tanbul adresine gönderebilirsiniz" dı- yorum. Nasıl olsa uç beş mektup gelır, ben de onlan yanıtlanm olur bıter... Ek- sıklığinı görmeyeyim, ama iş öyle olma- dı. Mektuplar, MSM için gelen mektup- larla da kanşın- ca, kanm, sek- retenm ve ben, ışin içınden çı- kamazolduk.0 nedenle hepıni- ze yanıt vere- mezsem beni bağışlayın. Ama yer buldukça, sırası geldıkçe buradan mek- tuplaşacağız. Yanmsayfayet- mez bunun için, belki yetkililer bir sayfaya çı- kanriar, bıleme- dınız iki sayfa. Zaten yalnız bana venlecek üç sayfa, bıraz fazla olur... Hemen sıze yanıt ver- meye geçıyorum. Teşekkür ederim. - A. Yalkın ÖZERDEN yazmış: "39 senedir okuduğum gazeteye hoş geldin. Herhangi bir karakola girdiğinde 'Selamunaleyküm' demediysen her şeyi başından kaybetmiş sayılırsın... Bu gerçeği sütunlarında bir şekilde kullanabilirsin..." - Celal KABADAYI, Artvın (Celal, iki şıır krtabın da çok güzel, kutlanm.) EN BÜYÜK BEN Tanrı seni kıskanıyorum Herkes sana inanıyor Bana kımse ınanmıyor. YAĞMUR YOLCULUĞU adlı şiir kita- bından... - VATANDAŞ... (isim yazmamış.) "Ben bir T.C. vatandaşıyım... Sesi- mi yüksertememekten, derdimi anla- tıp dinletememekten yakınryor, ça- reyi sana yazmakta buluyorum..." (lyı edıyorsun vatandaş, ama şiirini buraya yazarsam gerçekten bana iki sayfa daha gerekecek.) - ERHAN TIĞLI, Beşiktaş (Erhan, seni GUM'e gönderdiğin mi- zahi yazıiardan anımsıyorum. Nefis şeylerdi. Skeçlerini MSM Tıyat- ro Bölümü öğrencılenne gönderebilir- sin.) -Avukat Or- han ARGÜ- DEN, Kadıkoy - istanbul "11.2.1996 ile 18.2.1996 haftasının 'EKRAN GA- Fl'birinciliği- ni, Sayın Ka- dır Çelik ve Objektif programı alır. Yayın tarihi: 13.2.1996 Sa- lı. Önce Kadır Çelik, ardın- dan fonda konuşan spiker, 'Kütahya'nın ılçesı Dınar'ayapılan yardımlar 3 dan dem vurdular. Benim jeografik bilgim Af- yon'un Dinar ilçesinden öteye gide- mediğinden, evimde de Dinar'ı Kütah- ya'ya bağlayan modem atiaslanm ol- madığından tüm aramalanma karşın Kütahya sınırlan içinde bir adet de ol- sa Dinar diye bir iiçeye rastlayama- dım..." - Yavuz TÜRKÖZ, Sanyer - İstanbul (Sevgili Türköz... Lazca sözlük fotoko- pını hanka buldum. Tamamını nasıl el- de edebıhrim. Teşekkürier.) Mektuplar böylece sürüyor. Gelecek hafta devam ederiz. Birfıkra... Temel Ingıltere'ye gitmış. Dönüşünde Cemal sormuş: - Temel, lngıltere'de çok sıkıntı çektin mi? Ingilızce pılmezsin. - Yok demiş Temel, sikuntuyu Ingilızler çektı. Televizyonda gördüm Telekolık biri olarak günde yaklaşık on beş saat TV ızlenm. Çekırn zamanlan bu azalır ve on saate düşer. Geçen gün ekranda bir reklam ızledim: "LAHMACUN OFFİCE" Sunucu Güner Ümit'e dili sürçtü diye yapmadığınızı bırakmadınız. Adamlann her gün, bıle bile dili sürçüyor, ses çıkaran yok. Gelecek hafta Önümüzdeki hafta (HAFTANIN ADAMI - HAFTANIN KADINI - HAFTANIN FIKJIAS1 - HAFTANIN AKILLISI - HAFTANIN POLİTİKACISI - HAFTANIN TERBİYESlZl'nı seçeceğız. Dılersenız bırlıkte yapalım bu ışı. Bana yazın, oylannıza göre seçıp yayımlayalım. Pazar günlen Cumhunyet bulunmuyormuş... Teşekkür edenm (') Hangi "bakanlık kimde? I şte asıl mesete bu. Hangi bakanlık, hangi partınin olacak? Arpalıklara kımler adamlarını yerleştirecek. lleride Türkıye'nın konumunu belirleyecek olan kadrolar şimdıden hangi bakanlıklara nasıl yerleştırilecek? Vay anasını sayın okuyucular... Bunlar başka şey düşünmezler mı? Ben kafamı yastığa koyduğumda, "Acaba yann bugünden daha yarariı bir işi nasıl yapabilirim?" diye düşünürüm. Bunlar, "Acaba yann nasıl yeni bir yalan bulabilirim?" diye düşünüyoriar. Bundan hıç kuşkum yok. O meslek insanı bozuyor. Işin tabiatında bır tuhaflık var. Polıtıkayı ve politikacıyı sevdirmek bizim değil, kendilerinin görevı. Onlar da eksik olmasınlar, buna hıç yanaşmıyoriar... Nasrettin Hoca'ya: "Kannın adı ne" dıye sormuşlar, "Bilmjyorum" demış "Aman Hoca, hiç insan kansının adını bilmez mi?" "Geçinmeye niyetim yoktu, onun için sormadım" demış Hoca... Bunlann adımızı sormaya hiç nıyetleri yok. 'Pazarlık ve duvarlık sözler: Kendi kendime soruyorum aldığım yanıtlardan hiç hoşnut değilim. Ekran gafları 19.2.1996, atv'de Sabah programı. Erkek sunucu telefonda galıba bır Fransızla konuşuyor.. Hanım sunucuya dıyor kı. "_ spontane tercüme yapıyorum." Anında çevın. Sımultane demek ıstıyor. Ben yabancı sözcüklen en az kullanmaya özen göstenyorum. O arkadaşımız da agzını "anında çeviri" sozcüklenne alıştınrsa böyle bır gafı bır daha yapmaz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle